*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1206 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cuma, 15. Kasım 2024 - 10:58

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » KARUN UN HAZİNELERİ...

önceki konu diğer konu

4 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	dilaratuba

KARUN UN HAZİNELERİ...

934 Mesaj -

Hz. Musa Aleyhisselâmýn, hem amca oðlu, hem de eniþtesi olan Kâarun, önceleri Musa Aleyhisselâma iman ediyordu. Gündüzleri oruç tutar ve geceleri de namaz ile meþgul olurdu. Ve lâkin çok fakir ve ehl-i iyaline bakmakta zorluk çekerdi. Hak Celle ve Âlâ Hazretleri Musa Aleyhisselâma Tevrat'ý þerifi altun ile yazmasýný emir buyurunca, Hz. Musa:

- Ya Rabbî, halimi biliyorsun, ben fakirim diye tazarrû etti.

Bunun üzerine Cenabý Hak Hz. Musa'ya simya ilmini öðretir ve Hz. Musa da o emri yerine getirir. Daha sonra Hz. Musa Aleyhisselâm Kâarun'un fakirliðini ve ehl-i iyalinin çekmekte olduðu sýkýntýyý düþünerek, hem bedenî hem de mâlî ibadetini yerine getirip ecir sahibi olmasýný düþünerek O'na da simya ilmini öðretir.

Kâarun ilm-i simyayý öðrenir öðrenmez, kâr-ý ibadet bu imiþ diyerek nihayetsiz mal sahibi oldu. Bir rivayette, hazinelerinin anahtarlarýný 70 ve diðer bir rivayette 100 deve götürürdü. Mücahid (R.A. da derki, her bir anahtar ile 70 hazine kapýsý açýlýrdý.

Kâarun her hangi bir yere gidecek olsa, altun elbiseli ve altun lalýçlý 1000 erkek ve 1000 kadýn dört bir tarafýnda giderlerdi. Velhasýl Benî Ýsrail iki kýsmý olup, bir kýsmý Musa Aleyhisselâmýn, bir kýsmý da Kâarun'un taraftarý idiler.

Bu hal içerisinde Kâarun, nafile ibadetleri býrakmýþ ve farzlarý da acele kýlmaya baþlamýþtý.

Nihayet Kâarun'un zekat vermesi hakkýnda vahy-i ilâhî gelir ve Hz. Musa Aleyhisselâm bunu Kâarun'a teblið eder. Kâarun malýnýn zekâtýný hesab edince, bakar ki çok büyük bir yekûn tutuyor. Kalbi dünya sevgisine meyleder ve muhabetullah gider. Bir türlü o zekâtý veremez.

Hz. Musa Aleyhisselâm, O'na giderek, emr-i ilâhîye itaat etmesini, dünya sevgisini Hz. Allah'ýn muhabbetine tercih etmemesine dâir pek çok nasihat eder. Fakat Kâarun bunlara hiç kulak vermez. Hatta Hz. Musa Aleyhisselâma buðzederek, haþa iftira etmeyi tasarlar. Ve:

- Ya Musa, Mýsýr ehlini toplayalým ve o cemaat içinde seninle bahis edelim. Eðer açýk delil ile bana gâlib olursan, malýmýn zekâtýný veririm. Ve eðer ben sana gâlib olursam, sen de bundan sonra peygamberlik davasýndan vazgeçip bir köþeye çekilirsin, der.

Kâarun hemen güzel bir fahiþe kadýný kandýrarak, Hz. Musa ile mübahese edeceðimiz mecliste bulunup, cemaat içinde «Ya Musa, benimle filan vadide zina etmedin mi? Hatta üzerimdeki çocuk da senindir.» dersen, sana o kadar çok mal veririm ki, ölünceye kadar sana ve evladýna yeter, diyerek kadýný kandýrýr ve razý eder.

