0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » Müslüman bilim adamları

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  
Müslüman bilim adamları
1463 Mesaj -
.Ebul Ýz El Cezeri
Batý dünyasýnda adý kýsaca “el Cezeri” olarak bilinen “Bedi'el-Zaman Abu el-izz Ýsmail el-Razzaz el-Cezeri”, 1136'da Diyarbakýr'da doðdu. XIII. yüzyýlýn baþýnda, Diyarbakýr Artuklu Sarayý’nda 32 yýl baþmühendislik görevi yaptý. Biz bugün el Cezeri'yi, su saatleri, otomatik kontrol düzenleri, fýskiyeler, kan toplama kaplarý, þifreli anahtarlar ve robotlar gibi, pratik ve estetik birçok düzeni tasarlayan ve bunlarýn nasýl gerçekleþtirileceðini anlatan “Kitab-el Hiyal” adlý kitabýn yazarý olarak tanýyoruz.

Tarihte sibernetiðin kurucusu olma þerefi onundur. Sibernetik; haberleþme, denge kurma ve ayarlama bilimidir. Ýnsanlarda ve makinelerde bilgi alýþveriþi, kontrolü ve denge durumunu inceler. Bu bilim, zamanla geliþerek bugün kullandýðýmýz bilgisayarlarýn ortaya çýkmasýna imkan tanýmýþtýr.

Sibernetik ve otomatik sistemlerin baþlangýcý konusunda; Fransýzlar Descartes ve Pascal'ý; Almanlar Leibniz'i, Ýngilizler de R. Bacon'ý öne sürseler de, aslýnda Cezerî bunu ortaya koyan ve ilim dünyasýna sunan ilk bilgindir.
Günümüz fizik ve mekanikçileri, "ýsý etkisiyle haberleþerek denge kurma" sisteminin, ilk olarak J. Watt'ýn 1780'de regülatörü keþfiyle baþladýðýný söylerler. Fakat bunun da yine Cezerî'ye dayandýðý, onun meþhur eseri Kitabü'l-Hiyel'in 171. sayfasýndaki þekilde açýkça görülür. Bu sayfada regülatörün þekli, bir kuþun hareketiyle karþýlýklý haberleþerek ayarlanmaktadýr.

Kitapta, mühendislikle ilgili 50 farklý aletin plan ve iþleyiþi hakkýnda bilgiler de verilmiþtir. Bugün, Ýstanbul’daki Topkapý Sarayý III. Ahmed Kütüphanesi'nde bulunan A3472 kayýtlý yazma, özgün eserin ikinci el bir kopyasýdýr. Altý kýsýmdan oluþan eserde, 50 farklý düzen anlatýlmaktadýr.

Kitaptaki sistem ve þekiller incelendiðinde, Cezerî'nin büyük bir su mühendisi olduðu görülmektedir. Kitap, kýsmen ve ilk defa E. Wiedeman ve F. Hauser tarafýndan Almancaya çevrilmiþ ve 1908-1921 seneleri arasýnda yayýmlanmýþtýr. 1974'te, Donald R. Hill, eserin tamamýný Ýngilizceye tercüme edip bastýrdý. Kitapta anlatýlan su saatlerinden biri; Dünya Ýslam Festivali için Londra Bilim Müzesi'nde örneðe uygun olarak yapýlýp çalýþtýrýldý.

Hazinî
Asýl adý Abdurrahman El Mansur olan bu Ýslam bilgini, XI. Yüzyýl sonlarý ile XII. Yüzyýl’ýn baþlarýnda, Horasan’da yaþamýþtýr. Aslen Yunanlý bir köle olmasýna karþýn, sonradan Ýslam dinini seçmiþtir. Hazinî, ölçü ve tartý teorilerine yaptýðý katký ile tanýnýr. Bilime yaptýðý diðer bir önemli katký da yerçekimi hakkýndaki görüþleridir. Hazinî, Newton’dan 500 yýl önce, “her cismi yer kürenin merkezine doðru çeken bir güç” olduðunu söylemiþtir. Roger Bacon’dan yüzyýl önce de, dünyanýn merkezine doðru yaklaþtýkça, suyun yoðunlaþtýðý fikrini ortaya atmýþtýr.
Hazinî, kimyasal maddelerin yoðunluk ve özgül aðýrlýklarýný ölçmek amacýyla icat ettiði hassas terazilerle, kimya bilimine de önemli katkýlarda bulundu. Öyle ki, icat ettiði ve “Mizanü’l-Hikme” (Hikmet Terazisi) adýný verdiði bu hassas terazi ile yaptýðý yoðunluk ve aðýrlýk ölçümleri, günümüz teknolojisi kullanýlarak yapýlan ölçümlerden pek farklý deðildir.

