*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1739 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazar, 10. Kasım 2024 - 14:07

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » İnsanı Sevmek

önceki konu diğer konu

2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Muhtazaf

İnsanı Sevmek

Moderator

4254 Mesaj -

Ýnsaný Sevmek

Sevgi yaþatan bir iksirdir; insan sevgiyle yaþar.. sevgiyle mutlu olur ve sevgiyle çevresini mutlu eder. Ýnsanlýk sözlüðünde sevgi bizim canýmýzdýr; biz birbirimizi onunla hisseder, onunla duyarýz. Allah, insanlarý birbirine baðlama konusunda sevgiden daha güçlü bir irtibat unsuru, bir zincir yaratmamýþtýr. Aslýnda dünya, köhne bir harabeden ibarettir, onu taptaze ve canlý kýlan sevgidir. Cinlerin, insanlarýn sultanlarý; arýlarýn, karýncalarýn, termitlerin bile kraliçeleri, bu sultan ve kraliçelerin de tahtlarý vardýr. Krallar, kraliçeler belli yol ve belli usullerle seçilir ve gelir tahtlarýna otururlar. Kimsenin intihâbýna ihtiyaç duymadan gelip gönüllerimize taht kuran bir sultan varsa o da sevgidir. Dil-dudak, göz-kulak onun bayraðýný çektikleri ölçüde birer kýymet ifade ederler; sevgi ise kendinden kýymetlidir. Sevginin otaðý sayýlan gönül onun sayesinde kýymetler üstü kýymete ulaþmýþtýr. Sevgi sancaðýnýn gidip önünde dalgalandýðý kaleler, kan dökülmeden fethedilmiþlerdir. Sevgi askerlerinin ulaþabildiði yerlerdeki sultanlar, muhabbet çerisinin sýradan birer neferi haline gelmiþlerdir.

Biz, gözlerimizde sevginin zaferleri, kulaklarýmýzda onun davulunun, kösünün sesi bir atmosferde yetiþtik. Gönüllerimiz hep onun bayraðýnýn dalgalanma heyecanýyla attý. Sevgiyle o kadar içli-dýþlý olduk ki, neticede hayatýmýzý bütün bütün ona baðlayýp ruhumuzu da ona adadýk. Artýk biz yaþarsak sevgiyle yaþar, ölürsek sevgiyle ölürüz. Her nefeste, bütün benliðimizde onu duyar; soðukta onunla ýsýnýr, sýcakta da onunla serinleriz. Bizim harb u darbimizde "güm güm" sevgi davulunun sesi duyulur; sulh u sükunumuz da yine sevgi mehteriyle þölenleþir.

Binbir fenalýðýn kol gezdiði þu fevkâlade kirlenmiþ dünyada, her zaman temiz kalabilmiþ bir þey varsa o sevgi, onca sararýp solan gülendam þeylerin yanýnda hiç renk atmadan güzellik ve cazibesini koruyabilmiþ bir dilber varsa o da yine sevgidir. Dünyada hiçbir millet ve hiçbir toplumda ondan daha gerçek, daha kalýcý bir þey yoktur. Onun ninniden daha yumuþak, daha sýcak sesinin hissedildiði yerlerde bütün sesler soluklar kesilir, bütün enstrümanlar susar ve en tatlý naðmeleriyle sessizlik murâkabesine dalarlar.

