*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1762 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazar, 10. Kasım 2024 - 01:00

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » DİĞER KONULAR » İmam Hüseyin'in Aşk ve Cihat Dolu Hayatı

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Muvahhid

İmam Hüseyin'in Aşk ve Cihat Dolu Hayatı

Misafir

Selam,Selam;

Hamd Alemlerin Rabbi Olan Hz.Allah'a Mahsustur Salat ve Selam O'nun Mübarek Rasulü'nün Ehli Beyti'nin Þehitler Serdarý Hz.Hüseyin'in Tüm Þehitlerin ve Türk-Ýslam Aleminin Üzerine Olsun

Ýmam Hüseyin (a.s) Hz. Ali (a.s) ve Peygamber-i Ekrem’in kýzý Hz. Fatýma (a.s)’nýn ikinci oðludur. Hicretin dördüncü yýlýnda dünyaya geldi. Büyük kardeþi Ýmam Hasan Mücteba (a.s) þehit olduktan sonra Allah’ýn emri ve kardeþinin vasiyeti üzerine imamet makamýna ulaþtý.
Ýmam Hüseyin (a.s) on yýl imamet etti. Yaklaþýk altý ay dýþýnda bu müddetin tümü Muaviye’nin hilafeti zamanýnda en zor koþullar,acý durumlar ve en aðýr baskýlar altýnda geçti. Çünkü birinci olarak dini yasalar toplumda deðerini kaybetmiþ, hükümetin istekleri, Allah ve Resulünün isteklerinin yerini almýþtý. Ýkinci olarak da Muaviye ve dostlarý bütün mümkün yollara baþ vurarak Ehl-i Beyt’i ve taraftarlarýný ezip Ali(a.s)’nin ismini yok etmek istiyorlardý. Ayrýca Muaviye oðlu Yezid’in hilafet temellerini atýp pekiþtiriyordu. Halkýn bir kýsmý, hiçbir usule kayýtlý olmadýðýndan Yezid’in hilafetine razý deðillerdi. Muaviye de muhalefetlerin çoðalmasýný önlemek için daha fazla baskýlara baþvuruyordu.
Ýmam Hüseyin (a.s) isteyerek istemeyerek bu karanlýk günleri arkada býrakýyor ve Muaviye tarafýndan yapýlan her çeþit ruhsal iþkence ve baskýlara katlanýyordu. Hicretin altmýþýncý yýlýnda Muaviye öldü ve oðlu Yezid babasýnýn yerine oturdu. Biat meclisinin kurulmasý, Araplarýn içerisinde saltanat, imaret ve sair önemli konularda bir gelenekti. Toplum, özellikle tanýnmýþ kiþiler bu konularda sultana yahut emire biat eli veriyorlardý. Biatin ardýndan itaatsizlik etmek o kavme ar ve zillet sayýlýrdý.
Ayný zamanda imzaladýðý þeye boyun eðmekten kaçmak, kesin suç olarak bilinirdi. Hz. Peygamberin siretinde de baský olmaksýzýn yapýlan anlaþma ve ahit muteber sayýlmýþtýr.
Muaviye hayattayken tanýnmýþ kiþilerden Yezid’e biat almýþtý. Fakat Ýmam Hüseyin (a.s)’a dokunmayýp, biat teklifinde bulunmamýþtý. Özellikle oðlu Yezid’e þöyle vasiyet etti: “Hüseyin Bin Ali biat etmezse fazla ýsrar etme ve öylece kalsýn.” Çünkü Muaviye meselenin önünü arkasýný ölçebiliyordu.
Ancak Yezid, gururu ve çekinmezliði sonucu, babasý ölünce onun vasiyetini unutup, Medine valisine, “Hüseyin’den benim hilafetim için biat iste, etmezse baþýný Þam’a gönder” diye emir verdi. Medine valisi Yezid’in isteðini Ýmam Hüseyin (a.s)’a duyurunca Ýmam ondan bu konuda düþünmesi için zaman aldý ve geceleyin ailesini de alarak Mekke’ye hareket edip Ýslam’da resmen emniyetli ve güvenceli yer olarak ilan edilen Allah’ýn Haremi (Mekke’ye) sýðýndý.
Bu olay hicretin altmýþýncý yýlýnda Recep ayýnýn sonlarý ve Þaban ayýnýn evvellerinde vuku buldu. Ýmam Hüseyin (a.s) yaklaþýk dört ay Mekke’ye sýðýnarak yaþadý. Bu haber yavaþ yavaþ Ýslam ülkelerine yayýldý. Bir taraftan, Muaviye devrindeki haksýzlýklara razý olmayýp, Yezid’in hilafetine karþý çýkanlar Ýmam Hüseyin’in (a.s) yanýna gelip yardým edeceklerine dair söz veriyorlardý, bir taraftan da Irak’tan, özellikle Kufe þehrinden halk aralýksýz mektup gönderip Ýmam Hüseyin’in (a.s) Irak’a gelip Müslümanlara önderlik ederek zulüm ve adaletsizliði yok etmesini ýsrarla istiyorlardý. Elbette bu durum Yezid için çok tehlikeli idi.
