*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1534 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cuma, 20. Eylül 2024 - 13:28

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » Hz. Davud'un hayatı

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	EmReCaN_TR

Hz. Davud'un hayatı

57 Mesaj -

Hz. Davut (a.s) peygamber olmadan önce kavmi tarafýndan tanýnan bir insandý. Yüce Allah sonra onu peygamber seçti ve hükümranlýk verdi. Kavmi tarafýndan tanýnmasý savaþta gösterdiði baþarýsýndan dolayýydý. Dilerseniz önce Davut (a.s)’ýn ün kazanmasýna sebep olan bu savaþtan söz edelim.

Ýsrail oðullarý komþularý Filistinlilerle þiddetli bir savaþa tutuldular. Calud isminde çok namlý, yiðit bir kafirin idaresinde bulunan Amalika kabilesi Ýsrail oðullarýný periþan etti. Çocuklarýný kadýnlarýný esir aldýlar ve Ýsrail oðullarýný yurtlarýndan çýkardýlar. Ýçleri yangýn, kýzgýn olan Ýsrail oðullarý peygamberlerine baþvurdular. Ki bu peygamber Kuran’ý kerimde ismi verilmemiþ ancak Musa (a.s( dan sonra gelen bir peygamber olduðu belirtilmiþtir. Ona dediler ki:

- Bize bir hükümdar gönder, Allah yolunda savaþalým. Peygamberleri:

- Ya üzerinize farz edilirde savaþmamazlýk ederseniz? Dedi. Onlar:

- Neden Allah yolunda savaþmayalým? Yurtlarýmýzdan çýkarýldýk, çocuklarýmýzdan ayrý býrakýldýk. Dediler

Bunun üzerine peygamberleri onlara:

- Ýþte Allah, size hükümdar olarak Talut’u gönderdi dedi. Onlar:

- O nasýl bize hükümdar olabilir ki, halbuki biz hükümdarlýða ondan daha layýðýz o malca da bir bolluk verilmiþ biri deðil dediler. Peygamberleri:

- Onu Allah size hükümdar olarak seçmiþ, bilgi ve fizikçe artýrmýþtýr, hem Allah hükümdarlýðý dilediðine verir. Allah geniþ mülk sahibi, her þeyi bilendir. Dedi. Haberiniz olsun onun hükümdarlýðýnýn alameti, içinde sizlere Rabbinde bir rahatlýk ve Musa ve Harun ailesinin býraktýklarýndan bir kýsmý bulunan bir sandýðýn gelmesi olacaktýr. Onu melekler getirecektir. Eðer inanan kiþilerseniz elbette size bunda kesin bir delil vardýr demiþtir.

Talut ordusuyla hareket ettiði zaman:

- Allah sizi bir ýrmakla deneyecek kim ondan içerse benden deðildir. Kim ondan içmezse iþte o bendendir. Ancak eliyle bir avuç alanlara izin var dedi. Derken oraya varýr varmak pek azý hariç hepsi ondan içtiler. Talut ve beraberinde iman edenler beraberinde ýrmaðý geçtiler. Diðerleri; yani kana kana su içinler: “bizim bu gün Calut ve ordusuyla savaþacak gücümüz yok” dediler. Allah’a ulaþacaklarýna inananlar ise: “ nice az bir topluluk, Allah’ýn izniyle sayýca çok bir topluluðu yenmiþtir. Allah sabýrlýlarla beraberdir.” Dediler. Müminler calut ve ordusuna karþý meydana çýktýklarýnda þöyle dediler:

- ey bizleri yetiþtiren rabbimiz, üzerimize sabýr yaðdýr, ayaklarýmýza sebat ve dayanýklýlýk ver ve bizi kafirler topluluðuna karþý zafere ulaþtýr.

Yüce Allah müminlerin duasýný kabul etti. Sayýlarýnýn azlýðýna raðmen kalabalýk kafir topluluðunu tamamen daðýttýlar. Hz. Davut (a.s) azýlý kafir hükümdarý Calut’u öldürünce; kafir ordusu içlerine kurt giren koyun sürüsü gibi darmadaðýnýk olmuþlardý. Bu olay Davut (a.s)’ýn ün kazanmasýna sebep olmuþtu.

