0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » DİĞER KONULAR » MİRACIN FAYDALARI   Cevap Ekle

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
asanyakan su an offline asanyakan  
Konu icon    MİRACIN FAYDALARI Alinti ile cevapla
401 Mesaj -
MÝRACIN FAYDALARI





Mi'racýn semeratý ve faydasý nedir?
Elcevab: Þu þecere-i tûbâ-i maneviye olan Mi'racýn beþyüzden fazla meyvelerinden nümune olarak yalnýz beþ tanesini zikredeceðiz.
Birinci Meyve: Erkân-ý imaniyenin hakaikýný göz ile görüp, melaikeyi, Cennet'i, âhireti, hattâ Zât-ý Zülcelal'i göz ile müþahede etmek; kâinata ve beþere öyle bir hazine ve bir nur-u ezelî ve ebedî bir hediye getirmiþtir ki: Þu kâinatý, periþan ve fâni ve karmakarýþýk bir vaziyet-i mevhumeden çýkarýp, o nur ve o meyve ile, o kâinatý kudsî mektubat-ý Samedaniye, güzel âyine-i cemal-i Zât-ý Ehadiye vaziyeti olan hakikatýný göstermiþ. Kâinatý ve bütün zîþuuru sevindirip mesrur etmiþ. Hem o nur ve o meyve ile beþeri müþevveþ, periþan, âciz, fakir, hacatý hadsiz, a'dasý nihayetsiz ve fâni, bekasýz bir vaziyet-i dalaletkâraneden o insaný o nur, o meyve-i kudsiye ile ahsen-i takvimde bir mu'cize-i kudret-i Samedaniyesi ve mektubat-ý Samedaniyenin bir nüsha-i câmiasý ve Sultan-ý Ezel ve Ebed'in bir muhatabý, bir abd-i hassý, kemalâtýnýn istihsancýsý, halili ve cemalinin hayretkârý, habibi ve Cennet-i bâkiyesine namzed bir misafir-i azizi suret-i hakikîsinde göstermiþ. Ýnsan olan bütün insanlara, nihayetsiz bir sürur, hadsiz bir þevk vermiþtir.
Ýkinci Meyve: Sâni'-i Mevcudat ve Sahib-i Kâinat ve Rabb-ül Âlemîn olan Hâkim-i Ezel ve Ebed'in marziyat-ý Rabbaniyesi olan Ýslâmiyet'in -baþta namaz olarak- esasatýný, cin ve inse hediye getirmiþtir ki; o marziyatý anlamak, o kadar merak-aver ve saadet-averdir ki, tarif edilmez. Çünki herkes, büyükçe bir veliyy-i nimet, yahut muhsin bir padiþahýnýn uzaktan arzularýný anlamaða ne kadar arzukeþ ve anlasa ne kadar memnun olur. Temenni eder ki: "Keþki bir vasýta-i muhabere olsaidi doðrudan doðruya o zât ile konuþsa idim. Benden ne istiyor, anlasa idim. Benden onun hoþuna gideni bilse idim." der. Acaba bütün mevcudat kabza-i tasarrufunda ve bütün mevcudattaki cemal ve kemalât, onun cemal ve kemaline nisbeten zayýf bir gölge ve her anda nihayetsiz cihetlerle ona muhtaç ve nihayetsiz ihsanlarýna mazhar olan beþer, ne derece onun marziyatýný ve arzularýný anlamak hususunda hâhiþger ve merak-aver olmasý lâzým olduðunu anlarsýn.
Ýþte Zât-ý Ahmediye (A.S.M.) yetmiþ bin perde arkasýnda o Sultan-ý Ezel ve Ebed'in marziyatýný doðrudan doðruya Mi'rac semeresi olarak hakkalyakîn iþitip, getirip beþere hediye etmiþtir.
Evet beþer, Kamer'deki hali anlamak için ne kadar merak eder ki: Biri gidip, dönüp haber verse. Hem ne kadar fedakârlýk gösterir. Eðer anlasa, ne kadar hayret ve meraka düþer. Halbuki Kamer, öyle bir Mâlik-ül Mülk'ün memleketinde geziyor ki: Kamer, bir sinek gibi Küre-i Arz'ýn etrafýnda pervaz eder. Küre-i Arz, pervane gibi Þems'in etrafýnda uçar. Þems, binler lâmbalar içinde bir lâmbadýr ki; o Mâlik-ül Mülk-ü Zülcelal'in bir misafirhanesinde mumdarlýk eder. Ýþte Zât-ý Ahmediye (A.S.M.) öyle bir Zât-ý Zülcelal'in þuunatýný ve acaib-i san'atýný ve âlem-i bekada hazain-i rahmetini görmüþ, gelmiþ, beþere söylemiþ. Ýþte beþer, bu zâtý kemal-i merak ve hayret ve muhabbetle dinlemezse, ne kadar hilaf-ý akýl ve hikmetle hareket ettiðini anlarsýn.
