0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » Evren Yoktan Yaratıldı

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
astaravista253 su an offline astaravista253  
Evren Yoktan Yaratıldı
791 Mesaj -
Evren Yoktan Yaratýldý
Ýçinde bulunduðumuz uçsuz bucaksýz evrenin nasýl var olduðu, nereye doðru gittiði, içindeki düzen ve dengeyi saðlayan kanunlarýn nasýl iþledikleri her devirde insanlarýn merak konusu olmuþtur. Bilim adamlarý, düþünürler asýrlardýr bu konuyla ilgili sayýsýz araþtýrmalar yapmýþlar, pek çok teoriler üretmiþlerdir.

20. yüzyýlýn baþlarýna dek hakim olan görüþ, evrenin sonsuz boyutlara sahip olduðu, sonsuzdan beri var olduðu ve sonsuza kadar da var olacaðý þeklindeydi. "Statik evren modeli" adý verilen bu anlayýþa göre, evren için herhangi bir baþlangýç veya son söz konusu deðildi.

Materyalist felsefenin de temelini oluþturan bu görüþ, evreni sabit, duraðan ve deðiþmez bir maddeler bütünü olarak kabul ederken bir Yaratýcý'nýn varlýðýný da reddediyordu.

Herþey, hatta henüz yaratýlmamýþ olan "gökler ve yer" bile, tek bir noktadayken büyük patlama ile yaratýlmýþ ve birbirlerinden ayrýlarak evrenin bugünkü þeklini meydana getirmiþlerdir.


Herþey, hatta henüz yaratýlmamýþ olan "gökler ve yer" bile, tek bir noktadayken büyük patlama ile yaratýlmýþ ve birbirlerinden ayrýlarak evrenin bugünkü þeklini meydana getirmiþlerdir.
Materyalizm, maddeyi mutlak varlýk sayan, maddeden baþka hiçbir þeyin varlýðýný kabul etmeyen bir düþünce sistemidir. Tarihi eski Yunan'a kadar uzanan, ama özellikle 19. yüzyýlda yaygýnlaþan bu düþünce sistemi, Karl Marx'ýn diyalektik materyalizmiyle ünlenmiþti.

19. yüzyýldaki duraðan evren modeli, baþta belirttiðimiz gibi, materyalist felsefeye zemin saðlamýþtý. Materyalist felsefeci George Politzer, bu evren modeline dayanarak, "Felsefenin Baþlangýç Ýlkeleri" adlý kitabýnda; "evrenin yaratýlmýþ birþey" olmadýðýný öne sürmüþtü ve þöyle demiþti: "Eðer yaratýlmýþ olsaydý, o takdirde Allah tarafýndan belli bir anda ve yoktan var edilmiþ olmasý gerekirdi".

Politzer evrenin yoktan var edilmediðini iddia ederken 19. yüzyýlýn duraðan evren modeline dayanýyor ve dolayýsýyla bilimsel bir iddia ortaya attýðýný sanýyordu. Oysa 20. yüzyýlda geliþen bilim ve teknoloji, materyalistlere zemin saðlayan duraðan evren modeli gibi ilkel anlayýþlarý kökünden yýkmýþtýr. 21. yüzyýlýn eþiðinde olduðumuz þu dönemde, evrenin bir baþlangýcý olduðu, yok iken bir anda büyük bir patlamayla yaratýldýðý modern fizik tarafýndan pekçok deney, gözlem ve hesapla ispatlanmýþ durumdadýr.

Ayrýca, evrenin, materyalistlerin iddia ettikleri gibi sabit ve duraðan olmadýðý, tam tersine sürekli bir hareket ve deðiþim içinde olduðu, geniþlediði saptanmýþtýr. Bugün bu gerçekler bütün bilim dünyasý tarafýndan kabul edilmektedir.

Þimdi de bu çok önemli gerçeklerin bilim dünyasý tarafýndan nasýl ortaya çýkarýldýðýndan bahsedelim:

1929 yýlýnda California Mount Wilson gözlem evinde, Amerikalý astronom Edwin Hubble kullandýðý dev teleskopla gökyüzünü incelerken, yýldýzlarýn, uzaklýklarýna baðlý olarak kýzýl renge doðru yaklaþan bir ýþýk yaydýklarýný saptadý. Bu buluþ bilim dünyasýnda büyük bir yanký yarattý. Çünkü bilinen fizik kurallarýna göre, gözlemin yapýldýðý noktaya doðru hareket eden ýþýklarýn tayfý mor yöne doðru, gözlemin yapýldýðý noktadan uzaklaþan ýþýklarýn tayfý da kýzýl yöne doðru kayar. Hubble'ýn gözlemleri sýrasýnda ise yýldýzlarýn ýþýklarýnda kýzýla doðru bir kayma farkedilmiþti. Yani yýldýzlar bizden sürekli olarak uzaklaþmaktaydýlar.

