0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » PRATİK BİLGİLER » İSLAMDA AİLE VE AKRABA İLİŞKİLERİ.... FIKHİ KONU.....

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  
İSLAMDA AİLE VE AKRABA İLİŞKİLERİ.... FIKHİ KONU.....
944 Mesaj -
Ýslâmda Aile ve Akrabalýk Ýliþkileri



Müslümanlar arasýnda bir din kardeþliði vardýr. Bu, din bakýmýndan genel bir yakýnlýk ve akrabalýktýr, en kuvvetli bir baðdýr. Bu yönden müslümanlar, herhangi ýrka, herhangi yurda baðlý olurlarsa olsunlar, birbirine baðlýdýrlar, birbirini sever, birbiri hakkýnda hayýr isterler. Bir âyet-i kerimede buyurulmuþtur.



"Müminler þübhe yok ki, kardeþtirler."



Bundan baþka müslümanlar arasýnda birbirinden farklý derecelerde bir soy, bir neseb, bir hýsýmlýk ve akrabalýk vardýr. Bu bakýmdan da aralarýnda birtakým görevler haklar ve hükümler bulunur. Bunlarýn gözetilmesi dinimizce gereklidir.



Müslümanlarýn çoðalmalarý ve kuvvetlenmeleri, yurdlarýný ve varlýklarýný savunabilmeleri aralarýnda aile ocaðýnýn geliþmesine baðlýdýr. Bu yönü ile aile kurmak ve bu ailenin devamýna çalýþmak Ýslâmda önemli bir görevdir. Þöyle ki: Aile yuvasý kurmaya gücü yeten ve kendisinde kuvvetli bir meyil bulunan müslüman için evlenip aile sahibi olmak vacib veya farzdýr. Nefsi taþkýn olmayan bir müslüman için de bir müekked sünnettir.



Bir hadis-i þerifde buyurulmuþtur:
Evleniniz, çoðalýnýz; çünkü ben, kýyamet günü ümmetlere karþý sizinle öðünürüm."



Fakat kadýna zulüm ve eziyet edileceði bilinerek zevce haklarýný çiðneyecek olan kimsenin evlenmesi haramdýr. Çünkü bu durumda aile hayatýndan beklenen yararlar elde edilemez.



Talâk (boþama) iþine gelince: Bu bir yönden meþru ise de, diðer bir yönden yasaktýr ve sakýncalýdýr. Þöyle ki: Aile hayatýndan beklenen þeyler elde edilmeyince veya iffet ve geçim bakýmýndan bir fenalýk yüz gösterirse, boþama meþrudur, müstahsendir. Fakat böyle bir gerek ve zaruret bulunmadýkça boþama kötüdür, müstahsen deðildir. Bir hadis-i þerifde buyurulmuþtur:



"Allah katýnda helal olan þeylerin en sevimsizi boþanmaktýr."



Onun için aile hayatýný yaþatmaya çalýþmalý, gereksiz olarak ayrýlma ve boþama olaylarýna meydan vermemelidir. Bunun sorumluluðundan çekinmelidir.


Her müslüman için aile hayatý ile ilgili din meselelerini yeteri kadar bilip onlarý uygulamak da bir görevdir. Kimlerin birbiri ile evlenemeyeceðini, kimlerin evlenebileceðini ve kimler arasýnda mahremiyet bulunduðunu bilmek gerekir.



Nikâh denilen evlenme akdi (sözleþmesi) karý-koca olacak müslümanlar veya bunlarýn velileri veya vekilleri arasýnda iki mümin erkeðin veya bir erkekle iki mümin kadýnýn þahidlikleri ile gerçekleþir. Çiftlerden biri tarafýndan teklif ve diðeri tarafýndan kabul olur. Þöyle ki: "Ben seni zevce edindim" diye yapýlan teklife, karþý taraf da "Kabul ettim" der. Çiftlerin veli veya vekilleri de þöyle der: "Ben falanýn kýzý falaný, velisi veya vekili olduðum falan için zevce kabul ettim," diye yapýlan teklife karþý: "Ben de falan kimseyi, velisi veya vekili bulunduðum falancaya veli veya vekil olarak evlendirdim." der. Buna da þahitler þehadet ederler. Böylece icab ve kabul tamamlanýp akid yapýlmýþ olur. Ayrýca kadýna "Mehir" adý ile emsaline kýyasla bir mal verilmesi veya anýlmasý gerekir. Bu "mehir" her iki tarafýn rýzasý ile daha önce de tayin edilebilir. Kadýn bu mehrini sonra kocasýna baðýþlayabilir.



