*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1337 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Perşembe, 26. Aralık 2024 - 17:09

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » YARATILIŞ YOLCULUĞUNDA İLAHİ MOTİFLER

önceki konu diğer konu

3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	ebu_hanzala

YARATILIŞ YOLCULUĞUNDA İLAHİ MOTİFLER

395 Mesaj -

Hiç düþündük mü? Bizler yaratýlýrken hangi aþamalardan geçirildik? Bizleri yaradan Rabbimiz bizim için nasýl bir güzergah tayin etti de yeryüzünün en þerefli mahluku olduk?

Ýlk insan Hz. Âdem’in yaratýlmasýyla beraber insanoðlunun neslinin devamý için Allah-u Teala muhteþem bir sistemi de beraberinde yaratmýþtýr. Küçük bir su damlasýndan mükemmel bir insan yaratmak için gerekli aþamalarý geçirsin diye en saðlam, en güvenli yer olarak ana rahmini görmüþ ve bu kutsal taþýyýcýlýk görevini kadýna vermiþtir.

Bir telaþ baþlamýþtýr artýk insan vücudunda. Serüvenin ilk adýmý bir damla sudur. Ana rahminde bir damla su... ve hiçbir þeyden haberi olmayan bilinçsiz hücreler bir yerden emir almýþçasýna bu yaratýlýþ macerasýnda gönüllü birer asker gibi çalýþýrlar. Normalde insan vücuduna yabancý bir madde girdiðinde bu maddeyi dýþarý atmaya çalýþan küçücük hücreler, bu kez gelen bu yabancý hücreyi atmamakla beraber, yaþayabilmesi için gerekli tüm olanaklarý seferber eder. Böylece vücuda kabul edilen bu hücre bölünerek çoðalmaya baþlar ve pýhtýlaþmýþ bir kan þeklinde ana rahmine yapýþarak tutunmaya baþlar. Rabbimiz bu tutunma için ‘âlak’ kelimesini kullanýyor. ‘Alak’ kelimesinin Arapçadaki anlamý “bir yere asýlýp tutunan þey” demektir. Bu gerçeði 1400 yýl önce Kur’an-ý Kerim açýklarken bilim ancak çok sonralarý bunu farkedebilmiþtir.

Gönderen: 01.02.2008 - 18:23

ebu_hanzala üyenin diger mesajlarini ara

	ebu_hanzala

395 Mesaj -

Daha sonra bu hücreler bölünmeye devam ederek her bir hücre topluluðu farklý bir görev üstlenir. Acýyý, tatlýyý ayýrt eden sinir hücrelerini görebilen göz hücreleri, ses titreþimlerini algýlayabilen kulak hücreleri… oluþmaya baþlar ve ilginçtir ki hiçbir hücre hedefini þaþýrmadan kendisi için dokularý meydana getirir. Yani küçük bir göz hücresi kulak hücrelerine karýþmazken, bir kulak hücresi de yolunu þaþýrarak göz hücrelerine katýlmaz. Gittikçe büyümeye baþlayan bu oluþum artarak bir çiðnem et parçasý görünümüne ulaþýr.

Ayrýca oluþan bu cenini besleyebilmek için anneyle-cenin arasýnda köprü görevi yapmasý için “plasenta” adýnda yeni bir yapý oluþturulur. Plasenta, bebek için gerekli olan vitamin ve mineralleri anneden bebeðe ulaþtýrýrken oluþan atýklarý da bebekten uzaklaþtýrýr. Yani hiçbir hayati organý henüz oluþmayan bu savunmasýz ve küçücük cenine sanki þefkatli biri tarafýndan yardým ediliyor ve yaratýlan plasenta cenine hem mide, hem akciðer, hem karaciðer, hem böbrek, hem kalp olabiliyor.

Son dönemlerde anatomi biliminin geliþmesiyle öðrenilmiþtir ki kemik hücreleri, et hücrelerinden oluþmuþtur. Yani önce etten kemik yaratýlýyor, daha sonralarý bu kemiklerin üzerine etler giydiriliyor. Yüce Rabbimiz Kur’an-ý Kerim’de bize asýrlar öncesi bu gerçeði zaten açýklamýþtýr.
“...arkasýndan et parçasýndan kemikler yarattýk, arkasýndan kemiklere et giydirdik...”

Giderek büyümeye baþlayan ceninde damarlar, kalp, göz, sinir sistemi vb. oluþmaya baþlar ve 9 aylýk süreç içerisinde her þeyiyle mükemmel bir insan meydana gelir.

Gönderen: 01.02.2008 - 18:25

	ebu_hanzala

395 Mesaj -

Bu serüveni Rabbimiz ne de güzel tasvir ediyor:

“Andolsun ki, biz insaný süzme çamurdan yarattýk sonra nutfe halinde korunaklý bir yuvaya yerleþtirdik. Sonra o su damlasýný bir alak (hücre topluluðu) olarak yarattýk; ardýndan o alaký bir çiðnem et parçasý olarak yarattýk, daha sonra o çiðnem et parçasýný kemik olarak yarattýk, böylece kemiklere de et giydirdik, sonra bir baþka yaratýlýþla onu inþa ettik. Yaratýcýlarýn en güzeli Allah ne yücedir.” (Mü’minun:14)

Evet, insanýn yaradýlýþ yolculuðu gerçekten akýllara durgunluk veren eþsiz bir mucizedir. Öyle ki bu mucize karþýsýnda bilim adamlarý hayretlerini gizleyememiþtir.

