0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » MÜSAİT OLUNCA BENİ SEVER MİSİN?

önceki konu   diğer konu
4 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
ayseak su an offline ayseak  
Konu icon    MÜSAİT OLUNCA BENİ SEVER MİSİN?
70 Mesaj -
Ýçeri girer girmez neþeyle baðýrdý:
-Anne biliyor musun bugün yuvada ne oldu?
- Görmüyor musun ? Telefonla konuþuyorum.
Herkesin sevdiði þey birbirine benzemiyordu. Annesi telefonu, babasý
arabayý seviyordu.

Herþey erteleniyordu, telefon ve araba söz konusu olduðunda... Bir de
eve misafir gelecek oldu mu kendisine hiç yer kalmýyordu.
Nerelere gitseydi? Annesi kapattý telefonu.

Mutfaktan tencere sesleri geliyordu. Koþarak yanýna gitti:

-Sana yardým edeyim mi ? dedi en sevimli halini takýnarak. Annesi
manalý manalý baktý:
-Hayýrdýr? Bir yaramazlýk mý var? Bak bir de seninle uðrasmayayým. Çok
yorgunum zaten.

Yorgunluk nasýl birþeydi ? Bazen elinde oyuncaðýyla uykuya daldýðýnda
anneannesi oyuncaðý yavaþça elinden alýr :
-Nasýl yorulmuþ yavrucak. Uykunun gülkokulu kollarý sarsýn seni
diyerek alnýna bir öpücük konduruverirdi.

Yorgunluk gül kokulu bir uykuya dalmaksa eðer, neden annesi kendisiyle
böyle kýzgýn kýzgýn konuþuyordu.

-Anneciðim yorulduðun zaman gül kokulu uykulara dalarsýn. Anneannem
öyle söylüyor.

-Uykuya dalayým da gül kokularý kusur kalsýn.Yorgunluktan ölüyorum.

Bu kelimeden nefret ediyordu.'Yorgunum, yorgun olduðumdan, böyle yorgunken'....

-Anneciðim sen yorulma, diye...

-Yemekte konuþuruz çocuðum.Bankada iþler yetiþmedi. Baban gelene kadar
bunlarý bitirmem lazým.Hadi sen oyna biraz.

Hani siz yoruluyorsunuz ya...Eeee....Bende oynamaktan yoruluyorum.Ne
yapayým bilmem?

Yapýlmamasý gerekenleri biliyordu da büyükler, yapýlmasý gerekenleri
hiç bilmiyorlardý. Iþýklar söndü birden.
Annesi öfkeyle söylenmeye baþladý.

-Mum da yok ! diye diye karýþtýrdý dolaplarý elyordamýyla.
Çocuk sýrtüstü yatýp, anneannesi nin köyünü düþündü.Gaz lambasýnýn
ýþýðýnda deli ta vþan masalýný anlatýþýný.

Deli tavsanýn duvardaki aksini getirdi gözlerinin önüne. Anneannesi
gibi iki ellerini birleþtirip iþaret parmaklarýný yukarý kaldýrarak
tavþan kafasý yaptý.

''Bak deli tavþan'' diyerek parmaklarýný oynattý.Yoldan geçen
arabalarýn farlarý duvardaki tavþana yol açtý.Tavþan alabildiðine hür
dolaþtý saðda solda. Otlarla kuþlarla konuþtu. Sonra yorgun düþtü
.Duvardaki görüntü minik avuçlarýn açýlmasýyla kayboldu. Kolu yavaþça
kanepeden aþaðý sarktý.Sonra ýþýklar geldi.

Kadýn çocuðun hiç konuþmadýðýný akýl etti.Birden kanepeye koþtu.
Küçücük dizlerini karnýna doðru çekerek uykuya dalmýþtý.

Masanýn üstündeki dosyalara baktý iðrenerek.Dindirilmez bir piþmanlýk
doldurdu içini.

Uyandýrmaktan korka korka küçük alnýna bir öpücük kondurdu.

Çocuk sanki bir ipucu bekliyormuþcasýna aralanan gözleriyle mýrýldandý;
- Ýþin bitince beni sever misin anne? dedi.

