0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » CAMİ İMAMINA TEBLİĞ!!

önceki konu   diğer konu
5 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
ebubera su an offline ebubera  
CAMİ İMAMINA TEBLİĞ!!
133 Mesaj -
buraya yapmýþ olduðumuz alýntý mehmed alagaþýn alnýmdaki ýþýk adlý romanýndan bir bölümdür.


Birçok camide önemli meselelerin anlatýlmadýðýný söylediniz. Oysa bütün camilerimizde Ýslam’ýn en küçük, en ayrýntý meseleleri dahi anlatýlýyor.
Ben camilerde, Ýslam’ýn en küçük en ayrýntý meseleleri anlatýlmýyor demedim. Bunlar anlatýlýyor. Birçok camide anlatýlmayan, Ýslam’ýn en büyük meselesi olan tevhid ve þirk.


_ Anlatýlmadýðýný nereden biliyorsunuz?
_ Ne zamandýr camilere gidiyorsunuz?
_ Küçük yaþtan beri.
_ Tabi ki bu yaþýnýza kadar birçok hocanýn hutbe ve vaazýný dinlediniz.
_ Elbette.
_ Lütfen söyleyeceklerime dikkat edin. Kuran-ý Kerim’e iman eden bütün hocalarýn, bütün alimlerin Resulullah’ý örnek almalarý gerekir. Çünkü alimler peygamberlerin varisleridir. Peygamber varisleri olan bu alimler, peygamberlerin nasihatlerini peygamberlerin davetlerini insanlara iletmekle görevlidirler. Þimdi size soruyorum:
Efendimiz (s.a.v)’in ve bütün peygamberlerin en önemli daveti neydi?
Durdum… Camilerde dinlediklerimi hatýrladým.
Cevap belliydi:
_ Allah’a kulluða davet etmek
_ Güzel, ancak eksik cevap!
_ Nesi eksik?
_ Yarýsý!
_ Anlayamadým!
_ Bakýn. Þaný yüce Rabbimiz Kuran-ý Kerim’de, bütün peygamberlerin gönderiliþ gayelerini iki esasa baðlýyor. Ýnsanlarý taðuttan ve taðuta kulluktan sakýndýrmak, Allah’a kulluða davet etmek.

“Andolsun ki biz, Allah’a kulluk edin ve Taðut’tan sakýnýn diye (emretmeleri için) her topluma bir peygamber göndermiþizdir.”