Varlýk bilinip görülme fitilinin, sevgi çeraðýndan tutuþturulmasý sonucu meydana gelmiþtir. Eðer Hakk'ýn yaratma sevgisi olmasaydý, ne aylar, ne güneþler ne de yýldýzlar meydana gelirdi. Kâinatlar birer sevgi þiiri, yerküre de bu þiirin kâfiyesidir. Tabiat kitabý ve eko sistemde her zaman sevginin gür soluklarý duyulur. Ýnsanî münasebetlerde de hep onun bayraðý dalgalanýr durur. Ýnsanlar arasýnda her zaman revâcýný koruyan bir akçe varsa o da sevgidir.. ve sevginin deðeri kendindendir. Sevgi, en saf altýnla bile tartýlsa ondan aðýr gelir. Altýn da, gümüþ de deðiþik borsa ve piyasalarda her zaman deðer kaybedebilirler ama; sevginin kapýlarý her zaman bütün olumsuzluklara kapalýdýr ve hiçbir haricî müdahale onun iç ahengini bozamaz. Bugüne kadar, bütün bütün kine, nefrete, düþmanlýða kilitlenmiþ canavar ruhlardan baþkasý da ona karþý koymayý, onunla savaþmayý düþünmemiþtir. Bence, canavar ruhlarý uysallaþtýrmanýn biricik iksiri de yine sevgidir. Dünyevî zenginliklerin tesir alanýnýn dýþýnda nice problemler vardýr ki, sevginin büyülü anahtarýndan baþka hiçbir þeyle çözülememiþtir. Zaten, dünyada hiçbir deðerin, sevgiye karþý koymasý ve onunla rekabet etmesi de mümkün deðildir. Altýnýn, gümüþün, dövizin, çekin, senedin kartelleri hemen her maratonda muhabbet fedaileri karþýsýnda nakavt olagelmiþlerdir. Evet, maddenin patronlarý, onca gürültü, patýrtý, þov ya da ihtiþama raðmen gün gelmiþ sermayeleri bitmiþ, pazarlarý sona ermiþ, ocaklarý sönmüþtür ama, sevginin çeraðý her zaman par par yanmýþ ve ýþýk olup bütün gönüllere, ruhlara akmýþtýr.

Muhabbet rahlesi önünde diz çöküp ömrünü sevgi meþk etmeye adamýþ talihliler, hiçbir zaman sözlüklerinde, kine, nefrete, gayza, komploya yer vermemiþ ve ölümleri pahasýna da olsa düþmanlýða baþvurmamýþlardýr; vurmazlar da. Onlarýn muhabbetle iki büklüm olmuþ boyunlarý her zaman sevgiye selam durmuþ ve sevgiden baþkasýna kýyam etmemiþtir. Hele onlar birer sevgi küheylaný gibi þahlandýklarýnda, düþmanlýk duygusu saklanacak in aramaya durmuþ; nefret, gayzýndan çatlamýþ; kin, öldüren bir yutkunmaya dönüþmüþ ve komplo gelip sahibinin boynuna dolanmýþtýr.

Bugüne kadar þeytanýn en tehlikeli oyunlarýný boþa çýkaran bir büyü varsa o da sevgidir. Nebiler; firavunlarýn, nemrutlarýn, þeddatlarýn gayýz ve öfke ateþlerini sevgi kevserleriyle söndürmüþlerdir. Bütün hak dostlarý, þirazesi kopmuþ bir kitabýn eczasý gibi þuraya-buraya saçýlmýþ disiplinsiz ve âsi ruhlarý sevgiyle biraraya getirmiþ ve insanî münasebetler alýþ veriþinde buluþturmuþlardýr. Sevginin gücü her zaman Hârût ve Mârût'un sihrini bozacak kadar aþkýn olmuþ ve cehennem ateþini södürecek kadar da tesirli. Bu itibarla da sevgi silahýna sahip olan birinin artýk bir baþka silaha ihtiyaç duyacaðýný sanmýyorum.. evet sevgi, namlusundan fýrlamýþ mermi ve top güllelerini bile tesirsiz hale getirecek kadar güçlüdür.