Ertesi günü Mýsýr ahalisi, Kâarun'un geniþ olan evinde toplanýrlar. Hz. Musa Aleyhisselâm da gelir. Cemaat Hz. Musa Aleyhisselâmdan biraz vaaz etmelerini arzu ederler. O da bir kürsü üzerine çýkarak vaaz etmeye baþlar. Vaazýnýn bir yerinde Þöyle buyurur:

- Bir kimse hýrsýzlýk yaparsa elini keserim. Bir kimse eþkýyalýk yapsa, baþýný keserim ve bir kimse evli olup zina etse taþlayýp helâk ederim.

Hemen dinsiz Kâarun ayaða kalkar ve «Ya Musa, sen de zina etsen ne yaparsýn?» deyince, Hz. Musa Aleyhisselâm da «Eðer ben de (haþa) zina etsem, Cenabý Hak'kýn emri bana bile böyledir.» der.

Bu arada, akýlsýz Kâarun o fahiþeye iþaret edip «Ya Musa senin zina ettiðine dâir, benim þahidim vardýr. Zira þu kadýn bana söyledi ki, sen bununla filan vadide zina etmiþsin. Hatta karnýndaki çocuk da senden imiþ, diyerek, Hz. Musa'yý halk arasýnda mahcub etmek düþüncesi ile, o fahiþeyi ayaða kaldýrýr. Ve ey kadýn söyle ki bütün insanlar duysun,» der.

O kadýn da söz verdiði gibi yalan ve iftiraya baþlayacaðý sýrada, Cenabý Hak, O'nun lisanýný döndürüp, iftira edeceði yerde þöyle anlatýr:

- Ey Benî Ýsrail! Doðrusu Hz. Musa'nýn bu iþten haberi yoktur. Kâarun'un söylediði yalan ve iftiradýr. Zira Kâarun, beni çaðýrýp bir Çok mal vadederek, bu yolda Hz. Musa'ya iftira etmemi tembih etti. Halbuki Hz. Musa, Kalîmullah'týr. Öyle bir zata böyle bir adiliði isnad etmeye Allah'tan korkarým.

Bunun üzerine Hz. Musa Aleyhisselâm gayretüllah ile gadablanýp:

- Ey Allah düþmaný: Bu iftiradan muradýn nedir? Beni mahcub edip, Cenabý Hak'kýn emri olan zekâtý vermemek midir? der ve kendi hanelerine döner. Secdeye varýr ve münacât ederek «Ey bütün gizliliklere ve sýrlara vakýf olan Rabbim! Kâarun'un iftirasýný sen bilirsin, gayret senindir, der ve O'nun aleyhine dua eder. O anda Hz. Cibril gelerek:

- Ya Musa! Hz. Allah, Kâarun'un helaki için yeri emrine âmâde kýldý, diye haber verir.

Hz. Musa Aleyhisselâm kalkar ve doðruca Kâarun'un yanýna gider. Kâarun melun, yüksek bir sedir üzerinde gurur ile oturmaktadýr. Hz. Musa Aleyhisselâm asasýný yere vurur ve «Yut» diye yere iþaret eder. O anda yer Kâarun'un sedirini yutar ve melun üzerinden sýçrar. Tekrar «Ya yer yut» diye emredince, Kâarun'un dizlerine kadar yutar. Kâarun «Aman ya Musa!» diye yalvarmaya baþlar. Fakat Hz. Musa asla iltifat etmez. Tekrar «Ya yer yut!» deyince, yer Kâarun'u ve kendisine tâbi olanlarý, bütün mal ve evladý ile beraber hepsini yutuverir.

Baþka bir rivayette de, Hz. Musa'ya o iftirayý edip 4 bin adamý ile beraber sahraya çýkmýþtý. Hz. Musa Aleyhisselâm, melunu yakalamasý için yere emretmesiyle yer bir anda hepsini yutar. Hz. Musa Kâarun'un yalvarýþlarýna asla iltifat etmez.

Allahu Teâlâ Hazretleri «Ya Musa! Kâarun ve adamlarý senden dört defa yardým istediler. Kabul ve afvetmedin. Eðer ben azîmüþþana bir kerre, aman ya Rabbi, demiþ olsalardý, hepsini afvederdim» buyurur.

