*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1173 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cuma, 15. Kasım 2024 - 08:35

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » CEHENNEM NASIL BİR YER

önceki konu diğer konu

17 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	mine coban

CEHENNEM NASIL BİR YER

7 Mesaj

Cehennem ateþine, 'küçültücü bir sürüklenme ile ' sürüklenecekleri gün; (Tur Suresi, 13)

(Çünkü o gün) Suçlu-günahkarlar, simalarýndan tanýnýr da alýnlarýndan ve ayaklarýndan yakalanýrlar. (Rahman Suresi, 41)

Boyunlarýnda demir-halkalar ve (ayaklarýnda) zincirler olduðu halde sürüklenecekler; (Mümin Suresi, 71)

Kim çarçabuk olaný (geçici dünya arzularýný göz kırpma

isterse, orada istediðimiz kimseye dilediðimizi çabuklaþtýrýrýz, sonra ona cehennemi (yurt) kýlarýz; ona, kýnanmýþ ve kovulmuþ olarak gider. (Ýsra Suresi, 18)

ÝNKARCILAR CEHENNEMÝN YAKITIDIRLAR

Þüphesiz inkâr edenler, onlarýn mallarý da, çocuklarý da kendilerine Allah'tan (gelecek azaba karþý göz kırpma

hiç bir þey kazandýrmaz. Ve onlar ateþin yakýtýdýrlar. (Al-i Ýmran Suresi, 10)

Gerçekten siz de, Allah'ýn dýþýnda taptýklarýnýz da cehennemin odunusunuz, siz ona varacaksýnýz. (Enbiya Suresi, 98)

Ama yapamazsanýz -ki kesin olarak yapamayacaksýnýz- bu durumda kafirler için hazýrlanmýþ ve yakýtý insanlar ile taþlar olan ateþten sakýnýn. (Bakara Suresi, 24)

Ey iman edenler, kendinizi ve yakýnlarýnýzý ateþten koruyun ki onun yakýtý insanlar ve taþlardýr; üzerinde oldukça sert, güçlü melekler vardýr. Allah kendilerine neyi emretmiþse ona isyan etmezler ve emredildiklerini yerine etirirler. (Tahrim Suresi, 6)

Rabbinin rahmet ettikleri dýþýnda. Onlarý bunun için yarattý. Böylece Rabbinin (þu) sözü tamamlanýp gerçekleþmiþtir: "Andolsun, cehennemi cinlerden ve insanlardan, (kafirlerin) tümüyle dolduracaðým." (Hud Suresi, 119)

Eðer biz dilemiþ olsaydýk, her bir nefse kendi hidayetini verirdik. Fakat benden çýkan þu söz gerçekleþecektir: "Andolsun, cehennemi cinlerden ve insanlardan (Ýnkâr edenlerle) tamamýyla dolduracaðým." (Secde Suresi, 13)

KAFÝRLER ÝÇÝN SON VARIÞ YERÝDÝR

Taþkýnlýk edip-azanlar için son bir varýþ yeridir. (NebeSuresi , 22)

Onlara karþý apaçýk olan ayetlerimiz okunduðu zaman, sen o inkâr edenlerin yüzlerindeki 'red ve inkarý' tanýyabilirsin. Neredeyse, kendilerine karþý ayetlerimizi okuyanýn üzerine çullanýverecekler. De ki: "Size, bundan daha kötü olanýný haber vereyim mi? Ateþ... Allah, onu inkâr edenlere va'detmiþ bulunmaktadýr; ne kötü bir duraktýr." (Hac Suresi, 72)

Ýnkâr edenler, Beni býrakýp kullarýmý veliler edindiklerini mi sandýlar? Gerçekten Biz cehennemi kafirler için bir durak olarak hazýrlamýþýz. (Kehf Suresi, 102)

KALINACAK EN KÖTÜ YERDÝR

Allah'ýn rýzasýna uyan kiþi, Allah'tan bir gazaba uðrayan ve barýnma yeri cehennem olan kiþi gibi midir? Ne kötü barýnaktýr o. (Al-i Ýmran Suresi, 162)

Kim kendisine 'dosdoðru yol' apaçýk belli olduktan sonra, elçiye muhalefet ederse ve mü'minlerin yolundan baþka bir yola uyarsa, onu döndüðü þeyde býrakýrýz ve cehenneme sokarýz. Ne kötü bir yataktýr o!.. (Nisa Suresi, 115)

Kendisi hakkýnda hiç bir delil indirmediði þeyi Allah'a ortak koþtuklarýndan dolayý küfredenlerin kalplerine korku salacaðýz. Onlarýn barýnma yerleri ateþtir. Zalimlerin konaklama yeri ne kötüdür. (Al-i Ýmran Suresi, 151)

(Ki bu) Cehennemdir. Ona yaslanýrlar. Ne kötü bir karar (yeridir) o!.. (Ýbrahim Suresi, 29)

Þüphesiz Allah, iman edip salih amellerde bulunanlarý, altýndan ýrmaklar akan cennetlere sokar. Ýnkar edenler ise, metalanýrlar ve hayvanlarýn yemesi gibi yerler; ateþ, onlar için bir konaklama yeridir. (Muhammed Suresi, 12)

CEHENNEM KAFÝRLERÝN BULUÞMA YERÝDÝR

"Ve hiç þüphe yok, onlarýn tümünün buluþma yeri cehennemdir." (Hicr Suresi, 43)

DAR VE SIKINTILIDIR

Elleri boyunlarýna baðlý olarak, sýkýþýk bir yerine atýldýklarý zaman, orada yok oluþu isteyip-çaðýrýrlar. (Furkan Suresi, 13)

PUSLU VE KARANLIKTIR

Ve kapkara dumandan bir gölge içindedirler. Ki o, ne serindir, ne ferahlatýcý (kerim). (Vakýa Suresi, 43-44)

DUVARLARLA ÇEVRÝLÝDÝR

O gün, münafýk erkekler ile münafýk kadýnlar, iman edenlere derler ki: " agla

Ne olur) Bize bir bakýn, sizin nurunuzdan birazcýk alýp-yararlanalým." Onlara:

"Arkanýza (dünyaya) dönün de bir nur arayýp-bulmaya çalýþýn" denilir. Derken aralarýnda kapýsý olan bir sur çekilmiþtir; onun iç yanýnda rahmet, dýþ yanýnda o yönden azab vardýr. (Hadid Suresi, 13)

UÐULTUSU VARDIR

(Ateþ,) Onlarý uzak bir yerden gördüðünde, onlar bunun gazablý öfkesini ve uðultusunu iþitirler. (Furkan Suresi, 12)

HOMURTUSU VARDIR

Ýçine atýldýklarý zaman, kaynayýp-feveran ederken onun korkunç homurtusunu iþitirler. (Mülk Suresi, 7)

KONUÞUR VE ÝNSANLARI ÇAÐIRIR

O gün cehenneme diyeceðiz: "Doldun mu?" O da: "Daha fazlasý var mý?" diyecek. (Kaf Suresi, 30)

Beþere delicesine susamýþtýr. (Müddessir Suresi, 29)

CEHENNEMDEKÝLERÝN ÝNLEMELERÝ DUYULACAK

Orda kendileri için, 'kemikleri çatýrdatan inlemeler' vardýr. Onlar orda iþitmezler de. (Enbiya Suresi, 100)

SONSUZ BÝR AZAP OLACAKTIR

Bütün zamanlar boyunca içinde kalacaklardýr. (Nebe Suresi, 23)

AZAP SÜREKLÝ OLACAK VE HAFÝFLETÝLMEYECEKTÝR

Ýçinde temelli kalýcýdýrlar. Onlarýn azabý hafifletilmez ve onlar gözetilmezler. (Al-i Ýmran Suresi, 88)

(Orda) Ateþten çýkmak isterler, ama ondan çýkacak deðiller. Onlar için sürekli bir azab vardýr. (Maide Suresi, 37)

Ýnkar edenlere gelince, onlar için de cehennem ateþi vardýr. Onlar için ne, karar verilir, ki böylece ölüversinler, ne de kendilerine onun azabýndan (bir þey) hafifletilir. Ýþte biz, her nankör olaný böyle cezalandýrýrýz.
(Fatýr Suresi, 36)

Ateþ; sabah akþam, ona sunulurlar. Kýyamet-saatinin kopacaðý gün: "Firavun çevresini, azabýn en þiddetli olanýna sokun" (denecek). Ateþin içinde, iddialar öne sürüp karþýlýklý tartýþýrlarken zayýf olanlar, büyüklenen (müstekbir)lere derler ki: "Gerçekten biz, size uymuþ (teb'anýz) olan kimselerdik. Þimdi siz, ateþten bir parçasýný olsun, bizden uzaklaþtýrabilir misiniz? (Mümin Suresi, 46-47)

Sonra o zulmetmekte olanlara: "Sürekli azabý tadýn" denilecek. Kazandýklarýnýz dýþýnda, bir baþka þeyle mi cezalandýrýlacaktýnýz?" (Yunus Suresi, 52)

Þüphesiz, kitap ehlinden ve müþriklerden inkâr edenler, içinde sürekli kalýcýlar olmak üzere cehennem ateþindedirler. Ýþte onlar, yaratýlmýþlarýn en kötüleridir. (Beyyine Suresi, 6)

KURTULUÞ OLMAYACAKTIR

(Orda) Ateþten çýkmak isterler, ama ondan çýkacak deðiller. Onlar için sürekli bir azab vardýr. (Maide Suresi, 37)

Ne zaman ordan, sarsýcý-üzüntüden çýkmak isterlerse, oraya geri çevrilirler ve (onlara sevinçli

"Yakýcý azabý tadýn" agla

denir). (Hac Suresi, 22)

Ayetlerimizi inkar edenler ise, sol yanýn adamlarýdýr (Ashab-ý Meþ'eme). "Kapýlarý kilitlenmiþ" bir ateþ onlarýn üzerinedir. (Beled Suresi, 19-20)

HER YANDAN ÖLÜM GELECEKTÝR

Yutkunmaya çabalayacak ve boðazýndan geçirmeyi baþaramýyacak, ona her yandan ölüm gelecek, oysa ölmeyecek de. Ardýndan daha katý bir azab olacak. (Ýbrahim Suresi, 17)

ATEÞ AZABI OLACAK

Ayetlerimize karþý inkâra sapanlarý þüphesiz ateþe sokacaðýz. Derileri yanýp döküldükçe, azabý tadmalarý için onlarý baþka derilerle deðiþtireceðiz. Gerçekten, Allah, güçlü ve üstün olandýr, hüküm ve hikmet sahibidir. (Nisa Suresi, 56)

"Hesap ve ceza (din) günü ne zaman?" diye sorarlar. (Zariyat Suresi Suresi,12)

O gün onlar, ateþin üstünde tutulup-eritilecekler:(Zariyat Suresi, 13)

Gönderen: 03.10.2006 - 09:10

	CiVELEK

978 Mesaj -

selamun aleykum
ÝNKARCILAR CEHENNEMÝN YAKITIDIRLAR
KAFÝRLER ÝÇÝN SON VARIÞ YERÝDÝR
KALINACAK EN KÖTÜ YERDÝR
CEHENNEM KAFÝRLERÝN BULUÞMA YERÝDÝR
DAR VE SIKINTILIDIR
PUSLU VE KARANLIKTIR
UÐULTUSU VARDIR
CEHENNEMDEKÝLERÝN ÝNLEMELERÝ DUYULACAK
SONSUZ BÝR AZAP OLACAKTIR
AZAP SÜREKLÝ OLACAK VE HAFÝFLETÝLMEYECEKTÝR
KURTULUÞ OLMAYACAKTIR.......

ALLAH ým sen bizi cehennem ateþinden koru
HAKK razý olsun kardeþ önemlý uyarýlar için....

Gönderen: 03.10.2006 - 09:30

	ZeBaNi

1023 Mesaj -

Cehennemdeki Azap Ortamý

Cehennem, Allah’ýn "Kahhar" (Kahredici), "Cebbar" (istediðini zorla yaptýran), "Muntakim" (intikam alýcý göz kırpma

gibi isimlerinin sonsuza dek tecelli edeceði yerdir. Ýnkarcý insana her yönden acý vermek için özel bir yaratýlýþla yaratýlmýþtýr. Kuran ayetlerinde cehennem, yaþayan bir canlý gibi tasvir edilir. Bu canlý, inkarcýlara karþý öfke, nefret, hýnç ve istekle doludur. Yaratýldýðý günden beri, Yaratýcýmýzý inkar eden inkarcýlardan intikam almayý beklemektedir. Cehennem, ayetlerde bildirildiðine göre, "insana delicesine susamýþtýr". (Müddessir Suresi, 29) Dini yalanlayanlarý gördüðünde öfkesinin þiddetinden parçalanacak gibi olur. Bu ateþin yaratýlýþýnýn bir amacý vardýr; kahredici bir azap vermek. O da görevini yapacak, acýlarýn en büyüðünü verecektir.

