*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1735 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Perşembe, 7. Kasım 2024 - 08:45

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » Yusuf İslam

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	vipervoles

Yusuf İslam

88 Mesaj -

Cat Stevens'ý Yusuf Ýslam olmaya xxxrecek yolda sayýsýz engel vardý. O pop þarkýcýlýðýnýn zirvesine çýkmýþ, adý Avrupa ve Amerika'da ün kazanmýþtý. Maddî varlýðý, serveti, þöhreti ve hele de günümüzde, neredeyse dinin yerini alan çýlgýn bir müzik furyasýnýn sivrilttiði þahsiyetiyle Cat Setevens nasýl Ýslama geldi. imaný seçti?

Üstelik o, Ýslama karþý peþin hükümlerin ve hatta düþmanlýklarýn en kesif yaþandýðý Ýngiltere'nin baþkenti Londra'daydý ve bir Ýngiliz vatandaþýydý. Ama, Kur'an mücizesi onu o þartlar altýnda ve orada da kurtarabilirdi. Çünkü Cat Stevens; bütün maddî refahýna raðmen mutlu olamýyor ve birþeylerin eksildiðini gönlünün derinliklerinde duyuyordu.

Cat Stevens, þöhretinin zirvesinde bulunduðu yýllarda hastalanmýþ ve hastahanede yatmak zorunda kalmýþtý. Oradaki düþünceleri çok deðiþmiþ, çýktýktan sonra, insan île Allah illþkisini anlatmaya çalýþan þarkýlar yazmýþtý. Ýþte, tam bu sýrada, daha önce Müslüman olan aðabeyi Davut imdadýna yetiþti. Olayý kendisi þöyle anlatýyor:

"1975'de aðabeyim Kudüs þehrini ziyarete gitmiþti. Ziyaret programýnda Mescid-i Aksa da bulunuyordu. Camiye girer girmez içinde barýþçý, doyurucu garip hisler belirince, bana hakkýnda hiçbir þey bilmediðimiz bu dinden, yani Ýslamdan bahseden bir kart atmýþtý. Londra'ya döndüðünde, bana Kur'an'ýn aslýyla Ýngilizce tercümesini ihtiva eden bir kitap hediye etti. Talihliydim ve Allah hayatýmý aydýnlatmak istemiþti. Aðabeyimin okumam için hediye ettiði Kur'an'ý okudum ve aradýðýným bu din olduðunu anladým. Allah'ýn bana, beni hak yola irþad etmek için gönderdiði bir hidayetti bu. Müslüman olmaya karar verdim. Allah'a þükrediyorum.

"Kur'an'la karþýlaþýncaya kadar, hayatýn gayesi bir sýrdý benim için. Hayatý ve her þeyi düzenleyen bir Hakîm'in varlýðýna inanýyordum; peki ama kimdi bu görünmeyen san'atkar?

"Pek çok manevî-ruhî yollardan geçmiþtim. Ne yazýk ki hiçbiri beni doyuramamýþtý. Yönü olmayan bir kayýk gibiydim. Fakat Kur'an'ý okuduðum zaman, beni öyle bir hal bürüdü ki, sanki o benim için varedilmiþti, ben de onun için yaratýlmýþtým.

"Bir buçuk yýldan fazla bir süre durmadan Kur'an okudum. Ve bu süre içinde hiçbir Müslümanla karþýlaþmadým. Kur'an'ýn mesajý içinde kendimi yitirmiþtim. Ýki tercih vardý önümde:

"Ya kendimi tümüyle teslim edecektim, ya da kendi müzik yolumda yürüyüp gidecektim."

Ama müzik yolunu deðil, Kur'an'a teslim olma yolunu seçti. Çünkü, daha ilk sayfalarda Kur'an onu teslim almýþtý. Þöyle anlatýyor:

"Fatiha Süresini okuduktan sonra, verdiði mesajýn cihanþümul oldugunu anlamaya baþladým. Þimdiye kadar gördüðüm kitaplarýn hiçbirine benzemiyordu. Bütün kelimeler garip bir þekilde yakýndý bana sanki, içimi bir yakýnlýk ve erime duygusu kapladý. Okyanusunu bulmuþ bir ýrmak gibiydim.

