0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SİYER-İ NEBİ » evliliğin böylesi

önceki konu   diğer konu
3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
sevdaa1 su an offline sevdaa1  
evliliğin böylesi
1090 Mesaj -
--------------------------------------------------------------------------------

Yüzü simsiyahtý. Ama kendisi boyamamýþtý ki! Kaldý ki, kalbi bembeyazdý. Buna raðmen onu basite alanlar vardý. Dedi ki:
– Ya Resûl, yüzümün siyahlýðý cennete girmeme mani midir?
– Asla!
– O halde beni niçin insanlar hor görüyorlar, kimse bana niçin kýzýný vermiyor?

– Amir bin Veheb’in evine git ve “Resûlullah selamý var, kerimeni bana nikahlamaný emretti” de.

Siyah yüzlü genç hemen adrestedir. Kýzýn yanýnda babaya selamý aynen teblið eder ve teklifi de açýkça anlatýr.

Baba kýzgýn, hemen reddeder. Ancak, teklifi dinleyen kýzcaðýz babasýný ikaz eder:

– Babacýðým, vahiy gelir de sonra seni mahcup eder. Ne biliyorsun bu olayý Rabbimin emretmediðini? Efendimiz (sav)’in o emri teblið buyurmadýðýný? Hemen git, Resûlullah’tan özür dile ve beni o gence nikâhla. Resûlullah’ýn uygun bulduðunu ben de uygun bulurum.

Kýzýnýn ikazýyla mescide koþan baba özür diler:

– Söylediðinin doðru olup olmadýðýný bilmiyordum. Demek ki doðruymuþ. Kýzýmý verdim. Þu anda nikahlýsýdýr.

Efendimizin gence emri:

– Git, evini hazýrla, aile oturacak þekilde döþe.

– Benim ev döþeyecek tek dirhemim bile yok!

– Öyle ise Ali’ye, Osman’a, Abdurrahman bin Avf’a git. Onlar sana ikiþer yüz dirhem versinler.

Uçarcasýna gider. Onlarýn her biri, emredilenden fazla yardýmda bulunurlar ve sýra çarþýnýn yolunu tutmaya gelmiþtir. Bir ev hazýrlamak için gerekli para elde mevcut. Hele zevcesi, ümidinin de üstünde bir azizedir âdeta…

Çarþý yolunda hýzla giderken kulaðýna bir ses gelir. Önce anlayamaz, duraklar ve nefesi kesilircesine dinler. Evet, evet yanlýþ anlamamýþtýr, doðrudur. Ses herkese ilan etmektedir:

– Ey kendini Allah’a asker bilen Müslümanlar!

Derhal atýnýza binin, cihada yönelin. Ordu mescidin dýþýnda beklemektedir. Siz böyle gün için varsýnýz dünyada! Düþman ani baskýn yapacak!

Þimdi ne olacak? Cihada mý gitsin, evlenmeye mi? Yönünü hemen deðiþtirir, demirciler çarþýsýna gider. Ýlk iþi bir kýlýç, sonra bir zýrh, daha sonra da bir at almak olur. Elindeki paranýn hepsini de harcamýþtýr. Ama cihad için lazým olan silahýný da tamamlamýþtýr…

Sýçradýðý atýnýn üzerinde kuþ gibi uçar, bekleyen orduya toz duman içinde karýþýr.

– Bu genç, herhalde Bahreyn’den gelen biridir, derler. Ancak onun siyahlýðýný fark eden Resûlullah Aleyhisselam:

– Sen Saad mýsýn? buyurur.

– Evet, deyince de dua eder:

– Ceddine saadetler!

Kumlu çöllerden geçilir, tozlu yollardan gidilir ve nihayet düþmanla müthiþ bir savaþ baþlar… Herkes cesaretle ileri atýlýr. Ama içlerinden biri herkesten de cesaretle atýlýr; saldýrdýðý tarafýn adamlarýný saða sola püskürtür. Neden sonra meydan sakinleþir, düþman kaçmýþ, müþrikler yok olmuþlardýr. Þehitler tespit edilirken, bir ses:

– Allahü Ekber! Evlenmek üzere olan Saad da þehit!

Efendimiz onun cesedi baþýna gelir, mahzun þekilde bakar:

– Seni Havz-ý Kevserimin baþýnda bekleyeceðim!

Bir hayret nidasý daha:

– Allahü Ekber!

Sonra döner, oradakilere hitap eder:

– Kýlýcýný, mýzraðýný ve atýný alýn, kendisini gönüllü olarak isteyen kýzcaðýza verin. Babasýna da deyin ki:

– Kýzýný vermekte tereddüt ettiðin siyah yüzlü gence Allahü Teâla cennet hurilerini lâyýk gördü!

