0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » Ş İ İ R L E R & Ş Î R L E R İ N  » H A C A N I L A R I ...

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
ahmetterli su an offline ahmetterli  
H A C A N I L A R I ...
3 Mesaj
Beþ Mart 1999 Cuma
(Hicri: 17 Zilkade 1419 Senesi)

Sabah namazýndan sonra
Köln’den minibüsle çýktýk yola,
vardýk üç saat sonra Frankfurt havaalanýna.
Öðleye yakýn uçtuk Suud Hava Yollarýyla:
Önce bir saat Cenevre’de verdik mola,
yüze yakýn yeni yolcular bindi uçaða,
ve oradan da kanatsýz kuþ gibi uçtuk Medine’ye,
Medinet’ün-Nebi’ye (Hz.Peygambner’in Þehrine)
Medinetü’l Münevvere’ye: (Aydýnlýk þehir Medine’ye),
indik yedi saat sonra Medine Havaalanýna,
kazasýz-belasýz, þükürler olsun Allah’a.

Mescid-i Nebi (Hz.Peygamber’in Mescidi):
Tam girerken Medine’ye geceyarýsý,
gözlerimi aldý mübarek Mekân’ýn Cennet Þuasý,
on minareden sanki seller gibi nurlar akýyordu,
elde olmadan insanýn gözleri doluyordu.

Sübhanallah, sübhanallah! Sanki bir deniz o ýþýklar!
Sanki bütün dünyayý onlar aydýnlatýyorlar.
Sübhanallah! Bunu anlatmaya yetmiyor kelimeler,
Maþallah! Ne güzel Mescid’in var ya Rasulallah!

Sübhanallah, Sübhanallah ve Maþaallah!
Af Allah’tan, Þefaat senden ya Rasulallah.

Dört bir yanýnda duþlu tâharat yerleri
Beþer katlý, hem de yürüyen merdivenli
Hepsini saydým kadýn-erkek ayrý, onbeþ idi
Temizliðin imandan geldiði böyle belli!

Bern de geldim karþýna ezile ezile,
günahlarým belki afedile,
o en son hesap gününde
yalnýz bana deðil, tüm Ümmetine
Þefaatini bizden esirgeme!
Ya Ahmed Muhammed Mustafa!
Þefaat et ki, hazýrlanalým o büyük hesaba.
Ümmetin senden yardým umar
Affolunsun diye günahlar
Ve hesap günü “aklananlardan” olsunlar.

Elhamdülillah, eda ettik kýrk vakit namaz vaktini:
Susayýnca içtik her köþedeki
Fýçýlardan mübarek “Zemzemi”,
Onbinlerce (Kur’an-ý Mübin) süslemiþti
Mescid-ý Nebi’nin her köþesini.
Binlerce Müm’in ellerindeki Kur’an-ý Kerim’den
Hatimler indirdi namazlarý eda etmeden.
Eda eyledik ayrýca tüm ziyaretleri,
Gezdik ve gördük diðer mübarek yerleri.
Görmeye çalýþtýk Peygamberimizin ayak izlerini:
Hicret esnasýnda ilk Cuma namazý eda ettiði
(MESCÝD-Ý CUMA)’yý,
Mescid-i Nebevi’nin doðusundaki
(CENNET’ÜL BAKÝgöz kırpma Baki Kabristan’ý,
Namaz esnasýnda Kâbe’ye döndüðü
(MESCÝD-Ý KIBLETEYN)’i,
Hendek Savaþý bölgesindeki (MESCÝD-Ý SEB’A)’yý,
Yedi Mescitleri,
Uhut Savaþý meydanýný ve tepelerini
Ve orada yatan (UHUT ÞEHÝTLERÝgöz kırpma’ni.

Buralar Senin Mekânlarýn ya Muhammed!
Allah’ým , bu ne heybet, bu ne güzellik, bu ne haþmet!
Yüzbinler diziliyor saf-u saf, ediyorlar türbeni tavaf.
Maþaallah, Maþaallah ve Sübhanallah!
Cennet gibi Mescidin var ya Rasulallah!

Sübhanallah, Sübhanallah!
Bu güzellikleri gören gözlerden
Olduðum için Elhamdülillah!