"Kur'an her þeyin üzerinde dos doðru ve ap açýk olup. herkesin anlayabileceði kadar sadedir. Muhakkak ki, Allah tarafýndan gönderilmiþtir ve hiçbir fani tarafýndan da taklit edilemeyecektir. Çünkü, olduðu gibi gerçektir. Makul bir dünyada Ýslama sadakat kabul görecektir. Fakat insanlýðýn hepsi makul deðil ki. Her birimiz, aklýmýzýn yettiði kadar ve pek de mükemmel olmayan yollarda, en iyi bildiðimiz gibi gitmekteyiz.

"Eðer inancýmýz olsaydý, birçok hatalý ve yanlýþ basamaklarý atlayacaktýk. Kötülüðün en esaslý kökü, bencillik ve gururdur. Bu hisler, insaný aynen þeytan gibi düþmanlýk ve ayrýlýklara veya garip doktrinler ile sapýk yollara istek duymaya meylettirir.

"Kainatýn büyüklüðü Ve yüceliði sizi hayrette býrakmýyor mu? Perde arkasýndaki o ilahî gücü görüp, kendinizi ona Verdiðinizde büyük bir huzura kavuþacaksýnýz.

"Kardeþlerim, her þeyi hakkýyla bilen ve kendini tanýmasý için bizi yaratan Allah'tan baþkasýna tapmayýnýz. O ki rahmet ve adaletiyle, ölüm ve hayatla, yerleri ve gökleri kontrol eder.

"Dünyanýn geçici güzelliðine aldanmayalým. Çünkü dünya, yalnýz gelecek günlere hazýrlanma yeridir. Bütün peygamberler gerçeðin öðreticisidir. (Salat ve selam onlarýn üzerine olsun) Mukaddes Kitap Kur'an. Allah'tan korkan, inanan, ibadetini yapan ve sadaka verenler için, mutlak bir Kitap'týr. Allah'ýn selamý üzerine olsun. O Peygamber'e Kur an 1400 yýl önce vahyedilmiþ ve ondan önceki her peygamber bu Kitap'ta tasdik edilmiþtir.

"Son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.), cahillik ve kara günler içinde bulunan. Hz. Ýbrahim'in getirdiði dinin kaybolmaya baþladýðý ve parçalara ayrýldýðý Mekke'de dünyaya geldi. Ýnsanlýða rahmet ve þefaat için gönderildi. O bütün zamanlarýn en mükemmel insanýdýr.

"Kainat bir harmoni içinde yaratýlmýþtýr. Sýrlarý ve güzelliði sonsuzdur. Gözlerimizle gördüðümüz, kulaklarýmýzla iþittiðimiz, sadece bu kainatýn bir küçük parçasýdýr. Geride kalanlarý pek iþitemiyoruz.

"Ýnsanoðlu gerçeði bilmek için yaratýldý ve Ýslam insanlýk için gerçek bir kýlavuz oldu. Kur'an bizi karanlýk ve batýl inanýþlarýn içinden alýp, kainat içindeki yerimizi göstererek aydýnlýða çýkarmýþtýr. Gerçek ýþýðý arayanlar için Kur'an yeterlidir ve onu doðru yola iletir. Ýnsanlýk büyük bir ailedir, fakat aþmamýz gereken birçok engeller vardýr. Nefsimizin baskýsýndan kurtulup, yaratýlýþýmýzýn gerçek gayesini anlayabilmek, en büyük hedefimiz olmalýdýr."

Yusuf un Teslim Oluþu adýyla yazdýðý kitabýnda dolu ve ince duygulu bir müzik adamýnýn gönlü çagýldýyor. Þöyle baþlýyor kitabýna:

"Pek çok arkadaþým neden Müslüman olduðumu merak ediyor, 'Ýslam nedir?' diyorlar. Evet, hikayeme Ýslam'ýn bugün sanýlan anlamýyla basit bir din olmadýðýný anlatmakla söze baþlamam gerekir.

"O, hayatýn ve tabiatýn her cephesine hükmeden Ýlahi bir kanundur. O, teslim olmak demektir. Bütün kainat bir muhabbet ve teslim olmak demektir. Bütün kainat bir muhabbet ve teslimiyetten ibarettir. Ve hiçbir þey kendi kaderinden kaçamaz. Bir defa bu muhteþem planýn varlýðýýn sezip kabul ettikten sonra, bütün yollarýn yalnýz bir gerçeðe ulaþtýðý noktaya gelmiþ olursunuz. Artýk kendinizle kavgayý býrakmýþ ve huzura garkolmuþsunuzdur; Allah'a tatlý bir teslimiyetin içine girmiþsinizdir."

