0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Cennete Talip Olanlar Okusun............................................................

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
nazli64 su an offline nazli64  
Cennete Talip Olanlar Okusun............................................................
110 Mesaj -
Tevhid, vahdet... Allah'ü Teala'nýn tek ve bir olduðunu ifade eden kelimelerdir. Allah'ü Teala, kainattaki her þeyi birden çok (Aðaçlar, insanlar, daðlar, hayvanlar, güneþler, melekler...) yaratmýþtýr. Her cins, birden fazla olarak yaratýlmýþtýr. Evrende tek ve bir olarak sadece Allah'u Teala vardýr.

Allah'u Teala'nýn evrende yarattýðý tüm canlý-cansýz (Toprak,su,hayvan,bitki...) maddeler, insana hizmet için yaratýlmýþlardýr. Hava, insanýn oksijen almasý, toprak beslenmesi, yürümesi, bitki yemesi, havayý temizlemesi... için yaratýlmýþlardýr. Birden çok yaratýlan insan-ve cinler- de Allah'a ibadet etmek amacýyla yaratýl-mýþlardýr. Yani evrendeki tüm canlý-cansýz maddeler, insan ve cinin Allah'a daha rahat ve uygun bir ortamda kul olma bilincini yerine getirmeleri için yaratýl-mýþlardýr.

Özetle tevhid kelimesi, çoklar aleminde yer alan insanýn tek ve bir olan Allah'a kulluðunu, sadece O'na boyun eðmesini simgelemektedir.

Kelime-i Tevhid; "La- ilahe- illa- Allah" kelimesine kelime-i tevhid denir. "La" olumsuzluk, inkar ( Hayýr, red ediyorum, kabul etmiyorum ) anlamýný taþýr. "Ýlahe" kelimesi bünyesinde dört anlamý barýndýrýr. Ýlah;

-Ýbadet edilen,

-Kanun koyan,

-Rýzasý gözetilen,

-Ýyiliði beklenen,

anlamlarýna gelir. "Ýlla" istisna edatýdýr (Sadece, ancak kabul ediyorum anlamýna gelir). "Allah" , (Allah...).

Kelime-i Tevhid, günümüzde genel anlamý ile "Allah'tan baþka ilah yoktur" diye Türkçe'ye çevrilir. Peki ilah ne demektir. Ýlah'ta arapça bir kelimedir. Ýlahtan kastedilen mana nedir ?

Ýlah kelimesinin dört anlamý vardýr dedik. Þimdi her bir anlam ile K.Tevhid'i Türkçe'ye çevirelim : Allah'tan baþka ilah yoktur.

1- Allah'tan baþka "ibadet edilecek" yoktur : Biz mü'minler ineklere ( hindular gibi...), putlara, heykellere (hýristiyanlar gibi...), dünyaya, paraya... vs deðil, sadece Allah'a kul olur, ona ibadet ederiz.

2- Allah'tan baþka " kanun koyucu " yoktur : Biz mü'minler Allah'ýn kanunlarý dýþýnda baþka bir kanunukabul etsek, kanun koyan; ilah demek olduðuna göre bizlerde o kanunlarý kabul edersek, onu (Allah'ýn dýþýnda kanun koyanýgöz kırpma ilah kabul etmiþ oluruz. Bu da þirk olur, Allah'a ortak koþmak olur. Bu da Allah'ýn affetmediði, ebedi cehennemlik yapan iki büyük günahtan biridir (Allah'ü Teala, kendine ortak koþanlarý ( müþrikleri) ve kul hakkýný ( yetim malý yiyeni, iltimasçýyý...) asla affetmemektedir. Diðer günahlarý isterse af eder, isterse etmez...)

Allah'u Teala'nýn kanunlarý : Namaz kýl, oruç tut, zikir çek... gibi emirler ve içki içme rüþvet yeme, þirk koþma, gýybet etme... gibi haramlardan ( yasaklardan) oluþur. Kim ki emredilen farzý yasaklar, yasaklanan haramý serbest býrakýrsa, Allah'ýn kanunlarýný beðenmeyip, kendisi o ilahi kanunlarýn muhalifine, zýttýna kanun koyarsa, o kiþi ilah, o kiþinin kanunlarýný kabul edende müþrik olur...

3- Allah'tan baþka "rýzasý gözetilecek" yoktur. Bir mü'min bir eylemini, bir fiilini yapar, gerçekleþtirirken tek bir amaca yönelmelidir : Allah'ýn rýzasýný kazanmaya ... Yapýlan bir iyilik ( sadaka vermeden, birine söylenen tatlý bir söze kadar...) veya kýlýnan bir namaz... gösteriþ, kula yaranma hevesini... güdüyorsa, kiþi " La Ýlahe Ýlla Allah" deðil, "La Ýlahe Ýlla Ali, Veli..." demiþ olur, en azýnda aðzý ile olmasa bile niyeti, fiili ile. Bu ise þirk olur.

