0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SORULAR & CEVAPLAR » selam

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
neomen su an offline neomen  
selam
1 Mesaj
benim sorum zekat malýn kacta kacýný vermektir? altýn olarak ve nakit olarak yardýmcý olusanýz sevinirim,tabi zekat kimlere farzdýr?
Gönderen: 05.10.2006 - 13:41
Bu Mesaji Bildir   neomen üyenin diger mesajlarini ara neomen üyenin Profiline bak neomen üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
yoktan su an offline yoktan  
...
1227 Mesaj -
Zekâtýn Farz Olmasýnýn Þartlarý nelerdir?


a- Mükellef açýsýndan gerekli olan þartlar:

Zekât verecek olan kiþi akýllý, hür, erginlik çaðýna ermiþ, dinen zengin ve Müslüman olmalýdýr.

Buna göre; Müslüman olmayanlara, delilere, çocuklara ve hürriyetini kaybetmiþ olan köle ve esirlere zengin de olsalar zekat farz deðildir.

Zekâtýn farz olmasýna engel olan akýl hastalýðýnda (delilik) iki hal düþünülebilir:

1- Çocukluktan itibaren deli olanlar: Bunlarýn hastalýðý devam ettiði müddetçe mallarýna zekât gerekmez. Erginlik çaðýna geldikten sonra sýhhate kavuþacak olurlarsa, o tarihten itibaren kendilerine zekât farz olur.

2- Erginlik çaðýna geldikleri zaman akýllý olduklarý halde sonradan akýl hastalýðýna tutulanlar. Bu durumda olanlarýn hastalýklarý bir sene aralýksýz devam ederse, o sene kendilerine zekât gerekmez. Fakat, sene içerisinde bir iki gün gibi az bir zaman için de olsa sýhhat bulana o senenin zekâtý farz olur. Bu söylenilenler Ýmam Muhammed'in görüþüdür. Ýmam Ebû Yusuf'a göre; senenin çoðunu sýhhatli geçirmeyen akýl hastalarýna o sene için zekât gerekmez. Bunaklýk da; delilik hükmündedir.

Zengin olan çocuklarýn; erginlik çaðýna geldikleri andan, küçükken akýl hastasý olup da erginlik çaðýna geldikten sonra sýhhat bulanlarýn da sýhhat bulduklarý andan itibaren bir sene geçince zekât vermeleri gerekir.

Toprak mahsullerinde, hem çocuklara hem de delilere zekât gerekir. Buna; öþür denilir.

Þafiî, Malikî ve Hanbelî mezheplerine göre; hiç bir ayýrým yapýlmadan çocuklarýn ve akýl hastalarýnýn tüm mallarýndan zekât gerekir (Merginânî, a.g.e., I, 96; Mevsýlî, el-Ýhtiyar II, 130; el-Cezîrî, Kitabu'l-Fýkýh ale'l-Mezahibi'l-Erbaa, I, 590, 591).

b- Mal açýsýndan gerekli olan þartlar:

1- Mal, mal sahibinin aslî ihtiyaçlarýndan ve borçlarýndan fazla olarak, nisab* miktarý veya daha fazla olmalýdýr.

Aslî ihtiyaç; kiþinin ve ailesinin ihtiyaçlarý olan mal, eþya ve aletlerdir (bk. "Havâic-i Asliyye" mad).

2- Mal, hakîkaten veya hükmen artýcý olmalýdýr.

Hakîkaten artýcý olmasýndan maksat; malýn, ticaret veya üreme yoluyla çoðalýcý olmasýdýr. Buna göre; her türlü ticaret malý, nesli, sütü ve tüyü alýnmak üzere kýrlarda otlatýlan erkek ve diþi hayvanlar hakîkaten artýcýdýr. Bu þekilde hayvanlara; saime * denilir.

Malýn hükmen artýcý olmasý; sahibinin veya sahibinin vekili elinde bulunmasý suretiyle artýrýlmaya elveriþli olmasýdýr. Altýn, gümüþ ve paralar bu kabildendir.