Ýþte bu tatlý huzuru bulan Yusuf Ýslam, þöhretinin zirvesindeyken müziði býraktý. Bütün müzik aletlerini sattý. Plaklarýnýn da gelirini ekleyerek, bütün mal varlýðým Ýslama adadý. Hedefi, önce Londra'da bir mescit yaptýrmaktý. Sonra da, Müslüman çocuklarýnýn eðitileceði okullar yaptýrmak istiyordu. Ýlk olarak, Yusuf Ýslam'ýn baþkanlýk ettiði bir teþkilat (Ýslamic Circle Organisation) Londra'nýn banliyölerinden. Brent'de Müslüman çocuklarý için özel bir anaokulunu faaliyete geçirdi.

Ýngiltere'de þu sýralarda îslamî öðretim yapan özel okullar açýlmýþ bulunuyor. Hükümet, katolik ve Yahudi cemaatlerinin kurduðu okullarý resmen tanýdýðý halde, Müslümanlarýn ýsrarla taleplerine raðmen, îslamî okullarý tanýmaya yanaþmýyordu. Yusuf Ýslam ve arkadaþlarýnýn çalýþmalarý bu açýdan büyük önem taþýyor. Þu ana kadar yürütülen temaslar sonucu Anglikan Kilisesi, Katolik Killsesi île Yahudi Cemaatinin desteklerini saðlayan grup, öteki cemaatlere verilen hakkýn kendilerine de tanýnmasý için Eðitim Bakanlýðý'ný ikna edeceðe benziyor.

"Kendisiyle yapýlan bir konuþmada Yusuf Ýslam:

"îngiltere'deki mevcut eðitim sisteminin îslamî bir þuur kazanmak isteðinin gerçekleþmesine imkan vermediðini, bu sebeple. Ýngiltere'de yaþayan Müslümanlarýn resmen tanýnmýþ cemaat okullarý kurmalarýnýn siyasî haklarý olduðunu" söyledi. Yusuf Ýslam, "öðretmen ve yöneticilerinin Ýslam'a sýkýca baðlý olduðu ve ders programý île ders dýþý çalýþmalarda îslamî esaslarýn dikkate alýndýðý bir eðitim sistemini oluþturmak. biz müslümanlarýn ilk görevidir." diye ekledi.

"Kendisinin baþýnda bulunduðu teþkilatça kurulan okul, mütevazi imkanlarla çalýþmaya baþladý. 250.000 sterlin sermaye ile kurulan okulda yaþlarý üç ila beþ arasýnda 17 öðrenci bulunuyor. Ýlk merhalede bir anaokulu hüviyetinde çalýþan bu eðitim kurumuna kabullerini bekleyen yaklaþýk 120 aday öðrenci var...

"Tecrübeli eðitimciler tarafýndan çerçevesi çizilen ders programýnda, Kur'an, Arapça, Ýngilizce, Ýslam esaslarý, îslam tarihi, çeþitli sosyal bilimler. Matematik, sanat ve beden eðitimi dersleri bulunuyor.

"Yeterli malî kaynaklara sahip olmadýðýndan kabarýk aday listesini okula kabul imkaný bulamadýðýný bildiren Yusuf Ýslam, en azýndan 100 öðrenciyi barýndýracak daha geniþ bir yer anyor. Gerekli izini alýr almaz okulu tam teþekküllü bir ilk ve ortaokul haline dönüþtüreceðini de bildiriyor. Böyle bir izin verilmesi, ayný zamanda ingiliz Hükümetinden malî yardým almalarýna da kapý açmýþ olacak."

Yusuf Ýslam'ýn Müslümanlýðý bilhassa Ýngiltere'de geniþ yankýlar yaptý. Onun faaliyetleri ve çalýþmalarý Ýngiliz gençliði üzerinde büyük ilgi uyandýrýyor. Bu ilgiyi deðerlendiren Ýngiliz BBC Radyosu, onu 1984'ün ilk günlerinde konuþturdu. Yusuf Ýslam, kendisine ayrýlan radyo programýna Kur'an okuyarak baþladý. Sonra da, bu ayetlerin Ýngilizce açýklamasýný yaptý.

Radyo yetkilileri, programýn dinleyiciler tarafýndan büyük ilgi gördüðünü belirttiler.

Yusuf islam, eski hayranlarýna, her fýrsatta þöyle sesleniyor: "...Duygularýmý sizinle paylaþma fýrsatý verdiðiniz için çok teþekkür ederim ve dilerim Allah'tan siz de doðru yola gelesiniz. Müzik kalplerimizi bir araya getirmiþti ve yýllarca ümitlerimizin dili oldu. Yine bir parçasý olarak kalacak insanýn, nasýl ölüm hayatýn bir parçasýyla, nasýl ölümden sonra bir hayat varsa; týpký onun gibi, müziðin ötesinde de bir dünya vardýr."