Allahým! Ne güzel dizi dizi oluyor insanlar.
Afrikalý, Asyalý, Avrupalý, Amerikalýlar,
Esmerler, sarýlar, beyazlar ve kapkaralar,
Anlatmakla bitmiyor, yetmiyor sözler,
Türlü türlü, yüzlerce çeþitli diller.
Gözkamaþtýrýcý, renk renk giysiler,
ve de dünyanýn her yerinden gelmiþler,
ama ibadette hepsi ayný dualarý ederler.
Senin güzel Camiinde
“RAVZA-Ý MUTAHHARA’da,
diziliyor insanlar Senden þefaat dilemek için.
Hepsi ayrý dilde, dilek iletiyorlar dualarla,
ve dualarla birlikte getirdikleri selamlarla.

Ne güzel Mescidin var,
Minarelerinden nurlar akar!

Tövbe estaðfirullah.
Þefaat Sen’den ya Rasulallah!
Þefaat ya Nebiyyel evveline
vel ahirin!
Þefaat diler Sen’den Ümmetin.

Mescid-i Nebevi’ye Veda Zamaný:

Medinet-ül Münevvere’de geçti günler su gibi
Ve artýk ayrýlmak zamaný geldi-çattý þimdi:
Allahaýsmarladýk ya Rasullah Sen’i,
Þefaatinden mahrum etme Ümmetini!

Onaltý Mart 1999 Salý
(Hicri:28 Zilkade 1419 Senesi)

Elveda ya Habiballah, ey Mescid-i Nebevi!
Þefaatin korusun dünyada ve ahirette bizleri.
Þimdi çýkýyoruz Mekke-i Mükerreme’ye
doðru yola.
Allah bilir bu güzel Makam’ý
bir daha görmek ne zaman nasip ola?
Güzel ve nurlu Mescidinde namazlar eda ettik,
her seferinde Allah’tan af, Sen’den þefaat diledik..
Eksiðiyle, yanlýþýyla eda ettik namazlarýmýzý:
Kabul eyleye Allah,
biz zayýf kullarýnýn naçizane dualarýný..

Elveda ya Ahmed Muhammed Mustafa!
Allah gelmeyi tekrar nasip ede buralara
ve de henüz gelemeyen kullarýna!
Gelsinler de nurlu Mescidinde namaz kýlsýnlar,
Þefaatine onlar da mazhar olsunlar.
Elveda derken þimdi „MESCÝD-Ý NEBÝ“ye
Temizlendik ve girdik „ÝHRAM“ içine.

Medine’nin on kilometre dýþýnda
„MÝKAD MAHALLÝ“nde
„ÝHRAM“ namazýný eda ettik grup halinde.
Yolumuz dörtyüzelli kilometre ,
Akþam namazýný eda ettik yol üzerinde bir camide.
Tekbir, Telbiye ve Salavat getire getire,
geldik altý saat sonra,
gecenin yarýsýnda ulaþabildik minibüsle
O güzel „MEKKE-Ý MÜKERREME“ye.
Beytullah’ýn olduðu Saygýdeðer „MEKKE“ye.
Hz.Ýbrahim’in yaptýðý o güzel Ev’e
„Esselâmüaleyküm!“ dedik
„KÄBE“ye.

Önce kamaþtý gözlerim,
kör gibi oldum Camii’nin güzelliðinden.
Sonra tutuldu dillerim, dua edemedim,
„BEYTULLAH“ýn heybetinden.

Öyle birden çýkýverdi ki karþýma,
týpký bir „NUR-U CÝHAN“ gibi
ýþýklarý nüfuz etti, sardý her yerimi
O an Cennetteymiþim gibiydi sanki!
Bir an olsun kendimi „MAHÞER“ gününde
ayakta sandým.
Ayaklarým tutmadý, bir anda dondum kaldým,
duygulandým.
SANA uygun kelime bulanmýyorum, anlatmaya;
Affet beni, yakýþmayan kelimeler söylüyorsan SANA.
ALLAH; ALLAH; KEBÝR-ALLAH,
nedir bu insan seli!
Dönüyorlar KÄBE etrafýnda, sanki ezecekler birbirlerini,
Sanki mahþer günü mahkemeye koþuþuyorlar,
sýrtlarýnda kefenleri.
Hepsinin tek dilde dualarý,
„günahlarý affolunsun“ tek arzularý.

