0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » BİR GARİP CESUR YÜREK EBU ZERR EL-GIFÂRÎ(R.A.)

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
firefly su an offline firefly  
BİR GARİP CESUR YÜREK EBU ZERR EL-GIFÂRÎ(R.A.)
56 Mesaj -
“Tek baþýna gezer,,
 Tek baþýna ölür,
 Tek baþýna diriltilir...”
 
O (r.a.) her zaman dostunun vasiyeti üzere yaþadý. Ömrünü bu tavsiyeleri canlandýrmaya vakfetti. Bu yüzden yalnýzdý, bu yüzden yalnýzlýðý tercih etti. Dostu (s.a.v.) O’na:
“Miskinleri ve onlardan düþkün olanlarý sevmesini,
Kimseden bir þey istememesini,
Akraba ile iliþkisini kesmemesini,
Acý da olsa hakký söylemesini,
“Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh” sözünü sýklýkla tekrar etmesini emretmiþti.”
Sarsýlmaz imaný sayesinde, inandýðý doðrularý haykýrmaktan çekinmeyen, kýnayýcýlarýn kýnamasýna aldýrýþ etmeyen bir hakîkat sözcüsü idi O (r.a.). 
Eþsiz bir dava adamý, Ýslâm’ýn bükülemeyen bileði, özü-sözü bir; adalet direði idi O... Allah Rasûlü (s.a.v.) O’nun hakkýnda þu övgü dolu sözleri söylemiþti:
“Ebu Zerr’den daha sözüne sadýk çok az münbit yer, çok az yeþillik ve gölgelik vardýr.” Kainatýn eþsiz güzeli bu billurdan sözler ile Ebu Zerr (r.a.)’in hayatýný özetliyordu sanki... Dillerin her yana büküldüðü anlarda Ebu Zerr’in dili daima doðruluktan, haktan yana dönüyor ve o noktada kemikleþiyordu. Makamý-mevkii ne olursa olsun herkesin belli ölçülere tabi olmasý gerektiðine inanýyor, ölçüyü aþanlarý uyarmaktan bir an bile geri durmuyordu. Ne aldatanlara fýrsat veriyor ne de aldatýlmaya göz yumuyordu. Riyakârlýða ve sahteciliðe tahammülü olmayan, dünyevileþme eðilimindeki toplumu zühde ve takvaya çaðýran yapayalnýz bir uyarýcý durumundaydý. O’nun dünyasýnda yalakalýða, iki yüzlülüðe, dünyalýðýn þýmarttýðý aldatýcý simalara yer yoktu. Gördüðü yanlýþlarý anýnda düzeltmek ve anýnda söylemek onun deðiþmeyen þiarýydý. Ebu Zerr’e göre susan kimse dürüst olamazdý. Dürüstlük hakký açýklamayý ve ilan etmeyi gerektirirdi. Nitekim gizli tebliðin yapýldýðý dönemlerde, iman ettikten hemen sonra Allah Rasûlü’ne yönelttiði sorularla bu yönünün ilk iþaretlerini vermiþti:  “Yâ Rasûlallah ne yapmamý emredersiniz?” Bu soru, onun açýktan teblið yapmak, hakikati müþriklerin suratýna haykýrmak için izin almak niyetiyle yönelttiði bir soru idi. Allah Rasûlü (s.a.v.), “Þimdilik kavmine dön, bilahare emrim sana ulaþacaktýr.” buyurdu. Ebu Zerr (r.a.); “Nefsim kudret elinde olan Allah (c.c.)’a yemin ederim ki, mescitte Ýslâm’ý açýklamadýkça kavmime dönmem.” demiþti. Ve Mescid-i Haram’a koþarak var gücüyle þu ilâhî gerçeði haykýrmýþtý: “Þehadet ederim ki, Allah birdir ve þehadet ederim ki, Muhammed (s.a.v.) O’nun kulu ve Rasûlüdür.” Bu haykýrýþ Ýslâm’ýn ilk güçlü avazýdýr. Bu ses müþriklerin kulaðýnda patlayan ilk sestir. Ve bir yabancý, Mekke’de hasebi, nesebi, abisi, hâmisi bulunmayan bir adamýn sesiydi bu... Ebû Zerr (r.a.)’in sesi... Bu sesle birlikte çýlgýna dönen azgýn müþrikler, Ýslam’ýn yükselen ilk sesinin üstüne çullanýyor, tekmeler, tokatlar ve zalim sillelerle Ebu Zerr’i bayýltýncaya kadar dövüyorlardý. Bütün bu iþkencelere raðmen, Ýslâm’ýn ilk gür sadâsý olan Ebu Zerr (r.a.), hayatýnýn son demine kadar susmak nedir bilmedi.
