0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » ESHÂB-I KEHF

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Ônder23 su an offline Ônder23  
ESHÂB-I KEHF
569 Mesaj -
ÞU ANDA UYUYORLAR



Mekkedeki müþrikler, Medîne'ye bir kere,

Bir adam gönderdiler kâfir yehûdîlere.



Allahýn Resûlünü "Ýmtihân etmek" için,

Bilgi alacaklardý, iç yüzü buydu iþin.



Yehûdîler dedi ki o haberci gelince:

(Ona, "Eshâb-ý Kehf"den suâl edin siz önce.



Sorunuz ikinci kez Ona "Zülkarneyn"den.

Üçüncü olarak da "Rûh"un mâhiyyetinden.



Verirse bu üç þeyden size doðru mâlûmât,

"Hakîkî Peygamber"dir, o zâta edin bî'at.



Yok, cevap veremezse, "Yalancý"dýr o hâlde.

Ona, her eziyyeti yapýn daha ziyâde.)



Rabbimiz, Habîbine bunlarýn bilgisini,

Vermek için gönderdi hemen "Kehf sûresi"ni.



Bu sûreyi Resûl'e gönderince Rabbimiz,

Oldu bilgi sâhibi Peygamber Efendimiz.



Bunlar, Tarsus þehrinin ahâlîsindendiler.

Altýsý, hükümdârýn müþâviri idiler.



Hükümdâr, o târihte "Dokyânus" nâm biriydi.

Mü'minlere zulmeden, putperest birisiydi.



Sonra, "Tanrýlýðý"ný îlân eden bu zâlim,

Ýþkence ediyordu inanmazsa ona kim.



Hâlis müslümânlarý, aratýp köþe bucak,

Yakalayýp, onlarý astýrýrdý çabucak.



Ve lâkin bu zâlimin vezîri bu "Altý genç",

Bulurdu bu iþleri haksýz, çirkin ve iðrenç.



Çâresizlik içinde, gelerek bir araya,

Hep duâ ederlerdi Allahü teâlâya.



Bunlar, yine bir evde toplanýnca bir gece,

Tâkip etti bir kâfir peþlerinden gizlice.



Yanlarýna gelerek dedi ki: (Bu evde siz,

Ne için toplandýnýz, bunda nedir gâyeniz?)



Dediler ki: (Ýbâdet ederiz Rabbimize.

Eðer arzû edersen, sen de gel, katýl bize.



Allahü teâlâya îmân edersen þâyet,

Sana da nasîb olur ebedî bir seâdet.)



Lâkin o inanmayýp, dedi ki o gençlere:

(Puthânede gördüm ben ecdâdýmý ilk kere.



Onlarýn yollarýndan ayrýlamam bâhusûs.

Sonra siz, hükümdâra karþý geliyorsunuz.)



Onlarýn yanlarýndan ayrýlýp daha sonra,

Acele ihbâr etti gençleri hükümdâra.



Bu ihbâr üzerine, "Dokyânus" da o vakit,

Onlarý, huzûruna çaðýrýp etti tehdît.



Onlarý da putperest yapmak için o zâlim,

Dedi ki: (Öldürürüm, karþý gelen varsa kim.)



Onlar, îmânlarýnda sebât edip ihlâsla,

Onun bu teklîfine yanaþmadýlar aslâ.



Dediler: (Ey hükümdâr, biz hâlis müslümânýz.

Rabbimiz "Allah"týr ki, baþkasýna tapmayýz.



Zîrâ yok baþka ilâh ibâdete müstehak.

O'dur bizi yaratan ve O'dur mâbud-u Hak.



Eðer kabûl edersek teklîfini biz sizin,

Ebedî felâketi olur bu hepimizin.



Zîrâ "Allah"tan gayri birine tapsa kiþi,

Ebedî yakar onu Cehennemin ateþi.)



HÝCRET ETTÝLER



Îmânlý "Altý yiðit", Dokyânus'tan korkmadan,

Hakîkati söyleyip, dönmediler îmândan.