Ýmam Hüseyin (a.s), hac mevsimine kadar Mekke’de ikamet etti. Müslümanlar Ýslam ülkelerinden grup grup hac amellerini yapmak için Mekke’ye akýn ettiler. Bu arada Ýmam, Yezid’in kendisini öldürmek için hacý kýlýðýnda gizli bir grubu gönderdiði haberini aldý. Bunlar amel sýrasýnda ihram elbiseleri altýna gizledikleri silahlarla Ýmam Hüseyin’i þehit edeceklerdi.
Ýmam Hüseyin (a.s) hac amellerini yarýda keserek, bir toplantýda kýsa bir konuþma yaparak Irak’a hareket edeceðini bildirdi. Bu konuþmada þehit olacaðýný da bildirdi. Müslümanlardan onun yardýmýna koþmalarýný ve bu hedef yolunda kanlarýný vermelerini istedi. Ertesi gün de Ehl-i Beyt’i ve dostlarýný alarak Irak’a yöneldi.
Ýmam Hüseyin (a.s) biat etmemeye kesin kararlýydý. Bu yolda þehit olacaðýný da iyi biliyordu. Umumi fesat, fikri inhitat ve toplumun, özellikle Iraklýlarýn iradesizliðiyle gücü pekiþtirilen Ümeyye Oðullarýnýn büyük ve korkunç savaþ gücünün onu yok edeceðini biliyordu.
Tanýnmýþ kiþilerden bir grup, Ýmamýn yanýna gelip bu hareket ve kýyamýn tehlikesini hatýrlattýlar. Fakat o hazret cevaplarýnda þöyle buyurdu: Ben biat etmeyeceðim. Zulüm ve fesat hükümetine boyun eðmeyeceðim. Nereye gitsem, nerede olsam beni öldüreceklerini biliyorum. Mekke’den ayrýlmamýn nedeni ise, kanýmýn dökülmesiyle Kabe’nin hürmetinin zedelenmesini önlemektir.
Ýmam Hüseyin (a.s), Kufe yoluna koyuldu. Daha Kufe’ye birkaç günlük yol varken, Kufe’ye gönderdiði elçisinin ve tanýnmýþ sadýk dostlarýndan birinin, Yezid’in valisi tarafýndan þehit edilip yine onun emriyle ayaklarýna ip baðlanarak, Kufe sokaklarýnda gezdirildiðini duydu. Kufe ve yöresinin sýkýca gözaltýna alýndýðýný ve Ýmam’la savaþacak teçhizatlý bir ordunun hazýrlandýðýný duyunca, ölümden baþka bir yol kalmadýðýný anladý. Ýþte burada þehit olmak için kesin karar aldýðýný açýkça belirtti ve Kufe’ ye doðru hareketini devam ettirdi.
Kufe’nin yaklaþýk olarak yetmiþ kilometre yakýnlarýnda Kerbela ismindeki bir çölde Yezid’in ordusu onlarý ablukaya aldý. Sekiz gün burada kaldýlar. Bu sýrada günden güne abluka çemberi daralýyor ve sürekli düþmanýn sayýsý çoðalýyordu. Bilahare Ýmam (a.s), ailesi ve çok az sayýdaki ashabýyla birlikte, otuz bin kiþiden oluþan ordunun muhasarasýnda kaldý.
Bu birkaç gün içinde Ýmam Hüseyin (a.s), ordusunun yerlerini ayarlayýp dostlarýný tasfiye etmeye karar aldý. Kýsa bir konuþmada ashabýna seslenerek þöyle buyurdu: “Bizim ölüm ve þahadetten baþka bir yolumuz yoktur. Ben biatýmý sizden kaldýrdým. Gitmek isteyen, gecenin karanlýðýndan faydalanýp kendisini bu tehlikeli meydandan kurtarsýn. Çünkü onlar bir tek beni öldürmek istiyorlar.”
Daha sonra ýþýklarýn söndürülmesine emir verdi. Maddi maksatlar için Ýmam Hüseyin (a.s)’a koþulanlar ayrýlýp daðýldýlar. Sadece hak aþýklarýndan çok azý (40 kiþiye yakýn) yaraný ve Beni Haþim’den olan akrabalarý kaldýlar.
Ýmam Hüseyin (a.s), yine kalanlarý toplayýp konuþtu ve þöyle buyurdu: “ Sizden her kim isterse gecenin karanlýðýndan faydalansýn ve kendisini tehlikeden kurtarsýn. Onlar bir tek beni istiyorlar. Fakat bu defa Ýmam’ ýn vefalý dostlarý bir bir kalkýp, biz hiçbir zaman senin önder olduðun hak yolundan dönmeyeceðiz, elimiz kýlýç tutana, damarýmýzda kan akana dek savaþýp senin hürmetini koruyacaðýz, senin temiz eteðinden kopmayacaðýz, diye çeþitli beyanlarda bulundular.
Muharrem ayýnýn dokuzuncu gününün sonlarýnda son teklif (biat veya savaþ göz kırpma