Üçüncü Meyve: Saadet-i ebediyenin definesini görüp, anahtarýný alýp getirmiþ; cin ve inse hediye etmiþtir. Evet Mi'rac vasýtasýyla ve kendi gözüyle Cennet'i görmüþ ve Rahman-ý Zülcelal'in rahmetinin bâki cilvelerini müþahede etmiþ ve saadet-i ebediyeyi kat'iyyen hakkalyakîn anlamýþ, saadet-i ebediyenin vücudunun müjdesini cin ve inse hediye etmiþtir ki: Bîçare cin ve ins, kararsýz bir dünyada ve zelzele-i zeval ve firak içindeki mevcudatý, seyl-i zaman ve harekât-ý zerrat ile adem ve firak-ý ebedî denizine döküldüðü olan vaziyet-i mevhume-i canhýraþanede olduklarý hengâmda; þöyle bir müjde, ne kadar kýymetdar olduðu ve i'dam-ý ebedî ile kendilerini mahkûm zanneden fâni cin ve insin kulaðýnda öyle bir müjde, ne kadar saadet-aver olduðu tarif edilmez. Bir adama, i'dam edileceði anda, onun afvýyla kurb-u þahanede bir saray verilse, ne kadar sürura sebebdir. Bütün cin ve ins adedince böyle sürurlarý topla, sonra bu müjdeye kýymet ver.
Dördüncü Meyve: Rü'yet-i cemalullah meyvesini kendi aldýðý gibi, o meyvenin her mü'mine dahi mümkün olduðunu, cin ve inse hediye getirmiþtir ki, o meyve, ne derece leziz ve hoþ ve güzel bir meyve olduðunu bununla kýyas edebilirsin. Yani: Her kalb sahibi bir insan; zîcemal, zîkemal, zîihsan bir zâtý sever. Ve o sevmek dahi, cemal ve kemal ve ihsanýn derecatýna nisbeten tezayüd eder, perestiþ derecesine gelir, canýný feda eder derecede muhabbet baðlar. Yalnýz bir defa görmesine, dünyasýný feda etmek derecesine çýkar. Halbuki bütün mevcudattaki cemal ve kemal ve ihsan, onun cemal ve kemal ve ihsanýna nisbeten; küçük birkaç lemaatýn, güneþe nisbeti gibi de olmaz. Demek nihayetsiz bir muhabbete lâyýk ve nihayetsiz rü'yete ve nihayetsiz bir iþtiyaka elyak bir Zât-ý Zülcelali Velkemal'in saadet-i ebediyede rü'yetine muvaffak olmasý, ne kadar saadet-aver ve medar-ý sürur ve hoþ ve güzel bir meyve olduðunu insan isen anlarsýn.
Beþinci Meyve: Ýnsan kâinatýn kýymetdar bir meyvesi ve Sâni'-i Kâinat'ýn nazdar sevgilisi olduðu, Mi'rac ile anlaþýlmýþ ve o meyveyi cin ve inse getirmiþtir. Küçük bir mahluk, zayýf bir hayvan ve âciz bir zîþuur olan insaný, o meyve ile o kadar yüksek bir makama çýkarýr ki: Kâinatýn bütün mevcudatý üstünde bir makam-ý fahr veriyor. Ve öyle bir sevinç ve sürur-u mes'udiyetkârane veriyor ki, tasvir edilmez. Çünki âdi bir nefere denilse: "Sen müþir oldun." Ne kadar memnun olur. Halbuki fâni, âciz bir hayvan-ý nâtýk, zeval ve firak sillesini daima yiyen bîçare insana, birden ebedî, bâki bir Cennet'te, Rahîm ve Kerim bir Rahman'ýn rahmetinde ve hayal sür'atinde, ruhun vüs'atinde, aklýn cevelanýnda, kalbin bütün arzularýnda, mülk ve melekûtunda tenezzühe, seyerana ve cevelana muvaffak olduðun gibi, saadet-i ebediyede rü'yet-i cemaline de muvaffak olursun denildiði vakit, insaniyeti sukut etmemiþ bir insan, ne kadar derin ve ciddî bir sevinç ve süruru kalbinde hissedeceðini tahayyül edebilirsin.
Þimdi, makam-ý istima'da olan zâta deriz ki: Ýlhad gömleðini yýrt, at. Mü'min kulaðýný geçir ve müslim gözlerini tak. Sana iki küçük temsil ile bir-iki meyvenin derece-i kýymetini göstereceðiz.
