*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - Fahr-i Kâinat Efendimiz (s.a.v)'den insanlığa ders

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1742 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cuma, 20. Eylül 2024 - 14:30

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SİYER-İ NEBİ » Fahr-i Kâinat Efendimiz (s.a.v)'den insanlığa ders

önceki konu diğer konu

3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Ukab

Fahr-i Kâinat Efendimiz (s.a.v)'den insanlığa ders

575 Mesaj -

ÝNSANLIK ALÇAKLIÐI YAÞIYOR...

Ýnsanlarýn gün geçtikçe sekülarizmin pençesine biraz daha düþerek baþkalaþtýðý, cehalet ve dünya sarhoþluðuna kapýldýðý ve kuru kalabalýklara raðmen yalnýzlýðý yaþadýðý açýkça görülmektedir. Ýnsanlýðýn durumu bu olunca, çaðýmýzda Müslümaný çok önemli görevler beklemektedir. Zira coðrafi hudutlarýn sembolden ibaret olduðu ve adeta büyük bir köy haline gelen yaþlý yer kürenin diðer ucundaki herhangi bir insanla temas, her iki taraf için de elzem olmuþtur.
Hele birkaç asýrdýr Müslümanýn ortak malý olan tekniðin çok ötesinde batýlý bir hayat tarzýnýn model alýndýðý düþünüldüðü zaman, tebliðci olacak Müslümanýn iþinin ne denli zor olduðu ortaya çýkacaktýr. Bu bakýmdan dünyaya ticarî faaliyetlerle durmadan açýlýrken, huzur, saadet ve selamet kaynaðý olan Ýslâm'ýn pak ve nezih havasýndan ve ruhlarý mest eden ikliminden diðer kardeþlerimize de taþýmak zorunda olduðumuzu unutmayacaðýz. Bunun da yolu, bilindiði üzere her türlü güçlük ve sýkýntýlara raðmen insanlarla sýký iliþki kurmaktan geçiyor.
Bir zamanlar þehzadenin atýnýn üzengisini öpmek için sýraya giren Batýnýn elçileri bugün bizi hafife alýyor, gizli hesaplar taþýyor ve irtibatý kesiyorsa, elbetteki bizim açýmýzdan birtakým sebepleri vardýr. Devletlerarasý temasý ilgililere býrakarak, fert ve toplum açýsýndan bu yaklaþým darboðazýnda nerede, ne zaman ve hangi hatalarda bulunduðumuzun muhasebesini derinlemesine yapmalýyýz.
Hayali hikâyelerde geçtiði üzere Robenson gibi tek baþýna ýssýz bir adada yaþamanýn imkânsýzlýðý karþýsýnda insanlarýn birbirine muhtaç olarak bir toplum bünyesinde bulunmasý, saðlam vücuttaki organlarýn temasýna benzer þekilde irtibatýn kaçýnýlmazlýðýný ortaya koymaktadýr. Bu temasýn kötü neticeler vermemesi, çeþitli hile ve entrikalara karþý vakur duruþumuzun korunmasý için hangi metot ve stratejileri takip etmemizin iyi olacaðýna bir an önce karar vermemiz gerekiyor. Bu vadide rehber edineceðimiz en güzel örnek kimdir ve O'nun prensiplerini nasýl hayatýmýza sokabiliriz?

HER ÝÞTE KENDÝNÝ MUHATABIN YERÝNE KOYARDI...