“Ýnþaata nerede ve ne zaman baþlanacaðý ve planýn tek tek parçalarýnýn hangi zaman sýrasýyla bir araya getirileceðini belirten projeler yoksa en iyi plan bile iþe yaramaz. Söz konusu bir binayý tam hale getirebilmek için iþe temelden baþlayýp duvarlar bittikten sonra da en son damý yerleþtirmemiz gerektiðini biliyoruz. Ama elektrik ve su tesisatý tamamlanmadan sývaya da geçemeyiz. Her inþaatta týpatýp uygulanan bir mekân düzenleme planýnýn yaný sýra inþaatýn uyduðu bir zaman düzenlemesi vardýr. Ýþte doðanýn inþaatlarý ve elbette iliþkisinin nasýl gerçekleþtirildiði konusunda hemen hemen hiçbir þey bilmiyoruz. Hücreye planýn hangi bölümünü ne zaman imal etmesi gerektiðini kimin söylediðini biyologlar henüz bulamadýlar.” (Hoimmer Van Ditfurtin, Dinozorlarýn Sessiz gecesi)

Ancak Kur’an-ý Kerim’ in ilahi mesajýný algýlayabilen her kalp bilir ki bu, yüce Allah(cc)’ýn eþsiz kudretinin bir eseridir.

“Ýnsanýn doðrudan müdahalesi olmaksýzýn otomatik olarak hareket eden bir alet icat ettiði zaman insanlar bu “bilimin mucizeleri” diye bu aletin karþýsýnda dehþete kapýlýrlar. Hâlbuki bu nerde, ceninin geçtiði aþamalardaki, geçirdiði evrelerdeki, yaþadýðý dönüþümlerdeki hareketi nerde? … Evet, her saniye tekrarlanýp duran bu gerçeði sadece düþünmek, kalp kilitlerinin bu olaðanüstü, bu þaþýrtýcý planýn önünde açýlmasý için yeterlidir. (Fizilalil Kuran 7. cilt sf; 399)

Görüldüðü gibi gebelik, anne vücudunda oluþan eþsiz bir deðiþimdir. Ancak gözden kaçmamasý gereken bir diðer husus da bebeðin vücut olarak geliþmesinin yaný sýra maneviyatýnýn ve kiþiliðinin ilk temelleri de yine anne karnýnda atýlmaktadýr. Anne karnýndaki ceninin 12-20 haftalar arasý sinir hücreleri oluþmaya baþladýðý için artýk dýþ ortamdaki sesleri duyabilir, tepki verebilir ve hatta annenin psikolojik durumundan etkilenebilir. Bu psikoloji ve embriyoloji bilimleri tarafýndan kabul edilen bir gerçektir. Annenin dinlediði müzik tarzýndan konuþtuðu konulara kadar her þey bebek tarafýndan algýlanabilir ve oluþacak kiþiliðinde iz býrakabilir. Bu açýdan anneye bu hassas dönemde birçok görev düþmektedir. Doðacak bebeðin kulluk bilinci içerisinde hayýrlý bir evlat olabilmesi için eðitime bu dönemde baþlanmalýdýr. Anne bu dönemde sýk sýk Kur’an-ý Kerim okumalý Allah(cc)’ý çokça zikretmelidir ki doðacak bebeðin maneviyatýnda bunlarýn etkisi olabilsin. Ýbadetlerini bu dönemde özellikle artýrmalý, namazlarýna her zamankinden daha çok dikkat etmelidir. Gebelik dönemi boyunca, uzmanlarýn düzenli hareket edilmesini tavsiye ettikleri hareketlerin karþýlýðý günde beþ defa kýlýnan namazla doðal hareket yöntemidir. Anne namaz kýlarak bebeðin manevi geliþimine katkýda bulunmuþ olurken, ayný zamanda saðlýklý geliþimine de yardýmcý olur.

“O Allah ki yaratandýr; (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, þekil ve suret verendir. En güzel isimler onundur. Göklerde ve yerde olanlarýn tümü onu tespih etmektedir. O, Aziz, Hâkimdir.” (Haþr Suresi: 24)

Gönderen: 01.02.2008 - 18:28

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1337 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
bahar61 (48), ebrar22 (52), muzo 02 (53), abdulberr (57), Sakarya5461 (54), canan85 (39), Abdulkadir056 (27), Alaaddin_E (51), betus86 (38), zeynepcik (41), halebi (40), ammarh. (58), hatice gönül (39), karamurad (57), erens (42), ZeYD-CaN (37), pazarci (40), bkaya85 (39), can38 ()

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.63166 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.