0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Tasavvufda Hizmet

önceki konu   diğer konu
203 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (3): (1) 2 3 weiter >
Gönderen
Mesaj
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
Tasavvufda Hizmet
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Makbul bir hizmet; ihlâs, merhamet ve diðergamlýk dolu bir gönülle mahlûkâta yönelmek sûretiyle Allâh rýzâsýnýn aranmasýdýr.
Hizmet ehli, mayýn tarlasýnda yürür gibi bir hassâsiyetle, muâmelelerinde nezâkete dikkat etmelidir. Zîrâ muhâtabý, nazargâh-ý ilâhî olan gönüllerdir.
Tasavvufî terbiyede hizmetin ehemmiyeti pek büyüktür. Gönüllere; tevâzû, mahviyet ve mahlûkâta þefkat duygusunu yerleþtirmenin en müessir yolu hizmetten geçer. Bu bakýmdan bütün mürþid-i kâmiller, sâliklerin terbiyesinde hizmeti mühim bir vâsýta telakkî etmiþlerdir.
Ýslâm ahlâkýnýn esâsýný ararsak onu, Rabb'e aþk ve ihlâs ile yöneliþte; bu yöneliþin yegâne niþanýný da hiç þüphesiz "hizmet"te buluruz. Zîrâ "hizmet eden himmete nâil olur" düstûru çerçevesinde hizmet, gönülleri ilâhî zirvelere ulaþtýracak müstesnâ ve ulvî bir basamaktýr.
Öyle bir basamak ki, ilâhî vuslat ve sonsuz mükâfâta mazhar olanlarýn cümlesi, peygamberler ve evliyâ, hep bu basamaðýn üzerinde yücelmiþlerdir. Yâni bir ömür Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'in:

"Bir kavmin efendisi, onlara hizmetkâr olandýr..." (Deylemî, Müsned, II, 324)
hadîs-i þerîfinin müþahhas nümûneleri olmuþlardýr.
Buna göre kullar için zirvelerin yolu ve ebediyyet kazancý, samîmi bir gönülle yapýlan hizmetlerden geçmektedir. Öyle ki, yerine göre ilâhî rýzâya muvafýk küçük bir hizmet, nice nâfile ibâdetlerden üstün olabilmektedir.

Nitekim sýcaðýn pek þiddetli olduðu bir seferde Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- uygun bir yerde konaklamýþlardý. Sahâbenin bir kýsmý oruçlu, bir kýsmý deðildi. Oruçlu olanlar yorgunluktan uykuya daldýlar. Oruçlu olmayanlarsa, oruçlulara abdest için su taþýdýlar ve onlara gölgelenecek çadýrlar kurdular. Ancak iftar vakti olunca Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
"- Bugün, oruç tutmayanlar daha fazla ecre nâil oldu." (Müslim, Sýyâm, 100-101) buyurdu.

Ümmetine böyle nice hizmet kandilleri uzatan Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Kuba mescidi ve Mescid-i Nebevî inþâ edilirken ashâbýnýn bütün ýsrarlarýna ve mânî olma gayretlerine raðmen, mübârek sýrtlarýnda taþ taþýmýþlardýr. Varlýk Nûru'nun bu yüksek tevâzûu ve hizmet rûhu, bütün ümmet için eþsiz bir numûnedir. Esasen onun hayâtý, baþtan sona Hakk'a, insanlýða ve bütün mahlûkâta hizmetle geçmiþtir.
Dolayýsýyla o mübârek varlýðý kendilerine örnek alan bahtiyarlarýn hayatlarýnda da hizmet, en bâriz vasýflardan biri olmaktadýr. Yâni her Hak âþýðý ve Peygamber mecnûnu olan gönül, ehl-i hizmettir. Ehl-i hizmet olanlar da, gökteki ay ve güneþe benzerler ki, etraflarýný aydýnlattýkça kendilerinin parlaklýðý artar. Ne sonbaharýn ne de kýþýn solgunluðu onlara bir zarar eriþtirir. Diðer bir ifadeyle onlar, uzun yollar boyunca bin bir canlýya; hayvanâta, aðaca, güle, sümbüle, bülbüle hizmet ederek akýp giden bir ýrmak gibidir ki, varacaklarý menzil ancak cânânýn sonsuzluk ve vuslat deryâsýdýr.
Bu hakîkate âþinâ olanlar, halka pâdiþâh bile olsalar kendilerini devamlý olarak bir hâdim, yâni hizmetkâr olarak addetmiþlerdir. Koca Osmanlý pâdiþâhý Yavuz Sultan Selîm Han'ýn, mübârek beldeler devletine emânet edilip de hutbede kendisi hakkýnda:
"Hâkimü'l-Haremeyni'þ-Þerîfeyn (Mekke ve Medîne'nin hâkimi)" denilince yaþlý gözlerle imâma itiraz edip:
"Bilâkis Hâdimü'l-Haremeyni'þ-Þerîfeyn (Mekke ve Medîne'nin hizmetçisi)" diye düzeltmesi de hep ulvî bir hizmet anlayýþýnýn ve kulluktaki asýl gâyeyi idrâkin tezâhürüdür.
Nitekim Ubeydullâh Ahrar -kuddise sirruh-, eriþtiði mertebeyi hizmetin bereketine atfederek -tahdîs-i nîmet kabîlinden- þöyle buyurur:
"Biz bu yoldaki mesâfeleri, sâdece tasavvuf kitaplarýný okuyarak deðil, okuduklarýmýzý imkân nispetinde tatbik etmekle ve halka hizmetle kat ettik. Herkesi bir yoldan götürürler, bizi hizmet yolundan götürdüler."
Bu ise, sâdece bilmenin kâfî olmadýðýný ve bildiðini mutlakâ hizmete taþýmak gerektiðini de ifâde eder.
Ancak yapýlan hizmetin Hak katýnda makbûl olmasý, bazý vasýflarý hâiz olarak icrâ edilmesine baðlýdýr. Buna göre makbul bir hizmet; ihlâs, merhamet ve diðergamlýk dolu bir gönülle mahlûkâta yönelmek sûretiyle Allâh rýzâsýnýn aranmasýdýr. Yâni hizmet, herhangi bir nefsî menfaat gözetmeksizin samîmî olarak yapýlmalý ve onunla âhiret kazancý hedeflenmelidir. Böyle olduðu takdîrde hadîs-i þerîfte bahsedilen bir "yarým hurma" dahî ebedî kurtuluþa vesîle olur.
Ubeydullâh Ahrar Hazretleri anlatýr:
Birgün pazara gitmiþtim. Aç bir kiþi yanýma geldi ve:
"- Açým, beni Allâh rýzâsý için doyurur musun!.." dedi.
O an, hiçbir imkâným yoktu. Sâdece eski bir sarýðým vardý. Bir aþçý dükkanýna gittim. Aþçýya:
"- Þu sarýðýmý al. Eski, ama temizdir. Bulaþýklarýný kurularsýn. Yalnýz bunun mukâbilinde þu aç insaný doyurur musun?" dedim.


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 24.08.2006 - 10:55 tarihinde.
Gönderen: 24.08.2006 - 10:10
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Tasavvufta büyük þeyhlere genellikle Seyyid adý verilir. Asýl seyyidlik Hz. Hüseyin soyundan gelenlere verilen addýr. Hasan soyundan gelenlere Þerif denir. Ýlt tarikat kurucusu sayýlan Abdülkadir Geylânî ve Ahmed er-Rifâînin seyyid olduðu bilinmektedir. Ýlk pirlerin seyyid olmasý sonraki pirlerin de Seyyid adýyla anýlmasý geleneðini doðurmuþtur. Tasavvufta tarikat pirlerinin ekserisinin adlarýnýn baþýnda bulunan Seyyid unvâný maddî ve sulbî olmaktan çok manevîdir. Tarikatlarda þeyh, baba konumunda olduðu için o silsileye dâhil olanlar o silsilenin evlâdlarý olarak görülür. Zâten Hz. Peygamberin Ben size babanýz makamýndayým. (Ebû Dâvud, Tahâre, 4) hadisi bu manevi iliþkiyi teyid etmektedir. Silsileye dâhil olanlar Hz. Peygamberin evlâdý konumunda olduðu için onlara seyyid unvâný verilir. Nitekim türk mutasavvýfý Aziz Mahmud Hüdâyî:

Ceddim u pîrim sultan sensin yâ Rasûlallah

diyerek seyyidliðini anlatmaktadýr. Ancak elinde seyyidlik olmadýðýndan onun bu siyâdeti manevî sayýlýr.

Seyyidlik kayýtlarýný tutan Nakîbul-eþrâflýk diye özel bir müessese kurulmuþtur. Bu müessesenin görevi, haksý yere seyyidlik nimetlerinden yararlanmak isteyen kimselere engel olmak , seyyidlerin itibarýný korumaktý.


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 24.08.2006 - 10:56 tarihinde.
Gönderen: 24.08.2006 - 10:17
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
fosaloglu su an offline fosaloglu  
2683 Mesaj -
Bildiðim kadarýyla seyyid diye anýlanlar gerçekten o göbekten gelen þahsiyetlerdir.

Þeyh dahi olsa seyyid deðilse bunu kullanmýyor diye biliyorum...
Gönderen: 24.08.2006 - 11:08
Bu Mesaji Bildir   fosaloglu üyenin diger mesajlarini ara fosaloglu üyenin Profiline bak fosaloglu üyeye özel mesaj gönder fosaloglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Dediðiniz doðrudur fosaloglu kardeþim kullaným zaten manevi olarakdýr. Ýlk pirler seyid olduðu için sonrakilerde manevi olarak kullanýrlar. Aziz Mahmud Hüdayi de bu sebeple örnek verilmiþtir.
Gönderen: 24.08.2006 - 11:13
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Ýmanýn ilk meyvesi merhamettir. Ondan uzak bir gönül zî-hayat (hayat sahibi, canlýgöz kırpma deðildir. Her hayrýn baþý olan besmele ve fatiha Allah'ýn (c.c.) Rahman ve Rahîm (merhamet) isimleri ile baþlar. Peygamberler ve velîlerin hayat hikayeleri de merhamet menkýbeleri ile doludur.

Allah'ýn (c.c.) ahlaký ile ahlaklanmanýn en tabiî neticelerinden biri, merhamet dolu engin bir gönle sahip olmaktýr. Ýbadetlerin, bilhassa haccýn hakîkatine böyle bir gönül ile kavuþulabileceðini Mevlana (k.s.) aþaðýdaki þu hikayesi ile ifade eder:

"Bir kiþi hac ve umre îfasý için Mekke'ye doðru sür'atle gidiyordu."

"Her gittiði þehirde oranýn ulularýný araþtýrýyor;

"- Bu beldede basîret sahibi kim var?" diye önüne gelene soruyordu.

"Çünkü nereye sefer yaparsa yapsýn, evvela Hakk dostlarýný bulmanýn zarureti inancý içinde idi."

"Hakk Teala:

"Þayet bilmiyorsanýz, zikir ehlinden sorunuz!" buyuruyordu."

"Musa (a.s.) dahî ledünnî ilme sahib Hýzýr'ý (a.s.) ziyaretle emredilmiþti."

"Bu kiþi, hilal gibi süzgün, uzun boylu bir pîr gördü ki, onda velîlerin rûhaniyeti vardý."

"Gözleri Dünya'ya âma, kalbi ise, Güneþ gibiydi."

"O kiþi, o pîrin karþýsýna oturdu. Pîr ona;

"- Ey kiþi, nereye gidiyorsun? Gurbet eþyasýný nereye taþýyorsun?" dedi"

"O kiþi de:

"- Hacca gitmek niyetindeyim; iki yüz dirhem de param var." dedi."

"Pîr o kiþiye dedi ki:

"- Ey kiþi! O dünyalýðýnýn bir miktarýný Allah (c.c.) yolundaki muhtaçlara, garîblere, bîçarelere daðýt! Onlarýn gönüllerine gir ki; rûhunun ufku açýlsýn! Ýlk defa gönlüne haccettir! Ondan sonra rakîk bir gönülle o nazik hac yolculuðuna devam et!.."

"Çünkü Kabe, Allah'ýn (c.c.) hane-i birri, yani ziyareti farz olan, sevabý mücib bir beyttir. Lakin insan kalbi, bir sýr hazinesidir."

