0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » “Kamplaşmaları şer güçler körüklüyor”

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
“Kamplaşmaları şer güçler körüklüyor”
1686 Mesaj -
Toplumumuz son günlerde ciddi anlamda gergin ve ‘sanki sihirli bir el bir þeylere dokundu’ ve ortamý germeye çalýþýyor. Ýnançlarý nedeniyle 14 asýrdýr baþýný örten insanlara karþý, zorbaca bir bakýþ açýsý hâkim bazý insanlarda. Toplumumuzun yýllardýr kanayan yarasý olan baþörtüsüne özgürlük verilmesi konusu gündeme gelir gelmez, tahammülsüzlükte sýnýr tanýmayan, ‘ötekini’ düþman olarak gören ve yok etmeye çalýþan anlayýþ hemen hortladý. Sanki, bu vatan topraklarýnda sadece onlarýn inandýklarý gibi yaþama hakký var. Ýþte bu konunun nasýl yorumlanmasý gerektiði konusunda düþünürken, yolum Psikiyatr Doç. Dr. Kemal Sayar ile kesiþti. ‘Yavaþla’ adlý son kitabý ile modernizmi eleþtiren ve modern kültürün insan hayatýna kattýðý arýzalarý sorgulayan Sayar’a toplumumuzda yaþanan bu gettolaþmanýn nedenlerini sordum. Sayar ile ötekine saygý kültürünü nasýl kaybettiðimizi, modernizmin gençlerimizi nasýl esir aldýðýný, anne baba figürünün aile hayatýnda nasýl güçsüzleþtiðini konuþtuk.

Doç. Dr. Kemal Sayar: Öteki’nin hikâyesine saygý duymalýyýz


Röportaj: Mustafa Canbey

Modern hayatýn insaný yorduðunun altýný çizerek insanlara yavaþlamalarý gerektiðini öðütlüyorsunuz. Ýnsanlar neden yavaþlamalý?

Modernlik adeta bir hýz sarhoþluðu içinde insana ölümü ve var oluþun asýl gayesini unutturacak bir proje. Kadim geleneklerde, hýz yaparak ruhu unutmak diye bir þey yoktu. Ruhu unutan insan baþka illetlerin pençesine düþüyor. Mesela bolluk çaðýnda, büyük bir yoksulluk yaþanýyor. Her türlü maddi tatmin varken, depresyon oranlarýnýn ve intihar oranlarýnýn yükseldiðini görüyoruz. Modern insanýn genel manada bir mutsuzluk durumundan muzdarip olduðunu görüyoruz.

Refah artýyor ama bu beraberinde mutluluðu getirmiyor…

Ben bir süredir bunun üzerine düþünüyorum. “Yavaþla” da buradan yola çýkarak yazýldý. Ýkinci kitabýmýzda da “Merhamet” diyeceðiz. Ýnsanlarý merhamete çaðýracaðýz. Bizler modernleþme ile birlikte, insaný insan yapan merhamet, diðergâmlýk, dostluk ve muhabbet gibi çok temel deðerleri kaybediyoruz. Bunlarý kaybettiðimiz zaman sosyal dokuyu ve sosyal aðý da kaybediyoruz. Sosyal að çözüldüðü zaman beraberinde insanýn mutsuzluðu geliyor. Ýnsanýn mutluluðu bir baþka insanýn yüzünde, kalbinde kendisini seyredebilmesidir.

Peki nasýl davranýlmasý lazým. Bu noktada çözüm öneriniz nedir?

Kadim kültürde yani yavaþla kültüründe, ‘senin var olma hakkýn, senin ruhunun bu dünyada olabilme hakkýný korumak benim en temel vazifemdir. Senin düþüncelerine dost olmasam bile, senin düþüncelerinden dolayý hiçbir þekilde istiskale uðramamaný ve yeryüzündeki varlýðýný eksiltmemeni benim garanti altýna almam gerekir’ anlayýþý hâkimdi.

