|
|
|
|
Toplam Forum: 69
*** Toplam Konu: 30100
*** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Gönderen |
|
|
|
|
Neden Üþüyoruz.
(Anlayana)
Bir kutup ayýsý öyküsü vardýr, iyi anlatamam ama þöyle:
Yavru kutup ayýsý annesine sokulur ve sorar:
- Anne, senin annen de kutup ayýsý mýydý?
- Evet yavrucuðum.
- Peki onun annesi?
- Evet yavrucuðum.
- Peki anne, babamýn annesi babasý da kutup ayýsý mýydý?
- Evet yavrum.
- Peki onlarýn anne babasý da mý?
- Evet yavrum. Nedir bu merak, niye soruyorsun? Bizim sülalemiz binlerce yýldýr kutup ayýsýdýr.
Yavru kutup ayýsý biraz daha sokulur annesine ve der ki:
- Ama anne, üþüyorum!
Ýklimden, üþümekten, mevsimden, “mevsimlerin insana yaptýðý fenalýklardan” ne zaman söz açýlsa, yavru kutup ayýsý sorularýyla, “ama anne...” deyiþiyle, “üþüyorum” vurgusuyla gelir oturur karþýma.
Her fýrsatta, herkese bu sevimli öyküden söz etmekten kendimi alamam.
Üþüyoruz ve sebepsiz sanýyoruz üþümelerimizi.
Vakt-i evvelde yalnýz üþürdük. Þimdi, topluca üþüyoruz. Bahara raðmen üþüyoruz. Nisan bile üþütüyor.
Ellerimiz, eldivenlerimiz, kar baþlýklarýmýz bile üþüyor.
Paylaþsaydýk mevsimleri, iklimleri, kalýn bir çizgi çekmeseydik “öteki”yle aramýza, üþümezdik.
Kalýn bir duvar örmeseydik, soluðumuz yeterdi hepimizi ýsýtmaya.
Lakin, ötekinden kendimizi sorumlu saymadýk.
Canýmýz yanýncaya kadar feryat etmedik, etmiyoruz.
Çýðlýklar, þikayetler, itirazlar çoðaldý, bakýn. Hem üþüdük hem oksijensiz kaldýk birlikte.
Birlikte; yani ben, sen, öteki...
Peki ama, kendi evimizde, kendi yurdumuzda, kendi yuvamýzda niye üþüyoruz.
Belki de yanlýþ sorular üþütüyor, kim bilir.
Yanlýþ sorulara bulduðumuz yanlýþ cevaplar üþütüyor olmasýn.
Doðru soru, “niye üþüyoruz?” olmalýydý.
Oysa yanlýþ soru yanlýþ cevaba bizi mecbur býrakýyor.
Doðru cevap doðru sorunun içinde. Doðru soru ise yanýbaþýmýzda.
Ama, yitiðimizi yitirdiðimiz yerde aramýyoruz; insanýz iþte!
Ýnsanýz, unutuyoruz. Teþekkür etmiyoruz, kendi hakkýmýz görüyoruz iyiliði.
Þükretmiyoruz, tabii hakkýmýz görüyoruz nimeti.
Padiþahýn ziyafetinde garsona teþekkür ediyoruz da, padiþaha teþekkür etmiyoruz.
Ýnsanýz, sýkýlýyoruz, arada bir üþüyoruz.
Sýcacýk bir merhabada teselli arýyoruz. Sýcacýk bir merhaba arýyoruz ýsýnmak için.
Dün, bir merhabanýn, bir acý kahvenin kýrk yýl hatýrý vardý. Dile kolay kýrk yýl!.. Ya þimdi?
Þimdi üþüyoruz, merhabasýz, kahvesiz, köpüksüz üþütüyoruz.
Dün, eller kalbin üzerine konur ve cemaate rahmet dilenirdi. Þöyle:
- Selamün aleyküm, rastgele. Ya da:
- Selamün aleyküm, bereketli olsun.
- Ve aleyküm selam, merhaba!
- Merhaba, cemaate rahmet.
“Siftah senden, bereket ’tan”dý ticaret sabahýnýn ilk sözü.
“ bereket versin”di son söz. “Bereketini gör”dü karþýlýðý.
Ne hoþ, ne muhteþem gelenekti. Bir yerlerde yaþýyor mudur þimdi? Yaþýyordur, kim bilir.
Sýcak bir merhaba: “Benden size zarar gelmez, emin olun benden” anlamýndaydý.
Karþý merhabanýn anlamý da ayný: “Sen de bizden emin ol.”
Vakt-i evvelde “merhabamýz vardýr” sözü, “güvenilir insandýr” anlamýnaydý.
Ve her güzel temenninin, her özel duanýn ardýndan “ecmain” denirdi.
“Ecmain”, yani: “cümlemiz.”
“Ecmain”, “Ümmet-i Muhammed”ti.
Biz býraktýk, ecmain de bizi býraktý. Güzel temenniler, özel dualar da.
Dilimizi dönüþtürdük, ecmain çevremiz oldu. Çevremiz, yani müþterimiz. Velinimetimiz.
Ama bakýn, nasýl da bizi yalnýz býrakýyor çevremiz, müþterimiz, velinimetimiz.
