0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Mustafa İSLÂMOĞLU'nun Gerekçeli Meal-Tefsir Kitabında Bir Âyetin İnkârı

önceki konu   diğer konu
7 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  
Mustafa İSLÂMOĞLU'nun Gerekçeli Meal-Tefsir Kitabında Bir Âyetin İnkârı
1463 Mesaj -

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ism-i þerîfiyle! Bizleri Ehl-i Sünnet itikadý üzere sabit kýlan Allâh-u Te‘âlâ’ya hamd-ü senâdan, Cumhur’un yolundan ayrýlanlarý, Ýslâm ipini boynundan çýkarmakla niteleyen Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)e salât-ü selamdan ve O’nun yolundan bir karýþ bile ayrýlmayan âl-i ashâbýna hayýrla duadan sonra: Sohbetlerimize devam eden kardeþlerimizin: “Mustafa Ýslamoðlu nasýl biri? Kitaplarý okunabilir mi ve derslerine gidilebilir mi?” þeklindeki ýsrarlý sorularý üzerine bu fakir kardeþiniz, bu kiþinin kitaplarý hakkýnda bir araþtýrma yapmak zorunluluðu hissettim. Elime geçen “Yahudileþme temâyülü” kitabý bana bu kiþinin ne kadar çeliþkili ve karmaþýk batýl görüþlere sahip biri olduðunu kolayca anlatmýþ oldu. Bu esnada fýkýh âlimlerinin cumhurunu, “Hayýzlý kadýnlarýn camiye giremeyeceði” gibi bazý fetvalarýndan dolayý Yahudilere meyletmekle suçladýðýný görmem de iþin tuzu biberi oldu.

Sonra bana verilen “Üç Muhammed” kitabýnda, onun Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in þanýna tazim sadedinde yazýlmýþ olan Kâzî Ýyaz (Rahimehullâh)ýn “eþ-Þifâ”sý ve Ýmâm-ý Süyûtî’nin “el-Hasâis”i gibi muteber eserlerde geçen sahih rivâyetleri tenkit ederek, “Bu kitaplarda anlatýlan hârikulâde vasýflarýn Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)de bulunmadýðý”ný söylemiþ olduðunu görmem, bende tedavisi kabil olmayan çok derin bir yara açtý ama daha sonra elime geçen “Gerekçeli Meal” kitabýnda onun, bu yazýmýzda örneklendireceðimiz üzere; “Teröristlerin cezasýyla ilgili” bir âyeti nasýl yok saydýðýný, “Tur daðýnýn Yahudiler üzerine kaldýrýlmasý” gibi bazý mûcizeleri ne tür sudan bahanelerle reddettiðini ve “Uzeyr (Aleyhisselâm)ýn yüz sene ölü býrakýldýktan sonra diriltilmesi” gibi, Allâh-u Te‘âlâ’nýn yaþanmýþ olaylar olarak kýssa ettiði bir takým gerçekleri nasýl temsil ve mecaz olarak nitelediðini görünce, onun Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in þanýna izafe ettiði nâkýsalarý ve müctehid imamlarý Yahudilere meyletmekle suçlayarak onlara attýðý iftiralarý yadýrgamaz hale geldim.

Ýnþâallâh bu yazýmýzý takip edecek yazýlarýmýzda, onun bu tür fasit ve müfsit görüþlerini ibtal etmek üzere bir takým ilmî reddiyeler kaleme alacaðýz. Ancak bu yazýmýzda Mâide Sûresinin otuzüçüncü âyet-i kerîmesinde geçen Ýslâm’ýn önemli bir hükmünü nasýl yok saydýðýný beyan etmeyi münasib gördük. Þimdi ilk olarak kendisinin mealine ve dipnotuna hiç müdahale etmeksizin yazdýklarýný size aynen aktaracaðýz, daha sonra da tahlilini hep birlikte yapacaðýz.