Yok etmek deðil, sahip çýkmak

Latinler ‘Ýnsan insanýn kurdudur’ diyorlar. Bu ayný zamanda aydýnlanma felsefesinin temelini oluþturuyor. Yani ‘ötekine katlanamamak ya da güçlünün zayýfý ezmesi’ Batý’dan bize gelen bir anlayýþ. Bu anlayýþ bizim toplum yapýmýza uyuyor mu?

Bu Batý’nýn en temel önermelerinden biridir. Batý ‘insan insanýn kurdudur’ diye düþünürken biz, ‘insan insanýn aynasýdýr’ diyoruz. Ýki ayna birbirine baktýðý zaman görüntü çoðalýr. Ýki insan birbirine baktýðý zaman çoðalýr. Ayna metaforu bu anlamda çok mühimdir. Ýþte biz insanýn insana, insanýn tabiata, dost olduðu bir medeniyetin mirasçýsýyýz. Kâinata baktýðý zaman çatýþma yerine, bir ahenk ve bütünlük gören bir medeniyetin devamcýsý olmayý ben çok ama çok önemsiyorum. Batý’da Darwin ve Lamark ile birlikte ‘güçlü olan ayakta kalýr’ felsefesi üzerine kurulmuþ bir çatýþma kültürü ortaya çýktý. Bugün ise Zooloji bilimi tabiatýn çatýþma içinde deðil, tam tersine ahenk içinde ve birçok canlýnýn birbiriyle uyum ve yardýmlaþma içinde olduðunu gösteriyor. Batý’nýn çatýþmacý anlayýþý bugün tabiata da büyük zararlar vermiþ durumda. Ýþte bu anlayýþ savaþlarýn çýkmasýna, insanýn insaný yok etmesine neden oluyor.

Kadim gelenekten kopuþ özellikle gençlerin Batý kültürünün etkisi altýna girmesini mi saðladý?

Þifahi kültür çok önemli. Bizim topraklarýmýzda geleneksel kültür hep þifahi yollarla aktarýldý. Yazý, þifahi kültürü, görsel kültür yazýyý geri plana itti ve imgeler öne çýktý. Bizim gibi toplumlarda, sözlü kültür çok önemli. Bizler, hikâyelerimizi, söylencelerimizi, kýssalarýmýzý hep bir nesilden ötekine sözlü gelenek ile aktardýk. Buradaki kesinti çok önemli, artýk babaannelerimizden hikâye dinleyemiyor oluþumuz, kültürel aktarýmý çok zorlaþtýrýyor. Sonuçta bizler, o hikâyeleri dinlemediðimiz zaman doðan boþluðu televizyon ve internet doldurarak, bu topraklara ait olmayan hikâyeleri ve efsaneleri bize anlatýyor. Bu da çocuklarýn süreksizlik duygusuna uðramalarýna neden oluyor. Kendi atalarýndan geçmiþlerinden gençlerimizi koparýyor. Adeta onlar bu çaða ýþýnlanmýþ gibi oluyorlar.

Tespitiniz çok doðru. Ama televizyonun ve internetin hayatýmýza bu kadar girdiði bir noktada, bu durumun önüne nasýl geçilecek?

Eðer bu durumu deðiþtirmek istiyorsak, evde zaman zaman televizyonun ve internetin kapanmasý gerekir. “Yavaþlamak” iþte bu demek. Sözün eski kudretinin geri verilmesi, anne babalarýn çocuklarýn gözlerinin içine bakarak hikâye anlatmasý ve onlarla daha çok zaman geçirmesi lazým. Bize modern felsefe, ‘Hayatta çocuklar önemli deðildir. Çocuklar nasýl olsa, kreþlerde, dadýlarla büyür. Önemli olan kariyer yapmak, bol para kazanmak ve çok tüketmektir’ diyor. Bizim felsefemiz ise, ‘çocuklarýmýzý kendi elimizle yetiþtirmeyi’ öðütlüyor. Bu da çocuklarýmýza zaman ayýrmakla, onlarla konuþmakla mümkün. Modern zihniyette, çok büyük yanýlsamalar, hokus pokuslar var. ‘Bize çocuðunuzla zaman geçirmeyin ve zengin olun ve harcamaya kudretiniz olsun ki, çocuklarýnýza oyuncaklar alabilesiniz’ gibi tuzaklar var.