Yusuf Ýslam ile yapýlan röportajlardan bir seçim yaparak onu daha yakýndan tanýmak ve düþündüklerini anlamak mümkündür. Þimdi kýsaca bakalým sorulara ve cevaplara:

'Çocukluðunuzda dinî duygularýnýz nasýldý?"

" Annem Ýsveçli bir Babtist, babam Kýbrýslý bir Rum Ortodokstu. Evde az veya çok az bir Hýristiyanlýk havasý vardý. Londra'nýn merkezinde eve en yakýn bir Roma Katoliklerinin okuluna gönderildim. Orada Allah'a inanmamýzý öðrettiler. Ama, Allah'a giden tek yolun Ýsa aracýlýðýyla olduðunu söylediler. Allah île direkt bir iliþkimiz yoktu. Bu inancý kabul etmiþtim. Çünkü ana-babamýn inancý böyleydi. Onlarýn benden daha iyi bildiklerini farzederdim.

''11 yaþýnda iken karýþýk dinlerden öðrencilerin bulunduðu bir okula gittigimde az veya çok kiliseden ayrýlmýþtým. Ama, Ýsa'nýn üzerimdeki etkisi, Teslis'in ne manaya geldiðini düþünmeden devam ediyordu.

"Ýslamla þereflenmeden önce yine dindar mýydýnýz? Deðildiyseniz, önceki inancýnýzý niçin deðiþtirdiniz? Sizi Ýslama çeken özellik neydi?

"Dýþ dünya benim için çok çekici idi. Çok eðlenceli ve heyecanlýydý. Müziðe baþladýðým sýrada, dini daha ciddiye almam gerektiðine dair duygularým olmasýna raðmen, sözde bir Hýristiyan haline geldim.

Kilisenin akýlcý yönü, pazar günleri günah iþleyenlerin affedilmesi bana iki yüzlülük gibi geldi. Bu düþünce kiliseden ayrýlmama sebep oldu.

"15-16 yaþlarýmda þarký yazmaya baþladým. 19'una ayak bastýðýmda ilk büyük baþarýmý almýþtým. Aþýrý derecede içki ve sigara içiyordum. 20 yaþýmda da tüberküloz yüzünden hasta düþmüþtüm. Hastalýk, san'atýmda bir duraklama göstermiþti. Hayatýmý yeniden gözden geçirmem gerekti.

"Doðunun dinî felsefeleri île ilgilenmeye baþladým. Hippilik dönemimde bu bende tutkulaþtý. Budizm hakkýnda kitaplar okumaya baþladým. Budizmi, katý ve dogmatik kilise öðretilerinden çok çok doyurucu buldum. Budistler gibi kendimi bu dünyadan koparmak için et yemez oldum. Yoga yapmaya, tefekküre dalmaya baþladým. Bu, Hýristiyan din anlayýþýna karþý hoþlandýðým ilginç bir alternatifti. Ancak pratiði göçtü.

."Aslýnda inceleme meraký da sarmýþtý beni. Ailemin Rum (Yunan) kökenine doðru gittim. Pisagoras'ý ve her þeyin matematik formülle sonuçlanabileceði ve kainatýn matematik kaideler altýnda iþleyebileceði teorisini öðrendim.

"Bunun da pratiði hala mümkün deðildi. Bana nasýl yaþanabileceðini söyleyemiyordu. Sonunda elime Kur-'an verilene kadar bana hiçbir dinin yardýmcý olamayacaðýný sandým. Ýslam hakkýnda az bir þeyler biliyordum. îslamý, millî, yabancý bir kültür olarak deðerlendiriyordum. Yani dinden çok, bir inanç olarak deðil de, bu asra ait olmayan bir medeniyet olarak düþünüyordum. Tabii ki bu düþüncem, kitaplarda yazýlan îslam ile þekillenmiþti.

"Kur'an-ý Kerîmi okuduðumda, yalnýz bir Allah'ýn ve dinin de yalnýz bir din olduðunu farkettim. Yine Kur'an'ýn insanlara rehberlikte, hidayette ve imanda en son olduðunu anladým. Kur'an'ý okuyuþumdan bir yýl sonra, Kur'an'ýn gösterdiði þekilde yaþamaya çalýþtým.