“Allah’a ve Rasûlü’ne karþý savaþ açanlarýn ve yeryüzünde bozgunculuðu yaymaya çalýþanlarýn öldürülmeleri ya da asýlmalarý veya muhalefetlerinden dolayý ellerinin ve ayaklarýnýn kesilmesi, yahut bulunduklarý yerden sürülmeleri, sadece (âdil) bir karþýlýktan ibarettir. Bu, onlarýn dünyada uðradýklarý zillettir; âhirette ise onlarý korkunç bir azap beklemektedir.”

Yazar bu âyetin dipnotunda (1/197) þu kaydý düþmüþtür. “Bu cümle bir ‘inþa’ cümlesi deðil bir ‘ihbar’ cümlesidir ve dolayýsýyla Kur’an el ve ayaklarýn çaprazlama kesilmesi gibi bir cezayý emretmemekte, sadece nakletmektedir. Bundan öte, Allah Rasû lü’nün hiçbir muhalife böylesi bir ceza uygulamadýðý da tarihi bir gerçektir.”
Mezkûr þahsýn mealini ve gerekçesini böylece okumuþ oldunuz. Buna mukabil bir de Üstâdýmýz Mahmud Efendi Hazretlerinin hazýrlamýþ olduðu “Kur’ân-ý Mecîd ve Tefsirli Meâl-i Âlîsi”ndeki meale göz atalým. “Allâh’a ve Rasûl’ün(ün dostlarý olan müminler)e harp açmakta olan (ve insanlarýn yollarýný kesip mallarýný çalan) o (imansýz) kiþilerin ve (Müslümanlardan da olsa) yer(yüzün)de fesat (ve bozgunculuk çýkartmak) için koþuþturan kimselerin cezasý, (sadece öldürmekle yetinmiþlerse,) ancak (kýsas yoluyla) öldürülmeleri yahut (cinâyetle birlikte mal da gasbetmiþlerse,) asýlmalarý veya (cinâyet iþlemeyip sadece mal almýþlarsa,) ellerinin ve ayaklarýnýn çaprazdan kesilmesi ya da (korkutmadan baþka bir þey yapmamýþlarsa,) o (oturduklarýgöz kırpma yerden sürül(üp hapse gönderil)meleridir.
Ýþte sana! Bu (cezalar), dünyâda onlar için büyük bir (alçaklýk, rezillik ve) rüsvaylýktýr, (günahlarýnýn büyüklüðünden dolayýgöz kırpma âhirette ise kendileri için pek büyük bir azap vardýr!”