Ýnkar edenler, Allah’ýn huzurunda hesaba çekildikten sonra kitaplarýný sol yanlarýndan alýrlar. Bu an, sonsuza dek içinde kalacaklarý cehenneme sürülecekleri andýr. Ýnkarcýlar için hiçbir kaçýþimkaný yoktur. Hazýr bulundurulan milyarlarca insanýn meydana getirdiði mahþer kalabalýðý bu insanlar için bir kurtuluþya da gözden kaçma imkaný oluþturmaz. Kimse bu kalabalýðýn arasýna karýþýp kendisini unutturamaz, kaybettiremez. Her kiþi, kendisi için görevlendirilmiþbir þahit, bir de sürücü melekle gelir. Allah ayetlerinde þöyle buyurmaktadýr:

Sur’a da üfürülmüþtür. Ýþte bu, tehdidin (gerçekleþtiði) gündür.

(Artýk) Her bir nefis, yanýnda bir sürücü ve bir þahid ile gelmiþtir.

Andolsun, sen bundan gaflet içindeydin, iþte Biz de senin üzerindeki örtüyü açýp-kaldýrdýk. Artýk bugün görüþ-gücün keskindir.

Onun yakýný olan (ve yanýndan ayrýlmayan melek) dedi ki: "Ýþte bu, yanýmda hazýr durumda olan þey."

Siz ikiniz (ey melekler), her inatçý nankörü atýn cehennemin içine,

Hayra engel olan, saldýrgan þüpheciyi,

Ki o, Allah’la beraber baþka bir Ýlah edinmiþti. Artýk ikiniz, onu en þiddetli olan azabýn içine atýn. (Kaf Suresi, 20-26)

Ýþte inkarcýlar bu korkunç yere doðru yüzüstü sürüklenerek ***ürülürler. Kuran’da bildirildiðine göre "bölük bölük" cehenneme doðru sevk edilirler. Ancak daha ulaþmadan, uzaktan cehennemin korkusu yürekleri sarar. Çünkü cehennemin dehþet verici homurtusu ve uðultusu uzaktan duyulur:

...kaynayýp-feveran ederken onun korkunç homurtusunu iþitirler. Öfkesinin þiddetinden neredeyse patlayýp parçalanacak... (Mülk Suresi, 7)

Furkan Suresi’nin 12. ayetinde ateþin, inkarcýlarý "uzak bir yerden gördüðü" ve "gazablý öfke"ye kapýldýðý bildirilir.

Ayetlere göre, inkarcýlar, diriliþle birlikte baþlarýna gelecekleri hissetmeye baþlarlar. Boyunlarý aþaðýlanmaktan ve utançtan ötürü bükülmüþtür. Baþlarý düþmüþ, dostsuz, yardýmcýsýz kalmýþ, gururlarý kýrýlmýþ, çökmüþdurumdadýrlar. Utançlarýndan dolayý baþlarýný kaldýrmadan gözlerinin ucuyla bakarlar. Onlarýn bu çaresizlik içindeki durumlarý Kuran’da þöyle haber verilir:

Onlarý görürsün; zilletten baþlarý önlerine düþmüþbir halde, ona (ateþe) sunulurlarken göz ucuyla sezdirmeden bakarlar. Ýman edenler de: "Gerçekten hüsrana uðrayanlar, kýyamet günü hem kendi nefislerini, hem yakýn akraba (veya yandaþlarýný da hüsrana uðratmýþlardýr" dediler. Haberiniz olsun; gerçekten zalimler, kalýcý bir azab içindedirler. (Þura Suresi, 45)

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son HuRi tarafından, 07.02.2007 - 17:50 tarihinde.

Gönderen: 07.02.2007 - 17:36

	ZeBaNi

1023 Mesaj -

Cehenneme Giriþ, Karþýlanma ve Cehennemin Katlarý

Allah’ý inkar ederek Rabbimiz’in dinine göre bir yaþam sürmeyenlerin, cehennemin kapýsýna vardýklarýnda yaþayacaklarý Kuran’da þöyle haber verilir:

Ýnkar edenler, cehenneme bölük bölük sevk edildiler. Sonunda oraya geldikleri zaman, kapýlarý açýldý ve onlara (cehennemin) bekçileri dedi ki: "Size Rabbiniz’in ayetlerini okuyan ve bugünle karþýlaþacaðýnýzý (söyleyip) sizi uyaran elçiler gelmedi mi?" Onlar: "Evet" dediler. Ancak azab kelimesi kafirlerin üzerine hak oldu. Dediler ki: "Ýçinde ebedi kalýcýlar olarak cehennemin kapýlarýndan (içeri) girin. Büyüklüðe kapýlanlarýn konaklama yeri ne kötüdür." (Zümer Suresi, 71-72)

Cehennemin kapýlarý ise, her bir inkarcý grubu için özel olarak var edilmiþtir. Ýnsanlar Allah’a karþý isyanlarýnýn þiddetine göre sýnýflara ayrýlmýþlardýr. Cehennemde de, Kuran’da belirtilen konumlarýna ve kazandýklarý günahlara göre farklý azap tabakalarýna yerleþtirilirler. Bir ayette þöyle denir:

(Allah) diyecek: "Cinlerden ve insanlardan sizden önce geçmiþümmetlerle birlikte ateþe girin." Her bir ümmet giriþinde kardeþini (kendi benzerini) lanetler. Nitekim hepsi birbiri ardýnca orada toplanýnca, en sonra yer alanlar, en önde gelenler için: "Rabbimiz, iþte bunlar bizi saptýrdý; öyleyse ateþten kat kat arttýrýlmýþbir azab ver diyecekler. (Allah da "Hepsi için kat kattýr. Ancak siz bilmezsiniz" diyecek. (Araf Suresi, 3 )

Hicr Suresi’ndeki ayetlerde de, cehennem içindeki farklý "kat"lardan þöyle söz edilir:

... onlarýn tümünün buluþma yeri cehennemdir. O’nun yedi kapýsý vardýr; onlardan her bir kapý için bir grup ayrýlmýþtýr." (Hicr Suresi, 43-44)

Bu katlarýn en altýnda yer alan, diðer bir ifadeyle en büyük azapla karþýlaþanlar ise, iman etmedikleri halde dünyada mümin taklidi yapmaya çalýþmýþolan ikiyüzlü "münafýk"lardýr. Kuran’da onlarýn bu durumu müminlere þöyle bildirilir:

[color=#FF3333]Gerçekten münafýklar, ateþin en alçak tabakasýndadýrlar. Onlara bir yardýmcý bulamazsýn. (Nisa Suresi, 145) [/color]

Cehennem nefret doludur, inkarcýlara doymaz, beþere azap vermeye susamýþtýr. Ýçine atýlan çok sayýda inkarcýya raðmen daha fazlasýný ister. Kaf Suresi’nde þöyle bildirilir:

O gün cehenneme diyeceðiz: "Doldun mu?" O da: "Daha fazlasý var mý?" diyecek. (Kaf Suresi, 30)

Cehennem bir kere yakaladýðýný sonsuza kadar alýkoyar. Allah, ayetlerde cehennemi þöyle tarif etmektedir:

Onu Ben, cehenneme sürükleyip-atacaðým. Cehennem (sakar) nedir, sen bilir misin? Ne alýkoyar, ne býrakýr. Beþere delicesine susamýþtýr. (Müddessir Suresi, 26-29)

Üstteki ayetten anlaþýldýðý gibi inkarcýlar cehenneme "atýlýrlar". Þuara Suresi’nin 94. ayetinde ise, inkarcýlarýn cehenneme, adeta çöp gibi "dökülüverildiði" bildirilir.

Kilitlenen Kapýlarýn Ardýndaki Sonsuz Hayat

Ýnkarcýlar, cehenneme girdiklerinde cehennemin kapýlarý üzerlerine kapatýlýr ve olabilecek en dehþet verici görüntülerle karþýlaþýrlar. Biraz sonra ateþe atýlacaklarýný ve bunun da sonsuza kadar süreceðini anlamýþlardýr. Kapýlarýn kapanmasý, artýk bir çýkýþýn ya da kaçýþýn olmadýðýný gösterir. Allah, inkarcýlarýn durumunu þöyle haber verir:

Ayetlerimizi inkar edenler ise, sol yanýn adamlarýdýr (Ashab-ý Meþ’eme). "Kapýlarý kilitlenmiþ" bir ateþonlarýn üzerinedir. (Beled Suresi, 19-20)

Karþý karþýya kaldýklarý azap, Kuran’da bildirildiðine göre "büyük bir azap" (Al-i Ýmran Suresi, 176), "þiddetli bir azap" (Al-i Ýmran Suresi, 4) ve "acýklý bir azap"týr. (Al-i Ýmran Suresi, 21) Ýnsanýn dünya hayatýnda sahip olduðu kýstaslar, cehennem azabýný tam olarak kavramaya yeterli deðildir. Birkaç saniye olsun ateþe veya kaynar suya dayanamayan insan, sonsuza kadar sürecek bir ateþazabýný zihninde gerektiði gibi canlandýramaz. Hatta dünyadaki ateþin verebileceði herhangi bir acý, cehennem azabýnýn þiddeti ile karþýlaþtýrýlamaz. Allah’ýn azabýnýn bir benzeri yoktur:

Artýk o gün hiç kimse (Allah’ýn) vereceði azab gibi azablandýramaz. Onun vuracaðý baðý hiç kimse vuramaz. (Fecr Suresi, 25-26)

Kuran’da haber verildiðine göre, cehennemde her aný çok yönlü iþkencelerle dolu bir hayat söz konusudur. Cehennemdeki bu hayat, aþaðýlanmanýn, rezilliðin, sefilliðin, fiziksel ve psikolojik eziyetlerin, iþkencelerin çok çeþitli uygulamalarýndan oluþur. Cehennemdeki azabý dünyadaki herhangi bir þeyle kýyaslamak elbette mümkün deðildir.

Cehennem ehli beþduyusuyla da azap çeker. Gözü dehþet verici ve iðrenç görüntüler görür; kulaðý korkunç ve acý veren sesler, uðultular, gürültüler, çýðlýklar, inlemeler, haykýrýþlar duyar; burnu olabilecek en pis ve tiksinti verici kokularla dolar; dili en iðrenç tatlarý, en dayanýlmaz acýlarý hisseder; derisi ve tüm vücudu, tek bir hücresi eksik kalmamak üzere yanar, þiddetli acýlar içinde kývranýr. Bir türlü ölüp yok olmaz. Allah Kuran’da "ateþe ne kadar dayanýklýdýrlar" (Bakara Suresi, 175) þeklinde buyurmuþtur. Derileri yenilenir, azapta hiçbir kesinti ve hafifleme olmadan ayný iþkence sonsuza kadar sürer. Yine Kuran’a göre artýk inkar edenler "sabretseler de birdir, sabretmeseler de". (Tur Suresi, 16)

En az fiziksel acýlar kadar þiddetli manevi azaplar da vardýr. Aþaðýlanýr, horlanýr, rezil olur, piþman olur, çaresizliðini ve ümitsizliðini düþündükçe yüreði yanar, kan aðlar. Sonsuzluk aklýna geldikçe mahvolur. Öyle ki, azap bir milyon yýl sonra veya bir milyar yýl sonra ya da trilyonlarca yýl sonra sona erecek olsa bu onun için büyük bir umut ve sevinç kaynaðý olurdu. Ama azabýn bir daha hiç sonunun gelmeyeceðini, cehennemden hiçbir zaman çýkýþolmayacaðýný bilmenin verdiði ümitsizlik hissi dünyadaki herhangi bir ümitsizlik hissiyle kýyaslanamayacak bir duygudur.