Kadýn, sevilmek için randevu alan çocuðuna bakarak sabaha kadar aðladý.
ağlar telaşlı ağlar



(ALINTI)


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son ayseak tarafından, 20.09.2009 - 22:25 tarihinde.
Gönderen: 20.09.2009 - 22:23
Bu Mesaji Bildir   ayseak üyenin diger mesajlarini ara ayseak üyenin Profiline bak ayseak üyeye özel mesaj gönder ayseak üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
zübeyr b avvam su an offline zübeyr b avvam  
RE: MÜSAİT OLUNCA BENİ SEVER MİSİN?
205 Mesaj -
insan üzülüyor ama malesef icraatlarda yaþanýlan tablo bu Elinize Saglik
Gönderen: 23.09.2009 - 23:20
Bu Mesaji Bildir   zübeyr b avvam üyenin diger mesajlarini ara zübeyr b avvam üyenin Profiline bak zübeyr b avvam üyeye özel mesaj gönder zübeyr b avvam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Moderator


4254 Mesaj -
Peygamberimizde çocuk sevgisi
Efendimiz (S.A.V)'in Hayatýndan Bir Örnek Iþýðýnda Çocuk Eðitimi
Dr. Adem Akýncý



Eðitim, ferdin davranýþlarýnda planlý ve programlý olarak, müspet yönde deðiþiklik meydana getirme sürecidir. Bu deðiþiklik insanýn zihninde, duygularýnda ve hareketlerinde meydana gelir. Bu açýdan eðitim, kafaya, kalbe ve bedene hep birlikte nüfuz edebilmeyi gerektirir.

Eðitim faaliyetleri, insanda meydana getirdiði deðiþikliðin kalitesi ve tesiri bakýmýndan deðer kazanýr. Eðitim vasýtasýyla gerçekleþtirilen deðiþiklik, hedefleri yakalayabildiði ölçüde baþarýlýdýr. Eðitimde kaliteyi yakalayabilme ve hedeflere ulaþabilmede etkili olan birçok faktörden bahsetmek mümkündür. Fakat bu noktada eðitim faaliyetini gerçekleþtirmekle görevli olan eðiticinin kabiliyet ve gayreti öncelikle üzerinde durulmasý gereken bir hususiyettir. Belki en az onun kadar önemli olan bir diðer konu da, eðitim-öðretim faaliyetlerinde kullanýlmasý gereken metot ve ilkelerdir.

Peygamber Efendimiz (s.a.s.), hayat-ý seniyyeleri müddetince bir eðitim faaliyeti gerçekleþtirmiþ ve netice itibariyle hiçbir dönemde, hiçbir kimsenin ulaþamayacaðý bir noktaya ulaþmýþtý. O’nun risalete baþladýðý nokta ve eðittiði insanlarýn o günkü durumu dikkate alýnýrsa, bu insanlarýn sonuç itibariyle ulaþtýðý seviye Allah Resulü (s.a.s.)’in eðitim faaliyetinin ne kadar baþarýlý olduðunu anlatma açýsýndan yeterlidir. Ayný zamanda gelinen bu seviye, O’nun peygamberliðini gösteren bir delil olduðunu söyleyebiliriz.

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) 23 sene gibi kýsa bir sürede, çok büyük inkýlaplar yapmýþ, insanlar üzerinde çok önemli tesirler icra etmiþtir. O kadar ki, O’nun tesiri günümüze kadar gelmiþ ve kýyamete kadar da gidecektir. Kendi döneminde olduðu gibi bugün de Müslümanlar onu candan sevmekte, onun sünnetine ve getirdiði prensiplere can-ý gönülden baðlanmaktadýr. Böyle bir baðlýlýk ve itaat, insanlýk tarihinde hiç kimsenin muvaffak olamadýðý bir seviyedir.