Yüce Allah Kuran’ý Kerimde peygamberlere mucizevi özellikler verdiðinden söz eder. Yüce Allah Davud peygambere de daðlara ve kuþlara Hz. Davud (a.s) la birlikte Allah’ý tesbih etmelerini emretti. Ayrýca demiri eritip mum gibi yumuþatmayý sonrada ona istediði þekli vermeyi öðretti. Davud (a.s) yumuþattýðý demirden bütün bedeni örtecek zýrhlar yapardý. Böylece savaþta kendini ve askerlerini koruma altýna almýþtý. Tarihte ilk zýrh yapan insan Hz. Davud (a.s) dýr.

Sevgili arkadaþlar Allah’u Teala Kuran’ý Kerimde peygamberler kýssasý anlatýrken her peygamberde ayrý ahkam ayetlerini vurgulamýþtýr. Müslümanlar adil olmalý, adaletle hükmetmeli. Kiþisel çýkarlarý, zaaflarý, kýzgýnlýklarý bir mümini adaletle hükmetmekten alýkoymamalý. Adil hükmün þartlarýnda biride ön yargýya kapýlmadan taraflarýn her ikisini de dinlemektir.

Bir gün iki komþu bahçe sahiplerinden birinin koyunlarý diðerinin bahçesine girer, sebzelerini yer, bostaný daðýtýr. Dahasý aðaçlara da zarar verir. Bahçesinin mahvolduðunu gören bahçe sahibi öfkeyle komþusuna gidip zararýnýn hesabýný ister. Ýster ama koyunlarýnýn sahibi oralý bile olmaz. “hayvandýr ne yaptýðýný bilmez. Ben ister miydim senin bahçen zarar görsün; hayvanlarýn yaptýklarýndan hiç kimseyi sorumlu tutamazsýn.” Der. Bahçe sahibi hakkýný aramak için Hz. Davud (a.s)’a baþ vurur. Hz. Davud koyunlarýn, bahçe sahibine tazminat olarak ödenmesi hükmünü verir. Bu kararý duyan Davud (a.s)’ýn oðlu Süleyman (a.s):

- Ey babacýðým ben bu meselede þöyle hüküm veriyorum. Bahçe koyunlarýn sahibine teslim edilsin. Onu dünkü bozulmamýþ haline getirinceye kadar çalýþýp ýslah etsin. O zamana kadarda koyunlar bahçe sahibine teslim edilsin, onlarýn sütünden yününden yararlansýn.

Hz. Davud (a.s) oðlunun hükmünü çok beðenir. Her ikisi birden kendilerine hüküm ve ilim veren yüce Allah’a hamd ederler.
Yüce Allah Kuran’ý Kerimde peygamberlere mucizevi özellikler verdiðinden söz eder. Yüce Allah Davud peygambere de daðlara ve kuþlara Hz. Davud (a.s) la birlikte Allah’ý tesbih etmelerini emretti. Ayrýca demiri eritip mum gibi yumuþatmayý sonrada ona istediði þekli vermeyi öðretti. Davud (a.s) yumuþattýðý demirden bütün bedeni örtecek zýrhlar yapardý. Böylece savaþta kendini ve askerlerini koruma altýna almýþtý. Tarihte ilk zýrh yapan insan Hz. Davud (a.s) dýr.

Sevgili arkadaþlar Allah’u Teala Kuran’ý Kerimde peygamberler kýssasý anlatýrken her peygamberde ayrý ahkam ayetlerini vurgulamýþtýr. Müslümanlar adil olmalý, adaletle hükmetmeli. Kiþisel çýkarlarý, zaaflarý, kýzgýnlýklarý bir mümini adaletle hükmetmekten alýkoymamalý. Adil hükmün þartlarýnda biride ön yargýya kapýlmadan taraflarýn her ikisini de dinlemektir.

