0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » ** D İ K K A T Öğütülüyor muyuz? **

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
kainat seyyahi su an offline kainat seyyahi  
Konu icon    ** D İ K K A T Öğütülüyor muyuz? **
85 Mesaj -
********************************************************************

Öðütülüyor muyuz?


“Þu kâinatta ezdad birbiriyle çarpýþýyor. Daima taðayyür ve tebbeddülâta mazhar oluyor. Baþka bir âlemin mahsûlâtýnýn tezgâhý hükmünde çarklarý dönüyor.” Sözler

Solmuþ ve dalýndan kopmuþ bir yaprak... Araba altýnda kalmýþ bir kedi... Sökümüne baþlanýlmýþ bir eski bina... Kütüphanede tozlanmaya terkedilmiþ bir þaheser... Miras masasýna oturtulmuþ bir ömür... Ve daha niceleri...

Ýþin garibi, bu dünyaya yeni ayak basanlar, mâzinin bu deðiþken manzarasýný görmez, göremez, yahut görmezlikten gelirler. Ve yeni bir devraný sürmeye baþlarlar... Bu kervan da böylece gider durur.

Çiçekler, öncekilerin solduðunu bilmez, yine açar. Bebekler, evvelkilerin öldüðünden habersiz, yine doðar. Gençler, birgün ayrýlacaklarýný düþünmez, yine evlenir. Müellifler, günün birinde unutulacaklarýný dikkate almaz, yine yazar. Kazananlar, sonunda býrakýp gideceklerinden gafil, yine çalýþýr...

Bir kudret, kâinatý böyle çevirir; bir hikmet, canlýlarý böyle sevkeder ve bir sýr insanlarý böyle çalýþtýrýr...

Arz küresi.. Misafir öðüten sofra.. Hem misafirler, hem de rýzýklarý o sofradan çýkýyor.. Sonunda her ikisi de ona dönüyorlar. Toprak ana, meyveleriyle beslediði insanoðlunu sonunda baðrýna basýyor. Ve onu element hâline getirinceye kadar öðütüyor.

Ýnsan, daha dün sofrasýnýn baþýndayken, bugün bir sofra olarak topraða gömülüyor ve yeraltý dünyasýnýn istifadesine sunuluyor..

Dün, koyunlar onun için otluyordu, aðaçlar meyvelerini ona uzatýyorlardý. Güneþ onun için doðuyor, dünya onun için dönüyordu. Toprak onun için mahsûl veriyor, sular onun için akýyordu... Ama þimdi o aziz misafir, hayattayken týrnaðýnýn ucuyla ezebildiði küçük hayvanlarýn esiri olmuþ. Onlarýn önünde bir sofra gibi serilmiþ. Bugün onunla beslenen böcekler de, bir süre sonra, ölümü tadýyorlar ve sonunda insan, tâ ilk noktasýna, topraða varýyor. Toprakta baþlayan hayat, yine onda son buluyor...

Garip bir sýr, acip bir muamma... Ýnsan bu bilmeceyi çözemedikçe, neden zevk alabilir? Onu ne tatmin edebilir?... Madem ki öðütüleceðiz, ilk hâlimize döneceðiz; o halde bu âleme niçin geldik? Ýnsan bu sorunun cevabýný bulamadan doyasýya yiyememeli, gönlünce giyememeli, keyfince gülüp eðlenememeli...

Bütün bu düþünceler, mâzide, bir ahbabýmýn vefatý ile iç âlemime hücum eden ve beni kararsýz kýlan suallerden bir kýsmý...

Ben bu düþüncelerle, çaresizlik içinde kývranýrken, aradýðýmý bir þaheserin þu cümlesinde buldum. Dünya hayatý için:
“Baþka bir âlemin mahsûlâtýnýn tezgâhý hükmünde çarklarý dönüyor” deniliyordu.

Dünya bir tezgâha benzetilmiþti. Bu tezgâhta dokunan mahsûller bir baþka âlem hesabýnaydý. Ama görünüþte, mahsuller yine tezgâhýn içinde yok oluyor, öðütülüp gidiyorlardý. Öyleyse bu mahsûl manevî olmalýydý... Maddî olsa, o da öðütülür giderdi.

Ýnsan ruhunu düþündüm. Onu zaman yýpratabiliyor muydu? Dünya onu eskitebilmiþ miydi?.. Hayýr! Tam aksine o, zaman geçtikçe olgunlaþýyor, bilmediklerini öðreniyor, daha da terakki ediyordu... Yýpranan beden idi. Topraðýn öðüttüðü de beden idi. Ruh bu tezgâhta dokunmamýþtý ki onda öðütülebilsin. O, Allah’ýn þuurlu bir kanunuydu... Sahifeler kanunu eskitebilir miydi? Onlar ancak yazýyý misafir edebilir, dolayýsýyla onlardan ancak yazýlar silinebilirdi. Yazýda ifadesini bulan ve kendisini okutturan kanun ise, yazýnýn silinmesiyle yürürlükten kalkmazdý. Onu ancak koyan kaldýrabilirdi...

Öðretmenleri düþündüm.. Onlar imtihan evrakýný belli bir dönem beklettikten sonra imha etmiyorlar mýydý?.. Çünkü geçen geçmiþ, kalan kalmýþtý.