düþman tarafýndan Ýmam’a ulaþtý. Hazret, o geceyi ibadet için mühlet alýp yarýnki savaþa hazýrlandý.
Hicretin 61. Yýlý Muharrem ayýnýn 10. günü Ýmam, bir avuç dostlarýyla (toplamý doksan kiþiden azdý. Kýrk kiþi önceden yanýnda olanlar, otuzdan biraz fazlasý savaþ günü ve gecesi düþman ordusundan dönenler ve diðerleri de Ýmam’ýn Haþimî akrabalarý; örneðin oðullarý, kardeþleri, kardeþinin ve bacýsýnýn oðullarý ve amca oðullarýydý göz kırpma

sayýsýz düþman ordusu karþýsýnda saf çektiler ve savaþ baþladý.
O gün sabahtan akþama kadar savaþtýlar. Ýmam Hüseyin, Haþimi gençleri ve sair dostlarý son nefere kadar þehit oldular. (Þehitlerin içinde Ýmam Hasan (a.s)’ýn iki küçük oðlu, Ýmam Hüseyin’in bir küçük oðlu ve daha kundakta olan bir yavrusunu da saymalýyýz.)
Savaþ bittikten sonra düþman ordusu, Ýmam (a.s) ‘ýn haremini yaðmaladýlar ve çadýrlarý ateþe vererek þehitlerin baþýný kesip elbiselerini çýkardýlar. Cesetleri defnetmeden, sýðýnaksýz kýzlardan ve kadýnlardan oluþan Ehl-i Beyt esirlerini þehitlerin baþlarýyla birlikte Kufe’ye doðru hareket ettirdiler. (Esirlerin içinde erkek olarak Ýmam Hüseyin (a.s)’ýn yirmi iki yaþýndaki oðlu dördüncü imam olan Zeynelabidin (a.s) aðýr hasta olarak, bir de onun oðlu beþinci Ýmam Muhammed Bin Ali ve Ýmam Hasan (a.s)’ýn oðlu Hasan-ül Müsenna da bulunuyorlardý. Hasan-ül Müsenna savaþta aðýr yaralý olarak þehitlerin içinde kalmýþtý fakat son anlarda diri olarak bulundu. Düþman komutanlarýnýn birinin arabuluculuðuyla baþý kesilmedi ve esirlerle birlikte Kufe’ye götürüldü.) Kufe ‘den de Dimeþk ‘e, Yezid ‘in yanýna götürüldüler.
Kerbela vakasý, kadýnlarýn esir alýnýp þehirlerde gezdirilmesi, (esirler içinde bulunan) Hz. Ali (a.s)’ýn kýzý (Hz. Zeynep) ve Ýmam Zeynülabidin’in Kufe ve Þam’daki toplantý yerlerinde konuþmalarý, Ümeyye oðullarýný rezil etti ve Muaviye’nin yýllarca yaptýðý propakandayý etkisiz býraktý. Hatta Yezid, Kerbela’da memurlarý eliyle yapýlan bu iþlerden kendisini temizlemeye çalýþtý. Kerbela vakýasý, etkisi geç olmasýna raðmen, Ümeyye oðullarýný saltanattan düþürmekle birlikte, Ehlibeyt mektebinin kökleþmesinde büyük bir etkendi. Gösterdiði en yakýn etki, çeþitli kýyamlar ve bunun yaný sýra da on iki yýl süren kanlý savaþlardýr. Öyle ki, Ýmam Hüseyin’ in (a.s) katillerinden hiçbiri intikamdan kaçýp kurtulamadý.
Tarihin Ýmam Hüseyin (a.s) ve Yezid’le ilgili bölümünü okuyup o zamanýn hakim sistemi üzerinde araþtýrma yapan kimse bilir ki, Ýmam’ýn sadece bir seçeneði vardý o da þehit olmaktý. Ýslam dininin apaçýk ezilmesine neden olan biat, hiçbir koþulda Ýmam Hüseyin için mümkün deðildi.
Çünkü Yezid, Ýslam dinine ve kanunlarýna saygý göstermemekle yetinmeyip, Ýslam’ý açýktan açýða ezmeðe giriþen bir kiþiydi. Hal bu ki onun geçmiþleri (babasý göz kırpma