Kuran’daki tasvirlerden anlaþýldýðýna göre cehennem, pis kokusu, dar, gürültülü, karanlýk, isli, dumanlý, izbe ve tekin olmayan mekanlarý, hücreleri kavurucu sýcaklýðý, en iðrenç yiyecek ve içecekleri, ateþten elbiseleri, sonsuza kadar artan azabýyla Allah’ýn kudretinin ve adaletinin tecelli ettiði bir mekandýr. Ancak söz konusu ortamý, fikir vermesi açýsýndan bazý yönlerden, nükleer savaþsonrasýndaki dünyayý tasvir eden filmlerdeki karanlýk, alabildiðine pis, iðrenç, bunaltýcý ortamlara benzetebiliriz. Elbette böyle bir mekanda ona uygun bir hayat söz konusudur. Cehennem ehli duyar, konuþur, tartýþýr, kaçmaya çalýþýr, ateþte yakýlýr, azabýn hafifletilmesini ister, susar, acýkýr, piþmanlýk duyar.

Bu ortamda cehennemlikler pis ve iðrenç mekanlarda hayvanlar gibi yaþarlar. Yiyecek olarak yalnýzca zakkum aðacýný veya darý dikenini bulabilirler. Ýçecek olarak ise irin, kan ve kaynar sudan baþka bir þeyleri yoktur. Bu arada ateþonlarý her yanlarýndan kuþatmýþtýr. Yanan derilerinin yerine yenileri yaratýlýr. Böylece ateþin verdiði acý, kesintisiz bir þekilde hiç hafiflemeden devam eder. Derileri dökülmüþ, etleri yanmýþ, bütün vücutlarý yanýk, kan, irin içinde olduðu halde zincirlere vurulur ve kýrbaçlanýrlar. Tasmalandýrýlýr, elleri boyunlarýna baðlý olarak daracýk yerlere atýlýrlar. Zebaniler tarafýndan ateþten yataklara yatýrýlýrlar, üzerlerine örttükleri örtüler bile ateþtendir. Bu azaptan kurtulabilmek için sürekli feryat ederler, yalvarýrlar, ama kendilerine cevap bile verilmez. En azýndan, bir günlük de olsa azabýn hafiflemesini isterler, ama yine aþaðýlanma ve azapla karþýlýk görürler.

Cehennemde bütün bu olanlar kesin birer gerçektir. Bugün dünyada sürdürdüðümüz hayat kadar, hatta daha da gerçektirler.

Allah’a, O’nun tam olarak istediði gibi deðil, bir ucundan ibadet edenler (Hac Suresi, 11); Allah’tan baþka ilahlar edinerek, para, mevki, kariyer gibi kavramlarý hayatlarýnýn amacý haline getirenler; Allah’ýn dinini kendi istekleri doðrultusunda deðiþtirenler, Kuran’ý þahsi menfaatlerine göre yorumlayýp çarpýtanlar, imandan sonra inkara sapanlar, kýsacasý bütün inkarcýlar, müþrikler ve münafýklar hepsi cehenneme getirilirler. Bu, Allah’ýn kesin bir sözüdür ve gerçekleþecektir:

Eðer Biz dilemiþolsaydýk, her bir nefse kendi hidayetini verirdik. Fakat Benden çýkan þu söz gerçekleþecektir: "Andolsun, cehennemi cinlerden ve insanlardan (inkar edenlerle) tamamýyla dolduracaðým." (Secde Suresi, 13)

Bu insanlar da zaten cehennem için özel olarak yaratýlmýþlardýr:

Andolsun, cehennem için cinlerden ve insanlardan çok sayýda kiþi yarattýk (hazýrladýk). Kalpleri vardýr bununla kavrayýp-anlamazlar, gözleri vardýr bununla görmezler, kulaklarý vardýr bununla iþitmezler. Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha aþaðýlýktýrlar. Ýþte bunlar gafil olanlardýr. (Araf Suresi, 179)

Gönderen: 07.02.2007 - 17:37

	ZeBaNi

1023 Mesaj -

AteþAzabý

Cehennemdeki bu hayatýn içinde, en büyük azaplardan biri ateþtir. Ateþdiðer iþkencelere kýyasla insanýn benliðini kökünden sarsan yok eden bir unsurdur. Ýnsan vücudunun en derin noktalarýna, Kuran’da Allah’ýn bildirdiði þekliyle "hücrelerine" kadar iþleyen bir azaptýr.

Ýþte cehennem ehli, cehennemde "cayýr cayýr yanmakta olan" (Mearic Suresi, 15), öfkeli, "alevleri kabardýkça kabaran" (Leyl Suresi, 14), "çýlgýnca yanan" (Furkan Suresi, 11) bu ateþin içine atýlýrlar ve çýðlýk çýðlýða yanarlar. Kaaria Suresi’nde þöyle buyrulur:

Kimin tartýlarý hafif kalýrsa. Artýk onun da anasý (son duraðý göz kırpma

"haviye"dir (uçurum). Onun ne olduðunu (mahiyetini) sana bildiren nedir? O, kýzgýn bir ateþtir. (Kaaria Suresi, 8-11)

Ayetlerden anlaþýldýðýna göre, ateþcehennemin her yerini kaplamýþtýr. Bu çukurda ateþten korunulabilecek, ateþin eriþmediði bir yer yoktur. Ýnkar eden kiþi diðer fiziksel ve ruhsal iþkencelere tabi olurken de hayatýnýn her anýnda ateþle muhataptýr. Ateþ, son derece büyüktür. Kuran’da, onun büyüklüðü ve þiddeti ifade edilirken, ateþin kývýlcýmlarý için "saray" ve "deve sürüleri" benzetmeleri kullanýlýr:

O gün, yalanlayanlarýn vay haline. Kendisini yalanladýðýnýz (azab)a gidin. Üç dala ayrýlmýþbir gölgeye gidin. Ne gölge altýnda barýndýrýr, ne (yakýcý göz kırpma

alevden korur. Gerçekten o, sanki her biri saray olan bir kývýlcým saçar. Her biri, sanki sapsarý erkek deve sürüleri gibidir. (Mürselat Suresi, 28-33)

Ýnkar edenler ateþten kaçmak, ondan kurtulmak için tüm güçlerini harcarlar. Ama kaçmalarýna izin verilmez. Mearic Suresi 17. ayette bildirildiðine göre, o öyle bir ateþtir ki, "yüz çevirip arkasýný döneni çaðýrýr-durur".

Bir baþka ayette ise þöyle bildirilir:

Fasýk olanlar içinse, artýk onlarýn da barýnma yeri ateþtir. Oradan her çýkmak istediklerinde, geri çevrilirler ve onlara: "Kendisini yalanladýðýnýz ateþazabýný tadýn" denir. (Secde Suresi, 20)

Böyle bir ateþle yananlarýn tahayyül edilemeyecek çýðlýk ve inlemeleri ortalýðý kaplar. Yalnýzca bu korkunç çýðlýk ve inlemeler bile cehennem ehli için özel bir azap kaynaðýdýr. Orada "kemikleri çatýrdatan inlemeler vardýr". (Enbiya Suresi, 100) Bir baþka ayette ise, "mutsuz olanlar ateþtedirler, onlar için orada (kahýrla ve acýyla) nefes alýp vermeler vardýr" (Hud Suresi, 106) diye bildirilmektedir.
Ateþ, dayanýlmaz bir acýdýr. Ýnsan bir kibrit çöpünün alevine parmaðýný kýsa bir süre tutmaya bile dayanamaz. Þiddetli bir acý duyar. Ancak dünyada bu ve benzeri þekillerde hissettiðimiz ateþazabý, cehennemdekinin yanýnda çok çok zayýftýr. Çünkü insan, dünyada uzun süre yanamaz. Eðer yanan bir ateþin içine düþmüþse, 5-10 saniye içinde can verir, ateþin büyük acýsýný çok kýsa bir an yaþamýþolur.

Ancak cehennemdeki durum, çok korkunçtur, çünkü oradaki ateþinsaný öldürmez, yalnýzca acý çektirir. Cehennem ehli, sonsuza kadar sürecek olan bir ateþin içinde Allah’ýn dilemesi dýþýnda sonsuza kadar yanacaktýr. Bu iþlemin sonsuza kadar süreceðini bilmenin verdiði dayanýlmaz bir çaresizlik, umutsuzluk ve yýkým içinde olacaktýr.

Azabýn bir baþka yönü de, özel olarak yüzlerinin yakýlmasýdýr. Ýnsaný kibirlendiren, bu kibirle kendisini müstaðni görmesinie neden olan vücudunun en önemli yeri yüzüdür. Çünkü yüz kiþiye ayrý bir fert olma özelliði kazandýrýr. "Ben" diye tanýmlanan varlýðýn en belirgin göstergesidir. Güzellik ve çirkinlik kavramlarýnýn en yoðun olarak toplandýðý bölgedir. Ýnsanlar, gazetelerde ya da televizyonda yüzü ileri derece yanmýþbirisinin görüntüsüne rastladýklarýnda, þiddetli bir acýmayla karýþýk ürperti hissederler. Ardýndan benzer bir felakete karþý Allah’tan koruma isterler. Hiç kimse böyle bir felaketin kendi baþýna gelmesini istemez ve zaten kýsa sürede bu görüntü unutulur. Ancak inkarcýlarýn gaflette olduðu bir þey vardýr ki, o da benzer bir sona hem de akýllarýnýn alamayacaðý kadar þiddetlisine adým adým yaklaþmakta olduklarýdýr. Cehennemdeki ateþinsan vücudunun her noktasýna büyük acýlar verir. Ama insanýn yüzünün yanmasý en acýsýdýr. Gözler, kulaklar, burun, dil ve derinin, yani beþduyu kaynaðýnýn ayný anda bulunduðu tek ve en önemli bölgedir yüz. Ýnsan yüze gelecek darbelere karþý çok hassastýr, en ufak bir harekete þiddetli bir refleksle cevap verir. Cehennemde ise yüz, ateþte yakýlýr, kaynar sularla haþlanýr. Acýnýn en yoðun olarak hissedildiði yere en aðýr iþkenceler yapýlýr. Ayetlerde, bu azap þöyle tasvir edilir:

Yüzlerinin ateþte evrilip çevrileceði gün, derler ki: "Eyvahlar bize, keþke Allah’a itaat etseydik ve Resule itaat etseydik." (Ahzap Suresi, 66)

Giyimleri katrandandýr, yüzlerini ateþbürümektedir. (Ýbrahim Suresi, 50)

Ateþ, onlarýn yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar (etleri sýyrýlmýþolarak sýrýtan) diþleriyle kalýverirler. (Müminun Suresi, 104)

Gönderen: 07.02.2007 - 17:39

	ZeBaNi

1023 Mesaj -

Cehennemin Odunlarý, Kaynar Su ve Daðlanan Vücutlar

Allah inkarcýlarýn cehennem ateþi içinde yanacaklarýný bildirirken, Kuran’da bir benzetme yapmýþtýr. Buna göre, inkarcýlar yana yana "cehennemin odunu" haline gelirler. Cehennemde ateþin kavurduðu herhangi bir nesne gibi yanmazlar. Ýnkarcýlar kendileri ateþin yakýtýný oluþtururlar. Bu durum bir ayette þöyle bildirilir:

"Zulmedenler, ise onlar da cehennem için odun olmuþlardýr". (Cin Suresi, 15)

Odunun kendisi, ateþinin yakacaðý herhangi bir cisimden çok daha uzun, çok daha þiddetle, için için yanar. Ýþte inkarcýlar da, ayný þekilde yalanladýklarý bu ateþin odunu olurlar. Ayetlerde, bu gerçek þöyle haber verilmiþtir:

Ey iman edenler, kendinizi ve yakýnlarýnýzý ateþten koruyun ki onun yakýtý insanlar ve taþlardýr... (Tahrim Suresi, 6)

Þüphesiz inkar edenler, onlarýn mallarý da, çocuklarý da kendilerine Allah’tan (gelecek azaba karþý hiçbir þey kazandýrmaz. Ve onlar ateþin yakýtýdýrlar. (Al-i Ýmran Suresi, 10)

Gerçekten siz de, Allah’ýn dýþýnda taptýklarýnýz da cehennemin odunusunuz, siz ona varacaksýnýz. (Enbiya Suresi, 9 )

Odun yerine geçen insanlarýn yanýnda, bir de ateþi yakmak için kullanýlan gerçek odunlar vardýr. Ancak burada da farklý bir azap yaþanýr. Dünyada iken dost, örneðin karý-koca olan inkarcýlar, birbirlerinin ateþine odun taþýrlar. Kuran’da, Ebu Leheb ve karýsýnýn cehennemde yaþayacaklarý son þöyle haber verilmektedir:

Ebu Leheb’in iki eli kurusun; kurudu ya.