Allah’ýn inayetiyle O (s.a.s.), cahilliye döneminde, kýzlarýný diri diri topraða gömecek kadar katý kalpli insanlarýn bulunduðu bir toplumdan karýncayý bile incitmeyecek bir toplum çýkarmýþtýr. O, insanlarýn pek çok kötü adetini deðiþtirmiþ, onlarý güzel ahlakta ve maneviyatta bütün insanlara muallim olacak bir seviyeye getirmiþtir. O öyle bir inkýlaptýr ki, insanlarýn kafalarýnda, kalplerinde, ruhlarýnda, maddî ve manevî hayatlarýnda, duygu ve düþüncelerinde deðiþim meydana getirmiþtir. Ýnsanlarý cehalet asrýnýn bataklýðýndan almýþ, a’lây-ý illiyyine çýkarmýþtýr. Bugün insanlarýn sigara gibi küçük bir alýþkanlýðýný deðiþtirmek için bir çok ilim adamý gayret sarf etmesine raðmen, bu konuda çok fazla muvaffak olamamasý, Allah Resulü (s.a.s.)’in yaptýðý inkýlabýn büyüklüðünü ortaya koyma açýsýndan önemlidir.

Resul-ü Ekrem (s.a.s.)’e bu inkýlaplarý yaptýran ve insanlar üzerinde bu kadar tesir icra etmesine sebep olan neydi? Ýnsanlarýn O’na bu denli baðlanmalarýnýn ve itaat etmelerinin hikmeti neydi? Bu kadar kýsa bir zamanda cahilliye devrinin insanlarýnýn, ilim ve irfanda, nezaket ve nezahette bu kadar mesafe almalarýnýn sýrrý neydi? Bütün bu sorulara cevap verebilmek için, O’nun hayat-ý seniyyelerinin tamamýný gözler önüne sermek gerekecektir.

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) her þeyden önce kudsî bir kuvvete dayanýyordu. O’nun tesirindeki en önemli sebep buydu. O’nun ahlaký Kur’ân ahlakýydý. O bir muallim olarak gönderilmiþti ve bir muallimde bulunmasý gereken bütün vasýflarýn en üstünü O’ndaydý. O doðru ve güvenilirdi. Ýnsanlara düþkün, onlara karþý merhametliydi. Ýnsanlarla çok samimi ve candan ilgilenir, sevgiyle ve þefkatle yaklaþýrdý. Onlarýn ihtiyaçlarýný giderir, zor zamanlarýnda yardým ederdi. O insanlara karþý mütevazý ve müsamahakârdý. Adaletle davranýr, insanlar arasýnda ayrýmcýlýk yapmazdý. Öfkelenip kýzmaz, onlarýn hatalarýný baðýþlardý. Kýsacasý o, güzel ahlakýn zirvesindeydi.

Bir muallim olarak Kâinatýn Efendisi (s.a.s.), davranýþlarýyla insanlara örnek olmanýn yanýnda, sözleriyle de onlarýn kafalarýný ve kalplerini aydýnlatýyordu. Çünkü O, hitabetin zirvesindeydi; net ve anlaþýlýr konuþur, insanlarýn iyi anlamalarý için bazý cümleleri tekrar ederdi. Ýnsanlarýn ihtiyaçlarýna ve seviyelerine göre konuþurdu. Konuþmasýný gereksiz yere uzatmaz, kýsa ve özlü konuþurdu. Yapmadýðý þeyleri söylemez, konuþtuðu þeyleri samimi ve adeta yaþýyormuþçasýna anlatýrdý. Bazen sorularla muhataplarýn dikkatini çeker, onlarý yönlendirirdi. Konuþmalarýnda bazý kýssalardan ve hikayelerden faydalanýr, anlaþýlmasý zor konularý misallerle izah eder, müþahhas hale getirirdi. Anlattýðý bütün konularda davranýþlarýyla insanlara örnek olurdu.

Kabul edilecektir ki, birkaç sayfa içerisinde, O’nun eðitim ve öðretime dair ortaya koyduðu ilke ve metotlarý kapsamlý bir þekilde anlatmak mümkün deðildir. Burada Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in muallimliðine ve O’nun insanlarý eðitirken takip ettiði ilke ve metotlara örnek olmasý gayesiyle sahabeden Rafi’ b. Amr (r.a.)’la ilgili bir hadiseyi ele alýp incelemek istiyoruz.