Bir gün iki komþu bahçe sahiplerinden birinin koyunlarý diðerinin bahçesine girer, sebzelerini yer, bostaný daðýtýr. Dahasý aðaçlara da zarar verir. Bahçesinin mahvolduðunu gören bahçe sahibi öfkeyle komþusuna gidip zararýnýn hesabýný ister. Ýster ama koyunlarýnýn sahibi oralý bile olmaz. “hayvandýr ne yaptýðýný bilmez. Ben ister miydim senin bahçen zarar görsün; hayvanlarýn yaptýklarýndan hiç kimseyi sorumlu tutamazsýn.” Der. Bahçe sahibi hakkýný aramak için Hz. Davud (a.s)’a baþ vurur. Hz. Davud koyunlarýn, bahçe sahibine tazminat olarak ödenmesi hükmünü verir. Bu kararý duyan Davud (a.s)’ýn oðlu Süleyman (a.s):

- Ey babacýðým ben bu meselede þöyle hüküm veriyorum. Bahçe koyunlarýn sahibine teslim edilsin. Onu dünkü bozulmamýþ haline getirinceye kadar çalýþýp ýslah etsin. O zamana kadarda koyunlar bahçe sahibine teslim edilsin, onlarýn sütünden yününden yararlansýn.

Hz. Davud (a.s) oðlunun hükmünü çok beðenir. Her ikisi birden kendilerine hüküm ve ilim veren yüce Allah’a hamd ederler.
Yüce Allah Kuran’ý Kerimde peygamberlere mucizevi özellikler verdiðinden söz eder. Yüce Allah Davud peygambere de daðlara ve kuþlara Hz. Davud (a.s) la birlikte Allah’ý tesbih etmelerini emretti. Ayrýca demiri eritip mum gibi yumuþatmayý sonrada ona istediði þekli vermeyi öðretti. Davud (a.s) yumuþattýðý demirden bütün bedeni örtecek zýrhlar yapardý. Böylece savaþta kendini ve askerlerini koruma altýna almýþtý. Tarihte ilk zýrh yapan insan Hz. Davud (a.s) dýr.

Sevgili arkadaþlar Allah’u Teala Kuran’ý Kerimde peygamberler kýssasý anlatýrken her peygamberde ayrý ahkam ayetlerini vurgulamýþtýr. Müslümanlar adil olmalý, adaletle hükmetmeli. Kiþisel çýkarlarý, zaaflarý, kýzgýnlýklarý bir mümini adaletle hükmetmekten alýkoymamalý. Adil hükmün þartlarýnda biride ön yargýya kapýlmadan taraflarýn her ikisini de dinlemektir.

Bir gün iki komþu bahçe sahiplerinden birinin koyunlarý diðerinin bahçesine girer, sebzelerini yer, bostaný daðýtýr. Dahasý aðaçlara da zarar verir. Bahçesinin mahvolduðunu gören bahçe sahibi öfkeyle komþusuna gidip zararýnýn hesabýný ister. Ýster ama koyunlarýnýn sahibi oralý bile olmaz. “hayvandýr ne yaptýðýný bilmez. Ben ister miydim senin bahçen zarar görsün; hayvanlarýn yaptýklarýndan hiç kimseyi sorumlu tutamazsýn.” Der. Bahçe sahibi hakkýný aramak için Hz. Davud (a.s)’a baþ vurur. Hz. Davud koyunlarýn, bahçe sahibine tazminat olarak ödenmesi hükmünü verir. Bu kararý duyan Davud (a.s)’ýn oðlu Süleyman (a.s):

- Ey babacýðým ben bu meselede þöyle hüküm veriyorum. Bahçe koyunlarýn sahibine teslim edilsin. Onu dünkü bozulmamýþ haline getirinceye kadar çalýþýp ýslah etsin. O zamana kadarda koyunlar bahçe sahibine teslim edilsin, onlarýn sütünden yününden yararlansýn.

