*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - Sibirya-Nazi kampından , Dünya kampına insan...

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1904 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Salı, 28. Ocak 2025 - 03:21

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Sibirya-Nazi kampından , Dünya kampına insan...

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Ukab

Sibirya-Nazi kampından , Dünya kampına insan...

575 Mesaj -

Bilge Kral Aliya Ýzzetbegoviç'in "Özgürlüðe Kaçýþým" isimli kitabýndan zindan hatýralarýný okurken, bana göre, ilginç bir bölüme rastladým. Þöyle diyor:
"Alman yazar Margaret Buber Neuwann, 'Yýllarýný kamplarda geçiren biri hiçbir þeye ihtiyaç duymaz, her þey onun için bir zevk ve eðlence halini alýr.' diye yazar. O, Kazakistan'ýn Karganda Bölgesi'nde bir Sovyet toplama kampýnda iki yýl geçirmiþ, ardýndan Stalin onu Hitler'e teslim edince bir Nazi kampýnda beþ yýl daha kalmýþtý."

* * *
Evet, yedi yýl, on yýl kampýn akla–hayale gelmez þartlarýný yazmýþ, bin bir türlü iþkencelerden geçmiþ, her gün onlarca kamp arkadaþý, yanýnda ölmüþ, yüzlerce kez ölümle burun buruna gelmiþ biri, kamptan kurtulup, özgürlüðüne kavuþtuktan sonra gerçekten hiçbir þeye ihtiyaç duymaz. Bir parkta özgürce uyumak, iki günde bir yavan ekmek yemek, istediði yere yürüyerek gidebilmek; hele hele bir köþede ölümü düþlemeden oturabilmek, izinsiz tuvalete gidebilmek, akýp giden kalabalýða, müdahale olunmadan bakabilmek; yýldýzlý bir gecede, çimlere uzanýp gökyüzüne bakabilmek…

* * *
Aman Allah'ým! Ne kadar çok nimetler varmýþ da onlarý ýskalamýþýz! Evin–barkýn yokmuþ, ekmek parasýný bulamýyormuþsun ne gam! Yürürken, arkanda þaklayan kamçý yok. Sabaha karþý, hangi köþede kurþuna dizileceðin korkusu senden gitmiþ, terkedilmiþ bir binada doya doya uyuma özgürlüðün var, betonun üzerinde de olsa. Bundan daha iyisi olur mu dünyada?

* * *
Yine ayný kitaptan bir bölüm:
"Sovyet toplama kamplarýnda insanlar sýk sýk kendilerini yaralarlardý. Bunu, en azýndan geçici bir süre hastaneye gidebilmek ve böylece kamplardaki dayanýlmaz yaþam ve çalýþma þartlarýndan kurtulmak için yaparlardý. Fakat bu tür vakalar sýklaþýnca kamp yetkilileri onlarý fark ettiler ve sadece ispatlanabilen yaralarý kabul ettiler. Diðer vakalara on yýl hapis cezasý öngördüler."

* * *
Ýnsanlarýn dayanýlmaz acýlara karþý tepkiler geliþtirmeleri normal. Hatta, gerek kamp þartlarýna dayanamayan ve gerekse hayatýn baþka sýkýntýlarý sonucu intihar eden az insan yok dünyada. Ýnsan, kendine bir çýkýþ yolu, bir ümit bulamayýnca, ne yazýk ki canýna kýyýyor.

* * *
Batý uygarlýðýnýn sonuçlarýndan biri Nazi, diðeri de Sovyet kamplarýdýr. Bizim medeniyetimizde bunlara benzer kamplar yoktur ve olamaz; çünkü bizde insan kutsal bir varlýktýr.

* * *
Bugün de ABD'nin Guantanamo kampý, geçmiþteki iki kampý aratmayacak vahþeti sergilemektedir.

Ümitvar olmak, geleceði hayal etmek insanlarý ruhen ve bedenen ayakta tutan manevi desteklerdir. Hele bir de ahiret ümidi varsa, mutluluðun bardaðý dolar dolar taþar.
Yine ayný kitaptan, 25 yýl toplama kamplarýnda kalmýþ Rus yazar Warlom Shalamov'un tesbitlerine kulak verelim. Bu yazar bir atýn bir insandan çok daha hýzlý bir þekilde güç kaybettiðini ve hiçbir atýn, Stalin'in Sibirya kamplarýnda kalan insanlarýn katlandýklarýna dayanamayacaðýný söyler. Ýnsanýn fiziken en dayanýklý hayvan olduðunu vurgular. Devam eder: "Belki de insaný en zor þartlarda bile koruyan þey ümittir; çünkü hayvanlar ümit diye bir þey tanýmaz."

* * *
Þimdi kendi kendimize soralým: Bir ahiret inancý, cennet–cehennem kavramý, hesap–kitap günü yoksa bir insanýn inancýnda; dünya, bu insana göre bir Stalin ve Nazi kampýndan çok mu farklýdýr? Ümit'in doðasýnda sonsuzluk vardýr; ümitler, kabirlerle bitiyorsa, ümidin çocuðu olan mutluluða nasýl sahip olunacaktýr?
Tersini düþünelim: Öte kavramý sizde mevcut ise, o zaman dünyanýn "geçim sýkýntýsý, iþ bulma kaygýsý, ev–bark endiþesi…" de ne oluyor?
Atýn kendinizi dünyaya ve gönlünüzü yalnýzca O'na, bütün varlýðý ve sizi de yaratan Allah'a baðlayýn; dünya kampýndan kurtulduðunuzu zevkle ve hayretle göreceksiniz.
* * *
En güçlü, en mutlu ve en saygýn insan, dünyevi hiçbir þeye sahip olmayan insandýr. Bunun en baþ örneði de Hazreti Peygamber Aleyhiselam'dir. O, öldüðünde, dünyalýk hiçbir þey miras býrakmayan büyük insandý. O, Allah'a malikti ve "Bir oyun ve eðlence hayatý" olan dünyadan uzaktý. Bunun için ruhu "Arþ–ý Ala'ya", "Dost"una yükseldi.