Râfi’ B. Amr (r.a.) Hadisesi

Rafi’ b. Amr (r.a.), henüz çocuk yaþýnda bir sahabidir. Bir gün Medine’de ensardan birinin bahçesindeki hurma aðaçlarýný taþlamýþ, daha sonra bahçe sahibi Râfi’ b. Amr’ý (r.a.) Resulullah’ýn huzuruna getirmiþti. Adeta Efendimizin onu cezalandýrmasýný ister gibiydi. Allah Resulü (s.a.s.); “Yavrum! hurmayý neden taþladýn?” diye sordu. Çocuk da, “Karným açtý, yemek için taþladým” cevabýný verdi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.s.); “Bir daha hurmalarý taþlama, dibine dökülenlerden ye” buyurdular. Sonra çocuðun baþýný okþadý ve ona þöyle dua etti; “Allahým! Onun karnýný doyur.” (Tirmizi, Büyu’, 54; Ýbn Mace, Ticaret, 67)

Bu kýsa hadise, eðitimde takip edilmesi gereken ilkeler adýna önemli mesajlar ihtiva etmektedir. Kýsaca bunlar üzerinde durmak istiyoruz:

1. Sevgiyle ve Þefkatle Yaklaþma

Eðitimin mayasý sevgi ve þefkattir. Eðitim sevgiyi öðretmeli ve sevgiyle yapýlmalýdýr. Özellikle çocuklar için sevgi çok önemlidir. Çocuklarýn sevgiye daha çok ihtiyacý vardýr. Onlar sevgiyle büyür ve sevgiyle eðitilirler. Çocuk sevgi gördüðü kiþiye baðlanýr, onu dinler, onun gibi yaþamaya çalýþýr. Sevgi çocuktaki yöneliþlerin geliþtirilmesini saðlayan kaynak durumundadýr. Bu yüzden eðitimin ana hedeflerinden birisi de sevgiyi öðretmek olmalýdýr.

Ýnsanlýðýn Ýftihar Tablosu, bütün insanlara sevgiyle yaklaþýyor, bütün insanlarý kucaklýyordu. Peygamberimiz çocuklara karþý daha çok þefkatliydi ve onlara sevgiyle muamele ediyordu. Rafi’ b. Amr (r.a.) hadisesi bunun güzel örneklerinden birini oluþturmaktadýr. Yanýna suçlu olarak getirilmesine raðmen, O kesinlikle kýzmýyor, cezalandýrmýyor ve her þeye raðmen þefkatle yaklaþýyordu. Çocuða “Yavrum” diye hitap ediyor, onun baþýný okþuyor ve ona dua ediyordu.

Yanlýþlarýn düzeltilmesinde ve istenilen davranýþý kazandýrmada elbetteki cezalandýrmanýn eðitimde önemli bir yeri vardýr. Fakat bunun yeri ve zamaný iyi belirlenmelidir. Yanlýþýn düzeltilmesi konusunda öncelikle nasihat etme ve sevgiyle yaklaþma daha etkili olabilir. Özellikle çocuklarýn hatalarýna karþý daha müsamahalý ve affedici olmak gerekir. Çünkü çocuklar çok defa yaptýklarý yanlýþýn farkýna bile varmazlar. Böyle durumlarda çocuða kýzmak, cezalandýrmak hatayý düzeltmez, bilakis daha büyük yaralar açabilir. Bazý davranýþlarýn kazandýrýlmasýnda ve hatalarýn düzeltilmesinde sevgi ve þefkat daha etkili olacaktýr.

2. Çocuklarý Dinleme, Onlarýn Dünyalarýna Girme

Çocuklarý anlayabilmek için onlarý dinlemek ve dünyalarýna girebilmek gerekir. Onlarýn apayrý dünyalarý vardýr. Bulunduklarý yaþa göre, sahip olduklarý bir takým duygular ve özellikler vardýr. Onlarýn zihni henüz her þeyi tam anlamýyla ölçüp tartamaz. Bu durumda yapýlmasý gereken onlarý çok iyi tanýyýp, onlarýn düþünce ve duygularýný hesaba katmak olacaktýr. Bir çok anne baba çocuðun davranýþlarýný anlayamadýklarýný söylerler, ama anlamak için onlarý hiç dinlemezler.

