*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1216 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cuma, 15. Kasım 2024 - 07:36

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Sözsüz konuşabilmek

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Muhtazaf

Sözsüz konuşabilmek

Moderator

4254 Mesaj -

Sözsüz konuþabilmek.
Sözsüz konuþabilmek güzel þey olsa gerektir.
Susmak ve anlamak, susarak anlatmak güzel þey.
Kelimeler elbette konuþabilmemiz için var.
Ama sükûtun bir ihtiþamý yok mu sizce de?

Hani iki talebesi bir ALLAH dostunu ziyarete giderler. Ahir ömründe bize bir sohbet, bir nasihat eder ümidiyle. Otururlar saatlerce, ne bir tek söz, ne bir sohbet..

Caný sýkýlýr iki arkadaþýn. Müsaade isteyip kalkarlar. Kapýya geldiklerinde aralarýnda konuþmaktadýrlar,
”Üstadýmýz niye sohbet etmedi..?”
diyerek. Fýsýldaþmalarý duyan evin hanýmý seslenir arkalarýndan;
-Yazýk size, hiçbir þey duymadýnýz öyle mi? Oysa o neler anlattý size..

Susarak anlatmak zor þey galiba, susulanlarý anlatmak zor þey.

Hazreti Mevlana talebelerine sohbet ederken;
”ALLAH’ý tanýyan susar.” der.
Talebelerden birisi o günden sonra hiç konuþmaz olur. Günlerce sükût edip oturur kendi halinde. Bu durumu fark eden Mevlana, niye sustuðunu sorar genç adama.

‘Efendim siz demiþtiniz ki, ALLAH’ý tanýyan susar, ben onun için
konuþmuyorum..”

Güler Mevlana:

-Öyle deðil, der. ALLAH’ý tanýyan ALLAH’tan gayrýsýna susar. Onun konuþtuðu ALLAH olur artýk, ondan konuþan ALLAH olur.

Bu meselenin özünü idrak etmek bize uzak belki. Ama daima susup, bakýþlarýyla insanlarýn halini bir güzel tanýyanlar anlayacaklar ne demek istediðimizi.Kitaplarda nice içinden çýkýlmaz meseleler vardýr ki,sözün anlayamayacaðýný fark edince bir mýsra yazarlar: “Tatmayan bilmez.” Tatmayan nasýl bilsin ki? Tadanlar da konuþmazlar nedense.

“Âþýk susarsa, arif konuþursa helak olur.”denmesi bundan olsa gerektir. Vaktiyle gül kokulu meclislere aþina bir derviþ, memleketinden uzaklara gitmek zorunda kalmýþ. Ruhu beden gurbetinde mahpus olan insan, bir de bedeni ile giderse siz düþünün halini! Ne halden anlayan bir dost, ne kapýsýný çalabileceði bir yaran, ne ayný dilden konuþabildiði bir yoldaþ.. Böyle zamanlarda daha bir özlenir arkada býrakýlanlar, daha bir iç yakar muhabbetin iþtiyaký.

Derviþ, bir gece vakti yalnýzlýðýn ne menem bir þey olduðunu iliklerine kadar duyarak yürürken, yanýndan geçmekte olduðu evden gelen bir kokuyla sendelemiþ. Bir muhabbet, bir neþe, bir tanýdýk his.. Eve doðru yürümüþ. Bahçe kapýsýndan içeri süzülünce kalbinin atýþlarý hýzlanmýþ, muhabbet kokusu bir baþka yakmýþ içini, ayaklarý bedenini taþýyamaz olmuþ, kapýnýn önüne gelip oracýkta boynunu büküp beklemeye koyulmuþ. Kapý aralandýðýnda, karþýsýndaki hiç tanýmadýðý ama ezelden aþina olduðu kiþiye sarýlmamak için zor tutmuþ kendini. Susmuþ ve beklemeye koyulmuþ. Tebessüm ederek içeri dönen ev sahibi, elinde aðzýna kadar su dolu bir kâse ile geri gelmiþ. Bu kez yüzünde bir hüzün, gözlerinde mahcubiyet, dudaklarýnda sükût.. Kapýnýn önünde mahzun bekleyen derviþ baþýný hafifçe kaldýrýp kâseyi görünce, hemen yaný baþýndaki gülün bir kýrmýzý yapraðýný koparýp, zarafetle býrakmýþ suyun üstüne..

Ne su taþmýþ, ne de aðýrlaþmýþ kâse..

Kâsenin oracýða býrakýlmasýyla birbirlerine sarýlmýþ iki ebed dostu. Bu baþka bir lisan galiba. Sadece ehlinin bildiði, ehil olmayanlarýn ise sadece hakkýnda konuþtuklarý bambaþka bir lisan..

Tevekkeli dememiþ
“Bilen söylemez, söyleyen bilmez.”
diyenler.

Susmak zor iþ belli ki. Alemlerin Efendisi
“Susan kurtulur”
buyurmuþlar.

Haydi dilinizi susturmayý baþardýnýz diyelim, ya kalbin susmasý..?

Bir de kalp var. Marifet onu susturmakta.

Peki o nasýl olacak?

Kalbe sizin iradeniz dýþýnda bir tek hissin bile gelmemesi..

“Tatmayan bilmez.”

Vesselâm..
Alinti

Gönderen: 13.01.2010 - 22:00

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1216 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
aliye72 (49), maliyeter (45), Mehmet Ögretmis (66), REHBER2 (60), meltem35 (54), banazli (48), kardelen55 (53), rojda (39), yakobus (48), ibo13 (47), zeyd82 (42), erhan baker (50), seferistan (53), rufat (43), KAMCILI_MIZRAK (52), ejderha (57), Sofican (44), ofluenes61 (39), manly (51), boncell (53), zümer (44), ferdi33 (54), recai (47), Hidayet Demir (67), yelizyagci (48), doxan1 (45), imparator_57 (43), DELÝVELÝOGLU (60), KURTBEY66 (47), Murtaza GÜRSOY (38), yalovalifurkan7.. (34), durak1 (69), sinos (52), isik_67 (38), DaMLaM (47), EnDeRuN (53), Baha_RIP (35), cristor (46), AVLAYANHASAN (51), seyyid_emin (46), beyzanur61 (45), sekkos (42), necla caltekin (72), ekrem1992 (32), MuhammetColak (42)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.62581 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.