 Cesur yürek, eþsiz kahraman Ebu Zerr, mallarý sayesinde toplum üzerinde baský oluþturanlardan son derece rahatsýzlýk duyuyordu. Çünkü O’nun dostu, Sevgililer Sevgilisi (s.a.v.) dünyalýklarý sayesinde insanlarý ezenlerin hep karþýsýnda olmuþtu. Fakir sofralarýnda oturmuþ, gariplerin ve yetimlerin koruyucusu olmuþtu. Ýslam dünyasýnýn fetihler sayesinde elde ettiði zenginlikler, geçmiþin bu altýn levhalarla süslü güzelliklerini gölgelememeliydi. Ýnsanlarýn en takvalýlarý, en adil olanlarý geride bir çok varlýk býrakarak gitmiþlerdi. Onlarý üstün kýlan bu mal; varlýklarý deðil, takvalarý ve zühdleri olmuþtu. Ebu Zerr asýl cihadýn þimdi baþladýðýný sezinliyor, Müslümanlarýn dünya malý ile imtihan olunduðu günlerde onlara yardýmcý olmak istiyordu. Baþ döndürücü câzibesi ve baþtan çýkarýcý hoþluðu ile dünya, ahiretin tarlasý olma rolünü mü’min gönüllere unutturabilirdi. Kâinâtýn Efendisi (s.a.v.), bütün kavimlerin ganimetlerine mâlik olmasýna raðmen, vefatýnda zýrhýný rehin olarak býrakýp gitmiþti. Ebu Zerr el-Gýfârî, servet toplayanlarý, mal biriktirenleri gözlemliyor, görevi, makâmý ve sorumluluðu ne olursa olsun aldýrýþ etmeksizin onlara karþý elini kýlýcýna götürüyordu. Ancak O her defasýnda, elini sýkýca tutan bir kuvvetle, dostundan kalan bir vasiyetle sarsýlýyordu. Bu vasiyet sebebiyle hemen geri adým atýyor ve kýlýcýný kýnýna koymak zorunda kalýyordu. Sevgililer sevgilisi bir gün; “Yâ Ebâ Zerr! Kendilerine ganimetten pay ayýran emirlerle karþýlaþýrsan ne yaparsýn?” diye sormuþtu. Ebu Zerr hiç tereddüt etmeden cevap vermiþti: “Allah’a yemin olsun ki, o zaman kýlýcýmla onlarýn üzerine yürürüm.” Rasûlullah (s.a.v.) O’nun bu cevabý üzerine tatlý bir tebessümle; “Sana bundan daha hayýrlýsýný söyleyeyim mi yâ Ebâ Zerr!? Benimle karþýlaþýncaya (ölünceye) kadar sabýrlý ol!” buyurmuþlardý. Allah Rasûlü (s.a.v.) özellikle emirler ve mallara iliþkin sorularý niçin sormuþ olabilirdi! Elbette Ebu Zerr’in gelecekte karþýlaþacaðý problemleri biliyor, arkadaþý Ebu Zerr’i de çok iyi tanýyordu. Bu yüzden O’na; “Benimle karþýlaþýncaya kadar sabýrlý ol!” tavsiyesinde bulunmuþtu. O bu öðüdü tuttu. Nitekim kýlýcýna sarýlmaktan vazgeçti. Ancak dilini tutmasý yönünde bir tavsiyede bulunmamýþtý Allah Rasûlü (s.a.v.)... Bu yüzden hiç susmadý, susturulamadý.