Rafi’ b. Amr (r.a.) hadisesinde Peygamber Efendimiz (s.a.s.) ona hiçbir þey söylemeden önce niye yaptýðýný soruyor ve onu konuþturuyor. Çocuk yemek için taþladýðýný söylüyor. Karný aç olan bir çocuðun, karnýný doyurmak için böyle bir þey yapmasýný tabii karþýlamak lazým. Çocuk yaptýðý yanlýþýn farkýnda olmayabilir. Böyle bir durumda çocuðun niyetini ve düþüncelerini anlamak çok önemlidir. Çocuklar ne yaparsa yapsýn, hemen kararýmýzý vermeden önce onlarý dinlemeliyiz. Onun dünyasýna girip onu anlamaya çalýþmalýyýz.

Çocuklar çok defa yanlýþ yaparlar, fakat yaptýklarý yanlýþýn farkýna varmazlar. Büyükler ise genelde, çocuðu bir büyük gibi deðerlendirir, büyük insandan beklenebilecek davranýþlarý beklerler. Yanlýþ yapýnca da çocuklara kýzar veya cezalandýrýrlar. Çoðu zaman çocuðu dinlemeye bile gerek görmezler. Çocuk ise, niye cezalandýrýldýðýný veya niye bu kadar sert tepkiye maruz kaldýðýný anlayamaz. Büyüklerin kendisine kötülük ettiðini veya sevmediðini düþünebilir. Bunun için çocuðun duygu ve düþüncesini öðrenmeden çocuðu yargýlamak ve cezalandýrmak doðru olmayacaktýr.

3. Alternatif Gösterme

Anne ve babalarýn içine en çok düþtükleri yanlýþlardan birisi de sürekli yasaklar koyarak çocuðun hareket alanýný daraltmaktýr. Elbette ki, bir takým yanlýþlarý karþýsýnda çocuk uyarýlmalý, yanlýþ yaptýðý izah edilmelidir. Çocuðun yanlýþlarý karþýsýnda sessiz kalmak doðru deðildir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken þey, yasaklara karþý alternatifler getirmek olmalýdýr. Alternatif getirilemezse çocuk yaptýðý yanlýþa devam edebilir. Çünkü bu konuda baþka tatmin yolu bulmakta zorlanabilir. Bu alternatifler, yasaklara ilgi duyan çocuklara farklý tatmin yollarý sunmalýdýr.

Eðitimde çocuklarýn önüne yasaklar koyarken karþýsýna alternatifler getirme önemli bir prensiptir. Çocuða “onu yapma”, “bunu yapma” diyerek hareket alanýný daraltmak doðru deðildir. Ona dokunma, bunu çizme, koþma, atlama gibi sürekli yasaklar getirilir. Fakat çocuk yaþýnýn gereði olarak hareket etmelidir. Hareket alanýný daraltmak çocuðun geliþimini olumsuz etkileyebilir. Çocuða yasaklar koyarken bunun karþýsýnda alternatif olarak neler yapabileceðini de göstermelidir. Mesela; “duvarlarý çizme ama þu kaðýda istediðini çizebilirsin”, “Salonda koþma, fakat koridorda koþabilirsin”, “bu filmi seyretme ama þu filmi seyredebilirsin” tarzýnda alternatifler sunulmalýdýr.

Rafi’ b. Amr (r.a.) hadisesinde Kâinatýn Efendisi (s.a.s.) çocuðu dinledikten sonra, onun yaptýðýnýn bir hata olduðunu ve bunu yapmamasý gerektiðini söylüyor, fakat hemen alternatifini de ortaya koyuyor: “Hurmalarý taþlama ama, altýna düþenleri yiyebilirsin.” Karný aç olan bir çocuða hurmalarý taþlamamasýný, bu hurmalara dokunmamasýný söyleseniz acaba ne kadar etkili olur. Mutlaka çocuk karnýný her hangi bir þekilde doyurmalýdýr. Çocuða karnýný doyurabileceði bir yol göstermelidir, yani bunun bir alternatifini ortaya koymalýdýr.