‘Ötekine saygý duymuyoruz’

Baþörtüsü tartýþmalarýný nasýl deðerlendiriyorsunuz?

Toplumumuzda bugün þer güçler tarafýndan desteklenen bir kutuplaþma ve gettolaþma var. Bundan kurtulmamýz lazým. Böyle olunca birbirimizle bir þey paylaþamýyoruz. Birbirimizin hikâyesini dinlemeliyiz ve birbirimizin yüzüne bakarak diyalog kurmalýyýz. Ýki sesin buluþmasý çok önemlidir.

Baþörtüsü takarak eðitim hakkýný kullanmak isteyen insanlarýn diðer insanlara ne gibi bir zararý olabilir?

Ben kamplaþma psikolojisini anlamaya çalýþýyorum ama kesin bir sonuca vardýðýmý söyleyemem. Þuna kesin olarak inanýyorum. Korku siyaseti ile insanlarýmýz manipüle ediliyor ve korku ile insanlar sürüleþtiriliyor. Bu maalesef berbat bir þey. Ýnsanýn en temel dürtülerinden biri olan, ‘öteki bana zarar verecek’ hissiyatý korku siyasetleri ile týrmandýrýlýyor. Ýnsanlar, bir anda ötekini kendine düþman olarak algýlamaya baþlýyor. Belki hayatýnda bir kez bile karþýlaþma ihtimali olmayan bir insaný kendisi için tehdit olarak görmeye baþlatan psikolojiyi iyi sorgulamak lazým. Sadece okulunu okumak isteyen bir genç kýz, bir takým mihraklarýn marifetiyle birden bire diðerinin yaþam biçimini tehdit eden bir zorba figüre dönüþtürülüyor. Burada çok büyük bir aldatmaca ve psikolojik kandýrmaca var. Benim aklým almýyor. Nasýl olur da, bir üniversite öðretim üyesi, ‘o çocuklar okula gelirlerse, biz de kötü not veririz’ diyebilir. Adalet anlayýþýmýz bu kadar mý incinmiþ. Bütün bunlar talihsiz þeyler. Bizim toplumumuzun en temel açmazlarýndan biri saygý eksikliði. Ötekinin hikâyesinin deðerli olabileceðine inanmýyoruz. Böyle bir þey olabilir mi? Belki onun hikâyesi çok kýymetli ve belki ben ondan çok þey öðreneceðim. Belki o benden daha güzel þeyler yapýyor. Ben bir baþkasýný dinlemeden onu baþörtüsüne bakarak, nasýl yok sayarým? Bu diðer taraf için de geçerli. Ýnsan azizdir ve insana saygý duymayý anlamalýyýz.

Anne baba figürü güçlenmeli

Kiþilik bozukluklarýnýn, depresyonun sürekli arttýðýný anlatan istatistikler yayýnlanýyor. Bunun nedeni nedir?