Ebu Zerr, baský ve servet kartellerine karþý çýktý. Onlara tek tek eleþtiri oklarýný yöneltti. Sonunda etrafýnda kendisi gibi düþünen çok sayýda insan bulmuþtu. Eðer O, görüþlerini bir þekil etrafýnda sembolize etmek isteseydi, her halde bu; ateþten kýpkýrmýzý kesilmiþ bir demir parçasý olurdu. O bu deðiþmeyen görüþlerini Kur’ân’a dayandýrýyordu. “Altýn ve gümüþ biriktirenleri, ateþte kýzdýrýlmýþ bir demirle müjdeleyin! Kýyamet günü onunla yüzleri ve böðürleri daðlanacaktýr.” emr-i ilâhîsi hem kendisinin hem de onu tanýyanlarýn dilinde tekrarlanýr olmuþtu. Daða týrmanýrken, ovaya inerken, þehre girerken bir yönetici ile karþýlaþtýðýnda hep bu sözleri söylerdi. Ne zaman stoklanmýþ mal, baskýcý bir yönetim ve dünya sevgisine meyil görse, bu sözleri bir bayrak gibi açýyor, onlarla mücadele ediyordu. Ebu Zerr el-Gýfâri (r.a.)’nin bu kararlý tavrý, Þam yönetimini rahatsýz etmiþ, “kýzarmýþ demir parçasý” ile sembolleþen eleþtiri oklarý Muaviye’ye kadar ulaþmýþtý. Ebu Zerr’in sadâsý evlerde, sokaklarda yükselmeye baþlamýþtý: “Biriktirenleri kýyamet günü kýzdýrýlmýþ demirle müjdele!” Muaviye tehlikeyi sezinlemiþ ve toplumun vicdanýndan yükselen bu sesi susturmanýn yolunu bulmuþtu. Halife Hz. Osman’a bir mektup yazarak Ebu Zerr’i O’na þikayet etti: “Ebu Zerr Þam’da insanlarý ifsad ediyor.” Hz. Osman Ebu Zerr’i Medine’ye çaðýran bir mektup yazdý. Cesur yürek, kutlu sahabi ridasýnýn iki ucunu omzuna atýp, Þam’ý terk ederek Medine’ye yöneldi. Dýmeþk daha önce böyle hüzünlü bir ayrýlýða þahit olmamýþtý. Bu ayrýlýk, hakikat sözcüsünün yalnýzlýk serüveninin önemli aþamalarýndan birisi olacaktý. O, bu hazin sürgünün ahirete uzanan boyutuna iþaret ederek þöyle diyordu: “Sizin dünyanýzdan bir þey istemem!” 
Bu sözü Halife Hz. Osman (r.a.)’a söylemiþti. Hz. Osman O’nun görüþlerini sabýrla dinledikten sonra, Medine’den uzakta kalmasýnýn yararlý olacaðýna kanaat getirmiþ ve kararýný yumuþak bir üslub ile kendisine iletmiþti: “Burada, yanýmda kal. Sabah gider, akþam gelirsin.” Ebu Zerr bu teklife cevap olarak: “Sizin dünyanýzdan bir þey istemem.” demiþti. Gerçekten O’nun insanlarýn dünyasýndan hiçbir þeye ihtiyacý yoktu. O, gönlü bol, hayatý elindekileri paylaþmakla geçiren insanlarýn dünyasýndandý. Ýkinci sürgün yeri olan Rebeze’ye gitmek için Halife’den izin istedi ve yola çýktý. Muhalefeti Allah içindi. Kardeþlerini dünya ateþinden korumak amacýný taþýyordu. Bu sebeple hiçbir zaman fitneye fýrsat vermedi. Rebeze günlerinde, Hz. Osman’a isyan bayraðý açmasýný teklif eden Kûfeliler’i azarlamýþ ve þöyle seslenmiþti: “Allah’a yemin ederim ki, þayet Osman beni en yüksek bir aðaca veya daða asmak istese gene onun sözünü dinler, itaat eder, sabreder ve hüsn-i niyet besler, bütün bunlarýn benim için en hayýrlý olduðunu düþünürüm.” Ýþte bu, güzide sahabinin, dünyaya ait hiçbir þeyde gözünün olmadýðýna iþaret eden önemli delil idi. Bu sebeple Allah O’na basiret nurunu bahþetmiþ, bu basireti ile fitneden uzak kalmýþtý. Kendisine Irak valiliði teklif edildiðinde: “Sakýn dünyanýzý benim üzerime salmayýn!” demiþti. Hayatý gibi ölüm aný da gariplik ve gurbet içinde idi. Ebu Zerr (r.a.) ölüm döþeðinde ve Rasulullah ile karþýlaþacaðýný beklediði günler tükenmiþ, artýk sayýlý dakikalar devreye girmiþti. Zevcesi Sema yaný baþýnda gözyaþý döküyordu. “Niçin aðlýyorsun ey Sema? Ölüm haktýr!” Oysa Sema’nýn derdi baþka: “Sen ölüyorsun ya Eba Zerr! Yanýmda sana kefen olacak kadar bir bez parçasý dahi yok!”