"Dokyânus" da anlayýp dinde kuvvetlerini,

Sinirlenip, orada söktü rütbelerini.



Dedi: (Putperestliði kabûl etmez iseniz,

Size hayât hakký yok, ölümdür netîceniz.



Lâkin henüz gençsiniz, size, "Üç gün" mühlet var.

Ýyice düþünün de, öyle verin bir karâr.



Eðer istiyorsanýz ölümden kurtulmayý,

Kabûl edeceksiniz bu putlara tapmayý.



Kurtulmak mý, ölmek mi? Buna siz karâr verin.

Ve son karârýnýzý, gelip bana bildirin.)



"Dokyânus" bu gençlere üç gün mühlet verince,

Müþâvere ettiler toplanýp bunu gece.



Ve karâr verdiler ki nihâyet onlar þuna:

(Hicret edip çýkalým bu diyârýn dýþýna.)



Her biri, evlerinden azýk için bir miktâr,

Para alýp, gizlice ettiler daða firâr.



Kaçarken bir "Çoban"a rastladýlar o ara.

O dahî îmân edip, tâbi oldu onlara.



Altý iken, bu defâ "Yedi kiþi" oldular.

Dinlenip, berâberce o yola koyuldular.



Lâkin çoban gidince sürüsünün baþýndan,

"Kýtmîr" adlý köpeði, koþtu arkalarýndan.



Geri döndürmek için uðraþtýlar ise de,

Mâni olamadýlar, koþup geldi yine de.



Onlar istemiyordu gelmesini onun da.

Ve lâkin dile geldi o köpek en sonunda.



Dedi: (Benden korkmayýn, gelmeme verin izin.

Zîrâ ben dostunuzum Rabbimizin ve sizin.



Sizlere zarar deðil, fâide gelir benden.

Ben bekçilik yaparým, siz orada uyurken.)



O daða yaklaþýnca, çoban dönüp onlara,

Dedi: (Ben biliyorum bu daðda bir maðara.)



Gizlenmek gâyesiyle, maðaraya girdiler.

Ve Allaha yalvarýp, þöyle duâ ettiler:



(Yâ Râb, bize rýzýk ve maðfiret ver katýndan.

Emniyet ihsân eyle küffârýn zararýndan.)



Büyükleri "Yemlîhâ" dedi: (Ey arkadaþlar!

Bizler, sýrf Allah için buraya ettik firâr.



Din ve îmânýmýzý, kâfirlerin þerrinden,

Korumak maksadiyle, hicret ettik þehirden.



Þimdi biz, mesken edip bu tenhâ maðarayý,

Tâat yapýp analým Allahü teâlâyý.)



Lâkin yorgundu hepsi, bir miktâr uzandýlar.

Ve Hakk'ýn takdîriyle, hep uyuya kaldýlar.



Dokyânus, üç gün sonra suâl etti gençleri.

Dediler ki: (Habersiz terk ettiler bu þehri.)



Hemen babalarýný çaðýrýp etti tehdît.

Dedi: (Bulun onlarý, geçmeden fazla vakit!)



Dediler: (Onlar bizden, biraz para aldýlar.

Sonra, þu daða doðru gizlice yollandýlar.)



O zâlim, gelip buldu o dað maðarasýný.

Ve muhkem bir þekilde kapattýrdý aðzýný.



Maksadý þu idi ki, hiç çýkamasýnlar da,

Netîcede açlýktan ölsünler hep orada.



Lâkin bilmiyordu ki þu gerçeði o ahmak,

Onlarý, her zarardan korurdu cenâb-ý Hak



ÜÇYÜZ YIL UYUDULAR



"Eshâb-ý kehf" ve "Kýtmîr", girince maðaraya,

Hakk'ýn irâdesiyle daldýlar bir uykuya.



Güneþ, sabah ve akþam içeri girdiðinden,

Rütûbet olmuyordu içerisi katiyyen.