"Ýslam, insanoðlunu sýnýflara ayýrmýyor. Tevhidi, nereye giderseniz gidin, her konuda ayný kaideleri göreceðiniz kainatýn gayesi olarak gördüm.

"îslamý her çaða uygulanabilecek buldum. Bu arada bir baþka þey daha var. Kur'an-ý Kerim kendisi bir mucizedir. îslamýn önemi, insan ve ruhu ile direkt olarak konuþmasýdýr.

"Kur'an-ý Kerîmi okuduðumda, îslamýn belli bir devir dini olmayýp, her çaðda ve mekanda uygulanabilir bir din olduðunu, diðer dinler gibi yetersiz olmadýðýný gördüm. Kur'an-ý Kerîm, deðiþik seviyedeki insanlarý muhatap alarak, ruhlarýna gerçeði anlatan tek kitaptýr. Bu sýrrý keþfettiðimde kendi kiþiliðimi bulduðumu anladým.

"Bir gün birine rastladým. Londra'da yeni bir cami açýldýðýný söyledi bana. Dinimi kabul etme zamaný gelmiþti. 1977 kýþýnda bir Cuma günü camiye gitmek üzere evden ayrýldým. Cuma namazýndan sonra imama varýp Müslüman olmak istedigimi söyledim. Müslümanlarla ilk temasým böyle oldu."

Yapageldiðiniz þeyleri aniden býrakmak ne kadar zor olmuþtur deðil mi?

"Zor olmadý; çünkü, içki. sigara ve faiz gibi aslýnda beni tüketmekte, olan kötülükleri býrakmam gerektiðine içten inanýyordum. Ama, yine de eski arkadaþlarýmdan kopmam zordu. 'Neden Ýslamýn mesajýný kavrayamýyorlar' diyordum, kendi kendime... îliþkilerimi kesmeden inancýma baglý kalmaya çalýþtým. Fakat en nihayet bir noktaya geldim ki, dinim için geçmiþimle Ýslam arasýna bir çizgi çekmem gerektiðine karar verdim. Bu arada pek çok denemelerden geçtim. Söz gelimi, Müslüman olmayan arkadaþlarýmýn arasýnda bulunurken, 'özür dilerim' diyor ve sessizce namaz kýlmaya gidiyordum. Nereye gittiðimi söylemiyordum onlara; bunun biraz tuhaf kaçacaðýný düþünüyordum. Sonra, birgün namaz kýlmak için ayrýldýðýmýn bilinmesi gerektiðine karar verdim. Hiç kimse karþý çýkmadý, hem de saygýyla karþýladýlar. Siz ayaða kalktýðýnýz ve görevinizi yaptýðýnýz zaman, Allah sizin için kolaylaþtýracaktýr bunu; daha sonra da fazla bir mes'elem olmadý."

Bir yönde siz. Batý toplumu ve kültüründen çýkýp geldiniz. Þimdi, Batý hakkýndaki deðerlendirmeniz nedir?

"Batý kültürü makine ve teknolojiye dayanýr, insanlar makineden daha deðersizleþiyorlar. Mesela, þu insanoðlu hiçbir yerde bir planda yok. Esas olarak Batý kültürü boþ bir kültürdür. Acýmasýz ve gerçek bir öz varlýðý yok. Ýnsanýn gayesi, makine için yaþamak deðil, Allah'a kulluk ve onun hükümlerini yeryüzünde uygulamaktýr."

Müslüman olduktan sonra akrabalarýnýzla iliþkileriniz nasýl oldu?

"Müslüman olarak akrabalýk (sýla-ý rahim) baðýný koparmadým. îslamî sýnýrlar içinde iliþkilerimi sürdürdüm. Onlan Ýslama davet ettim. Hepsi de Allah'ýn birligine ve Hz. Peygamber'in risaletine inanýyorlar. Ýçki içmiyorlar, ancak günlük yaþayýþlarýnda, davranýþlarýnda bütün olarak Ýslam'ý uygulamýyorlar. Bunun sebepi, þürüp gelen alýþkanlýklar, kemikleþmiþ ve donmuþ Batý sosyal yapýsýdýr. Bilindiði gibi, insan alýþkanlýklarýný kolay kolay terkedemiyor. Bunun bir adým ilerisi onlar için Ýslama teslimiyettir, inþaallah... Þu anda ailemizde ben ve eþim îslamý bütünüyle yaþamaya çalýþýyoruz. (Yusuf Ýslam, bir Müslüman Türk kýzýyla evlidir.)

Müziðe karþý þu andaki tavrýnýz nasýl?