Gönlünü yüce Mevla'ya baðlayan Resulü Ziþan Efendimiz her yönden en güzel örnektir. Bu bakýmdan Kur'an dili ile Üsve–i Hasene(en güzel örnek) olan Peygamberimizin insanlara yaklaþým metodu karþýsýnda en acýmasýz, en gaddar ve en zalimler bile pes diyor ve teslim oluyorlardý. Peygamberimizin özellikle yüz ifadesi iletiþimde sevimli ve güler yüz, bedeninin duruþu ise davasýna inanan vakur bir hal sergilerdi. Muhatabýný tanýr, haletini ruhiyesini bilerek nefsi için deðil, onu davaya kazandýrmak için en uygun þekilde hareket ederdi. Tatlý bir ses tonu ile ve tane tane konuþmaya baþlardý. Konuþtuðu zaman bütün vücudu ile ona döner ve karþýdaki elini çekmeden ellerini çekmezdi. Çevresine karþý duyarlýydý ve Ýslama bir hakaret olmadýðý müddetçe teblið yaparken þahsýna yapýlan kötülüklerden etkilenip öfkeye kapýlmaz, en mükemmel þekilde davranýrdý.
Bir savaþ sonrasý mescitte ganimet daðýtýlýrken genç bir bedevi yaklaþýp boynundaki atkýyý hemen O'nun boynuna dolayarak sýkmaya baþlar. Sahabeler müdahale ile iþini bitirmek isterler ama O engel olur. Ýsteðini sorup, ganimetten pay verir. Bir müddet sonra bedevi ayný hareketi tekrar edince, yine öfkeye kapýlarak baþýna toplanýr sahabe. Fakat Peygamberimiz dokunmamalarýný iþaret eder. Mübarek boynunu inciten ve halkýn içinde rencide eden gence sadece þöyle der:
"Acaba ben senin yerinde olsaydým, ne yapardýn?" Ýþte bu kýsa ve tatlý hitap, vahþi ve nizam bilmeyen bedeviyi ipek gibi yapmaya yetmiþtir. Ellerine kapanýr, kelime–i þehadet getirerek affýný diler.
Ýletiþimin temel aracý dil olduðundan Resulü Aliþan Efendimiz onu çok iyi kullanýr, hatta zaman zaman muhatabýnýn lehçe ve þivesi üzerinden konuþurdu. Nitekim Sa'd bin Bekir heyeti ile birlikte gelen Muhammed bin Atiye, Resulullahýn kendi lehçeleri ile hitap ettiðini belirterek sevincini izhar etmiþtir.
Muhterem Peygamberimiz konuþmalarýnda örnekler verirken aynen Kur'anî metodu kullanýrdý. Zaten Hazreti Aiþe validemizin ifade ettiði gibi onun ahlâký Kur'an'dan ibaretti. Örneklerini, karþýdaki insanýn çok iyi bildiði ve ilgisini çektiði konulardan seçerdi. Böylece can kulaðý ile dinlenirdi. Bizim gibi tanýmadýklarý bir âlem ve kavranmayan bir mesele sergilemezdi. Muhatabýnýn gönlünü kazanarak Ýslam'a çekmeyi hedeflerdi.
Kayýnpederi olup Ýslam'dan önce çeþitli badireler çýkaran Ebu Süfyan Mekke'nin fethinde iþkencelerle ölümünü beklerken, "Ebu Süfyan'ýn evine giren emniyettedir. Kim içeri girip kapýsýný kapatýrsa, emniyettedir." buyurarak gönül fetihlerini Mekke'nin fethi ile tamamlýyordu.

ZENGÝN FAKÝR,ZAYIF GÜÇLÜ AYIRDETMEZDÝ...

Bugün çoðumuz çevremizle çatýþma halindeyiz. Zira güzel ahlak ve davranýþlarýmýzý arttýrarak üstünlük hareketlerimizi bu istikamette çekip çevirmeye ve kendimizi deðiþtirmeye gayret göstereceðimize, her yerde insanlarý deðiþtirme ve kendimizin üstünlüðünü benimsetmeye çalýþýrýz. Ýþte Allah'ýn Yüce Resulü vahiy terbiyesi ile yoðrulduðu için nefis terbiyesini emretmiþ, gelmiþ geçmiþ bütün günahlarý affedildiði halde günde yüz kere istiðfara devam etmiþtir. Konuþurken, karar verirken hiçbir zaman nefsi istek ve arzularý ön plana sürmeyerek, menfi tutum ve davranýþlarý tevazu havuzunda eritir, Hakk'ýn emirlerini ortaya koyardý. Fakirleri, komþularý, hastalarý ayýrmaksýzýn ziyaret eder ve kendisine ziyarete gelip gelmediklerine bakmazdý. Þimdi ise, ayrým yapýlarak ün ve mevki sahibi kimselerle akraba ve iþ arkadaþlarý dýþýnda kimse kimseyi tanýmadýðý gibi, sorup aramýyor. Hâlbuki saðlýklý iletiþim, öncelikle tutum ve davranýþlarla ortaya konularak insanlara deðer vermekle pekiþmelidir. Sehl bin Hanif, Hazreti Peygamberin insanlarla ilgilenmesini þöyle anlatýr:
"O Müslümanlarýn zayýflarýnýn yanýna gelir, onlarý ziyaret eder ve cenazelerinde bulunurdu." Yolculukta en geride seyrederken, zayýf olanlarýn hayvanlarýný sürer ve yola devam edemeyenleri terkine alýrdý.
Peygamberimiz zor, þiddet ve güçlük insaný deðildi. Her amel ve davranýþýnda, söz ve hareketlerinde kolaylýðý emrederdi. Sünnet–i seniyyenin kendisi de sevdirme ve kolaylaþtýrma çizgisinde Ýslam'ýn uygulanma sanatý deðil midir? Hazreti Aiþe Efendimiz için þöyle buyurur:
"Ashabýna emrettiði zaman, daima kolaylýkla üstesinden gelebilecekleri amelleri emrederdi." Eksik býrakmadan namazý en hafif kýlandý. Bu sebepledir ki etrafýnda yýðýn yýðýn insan toplanýr, yaptýðý ve konuþtuklarýna hayran kalýrlardý. O'nun sîreti ve sünneti evrensel boyutta olup, bütün insanlýðý kucaklayan çeþitlilik, pratiklik, bütünlük ve ahenk timsalidir.

ONUN YANINA GELEN BÝR DAHA ONDAN AYRILMAZDI...