Görüleceði üzere Ýslamoðlu, Kur’ân-ý Kerîm’in metninde olmayan birçok kelimeyi metne sokmasýnýn yanýsýra, dipnotta bu âyetin bir “Ýnþâ” deðil de, bir “Ýhbar” olduðunu öne sürmüþtür. Sizin anlayacaðýnýz þekilde ifade etmem gerekirse, “Ýnþâ”, “Bir þeyi emretmek ve yapýlmasýný istemek” mânâsýna gelmekte, “Ýhbâr” ise: “Evvelce olmuþ bir þeyin vukuunu haber vermek ve nakletmek”tir.
Onun dediðine göre bu âyet-i kerîmede zikredilen ceza hükümleri, bir haber niteliði taþýmaktaysa, bu haber kimlerin uygulamasýný bize nakletmektedir. Böyle bir þey söz konusu olamaz. Ayrýca bu ceza uygulanmayacaksa, sadece anlatýlýp geçilecekse bu durumda âyet-i kerîmede beyan edilen “Dünyadaki rüsvaylýk” teröristlere nasýl ulaþacaktýr.
Onlar bu cezalara maruz kalacak yerde sadece bunlarý hikâye gibi dinlediklerinde, rezil olacak yerde gülüp sevineceklerdir.
Yine böylece bu durumda bir sonraki âyet-i kerîmede konu edilen: “Ancak siz kendilerini yakalamadan tövbe edenler müstesna” kavl-i þerîfi, mânâsýz boþ bir kelâmdan öte geçmeyecektir. Çünkü ceza yoksa istisna ve müstesna mefhumlarý kime iþletilecektir?!
Ayrýca Kur’ân-ý Kerîm’de ayný ifadeyle zikredilen: “Fakat eðer onlar sizinle (Mescid-i Haram’da) savaþ (baþlat)ýrlarsa, (oranýn hürmetini önce onlar ihlâl ettiði için,) siz de (hiç aldýrmadan) onlarla savaþýn. Ýþte sana! Kâfirlerin cezasý böylece (misilleme)dir.” (Bakara Sûresi:191)
“Hýrsýzlýk yapan erkekle, hýrsýzlýk yapan kadýna gelince; her ikisinin (çalýp) kazanmýþ olduklarý þeye ceza olarak, Allâh’tan caydýrýcý bir azap olmak üzere ikisinin de (saðgöz kırpma ellerini (bileklerinden) kesin!....” (Mâide Sûresi:38)
“Ey iman etmiþ olan kimseler! Siz ihramlý kiþilerken av öldürmeyin! Ýçinizden her kim onu kasten öldürürse, iþte sana! (O kiþinin yapmasý gereken) öldürmüþ olduðu hayvanýn misli bir ceza (ödemesidir) ki; sizden adâlet sahibi iki kiþi ona karar verecektir….” (Mâide Sûresi:95) âyet-i kerîmelerinde “Ceza” tabiri, hüküm ifade etmekteyken, burada konu edilen “Ceza”nýn, üstelik: “Onlarýn cezasý ancak ve ancak budur” mânâsýný ifade eden “Ýnnemâ” edatýyla zikredilmiþ olmasýna raðmen hükümsüz olmasý hangi delile dayanmaktadýr. Bu konuda bu âyet-i kerîmenin hükmünü nesheden baþka bir âyet-i kerîme yokken, bir âyet nasýl geçersiz addedilebilir.

Oysa Fahru’r-Râzî, Beyzâvî ve Nesefî gibi birçok tefsirde: “Allâh-u Te‘âlâ ile muhârebe yapýlamayacaðýndan dolayý burada Allâh-u Te‘âlâ’nýn emirlerine muhâlefet eden ve Rasûlünün hükümlerine baþkaldýrmýþ olan kimselerin cezasý konu edilmiþtir” denilerek bu âyet-i kerîmenin bir haber niteliðinde olmayýp, Ýslâm’ýn bir had cezasýný beyan ettiði belirtilmiþtir.

Ýslamoðlu bu âyet-i kerîmenin hükmünü yok saymakla kalmamýþ, üstelik “Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in böyle bir tatbikatý olmadýðýnýn tarihi bir gerçek olduðu”nu savunarak tarihi bir iftirada bulunmuþtur. Zîrâ Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in bu hükmü iþlettiði, en sahih kaynaklarda zikredilmektedir. Nitekim Enes (Radýyallâhu Anh) þöyle anlatmýþtýr: “Ukl ve Urayne kabîlelerinden birtakým insanlar Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)e gelerek Müslüman olduklarýný açýkladýlar. Fakat sonra Medine’nin havasý kendilerine yaramayýnca hastalanýp zayýflamaya baþladýlar ve ovadaki develerin yanýna gidip onlarýn sütlerinden içerek saðlýklarýna kavuþmak için Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)den izin istediler.

Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in müsâadesi üzere Kuba civârýndaki zekât develerinin yanýnda bir müddet kalýp iyileþtiklerinde, dinden dönerek develerden birini boðazladýlar, çobanlardan birinin ellerini ve ayaklarýný kesip, diline ve gözlerine de diken batýrarak ölünceye kadar kýzgýn güneþin altýnda býraktýlar, diðer develeri de alýp götürdüler.