Ve hayret nidalarý birbirini takip eder:

– Allahü Ekber! Allahü Ekber! ağlar
Gönderen: 06.04.2009 - 14:07
Bu Mesaji Bildir   sevdaa1 üyenin diger mesajlarini ara sevdaa1 üyenin Profiline bak sevdaa1 üyeye özel mesaj gönder sevdaa1 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
sevdaa1 su an offline sevdaa1  
Nesibe
1090 Mesaj -
Ammare adýnda oðlu olduðundan, Ümmü Ammare diye çaðrýlan, Kab kýzý Nesibe, geçmiþte aldýðý büyük bir yaranýn, omuzundaki izini hikaye ediyordu. Resul-i Ekrem (s.a.v) zamanýný idrak etmemiþ veya o vakitte küçük olan kadýnlar, özellikle genç kýzlar ve kadýnlar, zaman zaman Nesibe’nin, omuzundaki çukuru görüyorlar ve merakla ondan, yaralanmasýna sebep olan o korkunç macerayý soruyorlardý ve Uhud sahnesinde vukubulan ilginç hikayesini, þahsen kendi aðzýndan, dinlemek istiyorlardý.

Nesibe, Uhud denilen yerde kocasý ve iki oðluyla birlikte, omuz omuza savaþarak Resul-i Ekrem (s.a.v)’i müdafaa edeceklerini, hiç bir zaman düþünmemiþti. O sadece, savaþ meydanýndaki yaralýlara su ulaþtýrmak için bir su kýrbasýný yüklenmiþti ve yaralýlarýn yaralarýný baðlamak için yanýnda kumaþtan hazýrladýðý bir miktar da band getirmiþti. O gün, bu iki iþten baþka üçüncü bir iþ de, yapacaðýný ummuyordu.

Müslümanlar savaþ baþlangýcýnda, sayý bakýmýndan çok deðildiler ve yeterli teçhizatlarý da yoktu. Ýlkin düþmaný büyük bir yenilgiye uðrattýlar. Düþman kaçtý ve meydaný boþalttý. Fakat uzun sürmedi ki “Aynen” tepesindeki gözcülerden, bir kaç tanesi vazifelerinde gaflete düþtüler. Düþman bu fýrsattan yararlanarak geriden döndü ve gece baskýný yaptý. Durum deðiþti ve Resul-i Ekrem (s.a.v)’den, uzakta kalan müslümanlarýn çoðu daðýldýlar.

Nesibe, vaziyeti bu þekilde görünce, su kýrbasýný yere býraktý ve eline de bir kýlýç aldý.

Kah kýlýçtan faydalanýyordu, kah ok ve yaydan. Sonra kaçmakta olan bir adamýn kalkanýný aldý ve ondan faydalanmak istedi. Bir an düþman askerlerinden birinin “Muhammed nerede? Muhammed nerede?” diye baðýrdýðýný gördü. Nesibe hemen, oraya gitti ve ona, birkaç darbe indirdi. O adam, üstünde iki zýrh giymiþ olduðu için, Nesibe’nin vurduðu onca darbeler tesir etmedi. Buna karþýlýk adam Nesibe’nin savunmasýz omuzuna öyle bir darbe vurdu ki, tedavisi bir sene sürdü. Resul-i Ekrem (s.a.v), Nesibe’nin omuzundan fýþkýran kanlarý görünce Nesibe’nin oðullarýndan birine seslendi ve “çabuk annenin yarasýný sar” buyurdu. O da annesinin yarasýný sardý. Nesibe tekrar, savaþ meydanýnda, iþiyle meþgul oldu.

Bu arada Nesibe, oðullarýndan birinin, yaralandýðýný gördü, hemen yaralýlarýn yarasýný sarmak için, yanýnda getirdiði bantlarý çýkarýp oðlunun yarasýný sardý. Resul-i Ekrem (s.a.v) seyrediyordu ve bu kadýnýn mertliðini gördükçe gülümsüyordu. Nesibe oðlunun yarasýný sardýktan sonra, ona “çocuðum çabuk kalk ve savaþmaya hazýrlan” dedi. Bu söz, henüz Nasibe’nin aðzýndaydý ki, Resul-i Ekrem (s.a.v), Nesibe’ye bir þahsý göstererek, “çocuðuna vuran budur” dedi. Nesibe, o adama bir aslan gibi saldýrdý, kýlýçla onun baldýrýna, öyle bir vurdu ki, adam yere düþtü. Resul-i Ekrem (s.a.v): “Ýntikamýný iyi aldýn. Allah’a þükür ki sana zaferi baðýþladý ve gözünü aydýnlattý.” buyurdu.

Müslümanlardan, bir çoðu, þehit oldu, bir çoðu da yaralandý. Nesibe pek çok yara almýþtý, sað kalmasýna fazla ümit yoktu.