Ebu Zerr (r.a.) gülümseyerek sevgili eþini teselli etmeye çalýþtý: “Sakin ol! Aðlama! Bir gün bir toplulukla beraber Rasulullah (s.a.v.)’ýn yanýndayken O’ndan þu sözleri iþittim: Ýçinizden biri bir çölde vefat edecek, mü’minlerden bir topluluk orada hazýr bulunacak. O mecliste benimle bulunanlardan hepsi bir köyde ya da cemaat içinde vefat ettiler. Benden baþkasý kalmadý. Ben de iþte çöl ortasýnda ölüyorum. Yola bak Sema! Mü’minlerden bir topluluk görüyor musun? Allah Rasulü  bana ne söylemiþse hepsi doðru çýktý. Ben de yalan söyleyenlerden deðilim.”
Ve ruhunu Allah’a teslim ediyor Ebu Zerr... Ama sözü doðru çýkýyor. Ýþte baþlarýnda Abdullah b. Mesud (r.a.) bulunduðu halde çölde seyreden ve Rasulullah (s.a.v.)’ýn müjdelediði kafile... Manzara yürek burkucu idi. Bir yalnýz ve garip ceset ile etrafýnda göz yaþý döken bir kadýnla bir çocuk... Ýbn. Mesud (r.a.) kardeþi Ebu Zerr’in güneþten daha aydýnlýk yüzüne baktý ve gözyaþlarýný tutamadý.Yanýna oturdu. Þöyle dedi: “Allah Rasûlü ne de doðru söylemiþ!.. Ebu Zerr...Tek baþýna gezer...Tek baþýna ölür...Tek baþýna diriltilirsin...” 
Ne mutlu gariplere!..
Gönderen: 24.08.2006 - 20:10
Bu Mesaji Bildir   firefly üyenin diger mesajlarini ara firefly üyenin Profiline bak firefly üyeye özel mesaj gönder firefly üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1235 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
EROLPARLAK (62), mehtap00 (49), desertlion (50), bora1907 (51), Albarlos (39), kalplerin_güne&.. (39), fenerlikiz (34), TAHA_06 (40), mayhan (37), 54recep54 (58), senem25 (50), ismail2 (64), _gülsime_1972 (52), tamirat (54), zulfi-kar (43), orhunugur (45), hacer03 (54), ravzagül2 (54), Malessudba (40), emin1974 (50), dadas-kardes (45), ankebuttt (38), mahçup_8.. (43), kartalx (54), ismailkurtca (45), [burhan] (38), vdemirci (44), yusuf_25 (44), AFFET_ALLAHIM (34), gulkaymak (), paris (39), tubekna (38), XKAFX555 (59), kenanomeroglu (72), BAYBORA YALCIN (51), beyzaa (47), ali can__25 (46), Miralay (56), ruemeysam (44), salih38 (41), beyce89 (35), tatarSaid (47), e.ziyanak (46), recepyilmazer (64), mehmet_t66 (39), canadali_Zeynep (48), garipsezgi (40), ya_garib_ya_yol.. (53)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.67369 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.