, dinin kanunlarýna, din adýna muhalefet ediyorlar ve zahirde dine saygý gösteriyorlardý.
Hatta halkýn inandýðý Peygamber (s.a.a.) ve sair dini þahsiyetlere yardým edip, onlarýn yanýnda bulunmuþ olmakla iftihar ediyorlardý. Ýþte buralardan, bazý tarihçilerin Ýmam Hasan ve Ýmam Hüseyin hakkýnda ortaya sürdükleri görüþlerin yanlýþ olduðu aydýnlýða kavuþmuþ oluyor. Bazýlarý diyorlar ki: Ýmam Hasan ve Ýmam Hüseyin iki deðiþik tabiata sahiptiler; Ýmam Hasan sulhsever idi. Kýrk bin askeri olmasýna raðmen barýþý kabul etti. Fakat Ýmam Hüseyin savaþý tercih etti ve kýrk kiþi adamý olmasýna raðmen Yezid‘le savaþa kalktý. Bu söz yanlýþtýr, çünkü görüyoruz ki Yezid’e biat etmeyi kabul etmeyen Ýmam Hüseyin (a.s), on yýl kardeþi gibi Muaviye’ nin hükümeti döneminde yaþadý, ama hiçbir zaman muhalefet etmedi.
Gerçekten de Ýmam Hasan ve Ýmam Hüseyin Muaviye ile savaþsalar da öldürüleceklerdi ve onlarýn ölümünün Ýslam’a hiçbir faydasý olmayacak; kendisini doðru yolda gösteren, sahabe, vahiy yazarý ve müminlerin dayýsý olarak tanýnan, her hileye baþvuran Muaviye’ nin siyaseti karþýsýnda etkili olmayacaktý. Kaldý ki elindeki imkanlarý kullanýp, onlarý kendi dostlarý vasýtasýyla öldürtüp de kendisi yas tutabilir ve kanlarýný almaya kalkabilirdi. Nitekim üçüncü halifeye de aynen böyle yapmýþtý.

Gönderen: 28.11.2003 - 11:44

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1762 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
bedirde (44), guvendag (42), beyza-nur (52), Mustafa_Ogras (39), TANATAR (40), arasat (65), mustafaaa (39), DaYMoN_38 (40), ben kimim (65), suskun_amedli (41), yakubu (38), yagmuralp (46), tatoglu (45), saygýlý (48), beguum (46), semih1973 (51), BERDAN13 (50), merve70 (33), xxxakrepxxx (43), damlanur (39), emsal (37), nisa Nur (26), FEYZAferhan (46), aliihsan (43), fatih_kull (41), halisseker (40), r.yildiz (43), Taskin70 (41), NaMaz_iM (48), baran4735 (43), simurg_anka (59), feride_özen (47), igci (43), ihvancan (45), civan (46), hakan_20 (55), lnxwise (41), ~~Esinti~~ (39), kent (52), veyselgün (52), drakula514 (33), sahhaf (54), hüdayi_yolu (48), eyy_yolcu (48), ravza30 (51), epikon (44), dursun bektas (58), shacird (39), ohme (62), HakanKA (36), abdülbari (32), aliasik (60), datedock (37), Kar çiçeði (38), luicin79 (45), yusuf_ali (43), pcpcpc (43), meryem_ (38), meryem.im (38), abuzer (43), EBRUEBSUDE (43), burak_1 (50), öznur (45), esinti34_69 (51), h mükremin (52), dogutrade (60), esinti69 (51), nired (51), Ensar 66 (58), ABDULLAH FURKAN (), akýn (65), tungaeralp (53), bykilic (50), canisi (58), sedatsen (46), kocaahmet79 (45), esselam (42), kirrli (37), ismey (53), xxxemrexxx (51), seida (43), blueangel_ahmet (50), cesum (58), dhan (49), eschra (34), tamerr70 (51), resul asigi (38), yusuf163 (47), Misafiir (45), Zeynep..66 (39), hüseyin _k (34), vizyon (55)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.68450 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.