"Kabe, Azeroðlu Ýbrahim'in (a.s.) binasýdýr. Gönül ise, "Celîl" ve "Ekber" olan Allah'ýn (c.c.) nazargâhýdýr."

"Eðer sende basîret varsa, gönül Kabe'sini tavaf et!.

Topraktan yapýlmýþ sandýðýn Kabe'nin asýl manasý gönüldür."

"Cenab-ý Hakk, görünen, bilinen suret Kabe'sini tavaf etmeyi, kirlilikten temizlenmiþ, arýnmýþ bir gönül Kabe'si elde edesin diye sana farz kýlmýþtýr."

"Þunu iyi bil ki, sen Allah'ýn (c.c.) nazargâhý olan bir gönlü incitir, kýrarsan, Kabe'ye yaya olarak da gitsen, kazandýðýn sevab, gönül kýrmanýn günahýný dengeleyemez.."

"Sen varýný, yoðunu, malýný, mülkünü ver de bir gönül yap!.. Yap da o gönül, mezarda, o kapkara gecede sana ýþýk versin..."

"Allah'ýn (c.c.) huzûruna altýn dolu binlerce keseler götürsen, Cenab-ý Hakk:

"Bize bir þey getirmek istiyorsan, kazanýlmýþ bir gönül getir!"

"Çünkü altýn, gümüþ bizim için bir þey deðildir. Eðer bizi ve rýzamýzý istiyorsan, bunun ancak bir gönül kazanmaya baðlý olduðunu unutma!.." buyurur."

"Hakk'ýn nûrunun insandaki tecellîsini görmek için kalb gözün iyice açýlsýn!."

"O kiþi, pîrin bu nüktelerini kavradý. Gönlü, sohbetle, merhametin esrarýndan bir hisse aldý. Huzur ve vecd içinde hac yolculuðuna devam etti."

Mevlana (k.s.) bu hikayeden sonra devamla buyurur:

"Sefere çýkacaðýn vakit, ilahî bir hazine olan insan-ý kamil olmak talebi ile çýk ki, gönlünün ufku açýlsýn!"

"Her kim ekin ekerse, maksadý buðday almak olur. Saman zaten buðday ile husûle gelir."

"Saman ekersen, buðday hasýl olmaz. Öyleyse sen de insan-ý kamil, rehber-i fazýl ara; onun talibi ol!"

"Hac vakti olunca Kabe'yi ziyaret ve tavaf maksadý ile git! Bu maksatla gidersen, Mekke'nin hakîkatini görmüþ olursun!.."

Mevlana'nýn (k.s.) hikayede haccý misal vermesi, haccýn çok nazik bir ibadet olmasýndandýr. Çünkü hacda, meþru olan birçok þeyler yasaklanýr. Bir mahþer manzarasý sergilenir. Ayet-i kerîmede insanýn "nefsden, yanî malayaniden, Dünya'nýn boþ þeylerinden korunmasý ihtar edilir. Bu sebepten ötürü hac yolculuðuna ruhî bir hazýrlýkla çýkmalýdýr.

"Namazýn, orucun nafilesi gibi haccýn da nafilesi vardýr. Nafile yapýlan hac ibadetleri hakkýnda cahilane tenkitler yapmak, Allah (c.c.) korusun ucu küfre sarkan sözlerdir. Bunlar, cehalet homurtularý olup, ibadet lezzetinden mahrumiyetin kara ifadeleridir

Asr-ý saadetten beri nafileler, bir îman vecdi île devam ede gelmiþlerdir. Heyecan ve iþtiyak île yapýlan nafile ibadetler kulu, Allah'a (c.c.) takarrub (yakýnlaþma) tecellîsine mazhar kýlar. Ruhu derinleþtirir. Merhamet ve cömertlik vasýflarý inkiþaf eder. Hakk'ýn gören gözü, iþiten kulaðý olur, yani onlarýn görüþleri, duyuþlarý, düþünüþleri ve ifadeleri artýk hep ilahî nurun cereyanýdýr.

Bu yükseliþler, nafile ibadetlere olan muhabbet ve mahlûkata olan merhametle mümkündür. Ýmam-ý A'zam'ýn 55 kere haccettiðini söylemek bu hususta kafî ve vâfîdir.

"Tezkîretu'l-Evliya" kitabýndan insanýn Hakk katýnda deðerini ifade eden bir kýssa:

Tabiînden âlim, fâzýl, muhaddis ve sûfî Abdullah bin Mübarek, haccý îfa ettikten sonra Mekke de Harem de yakaza halinde iken semadan iki melek gelir Biri diðerine:

"- Bu sene 600 bin kiþi haccetti. Hepsinin haccý Þam da Ali bin Muvaffak ismindeki bir ayakkabý tamircisinin yaptýðý amelin hürmetine kabul oldu. Bu kiþi hacca gitmeðe niyet etti, lakin gidemedi. Onun yaptýðý bir amel hürmetine bu kadar hüccacîn haccý kabul oldu " der.

Abdullah bin Mübarek uyku île yakaza arasý olan bu halden uyanýnca, merak ve hayret içinde kaldý. Þam kervaný ile Þam'a gitti. O zatý bulup sordu:

"- Sen hacca gitmediðin halde ne amel iþledin?"

Ali bin Muvaffak, Abdullah bin Mübarek gibi meþhur bir zatý karþýsýnda görünce þaþýrdý. Heyecanýndan bayýldý. Kendisine geldiðinde þöyle anlattý:

"- Otuz sene hacca gitmeyi arzu eder dururdum Eskicilikten 300 dirhem para biriktirdim. Hac yolculuðuna niyet ettim. Hamile karým:

"- Komþudan et kokuþu geliyor; bana bir parça et ister misin'?" dedi Komþuma gittim. Durumu anlattým. Komþum aðladý:

"- Yedi gün oldu ki, çocuklarým açtýr... Yolda ölü bir hayvan buldum.

Ondan bir parça kestim. Þimdi onu kaynatýp onlarý avutuyorum. Helal bir gýda bulamaz isem, mecburî onu yedireceðim. Ýsterseniz vereyim, fakat bu kaynayan et, bunlara ölümle burun buruna geldikleri için helal, size ise haramdýr." dedi.

Ali bin Muvaffak devamla:

"- Bunu duyunca, sanki içimden bir parça koptu. Bin bir zorlukla biriktirdiðim bu 300 dirhemi ona verdim;

"Ya Rabbî, hac niyetimi kabul et!.." diye Rabbime iltica ettim." dedi.

Bunun üzerine Abdullah bin Mübarek:

"Rabbim bana rüyada doðruyu bildirmiþ!" dedi.

Bu hadise Rahman ve Rahîm olan Rabbimizin bize gösterdiði bir merhamet bereketidir. Rüyadaki zuhuratla hacdan misal verilmesi, ibadet hayatýnda da merhametin ne derece mühim bir rol oynadýðýný ifade etmektedir.

Diðer manada hac, beden elbisesinden sýyrýlýp ruhun derinliðine kavuþabilmeye gayret ederek nefsanî kasýrgalardan kurtulmaða çalýþmaktýr. Ýçli Yûnusumuz bazý beyitlerinde bu hakikati þöyle ifade eder

Ak sakallu pîr hoca

Bilemez hâli nice

Emek yimesün hacca

Bir gönül yýkar ise



Gönül Çalab'ýn tahtý

Gönül Çalab'a baktý

Ýki cihan bedbahtý

Kim gönül yýkar ise
Gönderen: 24.08.2006 - 16:51
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Mahmûd Sâminî hazretleri buyurdu ki:

Tasavvufda yol bir arý kovanýna benzetilmiþtir. Arý gibi gâyet muntazam çalýþmak ve arý gibi bal yapmak, karýncalar gibi kanâatkâr olmak lâzýmdýr. Bal yapmak idrâkine eriþtiðinde, bu þifâlý baldan müslüman kardeþlerine tattýrmak elzemdir. Çalýþanlar tadýný alýr. Çalýþmayanlarý da çalýþtýrmak rehberin vazîfesidir. Mahlûkâtýn yaratýlýþýndaki güzellikte, ilâhî hikmetler var. Bunlar sýrlarla doludur. Velîler iðnenin ufacýk deliðinden Hindistan'ý seyrederler. Bu hâl ise, âlem-i misâlin altýnda bir hâldir. Âlem-i misâl bunun üstündedir. Resûl-i ekrem efendimizden nûrlarýný alýrlar ve ondan sonra vahdet sarayýnýn ezelî ve ebedî varlýðýnda erirler. Benliklerinden sýyrýlýrlar. Sýrr-ý Sübhânda, mazhâr-ý lutfa ererler."



Ýmâm-ý Rabbânî hazretleri, 1. cild, 46. mektûbunda buyuruyor ki:

Allahü teâlânýn var olduðu ve bir olduðu, hattâ Muhammed aleyhisselâmýn, Onun resûlü olduðu ve hattâ onun getirdiði her emrin ve haberlerin, doðru olduðu, güneþ gibi meydândadýr. Düþünmeðe, isbât etmeðe hiç lüzûm yokdur. Kalbin bunlara inanmasý için, kalbin bozuk olmamasý, manevî hastalýðý bulunmamasý lâzýmdýr. Kalb hasta ve bozuk olunca, kalbin inanmasý için, akl ile düþünmek, incelemek lâzým olur. Ancak bu sûretle kalb (tasfiye) bulur, yanî hastalýkdan kurtulur. (Basîret)den yanî kalb gözünden manevî perde kalkarsa, bunlara seve seve inanýlýr. Meselâ, safrasý bozuk kimse, þekerin tadýný duymuyor. Þekerin tatlý olduðunu ona anlatmak, isbât etmek lâzým olur. Fekat, safra hastalýkdan kurtulunca, isbât etmeðe lüzûm kalmaz. Hastalýkdan dolayý isbât etmek lâzým olmasý, þekerin tatlýlýðýna bir kusûr vermez. Þaþý olan, bir þeyi iki görür ve iki kiþi var sanýr. Þaþýdaki göz hastalýðý, karþýsýndaki bir þeyin, iki olmasýný îcâb etdirmez. O iki gördüðü hâlde, görünen yine birdir. Bunun bir olduðunu isbât etmek çok zordur.

[Müslimân olmak için, yalnýz kalbin îmân etmesi, inanmasý lâzýmdýr. Fekat, her müslimânýn kalbine, dâhilî düþmaný olan nefsinden ve hâricî düþmanlarý olan þeytânlardan ve kötü arkadaþlardan hastalýk gelmekdedir. Nefs, yaratýlýþda ahkâm-ý islâmiyyeye düþmandýr. Kalbin hasta olmasý, nefse uymasý demekdir, yanî islâmiyyete uymak istememesidir. Yanî, islâmiyyetin emrlerinin tadýný duymamak, yasak etdiklerinden zevk almakdýr. Bu yasaklara (dünyâgöz kırpma denildiði, yazýlýdýr. Dünyâya düþkün olmak, kalbdeki îmâný zaîfletmekdedir. Bir kimse, nefslerinin esîri olan gâfil insanlarýn sohbetlerinden, sözlerinden, yazýlarýndan, kitâblarýndan uzaklaþýrsa ve nefsi (tezkiye) olursa,yanî inkâr hastalýðýndan kurtulursa, bu dâhilî ve hâricî düþmanlardan kalbe hastalýk gelmez. Mevcûd hastalýk da, islâmiyyete uyarak, (istigfâr okuyarak) tasfiye edilince, kalb hakîkî îmâna kavuþur. Nefsin cibillî hastalýðýndan tezkiyesi ve kalbin hâricden gelen hastalýkdan tasfiyesi, mürþid-i kâmilin sohbetinde bulunmakla, kitâblarýný okumakla ve ahkâm-ý islâmiyyeye uymakla nasîb olur. Mürþid-i kâmil, bütün sözleri, bütün iþleri, islâmiyyete uygun olan, Ehl-i sünnet âlimi demekdir. Ýslâmiyyeti iyi bilmesi, derin âlim olmasý lâzýmdýr.]
Gönderen: 25.08.2006 - 11:17
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Biþr-i Hafi rüyasýnda Rasulullah (s.a.v) Efendimizi görür.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) : ALLAH c.c. 'ýn seni akranýn arasýndan seçmesinin sebebini bilirmisin? diye sordu. Biþr: Hayýr bilmiyorum ya Rasulullah (s.a.v). Çünkü sen sünnetime tabi oldun, salihlere saygý gösterdin, kardeþlerine öðütler verdin. Ashabýmý ve Ehl-i Beytimi sevdin. Bu yüzden ALLAH c.c. seni ebrar makamýna terfi etti."