ELEMENTLER HAZÝNÎ’ye Göre Modern Kimyaya göre
Altýn 19.05 19.26
Civa 13.56 13.59
Bakýr 8.66 8.85
Pirinç 8.57 8.40
Demir 7.74 7.79
Kalay 7.32 7.29
Kurþun 11.32 11.35

Hazinî, Zîc-i Sanacarî (Yýldýz Katalogu) adlý eserinde, yýldýzlar ve gezegenlerle ilgili bilgilere ve Selçuklu devletinin enlem ve boylamlarýna da yer vermiþtir. ‘Risale fi’l-Âlât’ (Aletler Bilgisi) adlý kitapçýðýnda ise gözlem aletlerini konu almýþtýr.

Musaoðullarý
Horasan'lý Musa Bin Þakir'in oðullarý Muhammed Hasan ve Ahmed, bilim ve teknoloji tarihinde Benu Musa, "Musaoðullarý" olarak bilinir. Benu Musa kardeþler, Abbasi Halifesi Memun (M.S. 813-833) ve onu izleyen halifeler zamanýnda, matematiksel bilimlerin geliþmesi yönünde etkin rol oynamýþ kiþilerdi.

Kardeþlerden Ahmed'in teknolojiye ilgisi, ‘Kitab-el Hiyal’ adlý bir eserin yazýlmasýna neden olmuþ olmalýdýr. (M.S. 850) Ülkemizde Topkapý Sarayý III. Ahmed Kütüphanesi'nde bulunan bu eserde (A3474), sihirli kaplar, fýskiyeler, kandiller, bir dansimetre, bir körük ve bir kaldýrma düzeninden söz edilmektedir. Cisim, su ve hava etkisiyle oluþturulan “harika düzenler” ya da “harika otomatlar” bilimine, Ýslam Dünyasý’nda “ilm al alat al ruhaniyet” (Pnömatik Aletler Ýlmi) ya da kýsaca “ilm al hiyal” (Harika Düzen*ler Ýlmi) adý verilmektedir.

Akfani'nin tanýmýna göre, pnömatik aletler ilmi, boþluðun bulunmamasý prensibine dayanan bir takým aletlerin nasýl imal edileceðini konu edinen bir ilimdir. Amaç, ölçülü kaplar, sifonlar ve diðer elemanlardan oluþan bu düzenleri oluþtururken zihni eðitmektir.

Benu Musa Kardeþler’in Kitab-el Hiyal adlý eserinde yer alan 100 düzen içinde, 18 tane otomatik kontrol düzeni bulunur. Ýncelendiðinde, bunlarýn teknik yönden, bugün hala kullanýlabilir türden otomatik kontrol sistemleri olduðu görülür.

Hârizmî
9. Yüzyýl’da Hârizm'de dünyaya geldiði için Hârizmî adýyla tanýnan ve büyük bir olasýlýkla Türk olan Muhammed ibn Musa, Memun'un Baðdat'ta kurduðu Bilgelik Evi'nde bulunmuþ ve bu kurumun kütüphanesinde matematik ve astronomi alanlarýnda araþtýrmalar yapmýþtýr. Aritmetik ve cebirle ilgili iki yapýtý, matematik tarihinin geliþimini büyük ölçüde etkilemiþtir.

Aritmetik kitabýnýn Arapça aslý kayýptýr; bu nedenle bu yapýt, De Numero Indorum (Hint Rakamlarý Hakkýnda) adýyla Batýlý Adelard tarafýndan yapýlan Latince tercümesi sayesinde günümüze kadar ulaþabilmiþ ve tanýnabilmiþtir. Hârizmî, bu yapýtýnda, on rakamlý konumsal Hint rakam sistemi ile hesaplama sistemini anlatmýþ ve Batýlý matematikçiler, Romalýlardan bu yana yürürlükte bulunan harf, rakam ve hesap sistemi yerine, Hint rakam ve hesap sistemini kullanmayý bu yapýttan öðrenmiþlerdir. Bu hesaplama sistemine, daha sonralarý algorism denecektir; bu terim, ünlü matematikçinin isminden, yani el-Hârizmî'den türetilmiþtir.