Babalar, dedeler, anneler, nineler, erkek ve kýz kardeþler, amcalar, dayýlar, halalar ve teyzeler arasýnda bir soy yakýnlýðý ve ebedî bir mahremlik vardýr. Bunlar arasýnda nikâh asla caiz deðildir. Bir kimse, hiç bir zaman bunlardan herhangi birini nikahlayamaz.

Yine, bir kimse, kendi kardeþinin kýzýný ve bunun torunlarýný da alamaz. Fakat bir kimse, amcasýnýn, halasýnýn veya teyzesinin kýzýný alabilir. Ýki kardeþ çocuklarý birbirleriyle evlenebilirler. Bunlar arasýnda akrabalýk varsa da mahremiyet yoktur.



Süt emme ile meydana gelen mahremiyet de, soyla sabit olan mahremiyet gibidir. Onun için bir kimse ile süt babasý, süt anasý, süt dedesi, süt ninesi, süt kardeþ evlâdý, süt halasý, süt teyzesi arasýnda ebedî bir mahremiyet vardýr. Bunlar birbirleri ile evlenemezler.



Süt mahremiyetinin gerçekleþmesi için, süt emen çocuðun iki buçuk yaþýndan küçük olmasý ve emdiði sütün boðazýndan geçmiþ olmasý þarttýr. Bu iki buçuk yýldan sonra emilen veya içilen süt ile süt evladlýðý veya kardeþliði olmaz. Bu müddet Ýmam Azam'a göredir. Ýki Ýmama göre süt emme müddeti iki senedir.



Zevcenin kocasýnýn bazý akrabalarý ile ve kocasýnýn da, zevcesinin bazý akrabalarý ile Sýhriyet (Hýsýmlýk) bakýmýndan mahremiyetleri olur. Bu ise nikâhýn cevazýna engeldir. Þöyle ki: Bir kimse, kendi karýsýnýn anasýný, ninesini, baþka kocasýndan olan kýzýný veya torununu asla nikâhlayamaz karý-koca arasýndaki evlilik kalkmýþ olsa bile...



Bir insan eðer bunlardan birine, helal olmadýklarý halde yaklaþmýþ olsa veya bunlarýn bir uvzunu, harareti duyurmayacak bir engel olmaksýzýn þehvetle tutsa veya öpse, bunun karýsý kendisine ebedî olarak haram olur. Buna "Hürmet-i Müsahere" denir.

Bir kadýn da kendi kocasýnýn babasý ile veya baþka zevcesinden olan oðlu ile, torunu ile evlenemez. Bunlarýn arasýnda da ebedî bir hürmet vardýr. Eðer aralarýnda helal olmayan bir yakýnlýk (temas) veya þehvetli bir iliþki (dokunma) meydana gelse, bu zevce ebediyyen kocasýna haram olur.



Bir erkekle, kendi karýsýnýn kýz kardeþi, halasý veya teyzesi arasýnda geçici olarak bir hürmet vardýr. O erkeðin zevcesi ile boþama gibi bir sebeble nikâh (zevciyet) kalkýnca, iddet çýktýktan sonra bunlardan herhangi birini nikâhlayabilir.