Biþr-i Hafi buyurdu ki: Topal bir karýnca düþünün bir buðday için saatlerce uðraþýr didinir tam yuvasýnýn aðzýna getirir ki taneyi kuþ kapar. Ölüm kuþuda böyledir. Kimse dünyadaki emeline kavuþamaz...
Gönderen: 26.08.2006 - 13:20
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
recepholding su an offline recepholding  
1613 Mesaj -
ALLAH RAZI OLSUN VERDIGIN DEGERLI BILGILER ICIN Havz-i Kevser KARDES ....SELAM VE DUA ILE....
Gönderen: 26.08.2006 - 14:00
Bu Mesaji Bildir   recepholding üyenin diger mesajlarini ara recepholding üyenin Profiline bak recepholding üyeye özel mesaj gönder recepholding üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ALLAH-U TEALA cümlemizden razý olsun recep kardeþim. Bu sitede öyle mübarekler var ki o kadar güzel açýklamalar ve yazýlar yazýyorlar ki kendimizi þanslý hissediyoruz. Bizde elimizden geldiðince birkaç kelamla katký yapmaya çalýþýyoruz Ýnþallah.

ALLAH-U TEALA ya Emanet Olunuz...
Gönderen: 26.08.2006 - 16:42
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Salihlerle beraber olan, onlardan hiçbir þey öðrenemese bile, yedi ikrama kavuþur:



1- Ýlim talebesinin faziletine kavuþur.

2- Onlarla beraber iken günahtan uzak olur.

3- Evinden çýkýþýndan itibaren rahmete girer.

4- Onlara inen rahmetten o da faydalanýr.

5- Onlarý dinlerken, kendine sevap yazýlýr.

6- Melekler ondan memnun olup, dua eder.

7- Attýðý her adým, günahýna kefaret olur.



Allahü teâlâ da ona altý ikramda bulunur:

1- Ýlim ehliyle bulunmayý ona sevdirir.

2- Âlime uyanlar gibi sevaba kavuþur.

3- O salihlerden birinin þefaatine kavuþur.

4- Günahkârlarýn gittiði yerlerden soður.

5- O da salihlerin yoluna girmiþ olur.

6- Dinimizin emirlerine uymuþ olur.



Bir kimse, Peygamber efendimize, (Kýyamet ne zaman kopacaktýr?) diye sordu. Ona cevaben, (Kýyamet için ne hazýrladýn?) buyurdu. O kimse, (Fazla ibadetim yok. Fakat Allah ve Resulünü seviyorum) dedi. O kimseye, (Herkes sevdiði ile beraber olacaktýr. Sen de, ahirette sevdiðinle beraber olacaksýn) buyurdu. (Buhari)



Hikmet ehli buyuruyor ki:

1- Âlimlerle beraber olanýn ilmi artar.

2- Salihlerle beraber olanýn, ibadete raðbeti ve günahlardan kaçma arzusu artar.

3- Fasýklarla [açýktan günah iþleyenlerle] düþüp kalkanýn günah iþleme cüreti artar.

4- Zenginlerle düþüp kalkanýn dünya sevgisi artar.

5- Fakirlerle beraber olanýn þükrü artar. Bir kimse, bir âlimle dünyayý dolaþsa, âlimden dinine ait bir mesele öðrense, birlikte yaptýklarý seyahati boþa gitmiþ olmaz. Bir kimse de, âlimlerle, salihlerle beraber olsa, hiçbir þey istifade edemese bile, onlarýn yüzüne bakmasý, onun için büyük bir nimettir. Çünkü salih Müslümanýn yüzüne bakmak ibadettir. Bir hadis-i þerifte buyuruldu ki:

(Ýyi arkadaþ, güzel koku satan gibidir. Sana koku sürmese de, yanýnda bulunduðun müddetçe güzel kokusundan faydalanýrsýn.) [Müslim]

Kötü arkadaþ, bir tane olsa da çoktur. Ýyi arkadaþ bin tane olsa da azdýr. Ýyilerle dost olmalý ve sayýsýný çoðaltmaya çalýþmalýdýr! Hadis-i þeriflerde buyuruldu ki:

(Çok dostunuz olsun; çünkü Rabbiniz kerimdir. Kýyamette dostlarý arasýnda bulunan kuluna azab etmekten haya eder.) [Þir’a]

(Allah için ahiret kardeþliði yapan, ahirette öz kardeþinden daha faydalý yardýmlarý, o ahiret kardeþinden görür. Allahü teâlâ, ahiret kardeþini çok seveni, o nispette çok sever.) [Ey oðul ilm.]

Ýyilerle arkadaþlýk, dostluk böyle kýymetli iken, kötülerle arkadaþlýk daha kötüdür. Ýnsanýn dünyasýný da, ahiretini de yýkar. Hadis-i þerifte buyuruldu ki:

(Kiþinin dini arkadaþýnýn dini gibidir. Þu halde kiminle arkadaþlýk ettiðinize dikkat edin!) [Hakim]

Akýllý, ilim sahibi, iyi ahlaklý, doðru sözlü, cömert ve günahlardan kaçan kimselerle arkadaþlýk etmelidir! Kur'an-ý kerimde, (Benim yolumda gidenlere uy) buyuruluyor. (Lokman 15)

Allahü teâlâ Hz. Davuda vahyetti ki:

(Beni sevmeyenlerle arkadaþlýk etme! Bunlar senin düþmanýndýr. Kalbini karartýr ve seni benden uzaklaþtýrýr.) [Ý.Gazali]

Hadis-i þerifte buyuruldu ki:

(Ev almadan önce komþu, yola çýkmadan önce arkadaþ edinin! Yolculuktan önce de azýk tedarikine çalýþýn!) [Taberani] (Ahiret yolcusunun azýðý doðru iman ve arkadaþý da salih ise ne mutlu ona)
Gönderen: 26.08.2006 - 16:54
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Sâmi Efendi Hazretleri, Daru'l-Fünûn Hukuk Fakültesi'ni yeni bitirmiþti. Onun güzel hâlini ve tertemiz sîretini pek beðenen bir Allâh dostu:
"- Evlâdým, bu tahsîl de güzeldir ama, sen asýl tahsîli ikmâl etmeye bak. Seni irfân mektebine kaydedelim, orada da gönül ilimlerini ve âhiret sýrlarýný öðren." dedi.
Ardýndan ekledi:
"- Evlâdým, o mektebde nasýl eðitim yaparlar, ne öðretirler bilemem. Ama bildiðim bir þey var ki, bu tahsîlin ilk dersi incitmemek, son dersi de incinmemektir..."
HÝSSE:
Ýncitmemek, nispeten kolaydýr. Ama incinmemek elde deðildir. Zîrâ o, bir gönül iþidir. Dolayýsýyla incinmemek, ancak fânîlerden gelen ve kalblere saplanan zehirli oklarýn tesirsiz kalmasý ile mümkündür. Bu da, nefs tezkiyesi ve kalb tasfiyesinin kemâlindeki seviye nisbetindedir. Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Tâif'te taþlanýp hakâret gördüðünde melekler:
"- Ey Allâh'ýn Rasûlü! Dilersen þu iki daðý birbirine çarpýp buranýn zâlim halkýný helâk edelim." demiþlerdi.
Ancak o âlemlere rahmet olarak gönderilmiþ olan yüce Peygamber, meleklerin bu teklifini kabul etmediði gibi þefkat ve merhamet duygularý içerisinde mübârek yüzünü Tâif tarafýna çevirdi ve ahâlisinin hidâyet bulmalarý için duâ eyledi.
Bir Peygamber âþýðý olan Hallâc-ý Mansûr da taþlanýrken:
"- Allâh'ým! Bunlar bilmiyorlar, benden evvel onlarý affet!" diye duâ etmiþtir.

Bu, gerçek tahsîl ile, yâni mânevî terbiye neticesinde elde edilen kalb-i selîme âit bir hâldir.
Ebu'l-Kâsým el-Hakîm'e, kalb-i selîmin sýfatlarýný sorduklarýnda þunlarý söylemiþtir:
"Kalb-i selîmin üç vasfý vardýr:
Birincisi incitmeyen bir kalb,
Ýkincisi incinmeyen bir kalb,
Üçüncüsü de iyiliði Allâh'ýn rýzâsý için yapýp karþýlýðýný beklemeyen bir kalb...
Zîrâ bir mümin, Cenâb-ý Hakk'ýn huzuruna, hiç kimseye eziyet etmeyince verâ ile; kalbini Rabbe yöneltip kimseden incinmeyince vefâ ile; yaptýðý sâlih amellere herhangi bir fânîyi ortak etmeyince de ihlâs ile gelir..."
Þâir ne güzel söyler:
Cihân bâðýnda ey âþýk budur maksûd-i ins ü cin;
Ne kimse senden incinsin ne sen bir kimseden incin!
Gönderen: 27.08.2006 - 17:31
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Bu yazýyý Ýnþallah bazý kardeþlerimiz çok iyi okur Tasavvuf Ehl-i nin aslýnda ne aradýðýný anlayabilir.

Tasavvuf'da, Aþýklardan inciler;

Ýlletli olarak Seni istemiyorum. Yani hem Senin muhabbetin, hemde gayrinin muhabbeti yok.

Zahir, aþýkýn halinden haberdar deðildir. Onun için hoþda konuþsa, nahoþda konuþsa mazur görülür. ALLAH C.C. aþkýnýn yolunun azýðý belalardýr unutma.

Ey Yüce ALLAH'ým C.C. hiç kul dergahýna gelirde kovulur mu? Hem Padiþahýn kapýsýna eli dolu mu gidilir? O ne büyük cür'ettir. Kerem kapýsý ile yarýþa kalkýlýr mý?

Kasa, masa, rütbe, þöhret geçicidir. Aþk-u muhabbetin belasýný tadanda, bu kayýtlarýn kederi bulunmaz

Kâinatý bir halden diðer hale çevirenin, Yâkinen (þüphesiz) ALLAH C.C. olduðunu görürsen. Kâinat birbirine karýþsa, kalbin semavatý ve arz'ý nurlandýran ALLAH C.C. iledir.

RASULULLAH'a SAV olan aþkýmýz, Sana olan itaatýn kilididir. Bu vücud kafesinde ki gönül kuþu hep O'nun aþkýyla tutuþur.

Biz de iman budur, baþkasýnýn imanýna uymaz. Bundan dolayý ALLAH'tan C.C. gayrýya ihtiyacýmýz yoktur. Gönlümüz ALLAH'ý C.C. Rezzak tanýyýp, halimizle kimsenin kapýsýný çalmayýz.

Nur'u Muhammediye SAV kavuþan göz eþyayý istediði gibi kullanýr. Onun kalbi Arþ-ý Rahman'dýr. Siyah kalp bile onunla karþýlaþsa, derhal nur gibi parlar. Kâinat baþtan baþa zulüm ile kararsa, onun kalbinde toz bulunmaz, O Hakk'a vasýl olduktan sonra saltanatýný kurmuþtur.

Dünya malýyla zengin oldum zanneden gaafil; maðrur olur, Ahireti unutursa, Hakk'ýn dostunu incitir, oda onun helâký için yegâne sebeptir. Malýna maðrur Karun, Musa'nýn AS kalbini kýrdý da, hala yerin dibinde, hala aþaðý gidiyor.

Gördüðüm nurdan haber veremeyeceðim çünkü kendimde deðilim. Aþýk olduðumdan kalbimdeki nuru hiçbir rüzgar söndüremez zira iman, aþk fenerinde durduðu müddetçe hiçbir rüzgar onu söndüremez.

Hadisat senin kalbini kýrmýþsa üzülme, HÜDA onu mahsus kýrdýrtmýþtýr. Kendi bulunsun için ! "Ben kýrýk kalplerdeyim" Buyurmadý mý? Sakýn bu yolda ümitsizliðe düþme, zira Hakk kapýsýnýn seher vakti gözyaþýna açýlacaðýna ilan vardýr. Sonra ALLAH C.C. kapýsýndan kovarsa, kuluna naz ediyor demektir. Ümitsiðe düþme, yine dön dolaþ gir, o kapýda bekçi yasakçý yoktur. Yine içeriye gir. Aþk gölünde büyü de Maþukun nazýný anla.