Þimdi söyleyin bana, küçük yaþtan beri dinlediðiniz vaaz ve hutbelerde, taðutun ne olduðunu taðuttan nasýl sakýnmak gerektiðini öðrendiniz mi?
Taðut! Ýlk olarak duyduðum bir kelime. Belki Türkçesini biliyorumdur! Sordum:
Taðut ne demek?
Durdu. Bakýþlarýnda hüzün vardý.
Taðut, insanlarý Allah’tan ve Allah’a kulluktan uzaklaþtýrarak, kendisine davet eden her þeydir. Görüntüsü zaman ve mekana göre deðiþebilir. Ýnsanlarýn karþýsýna bazen bir put, bazen bir firavun, bazen bir din adamý, bazen bir tarikat, bazen bir parti, bazen bir ideoloji, bazen bir devlet olarak çýkabilir!..
Þaþýrmýþtým.
Ülkemizde hangi çeþidi var?
Ne yazýk ki hepsi, hatta daha fazlasý!
Baþýmý pencere tarafýna çevirip dýþarýlara bakmaya baþladým. Adam taðuttan bahsediyordu. Bütün peygamberler, insanlarý taðuta kulluktan sakýndýrmak ve Allah’a kulluk yapmaya davet için gönderilmiþ. Peki, neymiþ taðut? Ýnsanlarý Allah’a kulluktan engelleyip, kendisine kulluða, itaate davet eden her þeymiþ! Ülkemizde birçok çeþidi varmýþ!
Dýþarýlarý düþünüyorum,
Toplumu düþünüyorum,
Devleti düþünüyorum.
Düþünüyorum ama adamýn söylediði anlamda hiçbir taðut göremiyorum! Bu ülkede insanlarý Allah’tan engelleyen ne var ki!
Ýsteyen, istediði camide namazýný kýlabiliyor!
Ýstediði zaman orucunu tutup, kurbanýný kesebiliyor!
Eeee! Ýnsanlarý Allah’a kulluktan engelleyen taðut nerede?
Hocaya döndüm:
Bu ülkede insanlarý Allah’a kulluktan engelleyen hiçbir þey göremiyorum.isteyen herkes namazýný kýlýp orucunu tutabiliyor. Bütün bunlara kim engel oluyor ki?
Söylediklerin doðru. Bu gibi þeylere pek engel olunmuyor. Ama meseleyi biraz daha geniþ düþün. Taðutun insanlarý Allah’a kulluktan engellemesi iki türlüdür. Birincisinde zor ve baský vardýr. Ýnsanlara zor kullanýlarak, iþkence edilerek “Allah’a kulluk etmeyeceksiniz” denilir. Nitekim tarihte bunun çok örnekleri vardýr. Mesela Ashab-ý Uhdut, imanlarýndan dönmeyen bütün müminleri ateþe atmýþtýr. Bu, taðutun birinci yaklaþýmýdýr. Ýkinci yaklaþýmý ise, birincisinden yumuþak ama çok tehlikelidir. Taðut bu yaklaþýmýnda insanlara zor ve baský kullanarak “Allah’a kulluk yapmayacaksýnýz” demez. Ýnsanlarý sizinde belirttiðiniz gibi namaz, oruç gibi bazý Allah’a kullukla ilgili bazý ibadetlerden engellemez. Ýnsanlardan sadece bir isteði, bir beklentisi vardýr.
Sustu. Belki de dinlenmek istiyordu. Ama ben meraklanmýþtým.
Nedir o isteði?
Hem Allah’a, hem de kendisine kulluk yapmalarý! Çünkü bunlarýn akýl hocasý, vesvese elçisi Þeytan iyi biliyor ki, Allah ile beraber baþka bir þeye kulluk yapan insan, kesinlikle ve kesinlikle Allah’a kulluk yapmýþ olmaz. Allah’a kullukta tevhid esastýr. Çünkü Allah’a kulluk, sadece ve sadece Allah’a yapýlan kulluktur:
“Allah ile birlikte baþka ilah(otorite) edinme. Sonra kýnanmýþ ve dýþlanmýþ olarak cehenneme atýlýrsýn.”

Alemlerin rabbi olan Allah, kendisiyle beraber baþka bir þeye kulluk yapýlmasýndan kesinlikle razý olmaz. Böyle bir kulluðu asla kabul etmez.
Bunu biraz açayým:

Çocuðunuz var mý?
Evet, bir oðlan bir kýz.
Allah Ýslam’a baðýþlasýn. Þimdi oðlunuzu ele alalým. Oðlunuz size baba demediði, babalýðýnýzý inkar ettiði zaman kýzarsýnýz deðil mi?
Ne biçim soruydu bu!
Tabii ki kýzarým!
Ýþte Allah’ý ve Allah’a kulluðu inkar edenlerin örneði bunun gibidir. Önce inkar ettirmek. Taðutun ikinci yaklaþýmý ise, sizi inkar etmeyecek oðlunuzun bazý kimselere de “baba” demesini saðlamaktýr. Peki, böyle bir durumda ne yaparsýnýz? Oðlunuz sizde baþka bazý kimselere de “baba” diyorsa, size “baba” demesinin bir önemi, bir anlamý var mýdýr?
Ýlginç bir örnekti.
Düþündüm! Oðlumun bana “baba” dememesi, benim babamý inkar etmesi ile, benimle beraber bazý kimselere de “baba” demesi ayný þey gibiydi! Önemli olan benim babalýðýmý inkar etmemesi ve sadece bana “baba” demesiydi.
Said Hoca devam etti:
Ýþte Allah’la beraber baþka þeylere de kulluk yapanlarýn durumu, babasýyla beraber baþka adamlara da “baba” diyen kimselerin durumuna benzer. Çocuðun üzerinde yegane babalýk hakký bulunan sen, böyle bir durumu nasýl kabullenmiyorsan, insanlarýn üzerinde ilahlýk hakký bulunan, insanlarý yaratan, insanlarý yaþatan Allah da, kendisiyle beraber baþka bir þeye kulluk edilmesini Allah asla kabul etmez.
Gülümsedim.
Sadece Allah’a, kulluk meselesini, ne güzel bir örnekle anlatmýþtý.
Evet anlamýþtým.
Allah’la beraber hiç bir þeye kulluk yapýlmazdý. Hem Allah’a hem taðuta kulluk yapanlar, Allah’a deðil taðuta kulluk yapan kimselerdi.