Malý ve kazandýklarý kendisine bir yarar saðlamadý.

Alevi olan bir ateþe girecektir. Eþi de; odun hamalý (ve)

Boynuna bükülmüþbir ip (baðlanmýþ olarak. (Mesed Suresi, 1-5)

Bu, dünyadaki tüm baðlarýn kopmasý demektir. Dünyada iken birbirlerini çok sevdiklerini söyleyen ve birlikte Allah’a karþý isyan eden inkarcýlar, cehennemde birbirlerinin ateþini beslerler. Orada tam bir ihanet söz konusudur. Allah’tan baþka edinmiþolduklarý tüm dostlar, en yakýnlarý, eþleri dahi birer düþman haline gelmiþlerdir.

Ýnsanýn en büyük organý vücudunu çepe çevre saran, hissetmesini, zevk almasýný saðlayan derisidir. Kalýnlýðý birkaç milimetreyi geçmez. Ýnsanýn en çok deðer verdiði yüzü, elleri, kollarý, bacaklarý ve diðer bütün organlarý deri tarafýndan sarmalanmýþtýr. Ancak deri hassaslýðý yüzünden en büyük acý kaynaðý olabilir. Derinin en zayýf olduðu nokta ise ateþe ve kaynar sývýlara karþý olan zafiyetidir. Ateþderiyi kavurur yakar, kaynar su ise haþlar. Kaynar su insanýn derisini tek bir nokta boþta býrakmaksýzýn çepeçevre sarar. Ýncecik deriyi kabartýr, deri iltihapla þiþer, su toplar ve patlar, böylece dayanýlmaz bir azaba neden olur. Dünyadaki fiziksel güzellik kuvvet, makam, þöhret kýsacasý hiçbir þey insaný kaynar bir suya karþý dayanýklý kýlmaz. Kuran’da bildirildiðine göre, "küfre saptýklarýndan dolayý onlar için çýlgýnca kaynar sular ve acýklý bir azab vardýr". (Enam Suresi, 70) Vakýa Suresi’nde þöyle buyrulur:

Ve eðer o, yalanlayan sapýklardan ise artýk (onun için) alabildiðine kaynar sudan bir þölen vardýr. Ve çýlgýnca yanan ateþe bir atýlma da. Þüphesiz bu, kesin bilgi ifade eden bir gerçektir. (Vakýa Suresi, 92-95)

Bir baþka surede ise, inkarcýlara yapýlacak kaynar su azabý þöyle anlatýlýr:

Onu tutun da cehennemin orta yerine sürükleyin.

Sonra kaynar suyun azabýndan baþýnýn üstüne dökün;

(Azabý göz kırpma

tad; çünkü sen, (kendince) üstün, onurluydun.

Gerçekten bu, sizin kuþkuya kapýldýðýnýz þeydir. (Duhan Suresi, 47-50)

Bunlarýn yanýnda, ateþazabýnýn bazý farklý çeþitleri vardýr. Birisi de, ateþte kýzdýrýlan kozlerle cehennem ehlinin vücutlarýnýn daðlanmasýdýr. Ancak kendilerini daðlamak için kullanýlacak olan bu °°°°ller, dünyada iken Allah’a ortak koþtuklarý mal ve mülkleridir:

... Altýný ve gümüþü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar... Onlara acý bir azabý müjdele. Bunlarýn üzerlerinin cehennem ateþinde kýzdýrýlacaðý gün, onlarýn alýnlarý, böðürleri ve sýrtlarý bunlarla daðlanacak (ve "Ýþte bu, kendiniz için yýðýp-sakladýklarýnýzdýr; yýðýp-sakladýklarýnýzý tadýn" (denilecek). (Tevbe Suresi, 34-35)

Gönderen: 07.02.2007 - 17:41

	ZeBaNi

1023 Mesaj -

Daha Baþka Azaplar

Cehennem, çoðu insanýn sandýðý gibi yalnýzca insanlarýn ateþte ve kaynar sularla yanacaðý bir yer deðildir. Orada insaný hem fiziksel hem de psikolojik yönden azaplandýracak çok çeþitli yöntemler vardýr.

Dünyada, iþkence için çok farklý yöntemler ve araçlar kullanýlmaktadýr. Çoðu kiþi bu iþkenceler sýrasýnda ya sakat kalýr ya da acýdan ölür. Sað kalanlar ise genelde akýl saðlýklarýný kýsmen, hatta bazen tümüyle yitirirler. Oysa bu dünyadaki iþkence yöntemleri, cehennemdekilere oranla karþýlaþtýrýlamayacak kadar hafiftir. Cehennemde çok farklý, çok geliþmiþiþkence yöntemleri kullanýlacaktýr. Dünyada elektrik verilerek iþkenceye uðratýlan bir insaný da, verilen elektriði de, insanýn elektriðe olan acý duyarlýlýðýný da Allah yaratmýþtýr. Ýnsana acý verecek daha birçok bilinmeyen kaynak ve insanýn bilinmeyen birçok zaafý vardýr. Allah yarattýðý kullarýnýn zaaflarýný en iyi bilendir. Bu zaaflar doðrultusunda en çok acýyý da yine Allah verecektir. Bu, "Muazzip" (azap edici) ve "Kahhar" (kahredici) olan Allah’ýn kanunudur.

Kuran’da haber verildiðine göre cehennemde azap her yönden gelmektedir. Azaptan kendilerini korumaya fýrsatlarý yoktur, azap her yandan onlarý kuþatmaktadýr. Üstlerinden, altlarýndan gelen azabý savmaya güç yetiremezler. Onlarýn bu durumu Kuran’da þöyle haber verilir:

Azab konusunda senden acele (davranmaný göz kırpma

istiyorlar. Oysa cehennem, o inkar edenleri gerçekten kuþatýp-durmaktadýr. Azabýn onlarý üstlerinden ve ayaklarýnýn altýndan kaplayacaðý gün (Allah): "Yaptýklarýnýzý tadýn" der. (Ankebut Suresi, 54-55)

Ayrýca, cehennemdeki, þu anda bilemediðimiz daha baþka farklý azap kaynaklarý da Kuran’da þu þekilde haber verilir:

Cehennem; onlar oraya girerler; ne kötü bir yataktýr o. Ýþte bu; tatsýnlar onu: Kaynar su ve irin. Ve onun þeklinden baþka, çift çift (olan daha beter azablar) vardýr. (Sad Suresi, 56-5)

Kuran’da inkarcýlarýn cehennemde karþýlaþacaklarý azaplar haber verilmiþtir. Elbette Allah bunlarýn çok daha üstünde, insanýn hayal gücünün bile alamayacaðý sonsuz azap ve iþkence þekillerini cehennemde yaratmaya güç yetirendir.

Gönderen: 07.02.2007 - 17:42

	ZeBaNi

1023 Mesaj -

Sicak, Karanlýk, Duman ve Darlýk

Dünyada insana en çok sýkýntý veren ortamlar dar, pis, karanlýk ve sýcak ortamlardýr. Çok sýcak, nemli ortamlar insaný boðar, yüksek nem en temel ihtiyaç olan nefes almayý zorlaþtýrýr. Nefes alamamak insaný þiddetli biçimde bunaltýr, göðsü daralýr, kalbi sýkýþýr. Çok sýcak ve nemli havalarda gölge bile rahatlatýcý olmaz. Görünmeyen ama yoðun bir tabaka insaný çepeçevre kuþatýr, nefes borusundan girip göðsünü týkar. Örneðin lüks saunalardaki yüksek ýsý ve neme insan çok kýsa bir süre dayanabilir. On dakika yoðun buhar altýnda kalmaya dayanamayan birisi saunaya kapatýlsa kýsa bir süre içinde fenalýk geçirir. Biraz daha uzun kalýrsa, aþýrý nem ve sýcaktan ölebilir.

Cehennemde de bu boðucu atmosfer çok yoðun bir biçimde hakimdir. Dünyada sýcaða karþý birçok önlem geliþtirmiþolan insan cehennemde çaresizdir. Ortam en sýcak çölden daha sýcak, en karanlýk, izbe hücrelerden daha sýkýntý verici ve pistir. Sýcak insanýn en küçük parçasý olan hücrelerine dek iþler. Ýnkarcýlar için kavurucu sýcaða karþý bir koruyucu, ferahlama veya serinleme imkaný yoktur. Kuran’da, cehennem ehlinin bu durumundan þöyle söz edilir:

"Ashab-ý Þimal", ne (mutsuzdur o) "Ashab-ý Þimal." Hücrelere iþleyen kavurucu bir sýcaklýk ve kaynar su. Ve kapkara dumandan bir gölge içindedirler. Ki o, ne serindir, ne ferahlatýcý (kerim). (Vakýa Suresi, 41-44)

O gün, yalanlayanlarýn vay haline. Kendisini yalanladýðýnýz (azab)a gidin. Üç dala ayrýlmýþbir gölgeye gidin. Ne gölge altýnda barýndýrýr, ne (yakýcý alevden korur. (Mürselat Suresi, 28-31)

Bu denli boðucu bir atmosfer içinde, bir de dar bir yere sokulma azabý vardýr. Furkan Suresi’nde, inkarcýlara uygulanacak bu ceza þöyle anlatýlýr:

Elleri boyunlarýna baðlý olarak, sýkýþýk bir yerine atýldýklarý zaman, orada yok oluþu isteyip-çaðýrýrlar. Bugün bir yok oluþu çaðýrmayýn, birçok (kere) yok oluþu isteyip-çaðýrýn. (Furkan Suresi, 13-14)

Bu dünyada dar bir yerde kapalý kalmak, gerçekten de bir insan için çok zor ve bunaltýcýdýr.. Dar bir hücrede hapis, suçlulara verilen aðýr cezalarýn baþýnda gelir. Trafik kazalarýnda parçalanmýþbir aracýn içinde saatlerce sýkýþýp canlý kalan, kazazedelerin durumu, bir deprem veya göçükte toprak altýnda kalan insanlarýn çaresizliði olabilecek en büyük felaketler olarak nitelendirilir. Oysa bu gibi örnekler cehennemdeki ortama göre kýyaslanamayacak kadar hafiftir. En önemlisi göçük altýnda veya benzer bir yerde sýkýþan insan ya bir süre sonra þuurunu kaybedip ölür ya da bir süre sonra canlý olarak kurtarýlýr. Sonuç olarak acý çekilecek sürenin bir sonu, bitiþzamaný vardýr.

Oysa cehennemde ne bir son vardýr ne de umut. Pis, yakýcý, havasýz, karanlýk, dumanlý bir atmosferde bir de elleri boynuna baðlanan ve daracýk, sýkýþýk bir yere sokulan inkarcý, suda boðulan bir insan gibi, tarifsiz bir eziyet çeker. Debelenir, çýrpýnýr, kurtulmaya çalýþýr, ama kýmýldayamaz. Sonunda, ayette belirtildiði gibi, yok oluþu çaðýrýr, ölüp yok olmayý ister. Ancak bu mümkün deðildir. Sokulduðu o daracýk yerde, dünya ölçüsüyle aylar, yýllar, belki yüzyýllar boyu kalacak, giderek artan bir sýkýntý içinde binlerce kez yok oluþu çaðýracaktýr. Oradan çýkarýldýðýnda ise, kurtuluþa deðil, cehennemin bir baþka azabýna ***ürülür.

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son HuRi tarafından, 07.02.2007 - 17:50 tarihinde.

Gönderen: 07.02.2007 - 17:42

	ZeBaNi

1023 Mesaj -

Yiyecekler, Ýçecekler ve Giyecekler

Dünya, Allah’ýn insan için yarattýðý sayýsýz lezzetli ve besleyici yiyecek maddeleriyle donatýlmýþtýr. Farklý lezzetlerdeki etler, türlü renk, tat ve kokuda meyve ve sebzeler, baldan süte kadar uzanan hayvan ürünleri, hatta baharatlar, insan için özel olarak yaratýlmýþve dünya var olduðu günden itibaren insanlara cömertçe sunulmuþtur. Bu arada, insan vücudu da bu lezzetleri algýlayabilecek yapýda özel olarak yaratýlmýþtýr. Ýnsan güzel yiyeceklere karþý Allah’ýn verdiði bir ilhamla iþtah ve arzu duyar. Ayný þekilde de pis ve iðrenç maddelere (çürümüþ, kokuþmuþmaddeler, irin, iltahap, kan vs.) karþý da bir tiksinti besler. Bu da insana ilham edilmiþbir baþka özelliktir.