Dost ile konuþmak için siyah çadýrýn çekildiði vakti fýrsat bil, yani gecenin ganimet olduðunu anla ! Çünkü aðyar uyurken, yâr ile konuþmanýn tadý baþka olur.

ALLAH C.C. kulu gibi deðildir. Piþmanlýðý ibadet kayd eder. Yalnýz senin tam boynunun büküldüðünü görsün.

Kendinle meþgul ol bizim kusurlarýmýzla uðraþma, çünkü bizim hissemize aþk ayýrdýlar.

Ayaðýma baðlanan aþk zincirini yokladým, meðer Senin kapýna baðlýymýþ. Bana yine merhamet etmiþsin, ayaðýmý o kapýnýn zincirine baðlamýþsýn. Ya Rabb, merhamet et çözme.

Gaflet þarabý içen kuru vaiz'in sözüne aldanma ! O seni aþk þarabýndan mahrum eder.

Ya Rabb, beni aþk makamýndan konuþdurtta, sözüm ölü olmasýn. Aþka uðramayan söz ölü vücuda benzer.

Kendinle yalnýz kalmanýn çaresine bak, sözü yanlýþ anlama, çokluktan ayrýlda tenhada yaþa demek istemiyorum, çokluk içinde CANAN'ýnla baþbaþa kal. CANAN'ýný istiyorsan da, canýndan geç.

Aþk yolu ehli heva'ya kapalýdýr. Bu yol ancak ciðeri yanýk sadýklara açýktýr. O caddeden giden susamaz, aþýk susarsa, arif konuþursa helâk olur.

Kalb günahlardan temizlenmedikçe, Beyt-i Ýlahi olamaz, bunu da aþk þarabýndan baþka bir þey temizleyemez.

Mevlanýn C.C. dayaðýndan lezzet almayan, muhabbet davasýnda sadýk olmadýðýný bilsin. Rabia-ý Adeviyye

Bu dünya meyhanesinde iki türlü þarab vardýr. Bir gaflet þarabý, bir muhabbet þarabý.Vücudunu aþk þarabýyla yýka, bu hýrkayý onun ile yýkamadýkça zahiri ibadetinde riya'dan kurtulamayacaðýný anla.

Aþk meyhanesinin eþiðinden ! Yalvar peymaneni doldursunlar. Ýç de aklýn nur'a inkilab etsin, eþyanýn içyüzünü gör. El temas etmeyen o kadehe, gönülden gönüle geçerken hizmette kusur etme.

Her ilim okuyanýn manadan haberi olduðunu sanma, kokusuna bak misk-i Muhammedi SAV geliyorsa kokla

Ey nur arayan, gönlümün kýrýklarýna þaþma ! Aþk'ýn harab yerleri aradýðýný, mamureleri viran edindiðini bil !

Maþuk (MEVLA C.C.) sert söylesede, aþýk söylemez, hakikatte Maþukun kahrý da lütuftur.

Aþk yolunda gözünü sakýn Maþuktan ayýrma, bir parça kaydýmý kovulmana sebep olur. "Bizimle oturma, bir gönülde iki sevgi olmaz, kalb-i selim isteriz" nida edilir.

Kalb yaþla sulandýðý zaman duayý ganimet bil, bu yaþa kýyamayanlara aþk yoluna sefer haram kýlýnmýþtýr. Yalnýz aðlamakla kalma gözyaþýný, aþk þarabý yapabilecek bir aþýk bul ! Aþk derdine sabýr ilaç, feryâd yasaktýr. Ýçi yananýn, dýþýný ateþ yakmazmýþ !

Hakiki derviþ, çorba için tekke beklemez. Onun için ekmeðe kul olanlara aþk þarabý verilmez. Cennete, can feda edilmedikçe girilmez. Sakýn zannetme ki bu fedâda ziyan vardýr, bilakis faniyi verip baki ile kalmaktýr.

Aþýk yamalý vücud hýrkasýný, bir kýrýk kalbe satar. Aþk caddesinde ulu orta pek kendi kendine gidilmez, imdadcý lazýmdýr.

Ýnsanýn vücuduna çöreklenmiþ olan "nefs" putunu ne kazma kýrabilir, nede balta parçalayabilir. Ýþte onu ancak aþk ateþi eritebilir.

Aþýkda kalb zenginliði vardýr, padiþahda o bulunmaz. Onun için kýrk derviþ bir kilimde huzur ile oturur, yatar, kalkarlar da iki sultan bir dünyaya sýðamaz.

Olmasa kibr ile riya, Sensin ol Beyt-i Kibriya. Gönül tahtýna sultan ol da cihan padiþahlarý sana boyun kessin.
Gönderen: 28.08.2006 - 19:05
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Behâeddîn Buhârî hazretleri (rahmetullahi aleyh) buyurdu ki:

Bizim yolumuzdaki kimselerin þu edebi gözetmesi gerekir:

Birincisi; Allahü teâlâya karþý edeptir. Yâni zâhiri ve bâtýný ile tamâmen kulluk içinde olmalý. Allahü teâlânýn bütün emirlerini yerine getirip, yasaklarýndan sakýnmasý ve Allahü teâlâdan baþka her þeyi, mâsivâyý terketmesidir.

Ýkincisi; Resûlullah efendimize karþý edeb: Bu da iþ ve hâllerde O'na uymaktýr.

Üçüncüsü; hocasýna karþý edeb: Çünkü kendisinin Peygamberimize uymasýna, hocasý vâsýta olmuþtur. Bu bakýmdan, hocasýný hiçbir zaman unutmamalýdýr."


Ýnsanýn nefsi, baþkasýna soru sordurmaz, ben biliyorum der, o ben kelimesi insaný yýkar.


Gönderen: 29.08.2006 - 18:43
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Ýmam-ý Rabbani Hazretlerinden inciler
müjdeci mektublar-52

Allahü teâlânýn dünyaya düþman olmasý, dünyanýn bu kadar alçak olmasý, nefsi isteklerine kavuþturduðu, nefsi kuvvetlendirdiði içindir. Allahü teâlânýn düþmaný olan nefse yardým eden de, elbette Allahýn düþmaný olur. Peygamberimiz, fakirlikle öðünmüþtür. Çünkü, fakirlik, nefsin isteklerini yaptýrmaz. Onu dinlemez. Burnunu kýrar. Peygamberlerin gönderilmesi ve islâmiyetin emirleri, yasaklarý, hep, nefsi kýrmak, ezmek içindir. Onun taþkýnca isteklerini önlemek içindir. Ýslâmiyete uyuldukça, nefsin istekleri azalýr. Bunun içindir ki, islâmiyetin bir emrini yapmak, nefsin isteklerini yok etmekte, kendi düþüncesi ile yapýlan binlerle senelik riyâzet ve mücâhededen daha kuvvetli te'sîr etmektedir.

[(Riyâzet), nefsin isteklerini yapmamak, (Mücâhede), nefsle uðraþmaktýr. Nefsin istemediði þeyleri yapmaktýr]. Hattâ islâmiyete uygun olmýyan riyâzet ve mücâhedeler nefsin isteklerini arttýrýr. Onu azdýrýr. Hindistândaki Berehmen papazlarý ve cûkiyye ismindeki sihirbazlar, riyâzet ve mücâhedede çok ileri gitmiþ, fakat hiç faydasý olmamýþtýr. Hattâ nefslerinin kuvvetlenmesine, azmasýna sebep olmuþtur.

[Hindistândaki dinsizler, dört ruhanî sýnýftan en üstününe, Berehmen derler ki, Berehmânî mezhebinin reîsi demektir. Cûki, hind kâfirlerinin dervîþlerine verilen ismdir].

Ýyi niyetle yaptýðýmýz her þey sevaptýr, kötü niyetle yapýlanlar da günahtýr. Niyetsiz yapýlanlarda ha var ha yok.... zaten öyle bir þey olmaz. Aðzýnla bir niyetin yoksa bile kalbinden bir istikametin vardýr.
Gönderen: 30.08.2006 - 19:55
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Kâdî Ebül Hasen, Ebû Hüreyre'den radýyallahü teâlâ anh rivâyet eder. Resûlullah sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem hazretleri bir gün Eshâb-ý güzîn rýdvânullahi teâlâ aleyhim ecmaîn ile oturmuþlardý. Konuþma esnâsýnda, hazret-i Ebû Bekr radýyallahü teâlâ anh dedi ki: Yâ Resûlallah! Senin hakkýn için ki, ömrümde hiç saneme [puta] secde etmiþ deðilim. Babam Ebû Kuhâfe, bir gün beni alýp, puthâneye götürdü. Bunlar senin ilâhýndýr, bunlara secde eyle, dedi. Beni oraya koyup, gitdi. Ben ileri vardým. Saneme [puta], karným açdýr, bana yiyecek ver, dedim. Cevâb vermedi. Su istedim. Cevâb vermedi. Elbisem yok, bana elbise ver, dedim. Cevâb vermedi. Elime bir taþ alýp, bu taþý senin üzerine atarým, eðer ilâh isen mâni ol, dedim. Cevâb vermedi. Taþý atýp, saneme [puta] vurdum. Yüzü üzeri düþdü

Babam gelip, gördü. Bana dedi: Ey oðul. Niçin böyle edersin? Elimden tutup, eve götürdü. Anneme durumu anlatdý. Annem dedi ki, bunu kendi hâline býrakalým. Bunun hakkýnda, Allahü teâlâ tarafýndan bana hitâb gelmiþtir. Eseri zuhûr edecektir. Sonra ben anneme sordum. Benim için sana gelen hitâb ne idi. Annem dedi ki: Seni doðurmam yakýn olduðu gece, aðrý tutup, ýzdýrâba düþdüm. Hâtýfdan bir ses geldi ki: Ey hâtun! Müjdeler olsun sana ki, senden bir vücûd zuhûra gelecekdir. Yerde adý (Atîk) ve semâda (Sýddîk) ve hazret-i Muhammed'e sallallahü aleyhi ve sellem yâr ve refîk olacakdýr, dedi. Ebû Hüreyre radýyallahü teâlâ anh der ki, Ebû Bekr radýyallahü teâlâ anh sözünü tamamladý. Cebrâîl aleyhisselâm nâzil olup, hazret-i Resûlullaha sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem sâdýk Ebû Bekr, dedi. Yanî Ebû Bekr gerçek söyler, diye üç kerre tekrâr etti.
Gönderen: 30.08.2006 - 20:05
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Seyfeddîn-i Fârûkî hazretleri (kuddise sirruh) buyurdular ki:

Bekara sûresi 201. âyet-i kerîmesinde meâlen; (Kimi de; "Ey Rabbimiz! Bize dünyâda da iyi hâl ver, âhirette de iyi hâl ver ve bizi o ateþ [Cehennem] azâbýndan koru" der.) buyuruldu. Ýmâm-ý Fahreddîn-i Râzî bu âyet-i kerîmenin tefsîrinde buyurdu ki:

"Allahü teâlâya duâ edenler iki kýsýmdýr: Birinci kýsým, sâdece dünyâlýk elde etmek için duâ ederler. Ýkinci kýsým hem dünyâ, hem de âhiret için duâ ederler. Üçüncü bir kýsým daha vardýr ki, onlar sâdece âhiret için duâ ederler. Sâdece âhiret için duâ etmenin doðru olup olmadýðý husûsunda âlimler ihtilâf ettiler. Âlimlerin ekserîsi, sýrf böyle duâ etmenin doðru olmayacaðýný söylediler. Çünkü insan muhtâç ve zayýf bir varlýktýr. Ne dünyânýn elem ve acýlarýna, ne de âhiretin sýkýntý ve meþakkatlarýna güçleri yetmez. En uygun olaný dünyâ ve âhiretteki kötülüklerden Allahü teâlâya sýðýnmak, her iki âlemde de iyi hâl üzere bulunmayý O'ndan istemektir."
Gönderen: 31.08.2006 - 19:23
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah dort seyle kula hitap eder:
Beden
kalp
mal ve dil

bedeni hizmete ve dili zikre versen bile kalbini O na verip malla comertlýk yapmadýkca bu yolda mesafe alamazsýn.ben bu dort seyi O na verip O ndan su dort seyý ýstedým:

Heybet
muhabbet
ALLAH-U TEALA ile yasamak ve vahdete yol bulmak

Allah cc ile birtek nefes almak butun yer ve gokteký herseyden daha iyidir.