Hârizmî'nin cebir konusundaki yapýtý ise, ‘el-Kitâbü'l-Muhtasar fî Hisâbi'l-Cebr ve'l-Mukâbele’ (Cebir ve Mukâbele Hesabýnýn Özeti) adýný taþýr ve bu konuda yazýlmýþ ilk müstakil kitaptýr. Hârizmî bu yapýtýnda, birinci ve ikinci dereceden denklemlerin çözümleri, binom açýlýmlarý, çeþitli cebir problemleri ve miras hesabý gibi konularý incelemiþtir. Hârizmî, cebire iliþkin çalýþmalarýnda, öncelikle birinci ve ikinci dereceden denklemler üzerinde durmuþtur. Özellikle ikinci derece denklemlerde, bugün yaygýn olarak kullanýlan yöntemden farklý bir yöntem kullanmýþtýr. Bu yöntemle, dünyada ilk defa cebirsel çözümlemeleri geometrik çözümlemelerle yapmýþtýr.
Hârizmî'nin cebirle ilgili bu yapýtý, 12. Yüzyýl’da Chesterlý Robert ve Cremonalý Gerard tarafýndan Latinceye tercüme edilmiþtir. Bu sýrada kitabýn adýnda bulunan "el-cebr" kelimesi, "algebra" biçimine dönüþtürüldüðünden, Batý dillerinde, cebir terimini karþýlamasý için bu terim kullanýlmaya baþlanmýþtýr. Hârizmî'nin bu kitabý, Batýlý matematikçileri büyük ölçüde etkilemiþ ve Avrupa'da cebirin yaygýnlýk kazanmasýnda büyük rol oynamýþtýr.
Yapýtlarýn en ilginç yönlerinden biri, açýlarýn, trigonometrik fonksiyonlarla ifade edildiðini gösteren bir takým tablolar ihtiva etmesidir. Acaba Hârizmî, trigonometrik fonksiyonlarý biliyor muydu; yoksa bunlar, daha sonra Meslemetü'l-Mecrîtî tarafýndan mý bu yapýtlara ilave edilmiþti? Bunu bilmiyoruz; ancak, bazý bilim tarihçileri, sinüs ve kosinüsü ilk defa Hârizmî'nin kullandýðýný, tanjant ve kotanjantý ise Meslemetü'l-Mecrîtî'nin eklediðini düþünmektedirler. Gerçek ne olursa olsun, Ýslâm Dünyasý'nýn mahsulü olan trigonometrinin Batý'ya giriþinde bu bilgilerin önemli bir etkisi olduðu anlaþýlmaktadýr.

Bunlarýn dýþýnda, Hârizmî'nin yön bulmada kullanýlan usturlabýn biri yapýmýný ve diðeri de kullanýmýný anlatan iki eseri daha mevcuttur. Hârizmî, Batlamyus'un Coðrafya adlý yapýtýný, ‘Kitâbu Sureti'l-Ard’ (Yer'in Biçimi Hakkýnda) adýyla Arapçaya tercüme etmiþ ve böylece, Yunanlýlarýn matematiksel coðrafyaya iliþkin bilgilerinin Ýslâm dünyasýna giriþinde önemli bir rol oynamýþtýr. Düzeltmeler ve eklemeler nedeniyle hüviyetini kýsmen de olsa deðiþtiren bu yapýt, önemli yerlerin enlem ve boylamlarýný bildiren çok sayýda tablo içermektedir. Bu tablolar incelendiðinde, Hârizmî'nin týpký Batlamyus gibi, Yer'i ekvatordan kuzeye doðru yedi iklime, yani yedi enlemsel bölgeye ayýrdýðý ve enlemleri bu esasa göre belirlediði görülmektedir. Batlamyus tercümelerinden önce de bilinen bu yedi iklim sistemi, bu yapýttan sonra bütün Müslüman coðrafyacýlarý tarafýndan benimsenecek ve klasik dönem yapýtlarý, bu sisteme göre tertip ve telif edilecektir.

‘Kitâbu Sureti'l-Ard'ýn nüshalarýndan birinde mevcut olan dört haritadan en mühim olaný, Nil'in kaynaðýný ve mecrasýný gösteren haritadýr. Nil'in Batý Afrika'dan deðil de bir gölden doðduðunu bildirmesi oldukça dikkat çekicidir; bu kuram daha sonra, Batlamyus-Hârizmî Kuramý ismiyle tanýnacaktýr.
Haritalar arasýnda bir Dünya haritasý yoktur; fakat enlem ve boylam verileri bize böyle bir haritayý çizmek için gerekli olan malzemeyi vermektedir.

Ali Kuþçu
XV. Yüzyýl baþlarýnda Semerkant þehrinde doðan Ali Kuþçu, Semerkant Rasathanesi’nin Müdürlüðü’nü yaptýðý sýrada, Akkoyunlular adýna Osmanlýlarla barýþ görüþmelerinde bulunmak için Ýstanbul’a geldi. Elçilik görevini tamamlayýnca da buraya yerleþti. Fatih Sultan Mehmet’in büyük desteðini gördü ve Ayasofya Medresesi’nde (Ayasofya Üniversitesi) görevlendirildi. Burada, Mirim Çelebi, Sarý Lütfü, Sinan Paþa gibi deðerli bilim adamlarýný yetiþtirdi.