Hz. Davud (a.s) oðlunun hükmünü çok beðenir. Her ikisi birden kendilerine hüküm ve ilim veren yüce Allah’a hamd ederler.
Yüce Allah Kuran’ý Kerimde peygamberlere mucizevi özellikler verdiðinden söz eder. Yüce Allah Davud peygambere de daðlara ve kuþlara Hz. Davud (a.s) la birlikte Allah’ý tesbih etmelerini emretti. Ayrýca demiri eritip mum gibi yumuþatmayý sonrada ona istediði þekli vermeyi öðretti. Davud (a.s) yumuþattýðý demirden bütün bedeni örtecek zýrhlar yapardý. Böylece savaþta kendini ve askerlerini koruma altýna almýþtý. Tarihte ilk zýrh yapan insan Hz. Davud (a.s) dýr.

Sevgili arkadaþlar Allah’u Teala Kuran’ý Kerimde peygamberler kýssasý anlatýrken her peygamberde ayrý ahkam ayetlerini vurgulamýþtýr. Müslümanlar adil olmalý, adaletle hükmetmeli. Kiþisel çýkarlarý, zaaflarý, kýzgýnlýklarý bir mümini adaletle hükmetmekten alýkoymamalý. Adil hükmün þartlarýnda biride ön yargýya kapýlmadan taraflarýn her ikisini de dinlemektir.

Bir gün iki komþu bahçe sahiplerinden birinin koyunlarý diðerinin bahçesine girer, sebzelerini yer, bostaný daðýtýr. Dahasý aðaçlara da zarar verir. Bahçesinin mahvolduðunu gören bahçe sahibi öfkeyle komþusuna gidip zararýnýn hesabýný ister. Ýster ama koyunlarýnýn sahibi oralý bile olmaz. “hayvandýr ne yaptýðýný bilmez. Ben ister miydim senin bahçen zarar görsün; hayvanlarýn yaptýklarýndan hiç kimseyi sorumlu tutamazsýn.” Der. Bahçe sahibi hakkýný aramak için Hz. Davud (a.s)’a baþ vurur. Hz. Davud koyunlarýn, bahçe sahibine tazminat olarak ödenmesi hükmünü verir. Bu kararý duyan Davud (a.s)’ýn oðlu Süleyman (a.s):

- Ey babacýðým ben bu meselede þöyle hüküm veriyorum. Bahçe koyunlarýn sahibine teslim edilsin. Onu dünkü bozulmamýþ haline getirinceye kadar çalýþýp ýslah etsin. O zamana kadarda koyunlar bahçe sahibine teslim edilsin, onlarýn sütünden yününden yararlansýn.

Hz. Davud (a.s) oðlunun hükmünü çok beðenir. Her ikisi birden kendilerine hüküm ve ilim veren yüce Allah’a hamd ederler.
Bir gün Hz. Davud (a.s) bir odada yalnýz ibadet ediyordu. Birde ne görsün duvardan daha önce görmediði iki kiþi atlar. Hz. Davud (a.s) ürkerek onlara bakar. Onlardan biri:

- Korkma biz birbirinin hakkýna tecavüz etmiþ iki davacý, aramýzda adaletle hükmet ondan ayrýlma. (Sad suresi: 21,22)

Bu kardeþimin 99 diþi koyunu, benimde bir tek diþi koyunum vardýr. Onu da bana ver dedi ve beni tartýþmada yendi. (Sad: 23) Davud (a.s):

- Andolsun ki senin diþi koyununu kendi diþi koyunlarýna katmak istemekle sana haksýzlýkta bulunmuþ. Doðrusu ortakçýlarýn çoðu birbirlerinin haklarýna tecavüz ederler. Ýnanýp yararlý iþler iþleyenler bunun dýþýndadýr ki sayýlarý ne kadar azdýr.