Allah cc karsýsýnda üç seyi muhafaza etmek zordur.

Hak ile iken sýrrý
halk ile iken dili
amel yaparken temizliði


Ýçinde Allah cc tan baskasýna yer olan bir kalp bastan basa ibadet ve tat olsada ölüdür.

Dunya pesinde kostugun surece dunya senýn padisahýndýr.ondan yuz cevýrýnce sen ona sultan olursun.


Dost dostla býr araya gelince herseyý dost olarak gorur, kendini goremez
Gönderen: 01.09.2006 - 15:55
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Hadimül Islam su an offline Hadimül Islam  
618 Mesaj -
Ve aleyküm selam Havz-i Kevser kardesim,

Allah (c.c.) sevkini artirsin.

Bizlerle cok güzel bilgiler paylasiyorsun,
Rabbim bunlarin mükafatini sana fazlasiyla versin.

Senin gibi Tasavvuf'u sevmeyi ve insanlari bu yönde tesvik etmeyi Allah-ü Teala herkese nasip etsin.

Allah razi olsun kardesim.
Devamini bekleriz...
Gönderen: 01.09.2006 - 16:12
Bu Mesaji Bildir   Hadimül Islam üyenin diger mesajlarini ara Hadimül Islam üyenin Profiline bak Hadimül Islam üyeye özel mesaj gönder Hadimül Islam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Cenab-ý ALLAH cümlemizden razý olsun inþallah kardeþim. Öyle güzel dua ettin ki RAB'bim senden razý olsun inþallah...

Lakin biz daha kapýnýn önündeyiz edeple bekliyoruz güzel kardeþim. RAB'bim Ýnþallah ona yaklaþtýracak bir vesile nasip edecektir.
Gönderen: 01.09.2006 - 16:18
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Mazhar-ý Cân-ý Cânân hazretleri (kuddise sirruh) buyurdular ki;

Her kim ki dünyâya düþkün olanlar arasýna karýþýrsa, sohbetin bereketlerine ve tasavvufun nûrlarýna kavuþamaz! Bir kimse dünyâya düþkün olanlar arasýna ihtiyaç olduðu kadar karýþýr ve hâlis niyetle ve bâtýnî nisbetini muhâfaza ederek aralarýnda bulunursa zararý yoktur.

Dünyâ mel'ûndur ve dünyâda olan þeylerden Allah için yapýlmayanlar da mel'ûndur.

Allahü teâlânýn sevgisi ile dünyâ sevgisi bir araya gelmez. Allahü teâlânýn rýzâsýna kavuþmak için mâsivâyý yâni Allahü teâlâdan baþka her þeyi ve bütün maksatlarý terketmek lâzýmdýr.


Abdurrahmân Tâgî hazretleri bir sohbetinde, sohbetin fazîleti ile ilgili olarak, buyurdu ki:

Yolumuz sohbet yoludur. Ýnsanlara hayret ediyorum niçin sohbeti istemezler, niçin sohbet meclisine katýlmazlar, niçin Allah adamlarýnýn yanýnda bulunmazlar? Halbuki sohbet ehlinin ev sâhibi Allahü teâlâ, teþrîfâtçýsý hazret-i Ali, sâkîsi yâni su daðýtaný Hýzýr aleyhisselâmdýr. Þâyet sohbet etmek için yedi kiþi bir araya gelse, yüksek makamlara eriþirler ki, Aralarýnda bir Allah dostunun varlýðý umulur.

Cehrî, açýktan Kur'ân-ý kerîm okumak ve sohbet evlerden zulmeti giderir. Onun için sohbet olunan evin sâhibi bildiði sûreleri açýk olarak okusun.

Sohbet peþinde koþmayý severim. Nerede sohbet ehli varsa oraya gitmek isterim. Mümkün mertebe hiç bir derviþin sohbetini kaçýrmak istemem."


Cündüb Alaki (r.a.) þöyle anlatýr;
ALLAH Resulü (a.s.): "Her kim duyulsun diye bir iþ yaparsa, ALLAH o kimseyi duyurur. Her kim gösteriþ olsun diye bir iþ yaparsa, ALLAH da onun içyüzünü ortaya koyar buyurdu."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarasý: 5302

"ALLAH' ým! pislikden insana eziyet veren her türlü þeytanýn þerrinden (zararlarýndan) sana sýðýnýrým. ALLAH'ým baðýþlamaný dilerim! Bana
eziyet veren (ve sýkýntýgöz kırpma veren þeyleri gideren ve bana âfiyet veren yüce ALLAH' a hamd olsun. Âmîn..."

"Ýlmi, amel için öðreniniz. Çoklarý bunda yanýldý.
Ýlimleri daðlar gibi büyüdü, amelleri ise zerre gibi küçüldü." Ýbrâhim bin Edhem (k.s)
Gönderen: 01.09.2006 - 16:56
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Gýybet, din kardeþinin iþitince üzüleceði bir kusûrunu arkasýndan söylemekdir. Yani belli bir müminin aybýný, onu kötülemek için arkasýndan söylemek, gýybet olur. Meselâ, bedeninde, nesebinde, ahlâkýnda, iþinde, sözünde, dîninde, dünyâsýnda, hattâ elbisesinde, evinde bulunan bir kusûr arkasýndan söylendiði zaman, bunu iþitince üzülürse, gýybet olur. Kapalý söylemek, iþâret ile, hareket ile bildirmek, yazý ile bildirmek de, hep söylemek gibi gýybetdir. Bir müslümanýn günâhý ve kusûru söylendikde, elhamdülillah biz böyle deðiliz demeleri, gýybetin en kötüsü olur. Birisinden bahs edilirken, elhamdülillah, Allah bizi hayâsýz yapmadý gibi, onu kötülemek, çok çirkin gýybet olur. Falanca kimse çok iyidir, ibâdetde þu kusûru olmasa, dahâ iyi olurdu demek gýybet olur.

Bidatleri, mezhebsizliði yayarak ve âþikâre günâh iþlemeðe devam ederek, müslümanlarýn doðru yoldan ayrýlmalarýna sebeb olaný, bunun zararýndan korunmalarý için müslümanlara tanýtmak gýybet olmaz ise de bunu fitneye sebep olmayacak þekilde bildirmelidir.

Gýybet kanser gibidir. Girdiði vücud iflâh etmez. Bugün insanlarýn çoðunun gýybet kanserine yakalandýklarý müþâhede edilmektedir. Bu gýybet âfetinin salgýn haline geldiði herkesce mâlûmdur


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 02.09.2006 - 22:47 tarihinde.
Gönderen: 02.09.2006 - 22:46
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamun Aleyküm Ve Rahmetullah...

Dinimizde, nasîhatin önemi büyüktür.

Dinimizde, nasîhatin önemi büyüktür. Hadîs-i þerîfte (Din nasîhattir.) buyurulmuþtur. Allahü teâlâ hadîs-i kudsîde buyuruyor ki:

(Ölümün geleceðini bildiði hâlde sevinen, hesâba çekileceðini bildiði hâlde mal biriktirme hýrsý ile yanýp tutuþan, yalnýz baþýna mezara gireceðini bildiði hâlde gülüp oynýyan, dünyanýn yok olacaðýný bildiði hâlde dünyaya sýmsýký sarýlan, âhýreti bildiði hâlde, dünya ile huzûr bulmaya çalýþan kimselere þaþýlýr.)

(Dili ilim saçýp gönlü ilimden uzak olan, dýþýný yýkadýðý hâlde gönlünü temizlemiyen, baþkalarýnýn kusûrlarýný araþtýrýp kendi kusûrlarýný görmiyen, âhýrette hesâba çekileceðini bildiði hâlde gülüp eðlenenlere þaþýlýr.)

(Ýlim, amel ve ihlâsýnda her gün biraz daha ileri gitmiyen zarardadýr. Böyle kimsenin ölmesi yaþamasýndan hayýrlýdýr. Bildiði ile amel edene bilmediðini öðretirim.)

(Ey insanoðlu, sizi namaz ile denedim, tembelsiniz. Dert ile denedim þikâyetçi olarak gördüm. Eðer keremim eriþmezse rahmete kavuþamazsýnýz. Kanâat edin rahmet bulun! Hasedi terk edin, huzûra kavuþun! Gýybeti terk edin Allah sevgisi gâlip olsun!)

(Ey insanoðlu, sanki ebedî kalacakmýþ gibi dünyalýk yýðmaya çalýþýyorsun. Her gün ömrün eksiliyor, farkýnda deðilsin. Aza kanâat edip hamdetmiyorsun. Çok istiyorsun, ne kadar çok versem yine doymuyorsun. Benden sana her gün yeni rýzýklar gelirken, senden bana çirkin ameller geliyor. Ne tuhaftýr ki, verdiðim rýzký yerken bana isyân ediyorsun.)

(Tevbeyi unutup uzun amellere kapýlmayýn! Baþkasýný hayra teþvik edip kendinizi unutmayýn! Herkesten vefâ beklerken vefâsýz olmayýn!)

(Gerçek mümin, Allaha ve Resûlüne inandýktan sonra, kötülük edene iyilik eden, gelmiyene giden, kendisine hakaret edene, ikrâm ve hürmet eden kimsedir.)

(Bana verdiðiniz sözde durun ki, ben de vadimi yerine getireyim. Cennete ancak sâlih amellerle gidilir. Cennet sabredenlerin yeridir. Âlimlerin sohbetine gitmekle rahmetimi isteyin! Çünkü benin rahmetim, bir ân âlimlerden ayrýlmaz. Yoksullara merhamet etmekle benim rýzâmý isteyin! Yoksula karþý büyüklenenler, kýyâmet günü karýncalar gibi ayak altlarýnda kalýr. Yoksula iyilikte bulunaný dünya ve âhýrette yükseltirim. Bir yoksulun bir kusûrunu açýða vuranýn yetmiþ kusûrunu açýklarým. Yoksulu hor gören, onun kalbini kýran, benimle savaþmýþ gibidir.)

(Nice zenginler vardýr ki, servetleri onlarý azdýrýr. Nice sýhhatli insanlar vardýr ki, onlarý saðlýklarý azýtýr. Nice âlimler vardýr ki, onlarý ilimleri azdýrýr, nice câhiller vardýr ki, cehâletleri onlarý ifsâd eder. Beli bükülmüþ ihtiyârlar, benden korkan gençler ve memedeki yavrular olmasa, bir damla yaðmur yaðdýrmaz, yerden bir çekirdek bitirmez, onlara devamlý azâb ederdim.)

(Bana olan ihtiyâcýnýz kadar bana itâat edin! Cehenneme dayanabileceðiniz kadar günah iþleyin! Îmânýnýzý düzeltin! Dîninizi düzeltirseniz ölümünüz de güzel olur.)

(Ey insanoðlu, sabret, alçak gönüllü ol ki, seni yükselteyim. Af dile ki, seni affedeyim! Benden iste, sana vereyim. Sadaka ver, malýný bereketlendireyim. Yakýnlarýn ile ilgilen, ömrünü bereketlendireyim. Benden sýhhat ve âfiyet iste ki seni sýhhatli kýlayým.)

(Ölüm, bütün gizli iþlerinizi açýða çýkarýr, kýyâmet onlarý ortaya kor. Ýþlediðiniz günahýn küçüklüðüne deðil, onu kime karþý iþlediðinize bakýn! Rýzkýnýzýn azlýðýna veya çokluðuna deðil, onu veren Rabbinize bakýn! Benim mekr-i gazabýmdan emin olmayýn! Hangi iþiniz için kýzacaðýmý bilemezsiniz. Ben sizin görünüþlerinize, servetlerinize deðil, kalbinizdeki niyyetlerinize ve buna uygun olan amellerinize bakarým.)..
Gönderen: 03.09.2006 - 14:47
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamun Aleyküm Ve Rahmetullah...