Hubble, çok geçmeden çok önemli bir þeyi daha keþfetti: Yýldýzlar ve galaksiler sadece bizden deðil, birbirlerinden de uzaklaþýyorlardý. Herþeyin birbirinden uzaklaþtýðý bir evren karþýsýnda varýlabilecek tek sonuç, evrenin her an "geniþlemekte" olduðuydu. Konuyu daha iyi anlamak için, evreni þiþirilen bir balonun yüzeyi gibi düþünmek mümkündür. Balonun yüzeyindeki noktalarýn balon þiþtikçe birbirlerinden uzaklaþmalarý gibi, evrendeki cisimler de evren geniþledikçe birbirlerinden uzaklaþmaktadýrlar.

O inkar edenler görmüyorlar mý ki baþlangýçta göklerle yer birbiriyle bitiþikken, biz onlarý ayýrdýk ve her canlý þeyi sudan yarattýk. Yine de onlar inanmayacaklar mý? (Enbiya Suresi, 30)

Aslýnda bu gerçek daha önceden de teorik olarak keþfedilmiþti. Yüzyýlýn en büyük bilim adamý sayýlan Albert Einstein, teorik fizik alanýnda yaptýðý hesaplamalarla evrenin duraðan olamayacaðý sonucuna varmýþtý. Fakat o devrin genel kabul gören duraðan evren modeliyle ters düþmemek için bu buluþunu bir kenara býrakmýþtý. Einstein bu davranýþýný daha sonra, 'kariyerinin en büyük hatasý' olarak adlandýracaktý. Daha sonra Hubble'ýn gözlemleriyle evrenin geniþlediði kesinlik kazandý. Peki evrenin geniþliyor olmasýnýn, evrenin varoluþu konusundaki önemi neydi?

Evren geniþlediðine göre, zaman içinde geriye doðru gidildiðinde evrenin tek bir noktadan baþladýðý ortaya çýkýyordu. Yapýlan hesaplamalar, evrenin tüm maddesini içinde barýndýran bu "tek nokta"nýn, "sýfýr hacme" ve "sonsuz yoðunluða" sahip olmasý gerektiðini gösterdi. Evren, sýfýr hacme sahip bu noktanýn patlamasýyla ortaya çýkmýþtý. Evrenin baþlangýcý olan bu büyük patlamaya ingilizce karþýlýðý olan "Big Bang" ismi verildi ve bu teori de ayný isimle anýlmaya baþlandý.

Aslýnda sýfýr hacim bu konunun teorik bir ifade biçimidir. Bilim, insan aklýnýn kavrama sýnýrlarýný aþan 'yokluk' kavramýný ancak 'sýfýr hacimdeki nokta' ifadesi ile tarif edebilmektedir. Gerçekte ise 'sýfýr hacimdeki bir nokta' 'yokluk' anlamýna gelir. Evren de yokluktan var olmuþtur. Diðer bir deyimle yaratýlmýþtýr.

Modern fiziðin ancak bu yüzyýlýn sonlarýna doðru ulaþtýðý bu büyük gerçek, Kuran'da bize 14 yüzyýl önceden þöyle haber verilmekteydi:

O Allah gökleri ve yeri yoktan var edendir. (Enam Suresi, 101)

Bilindiði gibi Big Bang teorisi, baþlangýçta evrendeki tüm cisimlerin birarada olduklarýný ve sonradan ayrýldýklarýný göstermiþtir. Big Bang teorisinin ortaya koyduðu bu gerçek de, zamanýmýzdan tam 14 asýr önce insanlarýn evren hakkýndaki bilgilerinin son derece kýsýtlý olduðu bir dönemde yine Kuran'da þöyle bildiriliyordu: O inkar edenler görmüyorlar mý ki baþlangýçta göklerle yer birbiriyle bitiþikken, biz onlarý ayýrdýk ve her canlý þeyi sudan yarattýk. Yine de onlar inanmayacaklar mý? (Enbiya Suresi, 30)

Yani herþey, hatta henüz yaratýlmamýþ olan "gökler ve yer" bile, tek bir noktadayken büyük patlama ile yaratýlmýþ ve birbirlerinden ayrýlarak evrenin bugünkü þeklini meydana getirmiþlerdir. Ayetin ifadelerini Big Bang teorisi ile karþýlaþtýrdýðýmýzda tam bir uyum içinde olduklarýný görürüz. Oysa Big Bang'in bilimsel bir teori olarak ortaya atýlmasý ancak 20. yüzyýlda mümkün olmuþtur.