Sað kalan bir çobanýn haberi üzerine Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) yirmi kiþilik bir müfrezeyi onlarýn takibine gönderdi. Yakalanýp getirildiklerinde Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) onlara kýsas yapýlmasýný emretti. Bunun üzerine o cânilerin gözleri çýkarýldý, elleri ve ayaklarý kesildi ve ölünceye kadar o hal üzere Harre tarafýnda býrakýldýlar.” (Buhârî, Meðâzî: 34, No: 3956, 4/1535; Zekât: 67, No: 1430, 2/546; Müslim, Kasâme:2, no:1671, 3/1297; Neseî, Tahâret, 191, no:304, 1/174; Ebû Dâvûd, Hudûd:3, no:4364, 2/534; Tirmizî, Taharet:55, no:72, 1/106; Ýbni Mâce, Hudud:20, no:2578, 2/861; Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned, no:12042, 4/214)

Ýslamoðlu’nun, bu rivâyetleri bilmeyecek kadar cahil biri olmadýðýný düþünürsek, Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in bu âyeti tatbik etmediðini söylemesi, bizde ister istemez burada bir sû-i kasd (kötü niyet) bulunduðu düþüncesini uyandýrmýþtýr. Zaten bu kiþinin bu rivayetleri bilmeyecek kadar cahil biri olduðunu kabullenmemiz durumunda da, yine insanlarý böyle bir kiþiyi dinlememeleri ve kitaplarýný okumamalarý hususunda uyarmak boynumuzun borcudur.
Ayrýca bu âyet-i kerîme, teröristlere uygulanacak ceza hakkýnda Kur’ân-ý Kerim’de misli bulunmayan tek âyet olma özelliðini taþýdýðý için bütün müctehidler tarafýndan iþletildiði ve kendisinden ciltler dolusu hükümler istinbat edildiði, dört mezhebin fýkýh kitaplarýnda kaleme alýnmýþtýr. Bu husustaki bazý genel hükümleri þöyle özetleyebiliriz.

El-Mevsû‘atü’l-Fýkhiyye isimli eserde (17/158-161) zikredildiðine göre: “Kendileri yakalanmadan önce tövbe etmedikleri müddetçe muharib (terörist)lerin cezalandýrýlmasýnýn, kaldýrýlmaya ve baðýþlanmaya elveriþli olmayan Ýlâhî hadlerden bir had olduðu” hususunda fýkýh âlimleri arasýnda hiçbir görüþ ayrýlýðý yoktur. Bu hususta temel teþkil eden nass ise; “Allâh’a ve Rasûl’üne harp açmakta olan o kiþilerin ve yerde fesat için koþuþturan kimselerin cezasý, ancak öldürülmeleri yahut asýlmalarý veya ellerinin ve ayaklarýnýn çaprazdan kesilmesi ya da o yerden sürülmeleridir. Ýþte sana! Bu, dünyâda onlar için büyük bir rüsvaylýktýr, âhirette ise kendileri için pek büyük bir azap vardýr!
Ancak o kimseler müstesnâ ki kendilerine güç yetirmenizden önce tevbe etmiþtirler! Bilin ki; Allâh gerçekten Ðafûr’dur; Rahîm’dir.” (Mâide Sûresi:33-34) âyet-i kerîmeleridir.