4- Allah'tan baþka "iyiliði beklenecek" yoktur: Mü'min, müdür, amir, patronundan... deðil, iyiliði sadece Allah'tan bekler. Eðer bu kiþilerin bize iyiliði dokunmuþsa unutulmamalýdýr ki bu Allah'ýn bize iyilik yapmak için bu kullarý vasýta olarak kullandýðý anlamýna gelir yani iyiliði yapan Allah, vasýta kýlýnan müdür, vali, baþkan, doktor ... olmuþ olur.

K. Tevhid çok genel anlamlarý içerir ve hayatýmýzýn her alanýný, her fiilimizi, eylemimizi ve niyetimizi kapsar. Cennete girmenin formülü o nedenle K. Tevhid kabul edilmiþtir. K. Tevhid'e göre yaþamalý ki sonunda ilahýmýz olan, tek ve bir olan mabudumuzun cennetine girebilelim.

KUL HAKKI

Allah’ý Telâla kur-anýn tüm emirlerini kabul eden (iman eden) insanlarýn bazýlarý yapamasalar bile yapanlarla alay etmedikleri zaman Allah’ý Telâla onlarý af edip cennete koyabilir.Af etmese bile cehennemde cezasýný çektirip sonra cennete koyar. Yani iman edenlerin günahlarý olsa bile sonunda cennete girerler. Fakat Allah’u Teala iki günahý asla affetmez.

1.


2. Kul Hakký:Allah’u Teala kur-an’la tüm insanlarýn can,mal,akýl,namus ve dinini koruma altýna almýþtýr. Eðer bir insan baþka bir insanýn (Hristiyan,ateist,Yahudi bile olsa) bu beþ hakkýndan birine saldýrýrsa Allah’u Teala onu asla affetmez. O saldýrýlan insan af ederse o zaman Allah’u Tealada affeder.
Þirk:Allah’a ortak koþmak demektir. Bir insan Allah’a ortak koþarsa cehenneme gider. Bir insan Allah’a ibadet etmek yerine bir insanýn ‘Ben sana tapýyorum veya seni kendime ilah etmiþim veya geleceði bilirim’ dese Allah’ýn yanýna bir ilah daha kabul etmiþ olduðu için Allah’a ortak koþmuþ olur.(Çünkü geleceði sadece Allah bilir ve sadece Allah’a ibadet edilir.)Veya Allah’ýn bir kural-kanununun zýttýna bir kural (kanun) koyan ile bu kurallarý kabul edenlerde þirke düþmüþ (müþrik olmuþgöz kırpma olurlar. Kýsaca; Kur-an’a zýt,muhalif ,aleyhine her kanun þirktir. Koyanda kabul edende müþriktir. Allah ise þirki asla affetmez. Müþrikler ebedi cehennemliklerdir.

CENNET-CEHENNEM

Ýman etmek,kabul etmek demektir. Örneðin,Allah’a iman ettim demek ,Allah’ýn varlýðýna ve O’nun emirlerini kabul ettim manasýna gelir.

Müslümaným diyen insan,islamýn tüm emirlerini kabul eden (iman eden) ,reddetmeyen (inkar etmeyen,kafir olmayan) insandýr. Bir mü’min (iman eden) Ýslam’ýn,Kur-an’ýn her emrine önce iman etmeli,sonra bu iman edilen (kabul edilen iþi) yapmalý,onunla amel etmelidir.(Amelindede samimi,ihlaslý olmalýdýr). Demekki bir mümin için iki aþama vardýr. Ýman etmek,amel etmek önce mü’min olmak (kabul etmek) sonra müslüman olmak.(Tatbik etmek). Bu iki aþama karþýsýnda toplam dört grup insana muhatap oluruz.

* Hem iman etmez (Kur-an’ýn bir ayetini bile inkar imansýzlýktýr),hem amel etmez (Cehenneme gidecek bir grup).
* Ýman edip (Kur-an’ýn tümüne) amel etmeyen (Cehennemde cezasýný çekip cennete gidecek grup).
* Ýman etmeyip,amel eden (Cehenneme gidecek ikinci grup:Çünkü Ýslam’da öncelikle önemli olan ,ilk sýrada olan imandýr. (kabuldür). Yoksa Ýslam’ýn bir amelini yapan ,mesala soðuktan baþýný örten .saðlýk nedeniyle içkiyi býrakan insanýn niyeti,Allah rýzasýný kazanmak (ki zaten her Allah rýzasýný kazandýracak amel insana da yararlý amel,iþtir) deðil, þartlarýn gerektirdiði bir sonuçsa niyetlere göre karþýlýk alýndýðýnda örnekler için söylersek kiþi saðlýðýna kavuþur ama cennete giremez.
* Hem iman hem amel eden (amelinde ihlaslý ise) direkt cennete gider.

Tevhid ( La ilahe ilallah ) Nedir?