UMRE
Grup halinde niyet ettik „UMRE“ ibadetini yapmaya,
ve de baþladýk arkasýndan „BEYTULLAH“ý tavaf etmeye,
ve her dönüþümüzde dualarý grup halinde okuduk,
„BEYTULLAH“ýn etrafýnda tam yedi defa döndük durduk.
Her dönüþte „HACER’ÜL ESVED“ köþesinde
„Bismillah-Allah’ü Ekber“ dillerimizde.
Ve her „ÞAVT“ esnasýnda
O güzel dualar çýnladý havalarda.
Tavaf bittikten sonra „SA‘Y“ baþladý:
Dillerimizde dualar tekrarlandý,
„MERVE VE SAFA“da yürüdük yedi kere,
ve ibadetler bittikten sonra geldik evlerimize.
Týraþ ve temizlikten sonra „ÝHRAM“dan çýktýk.
Elhamdülillah, „UMRE“yi de böylece eda ettik.

Bir baþka seferinde yalnýz baþýma
Niyet ettim „TAVAF“a;
Daldým o yüzlerce kiþilik kalabalýða,
ne anam, ne babam, çocuklarým;
ne de eþim, kimse yoktu yanýmda.
Ýþte demekki Mahþer günü de týpký böyle,
bugün gibi olacak:
Herkes kendisinden sorumlu, ellerini havaya kaldýracak.
Zaman mefhumu kaybolmuþ, þu anda saat, dakika, gün yok,
herkes bir tek yere ulaþmak istiyor,
ölüm-kalým savaþý yok.
Bütün insanlar dönüyorlar „BEYTULLAH“ýn etrafýnda,
Hz.Peygamberin de öptüðü Taþ’a dokunma arzusuyla.
O, HACER-ÜL ESVED’ki Makam-ý Cennet,
O’nu öpmeye çalýþýyor Ümmet-i Muhammed..
Þu anda nur misali ýþýklarla süslenmiþ bir Mahþer günü,
ama Mahþer gününde ýþýk olmayacak, karanlýktýr belki.
Öylesine bir ortam ki, insan unutuyor zevkleri,
tüm dünya dertlerini,
insanlar kefenleriyle mezardan çýkmýþ gibi,
bugün iþte o hesap vakti sanki.
En azýndan üç kere güçlükle
Dokunabildim „Rükn’i Yemani“ye.
Elhamdülillah kýsmet oldu bana öpmek
O mübarek köþeyi de.

ÇÜNKÜ, „BEYTULLAH’IN HER YANI
MÜBAREKTÝR“ bence!

Çok istediysem de kalabalýktan yaklaþamadým
„Hacer’ül Esved“ köþesine;
Umud ediyorum ki bu da mümkün olur
inþaallah bir baþka sefere.

Yedi kere dönüp her seferinde
„BÝSMÝLLAH ALLAH’Ü EKBER“ dedim,
Her seferinde „HACER’ÜL ESVED“ köþesinde baþladým.
Iþýðýn etrafýnda dönen kelebeklere benzedim.
Iþýðýn ateþinden yanmadým,
ama her dönüþte herkes bencildi,
ve hatta ezdik birbirimizi.
Tavaf bitince þimdi de Sa’y denen Mahþer’i yaþadýk
„MERVE ve SAFA“ tepeleri arasýnda Hz.Hacer su aramýþtý
ve sanki o günlerdeki duygular ruhumuzu sarmýþtý.
O’nun gibi iki tepe arasýnda yedi kere yürüdük,
sanki biz de O’nun gibi su aradýk ve susadýk.
Sakatlar, yürüyemeyenler arabalarla, sallarla omuzlarda
Taþýndýlar, sürüldüler onlar için yapýlmýþ özel yollarda.
Diðerleri koþuþtular, yürüdüler onlarla,
dudaklarýndan düþmeyen dualarla.
Ýþte bu „SA’Y“ esnasýmda, o mübarek zamanlarda,
„CEBRAÝL A.S.“ýn ökçesinin altýnda,
kaynamaya baþlayan o mübarek suyun kaynaðýnda.
Yüzümüzü yýkadýk, „ZEMZEM“ suyu içtik kana kana.
Tavaf esnasýnda mini-miniler omuzlarda,
tüm aile tavaf etmekte, hep bir arada.
Kimbilir ne zaman kýsmet olur bir daha?
Mini-miniler hatýrlarlar bu günleri,
yýllar geçip uzun ömürden sonra!

‚Beytullah“ýn etrafýnda namaz esnasýnda
mini-miniler bazan uykusuz aðlamakta,
ayrýca kuþ cývýltýlarý da buna karýþmakta,
onlar da sanki ibadet etmekteler Allah’a.