Bu dünyada var olan nimetlerin çok daha üstünleri Allah’ýn Rahman sýfatý gereði cennette müminler için sonsuza dek hazýr bulundurulacaktýr. Cehennem ehli ise dünyada yapýp ettiklerinin cezasý olarak Allah’ýn lütfedici ve rýzýklandýrýcý (Rezzak) sýfatlarýndan çok uzakta kalýrlar. (Þura Suresi, 19) Artýk onlar için yalnýzca azap vardýr. Bir ayette onlarýn ahirette karþýlaþacaklarý son þöyle haber verilir:

Ýnkar edenler ateþe sunulacaklarý gün, (onlara þöyle denir "Siz dünya hayatýnýzda bütün ’güzellikleriniz ve zevklerinizi tüketip-yok ettiniz, onlarla yaþayýp-zevk sürdünüz. Ýþte yeryüzünde haksýz yere büyüklenmeniz (istikbarýnýz) ve fasýklýkta bulunmanýzdan dolayý, bugün alçaltýcý bir azab ile cezalandýrýlacaksýnýz." (Ahkaf Suresi, 20)

Artýk onlar için hiçbir nimet yoktur. En temel, en doðal ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý bile onlar için bir azaba dönmüþtür. Yiyecekleri birer acý kaynaðý olarak Allah özel olarak yaratmýþtýr. Artýk sonsuza kadar yiyebilecekleri tek þey darý dikeni veya zakkum aðacýdýr. Bunlar da, ne doyurur, ne de besler. Yalnýzca acý verirler; aðzý ve boðazý yýrtar, karýnlarýný parçalar, kanatýr, iðrenç bir tat ve koku verirler. Ayetlerde cennetteki muhteþem güzelliklerden ve lezzetlerden söz edildikten sonra cehennem ehlinin yiyecekleri þöyle tarif edilir:

Nasýl, böyle bir konaklanma mý daha hayýrlý yoksa zakkum aðacý mý? Doðrusu Biz, onu kafirler için bir fitne (bir imtihan konusu) kýldýk. Þüphesiz o, ’çýlgýnca yanan ateþin’ dibinde bitip çýkar. Onun tomurcuklarý, þeytanlarýn baþlarý gibidir. Artýk gerçekten, ondan yiyecekler böylelikle karýnlarýný ondan dolduracaklar. (Saffat Suresi, 62-66)

Onlar için (zehirli olan) darý dikeninden baþka bir yiyecek yoktur. Ne doyurup-semirtir, ne açlýktan korur. (Gaþiye Suresi, 6-7)

Cehennem ehli, Allah’ýn verdiði nimetlere nankörlük ederek herþeyin Yaratýcýsý Rabbimiz’e iman etmeyip, O’nu gereði gibi takdir edememiþolmalarýnýn cezasýný bu þekilde çekmektedir. Ceza olarak kendilerine hazýrlanmýþbir "þölen" vardýr. Vakýa Suresi’nde, inkar edenlerin suçu ve kendilerine hazýrlanan bu özel "þölen" þöyle haber verilir:

Çünkü onlar, bundan önce varlýk içinde þýmartýlmýþolanlardý.

Onlar, büyük günah üzerinde ýsrarlý davrananlardý.

Ve derlerdi ki: "Biz öldüðümüz, toprak ve kemik olduðumuzda mý, gerçekten biz mi diriltilecekmiþiz?"

"Önceden gelip-geçmiþatalarýmýz da mý?"

De ki: "Þüphesiz, öncekiler de ve sonrakiler de."

"Bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardýr."

Sonra gerçekten siz, ey sapýk olan yalanlayýcýlar,

Þüphesiz zakkum olan bir aðaçtan yiyeceksiniz. Böylece karýnlarý agla

nýzý

ondan dolduracaksýnýz. Onun üzerine de alabildiðine kaynar sudan içeceksiniz. Üstelik ’içtikçe susayan hasta develerin’ içiþi gibi içeceksiniz. (Vakýa Suresi, 45-55)

Dünyadaki boðaz aðrýlarý, þiddetli karýn sancýlarý insana en çok sýkýntý ve acý veren hastalýklardan iken, cehennemde bütün bunlardan çok daha þiddetlilerini sonsuza kadar inkarcýlar yaþar. Yemek zorunda olduklarý bu yiyecekler boðazlarýnda týkanýp kalýr, yutkunamazlar. Yutabildikleri ise karýnlarýnda kaynar durur. Tokluklarýný gidermez. Cehennem ehli sonsuza kadar korkunç ve sürekli bir açlýk içindedir.

Cehennem ehli öyle açtýr ki, daha önce sayýsýz kereler denediði halde azabýný artýrmaktan baþka bir iþe yaramayan dikenleri her seferinde yemek zorunda kalýrlar. Ardýndan da kaynar suya hücum ederler. Ama bu su ne hazmettirir, ne de susuzluðunu giderir. Yukarýdaki ayette de söylendiði gibi, hasta develer gibi içtikçe susuzluklarý artar. Bu cezayý iyice çekmeleri için inkarcýlar, cehenneme susamýþolarak sokulurlar. (Meryem Suresi, 86)

Cehennem ehline içirilen bir baþka iðrenç içecek, irindir. Ýrin, týpta en kötü kokan salgý olarak bilinmektedir. Bir baþka ayette ise hem irin hem de üstüne katýlmýþkaynar suyun inkar edenlere içirildiði bildirilir. Bu þekilde inkarcý, hem kaynar suyun azabýný hem de irinin iðrenç tadýný birlikte ayný anda tadar.

Sunulan içecekler bu kadar iðrenç ve dayanýlmaz olmasýna raðmen, inkar edenlerin susuzluklarýný gidermek için bunlara koþmalarý susuzluklarýnýn derecesini gösterir. Birinin azabýný tadýp diðerine koþarlar. Bu da yemeleri gibi sonsuza dek tekrarlanýr. Cehennem ehli sonsuza kadar korkunç ve süregiden bir susuzluk içinde kývranýr. Onlarýn bu sonu Kuran’da þöyle bildirilir:

Orada ne serinlik tadacaklar, ne bir içecek.

Kaynar sudan ve irinden baþka.

(Ýþlediklerine) Uygun olan bir ceza olarak, (Nebe Suresi, 24-26)
Bundan dolayý bugün, kendisine hiçbir sýcak dost yoktur.

Ýrin ve kan karýþýmýndan baþka bir yemek yoktur.

Bunu da hata edenlerden baþkasý yemez. (Hakka Suresi, 35-37)

Aðýzlarýna aldýklarý bu iðrenç karýþýmý bir türlü yutamazlar, boðazlarýnda kalýr. Yutmaya, yutkunmaya çalýþýr, ama baþaramazlar. Kan ve irinle boðulurlar, ancak yine de bir türlü ölemezler:

(Böylesinin) Önünde cehennem vardýr ve (orada) irinli sudan içirilecektir. Yutkunmaya çabalayacak ve boðazýndan geçirmeyi baþaramayacak, ona her yandan ölüm gelecek, oysa ölmeyecek de. Ardýndan daha katý bir azab olacak (Ýbrahim Suresi, 16-17)

Bu çaresizlik içinde, kendileri için özel olarak yaratýlan bir diyalog imkanýyla, cennet ehli ile muhatap olurlar. Onlarýn içinde bulunduklarý muhteþem nimetleri görürler. Bu, çektikleri azabý kat kat artýrýr. Bu arada, cennet ehlinden biraz kendilerine de nimet verilmesini isterler, ama bu boþuna bir yalvarýþtýr. Onlarýn bu yakarýþlarý Araf Suresi’nde þöyle haber verilmektedir:

Ateþin halký cennet halkýna seslenir: "Bize biraz sudan ya da Allah’ýn size verdiði rýzýktan aktarýn." Derler ki: "Doðrusu Allah, bunlarý inkar edenlere haram (yasak) kýlmýþtýr." (Araf Suresi, 50)

Yiyecek, içeceðin yaný sýra giyecekler de küfredenler için özel olarak hazýrlanmýþtýr. Ýnsan derisi hassastýr. Kýzgýn bir soba veya ütüye bir saniye bile dokunamaz. Kazayla dokunduðu zaman ise günlerce acý çeker, yarasý su toplar, derisi kabarýp dökülür. Cehennemde ise, bir ütüden çok daha kýzgýn elbiseler insanýn vücudunun her tarafýný sarýp yapýþacak, insanýn savmaya güç yetiremediði bir ateþolup derileri kavuracaktýr:

... Ýþte o inkar edenler, onlar için ateþten elbiseler biçilmiþtir... (Hac Suresi, 19)
Asfaltý yola yapýþtýran katran cehennemde inkarcýnýn elbisesi olur, onun üstüne yapýþýp için için yanarak onun vücudunu eritir:

Giyimleri katrandandýr, yüzlerini ateþbürümektedir. (Ýbrahim Suresi, 50)

Onlar için cehennemden yataklar ve üstlerine örtüler vardýr. Biz zulme sapanlarý iþte böyle cezalandýrýrýz (Araf Suresi, 41)

Gönderen: 07.02.2007 - 17:44

	ZeBaNi

1023 Mesaj -

Zebaniler

Cehennem ehline sonsuza kadar acýyacak, onlarý ateþten kurtaracak, onlara yardým edebilecek tek bir kiþi yoktur. Herþeyden önemlisi Allah onlara sonsuza kadar yardým etmez, onlarla konuþmaz. Unutulmuþluðun, terk edilmiþliðin, itilmiþliðin ýzdýrabýný yaþarlar. Ayette, "bugün, kendisine hiçbir sýcak dost yoktur" (Hakka Suresi, 35) diye bildirilir. Tek muhatap olabildikleri önlerindeki sonsuz yaþamlarýnda kendilerine sayýsýz azap ve iþkenceler uygulayacak olan azap melekleridir: "Zebaniler". Cehennem ehline azap vermekle görevli olan bu melekler bu inkarcýlara asla merhamet etmezler. Son derece acýmasýz, sert, güçlü ve dehþet vericidirler. Alemlerin Rabbi olan Allah’ý inkar edenlerden, hak ettikleri þekilde intikam almak için yaratýlmýþlardýr ve görevlerini kusursuz olarak yerine getirirler. Allah Kuran’da þöyle buyurmaktadýr:

Ey iman edenler, kendinizi ve yakýnlarýnýzý ateþten koruyun ki onun yakýtý insanlar ve taþlardýr; üzerinde oldukça sert, güçlü melekler vardýr. Allah kendilerine neyi emretmiþse ona isyan etmezler ve emredildiklerini yerine getirirler. (Tahrim Suresi, 6)

Hayýr; eðer o, (bu tutumuna) bir son vermeyecek olursa, andolsun, onu perçeminden tutup sürükleyeceðiz; O yalancý, günahkar olan alnýndan. O zaman da meclisini (yakýn çevresini ve yandaþlarýný çaðýrsýn. Biz de zebanileri çaðýracaðýz. (Alak Suresi, 15-1 )

Kuran’da haber verilen zebaniler, Allah’ýn inkarcýlar üzerindeki gazabýnýn, öfkesinin ve kahrediciliðinin bir tecellisidirler. Ýnkar edenleri her yönden en korkunç, en acý, en aþaðýlayýcý, hor ve hakir kýlýcý muamelelere tabi tutarlar.

Cehennem melekleri zebaniler inkarcýlara hak ettikleri cezayý ne bir eksik ne de bir fazla, en güzel bir biçimde verirler. Allah’ýn adaletinin tecellilerinden olan bu melekler, Allah’ýn kendilerine emrettiði görevi yerine getiren mübarek varlýklardýr.

Gönderen: 07.02.2007 - 17:44

	ZeBaNi

1023 Mesaj -

CEHENNEMDEKÝ MANEVÝ AZAP

Cehennemde inkar edenlere yaþatýlan fiziksel azabýn yanýnda en az bunlar kadar önemli bir baþka azap olan manevi azap vardýr. Manevi azap piþmanlýk, ümitsizlik, horlanma, aþaðýlanma, utanç, hayal kýrýklýðý gibi pek çok ruhi azabý içinde barýndýrýr.