Allah'ý birlemek ve Allah'ýn dýþýnda Ýla lýk ya da Rabb'lik arzeden tüm otorite, kurum, din, gelenek, þahýs, fikir ve alýþkanlýklarý reddetmek ve terketmektir. Tüm güç ve deðerlerin Allah'a hasredilmesi, her þeyin Allah'tan beklenmesi ve bütünüyle ilahi olana bir yöneliþtir. Yine tevhid, tüm siyasi,içtimai ve ilmi görüþlerin de birleþtirilerek ilahi bir eksende ifade edilmesidir.Allah'ýn birliðine, hükümlerine hiçbir benzer, denk, eþ ve ortak koþmaksýzýn katýksýz olarak iman etmek. Allah'ý tek yaratýcý, rýzýk verici, terbiye edici, tedbir edici, emir ve hüküm koyucu, hesap sorucu ve karþýlýk verici olarak bilmek ve kabul etmek Kullukta Allah'tan baþka hiçbir gücü, hiçbir þahsý, hiçbir kurum ve nesneyi pay sahibi kýlmamaktýr.Ýslam da en temel kaide Tevhid'dir.

"BÝZ SENDEN EVVEL HÝÇBÝR PEYGAMBER GÖNDERMEDÝK KÝ, ONA ÞÖYLE VAHYETMÝÞ OLMAYALIM :BENDEN BASKA ÝLAH YOKTUR .ÖYLEYSE BANA ÝBADET EDÝN" (Enbiya -25)

Þirk, Allah'a inanmakla birlikte Uluhiyet (Allah'ýn tek Ýlah oluþu, Allah'ýn Tek Rabb oluþu) özelliklerinden her hangi birini Allah'a raðmen kullanmaktýr. Bu Allah'a ait iradenin herhangi bir kimsede mevcud olduðuna inanmak þeklinde yada hayat nizamýnýn tamamý ný yada bir kýsmýný Allah'ýn dýþýnda baþka kiþi,kurum,ideoloji,izm vs.. den almak þeklinde de olabilir. Bunlarýn hepsi de þirk in çeþitlerindendir. Kur'an-ý Kerim bunlarýn hepsine þirk demekte; þirkin, müþriklerin(þirk koþan) bu hususla ilgili sahnelerini gözler önüne sermektedir. Þirk sýfatýný bunlardan yanlýz birine tahsis etmemekte, gerek dünyada ve gerekse ahiretteki cezalarý bakýmýndan müþriklerin çeþitleri arasýnda hiç bir fark gözetmemektedir.

"Unutma o günü ki- onlarý hep birden toplayacaðýz; sonra da, Allah'a ortak koþanlara: Nerede boþ yere davasýný güttüðünüz ortaklarýnýz? diyeceðiz. Sonra onlarýn mazeretleri, "Rabbimiz Allah hakký için biz ortak koþanlar olmadýk!" demekten baþka bir þey olmadý. Gör ki, kendi aleyhlerine nasýl yalan söylediler ve (tanrý diye) uydurduklarý þeyler kendilerinden nasýl kaybolup gitti!" (Enâm 22-23-24)

"Allah, kendisine ortak koþulmasýný asla baðýþlamaz; bundan baþkasýný, (günahlarýgöz kırpma dilediði kimse için baðýþlar. Allah'a ortak koþan kimse büyük bir günah (ile) iftira etmiþ olur" (Nisa- 48)

"Allah, çekiþip duran birçok ortaklarýn sahip olduðu bir adam (köle) ile yalnýz bir kiþiye baðlý olan bir adamý misal olarak verir. Bu ikisi eþit midir? Hamd Allah'a mahsustur. Fakat onlarýn çoðu bilmezler" (Zümer-29)

Bütün yaþam normlarýnýzýn kaynaðý tek olan, ortak kabul etmeyen, Allah a dayanmalýdýr. Bunun bir bölümü Allah'a bir bölümü baþka bir hayat düzenine ait se biliniz ki, Tevhid üzre deðil Þirk üzresinizdir.

"Dikkat et, hâlis(Katýþýksýz,saf) din yalnýz Allah'ýndýr. O'nu býrakýp kendilerine bir takým dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece Allah'a yaklaþtýrsýnlar diye kulluk ediyoruz, derler. Doðrusu Allah, ayrýlýða düþtükleri þeylerde aralarýnda hüküm verecektir. Þüphesiz Allah, yalancý ve inkârcý kimseyi doðru yola iletmez." (Zümer-3)

Ayrý ayrý mezheplere, tarikate , cemaate ,meþreblere sahip olsalarda müslümaným diyen her insanýn bütün gün boyunca söyleyip durduðu bu sözler bu kadar aktüel ve popüler olmasna raðmen ayný derecede harekete geçirici ve ayaða kaldýrýcý deðildir. Bunun tek nedeni bu sözü (LÂ ÝLAHE ÝLLALLAH) ilk indiði günlerdeki tazeliði ile anlayamamýþ olduðumuzu söyleyebiliriz.