Çýktým yukarý katlara uzaktan görmek için
bu Mahþer yerini,
bu manzara öylesine büyüledi ki beni,
sanki yeniden kefene girdim þimdi!

Ayrýldým bu güzel Mekân’dan bu duygularla
ve sonradan ben de daldým çarþýlara,
þimdi anladým ki;
Geri dönmüþüm Mahþer’den sonra bu dünyaya.
Týklým týklým dolu dolu, ana-baba mahþer çarþýlarda.
Alýþ-veriþe öylesine dalmýþlar ki;
Az evvelki Mahþer’den eser kalmamýþ þimdi.

Düþmüþler insanlar yeme-içme derdine,
inci-boncuk, hediye; gözler doymak bilmeye!
Bu dünyadaki bu günlük yaþam, bu koþuþma,
unutturuyormuþ insana demek ki,
o büyük hesap gününü, o hakiki Mahþer’i.

Ve „MAHBES’ÜL CÝN‘=Þeytanýn hapishanesi;
Oturduðumuz mahallenin ismi.
Gitmek için bindik bir taksiye,
„BEYTULLAH’ýn önünde, taksinin içinde
baþladý bir arbede:

Gerek þöför ve gerek yolcular „Beytullah“ý unuttular.
Bu gürültünün sonunda indirildi zorla tüm yolcular!
Heyhat! Ne acý durum Ya Rabbi!
Beþ dakika evvel denemek için Mahþer’de deðildik sanki!
Zannederdim ki, insan Hacca gidince,
o mübarek yerleri, Beytullah’ý ziyaret edince,
deðiþir tepeden týrnaða, gönlünce, fikrince?
Unutur zannederdim eskileri; yeniler kendini.
Aslýnda budur bütün insanlarýn istekleri!
Zira Mahþer’i yaþýyor insan o yerlerde,
sanki bir an için buluyor kendini „HUZUR’U MAHÞER“de.
Herkes kendinden sorumlu, herkes kendi derdinde,
günahlar, sevaplar tartýlýyor sanki ol ilâhi terazide.

Allah’u Ekber! Sen Büyüksün, Affedicisin,
Sen Ðafur-ur-Rahimsin ya Allah!
Esselâmüaleyküm! Esselâmüaleyküm!
Sen de kusurumuzu baðýþla ya Ðafurallah!

Ve böylece ibadetlerle geçti günler;
Tavaflar, Sa’y-lar ve Umre’ler
Ve „MEKKE-Ý MÜKERREME“de ziyaretler:
„RASULALLAH“ýn doðduðu ev,
Beytullah’ýn karþýsý,
Vahy’in ilk geldiði „CEBEL’ÝN NUR“ Hira Daðý,
Hicret esnasýnda Hz.Ali, Rausallah’ýn yataðýnda yattýðýnda,
Rasulallah, Hz. Ebubekir ile saklanmýþtý „SEVR“ maðarasýnda,
Hz.Adem ile Hz.Havva buluþmuþtu „ARAFAT‘ta“,
ve Rasulallah „VEDA HUTBESÝ’ni 632 yýlýnda“
yüzbinden fazla müslüman karþýsýnda
okumuþtu bu mübarek „CEBEL’ÝR RAHME“ Mekânda.

Yirmibeþ Mart 1999 Perþembe
(hicri: 7 Zilhicce 1419 Senesi)

HAC FARÝZASI (Hac Görevi)

Sabah saatlerinde yürümeye baþladý onbinler,
Arafat’a doðru çoluk-çocuk grup halinde hep beraber,
öðleye kadar sürdü bu, yürüdüler yüzbinler,
öðleden sonra kafileler oluþturdu otobüsler.

Akþama kadar aktý insanlar bir nehir, bir sel,
onlarý sonradan takip etti otobüsler.
Dünyada bir tek bu, Hac’da görülmeye deðer,
dünyanýn hiç bir yerinde böyle olmazmýþ meðer.

Ve biz de „ÝHRAM’a girdik kefen misali,
Arafat’a taþýndý yüzbinler, otobüs kervaný,
görmek ister gibiydik Hz.Adem Aleyhisselam’ý.
olsun diye hepimize
„Ahmed Mahmud Muhammed Mustafa“ þefaati!
O da okumuþtu orada tüm insanlýða „VEDA HUTBESÝ’ni.