Fýkýh âlimleri, âyet-i kerîmede geçen cezalarýn nasýl uygulanacaðý hakkýnda farklý görüþler serdetmiþlerdir. Þâfi‘îler, Hanbelîler ve Ýmâm-ý Muhammed ile Ýmâm-ý Ebû Yûsuf (Radýyallâhu Anhum) bu hükümlerin âyet-i kerîmede geçen tertip üzere uygulanacaðý ve hükümlerin iþlenen suça göre taksim edileceði görüþüne gitmiþlerdir. Buna göre; hem öldürüp hem mal alan öldürülüp asýlýr, sadece mal almakla yetinenin sað el ve sol ayaðý kesilir, eþkiyalýk yapýp yolcularý korkutan, fakat öldürme ve mal alma gibi suçlara bulaþmayan kimseler sürgüne gönderilir. Ýbni Abbâs (Radýyallâhu Anhumâgöz kırpma da âyet-i kerîmeyi böylece tefsir etmiþtir. (Ravzu’t-tâlib:4/155; el-Muðnî, 8/288; Ravzatu’t-tâlibîn:10/156-157; Metâlibü Üli’n-nühâ: 6/252-253; Nihâyetü’l-muhtâc:8/3) Ýmâm-ý Ebû Hanîfe (Radýyallâhu Anh)a göre; muharib kimse bir insan öldürmeden veya bir mal gasbetmeden yakalanýrsa, tazir (azarlanma) cezasýna çarptýrýldýktan sonra tövbe edinceye kadar hapsedilir. Eðer hýrsýzlýðýn nisabý kadar (1.0,5 gram altýn veya o deðerde bir) mal almýþsa eli ve ayaðý çaprazdan kesilir, masum bir kiþiyi öldürmüþ, ama mal almamýþsa öldürülür, hem cana kýymýþ hem de mal almýþsa, ceza verme yetkisine sahip olan kimse, üç iþten birini yapmakta serbesttir. Dilerse ellerini ve ayaklarýný çaprazlama keser, sonra öldürür. Ýsterse sadece öldürür. Ýsterse asar. (Bedâi‘u’s-sanâi‘ : 7/94; Ýbni Âbidîn: 3/213; el-Ýhtiyâr:4/114) Ýmâm-ý Mâlik (Rahimehullâh)a göre ise; öldürenin mutlaka öldürülmesi gerekir. Ancak kýlýç darbesiyle veya asýlarak öldürülmesi hususunda yönetim serbesttir. Sadece yol kesmekle yetinseler bile idare hangisinin daha kârlý olduðunu gözeterek, öldürmek yahut asmak veya çaprazlama kesmek hususunda muhayyerdir. (Bidâyetü’l-müctehid:2/491-492; Þerhu’z-Zürkanî:8/110; Hâþiyetü’d-Düsûkî: 4/350; Tefsîru’l-Kurtubî: 6/152)

Görüldüðü üzere; dört mezhebin sahibleri olsun, mezheb içi müctehidler olsun, hepsi de bu âyet-i kerîmeyi tahlil ve tatbik etmiþler, hiçbiri hükümsüz kabul etmemiþlerdir. Hal böyle iken Ýslamoðlu’nun: “Bu âyet-i kerîme el ve ayak kesilmesini emretmemektedir, Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) bunu yapmamýþtýr, bu sadece mücerred bir anlatýmdýr” demesi, bu âyeti hükümsüz kýlmasý anlamýna gelir ki bunun da inkârýn bir türü olduðunda þüphe yoktur.
Burada beni daha çok þaþýrtan þu olmuþtur; Ýslâmoðlu’nun beyânýna göre bu “Gerekçeli Meâl”in fýkhî notlarý Hayrettin Karaman’la müzâkere edilmiþ! Bu durumda böyle bir târihî hatâ onun da mý gözünden kaçmýþ yoksa o da mý ayný görüþte?!

Eyvâh ki ðarîb oldu þerî‘at-i Muhammed,
Ki kaldý bu misilli ulemânýn eline!