Bunun nedeni, anne babanýn artýk iyice güçsüzleþmiþ olmasýdýr. Çocuklar artýk rol modellerini ailesinden ve yakýn çevresinden deðil, televizyondan devþiriyorlar. Yani ailenin ve sohbetin diri tutulmasý vazgeçilmez önemdedir. Bunlar zaten bizim geleneksel kodlarýmýzýn içinde olan þeylerdir. Ýnterneti tamamen kapatmayalým ama, denetleyelim. Çocuklarýmýzýn teknoloji ile olan iliþkisine müdahale edelim. Modern zamanlardaki en büyük sýkýntýlardan biri anne babalarýn artýk iyice güçsüzleþmeleri ve çocuklarýna sýnýr koymakta büyük zorluklar yaþamalarýdýr. Anne baba çocuðuna arkadaþ olmak zorunda deðil, anne babanýn görevi, çocuðuna ahlaki standartlarý saðlayacak iyi bir rehber olmaktýr. Ne doðru ne yanlýþ, ne konuda çocuða yol göstermeli bunlarýn yöntemlerini çok iyi belirlemek zorundadýr anne baba.

Batý’nýn bugün en büyük açmazlarýndan biri, sanýrým mutlu bir gençlik yetiþtirememesi… Ýþte bu noktada modernizmin bize vaaz ettiklerini sorgulamamýz gerekmiyor mu?

Modernizm projesi, insaný ruhundan ve Tanrýdan koparma projesidir. Ýnsan, tek baþýna aciz bir varlýk. Ýnsana rehberlik edecek bir deðerler sistemi olmadýðý zaman insan çok vahþileþebilir. Afrika’da, hatta Avrupa’nýn kalbinde Bosna’da cereyan eden savaþlar, bunun örnekleridir. Metafizik ilkeler size rehberlik ediyorsa eðer, öte dünya diye bir meseleniz varsa ve insan davranýþýnýn insan ahlakýnýn düþüncelerinin sadece bu dünyada deðil ötelerde de, bir yankýsý olduðuna inanýyorsanýz, davranýþýnýza metafizik ilkeler rehberlik eder. Bu metafizik ilkeler, çoðu dinde size hayrý ve güzelliði telkin eder. Modern dünyada güzelliði görme konusunda zayýflýðýmýz var. Dini felsefeler insanýn güzelliði görmesine imkân saðladýðý için anlamlýdýr. Sadece akla dayanarak, hareket edemezsiniz. Ýnsan kâinata kalp geniþliði ile bakabilmeli. Biz diyoruz ki, akla rehberlik edecek sistem ancak aþkýnlýkta, müteal olanda ve bildirilende vardýr. Fakat Batý düþüncesi içindeki modernist ekol, ‘insan tanrýdýr. Dünya insanla baþlar insanla biter’ anlayýþýný benimsiyor ki, bu anlayýþ ayný zamanda diðergâmlýðý yok ediyor ve bencilliði beraberinde getiriyor.

Batý toplumu bugün refaha raðmen daha mutsuz, Doðu toplumlarý fakirliðe raðmen daha mutlu diyebilir miyiz?

Bence bu þekilde kesin ve sert çizgilerden kaçýnmamýz lazým. Böyle genelleme yaparak batý mutsuz, doðu mutlu diyemeyiz. Batý’da da çok sayýda gönül adamý var. Doðu’da baktýðýnýz zaman birçok despotik rejimler görüyoruz. Bizler insan hak ve özgürlüklerinin güvence altýna alýnmasý çalýþmak zorundayýz. Batý’nýn bazý yöntemleri yanlýþ deðil. Sadece modern Batý medeniyetinde çok arýzalý noktalara var. Biz buna deðiniyoruz. Bu arýza noktalarýnýn insanlarýn mutsuzluðunu artýrdýðýný düþünüyoruz. Özellikle 20. yüzyýlda materyalin en önemli deðer olmasýyla birlikte bir mutsuzluk olgusu ile karþý karþýya olduðumuz bir gerçek. Bunda insan ruhunun çoraklaþmasýnýn, insan ruhunun aþkýnlýkla ve müteal olanla irtibatýný kaybetmiþ olmasýnýn çok büyük rolü var. Çünkü ötelerin sesini duymaz olduðunuzda içiniz yavaþ yavaþ sönmeye baþlýyor. Bizler bu nedenle bin yýllarýn birikimi ile oluþmuþ kadim medeniyetlerin irfanýný ve ilmini göz ardý etmemeliyiz. Bugün Ilya Progogine ve David Bohm gibi insanlar, doðu felsefeleri ile Batý bilimi arasýnda geçiþler kurmaya çalýþýyorlar. Çünkü Batý biliminin sadece aklý rehber olarak gittiði güzergâh hayýrhah bir güzergâh deðil. Çünkü oradan atom bombalarý türüyor. Aklýn, kalbin rehberliðine ihtiyacý var. Ve bu kalp sadece bizde var. Batý’nýn bizden öðreneceði çok þey var. Bizim dünyaya söyleyecek sözlerimiz var. Bu topraklarýn, üzerinde yaþayan her ferdin dünyaya söyleyecek sözleri var. Bugün dünyanýn en temel problemlerinden biri insanýn insandan, insanýn Allah’tan uzaklaþmasýdýr. Yaratýcýsýndan uzaklaþan bir varlýk, diðer yaratýlandan da, uzaklaþýyor. Yunus’un o çok bilinen ‘yaratýlaný severiz yaratandan ötürü’ sözü çok anlamlýdýr.