3- Malýn üzerinden bir yýl geçmiþ olmalýdýr. Buna; Havelân-ý Havl veya Havl-i Havelân denilir (bk. "Havelan-ý Havl" mad).

Nisâb miktarý mala sahip olan bir kimseye; o mala sahip olduktan itibaren bir sene geçtikten sonra zekât vermesi farý olur. Nisâbýn, hem senenin baþýnda hem de sonunda mevcut olmasý gerekir. Arada azalýp çoðalmasýna itibar edilmez. Zekât verirken malýn, sene baþýndaki veya sene ortasýndaki deðil, sene sonundaki deðerine itibar edilir. Mesela; sene baþýnda 500.000 lirasý olan bir kimsenin sene ortasýnda 300.000 liraya düþse fakat sene sonunda 600.000 olsa bu þahýs zekâtýný 600.000 lira üzerinden verecektir.

Þafiî mezhebine göre; nisâbda muteber olan zaman senenin sonudur. Sene sonunda nisâb miktarý olan bir mal, sene baþýnda nisabtan az bile olsa o mala zekât gerekir.

Zekât verilmesi gereken bir mal; üzerinden bir sene geçtikten sonra artacak olsa, artan miktar için üzerinden bir sene geçmedikçe zekât icab etmez. Toprak mahsûllerinin zekâtýnda; mahsûlün üzerinden bir sene geçmesi þart deðildir. Hasadý yapýldýktan sonra zekâtlarýnýn verilmesi gerekir.

4- Sahibi, mala tam olarak malik olmalýdýr. Bundan maksat; malýn, sahibinin elinde olmasý ve onda bir baþkasýnýn hakkýnýn bulunmamasýdýr. Buna göre; kadýnýn henüz eline geçmeyen mehrine ve insanýn elinde bulunmakla beraber, buna karþýlýk borcu olan malýna zekât gerekmez. Ancak, borcuna mukabil olaný çýktýktan sonra geriye kalan miktar nisâba ulaþýrsa o fazlalýk için zekât gerekir. Buradâki borçtan maksat; kul borcudur. Keffaret, nezir, hacc, gibi dinî borçlar zekâtýn gereðine manî deðildir. Eskiden kalma zekât borcu da nisâba manidir. Buna göre; elinde nisâb miktarý malý olan bir kimsenin, eski senelerden kalma zekât borcu olur ve bu borç düþüldüðünde geri kalan miktar nisâbtan aþaðý düþerse, o kimseye zekât icabetmez.

Satýn alýnýp henüz teslim alýnmayan mal, borçlu tarafýndan inkâr edilmeyen, edilse bile isbatý mümkün olan alacaklar ve yolcularýn memleketlerinde olan mallarýna zekât gerekir.

Bir kimsenin, sahibi olmakla beraber elinden çýkan ve faydalanmasý ya da bir daha kendisine dönme umudu olmayan (denize düþen, kaybolan mallar; borçlu tarafýndan inkâr edilip isbatý mümkün olmayan alacaklar) mallardan dolayý zekât icabetmez.

Haram yolla kazanýlan malýn zekâtý verilmez. Bu malýn, varsa sahibine verilmesi, bilinmiyorsa fakirlere daðýtýlmasý gerekir.

Zekât Verilirken Bulunmasý Gereken Þart

Zekât verecek olan bir kimsenin, verdiði zekâtýn sahih olmasý için niyet etmesi gerekir.

Niyet, ya bizzat zekât veren tarafýndan fakire verilirken veya zekâtýný verilmesi için bir baþkasýna teslim ederken ya da zekât olarak verilmek üzere ayýrýrken olmalýdýr.

Niyet edilmeden fakire verilen bir mal, henüz fakirin elinde iken zekâta niyet edilecek olursa, zekât olarak sahih olur. Mal fakirin elinden çýktýktan sonra niyet edilirse bu zekât yerine geçmez.

Zekât verilirken, onun zekât olduðunun fakire bildirilmesi þart deðildir. Hattâ, içten zekâta niyet edildiði halde, verirken hibe veya borç demek onun geçerliliðine engel olmaz.