Allâh-u Te‘âlâ’nýn âyetlerinden birini inkâr, tümünü inkâr sayýlacaðýna göre, iþin ne boyuta vardýðý siz okurlarýmýzýn isabetli anlayýþlarýna havale edilmeye deðer bir husustur. Artýk “Kâfirlere Ýslâm’ý hoþ gösterelim” derken Ýslâm’ýn kol kesme, recm ve kýsas gibi hükümlerini ve Allâh’ýn ahkâm âyetlerini inkâra düþerek kâfirlerin durumuna düþmekten Allâh-u Te‘âlâ’ya sýðýnýrýz ve siz okurlarýmýzý, bütün Müslümanlarý bu hususta uyarmanýz ve bu reddiyeleri okutmanýz temennîlerimizle Allâh-u Te‘âlâ’ya emanet ederiz. Allâh-u Te‘âlâ’nýn selâmý, rahmeti ve bereketleri hepinizin üzerine olsun.

alýntý....
Gönderen: 16.06.2009 - 17:12
Bu Mesaji Bildir   Maksat kelam olsun üyenin diger mesajlarini ara Maksat kelam olsun üyenin Profiline bak Maksat kelam olsun üyeye özel mesaj gönder Maksat kelam olsun üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
der_ya su an offline der_ya  
875 Mesaj -
kardeþim mevla senden razý olsun daýmen ebeden..bu ve bunun gibi ümmete zarar verecek ayrýlýk çýkarmaya yönelik fikir ve fetvalarý birbirimizle paylaþmak ve hakýkatý görmeye çalýþmak bir hizmettir...verdiðin bilgiler çok mühim...devam edecek inþaallah... býr de þu aþaðýdaký içler acýsý duruma bir bakýn..yüzlerce hadisle býlýnen kabir azabýna bu reformýst adamýn cevabýna bakýn;

Kabir Azabý
Kabir azabý olduðuna inanmayan arkadaþým var. Kendisinin Kur'aný Kerim'i incelediðini ve kabirle ilgili bir bilgi bulamadýðýndan inanmadýðýný söylüyor.Kesin delilleri nerede geçmektedir?
2007

CEVAP: Kabir azabý,islam ekolleri arsýnda temel bir tefrika konusu olmuþtur.. Savunanlar da reddedenler de Kur'an'dan bazý ayetleri delil getirmiþler, fakat bu deliller doðrudan kabir azabýnýn varlýðýna ya da yokluðuna delalet etmediði için iki tarafýn tezi de temelsiz kalmýþtýr.Kabir azabý ancak hadislerle temellendirilebilir.hadisler ise akaide konusu olamazlar. Dolayýsýyla kabir azabý iman veya inkarýn konusu deðildir.

m.islamoðlu[Efgani mezhebsizini savunanlardanTürkiye’deki mezhepsiz reformcularý kaynak alarak kitaplar yazanlarýn içinde kalemi güçlü bir isim]


biri mustafa islamoðlunu durdursun...


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son der_ya tarafından, 16.06.2009 - 20:01 tarihinde.
Gönderen: 16.06.2009 - 19:55
Bu Mesaji Bildir   der_ya üyenin diger mesajlarini ara der_ya üyenin Profiline bak der_ya üyeye özel mesaj gönder der_ya üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
cesk su an offline cesk  
muvazaa.
8 Mesaj
http://www.dailymotion.com/video/x7g5tk_mustafa-yslamoylu-yftiraya-cevap_lifestyle

Efendim maksadýnýzý anlamýþ deðilim. Objektif olduðunuzu düþünmekteydim, ancak arifan dergisinden aldýðýnýz alýntý ile sözcülük yapýyor gibi bir intiba oluþturarak, taraf olduðunuzu deklere ediyorsunuz.

Kuran ifadesiyle "Ýnþa ve ihbar" nedir, bilir misiniz, ilim aþýðý kardeþim?

Buradan çýkardýðýmýz hisse ilmi muvaffakiyetiniz olmadýðý halde, mâhudiyettiniz hangi raiyete celb olunduðu görmekteyiz.

Bu konu ve bir önce ki kaldýrýlan konu polemiðe zemin hazýrladýðý gibi ajitasyondan ibaret kaldý. Daha anlaþýlýr ve iman noktasýnda ne gibi bir hizmet hasýl olur prensibiyle hareket edilecek fikirler üretmeye, inanlarý muðlak ifadelerle þüpheye düþürecek alýntýlar taþýyarak hangi amaca hizmet yönü belirsiz konulardan kaçýnýlmasýný temenni ederiz.