Gözleri açýk idi uyurken o mü'minler

Onlarý, saða sola çevirirdi melekler.



Çürümemesi için onlarýn bedenleri,

Hak teâlâ vermiþti meleklere bu emri.



"Kýtmîr", dirseklerini, kapýnýn eþiðine,

Uzatmýþ, bekler gibi uyurdu o da yine.



Hiçbir hayvan, Cennete giremezken esâsen,

Yalnýz bu girecektir Cennete istisnâen.



Ölü deðil idiler ve nefes alýrlardý.

Hem dahî uzar idi saç, sakal, týrnaklarý.



"Üçyüz yýl" uyudular hem de bilâ fâsýla.

Korudu her zarardan onlarý Hak teâlâ.



Vaktâ ki "Üçyüz sene" zaman geçti aradan,

Bu uykudan, onlarý uyandýrdý Yaradan.



Onlar, güneþ doðarken girmiþlerdi bu yere.

Uyanýp gördüler ki, güneþ batmak üzere.



"Mekselînâ" adlý genç, onlara þöyle sordu:

(Uyuyalý acabâ ne kadar zaman oldu?)



Onlar dahî güneþe bakarak dediler ki:

(Bir gün veya bir günün bir kýsmý geçti belki.)



Sonra görüp uzamýþ saç ve sakallarýný,

Dediler: (Allah bilir geçen gün miktârýný.)



"Mekselînâ" onlara dedi ki daha sonra:

(Biriniz, þu parayý alýp gitsin pazara.



Baksýn, hangi yiyecek helâl ve temiz ise,

Onlardan satýn alýp, getirsin hemen bize.



Lâkin belli etmesin kimseye yerimizi.

Yoksa, gelip bulur ve öldürürler hep bizi.



Ve yâhut da zorlarlar o dîne girmemize.

O zaman Cehennemden kurtulmak olmaz bize.)



En tecrübelileri, "Yemlîhâ" nâm genç idi.

O parayý alarak, ayrýlýp þehre indi.



Lâkin bakýp þaþýrdý "Tarsus"un durumuna.

Çarþý, pazar, mahalle deðiþik geldi ona.



Hiç tanýyamýyordu insanlardan kimseyi.

Zîrâ deðiþmiþ buldu tamâmiyle her þeyi.



Bu þaþkýnlýk içinde, bir fýrýna girerek,

Parasýný uzatýp, istedi birkaç ekmek.



"Dokyanus" zamanýnýn parasýný görünce,

"Hazîne bulduðu"nu zannetti o zât önce.



Parayý, zaptiyeye derhâl ulaþtýrdýlar.

Onlar da, bu parayý görünce þaþýrdýlar.



Gelip tevkîf ettiler "Yemlîhâ"yý nihâyet.

Dediler: (Hazîneyi getir bize teslîm et.)



Dedi: (Ne hazînesi, hiç bir þey bulmadým ben.

Daha dün, bu parayý almýþtým pederimden.)



(Baban kimdir?) dediler, söyledi Yemlîhâ da.

Dediler: (Bu isimde kimse yoktur burada.



Sen yalan söylüyorsun, beyân et hakîkati.

Sen hazîne bulmuþsun, bizce bu, oldu kat'î.)



Dedi: (Bâri götürün beni siz Dokyânus'a.

Zîrâ benim iþimi, o biliyor bilhassa.)



O böyle deyince de, istihzâ eylediler.

(O öleli, üçyüz yýl zaman geçti) dediler.



HÂLEN DE UYUYORLAR



Yemlîhâ'dan duyunca, Ýsmini "Dokyânus"un,

Dediler: (Hikâye mi, bize anlatýyorsun?



Üçyüz seneden fazla oluyor o öleli.

Ve yalan söylediðin, iyice oldu belli.)



"Yemlîhâ", kaldýðýndan çâresizlik içinde,

Baþlarýndan geçeni, dedi netîcesinde.



Dedi: (Dün burdan çýkýp, girdik bir maðaraya.