* * *
"Bugün hangi senetin–çekin günüdür? Amirime karþý nasýl hareket etmeliyim? Evin þu þu eksikleri var. Yakýnýmýn darbesine artýk dayanamýyorum. Sevgilim beni terk etti, acaba intihar mý etsem? Ýflasýn eþiðindeyim, beynime kurþun mu sýksam yoksa hapla mý dünyayý terketsem?.."
Bunlar ve bunlara benzer duygular, eðer "öte" inancýyla dengelenemiyorsa, Sovyet kampýndaki iþkenceden farksýz etki mi býrakýr insanda? Nice insanlara, dýþarýdan baktýðýmýz zaman renkli görürüz de, iç dünyalarý Nazi kampý gibidir. Sonuçta Nazi ve Sovyet kamplarý, dünyevilerin dýþa vurmuþ yürekleri gibidir. Bu yürekler kasvet yüklüdür ve umutsuzdur.

* * *
Tarih, özgür insanlardan övgüyle sözeder:
Yunus Emre'ler, Mevlana'lar, Ebu Zer'ler, Bilal'ler…
Bunlar ve benzerleri, dünyanýn kamplarýna girmeden özgürce yeryüzünde dolaþmasýný becerebilmiþ kahramanlardýr. Bunun için yücelere uçmuþlar ve gönül ehlinin gönlünde yer etmiþlerdir.
Bir de dünyayý ilahlaþtýran Karun'u düþünelim. En sonunda, tüm malý–mülküyle birlikte kendisinin de yere battýðýný Kur'an–ý Kerim bize haber vermektedir.
Dünya, özgürlük vurucu bir güze sahiptir. Onun arkasýna düþüp de özgür kalabilmiþ bir tek insan yoktur yeryüzünde.
Dünyayý biriktirenleredir, sözümüz. Dünyayý kazanýp onu daðýtanlar ise güzel insanlardýr. Dünyanýn dönüþtürücü bir gücü ve etkisi vardýr. Onu çok yakýnýza alýrsanýz, ondan kurtulmak mümkün deðildir. Daðýtýrsanýz, sürekli çoðalarak ardýnýza düþer. Biriktirirseniz, içinizde kangrene dönüþür ve kalbinizi öldürür. Kýyamet (En doðrusunu Allah bilir), bütün kalplerin öldüðü gün, dünyanýn infilakýdýr, belki.

* * *
Baský ve zulüm aþýrý bir þekilde yalanlara muhtaçtýr. Dünyanýn baskýsý ve saldýrýsýna karþý yalana baþvurmamak adeta imkânsýzdýr. O nedenle dünyayý kutsayanlar da yalancýlardýr. Þu an dünyada bir "Yalan Ýmparatorluðu" yaþanmaktadýr. Ve bu imparatorluk, insanlarýn kalplerini hedef almaktadýr. Sovyet ve Nazi kamplarýndaki fiziki iþkenceler elbette büyük bir zulümdü; ama gücümüzün manevi iþkencelerinin emsalini tarihlerde bulmak zordur. Bir insana Allah'ý unutturmaktan daha büyük bir iþkence ve zulüm olabilir mi? Ölümle biten iþkencelerin bir sonu vardýr; fakat ölümden sonraki azabýn (küfr) sonu yoktur.
Böyle bir dünya düzeninde hala geçim derdi, filan–falan sýkýntýsý ile gün geçiriyor ve Ýslam'ý dert edinmiyorsak, dost olarak Allah'ý tanýmýyorsak, can olarak Muhammed Aleyhisselam'ý solumuyorsak bütün belalar (Allah korusun) bizi bekliyor demektir.
Dost Allah, yar Muhammed Aleyhisselam ise, dünyanýn bütün belalarý birer gül olur ve hayat da gül bahçesine dönüþür. Bu hep böyle olmuþtur ve bundan sonra da böyle olacaktýr...Yine O ' nun izniyle...

EsSelam Aleykum...

Gönderen: 07.06.2007 - 11:01

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1904 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Amal (43), jalusi (53), türkmen (46), yaðmurlugö.. (40), erkanemre (49), hezari (38), amilullah (36), BabaHoroz (54), kadirdurmaz (60), REFÝKGÜL.. (62), jeoasunbul (39), cenk63can (44), dj-crazy (37), MeRyEm88 (37), turker51 (49), ademeren2003 (45), __Mustafa__23 (43), sümeyye 57 (62), trabzon_tatlisi.. (37), zefura (42), seferi2002 (42), interkurt (43), ewerest (44), Liva_01 (47), servetgünay (48), hilal-gizem (37), Mühacir (78), güller (44), mba002db (51), aleyna11 (38), essay (55), BEDRÝYE (46), mehmet guzel (48), busra1988 (37), LEBBEYK33 (45), MEHTAP2005 (46), bushrakkos (37), el-hekim (54), kadiro (51), Sevimcik (41), tolga29 (51), güvenagirkaya (40), umudum_yar&yacu.. (38), bayram72 (53), uzay (57)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.81220 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.