"Müzikle ilgili her türlü çalýþmadan kaçma tavrýný benimsedim. Önceki düþtüðüm tuzaða düþmekten korkuyorum. Müzik zararsýz bir zevk olabilir. Ama, Müslüman olarak vazifelerimizi ihmale xxxrebilir. Ki, bu da tehlikeli olabilir. Yani müzik, dikkatlice kullanýlmasý gereken kuvvetli bir ilaç gibidir."

Bugün ve bu çaðda pop dünyasý. içinde Müslümanlarýn da bulunduðu milyonlarca insaný peþinden sürüklüyor. Bu konudaki görüþünüz nedir?

"Ne yazýktýr ki, insanlar bugün bayaðý arzularý için bir þeyler satýn almaya itilmiþ durumda. Plaklar, filmler, bantlar ve magazin yayýnlarýnýn çoðu, sadece para kazanmak için...

"Pop müziði dinlemek rüya görmek gibidir; ruha geçici bir esenlik saðlar. Bu müziði dinleyenler umumiyetle 'gerçeðe' ulaþmak özlemi içinde olanlardýr. Müzik onlara kýsa süreli bir ferahlýk kazandýrýyor, bunu 'modern hayat" dediðimiz bu acýmasýz sistemden bir çeþit kaçýþ olarak deðerlendirebiliriz. .

Ýslam'ý kabul ettiðinizde babanýzýn tepkisi ne oldu?

Babam kýsa bir süre önce, benim Müslüman olmamdan memnun olarak öldü. Hatta ölüm döþeðinde iken, o da kelime-i þehadet getirdi. Annem ise, Allah'a hamdolsun, attýðým adýmlardan hoþnuttur, îyl bir Müslüman olan eþimi beraber seçtik. Zaman zaman bizimle birlikte namaz kýlmaktadýr. Onun da yakýnda Müslümanlýðýný ilan edeceðini umuyorum."

Eski hayatýnýzý özlediðiniz oluyor mu?

Hiçbir zaman. Çünkü ben, Rabbimin muhabbetine kavuþtuðum için mutluyum» Bir deyiþ vardýr: 'Hayat, ekmek gibi güzel kokuludur, ama yemesi kokuþu kadar güzel deðildir.' Hayattaki uzun tecrübelerim sonucu vardýðým nokta budur. En güzel þeyin, insanýn kendi halinde ve Yaratýcýsýyla iliþkisinden memnuniyeti olduðuna inanýyorum. Sözlerimin en iyi delili de bugünkü halimdir. Çaðdaþ medeniyetin bütün imkanlarýna sahip olduðum zamanlarda içimde bir mutsuzluk, bir boþluk hissediyordum. Ama þu an, Allah'a hamdolsun, yolumu buldum. Bir insan için Allah'a yakýn olarak Müslüman ve saliha bir eþle mutlu bir aile içinde yaþamaktan daha güzel bir þey olamaz."

Ýslam ülkelerini ziyaret ettiniz mi?

" Evet, Allah'ýn lütfuyla, 1979 baþlarýnda umreye gittim, Ýnþaallah, yakýnda Hac farizasýný da yerine getirmeyi umuyorum."

Þimdi hangi Ýslami faaliyette bulunuyorsunuz?

"Biz (Cami Arkadaþlarý Cemiyeti) adý altýnda bir cemiyet kurduk. Gayemiz, camiyi hayatýmýzýn ana otaðý haline getirmektir.

"Bugün bizler camiye geldigimizde yere bakarak geliyoruz. Çünkü, camiye gelen çýplak ve süslü kadýnlarýn arkasý kesilmiyor. Bu îslamî olmayan þartlardan camileri kurtarmak gerekir. Cami bizim faaliyetlerimizin merkezi, bizi birleþtiren bir unsur olmalýdýr. Aramýzdaki ihtilaflarý bir yana býrakarak camide birleþmeliyiz."

Siz Ýngiliz Müslümanlarý bu açýdan ne yapýyorsunuz?

"Ben ingiliz deðilim, bir Müslümaným. Her þeyimi Ýslama baðlamýþ bir kiþiyim. Irkçýlýða îslamýn temel esprisl çerçevesinde karþýyým. Benim için önemli olan îslamî uygulamak ve yaþatmaktýr. Benim durumum ilk Müslümanlarýn durumundan farklý deðil. Onlar cahili bir toplumdan Ýslama geldiler. Bu günkü durum ise, önce Müslümanlarý Ýslama, sonra islam dýþý kitleleri îslama davet etmeyi gerektiriyor."

ingiltere'deki gayr-ý müslimler arasýnda Ýslamý yayma konusunda nasýl hareket edilmelidir sizce?