Ýlk indiði günlerdeki tazelik nasýldý. Bir Ebu Zer... Gizlene saklana Mekke'ye geliyor. Resulullah (s.a.v)'ý buluyor ve bana Ýslam 'ý anlat müslüman olacaðým diyor. Ona sadece bu kelime söyleniyor. Ýþte Ýslam bu demektir deniliyor. Müþriklere(þirk koþan, Allah'a ortaklýk) hitaben baðýrmaya baþlýyor. "Dinleyin beni... Ben Gýffar kabilesinden Ebu Zer'im. Sizin ilahlarýnýzý reddediyorum. En büyük Allah'týr. Siz ve putlarýnýz bir hiçsiniz...." Üzerine çullanýyorlar. Ebu Zer, kanlar içinde komalýk oluyur. Burda Ebu Zer'in yaptýðýndan ziyade bu kelimeden anladýðý ve ona sözü öðreten kiþinin verdiði ruh önemlidir. Nasýl bir söz ki kubul eden kiþinin üzerindeki etkisi fýrlayýp ayaða kalkarak þehrin meydanýna koþmak oluyor. Zaptedilmez bir enerjiyle doluyor. Ýliklerine kadar devrim ateþiyle dopdolu hale geliyor. Ýþte 23 yýlda dünyayý sarsan bir devrimin temelinde yatan ruh budur.

Bir çocuk, Ali... Ýlk duyduðunda bu sözü gidip babasýna danýþmak, onun iznini almak istiyor. Ancak sonradan düþünyor ki, müslüman olmak için izin almak gereksizdir. Nasýl bir sözdür ki, ilk kabullenen bir çocuktaki etkisi, korkarak endiþeye kapýlmak ve odasýna çekilip kara kara düþünmek oluyor. Düþündüren, odalara kapattýran, ayaða kaldýran, haykýrkan bir söz. Là ilahe illallah.

Bu durum onun zulme,haksýzlýða, tuðyan'a(Azgýn,taþkýnlýk yapan) karþý muhalefetçi, karþý koyucu, baþkaldýrýcý özelliðinden kaynaklanýyor. Bu söz insanlar tarafýndan kabullendiðinde daha ne hacc, ne zekat, ne örtünme emri, ne içki yasaðý, ne ramazan hiç bir þey yoktu. Ýnsanlar sadece hayýr demeye, baþkaldýrmaya çaðrýlýyordu.HAYIR dýyemeyen EVET diyemez.

Kelimedeki la ve illa sözleri baþkaldýrý ve boyun eðmenin ikisini de içermektedir. Müslüman lâ diyerek"baþkaldýran insan" olurken illa diyerek te "evet Yanlýz ca ve yanlýzca Allah'a boyun eðen" insan olmaktadýr. Böylece baþkaldýyý kutsayan anarþizim ile boyun eðmeyi meslek haline getiren mazoþizm i de dýþlamaktadýr.

Bu kelime yani Kelime-i Tevhid (Lâ ilahe illallah) birleþtirici teke indirici özelliðinden dolayýdýr ki, çok kýsa bir süre içerisinde bir topluluk baþdöndürücü bir insanlýk numunesi haline gelmiþtir. Peygamber tümüyle ahlak olarak çökmüþ, kýz çocuklarýný diri diri topraða gömen, zenginin zayýfý ezdiði, haklýnýn hakkýný deðil almak arayamadýðý aþiret ve kabilelerin birbirleriyle kýyasýya çekiþtiði bir cahili toplumu sadece bu kelime etrafýnda birleþtirmiþtir. O ne bir ahlak öðreticisi, ne aþiret,kabile taassubu güden bir önder, ne sabahtan akþama kadar namaz kýlýp tesbih çeken ruhani bir lider dir. O bütün insanlýk tarihi boyunca da tekrarlanan bir sünnetullah'ýn son tekrarlayýcýsý oldu. Bundan sonra bunu tekrarlamak bize düþüyor. Bu gün bölük bölük fýrkalara ayrýlmýþ her kesin kendisine ÝSLAM dediði, gayrýsýný da tevil ettiðini bu kelimeden baþkasý birleþtirmeyecektir.

"Ýþte onun için sen (tevhide) dâvet et ve emrolunduðun gibi dosdoðru ol. Onlarýn heveslerine uyma ve de ki: Ben Allah'ýn indirdiði Kitab'a inandým ve aranýzda adaleti gerçekleþtirmekle emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim iþlediklerimiz bize, sizin iþledikleriniz de sizedir. Aramýzda tartýþýlabilecek bir konu yoktur. Allah hepimizi bir araya toplar, dönüþ de O'nadýr.(ÞURA -15)

Duvar daki yada kolunuzdaki saatinize bakýn. birçok parçadan oluþmuþ saatin herhangi bir parçasýnýn yerine dikiþ makinasýdan söküp çýkardýðýnýz bir parçayý saate taksanýz da saat artýk zaman ý gösterme iþlevini yerine getirmeyecektir, dikiþde dikmeyecektir. Allah'a inansanýz da ,hayatýnýzýn bir bölümü O'nun, bir kýsmýný O'nun rýzasý dýþýndakilerle sürdürüyorsanýz biliniz ki; dikiþ makinasýndan sükülüp parçasý deðiþtirilmiþ saat gibisinizdir.

Þirk Nedir?

Þirk kelime manasý olarak "ortaklýk" demektir. Þirk terimi, türkçe Kuran meallerinde, yer yer Allah'a "eþ koþmak", "ortak koþmak" olarak da tercüme edilmiþtir.