Bunun üzerine Benî Ýsrail arasýnda, haþa Hz. Musa, Kâarun'un malýna ve hazinelerine tama ederek O'nu yere geçirdi diye bir takým lakýrdýlar ettikleri için, Hz. Musa Aleyhisselâm yere tekrar «Yut» diye emredince, bu defa yer bütün mal ve hazinelerini de yutar.

Ehl-i iþaret, Kâarun'un helakine sebeb üç þeydir, demiþler. Birisi, dünya sevgisi. Ýkincisi, emr-i lâhîye muhalefetle zekâtý vermemesidir. Üçüncüsü de Hz. Musa Aleyhisselâma iftira etmiþ olmasýdýr.

Bir adama dünya teveccüh etse, fakir ve zayýflara ihsan etmekle malý eksilmez. Belki kat kat artar. Bir kimseden dünya yüz çevirse, o kimse dünyaya ne kadar hýrsla sarýlsa, yine de iki yakasýný bir yere getiremez ve belki periþan olur.

Bu bakýmdan kiþi, az çok ne ise Cenabý Hak'kýn ihsan ettiðine razý olup þükretmesi lâzýmdýr.
KAYNAK:
1) Büyük Dini Hkayeler, Ýbrahim Sýddýk Ýmamoðlu, Osmanlý Yayýnevi

Gönderen: 18.01.2007 - 15:18

	~HiLaLaY~

2765 Mesaj -

dilaratuba gül

çook güzel ibretlik bir paylaþým teþekkürler

Allah Razı Olsun

Rabbime sonsuz hamd ve þükürler olsun...

O'na (c.c) her daim layýk kullardan oluruz inþAllah...

Allah (c.c) emanet olunuz...

Sevgi Selam ve DUA ile... gül

Gönderen: 18.01.2007 - 15:42

	umut isigi

SERVETTEN ŞIMARAN KÂRÛN UN HİKÂYESİ

366 Mesaj -

28/76-77: Kârûn; Mûsa'nýn topluluðundandý, onlara karþý kibirlenip azgýnlýk yaptý. Biz ona öyle hazineler vermiþtik ki, anahtarlarýný taþýmak kuvvetli bir gurubu bile zorluyordu. O vakit kavmi ona þöyle demiþti: " Þýmarma! Çünkü Allah, þýmarýklarý sevmez... Allah'ýn sana iyi ve cömert olduðu gibi sen de iyi ve cömert ol... "
28/78-80: Kârûn dedi ki: " Bu mal bana ilmim sayesinde verildi. " O bilmedi mi ki Allah, önceki nesiller içinden ondan kuvvetçe daha zorlu, sayýca daha çok olanlarý bile yok etmiþtir... Kârûn, süsü-püsü içinde toplumun karþýsýna çýktý. Ýðreti Dünya Hayatý'ný arzu edenler þöyle dedi: " Ne olurdu þu Kârûn'a verilen gibi bizim de olsa! Gerçekten o çok talihli bir adam. "Kendilerine ilim verilmiþ olanlar ise: " Yazýklar olsun size! Ýman edip barýþa yönelik iyi iþ yapan kiþi için Allah'ýn vereceði karþýlýk daha üstündür. Ona ancak sabredenler kavuþturulur." dediler.
28/81-82: Nihayet Biz; Kârûn'u da, sarayýný da yere geçirdik... Daha dün onun yerinde olmayý arzu edenler ise, ertesi sabah þöyle diyorlardý: " Vah! Demek ki Allah, kullarýndan dilediðinin rýzkýný geniþletiyor, dilediðinin rýzkýný da kýsýyor. Allah bize lütufta bulunmasaydý, bizi de yerin dibine batýrmýþtý. Demekki inkârcýlar asla kurtuluþ bulmazlar. "

Kur'ân Kârûn kýssasý ile; iman etmeyip geçici Dünya nimetlerini tanrý edinen, ebedî yaþam olan Ahiret Yurdu'nu hiç düþünmeyen, mal ve servetiyle kibirlenerek azanlarýn tipik temsilcisi Kârûn'u anlatýyor. Cenâbý Allah'ýn lütfettiði bu servet bolluðunu; kendi ilmi ve çalýþmasý ile kazandýðýný zannederek azan, mallarýnýn bir bölümünde yoksullarýn hakký olduðunu ve onlara vermesi gerektiðini anlayamayan, nefsinin kötü hýrs ve isteklerinin esiri olarak Yeryüzünde bozgunculuk çýkaran, çalýþmalarýnda insanlarýn iyiliði ve mutluluðunu esas almayan Kârûn, neticede mal ve servetiyle birlikte yok edilmiþti.