Hz. Davud’un hüküm vermesinden sonra iki kiþi aniden kaybolur. Bunun üzerine Davud (a.s) Allah tarafýndan denendiðini anlar. Hatasýný fark eder. Rabbinden maðfiret dileyerek eðilip secdeye kapanmýþ, tövbe etmiþ Allah’a yönelmiþti. Zira adaletle hükmetmenin temel kurallarýndan biri her iki tarafý ön yargýsýz dinlemektir. Oysa Davud (a.s) bir kiþiyi dinledikten sonra hükmünü verdi. Hatasýz kul olmaz her insan hata yapabilir. Önemli olan insanýn hatasýný anlayýp tövbe etmesidir. Allah tövbeleri çokça kabul edendir. Nitekim yüce Allah Sad suresi 25. ayeti kerime de Davud (a.s)’ý baðýþladýðýný belirtmiþtir.

Evet sevgili arkadaþlar bizlerde yaþantýmýzda tek tarafý dinledikten sonra hüküm vermemeliyiz. Bu adil olmaz. Her iki tarafa eþit savunma hakký tanýdýktan sonra hüküm vermeliyiz.
Bir gün Hz. Davud (a.s) bir odada yalnýz ibadet ediyordu. Birde ne görsün duvardan daha önce görmediði iki kiþi atlar. Hz. Davud (a.s) ürkerek onlara bakar. Onlardan biri:

- Korkma biz birbirinin hakkýna tecavüz etmiþ iki davacý, aramýzda adaletle hükmet ondan ayrýlma. (Sad suresi: 21,22)

Bu kardeþimin 99 diþi koyunu, benimde bir tek diþi koyunum vardýr. Onu da bana ver dedi ve beni tartýþmada yendi. (Sad: 23) Davud (a.s):

- Andolsun ki senin diþi koyununu kendi diþi koyunlarýna katmak istemekle sana haksýzlýkta bulunmuþ. Doðrusu ortakçýlarýn çoðu birbirlerinin haklarýna tecavüz ederler. Ýnanýp yararlý iþler iþleyenler bunun dýþýndadýr ki sayýlarý ne kadar azdýr.

Hz. Davud’un hüküm vermesinden sonra iki kiþi aniden kaybolur. Bunun üzerine Davud (a.s) Allah tarafýndan denendiðini anlar. Hatasýný fark eder. Rabbinden maðfiret dileyerek eðilip secdeye kapanmýþ, tövbe etmiþ Allah’a yönelmiþti. Zira adaletle hükmetmenin temel kurallarýndan biri her iki tarafý ön yargýsýz dinlemektir. Oysa Davud (a.s) bir kiþiyi dinledikten sonra hükmünü verdi. Hatasýz kul olmaz her insan hata yapabilir. Önemli olan insanýn hatasýný anlayýp tövbe etmesidir. Allah tövbeleri çokça kabul edendir. Nitekim yüce Allah Sad suresi 25. ayeti kerime de Davud (a.s)’ý baðýþladýðýný belirtmiþtir.

Evet sevgili arkadaþlar bizlerde yaþantýmýzda tek tarafý dinledikten sonra hüküm vermemeliyiz. Bu adil olmaz. Her iki tarafa eþit savunma hakký tanýdýktan sonra hüküm vermeliyiz.
Hz. Davud (a.s) daima kavmine Ýslam dinini teblið ediyor. Yalnýzca bir olan Allah’a ibadet etmelerini emrediyordu. Bir gün insanlar; aslýnda bir olan Allah’a iman ettiklerini ancak yoðun iþ temposundan kurtulup ibadet etme zamaný bulamadýklarýný söylediler. Eðer Davud (a.s) onlar için bir ibadet günü tayin ederse, o günü ibadet için ayýracaklarýný söylediler.

Denizcilikle geçinen halka Hz. Davud:

- istediðiniz gün cumartesi, o gün avlanmak yasak, o gün Allah’a ibadet edin.