Ýnsanlara olan yaklaþýmda þefkat ve merhamet can damarýdýr. Efendimiz sadece acizlere, fakir ve çocuklara deðil, herkese hatta Müslüman olmayanlara karþý bile son derece acýr ve þefkat gösterirdi. Bir hadis–i þeriflerinde Efendimizin "Kimin bir çocuðu varsa, onunla çocuklaþsýn." diye buyurmasý ne kadar cezbedici ve ibret vericidir. Bilindiði gibi köle olarak kendisine takdim edilen Zeyd'i babasý götürmeye geldiði zaman, Zeyd gitmemekte direndi. Fahri Kâinat Efendimiz Zeyd'i tamamen serbest býrakarak sormuþtu:
–Beni mi istiyorsun babaný mý?
Zeyd'in verdiði cevap ne kadar manidardýr:
–Ben bu zatta öyle þeyler gördüm ki býrakýp gidemem."
Enes bin Malik Peygamberimiz için "Ben ev halkýndan ondan daha þefkatli bir kimse görmedim" buyurur.
Ýnsanlara hediye ve yardýmlaþma vesilesi ile yaklaþmayý çoðu kez unutuyoruz. Peygamber Efendimizin iki mübarek elinin arasý adeta bir nehirdi. Bir yandan gelir, öte yandan derhal sabahlamadan hepsi biterdi. Hatta bir keresinde yanýnda bulunan koyunlarý gören bir yabancý "Ne güzel koyunlar" deyince, sürülerle koyunu göstererek, "al götür." buyurur. Müslüman olan yabancý, ailesine dönünce avazý çýktýðý kadar baðýrýr:
–Koþun, koþun' Muhammed müslüman olana sürüler baðýþlýyor, koþun sizler de alýn!
Resulü Ekrem Efendimiz söz söylerken ve insanlara yaklaþýrken zamana ve mekâna itina gösterirlerdi. Ýnsanlarýn en uygun vakitlerini araþtýrýr, yorgun, sinirli, meþgul anlarýnda yanaþmazdý. Aksi olursa býkkýnlýk, muhalefet ve hatta zýtlaþma meydana gelerek bütün emekler tabiatýyla boþa gidecektir. Ebu Zer Müslüman olduðu zaman ne yapýlmasýný emrettiðini sorunca, dinini gizli tutup Ýslam'ýn açýkça ilan edildiðini duyduðu zaman gelmesini istedi.
Efendimizi anlatmada dil ve kalem aciz kalýr. Selatü selam tahiyyatü ikram O'na ve âli ashabýna olsun, âmin!...

EsSelam Aleykum...

Gönderen: 19.03.2007 - 15:56

	~HiLaLaY~

2765 Mesaj -

Ve Aleykümüs Selam Rahmetullahi ve Berekatuhu

paylaþým için teþekkürler

Allah Razı Olsun

Sonsuz Salat ve Selam Sana Ya Resul...

Seni sevmek ya Resul, yolunda yürümektir

Senden habersiz olmak, yaþarken çürümektir

Muhtacýz Peygamberim, muhtacýz Himmetine..

ALLAHÜMME SALLÝ ALA SEYYÝDÝNA MUHAMMED

ALLAHÜMME SALLÝ ALA SEYYÝDÝNA MUHAMMED

ALLAHÜMME SALLÝ ALA SEYYÝDÝNA MUHAMMED

Rabbim bizleri Efendimiz (s.a.v) ahlakýyla ahlaklandýrsýn
sünneti seniyesinden ayýrmasýn inþaAllah...

Sevgi Selam ve DUA ile...

Gönderen: 20.03.2007 - 12:11

	rifat56

RE:

5108 Mesaj -

Alıntı
Orijýnalý ~MeRYeM~

Ve Aleykümüs Selam Rahmetullahi ve Berekatuhu

paylaþým için teþekkürler

Allah Razı Olsun

Gönderen: 20.03.2007 - 14:12

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1742 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
iclal2002 (42), yaprak94 (30), ahayuk (61), ebrare (41), kocbey (61), hilal.k (31), bayzafer (43), yasem1987 (37), tornado57 (49), hizbiislam (41), ahmet723 (51), Tayfun58 (47), durmusd (54), sarenurr (40), HABiBiNECCAR (46), muratcan64 (45), þenkal (47), kaya63 (61), Naber (47), remziye (48), The_bashkan (44), Kale1 (55), njp5505 (63), kasrinur07 (42), Hamza68 (56), Gönül dili (43), SARENUR rumeysa (40), ibriktepe (52), ABDULHAY (45), hasan32 (43), icemert (42), FaZiLeT_68 (40), Acizmendi (37), NESTA_07 (37), boyabat (56), maydinus (47), kinyas (43), zeymetsen (53), Dreams (52), bekircunus (54), burcuakyildiz (42), M_a_R_a_L_68 (40), Esenboga (40), sefer70 (47), bunyamin (59), veyselceo (43), Tarakcilar (56), sedamelis (36), tunç72 (42), m-delice (55), rüviþ (41), g_demir (44), semray (41), vakkas76 (48), rabia sencan (35), saýd (44), XxX52 (34), zeki3147 (48), ibrahimcil (41), fsaltekin_62 (62), as1an (41), sabkoc (51), Kenantas (43), zeki02 (42), balkopugu (53), EbuAbdurrahman (41), Talebe-i_cubbel.. (44), Harzana (53), seyrüsefer (41)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.63966 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.