Zekâta Konu Olan Mallar ve Bunlarýn Nisaplarý

Mallar; açýk (zâhire) ve gizli (bâtýne) olmak üzere iki kýsma ayrýlýr (bk. Emvâl-i Zâhira" ve "Emvâl-i Bâtýna mad.)

Yýlýn altý ayýndan fazlasý kýrlarda otlayarak beslenen ve ticaret için deðil de, eti, sütü, yünü vs. için tutulan (Sâime) hayvanlar, bazý toprak mahsulleri, madenleri, yer altýndan çýkartýlan defineler ve gümrüklerden geçen ticaret mallarý açýk (zâhir) mallardýr. Nakit paralar, altýn, gümüþ ve depolarda ya da maðazalarda bulunan ticaret mallarý da gizli (bâtýn) mallardandýrlar. Bu mallardan her biri belirli ölçülerde zekâta tabîdirler.

Altýn, Gümüþ ve Nakit Paranýn Zekâtý

Altýn ve gümüþ, ister külçe ister mamul olsun, nisâb miktarýnda olup da üzerinden bir sene geçince %2.5 oranýnda zekâtlarýnýn verilmesi gerekir.

Hanefîlere göre; ister zinet olarak, ister bir ihtiyaca sarfedilmek üzere bulundurulsun, elde bulunan bütün altýn ve gümüþlere zekât gerekir. Þafiîlere göre ise; kadýnlarýn ziynetlerine ve erkeklerin gümüþ yüzüklerine zekât icabetmez.

Altýnýn nisabý, 20 miskal, gümüþün nisabý da, 200 dirhemdir. Dirhemin, örfî ve þer'î olmak üzere iki ayrý ölçüsü vardýr. Ancak, memleketimizde bu gün için bu ölçüler kullanýlmadýðýna göre, nisâbda þer'î dirheme itibar edilmelidir. Buna göre, 20 miskal altýnýn karþýlýðý; 80.18 gr., 200 dirhem gümüþün karþýlýðý da; 561.2 gr.dýr.

Altýn ve gümüþün zekâtlarýnda kýymetlerine deðil, aðýrlýklarýna itibar edilir.

20 miskal (80.18 gr)'dan fazla olan altýn 4 miskal (16.03) gr.'a, 200 dirhem (561, 2 gr)'den fazla olan gümüþ de; 40 dirhem (112.22 gr'a) varmadýkça bu fazlalýktan dolayý zekât gerekmez. Ancak bu fazlalýk, varsa paraya veya ticaret malýna eklenir.

Her birisi nisâba ulaþmayan altýn ve gümüþ, Ýmam Azam'a göre kýymetleri, Ýmameyn'e göre ise miktarlarý itibariyle biribirlerine eklenirler. Bunlar, paralara veya ticaret mallarýnýn kýymetlerine de eklenirler. Çünkü ticaret mallarý ve paralarýn nisâbýnýn ayný cinsten olmasý þart deðildir. Dolayýsýyla, bir kimsenin her biri nisâba ulaþmayan altýn, gümüþ, para ve ticaret malý olsa bunlarýn toplam kýymetleri nisâba ulaþýrsa hepsi birden zekâta tabi olurlar.

Elde bulunan nakit paralar veya her an paraya çevrilebilen tahviller, aynen altýn ve gümüþ gibi zekâta tabidir. Bunlarýn ve ticaret mallarýnýn nisâbý, hem altýna hem de gümüþe göre deðerlendirilebilir. Bu konuda fakir için daha faydalý olaný esas alýnmalýdýr. Ancak, günümüzün ekonomik þartlarý gözönüne alýndýðýnda, bu mallarýn nisâbýnýn tayininde altýnýn esas alýnmasýnýn daha uygun olduðunu görürüz.


Selam ve dua ile
Gönderen: 05.10.2006 - 13:53
Bu Mesaji Bildir   yoktan üyenin diger mesajlarini ara yoktan üyenin Profiline bak yoktan üyeye özel mesaj gönder yoktan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an 1 üye ve 1266 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.84068 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.