Çoðunluðu verdiði söze sadýk kalmak istemiyordu. Gözleri hep denizde ki balýklarda idi. Yüce Allah onlarýn yoldan çýkmalarý nedeniyle cumartesi o bölgeye sürüyle balýk yollayýp diðer günler azaltarak deniyordu. Kafirler, müþrikler buna dayanamazlar; müminler her þeyin Allah’dan geldiði bilincinde, verdikleri sözde dururlar. Böylece akla kara birbirinden ayrýlýr.

Kafir ve müþrikler Cuma gecesinden aðlarýný denize atýyor, cumartesi gecesi topluyorlardý. Yada denize baðlý havuzlar açýp cumartesi gecesi o havuzlarýn denizle baðlantýsýný kesiyor, havuzda kalan balýklarý avlamýþ oluyorlardý. Bu planlarýyla insan ancak kendini aldatabilir. Zira yüce Allah her an görüp iþitir, dahasý insanlarýn içinden geçenleri bile bilir. O aldatýlmaktan uzaktýr.

Bir gurup mümin hiç denizle ilgilenmeden vaat ettikleri gibi cumartesini yalnýzca Allah’a ibadetle geçirirken; diðer bir mümin gurup ilaveten Cumartesini hileli balýk avlayanlara nasihat edip, yaptýklarýnýn hatalý olduðunu, Allah’dan tövbe edip vazgeçmelerini söylüyorlardý. Hem de onlarýn alaylarýna, küçük görmelerine, azarlamalarýna karþýlýk vazgeçmiyorlardý. Çünkü onlar batýl ve sapýklýk karþýsýnda susmanýn, bir nevi destek olmak olduðunun bilincinde idiler. Hem Allah’ýn huzuruna batýl karþýsýnda susmadýklarýnýn yük akýyla çýkmayý, hem de ola ki kafirler, Allah’a karþý gelmekten sakýnýrlar diye düþünüyorlardý.

Kafirler ve müþrikler Hz. Davud (a.s)’ýn ikâzlarýna da aldýrmayýnca Hz. Davud:

- Allah’ým kavmimden bir çok insan sapýttýkça sapýttý. Benim ikâzým onlara tesir etmiyor, lanet onlarýn üzerine olsun. dedi.

Bunu üzerine Allah Ýsrail oðullarýný cezalandýrdý. Ýman etmeyenlere” aþaðýlanmýþ birer maymun olun” dedi de onlar bir maymun gibi baþýboþ yaþadýlar. Zaten iman etmeyenler maymunluða gönülden talipler. Maymundan türedik diye bangýr bangýr baðýrýyorlar.

Gönderen: 30.12.2003 - 19:24

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1534 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
iclal2002 (42), yaprak94 (30), ahayuk (61), ebrare (41), kocbey (61), hilal.k (31), bayzafer (43), yasem1987 (37), tornado57 (49), hizbiislam (41), ahmet723 (51), Tayfun58 (47), durmusd (54), sarenurr (40), HABiBiNECCAR (46), muratcan64 (45), þenkal (47), kaya63 (61), Naber (47), remziye (48), The_bashkan (44), Kale1 (55), njp5505 (63), kasrinur07 (42), Hamza68 (56), Gönül dili (43), SARENUR rumeysa (40), ibriktepe (52), ABDULHAY (45), hasan32 (43), icemert (42), FaZiLeT_68 (40), Acizmendi (37), NESTA_07 (37), boyabat (56), maydinus (47), kinyas (43), zeymetsen (53), Dreams (52), bekircunus (54), burcuakyildiz (42), M_a_R_a_L_68 (40), Esenboga (40), sefer70 (47), bunyamin (59), veyselceo (43), Tarakcilar (56), sedamelis (36), tunç72 (42), m-delice (55), rüviþ (41), g_demir (44), semray (41), vakkas76 (48), rabia sencan (35), saýd (44), XxX52 (34), zeki3147 (48), ibrahimcil (41), fsaltekin_62 (62), as1an (41), sabkoc (51), Kenantas (43), zeki02 (42), balkopugu (53), EbuAbdurrahman (41), Talebe-i_cubbel.. (44), Harzana (53), seyrüsefer (41)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.67625 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.