Ýnsanýn insanlarý sevip çevresine alâka duymasý, hattâ bütün varlýðý þefkatle kucaklayabilmesi, biraz da kendini bulup bilmesine, kendi mahiyetini keþfedip Yaratýcýsýyla olan münasebetini duymasýna baðlýdýr. O, kendi derinliklerini, kendi özündeki cevherleri duyup hissedebildiði ölçüde, ayný hususlarýn baþkalarýnda da bulunduðunu düþünür, hem Yaratana nisbetin hatýrýna hem de mahiyetindeki cevherlere karþý kadirþinas davranma hissiyle her varlýðý daha bir farklý görür daha bir farklý duyar ve daha bir faklý deðerlendirir. Aslýnda bizim birbirimizin kadrini bilip birbirimize karþý saygýlý davranmamýz, her birerlerimizde meknî ve meknûz bulunan cevherlerin bilinmesiyle yakýndan alâkalýdýr. Peygamber beyaný olarak kitaplara geçen "Mü'min mü'minin aynasýdýr" sözünü, daha da geniþleterek, "insan insanýn aynasýdýr" þekline getirip bu son mülâhazayý o ifadeye baðlayabiliriz. Bunu yapabildiðimiz takdirde, hemen herkes, kendinde mevcut olan cevherler adesesiyle, diðer insanlarda bulunan derinlikleri, enginlikleri, zenginlikleri sezip duymasýnýn yanýnda bütün bu önemli mevhibelerin hakikî sahiplerine baðlanmasýný da bilir ki, bu da, bütün varlýk aleminde görülen güzellik ve cemâl, sonra da sevgi ve alâka adýna ne varsa hepsi O'na ait demektir. Bu inceliði sezebilen bir ruh, Mevlânâ gibi: "Gel, gel aramýza katýl; biz Hakk'a gönül vermiþ aþk insanlarýyýz! Gel gel bize katýl da sevgi kapýsýndan içeriye giriver, giriver ve evimizde bizimle beraber otur... Gel birbirimizle içten konuþalým.. (gönüllerimizle sarmaþ-dolaþ olalým da) kulaklardan, gözlerden gizli konuþalým.. Güller gibi dudaksýz ve sessiz gülüþelim.. Týpký düþünce gibi dudaksýz-dilsiz görüþelim.. Mademki hepimiz biriz, birbirimize dilsiz-dudaksýz gönülden seslenelim.. Mademki ellerimiz kenetli, gel bu halden bahisler açalým; El-ayak, gönül hareketlerini daha iyi anlar, öyle ise gel dilimizi tutalým, titreyen gönüllerimizle konuþalým.." der ve gönül dilinden bize destanlar sunar.

Bizdeki bu duygu derinliðini, bu insanî alâka zenginliðini ne Yunan ve Latin düþüncesinde, ne Grek ve Batý felsefesinde görmek mümkündür. Ýslâmî düþünce, hemen hepimizi bir cevherin deðiþik tezahürleri þeklinde görür ve her birerlerimizi bir hakikatin farklý yüzleri þeklinde mütâlâa eder. Zaten, Allah birliði, peygamber birliði, din, dil birliði, ülke, millet birliði... gibi fasl-ý müþterekler etrafýnda bir araya gelmiþ insanlar -hadîsin ifadesiyle- bir vücudun ayrý ayrý uzuvlarý mesabesindedir. El, ayaða rakip olamaz.. dil dudaðý ayýplayamaz.. göz kulaðýn kusurunu göremez.. kalb kafa ile cedelleþemez... eðer bunlarýn bütünü bir vücudu tamamlayan unsurlarsa, biri iki görmek gibi bu çarpýk müþahede de neyin nesi.! Dünyamýzýn, cennet haline gelmesinin ve cennet kapýlarýnýn ardýna kadar açýlmasýnýn, açýlýp bize "buyurun" edilmesinin önemli bir vesilesi sayýlan aramýzdaki birliði bozmak da neden.! Birlik ve beraberlik, Allah'ýn muvaffak kýlmasýnýn bir yolu ise, bu ihtilaf ve iftirakýn mânâsý da ne!? Ne zaman, bizi birbirimizden uzaklaþtýran duygularý, düþünceleri, ruhumuzdan söküp atacak ve birbirimizi kucaklamak için yollara döküleceðiz!