Söz senet olmaktan çýkýnca, merhabalar aþýnýyor. Çekler, senetler dönüyor.
Önce içi boþalýyor merhabanýn, ardýndan kesiliyor býçak gibi.
Öyle ya, karþýlýksýz merhabayý kim ne yapsýn? Öyle ya, esas kriz bu deðil mi?
Dostsuz, merhabasýz kalýnca krize giriyor, üþüyoruz.
“Aðustosta balta kesmez buz” oluyoruz. Kimseye içimizi açamýyor, sýrrýmýzý paylaþamýyoruz.
Saçaksýz, sýðýnaksýz, þemsiyesiz, korunaksýz kalýyoruz.
Ýçimize, dýþýmýza kapanýyoruz, kimse çözemiyor þifremizi. Kimseyi çözemiyoruz.
***
Ýnsanýz, yoksullaþýyor, yalnýzlaþýyoruz.
“Teselliden nasibim yok, hazan aðlar baharýmda” oluyoruz. Ýnsanýz iþte.
Modern zamanlardayýz. Rekabet çaðýndayýz. Tüketici ve üreticiyiz.
Eski yalýn dünyamýzdaki yalýn sözler yetmiyor teselliye.
“Bir elin verdiðini ötekinden gizleme” ilkesi, yerini bir elin verdiðini bütün eller alkýþlayacak þartýna býraktý. Teþhir ve reklam çaðýndayýz. Herkes her þeyin bilinmesini istiyor; herkes, her þeyin.
“Sýrrýný sýr edene aþk olsun/ sýrrýný faþ edene yuh!” demiþ Mevlâna.
Ama, çaðdaþ medeniyet “mahremiyet”i yollara döktü, “sýr” fâþ oldu.
Eski yalýn cümleler dar geliyor dünyamýza. Denizler, havalar, karalar dar geliyor arzumuza.
Borsa, repo, tefeci, banker çaðýnda “çok söz yalansýz, çok mal haramsýz olmaz” sözü demode artýk.
Doðrudur, “Fatih’in Ýstanbul’u fethettiði yaþtayýz”, Akþemseddin’in yaþýna erenler de var aramýzda, ama biz peynir gemisini karada yürütüyoruz. Hem sözle yürütüyoruz. Anadoluhisarý’ndan Rumelihisarý’na, oradan Haliç’e... Ýthalat, ihracat yapýyoruz. Export, import ticaret.
Güçlü, daha güçlü olmamýz öðütleniyor sürekli. Öðütlenmiyor, emrediliyor.
- Peki nedenmiþ o?
- Çünkü, daha güçlü olacaðýz ki, daha güçlü olalým.
“Mutlaka izleyin”, “mutlaka alýn”, “mutlaka biriktirin”, “sakýn kaçýrmayýn” direktifleri alýyoruz her gün, her an.
Melek deðiliz, etkileniyoruz, “mutlaka” deðilse de izliyor, alýyoruz.
Alýyor, izliyor, biriktiriyoruz. Peki niye? Güçlü olalým diye.
Alttan ve üstten ýsýtmalý apartmanlarýmýzda, villalarýmýzda Hz. Ebubekir’in cömertliðinden söz ediyoruz.
Böyle yapýyoruz, sonra da üþüyoruz.
Üþürüz tabii. Ýki yanlý zatürree, tüberküloz bile oluruz.
“Selamý yaymakla” emr olunduk ki, yeryüzü üþümesin...
ALINTI
|
Gönderen: 14.06.2009 - 19:32 |
|
|
|
183 Mesaj -
|
|
|
Selamý yaymakla” emr olunduk ki, yeryüzü üþümesin...
|
Gönderen: 15.06.2009 - 07:26 |
|
|
|
|
Cümlemizden ALLAH RAZI OLSUN
|
Gönderen: 15.06.2009 - 07:58 |
|
|
|
84 Mesaj -
|
|
|
yazan kardeþimizden , günümüz gerçeklerine ithafen çok güzel bir yazý, paylaþým için saðolasýn kardeþim
|
Gönderen: 15.06.2009 - 10:31 |
|
|
Şu an Yok üye ve 1742 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye] |
|
|
|
Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve
afiyet dolu ömür dileriz:
cevher (55), yahayyy (49), rasul (39), kaya180 (43), i.kaya (53), hst2775 (50), muhammedhatice (42), abdullahergen (45), Almanyadan (42), ...GüL... (39), ismailvar (36), ismailaktas (40), h@mi28 (34), turka32 (49), kuryehakan3 (44), reis54 (41), 69karadeniz (43), almuslu (60), frmurat (44), eyyüpyahya (45), MAVISH18 (39), recepdemir64 (66), seda57 (40), abkdmr (48), BirDamLaBinUmut (49), osm02 (61), Islam-Girl (38), turgutm (46), ysr18 (64), Turani.ch (69), melihtopcu (48), pltuður (50), vuslat2175 (50), GÜLE SEVDA (43), malabade43 (44), M_A_Y (44), doydas (44), ayesil (44), ERDALAKSOZ (43), dr2912 (60), karamolla (50), feyzullahgunes (54), Salih30 (52) |
|
|
|
|
|