Taðut!
Yine geldim bu kelimeye!
Ýyi ama bu taðutun ne olduðunu, kimler olduðunu, insanlarý kendisine nasýl çaðýrdýðýný hala bilmiyordum.
Bu ülkede Taðutun kim olduðunu, ne olduðunu hala anlayamadým, dedim.
Selçuk Bey! Din ve ilah kavramlarýnýn ne anlama geldiðini anladýðýnýz zaman, hiç kuþkunuz olmasýn ki taðutun da ne olduðunu, kim olduðunu anlayacaksýnýz.

Önce din kelimesi üzerinde duracaðým:
Din bir yaþam þeklidir. Ýslam dini, bazý kimselerin zannettiði gibi yirmidört saatin belirli bir kýsmýna deðil, yaþadýðýmýz yirmidört saatin tamamýna müdahale eden, ýþýk tutan, denetleyen, disipline alan bir dünya görüþü, bir yaþam tarzýdýr.
Kur’an’a baktýðýmýz zaman, bütün bir hayatýmýzý kuþatan, bütün bir hayatýmýzý denetleyen hükümlerin kanunlarýn bulunduðunu görürüz. Çünkü din budur. Çünkü din, bu geniþlikteki bir yaþam tarzýdýr. Din dediðimiz zaman bunu anlamamýz gerekir.
Her din bir dünya görüþü, bir yaþam tarzý olduðu gibi, her dünya görüþü her yaþam tarzý da bir dindir. Putperestlik bir dindir, Mecusilik bir dindir. Ýnsanlara bir yaþam tarzý dayatan her ideoloji, her “izm” bir dindir.
Dünyada genel olarak iki çeþit din vardýr. Hak dinler ve batýl dinler. Beþer kaynaký olan bütün ideolojiler, bütün izmler, bütün dinler batýldýr.
Birçok batýl din olmasýna raðmen bir tane, sadece bir tane hak din vardýr.
Hiç düþünmeden müdahale ettim:
Ýslam!
Neden Ýslam!
Nedeni var mý? Ýslam dini beþer, yani insan kaynaklý bir din deðildir. Allah’ýn gönderdiði bir dindir.
Doðru söyledin ama açýklaman gereken bir husus var. Musevilik de Hýristiyanlýkta da semavi, yani ilahi kaynaklý bir dindir. Neden Musevilik ya da Hýristiyanlýk demedin de Ýslam dedin?
O dinlerde ilahi kaynaklý ama onlar dinlerini bozmuþlar, deðiþtirmiþler.
Evet doðru. Kaynaðý ilahi olmasýna raðmen, insanlarýn deðiþtirerek, bazý ilave ve eksiltmelerde bulunarak tahrif ettikleri dinlerde batýl dinlerdendir.
Kýsa bir süre sustuktan sonra sordu:
Peki, müslümanýn diyen insanlar da dinlerine bazý ilave ve eksiltmelerde bulunsalar, ismine yine Ýslam dedikleri bu din, hak din olur mu?
Ne diyecektim ki! Cevap belliydi.
Olmaz.
Evet olmaz. Bunlarý söylememin nedeni, Ýslam dinini hak din yapan unsur, bu dinin sadece semavi oluþu ya da adýna Ýslam denilmesi deðildir.
Dolayýsýyla yaþadýðýmýz dünyada adýna Ýslam denilen her dine, adýna Ýslam denilen her yaþam tarzýna hak dindir diyemeyiz. Çünkü adýna Ýslam denilmesine raðmen, insanlarýn ilave ve eksiltmelerde bulunduklarý, bilerek veya bilmeyerek tahrif ettikleri din, asýl itibariyle hak din olan Ýslam deðildir. Kaynaðý ilah olmasýna raðmen, insanlarýn deðiþtirdikleri bu dinin, Hýristiyanlýktan ya da Musevilikten bir farký kalmamýþtýr.
Allah katýnda yegane hak din olan Ýslam, Kur’an ve sünnet çerçevesindeki Ýslam’dýr. Çünkü hak olan din, hak olan ölçülere göre yaþanan dindir.
Ýyi ama Ýslam dininde de bu tahrifat yapýlmýþ mý? Ýslam dini de batýl mý?
Sümme haþa! Ýslam dinini böyle bir genellemeye dahil etmekten Allah’a sýðýnýrým. Günümüz dünyasýnda hak olan Ýslam’ý, hak olan ölçülere göre yaþayan milyonlarca Müslüman vardýr. Ancak adýna Ýslam denilmesine raðmen bazý çevreler, bazý fýrkalar, bazý tarikatlar tarafýndan tahrif edilen din, hak olan Ýslam deðildir. Bunu da bilmeliyiz.
Anlamýþtým meseleyi.
“Dünyada hak olan yegane din Ýslam’dý. Ama adýna Ýslam denilen her din hak deðildi.”
Din konusunda bu kýsa bilgi yeterli. Þimdi de ilah kavramý üzerinde biraz durmamýz gerekecek.