Ayrý ayrý mizac ve meþrep gibi, Allah'a ulaþtýran yollar da mahlûkatýn soluklarý sayýsýncadýr. Herkes ayrý bir anlayýþa, ayrý bir yoruma baðlanýr, ayrý bir yoldan yürür, ayrý bir köprüden geçer; ayrý bir merdivenle yükseleceði yere yükselir, ayrý bir helozonla ulaþacaðý zirvelere ulaþýr.. herkes farklý naðmelerle coþar, farklý enstrümanlar kullanýr; ama hepsi de Hakk'ý hoþnut etmeye ve dünyayý cennetlere çevirmeye koþar. Koþma alaný bu kadar geniþ ve hedef de her yola açýk ise bu hýrgür de neden!? Hele bir de hasýmlarýmýz, aramýzdaki bu ihtilaf ve düþmanlýklarý aleyhimizde deðerlendiriyorsa...

Konuyla alâkalý düþüncelerimi bir þairimizin þu enfes sözleriyle noktalamak istiyorum:

"Zen merde, civan pire, keman tirine muhtaç,
Ecza-i cihan cümle birbirine muhtaç."

Sýzýntý dergisinden

Gönderen: 05.11.2008 - 08:07

	halk yolcusu

1504 Mesaj -

Sevgi yaþatan bir iksirdir; insan sevgiyle yaþar.. sevgiyle mutlu olur ve sevgiyle çevresini mutlu eder. Ýnsanlýk sözlüðünde sevgi bizim canýmýzdýr; biz birbirimizi onunla hisseder, onunla duyarýz. Allah, insanlarý birbirine baðlama konusunda sevgiden daha güçlü bir irtibat unsuru, bir zincir yaratmamýþtýr

kardeþim çok güzel bir konu emegine saglýk

Gönderen: 05.11.2008 - 12:24

halk yolcusu üyenin diger mesajlarini ara

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1739 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
bedirde (44), guvendag (42), beyza-nur (52), Mustafa_Ogras (39), TANATAR (40), arasat (65), mustafaaa (39), DaYMoN_38 (40), ben kimim (65), suskun_amedli (41), yakubu (38), yagmuralp (46), tatoglu (45), saygýlý (48), beguum (46), semih1973 (51), BERDAN13 (50), merve70 (33), xxxakrepxxx (43), damlanur (39), emsal (37), nisa Nur (26), FEYZAferhan (46), aliihsan (43), fatih_kull (41), halisseker (40), r.yildiz (43), Taskin70 (41), NaMaz_iM (48), baran4735 (43), simurg_anka (59), feride_özen (47), igci (43), ihvancan (45), civan (46), hakan_20 (55), lnxwise (41), ~~Esinti~~ (39), kent (52), veyselgün (52), drakula514 (33), sahhaf (54), hüdayi_yolu (48), eyy_yolcu (48), ravza30 (51), epikon (44), dursun bektas (58), shacird (39), ohme (62), HakanKA (36), abdülbari (32), aliasik (60), datedock (37), Kar çiçeði (38), luicin79 (45), yusuf_ali (43), pcpcpc (43), meryem_ (38), meryem.im (38), abuzer (43), EBRUEBSUDE (43), burak_1 (50), öznur (45), esinti34_69 (51), h mükremin (52), dogutrade (60), esinti69 (51), nired (51), Ensar 66 (58), ABDULLAH FURKAN (), akýn (65), tungaeralp (53), bykilic (50), canisi (58), sedatsen (46), kocaahmet79 (45), esselam (42), kirrli (37), ismey (53), xxxemrexxx (51), seida (43), blueangel_ahmet (50), cesum (58), dhan (49), eschra (34), tamerr70 (51), resul asigi (38), yusuf163 (47), Misafiir (45), Zeynep..66 (39), hüseyin _k (34), vizyon (55)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.65341 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.