"Kalplere Týrmanan Ateþ"

Kendini Allah’a teslim etmemiþve O’na iman etmemiþinsanlarýn dünyada çeþitli vesilelerle tattýðý bir manevi azap vardýr. Örneðin çok sevdiði bir yakýnýný, dostunu, karýsýný, kocasýný ya da evladýný kaybeden ve ona bir daha ebediyen kavuþamayacaðýný düþünen veya çok yakýn bildiði, güvendiði birisinin ihanetine uðrayan bir insan acý çeker. Ýþte bu manevi azap, gerçekte, o insanýn kaybettiði veya ihanetine uðradýðý kiþiyi ilahlaþtýrmasýnýn karþýlýðý olarak Allah’ýn kalpte yarattýðý özel bir azap türüdür. Bu, insanýn, Allah’a yöneltmiþolmasý gereken sevgi, hayranlýk, takdir, dostluk, baðlýlýk ve güven duygularýný, herþeyiyle Allah’a muhtaç, aciz ve ölümlü bir insana yöneltmiþolmasýnýn sonucudur, Bu þekilde, Allah’a, O’nun yarattýðý bir kimseyi ortak koþmasýnýn karþýlýðý olan bir cezadýr. Müþrikliðinin cezasýný Allah’ýn daha bu dünyadayken insana böyle yaþatmasý, bu insanýn ahirete gitmeden önce akýllanmasýna ve tevbe ederek yalnýzca Allah’a yönelip dönmesine vesile olabilir. Burada ilahlaþtýrýlanýn mutlaka bir insan olmasý da þart deðildir. Kiþilerin zaaflarý farklý farklýdýr. Mal, mülk, para, servet, itibar, kýsaca Allah’a ortak koþulan, þirk koþulan herhangi bir nesne ya da kavram da ayný þekilde ilahlaþtýrýlabilir.

Dünyada bunlarý kaybetmenin verdiði azap ise yalnýzca, cehennemdeki benzerinin çok küçük dozdaki bir yansýmasýdýr. Bir ibret ve uyarý mahiyetindedir. Ahirete þirk dolu bir kalple gideni ise cehennemde bu acýnýn aslý ve süreklisi beklemektedir. Yalnýzca dünyadaki bu manevi azap bile kimi zaman öyle þiddetli olur ki, bu acýyý çeken, kurtulmak için her türlü fiziksel iþkenceyi bile bu manevi acýya tercih eder. Hatta ölüp kurtulabilmek için intihar bile edenler olur. Bu tarifsiz acýyý ifade edebilmek için ise müþrik, "yüreðinin yandýðýný", "ciðerinin yandýðýný", "içinin yandýðýný" söyler.

Nitekim Kuran’da cehennem azabýnýn bu manevi yönü dikkat çekici bir þekilde vurgulanarak, "kalpleri yakan bir ateþ"ten söz edilmektedir:

Arkadan çekiþtirip duran, kaþgöz hareketleriyle alay eden her kiþinin vay haline;

Ki o, mal yýðýp biriktiren ve onu saydýkça sayandýr.

Gerçekten malýnýn kendisini ebedi kýlacaðýný sanýyor.

Hayýr; andolsun o, ’hutame’ye atýlacaktýr.

"Hutame"nin ne olduðunu sana bildiren nedir?

Allah’ýn tutuþturulmuþateþidir.

Ki o, yüreklerin üstüne týrmanýp çýkar.

O, onlarýn üzerine kilitlenecektir;

(Kendileri de) Dikilip-yükseltilmiþsütunlarda (baðlanacaklardýr). (Hümeze Suresi, 1-9)

Dünyadaki en þiddetli acý bile zamanla unutulur, belki izleri bir süre devam eder ama, hiçbir zaman ilk günkü þiddetini korumaz. Cehennemde ise bu acý dünyadakinden kat ve kat daha fazla olmak üzere, hem de ebediyen hiç eksilmeden inkarcýlarýn yüreklerine týrmanýp yakar.

Bunun yaný sýra, cehennem ehlinin umutsuzluk, piþmanlýk, aþaðýlanmýþlýk, öfke, kin ve çekiþme duygularýnýn karýþýmý sonucunda yaþadýðý manevi azap da buna katýlýr ve inkar edenler en az fiziksel olduðu kadar ruhi yönden de iþkence çekerler.

Gönderen: 07.02.2007 - 17:45

	ZeBaNi

1023 Mesaj -

Cehennemdeki Aþaðýlanma

Cehennemle ilgili pek çok ayet, burada inkarcýlar için aþaðýlayýcý, alçaltýcý bir azap olduðunu haber verir. Bu, inkarcýlarýn dünya hayatýndaki kibir ve büyüklenmelerine karþýlýk takdir edilmiþbir cezadýr.

Dünya hayatýnda inkarcýnýn en büyük hedeflerinden biri, baþka insanlarýn kendisine imrenmeleri, kendisini takdir etmeleridir. Ýyi bir iþ, çocuklar, güzel evler, arabalar ve benzeri dünyevi tutkular insanlara yapýlan gösteriþle deðer kazanýr. Nitekim Kuran’da dünya hayatýnýn aldatýcý süslerinin arasýnda insanlarýn kendi aralarýnda "övünme"leri sayýlýr.

Ýþte, insanlarýn dünyadaki en büyük tutkusu olan bu "övünme" inkarcýlar için ahirette þiddetli bir azaba dönüþür. Bu azab, önceden sözünü ettiðimiz fiziksel acýlarýn yanýnda, aþaðýlanmayý, hor ve aþaðýlýk kýlýnmayý da içermektedir. Çünkü inkar eden kiþi dünyadayken "Övülmeye layýk olan" (Bakara Suresi, 267) Allah’ý unutmuþ, buna karþýn "kendi istek ve tutkularýný (hevasýný ilah edinmiþ"tir. (Furkan Suresi, 43) Bu nedenle de hayatýný Allah’ý övmekle deðil, kendisine övgü toplamaya uðraþmakla geçirir. Kendisini yaratan Allah’ýn deðil, insanlarýn hoþnutluðu üstüne bir hayat kurmuþtur. Ýþte bu yüzden de, en büyük yýkýmý insanlar karþýsýnda küçük düþüp aþaðýlanýnca yaþar.

Ýnkarcý için en büyük kabuslardan biri, baþkalarýna rezil olma, küçük düþme, aþaðýlanma halidir. Hatta inkarcýlar arasýnda, diðer insanlara rezil olmamak, aksine, onlardan övgü toplamak için canýný bile verebilecek çok sayýda insan vardýr. Bu yüzden cehennemdeki birçok azap, bu kabusun üzerine kuruludur. Ýnkar edenler dünyadaki kibir ve büyüklenmelerine karþýlýk, cehennemde korkunç bir biçimde aþaðýlanýrlar. Kuran ayetlerinde, bu gerçeðe þöyle dikkat çekilir:

Ýnkar edenler ateþe sunulacaklarý gün, (onlara þöyle denir "Siz dünya hayatýnýzda bütün ’güzellikleriniz ve zevklerinizi tüketip-yok ettiniz, onlarla yaþayýp-zevk sürdünüz. Ýþte yeryüzünde haksýz yere büyüklenmeniz (istikbarýnýz) ve fasýklýkta bulunmanýzdan dolayý, bugün alçaltýcý bir azab ile cezalandýrýlacaksýnýz." (Ahkaf Suresi, 20)

O küfre sapanlar, kendilerine tanýdýðýmýz süreyi sakýn kendileri için hayýrlý sanmasýnlar, Biz onlara, ancak günahlarý daha da artsýn, diye süre vermekteyiz. Onlar için aþaðýlatýcý bir azap vardýr. (Al-i Ýmran Suresi, 178)

Bu aþaðýlanmanýn binbir çeþidi vardýr. Cehennem ehline, dünyada hayvanlara yapýlan muameleden çok daha alçaltýcý davranýlýr. Onlarý aþaðýlamak için demirden kamçýlar, bukaðýlar ve tasmalar bulunur. Ýplerle direklere baðlanýrlar, boyunlarýna tasmalar (bukaðýlar) geçirilir, ayaklara zincirler vurulur.

Aslýnda aþaðýlanmak, cehennem içindeki tüm diðer azaplarla ayný anda gerçekleþir. Örneðin ateþe atýlýrken de bir yandan aþaðýlanýrlar. Bu büyük horlanma, inkarcýlarýn diriltildikten ve cehenneme ***ürülmek için seçildikleri andan itibaren baþlar.

Ýnkarcý, bu melekler tarafýndan milyarlarca insan içinden, alnýndan ve ayaklarýndan yakalanýr. Kuran’da bildirildiði gibi, "iþte o gün, ne insana, ne cinne günahýndan sorulmaz... (Çünkü o gün) Suçlu-günahkarlar, simalarýndan tanýnýr da alýnlarýndan ve ayaklarýndan yakalanýrlar." (Rahman Suresi, 39-41)

Allah’a isyan etmiþ, O’nu unutmuþolan kimse, bu þekilde yakalandýktan sonra hayvanlardan beter bir muamele görecek, saçýndan tutulup yerde sürüklenecek ve cehenneme atýlacaktýr. Karþý koyamaz, baðýrsa, çýrpýnsa da kimse ona yardým edemez. Bu, sadece çaresizliðin verdiði azabý artýrýr:

... andolsun, onu perçeminden tutup sürükleyeceðiz; O yalancý, günahkar olan alnýndan. O zaman da meclisini (yakýn çevresini ve yandaþlarýný çaðýrsýn. Biz de zebanileri çaðýracaðýz. (Alak Suresi, 15-1 )

Ayetlerde haber verildiðine göre, inkarcýlar "cehennem ateþine ’küçültücü bir sürüklenme ile’ sürüklenecekler" ve onlara, "iþte sizin yalanladýðýnýz ateþbudur" denecektir. (Tur Suresi, 13-14) Bir diðer ayette haber verildiðine göre de, bu "sürükleniþ", "yüzükoyun" olacaktýr. (Furkan Suresi, 34)

Cehenneme de ayný þekilde, yüzükoyun olarak atýlýrlar:

Kim bir kötülükle gelirse, artýk onlar da ateþe yüzükoyun atýlýr (ve onlara "Yaptýklarýnýzdan baþkasýyla mý cezalandýrýlýyorsunuz?" (denir). (Neml Suresi, 90)

Ateþin içinde yüzükoyun sürüklenecekleri gün cehennemin dokunuþunu tadýn" (denecek). (Kamer Suresi, 4 )

Oraya girmeleriyle birlikte, aþaðýlanma daha da þiddetlenir. Çektikleri tüm fiziksel azaplarýn bir de bu yönü vardýr. Örneðin ateþe atýldýklarýnda, yanmanýn verdiði acýnýn yanýnda, bir de aþaðýlanmanýn, horlanmanýn, küçültülmenin ýzdýrabýný yaþarlar.