Meselâ: Senin ile biz beraber bir memlekette bulunuyoruz. Görüyoruz ki; herþey bize ve birbirine düþman ve bize yabancý.. her taraf müdhiþcenazelerle dolu.. iþitilen sesler yetimlerin aðlayýþý, mazlumlarýn vaveylâsýdýr. Ýþte biz, þöyle bir vaziyette olduðumuz vakitte; biri gitse, o memleketin padiþahýndan bir müjde getirse, o müjde ile, bize yabancý olanlar ahbab þekline girse.. düþman gördüðümüz kimseler, kardeþler suretine dönse.. o müdhiþ cenazeler, huþu ve huzûda, zikir ve tesbihte birer ibadetkâr þeklinde görünse.. o yetimane aðlayýþlar, senakârane "yaþasýn"lar hükmüne girse.. ve o ölümler ve o soymaklar, garatlar terhisat suretine dönse.. kendi sürurumuz ile beraber, herkesin süruruna müþterek olsak; o müjde ne kadar mesrurane olduðunu elbette anlarsýn. Ýþte Mi'rac-ý Ahmediye'nin (A.S.M.) bir meyvesi olan nur-u imandan evvel, þu kâinatýn mevcudatý, nazar-ý dalaletle bakýldýðý vakit; yabancý, muzýr, müz'iç, muvahhiþ ve dað gibi cirmler birer müdhiþ cenaze, ecel herkesin baþýný kesip adem-âbâd kuyusuna atar. Bütün sadâlar, firak ve zevalden gelen vaveylâlar olduðu halde, dalaletin öyle tasvir ettiði hengâmda; meyve-i Mi'rac olan hakaik-i erkân-ý imaniye nasýl mevcudatý sana kardeþ, dost ve Sâni'-i Zülcelaline zâkir ve müsebbih; ve mevt ve zeval, bir nevi terhis ve vazifeden âzad etmek; ve sadâlar, birer tesbihat hakikatýnda olduðunu sana gösterir. Bu hakikatý tamam görmek istersen, Ýkinci ve Sekizinci Sözlere bak.
Ýkinci Temsil: Senin ile biz, sahra-yý kebir gibi bir mevkideyiz. Kum denizi fýrtýnasýnda, gece o kadar karanlýk olduðundan, elimizi bile göremiyoruz. Kimsesiz, hâmisiz, aç ve susuz, me'yus ve ümidsiz bir vaziyette olduðumuz dakikada, birden bir zât, o karanlýk perdesinden geçip; sonra gelip, bir otomobil hediye getirse ve bizi bindirse, birden cennet-misal bir yerde istikbalimiz temin edilmiþ, gayet merhametkâr bir hâmimiz bulunmuþ, yiyecek ve içecek ihzar edilmiþ bir yerde bizi koysa; ne kadar memnun oluruz, bilirsin.
Ýþte o sahra-yý kebir, bu dünya yüzüdür. O kum denizi, bu hâdisat içinde harekât-ý zerrat ve seyl-i zaman tahrikiyle çalkanan mevcudat ve bîçare insandýr. Her insan, endiþesiyle kalbi daðdar olan istikbali; müdhiþ zulümat içinde, nazar-ý dalaletle görüyor. Feryadýný iþittirecek kimseyi bilmiyor. Nihayetsiz aç, nihayetsiz susuzdur. Ýþte semere-i Mi'rac olan marziyat-ý Ýlahiye ile þu dünya, gayet kerim bir zâtýn misafirhanesi, insanlar dahi onun misafirleri, memurlarý, istikbal dahi cennet gibi güzel, rahmet gibi þirin ve saadet-i ebediye gibi parlak göründüðü vakit; ne kadar hoþ, güzel, þirin bir meyve olduðunu anlarsýn.
Makam-ý istima'da olan zât diyor ki: "Cenab-ý Hakk'a yüz binler hamd ve þükür olsun ki ilhaddan kurtuldum, tevhide girdim, tamamýyla inandým ve kemal-i imaný kazandým."
Biz de deriz: Ey kardeþ! Seni tebrik ediyoruz. Cenab-ý Hak bizleri, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ýn þefaatýna mazhar etsin
Gönderen: 28.11.2003 - 04:49
Bu Mesaji Bildir   asanyakan üyenin diger mesajlarini ara asanyakan üyenin Profiline bak asanyakan üyeye özel mesaj gönder asanyakan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

  Cevap Ekle Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1445 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
sezgin 42 (51), hirtilar (51), Ebranur (52), hatay 1 (64), prensesim_28 (54), btutkun58 (60), zeko6454 (62), omarbabuscu (47), aydýn25 (49), mürsel (61), kapadokyali (33), Hacý Ali (72), battal_42 (53), nuhozer (44), ufuk özdemir (55), halidinvelit (60), maviadaist (49), mkuzeci (43), dervisoglu (60), Furkan 2 (50), MUHAMMEDSA&Yacu.. (45), Samet86 (39), yusuf s (40), mesutgumus (44), s_saglam85 (40), tugra01 (44), kizdede (49), Reyyannn (42), Ilyas AKTAS (59), munal_40 (55), ckisaer (66), münih2828 (66), babaersin (40), memoemmi (47), militan_aet (40), nuryol (49), ibrahimbirsen (71), duisburger (51), AlMiRa (39), abdullah dalgic (58), mkilinc_1986 (39), temiz (61), garibem (53), hýfz&yac.. (57), bedrettin tutku.. (60), Rýfat ÖZ.. (64), akcan_80 (44), ahmet12 (33), alptürk (47), ata kýra.. (71), mukremýn (57), engizli müdür (63), wip_ (50), velibey (52), Beytullah_Ko&cc.. (32), ramoz (60), amel114 (40), Bad-Mad (38), radyogul (44), kaya76 (49), Filizz (67), vuslat28 (48), hayhak (47), nasuh uslu (53)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.62553 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.