"Hýristiyanlar gibi davranmamalý ve çok dikkatli olmalýyýz. Bu, hepimiz için büyük bir sorumluluk. Ýslam yalnýzca aðýzla anlatýlýp yayýlamaz, önce, hareketlerinizin doðru olmasýna dikkat etmelisiniz, sonra söyleyeceðiniz tek þey var: 'Deyin, O Allah'týr ve birdir.'

Sakýn ola ki, Ýslam'ýn tümünü birden sunmaya kalkmayýn. Hz. Peygamber (s.a.v.) Muaz'ý Yemen'e gönderirken, ona þöyle dedi:

"Ehl-i Kitap olan bir kavme gidiyorsun. Onlarý önce Allah'ýn birliðine (Tevhid'e) davet et. Bunu kabul edip ögrendiklerinde, Allah'ýn kendilerine bir gece ve gündüzde beþ vakit namazý emrettiðini söyle. Namaz kýlarlarsa, Allah'ýn kendilerine mallarýndan zekat vermelerini emrettiðini ve bunun zenginlerinden alýnýp fakirlerine verildiðinl anlat. Buna da razý olduklarýnda, zekatlarýný al, ama mallarýnýn en iyisini almaktan sakýn,"

"Müslüman önce ahlaklý olmalý, kibar, müþfik ve misafirperver olmalý; kendini Hz. Peygamber'in (s.a.v.) sýfatlarýyla donatmalý.

"însanlara akýl ve mantýk çerçevesinde bir þeyler anlattýðýnýzda belki dediklerinizi kabul ederler, ama yanýnýzdan ayrýldýklarýnda, sizin bir þey yaptýðýnýzý görmedikleri için duyduklarýný da unuturlar. Aiþe (r.a.), 'Peygamber yaþayan bir Kur'an'dý' diyor. Her þeyin anahtarý burada iþte. Kur'an'ý ele alýp sadece okumanýn manasý yoktur. Kur'an, insanýn kemale ermesi için Allahü Teala'nýn indirmiþ olduðu öðretilerin bütünüdür. O halde onu basit bir aðýz aracý olarak kullanamazsýnýz. Onu hayatýnýza aktarmanýz gerekir. Bu, az konuþup çok þey yapmak demektir. Þunu hiç akýldan çýkarmayýn; bir kiþiyi îslama hidayet edecek olan yalnýzca Allah'týr."

Evet ama, bu ülkede îslam'a karþý haber-yayýn organlarýyla yürütülen propaganda öylesine büyük ki, halk Ýslam diye bir þeyin varliðýndan habersiz; mevcut durum alýþmýþ ve kanýksamýþ durumda. Böyle bir ortamda insanlara nasýl ulaþabiliriz? Gerçek Ýslam'dan nasýl haberdar edebiliriz, onlarý?

Þurasý bilinmelidir ki, son kararý veren daima insanlarýn kendileridir; kimse gazetelerde okuduðu herþeye veya duyduðu her habere hemen inanacak kadar aptal deðildir.

Bununla birlikte, Müslümanlarýn davranýþlarýnda bir takým kötü alýþkanlýklarýn yansýdýðýný görürlerse, herhalde okuduklarýna inanmamazlýk etmeyeceklerdir.

"Bakýn, teblið bizzat yapýlýr, îslamý yaymanýn en iyi yolu arkadaþlýktýr, sahabeleþmektir. Bugünkü haber yarýn için eski haberdir. Ýnsanlar pek çok yalan ve yanlýþlara maruz býrakýlabilir, ama pek öyle etki altýna da alýnamazlar. Onlarý en çok etkileyen þey, temas içinde olduklarý, birarada bulunduklarý kiþilerdir.

"O halde, eðer Müslümansanýz ve sözgelimi yakýnlarýnýzdan biri îslamý yaþamýyorsa, bir Tom'a, dick'e ve Henry'ye gitmeden önce bu yakýnýnýza gitmelisiniz. Önce aileniz Müslüman olsun, güvenlik altýna alýnsýn. Sadece sizin Müslüman olmanýz sizi cezadan kurtarmaz. Pek çoðumuzun hala Ýslamýn mesajýný öðrenmeye ihtiyacý var."

Neden resminizin çekilmesini istemiyorsunuz?