Bu gün de, ekmek için, inip geldim buraya.



Ben size hakîkati, doðruyu söylüyorum.

Bildiðim bu kadardýr, baþka þey bilmiyorum.)



Hâdise, hükûmete aksetti en nihâyet.

Hükümdâr, "Teodüs" nâm bir sâlih zâttý gâyet.



Ve lâkin kâfir idi o devrin insanlarý.

Dirilmeyi, bir türlü almazdý akýllarý.



Çok üzülüp, sonunda, Rabbine duâ etti:

(Yâ Râb, inkâr ediyor bu kavim âhireti.



Sen bir hârikulâde göster bu kimselere.

Ýnansýnlar öldükten sonra da dirilmeye.)



Ýþte tam o sýrada, "Yemlîhâ" ve polisler,

Hükümdâr Teodüs'ün huzûruna girdiler.



Dediler: (Hükümdârým, bu kiþi, fevkalâde,

Þeylerden bahsediyor, emrinize âmâde.)



"Yemlîhâ" anlatýnca baþýndan geçenleri,

Maðaraya giderek, gördüler o gençleri.



Ayrý ayrý sarýlýp her birinin boynuna,

Sevindi, duâsýnýn kabûl olunduðuna.



Zîrâ devlet erkâný ve bütün yakýnlarý,

Bu hârikulâdeyi gördüler ayrý ayrý.



Din ve îmânlarýný korumak gâyesiyle,

Hicret eden gençlerin, kudret-i ilâhîyle,



"Üçyüz sene" uyuyup ve uyandýklarýný,

Görünce, anladýlar âhiret hayâtýný.



Hükümdâr, maðaradan ayrýlacaðý vakit,

Kapýsýnýn önünde, inþâ etti bir mescit.



Lâkin zaman geçip de, görünce mescit hasar,

Osmânlý sultânlarý, yaptýlar onu tekrâr.



Vedâ edip gidince oradan yerlerine,

"Eshâb-ý Kehf", uykuya daldýlar tekrâr yine.



Resûlullah devrinde, hazret-i Ebû Bekir,

Hazret-i Alî ile, oraya gitmiþlerdir.



Ýkinci kez uyanýp, onlarla görüþtüler.

(Biz de, Resûlullaha îmân ettik) dediler.



Onlar da vedâ edip, ayrýlýrken oradan,

Duâ talep ettiler, hepsi Resûlullahtan.



"Hazret-i Mehdî"nin de, zamanýnda bu gençler,

Uyanýp, kendisine çok hizmet edecekler.



Onun askeri olup, gece gündüz yanýnda,

Hizmet edeceklerdir küffârla savaþýnda.



Âlimler buyurur ki, (Bu yedi bahtiyârlar,

Hak teâlâ katýnda, çok kýymet kazandýlar.



Nerede bulunursa, bunlarýn isimleri,

Hýfz eder Hak teâlâ, her belâdan onlarý.



Bu isimler, tarlanýn, dört köþesine þâyet,

Gömülürse, mahsûlde olur bolluk, bereket.)
Gönderen: 17.08.2007 - 18:59
Bu Mesaji Bildir   Ônder23 üyenin diger mesajlarini ara Ônder23 üyenin Profiline bak Ônder23 üyeye özel mesaj gönder Ônder23 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1298 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
kadirizim07 (46), omer873 (40), AKSA21 (45), dilegim (44), torontolu (44), aguler1980 (45), DelikanliGenc (43), johannes (41), CracK (42), Vuslatgülü (38), eren038 (42), mender21 (45), mertkonya (40), BOSNALI (55), enesnat (42), ibrahim47 (37), selamiaydin (44), aysenur83 (41), hüsnü ça.. (43), ilk_nur (47), Phoenix (44), can davetci (39), Bulaoglu Meheme.. (), NURULLAH YENEN (64), isa26 (46), jennifer (35), _CUNEYD_ (50), Turan Halil (35)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.77521 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.