Günümüzde çocuklarýn etrafýný kuþatmýþ olan tehlikeler ve zararlý alýþkanlýklar karþýsýnda sadece “yapma” demek çözüm olmayacaktýr. Onlara alternatif olabilecek þeyler ortaya koymalýdýr. “Sinemaya gitme, televizyon seyretme” demek yerine onlarýn seyredebilecekleri alternatif filmler, belgeseller bulmalý, CD’ler hazýrlamalýdýr. Çocuklara “þuraya buraya gitme” demek yerine, onlarýn gidebilecekleri ortamlar hazýrlamalý, arzu edilen arkadaþ çevresini meydana getirmelidir. Çocuklarýmýzý aile içinde eðitmenin yanýnda, toplum içinde muhafaza etmenin de yollarýný aramalýyýz.

4. Dua Etme

Dua etme, çocuða her konuda Allah’a yönelmek, her þeyi O’ndan istemek gerektiði mesajýný verir. Ýnsan, ihtiyacý olan her þeyi Allah’tan istemeli, O’na yönelmelidir. Bir kiþi üzerine düþen görevleri yaptýktan sonra iþini Allah’a havale etmeli, o iþin olmasý için Allah’tan yardým dilemelidir. Çocuðun din eðitiminde büyükler çocuða ne zaman ve nasýl dua edilmesi gerektiðini zamaný geldikçe göstermelidir.

Ayný zamanda eðitimciler ve anne babalar, çocuðu güzel bir þekilde terbiye etmek için Allah’a dua etmelidir. Sözlerin tesirli olmasýný ve neticeye ulaþmayý Allah’tan beklemelidir. Özellikle anne ve babanýn çocuðuna dua etmesi çok önemlidir. Çünkü anne ve babanýn çocuðuna yaptýðý dua makbul olmaktadýr. Bir anne baba çocuðuna samimi ve içten dua ederse, bu dua daha makbul olur. Yukarýdaki hadisede Peygamber Efendimiz (s.a.s.), dua ederek bu mesajý vermekte, dua etmenin önemini fiilleriyle göstermektedir.

5. Fiziksel Temas (Dokunma)

Çocuðu bir büyüðün okþamasý veya herhangi bir þekilde fiziksel temasta bulunmasý, onun için bir mükafattýr. Bu temas baþýný veya yanaklarýný okþama, sýrtýný sývazlama, kucaðýna alma, öpme, elini tutma þeklinde olabilir. Çocuk böyle bir dokunuþla sevildiðini anlar, dokunan insanýn kendine olan yakýnlýðýný hisseder. Ayný zamanda kendini güvende hisseder, dokunan insan tarafýndan korunduðunu fark eder ve yalnýz olmadýðýný anlar.

Ýnsanlar arasý iletiþim açýsýndan da fiziksel temas çok önemlidir. Dokunma ve fiziksel temas sözsüz iletiþim aracý olarak kabul edilir. Böyle bir temasla kiþi duygularýný daha kolay ifade edebilir. Özellikle çocuklarýn geliþimi açýsýndan dokunma çok önemlidir ve ayný zamanda onlar için psikolojik bir ihtiyaçtýr. Bazý araþtýrmalar kucaða alýnýp sevilmeyen ve okþanmayan çocuklarýn bir takým ruhî hastalýklara sahip olduklarýný ortaya koymaktadýr.

Dokunma bir insana, “sen benim için önemlisin”, “ben senin yanýndayým, seni yalnýz býrakmayacaðým” mesajýný verir. Hiçbir söz böyle bir mesajý verme konusunda dokunma kadar etkili deðildir. Bir babanýn veya öðretmenin, çocuðun baþýný þefkatle okþamasý, saatlerce konuþmaktan daha etkili olabilir. Anne babalar ve öðretmenler, çocuklara sevgilerini sadece sözlerle ifade etmekle yetinmemelidirler. Çocuða dokunarak, baþýný ve yanaklarýný okþayarak, sýrtýný sývazlayarak onlara olan sevgilerini daha yakýndan ifade etmek gerekir. Dokunma, sözlerle ifade edilemeyen duygularý ortaya koyacaktýr.