Ýnançlý insanlarda çok ciddi dünyevileþme sorunu var

Bu anlamda ahlak anlayýþýmýzý biraz daha sorgulamamýz mý gerekiyor?

Ben bizim toplumumuzda sapla samanýn birbirine karýþtýðýný ve dindarlýðýn ölçüsünün þaþtýðýný görüyorum. Bugün çok sayýda materyalist Müslümanlar görüyoruz aramýzda. Tüketim biçimleri ve hayata bakýþ açýlarýna baktýðýmýzda dibine kadar materyalist olan ama bir yandan da inandýðýný söyleyen insanlarla karþý karþýyayýz. Bu çok büyük bir yozlaþma, paraya ve maddi güce adeta tapýnan insanlarýn vicdanlarýný muhasebe etmesi lazým. Ne kadar gerçekten inanýyoruz ve materyalizmin putlarýna ram oluyoruz? Sorusunu kendimize sormalý ve ona göre pozisyonumuzu belirlemeliyiz. Muhyiddin-i Arabi Hazretleri, ‘sizin taptýðýnýz benim ayaklarýmýn altýndadýr’ der(altýn külçesinin üzerine çýkarak). Ýnançlý insanlar, Batýlý kültür kalýplarýyla mutlu olacaklarýný sanýyorlar. Bugün çok ciddi bir dünyevileþme sorunu var. Bu da beraberinde mutsuzluðu getiriyor. Arzular, bir an önce doyurulmaya çalýþýlýyor ki, bu bizim medeniyet felsefemize aykýrýdýr. Ýnsan arzularýna ket vurabilen bir varlýktýr.

Milli Gazete
Gönderen: 16.02.2008 - 17:33
Bu Mesaji Bildir   KaLBeNuR üyenin diger mesajlarini ara KaLBeNuR üyenin Profiline bak KaLBeNuR üyeye özel mesaj gönder KaLBeNuR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 2080 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
hamdierecan (71), hakyolislam (43), nac (55), cellat (40), YalniZ-KurT (45), aliuysal42 (50), kartal yuvas&#2.. (35), asena_wien_12 (30), GSEVAL (41), SUNULLAH (44), DaYi (69), unknown53 (38), adaminbiri (50), alperenn (24), Rabbim Affet (42), emreyigci (38), HaNCI (22), internettinhoca.. (45), Sofican1 (48), sak_sahin (45), Supplication (40), doðan.ailes.. (39), kulum (54), yilmazyerge (37), ebu-süfyan (48), ardiana (43), ahmet akkurt (45), elmukadder (43), Halit Emir (57), sahin246 (43), Demirkaya (38), ekol (74), bekayayolcu (49), muhtar_38 (69), babo (31), oguzhanozkan (37), skywriter (45), kineka (48)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.46390 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.