Ýlah, yüce bilinerek kendisine sýðýnýlan, kendisinden yardým istenen, emir, hüküm ve sözleri dinlenip uygulanmaya layýk ve hak sahibi görülen, kendisine itaat ve ibadet edilen mabud, tanrý demektir.
Ýþte Ýslam’ýn yani Ýslam’a girmenin ilk ve öncelikli þartý, ilah olarak sadece Allah’ý bilmek, sadece Allah’a kulluk etmektir. Nitekim Kelime-i Þahadet’te yer alan “La ilahe illallah” ýn manasý budur:
“Allah’tan baþka itaat edilecek hiçbir otorite yoktur.”
Sait Hoca birkaç nefes soluklandýktan sonra:
Þimdi size bir þey sormak istiyorum, dedi. Allah’tan baþka hiçbir ilah olmadýðýna göre, þaný yüce Rabbimiz bizleri neden ýsrarla bu kelimeye, bu Kelime-i Tevhid’e davet ediyor?
Anlayamadým!
Bakýn size bir örnek vereyim. Daha önce oðlunuzdan bahsetmiþtik. Siz hiç oðlunuza, “Oðlum! Senin benden baþka baban yok. Senin baban benim” dediniz mi?
Demedim.
Tabi ki demediniz. Peki, oðlunuzun yegane babasý olan siz böyle bir söze gerek duymadýnýz da, insanlarýn yegane ilahý olan Allah neden böyle bir söze gerek duydu? Neden bizlere ýsrarla: “Sizin benden baþka ilahýnýz yoktur. Sizin ilahýnýz Benim” gerçeðini hatýrlatýyor?
Sustum. Ne diyeceðimi þaþýrdým.
Telaþlanmayýn. Mesele pek karýþýk deðil. Þunu düþünün. Oðlunuza: “Oðlum! Senin benden baþka baban yok” sözünü ne zaman söylerisiniz? Ya da hangi durumlarda böyle bir söze gerek duyarsýnýz?
Ýlginç bir soruydu. Ben çocuðuma hangi durumlarda, “Oðlum! Senin benden baþka baban yok!” derdim. Cevabý belliydi. Þayet oðluma bazý kimseler babasý olduklarýný söyleyip, yalan iddialarda bulunurlarsa o zaman bu söze gerek duyabilirim.
Þayet bazý kimseler oðluma babalýk iddiasýnda bulunurlarsa, o zaman söyleyebilirim.
Hafifçe gülümsedi.
Ýþte bu kadar basit! Nitekim Kelime-i Tevhit’e davet edilmemizin hikmeti de bu. Allah’tan baþka ilah yoktur, ilah yoktur amma, bu dünyada bize ilahlýk taslayan, ilahlýk iddiasýnda bulunan birçok þey bulunmaktadýr. Allah’ýn kullarýndan ilk isteði, iþte bu sahte ilahlarý reddetmek, “La ilahe” diyerek onlara karþý durmaktýr.
Ona sordum:
Yaþadýðýmýz bu ülkede bizlere sahte ilahlýk taslayan ilahlýk iddiasýnda bulunan sahte ilahlar var mý?
Þaný yüce Rabbimizin ilahlýk hakkýný kendinde gören her kiþi, her merci ya da her kurum insanlara ilahlýk iddiasýnda bulunmaktadýr.
Hocam burayý pek anlayamadým!
Rabbimiz tüm insanlar üzerindeki ilahlýk hakkýný anladýðýn zaman bunu da anlayacaksýn.
Ve baþladý izah etmeye:

Rahman ve Rahim olan Rabbimiz, bizleri bu dünyaya keyfimize göre yaþamamýz için göndermemiþtir. Karþýlýðý cennet ya da cehennem olan bir imtihan dünyasýdýr bu! Bu imtihanýn boyutlarý, bu imtihanýn çerçevesi ise bazý kimselerin zannettiði gibi, belirli vakitlerde namaz kýlmak, belirli vakitlerde oruç tutmak, kurban kesmek, zekat vermekten ibaret deðildir. Daha açýk ifadeyle, Rabbimiz biz insanlara: “ Belirli vakitlerde namaz kýlýn, belirli aylarda oruç tutun, belirli aylarda hacca gidin. Bu vakitlerin dýþýnda kafanýza göre yaþayýn!” gibi bir serbestlik vermemiþ, insanlarý böyle bir baþýboþluða terk etmemiþtir. Çünkü Ýslam’a göre Allah’a kulluk, muayyen vakitleri deðil bütün bir yaþamý kuþatan bütün davranýþlarýmýzý kapsayan bir kulluktur. Dolayýsýyla, Rabbimiz biz insanlara, sadece namazla, sadece oruçla ilgili hükümler deðil, tüm yaþamýmýzla ilgili hükümler, yasalar indirmiþtir. Nitekim Kuran-ý Kerim’i açýp okuyan her insan, yaþam ve yaþam tarzýyla ilgili bütün hükümleri görür.