Dilaratuba kardeþim

Selam ve Dua ile..

Gönderen: 04.02.2007 - 15:38

	Ramazanoglu

61 Mesaj -

Ben de hem genel kültür olarak bilgimiz olsun diye, hem de benzerlikler görülsün diye ayný konunun Tevrat verziyonunu alýntýlýyorum:

7 Levi oðlu Kehat oðlu Yishar oðlu Korah(KARUN), Ruben soyundan Eliavoðullarý`ndan Datan, Aviram ve Pelet oðlu On toplulukça seçilen, tanýnmýþ iki yüz elli Ýsrailli önderle birlikte Musa`ya baþkaldýrdý.

8 Sonra (Musa) Korah`la yandaþlarýna þöyle dedi: ''Sabah RAB kimin kendisine ait olduðunu, kimin kutsal olduðunu açýklayacak ve o kiþiyi huzuruna çaðýracak. RAB seçeceði kiþiyi huzuruna çaðýracak.

9 Ey Korah ve yandaþlarý, kendinize buhurdanlar alýn.''

10 Musa Korah`la konuþmasýný þöyle sürdürdü: ''Ey Levililer, beni dinleyin!

11 Ey Korah, senin ve yandaþlarýnýn böyle toplanmasý RAB`be karþý gelmektir. Harun kim ki, ona dil uzatýyorsunuz?''

12 Sonra Korah`a, ''Yarýn sen ve bütün yandaþlarýn -sen de, onlar da- RAB`bin önünde bulunmak için gelin'' dedi, ''Harun da gelsin.''

13 Korah bütün topluluðu Musa`yla Harun`un karþýsýnda Buluþma Çadýrý`nýn giriþ bölümünde toplayýnca, RAB`bin görkemi bütün topluluða göründü.

14 RAB Musa`ya, ''Topluluða söyle, Korah`ýn, Datan`ýn, Aviram`ýn çadýrlarýndan uzaklaþsýnlar'' dedi.

15 Bunun üzerine topluluk Korah, Datan ve Aviram`ýn çadýrlarýndan uzaklaþtý. Datan`la Aviram çýkýp karýlarý, küçük büyük çocuklarýyla birlikte çadýrlarýnýn önünde durdular.

16 Musa konuþmasýný bitirir bitirmez Korah, Datan ve Aviram`ýn altýndaki yer yarýldý.

17 Yer yarýldý, onlarý, ailelerini, Korah`ýn adamlarýyla mallarýný yuttu.

(Tevrat)

Gönderen: 04.02.2007 - 16:38

Ramazanoglu üyenin diger mesajlarini ara

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1206 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
aliye72 (49), maliyeter (45), Mehmet Ögretmis (66), REHBER2 (60), meltem35 (54), banazli (48), kardelen55 (53), rojda (39), yakobus (48), ibo13 (47), zeyd82 (42), erhan baker (50), seferistan (53), rufat (43), KAMCILI_MIZRAK (52), ejderha (57), Sofican (44), ofluenes61 (39), manly (51), boncell (53), zümer (44), ferdi33 (54), recai (47), Hidayet Demir (67), yelizyagci (48), doxan1 (45), imparator_57 (43), DELÝVELÝOGLU (60), KURTBEY66 (47), Murtaza GÜRSOY (38), yalovalifurkan7.. (34), durak1 (69), sinos (52), isik_67 (38), DaMLaM (47), EnDeRuN (53), Baha_RIP (35), cristor (46), AVLAYANHASAN (51), seyyid_emin (46), beyzanur61 (45), sekkos (42), necla caltekin (72), ekrem1992 (32), MuhammetColak (42)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 1.15954 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.