Vesselam
sizlerin konularýnýza artýk cevap vermeyeceðim.
Gönderen: 16.06.2009 - 20:33
Bu Mesaji Bildir   cesk üyenin diger mesajlarini ara cesk üyenin Profiline bak cesk üyeye özel mesaj gönder cesk üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
der_ya su an offline der_ya  
875 Mesaj -
kardeþ kusura bakmayasýn yukarýdaký kabýr azabýyla ilgili eklenen yazý arýfandan deðil;býzzat ýslamoðlunun kendi sitesinden alýnmýþ ve kendine ait cevabýdýr.madem sýký takýp edýyosun sitesini,bilmen lazým.

konulara yorum yapýp yapmamak herkesin kendi kararý.ancak ehlýsünnet ve'l cemaate aykýrý ýtýkad bozmaya yönelik,efendýmýzýn þerefýne düþürmeye yönelik;bu ister islamoðlu ister bilmem ne..hoca farketmez karþýsýnda mýtlaka býr ses bulur.ayrýca madem arifaný biliyorsun demekký reddýyelerden haberin var...

eh be güzel kardeþim o kadar ayet,hadis lerle adamý mat ediyorlar görmüyormusun o halde! selam ve dua ile


Kabir Azaplarýnýn Delilleri

Hadisler:

1- Peygamberimiz mezarlýktan geçerken: "Kardeþiniz için Allah'tan maðfiret dileyiniz. Çünkü o þu anda sorguya çekilmektedir" demiþtir. (Sünen-i Ebu Davut)

2- "Ýdrardan sakýnýnýz, zira kabir azabýnýn çoðu ondandýr." (Camiussaðir)
3- "Þüphesiz kabrin sýkýþtýrýlmasý vardýr. Kabrin sýkýþtýrýlmasýndan kimse kurtulamaz. Kurtulacak olsaydý, ölümünden dolayý arþýn titrediði Said b. Muaz kurtulurdu." (Fýkhul-Ekber Aliyyul Kari Þerhi, Kaynaðý bulunamamýþtýr.)

4- Kabir, ya cennet bahçelerinden bir bahçe yahut cehennem çukurlarýndan bir çukurdur." (Tirmizi)

5- Þüphesiz kabir ahiret konaklarýnýn ilkidir. Eðer ölü bu konaktan kurtulursa ondan sonrasý daha kolaydýr. Ondan kurtulamazsa sonrasý daha zordur. (A.i. Hanbelin Müsnedi


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son der_ya tarafından, 16.06.2009 - 22:39 tarihinde.
Gönderen: 16.06.2009 - 22:10
Bu Mesaji Bildir   der_ya üyenin diger mesajlarini ara der_ya üyenin Profiline bak der_ya üyeye özel mesaj gönder der_ya üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  
1463 Mesaj -
Yani ayný þekilde bende demek isterim size kardeþim madem ki arifan dergisinden bir alýntýdýr diyorsun o zaman neyin doðru-neyin yanlýþ olduðunu görmüþ okumuþsunuz demektir...


Objektif olmasýna evet amma doðru söyleyeni neden ki desteklemeyelim söylermisinz bana sizde bilirsiniz ki "Haksýzlýk karþýsýnda susan dilsiz þeytandýr" velhasýlý o zaman sorarým size kardeþim konu kapatmakla gerçeði gizlemenin arasýnda fark varmý bana dermisin yahu.....

Daha öncede yazmýþtým okuduysanýz helal-haram yasak-yasak olmayan her þey belirlenmiþ müslümanlar için deðilmi eee o zaman bu dairenin dýþýna çýkýnca çýkýlýyorsa susmanýn mantýðý nasýl izah edile bilir ki bunuda deyin siz bana ....