Uhud vakýasýndan sonra, Resul-i Ekrem (s.a.v) düþmanýn vaziyetinden emin olmak için, ara vermeden, Hamra ül-Esed’e hareket etmeleri için, emir verdi. Ordu saflarý hareket etti. Nasibe de ayný durumunda, hareket etmek istedi. Fakat aðýr yaralar onun gitmesine izin vermedi. Resul-i Ekrem (s.a.v), Hamra ül-Esed’den dönünce kendi evine gitmeden önce, Nesibe’nin ne durumda olduðunu sormak için birini gönderdi. Onun sað olduðu haberini verdiler. Resul-i Ekrem (s.a.v), bu haberden çok mutlu oldu ve sevindi


Mesaj 2 kez düzenlendi. En son sevdaa1 tarafından, 06.04.2009 - 16:06 tarihinde.
Gönderen: 06.04.2009 - 15:48
Bu Mesaji Bildir   sevdaa1 üyenin diger mesajlarini ara sevdaa1 üyenin Profiline bak sevdaa1 üyeye özel mesaj gönder sevdaa1 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Moderator


4254 Mesaj -
ÖRNEK BÝR SAHABÝ SÜMEYRA ra
Hz Muhammed Uhud harbi için hazýrlýk yapýlmasýný emir buyurmuþtu Ýslam terbiyesiyle yoðrulmuþ, fedakâr ve feragat örneði, cesur ve peygamber sevgisiyle dopdolu bir kadýn vardýr, heyecanlý ve telaþlýdýr Yaþlý babasýný yedirir, doyurur, yýkar, temizler, yol azýðýný hazýrlar ve babasýna þöyle der “Babacýðým bu gün Allah rasulu çetin bir harb hazýrlýðýndadýr Ne olursun rica ediyorum hemen sen de katýl O’na destek ol der” babasýný uðurlar Ve sonra eþine döner O’nu da aynen babasý gibi hazýrlar ve beyine der ki “Bak bey bunca yýldýr sana eþlik ettim hiçbir emrine “La (hayýr)” demedim, bak bu gün Hz Muhammed sav büyük bir düþman gücü ile karþý karþýyadýr, hemen yola çýk ve ona yardýmcý ol Þayet Rasulullah’a bir þey olur da sen sað salim gelirsen gözüme görünme bu iþ burada biter” diyor babasýnýn ardýndan kocasýný Allah rasulunun yolunda ölüme þehit olmaya gönderir Daha sonra iki tane civan mert evlatlarýný yýkýyor, temizliyor kokuluyor, yol erzaðýný hazýrlayýp ellerine vererek yavrularýna ben sizi bu gün için doðurdum, büyüttüm varýn peygamberimizin etrafýnda O’na uzanacak elleri kýrýn O’na siper olun, bu vazifeyi yapamayýp da O’na bir þey olursa siz de sað olarak gelirseniz sizin gibi evlatlarým yoktur, analýk hakkýmý size helal etmem” diyerek evlatlarýný düðüne bayrama gönderir gibi Ýslam davasý uðrunda þehit olmaya gönderiyordu Hak ve Peygamber muhabbeti bu derece yüksek olan haným SÜMEYRA radýr
Hak dava uðrunda verecek baþka bir þeyi kalmayan bu mübarek annemiz secdeye kapanarak gözyaþlarý içersinde Müslümanlar’ýn zaferi için dua ettiði anda cepheden hüzünlü bir haber gelir, Muhammed þehid oldu diye Sümeyra kendi kendine nasýl olur demek benim babam þehid, kocam þehid, çocuklarým þehid oldu, onlar sað olsaydý peygamberimize kâfirler el uzatamazdý der Aklý baþýndan çýkmýþ gibi koþarak Uhud harbinin ceryan ettiði yere girerken kendisini tanýyan sahabiler “Sümeyra, iþte baban” diyerek babasýnýn parçalanmýþ vücudunu gösterdiler, O babasýnýn naþýna þöyle bir bakar ve “Eyne Rasulullah” rasulullah nerede? Siz bana onu gösterin diyordu Az ilerde kocasýnýn parçalanmýþ cesedini gösterdiler Þunca sene bir yastýða beraberce baþýný koyduðu eþine þöyle bir bakar ve yine “Rasulullah nerede?” der Biraz daha ilerde vücutlarý paramparça olmuþ nerede ise tanýnmayacak hale gelen evlatlarýný gösterirler O ise bir ah çeker ve sonra tekrar “Rasulullah nerede? Bana siz O’nu gösterin der Sümeyra telaþlanma tasalanma rasulullah hayattadýr iþte bak þurada istirahat etmektedir, bu söz üzerine bütün gücüyle oraya koþar, Allah Rasulunu görür munisleþir ve aðzýndan þu cümleler dökülür “Ben bu gün bütün musibetlere razýyým, gök kubbesi çatlasa beynimde patlasa bana výz gelir, deðimli ki Allah rasulu hayattadýr” der Ve sakinleþir
Sahabe devrinin mümtaz simalarýndan olan Sümeyra’nýn bu ibretli tavrý Müslümanlara bir model olup ismi ve mücadelesi devam ettirilmelidir
Bu gün halen Allah Rasulu’nun inanç savaþý, dâhilde ve hariçte olanca hýzýyla devam etmektedir Dün bu uðurda neyi varsa o dava uðrunda ortaya koyan mubarek insanlar olduðu gibi, bu gün de ayný fedakâr insanlar olduðu müddetçe Müslümanlar er geç muzaffer olacaktýr ve küfür ateþi eninde sonunda sönecektir Allah cc bizlere, bu uðurda gayret gösteren þuurlu Müslümanlardan olmayý nasib buyursun ÂMÝN

Elinize Saglik Te$ekkürler Kardesim
Gönderen: 06.04.2009 - 22:32
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1620 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.39997 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.