Psikiyatrist Dr.Hamdi KALYONCU hocamýzýn kaleminden...



“Bir türlü memnun olmuyor!” “Ne yapsam yaranamýyorum!”

Bu sözler eþinden yana dertli olan erkeklerin aðzýndan çok sýk dökülür.

Mutlu bir hayat “imkan meselesi” olmanýn ötesinde “kiþilik” ve “hayat algýlamasý” ile ilgilidir.

Ciddi bir sebep yokken hayatlarýný “mutsuzluk” çizgisinde görenler psikolojik açýdan sorunlu kiþilerdir. Problemin kökü ise evlilik öncesinde yatar. Çocukluktan beri gelen kiþilikleri mutluluða deðil, mutsuzluða programlýdýr.

Bu, evliliðin ya da tanýþmanýn ilk zamanlarýnda pek fark edilmese de hayatýn gerçekleri ile karþýlaþýnca hýzla kendini gösterir. Tatlý hayaller hýzla kaybolmaya baþlar.

Bazen sözlü ya da niþanlý iken baþlayan tartýþmalar, taraflarý birbirinden uzaklaþtýrabilir ve evlilik hiç gerçekleþmeyebilir de!

Sevgili, niþanlý, sözlü ya da evlenme aþamasýna gelmiþ iliþkilerde, ya da evli çiftlerde bayan mutsuz görünüyorsa; erkek kara kara düþünmek durumundadýr.

Bu hale düþmüþ olan erkeðin, uzaklaþma aþamalarý genellikle þöyle bir sýra takip eder;



I.Savunma



Hep mutsuz görünen eþ karþýsýnda erkeðin ilk adýmý “savunma”dýr. O, gördüðü mutsuz davranýþlarý kendisi için bir “eleþtiri ve onaylanmama” olarak algýlar. Bu sebeple de savunmaya geçer.

Kendine göre izahlar yapmaya çalýþýr.

Konu þahsýyla ilgili ise, yanlýþ anlaþýlmakta olduðu,

Ailesi ile ilgili ise, anlayýþ beklediði,

Zaman tanýnmasý gerektiði gibi söylemler geliþtirir. Elinden gelenin bu kadar olduðunu anlatmaya çalýþýr.

Ýkna çabalarý ile mutsuz görüntü deðiþmez ise, ki genellikle de deðiþmez, o zaman gönül kýrýklýðý ile ikinci safha geliþir.



II.Sorgulama



Ýkinci safha erkeðin, evlilikle ilgili olarak kendini “sorgulama”sýdýr.

Karþýsýndaki kiþinin aslýnda anlaþýlabilecek biri olmadýðý, onunla evlenmekle pek de isabetli bir karar vermediði düþüncesine kapýlýr.

Eðer, bu birlikteliðe baþtan muhalif olanlar var idiyse, onlarý dinlememekle nasýl bir hata yaptýðýný düþünür. “Ne olacak bu iþin sonu?” diye düþünmekten kendini alamaz.

Piþmanlýk dolu duygu ve düþünceler içinde bir nevi çaresizliðin yaþanmaya baþladýðý safhasýdýr bu safha!



III. Soðuma



Piþmanlýk zemininde geliþen kendini sorgulama safhasý erkeðin bu iliþkiden hýzla soðumasýna sebep olur. Baþlangýçtaki sevginin artýk hafiflemekte olduðunu hissedilir.

“Birliktelik” tatsýzlaþmýþ ve zevk vermez olmuþtur.

Bu safhada artýk ikna gayreti pek görülmez.

Ýliþkiler ve iletiþim mesafeli olmaya baþlamýþ ve “nerden ince ise oradan kopsun!” umursamazlýðý bütün davranýþlara sinmeye baþlamýþtýr.



IV. Cezalandýrma



Kadýnýn mutsuzlukta direnmesi halinde erkekte görülmeye baþlayan savunma, sorgulama ve soðuma aþamalarýnýn ardýndan gelen aþama “cezalandýrma”dýr.

Artýk minnetsiz davranmaya, daha önce yaptýðý iyi þeyleri de yapmamaya, eþinin hoþuna gitmeyecek baþka eðilimler göstermeye ve evini açýk bir þekilde ihmal etmeye baþlar.

Mümkün olduðunca konuþmaz, konuþsa bile yüzüne bakmaz. Sert ve suratsýz bir tavýr sergiler. Onunla bir yere gitmemeye, özellikle haným tarafý ile iliþkilerini sýnýrlý tutmaya özen gösterir. Bazen kabalaþma hatta þiddete meyletme bile görülebilir.

Bu durum bazý kadýnlarý düþündürür.

Daha iyisini istediði ya da mevcutla yetinmediði için gösterdiði olumsuz tavýrlar sonucu sahip olduklarýný da kaybetmekte olduðunu fark edenler olur. Panik baþlayabilir.

Gördüðü tepkilerle mutsuzluðu artan ve artýk bu iþ bitmeli diye düþünenlere karþýlýk, sergilediði olumsuz davranýþlarýndan geri adým atarak tekrar erkeðini kazanmanýn hesaplarýný yapmaya baþlayanlar durumu kurtarma çabasý gösterenler olabilir.

“Mutsuz kadýn”ý oynamayý inatla sürdürenler için yapacak pek fazla bir þey yoktur.



V. Kopma



Son safhada duygusal kopuþ tamamlanmýþ, fiziki ayrýlma artýk kapýya dayanmýþtýr. Bunun nasýl olacaðýný taraflarýn kiþilikleri, ekonomik durumu, ailelerin müdahalesi, sosyal ve mesleki çevre, ayrýlýþýn ortaya çýkaracaðý problemler gibi faktörler tayin edecektir. Ancak þurasý kesindir ki, ayrýlma olmasa bile, artýk hiçbir þey eskisi gibi deðildir.

Tatsýz, tuzsuz, mutsuz, saygýdan yoksun, sevginin uçup gittiði, yýllarca sürecek didiþmeler!