Kuran'da þirk, herhangi birþeyi veya herhangi bir kimseyi ya da herhangi bir kavramý, deðerlendirme, önem verme, kýymet verme, üstün tutma, tercih etme bakýmýndan Allah'la eþit veya daha ileri bir düzeyde görmek ve bu çarpýk bakýþ açýsýyla hareket etmek anlamýnda kullanýlýr. Kuran bu tutumu Allah'tan baþka ilah edinmek olarak tanýmlar.

Kuran'ýn temel mesajý ise Allah'tan baþka ilah olmadýðýdýr. Bu mesaj, Kurani ifadeyle, "La ilahe illallah"týr. Bu ifade Kuran'da pekçok kereler önemle tekrarlanýr ve imanýn birinci þartý olarak vurgulanýr. Yine Kuran'a baktýðýmýzda, bu temel gerçeðin aksine bir inanç, tutum ve davranýþýn þirk olduðunu görürüz. Bu nedenle þirki en genel anlamda, "La ilahe illallah" gerçeðinin aksine, Allah'tan baþka ilah olduðu gibi yanlýþ bir tavýr ve anlayýþa saplanmak þeklinde tanýmlayabiliriz.

Burada ilah teriminin ne anlama geldiðini bilmek elbette konunun özünü anlamak açýsýndan oldukça önemlidir. Bu kelimenin anlamýný Arap dilinin derinliklerinde aramaya gerek yoktur. Bizim için önemli ve geçerli olan taným Kuran'ýn tarif ettiðidir. Kuran bize Allah'ý birçok sýfatýyla tanýtmýþ ve O'ndan baþka ilah olmadýðýný bildirmiþtir. Buradan da anlaþýlmaktadýr ki ilah, Allah'ýn Kuran'da bildirilen bu sýfat ve özelliklerine sahip olan varlýktýr. Dolayýsýyla yegane ilah Allah'týr. Allah'ýn sýfatlarýna veya herhangi bir sýfatýna sahip olan baþka hiçbir varlýk yoktur ve olamaz. Bu yüzden Allah'ýn herhangi bir sýfatýna baþkasýnýn sahip olduðunu iddia etmek 'Allah'tan baþka ilahlar edinmek', diðer deyimle 'þirk koþmak' anlamýna gelir.

Ancak burada ince bir ayrýmý belirtmek yerinde olacaktýr. Örneðin, Allah'ýn sýfatlarýndan biri olan "Gani" yani "Zengin" terimi insanlar için de kullanýlýr. Elbette bu vasfý kullanmanýn, bu kiþinin mali durumunu tarif etmek açýsýndan hiçbir sakýncasý yoktur. Ancak, þirke yol açan durum bu zenginliðin kiþinin kendisinden kaynaklandýðýný zannetmektir. Durum böyle olunca zenginliðin gerçek sahibinin Allah olduðu unutulur. Bu kiþinin sahip olduðu herþeyi ona Allah'ýn verdiði, Allah'ýn Gani sýfatýyla bu kiþide tecelli ettiði, verdiði herþeyi dilerse bir anda geri alabileceði gözardý edilmiþ olur. Dolayýsýyla Allah'tan baþka herkesin mutlak fakir ve aciz olduðu, ancak dilediði kullarý üzerinde dilediði sýfatlarýyla tecelli edebileceði düþünülmemiþ olur. Bunun sonucunda o kiþi sahip olduðu mal, mülk ve zenginliðin gerçek sahibi olarak görülerek, onun kendiliðinden böyle bir sýfata sahip olduðu, zenginliðinin kendisinden kaynaklandýðý sanýlýr. Ýþte o kiþiyi bu bakýþ açýsýna göre deðerlendirmek ve ona göre davranmak þirkten baþka birþey deðildir. Böyle cahilce bir yaklaþým, o kiþiye hakký olmayan bir ilahlýk vasfý vermek anlamýna gelir.

Bir baþka örnek verecek olursak, Kuran'da Allah'tan baþka güç ve kuvvet sahibi olmadýðý bildirilir (Kehf, 39). Yarattýklarýnýn sahipmiþ gibi göründükleri güç ve kuvvet ise gerçekte Allah'a ait olan sonsuz gücün onlardaki bir yansýmasýdýr. Allah dilediði anda bu gücü kendilerinden geri alabilir. Bu nedenle bir kimseyi, Allah'ýn kendisine bu dünyada geçici olarak ve imtihan için verdiði —fiziki, siyasi, askeri, mali...— güç ve kudret nedeniyle gözde büyütmek, ona hayran olmak, bu gücü ona aitmiþ, kendisinden kaynaklanmýþ gibi görmek onu ilahlaþtýrmak olur. Gerçekte büyük görülmesi, hayran olunmasý, kendisinden medet umulmasý gereken yegane mutlak güç Allah'týr. Ayný mantýk Allah'ýn yarattýklarýnda tecelli eden, yani yansýyan diðer tüm sýfatlarý için de geçerlidir.