Kâinatýn Efendisi (s.a.s.)’in, yukarýda bahsedilen olayda, Rafi’ b. Amr’ýn baþýný okþamasý çok þey ifade etmektedir. Suçlu olarak karþýsýna getirilen çocuk, korku içerisindedir ve belki de kendisine verilecek cezayý beklemektedir. Böyle bir durumda çocuðun baþýný okþama, ona sevgisini ifade etmenin yanýnda, “korkma! ben senin yanýndayým, seni koruyacaðým” mesajý da verebilir. Böylelikle çocuk, korkularýndan emin olacak ve kendini güvende hissedecektir. Ayný zamanda böyle bir mesaj ve böyle bir yakýnlaþma suçlarýn önüne geçme açýsýndan da önemlidir. Çünkü kendisine þefkat ve ilgi gösterilen çocuk, bunu karþýlýksýz býrakmayacak ve kendisine yakýnlýk gösteren insanlarý mahçup etmemeye çalýþacaktýr.

Sonuç

Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in insanlara tesir etmesi ve onlar üzerinde büyük deðiþiklikler icra etmesinin sebeplerinden birisi de, eðitime dair metot ve ilkeleri çok güzel uygulamasýdýr. O’nun kullandýðý metot ve ilkeler, sadece yukarýda bahsettiðimiz birkaç hususla sýnýrlý deðildir. Allah Resulü (s.a.s.)’in hayatýna baktýðýmýzda, çocuk eðitimi açýsýndan çok zengin bir kaynak olduðunu görebiliriz. Eðitim faaliyetlerine örnek olmasý için, Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in hayatý dikkatli bir þekilde incelenmeli ve günümüze ýþýk tutabilecek prensipler deðerlendirilmelidir.

* Harran Üniv. Ýlahiyat Fak. Öðrt. Üyesi

______________

KAYNAKÇA
ADLER, Alfred, Ýnsan Tabiatýný Tanýma, T. Ýþ Bankasý Yayýnlarý, 1998.
AYDIN, Mehmet Zeki, Ailede Çocuðun Ahlak Eðitimi, D.E.M. Yayýnlarý, Ýstanbul, 2005.
BAÞARAN, Ýbrahim Ethem, Eðitim Psikolojisi, Sevinç Matbaasý, Ankara, 1985.
CÜCELOÐLU, Doðan, Ýnsan Ýnsana, Altýn Kitaplar Yayýnevi, Ýstanbul, 1987.
FÝDAN, Nurettin, ERDEN, Münire, Eðitime Giriþ, Hacettepe Üniversitesi Eðitim Fakültesi, Ankara, 1994.
ÝBN MACE, Ebu Abdillah Muhammed b. Yezid el-Kazvini, Sünen-i Ýbn Mace, Haleb, 1954.
KANAD, Fikret, Ailede Çocuk Terbiyesi, Ankara, 1946.
ÖCAL, Mustafa, Din Eðitimi ve Öðretiminde Metodlar, T.D.V. Yayýnlarý, Ankara, 2003.
TÝRMÝZÝ, Muhammed b. Ýsa, el-Camiu’s-Sahih, Çaðrý Yayýnlarý, Ýstanbul, 1992.
YAVUZER, Haluk, Çocuk Psikolojisi, Remzi Kitabevi, Ýstanbul, 1987.
Gönderen: 01.10.2009 - 00:17
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
tutkunadem su an offline tutkunadem  
575 Mesaj -
:'(
Gönderen: 01.10.2009 - 16:17
Bu Mesaji Bildir   tutkunadem üyenin diger mesajlarini ara tutkunadem üyenin Profiline bak tutkunadem üyeye özel mesaj gönder tutkunadem üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1319 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.59550 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.