Bu ikazý sizin taraftarlýk yaptýðýnýz cemaat deyil her hangi bir baþkasý da yapsa gene ayný þeyleri deklare ederdim doðrulardým yahu azizim elimiz altýnda internet denen aletle araþtýrsa insan yeter yahu býrak ali'yi memeten dediðini baksýn doðrumu 50 tane 1000 tane cevap çýkar saðlam güvenilir olan cevaplarý alsýn önüne görsün beyaz-kara ayrýlýr yau 1000 kiþinin beyaz dediðine 1 kiþi kara derse ya bu adamýn aklýndan zoru vardýr yada bu adam tavuk karasý amadýr vesselam.......

Konulara cevap yazsanýzda yazmasanýzda bu sizin bileceðiniz bir þey deyemem o sizin taktiriniz azizim eðer doðruyu söyleyeni 9 köyden kovarlarsa varsýn kovsunlar bizde 10 köye misafir oluruz ne diyeyim daha.....Selametle

Gönderen: 17.06.2009 - 06:41
Bu Mesaji Bildir   Maksat kelam olsun üyenin diger mesajlarini ara Maksat kelam olsun üyenin Profiline bak Maksat kelam olsun üyeye özel mesaj gönder Maksat kelam olsun üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
der_ya su an offline der_ya  
875 Mesaj -
kovuluruz kardeþ kovuluruz 10 köydende kovuluruz..mühim olan mevla kapýsýndan kovmasýn..insanlar görev vermiþ,görev almýþ mühim deðilgöz kırpmarabbým hýzmetýnden ayýrmasýn...
Gönderen: 17.06.2009 - 21:01
Bu Mesaji Bildir   der_ya üyenin diger mesajlarini ara der_ya üyenin Profiline bak der_ya üyeye özel mesaj gönder der_ya üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  
RE:
1463 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý der_ya

kovuluruz kardeþ kovuluruz 10 köydende kovuluruz..mühim olan mevla kapýsýndan kovmasýn..insanlar görev vermiþ,görev almýþ mühim deðilgöz kırpmarabbým hýzmetýnden ayýrmasýn...




Muhterem doðrusunu siz yazmýþsýnýz zaten Kul'lar ne ederse etsin neder se desin onlarýn demesinin hardal tanesi kadar önemli deðil burada dünya'da ona buna þirin görükme için maskaralýk yapmanýn alemi yok kývýrmanýn gerekði yok dik durup eðilmemek....
Sadece Rahmeti-Rahman'ýn önünde eðilmek vesselam.....
Baki selamlar....

Gönderen: 18.06.2009 - 06:31
Bu Mesaji Bildir   Maksat kelam olsun üyenin diger mesajlarini ara Maksat kelam olsun üyenin Profiline bak Maksat kelam olsun üyeye özel mesaj gönder Maksat kelam olsun üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1761 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
aliye72 (49), maliyeter (45), Mehmet Ögretmis (66), REHBER2 (60), meltem35 (54), banazli (48), kardelen55 (53), rojda (39), yakobus (48), ibo13 (47), zeyd82 (42), erhan baker (50), seferistan (53), rufat (43), KAMCILI_MIZRAK (52), ejderha (57), Sofican (44), ofluenes61 (39), manly (51), boncell (53), zümer (44), ferdi33 (54), recai (47), Hidayet Demir (67), yelizyagci (48), doxan1 (45), imparator_57 (43), DELÝVELÝOGLU (60), KURTBEY66 (47), Murtaza GÜRSOY (38), yalovalifurkan7.. (34), durak1 (69), sinos (52), isik_67 (38), DaMLaM (47), EnDeRuN (53), Baha_RIP (35), cristor (46), AVLAYANHASAN (51), seyyid_emin (46), beyzanur61 (45), sekkos (42), necla caltekin (72), ekrem1992 (32), MuhammetColak (42)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.16855 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.