Biraz duraksadýktan sonra bana sordu:
Ýnsanlarý yaratan ve deðiþik nimetlerle yaþatan Allah’ýn insanlarýn nasýl yaþayacaklarý ilgili olarak emir vermeye, hüküm koymaya hakký var mýdýr?
Ne biçim bir soruydu bu!
Elbette vardýr!
Anladýðýmý görerek sözlerine devam etti:
Ýlahlýk hakkýný anladýktan sonra ikinci bir hususu da anlaman gerekir. Allah bu ilahlýk hakkýný hiçbir peygambere, hiçbir evliyaya, hiçbir kiþiye, hiçbir merciye, hiçbir kuruma, hiçbir devlete vermemiþtir. Ýnsanlar ve toplumlar üzerindeki bu ilahlýk hakký, sadece ve sadece Allah’a ait bir haktýr. Þu ayette olduðu gibi:
“O, kendi yönetimine hiç kimseyi ortak etmez.”
Anladým hocam!
Madem anladým, þu sorumu cevapla: Herhangi bir insan, herhangi bir kurum, ya da herhangi bir devlet, Allah’ýn insanlar üzerindeki ilahlýk hakkýný kendisinde görürse, böyle bir hak bende de var derse, kendisini ne yerine koymuþ olur?
Hemen cevap verdim:
Ýlah yerine!
Peki, bunlar ilah mý?
Tabi ki deðil!
Ýþte insanlara ilahlýk taslayan, ilahlýk iddiasýnda bulunan sahte ilahlar bunlardýr. Allah’ýn hüküm koyduðu bir meselede hüküm koymaya kalkýþan, Allah’ýn haram dediðine helal, helal dediðine haram diyebilen her kiþi veya kurum, insanlara bilerek ya da bilmeyerek ilahlýk taslamaktadýr. Müslümanýn görevi ve Müslüman olmanýn þartý, kendisine ilahlýk taslayan bu gibi þeylere “La ilahe” diyerek reddetmesi, ilah olarak sadece Allah’ý kabul edip, sadece Allah’a yönelmesidir.”
Öylece kalakaldým!
Sözlerini gayet iyi anlamýþtým. Ama bu anladýklarýma bir yer oturtamýyordum.
Biraz daha açar mýsýn hocam?
Tabi. Mesela, Rabbimizin namaz konusundaki hükümlerinden biri, dünyanýn neresinde olursak olalým Kabe’ ye yönelmemizdir. Þimdi herhangi bir kiþi ya a herhangi bir meclis: “Bundan sonra namaz kýlarken Kabe’ ye deðil Eyfel Kulesi’ne yöneleceksiniz” derse, böyle bir kanun çýkarýrsa ne yaparsýn?
Ne yapacaðým belli deðil mi hocam! Onlara: “Sizin de, kanunlarýnýza da…”
Ellerini kaldýrarak beni susturdu. Ve kendisi devam etti:
Kýsacasý bu hükmü, bu kanunu reddedersin. “Bu konuda hüküm koymak Rabbimin hakkýdýr ve en güzel hüküm Rabbimin hükmüdür” dersin. Onlarýn bu konuda hükmünü ve hüküm koyuculuðunu reddedersin. Öyle deðil mi?
Elbette hocam!
Ýþte önemli olan, Allah’ýn bu hükmünde gösterdiðin müslümanca tavrý, Allah’ýn diðer hükümlerinde de göstermen. Çünkü Rabbimiz sadece namaz,sadece oruç hükmü koymamýþ. Kendisine kullukla ilgili olarak sadece bu hükümlerin gereðini yapmamýzý emretmemiþ. Yüce Rabbimiz, doðumumuzdan ölümümüze kadar bütün hayatýmýzý kuþatan hükümler koymuþtur. Bu hükümlerin bir kýsmý önemli, bir kýsmý önemsiz deðildir. Namazla ilgili hükümler nasýl önemli ise, evlilikle, aile hayatýyla, iþimizle, ticaretimizle, toplum iliþkilerimizle ilgili hükümler de o kadar önemlidir. Bütün bu hükümler, Allah’a kulluðumuzun bir gereði olarak yaþamamýz gereken hükümlerdir.
Allah’ýn bu konulardaki hükümlerine zýt hükümler koyarak, insanlarý bu hükümlere davet eden her kiþi ya da kurum, insanlara ilahlýk taslayan, insanlarý kendisine kulluða davet eden birer taðuttur.
Müslüman’ýn görevi ise, kendisine ilahlýk taslayan bütün taðutlarý “La ilahe” diyerek reddetmesi ve taðuta itaatten þiddetle sakýnmasýdýr.