Bilhassa, astronomi ve matematik konularýnda çaðýnýn sýnýrlarýný aþacak kadar önemli eðitim ve öðretim çalýþmalarýnda bulunan Ali Kuþçu; Ayasofya Medresesi’nin çalýþma programlarýný da yeniden düzenlemiþtir.
Semerkant Rasathanesi’nde iken ‘Zic-i Uluð Bey’ (Uluð Bey’in Yýldýz Kataloðu) adlý eserin hazýrlanmasý için gerekli gözlem ve hesaplamalarý yaptý. Söz konusu eserde, 1018 tane yýldýzýn konumu belirtilmiþ, astronomi bilimi ile ilgili pratik bilgilere yer verilmiþ ve gök cisimlerinin hareketleri anlatýlmýþtýr. Bu eser, çaðýnýn en ileri kurumsal matematik bilgilerini içerir.

‘Risaletü’l-Fethiye’ adlý eseri ise 19. Yüzyýl’da, Ýstanbul Mühendishanesi’nde (Ýstanbul Teknik Üniversitesi) ders kitabý olarak okutulmuþtur. Bu eserde, gök cisimlerinin yere olan uzaklýðýna yer vermiþ; ayrýca, dünya haritasýný da kitabýnýn sonuna eklemiþtir. Burada yer kürenin eksenindeki eðikliði 23o30’17” olarak tespit etmiþtir. Bu, günümüz modern astronomi verilerine oldukça yakýn bir tespittir.

Þerafeddin Sabuncuoðlu
Fatih Sultan Mehmet döneminin ünlü doktoru ve týp bilginidir. 85 yaþýnda iken yazdýðý ‘Mücerrebname’ adlý eserinde, kendi deney ve gözlemlerine yer vermiþtir. Asýl çalýþma alaný cerrahlýk ve deneysel fizyolojidir. ‘Cerrahiyatü’l-Haniye’ isimli eserinde, cerrahlýkla ilgili çalýþmalarýna yer vermiþtir. Bu eserinde, yaptýðý cerrahi müdahaleleri resimlerle tasvir etmiþtir.

Diþ saðlýðý ile ilgili olarak verdiði bilgiler oldukça ilgi çekicidir. Örneðin, bugün ‘paradontoloji’ bilim dalýnýn konusu içinde yer alan birçok týbbi aletin nasýl kullanýlacaðýný ve nasýl temizlenmeleri gerektiðini açýkça anlatmýþtýr. Boðazýndan hasta olan bir kiþiye yaptýðý estetik cerrahi giriþimi ve boðaza kaçan cismin çýkarýlmasý, ele aldýðý baþka bir konudur. Hayvanlar üzerinde yaptýðý çeþitli deneylere yer verdiði ‘Mücerrebname’ adlý eseriyle, günümüzden 500 yýl önce, deneysel fizyolojinin temellerini atmýþtýr. Yýlan ýsýrmalarý için, tiryak adýný verdiði bir panzehir yapmýþ ve bunu bir horoz üzerinde denemiþtir. Daha sonra kendini yýlana sokturmuþ, panzehiri yýlanýn ýsýrdýðý yere sürerek kendini tedavi etmiþtir.

Bursalý Ali Münþi
1710 yýlýnda hekimlik yapmaya baþlamýþ Türk bilim adamýdýr. Týp bilimine yaptýðý en önemli katkýlardan biri ‘Kýnakýna’ hakkýndaki çalýþmasýdýr. Burada bu aðacýn kabuklarýnýn humma, sýtma gibi hastalýklara iyi gelmesi ile ilgili gözlemlerine yer vermiþtir.

Bir baþka çalýþmasý da bugün dizanterinin en etkili ilacý olarak kullanýlan ‘Ýpeka’ ile ilgilidir. Bu çalýþmasýnda, Batýlý kaþiflerce 1711 yýlýnda Amerika kýtasýnda keþfedilen ‘kýnakýna’nýn 1686’da Ýstanbul’da tanýndýðýndan bahsetmektedir. Ayrýca, ‘ipeka’yý dünyaya tanýtan (1686) Dr. John Hadrian Helvetius’ýn yanlýþ fikirlerinin de kritiðini yapar. Ýpekanýn ishallerde, dizanteride cilt hastalýðýnda, uyuzda, öksürükte ve melankolide, kusma ve zehirlenmelerde nasýl kullanýlacaðýný tarif eder.Bilmediðimiz daha niceleri vardýr ismi unutulmuþ adý ismi kaybolmuþ ALLAH cümlesinden razý olsun diyelim....Vesselam...

Gönderen: 04.09.2008 - 03:57
Bu Mesaji Bildir   Maksat kelam olsun üyenin diger mesajlarini ara Maksat kelam olsun üyenin Profiline bak Maksat kelam olsun üyeye özel mesaj gönder Maksat kelam olsun üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1706 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.69523 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.