Çadýrlarda beraberce dua ve niyazlarla sabahladýk,
sanki o Mübareklerin zamanlarýný yaþamayý arzuladýk.
Ama bunlarýn hepsi birer arzu, birer heves idi,
bunlarýn hepsi bu dünyada „MAHÞER“ denemesiydi.

Yirmialtý Mart 1999 Cuma (AREFE)
(Hicri: 8 Zilhicce 1419 Senesi)
Sabah uyanýnca anladým,
çadýr þehri olmuþtu Arafat, þimdi farkýna vardým,
gözünün alabildiðine onbinlerce çadýr vardý,
burasý sanki dünyadan uzak bir Mekândý.
Onbinlerce çadýr, yüzbinlerce Müslüman,
burada toplanmýþlardý dünyanýn her yanýndan.
Konuþsalar da her türlü lisanlarý,
el-yüz iþaretiyle yine de anlaþýyorlardý.

Ve bu Mahþer’ler devam etti, iþte bugün Arefe!
Bu sene de tam mübarek bir CUMA gününde!
„HACC’ÜL EKBER“ Büyük Hac
ne mutlu bunu da idrak edenlere!
Gün boyunca hoparlörlerden dini program dinledik,
gün boyunca huþu içinde ikindiyi bekledik,
„MESKUN“ yer olmadýðý için
„CUMA NAMAZI“ kýlmadýk:
(CEM-i Takdim) Öðle ve ikindiyi beraber kýldýk,
Güneþ batýnca yine yüzbinler yollara döküldük,
bazýlarý yürüyerek, bazýlarýmýz otobüslere bindik,
akþam namazýndan sonra „MÜZDELÝFE“ye indik.
Orada da (CEM-i Tehir) akþam ve yatsýyý beraber eda ettik.
Uçsuz, bucaksýz bomboþ bir meydan iken

„M Ü Z D E L Ý F E“

gece yarýsýndan sonra döndü Mahþere’e.
Her gelen kafile hemen namazlarýný kýldý,
yine bu Mahþer’de öncekilerle benzerlik vardý:
Yüzbinler dizildiler yan yana, diz dize !

Evet, hadislere göre Mahþer olmalýydý böyle.
Yüzbinler kefenlerle idi her yerde böylesine,
ay ýþýðýnda ihramlý insanlar
kar gibi serpilmiþti tepelere.

Sýk sýk megafonlardan sesler geliyordu,
kaybolanlar birbirlerini arýyordu.
Mahþer’de de tanýmayacaktý zaten kimse kimseyi,
Evet, burasý da dünyadaki bir Mahþerdi.

Yirmiyedi Mart 1999 Cumartesi
KURBAN BAYRAMI BÝRÝNCÝ GÜN
(Hirci: 9 Zilhicce 1419 Senesi)

Ve geceyarýsýndan sonra yaklaþýrken sabaha
Tekbir ve salavat ile çýktýk „MÝNA“ ya yola.
Yine „MESKUN“ yer olmadýðý için
„BAYRAM NAMAZI“ kýlýnmadý.

Tam gün kaldýk bu kez çadýrlarda, hepsi klimalý,
Eda edildi böylece sabah, öðle ve ikindi namazlarý.
Ve bütün Hacýlar baþladýk bayramlaþmaya.
Ne mutlu bu günleri tekrar yaþayacaklara!

Þeytanlarý taþlamak düþüncesi ile kafalarda,
ceplerimizde yediþer taþ, büyük þeytan ilk fýrsatta.
Öðleden sonra saat dörtte yine düþtük yollara.
Bazan kafilellerle yan yana, arka arkaya,
ve yukarý kata çýktýk diðer kafilelerle birlikte,
„BÝSMÝLLAH, ALLAH-Ü EKBER“ bütün dillerde.
Küçük ve ortancayý geçtik, sýra þeytanýn büyüðünde
sembolik olarak yedi taþ attýk, þeytanýn kör gözüne.
Hz. Ýsmail de þeytanýn gözünü kör etmiþti,
Allah tan sanki ona kuvvet gelmiþti.

Kör edelim nefsimizi, yenelim þeytanýn kuvvetini,
Allah ým bol bol ihsan et bize hidayetini!

Aslýnda þeytana deðil, içimizdeki þeytana,
kurtulmak ve son vermek için günahlar.
Yedi taþ atmakla her kötülük son bulsa
Oh! Ne mutlu bize, Elhamdülillah Yaradan`a!