"Bunun iki sebepi var. Birincisi, resim insanýn bütün þahsiyetini tam olarak aksettirmez. Ýnsanýn kalbinde taþýdýðý þeyi, insan ruhunun asýl cevherini göstermez, sadece kiþinin dýþ görünüþünü verir. Halbuki ruh, devamlý varolan bir sýrdýr, cesed ise zahirî bir görünüþten ibarettir.

"Ýkinci, fotoðraf makinesi bana boþlukta olduðum günleri hatýrlatýyor. Ben Müslüman olmadan önce þarkýlar söylerdim, yerli ve yabancý pek çok fotoðrafçý, gazeteci, radyo ve televizyon temsilcileri bana gelirler, fotoðraflarýmý çekerlerdi. Bu hatýralarým Müslüman olduktan sonra beni üzüyor, çünkü Allah'a hamdolsun Müslüman oldum. Onun bize kazandýrdýðý þeref yeter. Baþka þeye ihtiyacýmýz yok."

Ýslam'ýn þerefini kendisi için yeterli sayan Yusuf Ýslam'dan gelen son haber de þudur: "Pop Þarkýcýsýnýn Kur'an Kursu"

"Müslüman olduðu 1979 yýlýndan bu yana, din deðiþtiren Ýngilizlerin sembolü haline gelen ve Ýslam dininin yayýlmasý amacýyle çeþitli faaliyetlerde aktif rol oynayan Yusuf Ýslam, Ýngiltere'de açtýðý Kur'an Kursuyla bu alandaki çalýþmalarýnda önemli bir adým daha atmýþ oldu.

"Vaktinin büyük bir bölümü nü Kur'an öðretmek ve Ýslam dininin yayýlmasý için kullanan Yusuf Ýslam, kurslara gelen öðrencileriyle teker teker ilgileniyor.

Yusuf islam, Kur'an Kurslarýnýn sayýsýný yakýn bir gelecekte çoðaltmayý düþünüyor.

"Son yýllarda birçok Avrupa ülkesinde olduðu gibi, ingiltere'de de büyük ilgi gören islam dininin yaygýnlaþmasý çabalarýna büyük katkýda bulunan Yusuf islam, Kur'an Kurslarýnýn yanýsýra hazýrladýðý video kasetleri ve din kitaplarýyla Avrupa toplumundaki islam uyanýþýnda gönüllü olarak hizmet ediyor.

"Yusuf islam, üç kýzým da Müslüman olarak yetiþtiriyor.

"En büyük amacýnýn ingilizler de dahil olmak üzere, çeþitli milletlere mensup Müslümanlarý biraraya getirmek olduðunu hürriyet muhabirine söyleyen Yusuf islam, ingiliz kanunlarý çerçevesinde açtýðý Kur'an Kurslarýnýn sayýsýný yakýn bir gelecekte çoðaltmayý düþünüyor.

"Duygulu ve sýcak sesiyle milyonlarýn hayranlýðýný kazanan ünlü þarkýcý, bundan böyle þarkýlarýnda eskiden olduðu gibi, sevgililerine deðil. Ýslama gönül verenlere ve vereceklere seslenecek..."

Yusuf islam bu sesleniþini son olarak bir kasetle yaptý, ilahilerle süslü bu eser. ingilizce konuþanlara Peygamberimizin (a.s.m.) hayatýný sanatkarane biçimde anlatýyor.

Yusuf îslam, bütün islam dünyasý ile de ilgileniyor. Bosna-Hersek'e týrlar dolusu insanî yardým malzemesi ile ulaþýyor, Filistinli, hatta Filipinli Müslümanlarla ilgileniyor. Kýsacasý, hayatýný îslam'a hizmet etmeye vakfetmiþ ihlaslý bir Müslüman olarak hepimize örnek oluyor.

Bu makale http://www.sevde.de/Yabancilar/cat_stevens.htm sitesinden eklenmiþtir.

Gönderen: 26.08.2006 - 23:10

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1735 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ebrulii (38), sufisa (33), uþakl&yac.. (41), cilosman63 (47), birkan (51), seiza (55), kenanozalp (51), SeVGiDoLU (37), AYCA_NUR (57), _MusTaFa_ (42), asri saadet (41), Farkýmýz Olmalý (40), ahmettoy18 (36), necmettin13 (50), Ela gözlüm90 (34), hidayet003 (45), semai (66), rümeysa88 (36), derman_81 (39), mestay (63), muharicin (), cerci06 (49), caprice54 (48), selam23 (37), unalm (53), muttalip0571 (41)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 1.09829 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.