Ýmam-ý Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:

(Ebedî saadete kavuþmak istiyen, Muhammede uymalýdýr. Ona uymakla þereflenmek için, dünyayý büsbütün býrakmak lâzým deðildir. Farz olan zekât verilince dünya terk edilmiþ sayýlýr. Mal zarardan kurtulur. Çünkü, zekâtý verilen mal zarardan kurtulur. Dünya malýný zarardan kurtarmanýn ilâcý, bunun zekâtýný vermektir. Malýn hepsini vermek daha iyi ise de, zekâtýný ayýrýp vermek de, hepsini vermek gibi olur).

Zekâtý verilmiþ olan mal, ne kadar zaman saklanýrsa saklansýn, sahibine zarar vermez. Zekâtý verilmiþ olan malý tedâvülden çekmek suç olmaz. Suç olmaz demek, âhýrette bunun için, suâle çekilmez ve azâb olunmaz demektir. Fakat, bu mal ile hayrlý iþler yapmanýn, ticârette ve sanatta kullanmanýn, islâmiyete ve müslümanlara yardým etmenin sevaplarýna kavuþulamaz. Âhýretteki yüksek derecelere eriþilemez. Büyük âlim Abdülganî Nablüsî hazretleri (Hadîka) kitabýnda diyor ki, (Zekât, malý zarardan korur. ) Resûlullah (Zekâtýný vermekle mallarýnýzý zarardan koruyunuz) buyurdu. Bu hadis-i þerif, Münâvîde de senedi ile yazýlýdýr. (Altýnlarýný, gümüþlerini saklayýp Allah yolunda daðýtmýyanlara çok acý azâb vardýr) meâlindeki âyet gelince, Resûlullah (Zekât müslümanlarýn mallarýný temizlemek için emrolundu. Zekâtý verilen mal kenz olmaz. Yâni saklanan mal sayýlmaz) buyurdu. Bir hadis-i þerifte, (Zekâtý verilmiyen mal için kýyâmette çok acý azâb vardýr) buyuruldu.
Gönderen: 03.09.2006 - 15:08
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Ýmam-ý Rabbani Hazretlerinden inciler

Meselâ, islâmiyetin emrettiði zekâttan bir kuruþu, islâmiyetin gösterdiði yere vermek, kendiliðinden, binlerce altýn sadaka vermekten, hayrât yapmaktan, katkat ziyâde, nefsi tahrîb eder. Ýslâmiyet emrettiði için, bayram günü, oruç tutmayýp yiyip içmek, kendiliðinden, senelerle oruç tutmaktan daha faydalýdýr. Ýki rekât sabah namazýný cemaat ile kýlmak sünnet olduðu için, gece sabaha kadar, nâfile namaz kýlarak, sabah namazýný cemaatsiz kýlmaktan daha iyidir.

Hulâsa, nefis temizlenmedikçe ve þeflik, üstünlük hulyâsýndan kurtulmadýkça, felaketten kurtulmak imkânsýzdýr. Sonsuz ölüme gitmeden önce, nefsi bu hastalýklardan kurtarmaðý düþünmek lâzýmdýr. Mübârek (Lâ ilâhe illallah) sözü, insanýn içindeki ve dýþýndaki, bütün yalancý mâbutlarý koðduðu için, nefsi temizlemekte, en faydalý, en te'sîrli ilâcdýr. Tasavvuf büyükleri, nefsi tezkiye etmek için, bunu söylemeyi seçmiþlerdir. Fârisî beyt tercümesi:

(Lâgöz kırpma süpürgesi ile, yolu temizlemezsen,

(Ýllallah) sarayýna varamazsýn!

Nefis, yoldan çýkýp, inada baþlarsa, bu kelimeyi söyliyerek îmaný tâzelemelidir. Peygamberimiz (Lâ ilâhe illallah diyerek îmanýnýzý yenileyiniz!) buyurdu. Bunu her zaman söylemek lâzýmdýr. Çünkü, nefs-i emmâre, her zaman pistir. Bu güzel tevhîd kelimesinin fazîletlerini, þu hadis-i þerif bildiriyor: (Yerleri ve gökleri, terâzînin bir kefesine, bu kelime-i tevhîdi, ikinci kefesine koysalar, bu kelimenin bulunduðu kefe, elbette aðýr gelir).

müjdeci mektublar-52
Gönderen: 04.09.2006 - 17:52
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ÖLÜ KALPLERÝ DÝRÝLTMEK

Ubeydullah-ý Ahrâr hazretleri þöyle anlatmýþtýr: "Çocukluðumda rüyâda kendimi Þeyh Ebû Bekr-i Þâþî'nin mezarý yanýnda gördüm. Mezarýn eþiðinde Îsâ aleyhisselâm vardý. Hemen ayaklarýna kapandým. Elleri ile baþýmý kaldýrýp; "Gam çekme! Seni ben terbiye edeceðim!" buyurdu. Rüyâyý anlattýðým zâtlar, týb ilmi ile tâbir ettiler. Yâni týb ilminden nasîbim olacaðýný söylediler. Ben bu tâbire râzý deðildim. Tâbirim þuydu: Îsâ aleyhisselâm, ölüleri dirilten bir Peygamberdir. Evliyâdan ihyâ sýfatýna mazhâr büyüklere de "Îsevî meþreb" denirdi. Mâdem ki, Îsâ aleyhisselâm bu fakîrin terbiyesini üzerine aldýlar, demek bana ölü kalbleri ihyâ sýfatý verilecek. Nitekim kýsa bir zaman sonra, Allahü teâlâ bana öyle bir hâl ve kuvvet bahþetti ki, bende o mânâ, kemâliyle meydana geldi. Vâsýtamýzla nice ölü kalbler, gaflet karanlýðýndan þühûd ve huzûr ýþýðýna çýktýlar."
Gönderen: 04.09.2006 - 18:23
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
.:Yakup023:. su an offline .:Yakup023:.  
RE: Tasavvufta hizmet
555 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý Havz-i Kevser

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Biþr-i Hafi rüyasýnda Rasulullah (s.a.v) Efendimizi görür.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) : ALLAH c.c. 'ýn seni akranýn arasýndan seçmesinin sebebini bilirmisin? diye sordu. Biþr: Hayýr bilmiyorum ya Rasulullah (s.a.v). Çünkü sen sünnetime tabi oldun, salihlere saygý gösterdin, kardeþlerine öðütler verdin. Ashabýmý ve Ehl-i Beytimi sevdin. Bu yüzden ALLAH c.c. seni ebrar makamýna terfi etti."

Biþr-i Hafi buyurdu ki: Topal bir karýnca düþünün bir buðday için saatlerce uðraþýr didinir tam yuvasýnýn aðzýna getirir ki taneyi kuþ kapar. Ölüm kuþuda böyledir. Kimse dünyadaki emeline kavuþamaz...



:( Emeli için Can alan insanlarý gördünüz mü

Abim ALLAH razý olsun

Es selamü aleyküm ve Rahmetullahi..
Gönderen: 04.09.2006 - 22:57
Bu Mesaji Bildir   .:Yakup023:. üyenin diger mesajlarini ara .:Yakup023:. üyenin Profiline bak .:Yakup023:. üyeye özel mesaj gönder .:Yakup023:. üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamun Aleyküm Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Cennetlik olan insanlardan bir grup, cehennemliklerden bir grubun yanýna gider ve þöyle derler: "Siz nasýl oldu da Cehenneme girdiniz? Halbuki biz, sizin bize öðrettiklerinize riayet etmek suretiyle Cennete girdik." Cehennemlikler þöyle cevap verirler: "Biz söylüyorduk, fakat söylediklerimizi yaþamýyorduk."
Terðib, 1.125: 127


Ýþde hep anlatmak istediðim konuyu Efendimiz (s.a.v) çok güzel bir hadisinde ifade etmiþ. Kiþi sözü ve ameli bir olmalý. Özü sözü bir söylediði ve yaptýðý ayný olmalý...
Gönderen: 05.09.2006 - 19:06
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Vaktiyle bir derviþ, nefis terbiyesinin çeþitli merhalelerinden geçtikten sonra, baðlý olduðu tarikatýn büyüðü tarafýndan bir berbere gönderilir. Derviþten saçýný dibinden kazýtmasý, sakal ve býyýðýný ise alabildiðine kýsaltmasý istenmiþtir. Tereddütsüz bir þekilde berber koltuðuna oturan derviþ:

Vur usturayý berber efendi! der.

Berber, derviþin saçlarýný kazýmaya baþlar. Derviþ de aynada kendini takip etmektedir. Baþýnýn sað kýsmý tamamen kazýnmýþtýr. Berber tam diðer tarafa usturayý vuracakken, yaðýz mý yaðýz, býçkýn mý býçkýn bir kabadayý girer içeri. Doðruca derviþin yanýna gider, baþýnýn kazýnmýþ kýsmýna okkalý bir tokat atarak:

Kalk bakalým kabak, kalk da týraþýmýzý olalým!
diye kükrer.
Derviþlik bu... Sövene dilsiz, vurana elsiz gerek. Ses çýkarmaz, biraz çaresiz, biraz mütevekkil usulca kalkar yerinden.

Berber, bu gariban müþterisine karþý mahcup olmakla beraber kabadayýnýn pervâsýzlýðýndan da korkmuþtur. Ses çýkaramaz.

Kabadayý koltuða oturur, berber týraþa baslar. Fakat küstah kabadayý, týraþ esnasýnda da boþ durmaz; sürekli aþaðýlar derviþi, alay eder:
Kabak aþaðý, kabak yukarý!

Nihayet týraþ biter, kabadayý dükkândan çýkar. Henüz birkaç metre gitmiþtir ki, gemden boþanmýþ bir at arabasý, yokuþtan aþaðý hýzla kabadayýnýn üzerine doðru gelir. Kabadayý þaþkýnlýkla yol ortasýnda kalakalýr. Derken, iki atýn ortasýna denge için yerleþtirilmiþ uzun sivri demir, kabadayýnýn karnýna batýverir. Kaþla göz arasýnda babayiðit kabadayý oracýða yýðýlýr kalýr. Ölmüþtür. Herkes bir anda olup biten bu olayýn hayret ve þaþkýnlýðý içindedir. Berber de þok olmuþtur; bir manzaraya, bir derviþe bakar ve gayr-i ihtiyarî sorar:

Biraz aðýr olmadý mý derviþ efendi?;

Derviþ mahzun, düþünceli cevap verir:

Vallâhi gücenmedim ona. Hakkýmý da helâl etmiþtim. Gel gör ki, kabaðýn bir de sâhibi var. O gücenmiþ olmalý!
Gönderen: 05.09.2006 - 19:24
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamun Aleyküm Ve Rahmetullah...