Hemen grup halinde açtýk hasýrlarýmýzý,
eda ettik imam ile oracýkta akþam namazýmýzý.
Ve sonra eve doðru çýktýk, üstü kapalý yolda,
dünyanýn her yerinden insanlar yerlerde yatmakta.

Hem yiyip içiyor, yatýyorlar kenar yerlerde,
hem yemekler hazýrlayýp satýyorlardý önlerinde.
Kilometreler boyu uzundu açýk hava oteli,
kilometrelerce uzundu dünyanýn en uzun çarþýsý;
Saðlý-sollu kaplamýþlardý yolun her iki yanýný,
gördüðüm kadar hiç birisinin yoktu derdi, tasasý.
Çinlisi, Malezyalýsý, Hindistanlýsý, Pakistanlýsý,
Sudanlýsý, Fas-Tunus-Cezayirliai, Libyalýsý.

Herhalde bulamamýþlar belli ki bir otel odasý,
güzel gelmiþti Mübarek Þehir in açýk havasý.

Yirmisekiz Mart 1999 Pazar
KURBAN BAYRAMI ÝKÝNCÝ GÜN
(Hicri: Zilhicce 1419 Senesi)

Sabah namazýný Beytullah ýn etrafýnda kýldýk,
Mübarek Makam-da „VEDA TAVAF“ ýný eda ettik.
Sonra da Sa-y için „MERVE“ ve „SAFA“ da gezdik
Ve böylece „BEYTULLAH=ALLAH`IN EVÝ“ ne veda ettik.

Elhamdülillah „HAC FARÝZASINI“ eda ettik.
Yirmidokuz Mart 1999 Pazartesi
KURBAN BAYRAMI ÜÇÜNCÜ GÜN
(Hicri: 11 Zilhicce 1419 Senesi)

Ve üçüncü gün deðiþmeyen manzara:
Çünkü dünyanýn en büyük açýk hava oteli bedava.
Bugün de hepsi birden üç þeytan taþlanacak,
yüzbinler yine her üç þeytana yediþer taþ atacak.

Yine sabahtan giderken taþlamaya yüzbinler,
birbirleriyle selamlaþtý taþlamaktan dönenler.

Sabah giden otobüsler uzun konvoylar oluþturdu,
ve trafik binlerce otobüs ve minibüsle týkandý.

Otuz Mart 1999 Salý
KURBAN BAYRAMI DÖRDÜNCÜ GÜN
(Hicri: 12 Zilhicce 1419 Senesi)

Akþam namazýndan sonra yine,
son kez olarak her üç þeytanýn gözüne,
yediþer taþ atmak için kendi kendime,
tek baþýma katýldým yüzbinlerin kafilelerine.

Böylece bütün taþlamalar da bitti:
Bütün „HAC MENASIKI=Ýbadetler“ sona erdi
Ve sonunda kafileler, gruplar kuþlar gibi,
Mübarek yerlere birer birer veda etti.

Dünyanýn en büyük açýk hava oteli kapandý,
dünyanýn en büyük açýk hava çarþýsý boþaldý.

Göçmen kuþlar gibi Hacýlar yüzer, biner ayrýldý,
kafalarda hatýralar ve yeni yýllara planlar kaldý.

Ve ben de yedi Nisan 1999 sabah saat yedide,
uçtum bir Jumbo-Jet içinde dört yüz yolcu ile.
Altý saat sürdü uçuþ, Cidde-den Düsseldorf þehrine,
geldim, Allah-a sonsuz þükürler Köln-deki evime.
Sað-salim kavuþtum kýzýma, oðluma ve eþime.
Dilerim Allah-tan Hac ziyaretini aile fertlerime
Ve de bütün gitmeyenlere nasip ede !

KÖLN, Nisan 1999
H A C A N I L A R I ...
Gönderen: 12.01.2008 - 17:28
Bu Mesaji Bildir   ahmetterli üyenin diger mesajlarini ara ahmetterli üyenin Profiline bak ahmetterli üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
!MesuD! su an offline !MesuD!  
228 Mesaj -
Allah tekrarini nasib etsin. Allah razi olsun. Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vesselemin sefati üzerinize ve üzerimize olsun.
Gönderen: 12.01.2008 - 20:28
Bu Mesaji Bildir   !MesuD! üyenin diger mesajlarini ara !MesuD! üyenin Profiline bak !MesuD! üyeye özel mesaj gönder !MesuD! üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1277 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.71373 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.