Evet! Taðut’un ne olduðunu en sonunda açýklýk kazanmýþtý. Allah’ýn hükmüne raðmen hüküm koyan, insanlarý bu hükümlere davet eden her kiþi ya da kurum birer taðuttu. Ve bütün peygamberler de insanlarý taðuta kulluktan sakýndýrmak için gönderilmiþti.
Sait Hoca’nýn söylediklerini düþündükçe yerimde duramýyordum. Söyledikleri her þeyi aydýnlatmýþtý. Odada yalnýzmýþým gibi ayaða kalktým. Pencerenin yanýna giderek tekrar dýþarýya, tekrar dýþarýya baktým.
Her þeyi baþka çok daha baþka görüyordum. Her þeyin maskesi düþmüþtü sanki!

Allah’ýn hükümlerini inkar ederek,
Allah’ýn hükümlerini göz ardý ederek,
Allah’ýn hükümlerini çaðdýþý bularak, insanlarý kendi hükümlerine davet eden yüzlerce sahte ilah, yüzlerce taðut görüyordum dýþarýlarda!
“Vay namussuzlar, vay hergeleler” diye bir fýsýltý yükseldi içimden. Ýnsanlarý nasýl da aldatýyorlar, nasýl da kandýrýyorlardý.
Ki beni de, benim gibi kültürlü birisini de kandýrmýþlardý.
Boðazýma, ta boðazýma kadar bir þirk pisliði içinde olduðumu hissettim. Daha önceleri hiç görmediðim, daha önceleri hiç fark etmediðim bir pislikti bu!
Ne yapayým, ne yapmam gerekir diye düþünmedim. Çünkü biliyordum, biliyordum ne yapmam ve ne söylemem gerektiðini:
La ilahe!
Allah’tan baþka otorite yoktur! Vallahi de yoktur, billahi de yoktur.
La ilahe!
Ýnsanlara ilahlýk taslayan bütün sahte ilahlarý, bütün taðutlarý reddediyorum.
“La ilahe illallah…”
Gönderen: 22.03.2008 - 09:49
Bu Mesaji Bildir   ebubera üyenin diger mesajlarini ara ebubera üyenin Profiline bak ebubera üyeye özel mesaj gönder ebubera üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Cihan-63 su an offline Cihan-63  
582 Mesaj -
Ebuberra kardes. Cok guzel bir konu eklemissin. Tagutu bir turlu kavramiyan yada kavramak istemiyen insanlar icin cok guzel ve kolay anlasilir bir sekilde anlatilmis bir konudur.

Elinize Saglik Allah'a emanet olun.
Gönderen: 16.04.2008 - 14:34
Bu Mesaji Bildir   Cihan-63 üyenin diger mesajlarini ara Cihan-63 üyenin Profiline bak Cihan-63 üyeye özel mesaj gönder Cihan-63 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Cihan-63 su an offline Cihan-63  
582 Mesaj -



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Cihan-63 tarafından, 20.04.2008 - 10:53 tarihinde.
Gönderen: 16.04.2008 - 14:34
Bu Mesaji Bildir   Cihan-63 üyenin diger mesajlarini ara Cihan-63 üyenin Profiline bak Cihan-63 üyeye özel mesaj gönder Cihan-63 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Moderator


4254 Mesaj -
Elinize Saglik

Selam ve dua ile
Gönderen: 17.04.2008 - 00:46
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
ebubera su an offline ebubera  
133 Mesaj -
rabbim sizden de razý olsun ve bu yazýdan gerekli dersleri çýkarmayý nasib eylesin
Gönderen: 25.04.2008 - 13:21
Bu Mesaji Bildir   ebubera üyenin diger mesajlarini ara ebubera üyenin Profiline bak ebubera üyeye özel mesaj gönder ebubera üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1395 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
bahar61 (48), ebrar22 (52), muzo 02 (53), abdulberr (57), Sakarya5461 (54), canan85 (39), Abdulkadir056 (27), Alaaddin_E (51), betus86 (38), zeynepcik (41), halebi (40), ammarh. (58), hatice gönül (39), karamurad (57), erens (42), ZeYD-CaN (37), pazarci (40), bkaya85 (39), can38 ()
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.78950 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.