"Benlik verme": Þirkin çýkýþ noktasý

Þirk zihniyetinin temeline inersek, en baþta Allah'ýn yarattýklarýna "benlik verme", yani etrafýndaki kiþilere ve eþyalara Allah'tan baðýmsýz, müstakil varlýklarmýþ gözüyle bakma gibi çarpýk bir yaklaþýmla karþýlaþýrýz. Ýþte bir kere bir kimseye veya bir eþyaya bu gözle bakýnca, ondaki diðer bütün özellikleri de kendisinden kaynaklanýyor gibi görmek kiþiye doðal gelecektir. Kurani bilgi ve tefekkür eksikliðinden kaynaklanan bu çarpýk bakýþ açýsý da þirkin çýkýþ noktasýný oluþturur. Ýlerki bölümlerde de inceleyeceðimiz gibi her türlü þirk çeþidinin, müþrik tavrýnýn ardýnda bu benlik verme yanýlgýsý vardýr. Oysa samimi bir mümin olma yolundaki herkes, önce imanýný "muvahhid", yani Allah'ý birleyen, O'na hiçbir þeyi þirk koþmayan bir temel üzerine kurmalýdýr. Bunun için de herkesin ve herþeyin varlýklarýný Allah'a borçlu olduðunu her an hatýrlamasý gereklidir. Onlar Allah'ýn dilemesiyle varolmuþlardýr. Varlýklarýný Allah ayakta tutmaktadýr ve dilediði an yokedip ortadan kaldýrabilir. Allah'a iman eden bir insanýn, hiçbir þeyin Allah'tan baðýmsýz müstakil bir varlýðý olmadýðýný kalbine iyice yerleþtirmesi gereklidir. Ancak bu gerçeðe uygun bir inanç, düþünce ve davranýþ biçimi içerisinde bulunduðunda þirke düþmekten kendini kurtarabilir.

Þirkin, tevhidin, ilahýn, putun, kulluðun, ibadetin ne olduðunu bize en güzel, en doðru olarak Kuran tarif eder, açýklar. Bu nedenle, her konuda yalnýzca Allah'ý ilah edinen bir tavýr ve anlayýþa, inanç ve davranýþa sahip olabilmek ve þirkten korunabilmek, ancak ve ancak Kuran'ý okuyup anlamakla ve ona kusursuz bir biçimde uymaya çalýþmakla gerçekleþir.

Dolayýsýyla, inanç, düþünce, ahlak anlayýþý, yaþam tarzý ve deðer yargýlarý bakýmýndan Allah'ýn Kuran'da bildirdiði ölçülerden ve mutlak doðrulardan farklý kýstaslar edinmek ve hayatýný bu kýstaslara göre düzenlemek, insanýn her yönden þirkin derinliklerine saplanmasýna sebep olur. Böyle davranan bir kiþi herþeyden önce, benimsediði bu kýstaslarý koyaný Allah'ýn dýþýnda bir kural koyucu olarak görüyor, yani onu Allah'a þirk koþuyor demektir. Bu kýstaslarý koyan kiþi, kendisi, babasý, dedesi, atalarý, içinde yaþadýðý toplum, çeþitli felsefe ve ideolojilerin kurucularý ve uygulayýcýlarý, vs. olabilir. Bu açýdan bakýldýðýnda, hak dinin, yani Ýslam'ýn çizdiði yoldan farklý bir yolu benimseyen kimse þirkin içine girmiþ demektir. Bu kiþi kendisini dinsiz, ateist, hýristiyan, yahudi vs. olarak tanýmlayabilir. Hatta müslüman bile geçinebilir. Namaz kýlýyor, oruç tutuyor, Ýslam'ýn birçok þartýný yerine getiriyor da olabilir. Fakat tek bir noktada bile Kuran'a muhalif bir anlayýþý, düþüncesi, deðer yargýsý varsa o kiþi þirke düþmüþtür. Çünkü Allah'tan baþka kural koyucu(lar) edinmiþtir.

Þirkin mantýðý içinde genelde Allah'ýn mutlak bir inkarý söz konusu deðildir. Hatta müþriklerin büyük bir bölümü kendilerinin müþrik olduklarýný açýkça kabullenmek, kendilerine böyle bir vasfý kondurmak istemezler. Vicdanlarýný örttükleri ve kendilerini kandýrdýklarýndan ötürü ahirette bile þirklerini inkar ederler. Onlarýn bu durumlarý ayette þöyle bildirilir:

Onlarýn tümünü toplayacaðýmýz gün; sonra þirk koþanlara diyeceðiz ki: "Nerede (o bir þey) sanýp da ortak koþtuklarýnýz?" Sonra onlarýn: "Rabbimiz olan Allah'a and olsun ki, biz müþriklerden deðildik" demelerinden baþka bir fitneleri olmadý. Bak, kendilerine karþý nasýl yalan söylediler ve düzmekte olduklarý da kendilerinden kaybolup-uzaklaþtý. (En'am Suresi, 22-23)

Allah'a ortak koþan birisinin, mutlaka ortak koþtuðu þey için, "bu da bir ilahtýr", "ben bunu Allah'tan baþka bir ilah ediniyorum, buna da tapýyorum" demesi veya bu þekilde düþünmesi gerekmez. Þirk herþeyden önce kalpte olur, daha sonra düþünce ve hareketlere yansýr. Kuran'dan anladýðýmýza göre bir kiþinin þirke girmesinin temelinde Allah'tan baþka herhangi bir þeyi Allah'a tercih etmesi yatar. Örneðin bir kimsenin hoþnutluðunu Allah'ýn hoþnutluðuna tercih etmek demek ayrý bir ilah edinmek demektir. Bir kimseden Allah'tan korkar gibi hatta daha fazla korkmak da ayný anlamdadýr. Bir kimseyi Allah'ý sever gibi sevmek, o kimseyi Allah'a ortak koþmak, onu Allah'ýn yanýsýra baþka bir ilah mertebesinde görmek anlamýna gelir.