Mezun olanlar ayrý bir âlemde, yâni okul ötesi bir baþka hayat devresinde görev almýþ, hayatlarýný saadetle sürdürmeye devam etmekteydiler. Mezun olamayanlar ise, ya iþsizlikle sokaklarda, kahve köþelerinde periþan olmuþlardý, yahut çok güç þartlar altýnda hayatlarýný sürdürmeye çalýþýyorlardý..

Artýk her iki gurubun da okuldan alacaklarý bir þey yoktu. Ýmtihan evrâkýnýn parçalanmasý, imhâ edilmesi, onlar için bir mânâ ifade etmiyordu...

Ýnsan da, bu dünya imtihanýnda, ruhuna iyi veya kötü neyi mal etmiþse, onlarla bu dünyadan göçüp gidiyordu.

Bu deðirmenin taþlarý, ruhu ve ona mal olanlarý öðütecek güce sahip deðildi...

Bu düþüncelerle ruhum rahatladý, gönlüm sürurla doldu. Ýyiden iyiye anladým ki: Bu dünyaya Allah’ýn iradesiyle gelen, O’nun lütfuyla hayat süren insan, yine O’nun sevkiyle ölümü tadacak, mahþere çýkacak, O’na rücû edecektir...

O’na mü’min, mutî, salih olarak rücû edenler, ebedî saadet menzili olan Cennete sevk edilecekler..

Cennet güzeller ve güzellikler diyarý... Âmirin de güzeli oraya girecek, memurun da; zenginin de güzeli oraya gidecek, fakirin de... Ýçeriye sadece güzelliklerini götürecekler. Dünyevî makamlarý, rütbeleri ise dýþarýda kalacak.

Hz. Ebubekir’in (R.A.), Hz. Bilâl’i azat etmek üzere, efendisinden satýn alýrken yaptýðý pazarlýk, Cennetin en güzel bir çiçeðinin, bir baþka çiçeðe müþteri olmasýndan baþka birþey miydi?...



Alaaddin Baþar (Prof.Dr.)
Gönderen: 04.10.2006 - 12:21
Bu Mesaji Bildir   kainat seyyahi üyenin diger mesajlarini ara kainat seyyahi üyenin Profiline bak kainat seyyahi üyeye özel mesaj gönder kainat seyyahi üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
herdem su an offline herdem  
365 Mesaj -
Allahýn diriliði ve ölümü yaratmasýnýn sebebi þöyle açýklanýr: O,

hanginizin daha güzel amel yapacaðýnýzý denemek için ölümü de

dirimi de takdir edip yaratandýr (el-Mülk, 67/2). Ölüm ancak Yüce

Allah'ýn belirlediði zaman vuku bulur. Ölüm konusundaki kader

yazgýsý ayette þöyle ifade buyurulur: Allahýn emir ve kazasý

olmadýkça hiç bir kimseye ölmek yoktur. O, vadesiyle yazýlmýþ bir

yazýdýr (Âl-i Ýmran, 3/145).

Hiç bir kimsenin ölümden kaçýp kurtulma imkâný yoktur: "Binlerce

kiþinin ölüm korkusuyla beldelerini terkettiklerini görmedin mi?

Allah onlara ölün dedi, sonra da kendilerini diriltti (el-Bakara,

2/243)Þöyle de Siz evlerinizde olsaydýnýz bile üzerlerine

öldürülmesi yazýlmýþ olanlar, yine þüphesiz öldürülecekleri

yerlere çýkýp giderlerdi (Âl-i Ýmrân, 3/154); "Nerede olursanýz

olun, tahkîm edilmiþ yüksek kalelerde bile bulunsanýz ölüm sizi

bulur (en-Nisâ, 4/78) Bir gün bakarsýn ki, ölüm baygýnlýðý gerçek

olarak gelmiþ iþte bu, senin kaçýp durduðun þey denilmiþtir (Kâf,
50/19).

Kainat seyyahi Allah(C.C) razý olsun.

Güzel bir yazý.

Selam Ve Dua Ýle



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son herdem tarafından, 04.10.2006 - 12:46 tarihinde.
Gönderen: 04.10.2006 - 12:42
Bu Mesaji Bildir   herdem üyenin diger mesajlarini ara herdem üyenin Profiline bak herdem üyeye özel mesaj gönder herdem üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1194 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
aliye72 (49), maliyeter (45), Mehmet Ögretmis (66), REHBER2 (60), meltem35 (54), banazli (48), kardelen55 (53), rojda (39), yakobus (48), ibo13 (47), zeyd82 (42), erhan baker (50), seferistan (53), rufat (43), KAMCILI_MIZRAK (52), ejderha (57), Sofican (44), ofluenes61 (39), manly (51), boncell (53), zümer (44), ferdi33 (54), recai (47), Hidayet Demir (67), yelizyagci (48), doxan1 (45), imparator_57 (43), DELÝVELÝOGLU (60), KURTBEY66 (47), Murtaza GÜRSOY (38), yalovalifurkan7.. (34), durak1 (69), sinos (52), isik_67 (38), DaMLaM (47), EnDeRuN (53), Baha_RIP (35), cristor (46), AVLAYANHASAN (51), seyyid_emin (46), beyzanur61 (45), sekkos (42), necla caltekin (72), ekrem1992 (32), MuhammetColak (42)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.70803 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.