Bir kimse, üvey annesi ile, kendi oðlunun veya torununun karýsý ile asla evlenemez. Nikâh kalksa bile bu caiz olmaz. Bunlar arasýnda da "Hürmet-i müsahere" vardýr. Eðer bir kimse oðlunun veya torununu zevcesine veya babasýnýn zevcesine gayr-i meþru iliþkide bulunsa veya þehvetle dokunsa, bu kadýn kocasýna ebedî olarak haram olur.
Hýsýmlýktan doðan haramlýk, meþru olmayan iliþki ile de meydana gelir. Þöyle ki: Bir kimse, gayr-i meþru surette iliþki kurduðu veya þehvetle tuttuðu veya öptüðü veya tenasül organýna þehvetle baktýðý bir kadýnýn neseb veya süt yönünden anasýný, ninesini, kýzýný, torununu asla alýp nikâhlayamaz. Bunlarla kendisi arasýnda ebedî bir haramlýk bulunmuþ olur. Bu yapmýþ olduðu haram iþin bir nevi cezasýdýr.



Bir müslüman baþkasýnýn nikâhýnda veya iddetinde bulunan bir kadýný alamaz. Yine, bir müslüman Kitab Ehli denilen bir Yahudî ve Hýristiyan kadýnla evlenebilirse de, bir Mecûsî veya putperest kadýný nikâh edemez. Ancak kadýn þirkini terk ederse, o zaman caiz olur.



Müslüman bir kadýn ise, hiç bir, gayr-i müslimle evlenemez. Bu islâm dininde kesinlikle haramdýr. Böyle bir durum, Ýslâm þerefine, Ýslâm yararýna, müslüman kadýnýn selâmet ve mutluluðuna aykýrýdýr.



Müslümanlarýn karþýlýklý olarak birbirleriyle iliþkilerinde bir hürmet ve nezaket vardýr. Bir müslüman, baþkasýnýn evine rýzasý olmadan giremez. Baþkasýnýn evi içine, izni olmadan dýþardan bakamaz. Sözleri ile kimseyi rahatsýz edemez.


Erkekler, göbekleri altýndan diz kapaklarý altýna kadar olan yerleri müstesna olmak üzere, birbirlerinin diðer bütün organlarýna bakabilirler.



Kadýnlarýn birbirlerine veya kocalarý olmayan erkeklere bakmalarý da, erkeklerin birbirlerine bakmalarý gibidir. Onun için müslüman kadýn, diðer bir kadýnýn veya bir erkeðin göbeði altýndan diz kapaklarý altýna kadar olan kýsmýna bakamaz, diðer uzuvlarýna bakabilir. Ancak bir þehvet duygusu, kalben bir istek ve meyil bulunmamalýdýr.



Bir erkek, kötü bir niyet olmaksýzýn yabancý olan (kendisine nikâh düþen) bir kadýnýn yalnýz yüzüne ve ellerine bakabilir. Fakat kendisine ebedî olarak haram bulunan anasýnýn, kýzýnýn ve teyzesi gibi kimselerin yüzlerine, baþlarýna, göðüslerine, kulaklarýna ve baldýrlarýna, yine aralarýnda þehvet korkusu olmamak þartý ile bakabilir.



Erkekle zevcesi arasýnda özel durum olduðundan bunlar þehvetle veya þehvetsiz olarak birbirlerinin bütün vücudlarýna bakabilirler. Yalnýz cinsel organlara bakýlmamasý daha iyidir, edebe uygun olan budur.



Bir doktor tedavisinde bulunan bir kadýnýn hasta olan herhangi bir organýna zaruret miktarý bakabilir. Fakat onun tedavisini bir kadýna öðreterek ona yaptýrmasý daha uygundur.

wesselam
Gönderen: 09.05.2007 - 19:26
Bu Mesaji Bildir   muhammed yusa üyenin diger mesajlarini ara muhammed yusa üyenin Profiline bak muhammed yusa üyeye özel mesaj gönder muhammed yusa üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1213 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
bahar61 (48), ebrar22 (52), muzo 02 (53), abdulberr (57), Sakarya5461 (54), canan85 (39), Abdulkadir056 (27), Alaaddin_E (51), betus86 (38), zeynepcik (41), halebi (40), ammarh. (58), hatice gönül (39), karamurad (57), erens (42), ZeYD-CaN (37), pazarci (40), bkaya85 (39), can38 ()
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.69739 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.