SIBGATULLÂH-I HÎZÂNÎ (ARVÂSÎgöz kırpma hazretleri, ömrü boyunca Ýslâmiyeti öðrendi, öðretti. Ýnsanlara anlatarak onlarýn iki cihân saâdetine kavuþmalarý için çalýþtý. Bir gün talebelerine þöyle anlattý: "Sýrrî-yi Sekatî buyurdu ki: "Korku, küfürden baþka kalb hastalýklarýný giderir. Muhabbet bunu da siler." Bunun için biz yolumuzda muhabbeti esas aldýk. Talebelerinden Abdurrahmân Tâhî; "Muhabbet ve ihlâstan hangisi üstündür?" diye sorunca; "Bu ikisi yemek ve su gibidir. Yâni bu ikisi olmadan tasavvuf yolculuðu olmaz." buyurdu.Abdurrahmân Tâhî; "Hangisi asýldýr?" dedi. Ona cevâben; "Ýhlâs" buyurdu.
Tasavvuf yolcusunun durumuyla ilgili olarak buyurdu ki: "Fýkýhta bir mezhebe uyup amel edenin ictihâd derecesine varmadýkça, imâmýndan ayrýlýp nasslara uymasý doðru olmadýðý gibi, tasavvuf yoluna intisâb eden bir kimsenin de, hocasýnýn ve hocasýnýn halîfelerinin koyduðu usûl ve edeplerden dýþarý çýkmasý uygun deðildir. Bununla meclisinde bulunan ve ayaðýný öpmek isteyen bir talebesine mâni olmak istedi. Abdurrahmân Tâhî; "Bu hususta hadîs-i þerîf vardýr. Birisi Resûlullah'tan elini öpmek için izin istedi, müsâde buyurdu. Ayaðýný öpmek istedi, müsâde buyurdu.Secde için izin istedi, müsâde etmedi." dedi. Bunun üzerine Gavs buyurdu ki: "Bu yolun geçmiþ büyüklerinin birinden ve kendi hocasý Seyyid Tâhâ-i Hakkârî hazretlerinden bahs edip; "Bu iþe mâni olurlardý. Þöyle ki, Muhammed Pârisâ hazretleri vefât edince, oðlu babasýnýn ayaðýný öpmek için eðildiðinde, öptürmemek için ayaðýný çekmiþtir." buyurdu.
Vefât etmeden önce; "Amel ediniz?" buyurdu. "Amel nedir?" diye sordular. "Amelden maksâd râbýtadýr, yâni mürþidini düþünüp ona baðlanmaktýr." buyurdu. Devâm ederek; "Maksad, Ýslâmiyet'in bildirdiði yönde istikâmet üzere olmaktýr. Bid'atten ve Ýslâmiyet'e aykýrý olarak yapýlan amellerden feyz alýnmaz. Tasavvuf, Ýslâmiyete uymak demektir. Molla Yûsuf Ali; "Evliyâlýk, Ýslâmiyetin emirlerini yapmakla kazanýlýr." buyurdu. Fakat kalb hastalýklarýnýn izâlesi için hocasýyla sohbet de þarttýr. Ýslâmiyete uymadan vilâyete, yâni velîliðe kavuþulur diyen sapýktýr, zýndýktýr. Namazlardan hemen sonra istigfâr ediniz. Ýslâmiyetin bildirdiði hususlara uymayan ve sünneti terk eden mürþid, yol gösterici olamaz." buyurdu.
Halîfelerinden Abdurrahmân Tâhî'ye vasiyet ederken; "Büyüklerin yolunu deðiþtirme. Ben hocamýn bana emrettiði gibi deðiþtirmedim. O da hocasýndan aldýðý gibi hiç deðiþtirmedi. Rüyâda hocam Seyyid Tâhâ hazretlerini gördüm, buyurdu ki: "Talebenin hocasýna saygýlý olmasýnýn faydasý, onun büyüklüðünün ortaya çýkmasý ve olabilecek edepsizliklerden kurtulmasýdýr."
Seyyid Sýbgatullah hazretleri Bitlis'de bulunduðu sýrada bir gün sabah namazýndan sonra; "Ölümüm sonbaharýn sonuna doðru olacak." Baþka bir zaman Abdurrahmân Tâhî'nin de bulunduðu bir sýrada oturduðu odanýn boþaltýlmasýný emir buyurdu ve vasiyetini yazdýracaðýný bildirdi. Abdurrahmân Tâhî; "Efendim bu vasiyet de ne oluyor?" dedi. "Bana ilhâm yoluyla yaþamayý veya ölmeyi tercih etmem istendi. Rûhum âhireti diledi." buyurdu. Abdurrahmân Tâhî hazretleri; "Efendimiz sizin hayatta olmanýz insanlarýn hayrýný çoðaltýr. Sadaka veriniz, zîrâ sadaka kaderin hükmünü önler. Kaderin hükmünün kesin olmayýp, sadaka verip vermemeye baðlý olmasý muhtemeldir." dedi. Bunun üzerine Sýbgatullah Arvâsî hazretleri emir verip çokça sadaka daðýttýrdý. Fakat ertesi gün sâlihâ bir kadýn gelip; "Eyvâh! Eyvâh! Gavs-ý Âzam þu alçak dünyâdan ayrýlýp, Hakk'a kavuþma yolculuðunun eþiðindedir." dedi. "Bunu nereden biliyorsun?" diye sordular. Kadýn; "Gavs bana dedi ki: Daha önce hastalanýnca sadaka veriliyor ve ecel tehir ediliyordu. Halbuki bu sefer ecelim kesindir. Zîrâ Kazâ-i mübremdir. Ona hiçbir þey engel olamaz, buyurdu." dedi.
Gönderen: 05.09.2006 - 19:56
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
.:Yakup023:. su an offline .:Yakup023:.  
RE:okumakta yarar var kardeşlerim
555 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý Havz-i Kevser

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Vaktiyle bir derviþ, nefis terbiyesinin çeþitli merhalelerinden geçtikten sonra, baðlý olduðu tarikatýn büyüðü tarafýndan bir berbere gönderilir. Derviþten saçýný dibinden kazýtmasý, sakal ve býyýðýný ise alabildiðine kýsaltmasý istenmiþtir. Tereddütsüz bir þekilde berber koltuðuna oturan derviþ:

Vur usturayý berber efendi! der.

Berber, derviþin saçlarýný kazýmaya baþlar. Derviþ de aynada kendini takip etmektedir. Baþýnýn sað kýsmý tamamen kazýnmýþtýr. Berber tam diðer tarafa usturayý vuracakken, yaðýz mý yaðýz, býçkýn mý býçkýn bir kabadayý girer içeri. Doðruca derviþin yanýna gider, baþýnýn kazýnmýþ kýsmýna okkalý bir tokat atarak:

Kalk bakalým kabak, kalk da týraþýmýzý olalým!
diye kükrer.
Derviþlik bu... Sövene dilsiz, vurana elsiz gerek. Ses çýkarmaz, biraz çaresiz, biraz mütevekkil usulca kalkar yerinden.
Berber, bu gariban müþterisine karþý mahcup olmakla beraber kabadayýnýn pervâsýzlýðýndan da korkmuþtur. Ses çýkaramaz.

Kabadayý koltuða oturur, berber týraþa baslar. Fakat küstah kabadayý, týraþ esnasýnda da boþ durmaz; sürekli aþaðýlar derviþi, alay eder:
Kabak aþaðý, kabak yukarý!

Nihayet týraþ biter, kabadayý dükkândan çýkar. Henüz birkaç metre gitmiþtir ki, gemden boþanmýþ bir at arabasý, yokuþtan aþaðý hýzla kabadayýnýn üzerine doðru gelir. Kabadayý þaþkýnlýkla yol ortasýnda kalakalýr. Derken, iki atýn ortasýna denge için yerleþtirilmiþ uzun sivri demir, kabadayýnýn karnýna batýverir. Kaþla göz arasýnda babayiðit kabadayý oracýða yýðýlýr kalýr. Ölmüþtür. Herkes bir anda olup biten bu olayýn hayret ve þaþkýnlýðý içindedir. Berber de þok olmuþtur; bir manzaraya, bir derviþe bakar ve gayr-i ihtiyarî sorar:

Biraz aðýr olmadý mý derviþ efendi?;

Derviþ mahzun, düþünceli cevap verir:

Vallâhi gücenmedim ona. Hakkýmý da helâl etmiþtim. Gel gör ki, kabaðýn bir de sâhibi var. O gücenmiþ olmalý!



ne güzel RABBÝM bu kadar mahzun olan insanlar


Es Selamun Aleyküm Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Cennetlik olan insanlardan bir grup, cehennemliklerden bir grubun yanýna gider ve þöyle derler: "Siz nasýl oldu da Cehenneme girdiniz? Halbuki biz, sizin bize öðrettiklerinize riayet etmek suretiyle Cennete girdik." Cehennemlikler þöyle cevap verirler: "Biz söylüyorduk, fakat söylediklerimizi yaþamýyorduk."
Terðib, 1.125: 127


Ýþde hep anlatmak istediðim konuyu Efendimiz (s.a.v) çok güzel bir hadisinde ifade etmiþ. Kiþi sözü ve ameli bir olmalý. Özü sözü bir söylediði ve yaptýðý ayný olmalý...

Abim ben biraz yavaþ okuyorum anlayarak ALLAH razý olsun


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son {{.:Yalanyarim:.}} tarafından, 05.09.2006 - 20:37 tarihinde.
Gönderen: 05.09.2006 - 20:35
Bu Mesaji Bildir   .:Yakup023:. üyenin diger mesajlarini ara .:Yakup023:. üyenin Profiline bak .:Yakup023:. üyeye özel mesaj gönder .:Yakup023:. üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

"Ey zavallý! Sana fayda vermeyen þeyler hakkýnda konuþmayý býrak. Dünyâ ve âhirette sana fayda verecek iþlerle uðraþ. Boþ iþlerle uðraþmayý býrak. Kalbinden dünyâ düþüncelerini çýkar. Çünkü yakýnda dünyâdan alýnacak, âhirete götürüleceksin. Dünyâda rahat ve hoþ bir hayat arama. "

"Ýnsanlara gösteriþ için, onlarýn rýzâlarýný almak için amel yapýp, sonra da bunu Allah'ýn kabûl etmesini istemek yakýþýr mý? Hýrsý, þýmarýklýðý, azgýnlýðý ve dünyâya düþkünlüðü býrak. Sevincini ve neþeni biraz azalt. Biraz hüzünlü ol. Çünkü sen, hüzün evinde ve dünyâ hapishânesindesin. Rasûlullah dâimâ tefekkür ederdi. Sevinçleri az, hüzünleri çoktu. Az gülerdi. Sâdece baþkasýnýn kalbini ferahlandýrmak için tebessüm buyururlardý."

SEYYÝD ABDUL KADIR-I GEYLANI HZ.



Allah aþký için çalýþ. Allah aþký için hizmette bulun; halkýn kubul etmesi veya reddetmesi ile senin ne iþin var? Bu fani dünya pazarýnda sana bol bol kazandýracak bir müþteri olarak Allah kafi deðil mi? Allah'tan alacaðýn karþýsýnda insanlarýn verebilecekleri ne ki! .. O halde gözünü ve gönlünü insanlardan gelecek teþekkürlere deðil, Allah'tan gelecek mazhariyete döndür! .. (Hz.MEVLANA k.s.)


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 06.09.2006 - 18:11 tarihinde.
Gönderen: 06.09.2006 - 18:09
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Ýmâm-ý Gazâlî "rahimehullah" buyuruyor ki:

Kâdî Yahyâ bin Eksem hazretlerinden rivâyet olundu. Vefâtýndan sonra rüyâda görülüp de süâl olundu ki, Hak teâlâ sana ne muâmele eyledi. Yahyâ bin Eksem, (Allahü teâlâ beni manevî huzûrunda durdurdu. Ey Þeyh-i Sû [yanî fenâ ihtiyâr]! Sen þunu ve bunu iþlemedin mi? buyurdu. Allahü teâlânýn yapdýklarýmý bildiðini anladýðým zaman, beni korku kapladý ve yâ Rabbî, böyle suâl soracaðýný bana dünyâda bildirmediler, dedim. (Sana nasýl bildirildi) buyurdu. Ben de, bana Muammer, Ýmâm-ý Zührîden, o da Urveden, o da Âiþe-i Sýddîka radýyallahü anhâdan, O da hazret-i Peygamberden sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem, O da hazret-i Cibrîlden, O da Zât-i teâlâdan haber verdiler. Raûf ve rahîm olan Allahü teâlâ, (Ben azîmüþþan, islâmda aðaran saç ve sakala azâb etmekden hayâ ederim) buyurdu; dedim. O zaman Allahü teâlâ buyurdu ki, (Sen ve Muammer ve Ýmâm-ý Zührî ve Urve ve Âiþe ve Muhammed aleyhisselâm ve Cibrîl sâdýksýnýz. Ben de seni maðfiret etdim.)

[Kâdî Yahyâ bin Eksem rahmetullahi aleyh Baðdâdda kâdî iken 242 [m. 856] de Medînede vefât etdi. Þâfiî fýkh âlimi idi. (Tenbîh) adýndaki kitâbý meþhûrdur.

Muammer bin Müsennâ, Ebû Ubeyd-i Nahvi adý ile meþhûrdur. Edib idi. 110 da Basrada tevellüd, 210 [m. 825] da vefât etdi. Hâricî idi. Çok kitâb yazdý. Hadîs ve târîh âlimi idi.