Taðut Nedir / Kimdir?

Taðut:Put Þeytan. Allah'a isyan eden ve insanlarý isyana davet eden. Allah'ýn hükmünü tanýmayarak, büyüklük taslayan, insanlarý Allah'a kulluktan engelleyen ve dolayýsiyle kendisine kulluk ettiren her kiþi, kurum, kuruluþ, ideoloji.

Hikmet sahibi yaratýcýnýn iradesi, insanoðlunun hem hidayete hem de dalalete masait olarak yaratýlmasýný istedi. Ýki yoldan hangisine gideceðini kendisinin hür iradesiyle seçmesini irade buyurdu. Bilahare bu iki yoldan hangisine gideceðini kendisinin serbestçe seçebilmesi için akýl verdi. Ve insanoðlunun çevresinde bulunan kainata göze, kulaða, kafaya, gönle ve duyguya hitap eden deliller serpiþtirdi, gece ve gündüz hangi yöne yönelirse yönelsin bu delillerle karþýlaþmasýný temin etti... Bütün bunlara raðmen yine de rahmeti ilahi kullarýnýn sadece beþ duyu organý ve aklýn eline terkedilmemesini irade buyurdu ve bunun için akla da ölçü olacak deðiþmez prensiplerini peygamberleri vasýtasýyle gönderdi. Bunlarý þeriatýnda açýkladý. Akýl her ne zaman zor þeyle karþýlaþsa o kaynaða baþvurur ve yaptýðý þeyin iyi mi kötü mü olduðunu, doðru mu, eðri mi hareket ettiðini bu sabit ölçeðe göre ölçer. Ve o zaman deðiþen arzularýn peþinde koþarak bocalayýp durmaz. Bunun ötesinde Allah peygamberleri herkesi zorla imana getiren birer zalim kýlmadý, sadece teblið vazifesi ile mükellef kýldý.

"Dinde zorlama yoktur. Artýk doðrulukla eðrilik birbirinden ayrýlmýþtýr. O halde kim tâðutu reddedip Allah'a inanýrsa, kopmayan saðlam kulpa yapýþmýþtýr. Allah iþitir ve bilir." (Bakara-256)

Peygamberlerin vazifesi tebliðden ibarettir. Birtek Allah'a ibadeti emreyler, geriye kalan her türlü putperestlikten, þehvet ve arzularýn mahkumiyetinden sakýnmalarýný bildirir.

"Ortak koþanlar dediler ki: "Allah dileseydi ne biz ne de babalarýmýz ondan baþkasýna tapardýk. Onun emri olmadan hiçbir þeyi de haram kýlmazdýk." Onlardan öncekiler de böyle yapmýþlardý. Peygamberlerin üzerine açýk seçik tebliðden baþka bir þey düþer mi! "aglaNahl-35)

"Eðer (size teblið edileni) yalan sayarsanýz, bilin ki sizden önceki birçok milletler de (kendilerine teblið edileni) yalan saymýþlardýr. Peygamber'e düþen, yalnýz açýk bir tebliðdir."aglaAnkebut-18)

Peygamberlerin getirdiklerine iman ve itaat etmemekle kalmayýp, Allah'a ve peygamberlerine düþmanlýk etmek, dinden uzaklaþtýrmak ve insanlarý buna zorlamak. Kendi koyduðu kanun, yaþam düzenine insanlarý iteate zorlayan, Allah'ýn þeriatýnýn üzerinde kaim olmayan her türlü hüküm. Allah'ýn hakkýna tecavüz eden her çesit düþmanlýk. Allah'ýn uluhiyetine(Allah'ýh Tek ÝLAH oluþu), rububiyitine(Allah'ýn Tek RAB oluþu) hakimiyetine ve sulta hakkýna karþý gelmek ise zulmün ve haddini bilmezliðin en çirkin ve þeni þeklidir. Ve bu hareket hem lafýz itibariyle , hem de mana itibariyle tamamen taðut kelimesinin muhtevasý içerisine girer.