Evrenin geniþlemesi, Büyük Patlama teorisinin yani evrenin yoktan var edildiðinin en önemli kanýtlarýndan biridir. Evren yaratýldýðýndan beri süregelen bu gerçek, modern bilim tarafýndan ancak bu yüzyýlda keþfedildiði halde Kuran'da bu gerçek yine bundan 14 asýr önce haber verilmiþtir:

Biz göðü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve þüphesiz Biz (onu) geniþleticiyiz. (Zariyat Suresi, 47)

Açýkça görüldüðü gibi, Büyük Patlama teorisi evrenin "yoktan var edildiði"nin, yani Allah tarafýndan yaratýldýðýnýn ispatýydý. Big Bang'in bu zaferi ile birlikte, materyalist felsefenin temeli olan "ezeli madde" kavramý da tarihe karýþmýþ oldu. Peki o zaman Big Bang'den önce ne vardý ve "yok" olan evreni bu büyük patlama ile "var" hale getiren güç neydi? Elbette ki bu soru bir Yaratýcý'nýn varlýðýný göstermektedir. Ünlü ateist felsefeci Anthony Flew, bu konuda þunlarý söyler:

"Ýtiraflarda bulunmanýn insan ruhuna iyi geldiðini söylerler. Ben de bir itirafta bulunacaðým: Big Bang modeli, bir ateist açýsýndan oldukça sýkýntý vericidir. Çünkü bilim, dini kaynaklar tarafýndan savunulan bir iddiayý ispat etmiþtir: Evrenin bir baþlangýcý olduðu iddiasýný. Sadece evrenin bir sonunun ve baþlangýcýnýn olmadýðýný kabul ettiðimiz sürece, evrenin þu anki varlýðýnýn mutlak bir açýklama olduðunu savunabiliriz. Ben hala bu açýklamaya inanýyorum, ama bunu Big Bang karþýsýnda savunmanýn pek kolay ve rahat bir durum olmadýðýný itiraf etmeliyim."

Kendisini ateist olmak için körü körüne þartlandýrmayan pek çok bilim adamý ise, evrenin yaratýlýþýnda sonsuz güç sahibi bir Yaratýcý'nýn varlýðýný kabul etmiþ durumdadýr. Bu Yaratýcý, hem maddeyi hem de zamaný yaratmýþ olan, yani her ikisinden de baðýmsýz bir varlýk olmalýdýr. Ünlü Amerikalý astrofizikçi Hugh Ross bu gerçeði þöyle açýklar: "Eðer zaman ve madde, patlamayla birlikte ortaya çýkmýþsa, o zaman evreni meydana getiren nedenin, evrendeki zaman ve mekandan tamamen baðýmsýz olmasý gerekir. Bu bize Yaratýcý'nýn evrendeki tüm boyutlarýn üzerinde olduðunu gösterir. Ayný zamanda Yaratýcý'nýn bazýlarýnýn savunduðu gibi evrenin kendisi olmadýðýný ve evreni kapladýðýný, sadece evrenin içindeki bir güç olmadýðýný kanýtlar."

Bu bilim adamýnýn da söylediði gibi, madde ve zaman, tüm bu kavramlardan baðýmsýz olan sonsuz güç sahibi bir Yaratýcý tarafýndan var edilmiþtir. O Yaratýcý, göklerin ve yerin Rabbi olan Allah'týr.

Gönderen: 18.11.2006 - 19:40
Bu Mesaji Bildir   astaravista253 üyenin diger mesajlarini ara astaravista253 üyenin Profiline bak astaravista253 üyeye özel mesaj gönder astaravista253 üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an 1 üye ve 1718 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
bedirde (44), guvendag (42), beyza-nur (52), Mustafa_Ogras (39), TANATAR (40), arasat (65), mustafaaa (39), DaYMoN_38 (40), ben kimim (65), suskun_amedli (41), yakubu (38), yagmuralp (46), tatoglu (45), saygýlý (48), beguum (46), semih1973 (51), BERDAN13 (50), merve70 (33), xxxakrepxxx (43), damlanur (39), emsal (37), nisa Nur (26), FEYZAferhan (46), aliihsan (43), fatih_kull (41), halisseker (40), r.yildiz (43), Taskin70 (41), NaMaz_iM (48), baran4735 (43), simurg_anka (59), feride_özen (47), igci (43), ihvancan (45), civan (46), hakan_20 (55), lnxwise (41), ~~Esinti~~ (39), kent (52), veyselgün (52), drakula514 (33), sahhaf (54), hüdayi_yolu (48), eyy_yolcu (48), ravza30 (51), epikon (44), dursun bektas (58), shacird (39), ohme (62), HakanKA (36), abdülbari (32), aliasik (60), datedock (37), Kar çiçeði (38), luicin79 (45), yusuf_ali (43), pcpcpc (43), meryem_ (38), meryem.im (38), abuzer (43), EBRUEBSUDE (43), burak_1 (50), öznur (45), esinti34_69 (51), h mükremin (52), dogutrade (60), esinti69 (51), nired (51), Ensar 66 (58), ABDULLAH FURKAN (), akýn (65), tungaeralp (53), bykilic (50), canisi (58), sedatsen (46), kocaahmet79 (45), esselam (42), kirrli (37), ismey (53), xxxemrexxx (51), seida (43), blueangel_ahmet (50), cesum (58), dhan (49), eschra (34), tamerr70 (51), resul asigi (38), yusuf163 (47), Misafiir (45), Zeynep..66 (39), hüseyin _k (34), vizyon (55)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.69990 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.