Bir baþka surede, inkarcýnýn ateþazabý sýrasýnda nasýl aþaðýlandýðý þöyle anlatýlýr:

"Onu tutun da cehennemin orta yerine sürükleyin. Sonra kaynar suyun azabýndan baþýnýn üstüne dökün; (Azabý Tad; çünkü sen, (kendince) üstün, onurluydun. Gerçekten bu, sizin kuþkuya kapýldýðýnýz þeydir." (Duhan Suresi, 47-50)

Ýnkar edenleri aþaðýlamak için ayrýca özel olarak hazýrlanmýþkamçýlar, tasmalar, bukaðýlar, zincirler vardýr. Kuran’da þöyle buyurulur:

(Allah buyruk verir "Onu tutuklayýn, hemen baðlayýn. Sonra çýlgýn alevlerin içine atýn. Daha sonra onu, uzunluðu yetmiþarþýn olan bir zincire vurup gönderin. Çünkü, o, büyük olan Allah’a iman etmiyordu yoksula yemek vermeye destekçi olmazdý." (Hakka Suresi, 30-34)

Dünyada, vahþi olanlar dýþýnda, hayvanlar bile zincire vurulmazlar. Ýnsanlardan ise artýk insan muamelesi görmeyen ileri derecede tehlikeli akýl hastalarý baðlanýrlar. Buna karþýn, cehenneme gönderilmiþinkarcýlar, tüm yaratýklarýn en aþaðýlarýdýrlar. Ýþte bu nedenle üstteki ayette haber verilen "uzunluðu yetmiþarþýn olan zincir"e vurulurlar. Baþka ayetlerde bu aþaðýlatýcý azaptan þöyle söz edilir:

Boyunlarýnda demir-halkalar ve (ayaklarýnda) zincirler olduðu halde sürüklenecekler. Kaynar suyun içinde; sonra ateþte tutuþturulacaklar. Sonra onlara denilecek: "Sizin þirk koþtuklarýnýz nerede?" (Mümin Suresi, 71-73)

... Ýþte onlar Rablerine karþý inkara sapanlar, iþte onlar boyunlarýna (ateþten) halkalar geçirilenler ve iþte onlar -içinde ebedi kalacaklarý- ateþin arkadaþlarý olanlardýr. (Rad Suresi, 5)
Diðer bazý ayetlerde söz konusu aþaðýlayýcý azap þöyle anlatýlýr:

O gün suçlu-günahkarlarýn (sýký bukaðýlara vurulduklarýný görürsün. Giyimleri katrandandýr, yüzlerini ateþbürümektedir. (Bu azap,) Allah’ýn her nefsi kendi kazandýðýyla cezalandýrmasý içindir. Þüphesiz Allah, hesabý pek çabuk görendir. (Ýbrahim Suresi, 49-51)

… Ýþte o inkar edenler, onlar için ateþten elbiseler biçilmiþtir; baþlarý üstünden de kaynar su dökülür. Bununla karýnlarý içinde olanlar ve derileri eritilmiþolur. Onlar için demirden kamçýlar vardýr. (Hac Suresi, 19-21)

Cehennemdeki bu aþaðýlanmanýn inkar edenlerin ruhunda yarattýðý karanlýk, rezillik, küçülmüþlük ve horlanmýþlýk dýþlarýna da vurur. Týpký dünyada insanlara rezil olan, onuru ayaklar altýna alýnan, bütün kiþisel haklarý tecavüze uðrayan insanlarýn tarifsiz sýkýntýlarýnýn yüzlerine vurmasý gibi. Cehennemde yaþanacak olan aþaðýlanma da, insanlarýn çehresine etki edecek, yüreklerdeki zillet dýþa vuracaktýr. Baþka bir ayette þöyle buyurulur:

"O gün, öyle yüzler vardýr ki, zillet içinde aþaðýlanmýþtýr". (Gaþiye Suresi, 2)

Buraya kadar saydýðýmýz tüm bu aþaðýlanma yöntemlerinin yaný sýra, cehennemde inkarcýlar için çok daha çeþitli aþaðýlanmalarýn da olacaðýný unutmamak gerekir. Allah Kuran’da inkar edenler için "aþaðýlanma", kavramýný kullanmýþve buna belli baþlý örnekler vermiþtir. Ancak aþaðýlanma çok geniþbir kavramdýr ve insanda dünyadayken bu duyguyu oluþturan herþey, her muamele, her olay bu kavrama dahildir. Cehennemde de belki de binlerce katýyla bulunmaktadýr.

Gönderen: 07.02.2007 - 17:46

	ZeBaNi

1023 Mesaj -

Telafisi Olmayan Piþmanlýk

Ýnkarcý, dirildiði andan itibaren yaptýðý kahredici hatanýn farkýna varýr. Bu onarýlmaz hatanýn verdiði piþmanlýk dalgasý tüm vücudunu kaplar. Büyük bir yýkým yaþar, piþmanlýðýn etkisiyle kendini yer bitirir.

Dünyada yaptýklarý inkarcýlara gösterildiðinde, gaflet içinde geçirdikleri hayatlarýný telafi etmeye karþý onulmaz bir hasret duyarlar. Geri dönmeyi, kendilerine bir hak daha verilmesini isterler. Dünyada iken birlikte gaflete daldýklarý dostlarýný, sevgililerini bir daha görmek istemezler. Tüm dostluklar, tüm sevgiler, tüm baðlar kaybolmuþtur. Dünyada iken kurmuþolduklarý yaþam, yaptýklarý iþler, evleri, arabalarý, eþleri, çocuklarý, þirketleri, örfleri, gelenekleri, savunduklarý "dünya görüþü", herþey, ama herþey artýk deðersizleþmiþ, yok olmuþtur. Herþey yok olurken, yerine de bir tek azap gelmiþtir. Ayetlerde, o günkü yýkýmýn yarattýðý ruh hali þöyle tarif edilir:

Ateþin üstünde durdurulduklarýnda onlarý bir görsen; derler ki: "Keþke (dünyaya bir daha) geri çevrilseydik de Rabbimiz’in ayetlerini yalanlamasaydýk ve mü’minlerden olsaydýk." Hayýr, önceden saklý tuttuklarý kendilerine açýklandý. Þayet (dünyaya) geri çevrilseler bile, kendisinden sakýndýrýldýklarý þeylere þüphesiz yine döneceklerdir. Çünkü onlar, gerçekten kafirlerdir. Onlar dediler ki: "Bu dünya hayatýmýzdan baþkasý yoktur. Ve bizler diriltilecek deðiliz." Rablerinin karþýsýnda durdurulduklarýnda onlarý bir görsen: (Allah "Bu, gerçek deðil mi?" dedi. Onlar: "Evet, Rabbimiz hakký için" dediler. (Allah "Öyleyse inkar edegeldikleriniz nedeniyle azabý tadýn" dedi. (Enam Suresi, 27-30)

Ýnkarcý, içindeki bu büyük yýkýma raðmen, bir yandan da hala kibiri býrakmamakta ve ayette bildirildiðine göre "azabý görünce piþmanlýðýný gizlemekte"dir. (Yunus Suresi, 54) Bu kibirin canlý kalmasý, onun için ayrý bir azap kaynaðý olacak, cehennemde karþýlaþacaðý aþaðýlanma, söz konusu kibir nedeniyle ona tarifsiz acýlar verecektir.

Gönderen: 07.02.2007 - 17:46

	ZeBaNi

1023 Mesaj -

Cehennem Ehlinin Birbirleriyle Çekiþmeleri

Dünyada iken çok önemli sayýlan makam ve mevkilerin, ast-üst iliþkilerinin artýk hiçbir anlamý kalmamýþtýr. Aksine, insanlar liderlerine, liderler de kendilerine baðlananlara lanetler yaðdýrýrlar. Onlarýn bu tartýþmalarý ve yakýnmalarý ayetlerde þöyle haber verilmektedir:

Öyle ki (o gün) kendilerine tabi olunanlar, kendilerine tabi olanlardan uzaklaþýp-kaçmýþlardýr... (Bakara Suresi, 166)

(O zaman, yönetilip) Uyanlar derler ki: "Eðer bize bir kere (daha dünyaya dönme) fýrsatý verilse(ydi) muhakkak (þimdi) onlarýn bizden uzaklaþtýklarý gibi, biz de onlardan uzaklaþýr (onlarý yüzüstü býrakýr)dýk." Böylece Allah, onlara bütün yaptýklarýný onulmaz hasretlerle gösterecektir. Ve onlar ateþten çýkacak deðildirler. (Bakara Suresi, 167)

Yüzlerinin ateþte evrilip çevrileceði gün, derler ki: "Eyvahlar bize, keþke Allah’a itaat etseydik ve Resul’e itaat etseydik." Ve dediler ki: "Rabbimiz, gerçekten biz, efendilerimize ve büyüklerimize itaat ettik, böylece onlar bizi yoldan saptýrmýþoldular. Rabbimiz, onlara azabtan iki katýný ver ve büyük bir lanet ile lanet et. (Ahzap Suresi, 66-6 )

Orada birbirleriyle çekiþip tartýþarak derler ki: "Andolsun Allah’a, biz gerçekten apaçýk bir sapýklýk içindeymiþiz. Çünkü sizi (yalancý olanlarý alemlerin Rabbiyle eþit tutuyorduk. Bizi suçlu-günahkarlardan baþka saptýran olmadý. Artýk bizim için ne bir þefaatçi var, ne de candan-yakýn bir dost. Bizim bir kere daha (dünyaya dönüþümüz mümkün) olsaydý da iman edenlerden olabilseydik." Gerçekten, bunda bir ayet vardýr, ama onlarýn çoðu iman etmiþdeðildirler. (Þuara Suresi, 96-103)

Böylece, sonsuz azapla karþýlaþan cehennem ehli arasýnda büyük bir çekiþme baþlar. Herkes birbirini suçlar. Eski dostlar birbirlerine büyük bir kin beslerler. Aralarýndaki nefretin tek nedeni dünya hayatýndaki dostluklarýdýr. Günah iþlemede ve din dýþý yaþamda birbirlerini teþvik etmiþ, inkarda birbirlerinden destek almýþlardýr. Bütün dostluk kavramlarý cehennem azabýyla birlikte yýkýlýr, bütün baðlar parçalanýp koparýlýr. Bütün bu kalabalýðýn arasýnda herkes yapayalnýzdýr ve biri diðerini lanetler:

(Allah) diyecek: "Cinlerden ve insanlardan sizden önce geçmiþümmetlerle birlikte ateþe girin." Her bir ümmet giriþinde kardeþini (kendi benzerini) lanetler. Nitekim hepsi birbiri ardýnca orada toplanýnca, en sonra yer alanlar, en önde gelenler için: "Rabbimiz, iþte bunlar bizi saptýrdý; öyleyse ateþten kat kat arttýrýlmýþbir azab ver diyecekler. (Allah da "Hepsi için kat kattýr. Ancak siz bilmezsiniz" diyecek. (Araf Suresi, 3 )

Ýnkar edenler dediler ki: "Rabbimiz, cinlerden ve insanlardan bizi saptýrmýþolanlarý bize göster, ayaklarýmýzýn altýna alalým, en aþaðýlarda bulunanlardan olsunlar." (Fussilet Suresi, 29)

Ateþin içinde, iddialar öne sürüp karþýlýklý tartýþýrlarken zayýf olanlar, büyüklenen (müstekbir)lere derler ki: "Gerçekten biz, size uymuþteb’anýz) olan kimselerdik. Þimdi siz, ateþten bir parçasýný olsun, bizden uzaklaþtýrabilir misiniz? Büyüklenen (müstekbir) ler derler ki: "Biz hepimiz (ateþin) içindeyiz; gerçekten Allah, kullar arasýnda hüküm verdi (artýk)." (Mümin Suresi, 47-4 )

(Müþrik olan hakim güçlere "Ýþte bu(nlar) da sizinle birlikte (küfür ve zulümde) göðüs gerenlerdir. Onlara bir merhaba (bile) yok. Çünkü onlar ateþe gireceklerdir." (denilir). (Onlara uyanlar) Derler ki: "Hayýr, sizler; asýl size bir merhaba yok. Bunu (azabý siz bizim önümüze sürdünüz. Ne kötü bir durak." Derler ki: "Rabbimiz, kim bunu bizim önümüze sürdüyse, ateþteki azabýný kat kat arttýr." Ve derler ki: "Bize ne oluyor ki, kendilerini þerir (kötülerden saydýðýmýz adamlarý göremiyoruz. Biz onlarý bir alay konusu edinmiþtik; yoksa gözler mi onlardan kaydý?" Bu, cehennem halkýnýn birbiriyle çekiþmesi kesin bir gerçektir. (Sad Suresi, 59-64)

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son HuRi tarafından, 07.02.2007 - 17:49 tarihinde.

Gönderen: 07.02.2007 - 17:47

	ZeBaNi

1023 Mesaj -

Sonuçsuz Yalvarmalar ve Ümitsizlik

Cehennem ehli, büyük bir çaresizlik içindedir. Baþlarýna gelen azap, hem korkunç derecede acý verici hem de sonsuzdur. Tek çare olarak yalvarmayý seçerler. Gördükleri herkese yalvarýrlar. Cennet ehlini görürler, onlardan bir parça olsun su ve yemek isterler. Allah’a yalvarmaya, merhamet dilemeye çalýþýrlar. Ama hepsi boþunadýr.

Yalvarmalarýnýn bir kýsmý, cehennemin bekçileri olan zebanileredir. Kendilerine en görülmedik iþkenceleri yapan bu azap meleklerine bile yalvarýr ve onlardan kendileri adýna Allah’a seslenmelerini isterler. Ýçinde bulunduklarý azap o kadar yoðun bir azaptýr ki, onun bir gün için olsun hafifletilmesi için yalvarýrlar. Ama yanýt alamazlar:

Ateþin içinde olanlar, cehennem bekçilerine dediler ki: "Rabbiniz’e dua edin; azabtan bir günü (olsun) bize hafifletsin." (Bekçiler "Size kendi Resulleriniz açýk belgelerle gelmez miydi?" dediler. Onlar: "Evet" dediler. (Bekçiler "Þu halde siz dua edin" dediler. Oysa kafirlerin duasý çýkmazda olmaktan baþkasý deðildir. (Mümin Suresi, 49-50)

Bunun yanýnda Allah’tan merhamet dilemeye de çalýþýrlar. Ancak yine boþunadýr:

Dediler ki: "Rabbimiz, mutsuzluðumuz bize karþý üstün geldi, biz sapan bir topluluk imiþiz. Rabbimiz, bizi (ateþin) içinden çýkar, eðer yine (inkara) dönersek, artýk gerçekten zalim kimseler oluruz."