"Allah, inananlarýn dostudur, onlarý karanlýklardan aydýnlýða çýkarýr. Ýnkâr edenlere gelince, onlarýn dostlarý da tâðuttur, onlarý aydýnlýktan alýp karanlýða götürür. Ýþte bunlar cehennemliklerdir. Onlar orada devamlý kalýrlar."aglaBakara-257)

"Andolsun ki biz, "Allah'a kulluk edin ve Tâðut'tan sakýnýn" diye (emretmeleri için) her ümmete bir peygamber gönderdik. Allah, onlardan bir kýsmýný doðru yola iletti. Onlardan bir kýsmý da sapýklýðý hak ettiler. Yeryüzünde gezin de görün, inkâr edenlerin sonu nasýl olmuþtur! "aglaNahl-36)

Ehli Kitap a gelince(Kitap verilen Yahudi ve Hýrýstiyanlar) bunlar hahamlarýna ve rahiplerine ibadet ediyor deðildiler. Ancak Allah'ýn þeriatýný býrakýp onlarýn koyduklarý presiplerin peþinde gittikleri için Allahü Teala onlarý peþinde gittikleri kimselerin kullarý olarak isimlendiriyor. Ve müþrik kelimesiyle kastedilen mana da budur. Yani onlar haddini aþan zalim taðuta kulluk etmektedirler. Allah'ýn hakkýna tecavüz eden zalim idarelerin kullarýdýrlar. Haddi zatýnda onlar idare eden kimselere secde ve rüku manasýyla birlikte ibadet etmiyordular. Ancak taat(itibar etmek, itaat) ve ittiba(tabi olmak) þekli ile kulluk ediyorlardý. Ve bu hareket de sahibini Allah'a kulluk hududundan ve Allah'ýn dininin çerçevesinden dýþarýya çýkarýr.

"Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandýklarýný ileri sürenleri görmedin mi? Tâðut'a inanmamalarý kendilerine emrolunduðu halde, Tâðut'un önünde muhakemeleþmek istiyorlar. Halbuki þeytan onlarý büsbütün saptýrmak istiyor."aglaNisa-60)

"Kendilerine Kitap'tan nasip verilenleri görmedin mi? Putlara ve bâtýla (tanrýlara) iman ediyorlar, sonra da kâfirler için: "Bunlar, Allah'a iman edenlerden daha doðru yoldadýr" diyorlar! "aglaNisa-51)

"Halbuki onlara ancak, dini yalnýz O'na has kýlarak ve hanifler olarak Allah'a kulluk etmeleri, namaz kýlmalarý ve zekât vermeleri emrolunmuþtu. Saðlam din de budur. "aglaBeyyine-5)

Taðuta kulluktan insaný ancak onu reddetmesi ve yanlýzca ve yanlýzca Allah'a kulluk kurtarýr. Ýþte asýl kurtuluþ ve iþte güzel son da budur.

"Allah, inananlarýn dostudur, onlarý karanlýklardan aydýnlýða çýkarýr. Ýnkâr edenlere gelince, onlarýn dostlarý da tâðuttur, onlarý aydýnlýktan alýp karanlýða götürür. Ýþte bunlar cehennemliklerdir. Onlar orada devamlý kalýrlar."aglaBakara-257)

Þunu da belirtmek gerekir ki; Ýslam, dini hususunda müslümanlarla muharebe etmeyen devlet ve þahýslarla güzel muamele edilmesini kat'iyyen menetmez. Velev ki, baþka bir dine inansalar da... Fakat Allah'ýn dini ile harbeden, düþmanlýk besleyen, insanlarý Allah'a kulluktan menederek parasý, gücü, kudreti, yardýmcýlarý ile kendisine kulluk ettiren her kiþi ve kuruluþ Müslümanýn dostu olamaz. Ýnanan ve Ýnanmakla kalmayýp Ýnandýðý gibi yaþayan Müslümanlara düþen onlarýn zulüm düzeni yýkmak, Allah'ýn adaletini getirmektir.

"Ýman edenler Allah yolunda savaþýrlar, inanmayanlar ise tâðut (bâtýl davalar ve þeytan) yolunda savaþýrlar. O halde þeytanýn dostlarýna karþý savaþýn; þüphe yok ki þeytanýn kurduðu düzen zayýftýr." (Nahl-76)
Gönderen: 10.06.2007 - 03:05
Bu Mesaji Bildir   nazli64 üyenin diger mesajlarini ara nazli64 üyenin Profiline bak nazli64 üyeye özel mesaj gönder nazli64 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1280 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SIVASLIIBO38 (60), ayseak (35), cetinay (54), fe_eyne (45), silverbull (44), Elif Turan (41), fiber_optic (39), faruk58 (37), _reyyan (36), sofi27 (44), nahim (51), a.aydin (45), ekrem05 (51), HaRaMeYN (47), yanliz_kurt_58 (41), okangenc (37), gezginler (44), hudanur (57), vatan06 (43), Sübhan (52), Abdullah_42 (41), termelim (60), dehaoz (53), nuraybarutcu (43), Pasa85 (39), MaviCocuk (41), tahaseyda_msn (42), msc (44), vureyka (39), kocakaga6161 (42), erdalhatipler (39), imrannur (41), clue (50), eyyupbayram81 (46), germantatlim (38), davutakgun (41), afife (44), duranhoca (57), bekr (38), Mihrisah (47), RedCougar54 (47), cadikiz (35), selcuk53 (44), karabiber (54), muhammed_cabir (42), sehmus (47), EUROPEN907 (42), mehmet aslan (47), gülkrali (65)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.70913 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.