Der ki: "O’nun içine sinin ve benimle söyleþmeyin. Çünkü gerçekten Benim kullarýmdan bir grup: "Rabbimiz, iman ettik, Sen artýk bizi baðýþla ve bize merhamet et, Sen merhamet edenlerin en hayýrlýsýsýn, derlerdi de, siz onlarý alay konusu edinmiþtiniz; öyle ki, size Benim zikrimi unutturdular ve siz onlara gülüp duruyordunuz. Bugün Ben, gerçekten onlarýn sabretmelerinin karþýlýðýný verdim. Þüphesiz onlar, ’kurtuluþa ve mutluluða’ erenlerdir." (Müminun Suresi, 106-111)

Ayetlerden anlaþýldýðýna göre bu, Allah’ýn cehennem ehline son hitabýdýr. Çünkü Allah bunlara "O’nun içine sinin ve benimle söyleþmeyin" dedikten sonra artýk aksinin olmasý söz konusu deðildir. Bundan böyle Allah cehennem ehli ile sonsuza dek muhatap olmaz. Bu, düþünmesi bile insana acý veren bir durumdur.

Cehennem ehli çýðlýk çýðlýða azap çekerken, "kurtuluþa ve mutluluða eren"ler, yani müminler de cennetin nimetleri içindedirler. Ve cehennem ehlinin çektiði manevi azaplarýn birini, söz konusu cennet ehli ile olan diyaloðu oluþturur. Ýnkarcýlar, cehennemin korkunç azaplarý içinde iþkence görürken, özel olarak yaratýlan bir sistem ile cenneti görür, oradaki büyük nimet ve ihtiþamý izlerler. Dünyada iken kendileriyle alay ettikleri müminlerin büyük bir rahatlýk içinde, görkemli mekanlarda, muhteþem evlerde, nefis yiyecek ve içecekleri tattýklarýný görürler. Kendi yaþadýklarý azab ve aþaðýlanmaya karþýlýk, müminlerin böylesine büyük bir nimet, övülmüþlük ve huzur içinde olduðunu fark ederler.

Bu ise yaþadýklarý azabý daha da þiddetlendirir. Duyduklarý piþmanlýk, dayanýlmaz boyutlara varýr. Dünyada iken iman etmemiþ, müminlerin aksine Allah’ýn hükümlerine itaat etmemiþolmalarýnýn kahredici piþmanlýðý içinde boðulurlar.

Bu psikoloji içinde cennet ehliyle diyalog kurmaya, hatta onlardan yardým dilemeye de çalýþýrlar. Yalvarýrlar, ancak yine boþunadýr. Kuran’da, cennet ve cehennem ehli arasýndaki bu diyalog þöyle haber verilir:

Onlar (müminler) cennetlerdedirler; birbirlerine sorarlar. Suçlu-günahkarlarý;

"Sizi þu cehenneme sürükleyip-iten nedir?"

Onlar: "Biz namaz kýlanlardan deðildik" dediler.

"Yoksula yedirmezdik.

(Batýla ve tutkulara) Dalýp gidenlerle biz de dalar giderdik.

Din (hesap ve ceza) gününü yalan sayýyorduk.

Sonunda yakîn (kesin bir gerçek olan ölüm) gelip bize çattý."

Artýk, þefaat edenlerin þefaati onlara bir yarar saðlamaz. (Müddesir Suresi, 40-4)

Müminler ile münafýklar arasýnda olan konuþmalar da Kuran’da bildirilmektedir. Münafýklar, dünyada iken bir süreliðine de olsa müminlerin yanýnda bulunmuþkimselerdir. Ýman etmedikleri halde, çeþitli çýkar hesaplarý gereði kendilerini mümin gibi göstermeye çalýþmýþve böylece "ikiyüzlü" sýfatýný kazanmýþlardýr. Ahirette ise cehennemde yanarken, müminleri görür ve yardým istemeye, yalvarmaya kalkarlar. Kuran’da, mümin ve münafýklar arasýnda geçen konuþma þöyle haber verilmektedir:

O gün, münafýk erkekler ile münafýk kadýnlar, iman edenlere derler ki: " agla

gözetip-beklediniz, (Allah’a ve Ýslam’a karþý göz kırpma

kuþkulara kapýldýnýz. Sizleri kuruntular yanýltýp-aldattý. Sonunda Allah’ýn emri (olan ölüm) geliverdi; ve o aldaltýcý da sizi Allah ile (Allah’ýn adýný kullanarak, hatta masumca sizden görünerek) aldatmýþoldu. Artýk bugün sizden herhangi bir fidye alýnmaz ve inkar edenlerden de. Barýnma yeriniz ateþtir, sizin veliniz (size yaraþan dost) odur; o ne kötü bir gidiþyeridir." (Hadid Suresi, 13-15)

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son HuRi tarafından, 07.02.2007 - 17:49 tarihinde.

Gönderen: 07.02.2007 - 17:47

	ZeBaNi

1023 Mesaj -

Kurtuluþu Olmayan, Sonsuz Azap

Cehennemin þiddetini kat kat artýran bir özelliði oradan hiçbir zaman kurtuluþolmamasýdýr. Bir acý çok þiddetli olsa bile, eðer insan onun biteceðini bilirse, bu onu rahatlatýr, her zaman kurtuluþiçin bir umut vardýr.

Ancak bu umut cehennemde yoktur ve cehennem ehlini en çok yýkýma uðratan þey de budur. Ateþte yakýldýklarý, zincirlendikleri, kaynar suyla haþlandýklarý, kýrbaçlandýklarý, dar yerlere elleri boyunlarýna baðlý olarak sokulduklarý anlarda, bilirler ki bu azap sonsuza kadar sürecektir. Her kaçmaya çalýþtýklarýnda sert bir þekilde engellenmeleri, onlara iþkencenin sonsuza kadar devam edeceðini gösterir. Bir ayette bu kahredici ortam þöyle bildirilir:

Ne zaman ordan, sarsýcý-üzüntüden çýkmak isterlerse, oraya geri çevrilirler ve (onlara "Yakýcý azabý tadýn" (denir). (Hac Suresi, 22)

Cehennem tümüyle kapalýdýr. Ýnkarcýlar için cehenneme yalnýzca bir kez giriþvardýr, sonra çýkýþimkansýzdýr. Hiçbir çýkýþyolu býrakýlmamýþtýr. Hapsedilmenin verdiði duygu inkarcýlarý çepeçevre kuþatýr. Etraflarý, aþmaya güç yetiremeyecekleri duvarlar, kilitlenmiþkapýlarla çevrilmiþtir. Ayetlerde bu kahredici hapsolunmuþluk, þöyle tasvir edilir:

Ayetlerimizi inkar edenler ise, sol yanýn adamlarýdýr (Ashab-ý Meþ’eme). "Kapýlarý kilitlenmiþ" bir ateþonlarýn üzerinedir. (Beled Suresi, 19-20)

Ve de ki: "Hak Rabbiniz’dendir; artýk dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin." Þüphesiz Biz zalimlere bir ateþhazýrlamýþýz, onun duvarlarý kendilerini çepeçevre kuþatmýþtýr... (Kehf Suresi, 29)

Onlarýn barýnma yerleri cehennemdir, ondan kaçacak bir yer bulamayacaklardýr. (Nisa Suresi, 121)

Ýnkarcýlar ateþi gördüklerinde ait olduklarý yeri anlarlar. Anlarlar ki, artýk hiç kimse için o ateþten kaçýþimkaný yoktur. Zaman kavramý yok olmuþtur ve sonsuz bir azap baþlamýþtýr. Acýnýn en korkunç özelliði ebediyen sürecek olmasýdýr. Yüz yýl, bin yýl veya milyon yýl geçse, yine de sona yaklaþýlmýþolmaz. Milyonlarca yýl, sonsuzluðun yanýnda bir hiçtir. Cehennemde yaþayan inkarcý, dünyadaki gibi bir sonluluk bekler, ama boþunadýr. Bu yüzden ayetlerde azabýn sonsuza kadar sürecek olmasý önemle belirtilmiþtir:

Allah, erkek münafýklara da, kadýn münafýklara da ve (bütün) kafirlere, içinde ebedi kalmak üzere cehennem ateþini vaat etti. Bu, onlara yeter. Allah onlarý lanetlemiþtir ve onlar için sürekli bir azab vardýr. (Tevbe Suresi, 6 )

Eðer onlar (gerçek) ilahlar olsalardý, ona girmeyeceklerdi. Oysa onlarýn tümü içinde temelli kalýcýdýrlar. (Enbiya Suresi, 99)

Ýnkar edenlere gelince, onlar için de cehennem ateþi vardýr. Onlar için ne, karar verilir, ki böylece ölüversinler, ne de kendilerine onun azabýndan (bir þey) hafifletilir. Ýþte Biz, her nankör olaný böyle cezalandýrýrýz. (Fatýr Suresi, 36)

Dünyada yaþanan bütün acýlar için muhakkak bir son yani kurtuluþvardýr. Acý çeken insanýn iki kurtuluþu olabilir, acý ya biter ya da kiþi ölür. Dýþarýdan bakýldýðýnda ikisi de bir kurtuluþtur. Cehennemde ise durum çok daha kötüdür. Izdýrap sürekli ve kesintisizdir. Ýnkarcýlarýn kendilerini toparlamalarýna, rahat bir nefes almalarýna fýrsat verilmez.

Gönderen: 07.02.2007 - 17:48

	ZeBaNi

1023 Mesaj -

Sonsuz Azaptan Kurtulmak Ýçin Bir Hatýrlatma

Dünyada Allah’ýn ayetlerinden yüz çeviren ve herþeyi yaratan Rabbimiz’i inkar edenlerin, ahirette hiçbir kurtuluþlarýnýn olmayacaðý, cehennemde dehþet verici bir azapla karþýlaþacaklarý Kuran’da bildirilir ve tüm insanlar Allah’ýn azabýyla uyarýlýr.

Ýþte bu yüzden her insan, burada anlatýlan gerçekleri öðrendiðinde hiç zaman yitirmeden içine girdiði yoldan geri dönmelidir. Çünkü bu yolun sonu büyük bir yýkým getirir. Yapmasý gereken en önemli þey ise kendini Allah’a teslim etmektir. Bunu yapmadýðý takdirde, ebedi bir piþmanlýk yaþayacaktýr. Kuran’da inkarcýlarýn piþmanlýðý þöyle haber verilir:

O inkar edenler Müslüman olmayý nice kereler dileyecekler. Onlarý býrak, yesinler, yararlansýnlar ve onlarý (boþ emel oyalayadursun. Ýleride bileceklerdir. (Hicr Suresi, 2-3)
Sonsuz azaptan ve bu piþmanlýktan kurtulmanýn ve Allah’ýn rýzasýný ve cennetini kazanmanýn yolu ise bellidir:

Geç olmadan Allah’a gönülden iman etmek,

Tüm yaþamýný O’nu razý edecek davranýþlarla geçirmek…

Gönderen: 07.02.2007 - 17:48

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1173 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
aliye72 (49), maliyeter (45), Mehmet Ögretmis (66), REHBER2 (60), meltem35 (54), banazli (48), kardelen55 (53), rojda (39), yakobus (48), ibo13 (47), zeyd82 (42), erhan baker (50), seferistan (53), rufat (43), KAMCILI_MIZRAK (52), ejderha (57), Sofican (44), ofluenes61 (39), manly (51), boncell (53), zümer (44), ferdi33 (54), recai (47), Hidayet Demir (67), yelizyagci (48), doxan1 (45), imparator_57 (43), DELÝVELÝOGLU (60), KURTBEY66 (47), Murtaza GÜRSOY (38), yalovalifurkan7.. (34), durak1 (69), sinos (52), isik_67 (38), DaMLaM (47), EnDeRuN (53), Baha_RIP (35), cristor (46), AVLAYANHASAN (51), seyyid_emin (46), beyzanur61 (45), sekkos (42), necla caltekin (72), ekrem1992 (32), MuhammetColak (42)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.75495 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.