Muhammed bin Müslim Zührî tâbiîndendir. Kitâblarýný dývar gibi dizip, içine kapanarak okumakla vakt geçirirdi. Zevcesi bir gün (Bu kitâblar bana üç ortakdan dahâ þiddetlidir) demiþdi. 124 [m. 741] de vefât etdi rahime-hullahü teâlâ

Urve bin Zübeyr, Zübeyr bin Avvâmýn ikinci oðludur. Esmâ bint-i Ebî Bekrin oðludur. Fukahâ-i sebadan biridir. Âiþeden radýyallahü anhâ çok hadîs-i þerîf bildirdi. 22 de tevellüd, 93 de Medînede vefât etdi rahime-hullahü teâlâ] (Kýyâmet ve Âhýret)
Gönderen: 07.09.2006 - 18:16
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Hamd ve senâ, vâcib-ül vücûd [varlýðý mutlak lâzým olan] Allahü teâlâya lâyýk ve ancak Ona mahsûstur. Kâinâttaki bütün nizâm, güzellikler, Onun kudretinin eserlerinden, görülebilen birer ýþýktýr. Onun sonsuz ilmi, kudreti, muhtelif kâbiliyyetlerine göre, eþyâda ortaya çýkmaktadýr. Bütün mevcûdât, Onun ilm ve kudret deryâsýndan bir damladýr. O birdir, þerîki [ortaðý ve benzeri] yoktur. O, sameddir, yanî bütün mahlûkâtýn kendisine sýðýnacaðý zâttýr. Baba, oðul olmakdan münezzehdir, berîdir. Haþr sûresinin yirmiüçüncü âyetinde meâlen, (Allahü teâlânýn ilâhlýkda þerîki, ortaðý yokdur. Mülkü hiç de yok olmayan bir meliktir. Noksanlýk olan her þeyden münezzehdir. Ayblardan ve kudretsizlikden uzaktýr. Müminleri sonsuz azâbdan emîn kýlmýþtýr. Herþey üzerine hâkim ve hâfýzdýr. Hükmünde gâlibdir. [Ýnsanlar birþey yapmak isteyince, O da irâde ederse, isterse o þeyi yaratýr. Hâlýk [yaratýcý] yalnýz Odur. Ondan baþka kimse, hiçbir þey yaratamaz. Ondan baþka kimseye hâlýk [yaratýcý] denilemez. Ýnsanlarýn dünyâda ve âhirette râhat ve huzûr içinde yaþamalarýný, sonsuz seâdete kavuþmalarýný saðlayan, kurtuluþ yolunu göstermiþ ve bu yolda yaþamalarýný emretmiþtir. Azamet [büyüklük] ve Kibriyâ [yücelik] ancak Ona mahsûstur.] Allahü teâlâ müþriklerin þirklerinden ve iftirâlarýndan münezzehdir) buyurulmuþtur.

Salât ve selâm, þâný yüce olan, âhir zamân Peygamberi, Allahü teâlânýn resûlü Muhammed Mustafânýn sallallahü aleyhi ve sellem Cennet baðçesi olan kabr-i þerîflerine, aþk ile sunulsun. Zîrâ, O server sallallahü aleyhi ve sellem, âlemi, cehâlet karanlýklarýndan kurtarýp, tevhîdi ve îmâný tesîs için, Kurân-ý kerîm ile gönderilmiþtir. Âl-i Ýmrân sûresi altmýþdördüncü âyetinde meâlen, (Ey Habîbim! Sen ehl-i kitâb olan yehûdî ve hýristiyanlara söyle! Semâvî kitaplarda ve Resûllerde ihtilâf olmayýp, bizimle sizin aramýzda berâber olan kelimeye geliniz ki, bu kelime: Allahü teâlâdan baþkasýna ibâdet etmeyiz ve hiçbir þeyi Allahü teâlâya þerîk, ortak koþmayýzdýr) buyurulmuþtur. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem, bu ilâhî nidânýn hakîkatýna uymakla emrolunmuþtur.

Selâm ve duâlar, Onun sallallahü aleyhi ve sellem Âlinin ve Eshâbýnýn mubârek kalblerine hediyyemiz olsun! Onlar, Allahü teâlânýn râzý olduðu, seâdet ve kurtuluþ yolunu gösteren birer hidâyet yýldýzlarýdýr. Herbiri, dîn-i islâmýn yayýlmasý için, mallarýný ve cânlarýný fedâ etmiþlerdir. (Kelime-i tevhîd) [Allah Birdir] hak sözünü dünyânýn her yerine götürerek teblîð etmiþlerdir.

Harputlu Ýshak Efendi...


Mesaj 2 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 08.09.2006 - 11:11 tarihinde.
Gönderen: 08.09.2006 - 11:07
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Peygamber efendimizin vefâtý yaklaþýnca, hýrkanýzý kime verelim? dediler. Üveys-i Karnî'ye verin. buyurdu. Resûlullahýn vefâtýndan sonra hazret-i Ömer ile hazret-i Ali Kûfeye geldiklerinde, Ömer (radýyallahü anh) hutbe esnasýnda; Ey Necdliler, kalkýnýz! buyurdu. Kalktýlar. Aranýzda Karndan kimse var mýdýr? buyurdu. Evet dediler ve birkaç kiþiyi ona gönderdiler. Hazret-i Ömer, onlardan Üveysi sordu. Biliyoruz. O, sizin bildiðinizden pek aþaðý bir kimsedir. Dîvânedir, akýlsýzdýr ve insanlardan kaçar bir hâli vardýr, dediler. Onu arýyorum, nerededir? buyurdu. Arne vâdisinde develerimize çobanlýk yapmaktadýr, biz de karþýlýðýnda ona akþam yiyeceði veririz, saçý-sakalý karýþýktýr, þehirlere gelmez, kimse ile sohbet etmez, insanlarýn yediðini yemez; üzüntü ve neþe bilmez. Ýnsanlar gülünce, o aðlar; insanlar aðlayýnca o güler dediler. Onu arýyorum. buyurdu. Sonra hazret-i Ömerle hazret-i Ali, onun olduðu yere gittiler. Onu namaz kýlar gördüler. Allahü teâlâ, develerini gütmesi için bir melek vazifelendirmiþti. Namazý bitirip selâm verince, hazret-i Ömer, kalktý ve selâm verdi. Selâmý aldý. Hazret-i Ömer; Ýsmin nedir? diye sordu. Abdullah, yâni Allahýn kulu. dedi. Hepimiz Allahýn kullarýyýz; esas ismin nedir? diye sordu. Üveys dedi. Sað elini göster. buyurdu. Gösterdi. Hazret-i Ömer; Peygamber Alýp giysin, ümmetime de duâ etsin. diye vasiyet buyurdu, dedi.

Yâ Ömer! Ben zayýf, âciz ve günahkâr bir kulum. Dikkat buyur, bu vasiyet baþkasýna âid olmasýn? deyince; Hayýr yâ Üveys, aradýðýmýz kimse sensin. Peygamber efendimiz senin eþkâlini ve vasfýný belirtti.; cevâbýný verdi.

Bunun üzerine, Hýrka-i þerîfi hürmetle aldý, öptü, kokladý, yüzüne gözüne sürdü. Sonra; Siz burada bekleyin. dedi. Yanlarýndan ayrýldý. Biraz ileride hýrkayý yere býrakýp, yüzünü yere koydu. Cenâb-ý Hakka þöyle duâda bulundu:

Yâ Rabbî! Sevgili Peygamber efendimiz, ben fakir, âciz kuluna hazret-i Ömer ve hazret-i Ali ile Hýrka-i þerîflerini göndermiþ. dedi. Günahkâr olan bütün müslümanlarýn affý için duâ etti. Bir çok günahkâr müslümanýn affolduðu bildirilince, Hýrka-i þerîfi hürmetle giydi.


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 09.09.2006 - 22:18 tarihinde.
Gönderen: 09.09.2006 - 22:16
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamun Aleyküm Ve Rahmetullah...

Edep, kulun, Allahü teâlâya karþý vazîfelerini, vakitlerini nasýl deðerlendireceðini, kendini O'ndan uzaklaþtýran þeylerden nasýl korunacaðýný bilmesidir."
"Kulun Allahü teâlâya karþý takýnacaðý en güzel edep hali, O'nun emirlerine tereddütsüz boyun eðip itâat göstermesidir.
Âlimler yanýnda dilini, insanlarýn ileri gelenleri yanýnda gözünü, hocanýn huzûrunda kalbini muhâfaza et. Edep ve vakâr üzere ol...


Her halde ilim, edep ve takvâ üzerine bulun

"Bir talebe, kendisine ilim ve edeb öðreten ve hakîkî âlim olan hocasýna edep ve muhabbetle nazar edip bakýnca, hak yoluna girmiþ olur."

Evliyâya dil uzatan, onlara karþý edep dýþý harekette bulunan ve onlarý inkâr eden kimse, en kötü hâl üzere ölür.

"Edep, konuþtuðun zaman dilini korumak, yalnýz kaldýðýn zaman kalbini korumak, dýþarýya çýktýðýn zaman gözünü korumak, yediðin zaman boðazýný korumak, uzattýðýn zaman elini korumak, yürüdüðün zaman ayaðýný korumak ve bütün iþlerinde vaktini korumaktýr. Kim âzâlarýný korumaz ve vaktini zâyi ederse, onun uzuvlarý edepsizliðe gider. Kim vaktini deðerlendirir, sýrrýný gözetlerse, Allahü teâlâ onun vakitlerini ve uzuvlarýný korur."

"Kim nefsini terbiye ederse, herkes ondan terbiye öðrenir. Edep ehline aykýrý hareket eden, yasaklara dalar ve kendisine tâbi olanlar yoldan saparlar."

"Edep iki kýsýmdýr: Bâtýnýn edebi, zâhirin edebi. Bâtýnýn edebi, kalbin temizlenmesi; zâhirin edebi ise uzuvlarý kötülük yapmaktan ve günahlardan korumaktýr."

Gönderen: 10.09.2006 - 17:42
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Hadimül Islam su an offline Hadimül Islam  
618 Mesaj -
Ve Aleyküm Selam,


Tarikat sadece edeptir...,

Mevlana C.R. hazretleri " Marifet yolunun edepte oldugunu, edepden yoksun olanlarin ilahi lütüftan mahrum bulundugunu söyler."
Gönderen: 10.09.2006 - 21:50
Bu Mesaji Bildir   Hadimül Islam üyenin diger mesajlarini ara Hadimül Islam üyenin Profiline bak Hadimül Islam üyeye özel mesaj gönder Hadimül Islam üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamun Aleyküm Ve Rahmetullah...

ALLAH-U TEALA razý olsun ey güzel kardeþim.

Münafýklar!

Ah münafýklar...

Mü'min göründükleri halde mü'min olmayanlar; namaz kýldýklarý halde namaza inanmayanlar, cihada iþtirak ettikleri halde, düþmanýn kazanmasýný arzulayanlar. Nifak çýkartanlar, bozguncular; içi baþka dýþý baþka olanlar. Bu halleri ile de mertçe, açýkça, erkekçe düþmanlýk gösterenlerden daha tehlikeli olan iç düþmanlar.

Bunlar kimler?

Evs kabilesinden olanlar var.

Hazreç kabilesinden olanlar var.

Yahudi iken sözüm ona müslüman olanlar var.

Münafýklarýn baþý Abdullah bin Übey. Hazreç'in Afv oðullarýndan. Önce islâmiyetin Medine'de yayýlmasýna mani olmaya çalýþmýþ; Bedr savaþýndan sonra açýktan açýða mücadelenin artýk mümkün olmadýðýný gördüðünden Sevgili Peygamberimize gelerek sureta iman etmiþtir. Sureta; yani þeklen, lafta....dýþý mü'min içi kâfir. Bu mel'un, fitne kazanýný kaynatan cadýlarýn baþý. Münafýklar, birbirlerini tanýyor ve bunun çevresinde toplanýyorlar. Yahudilerle iþbirliði halindeler. Yahudiye maþalýk yapýyorlar. Yahudi, risalet; peygamberlik nimetini kendinden yani Ýsrailoðullarýndan araplara kaçýrmak istemiyor. Sanki bir þeyi bir yerden bir yere kaçýran varmýþ gibi. Her þeyi yaratan ve takdir eden yüce Allah deðil mi? Ayrýca son Peygamber sadece içinden çýktýðý millete deðil bütün insanlýða gönderilmiþ; O'nun vazifesi Allah'ýn nurunu bütün yeryüzüne taþýmak. Ýþte yahudi; islâmýn ta çýkýþ ânýndan beri düþmaný yahudi, bu nuru hâlâ; Þanlý Bedr Destaný'na raðmen söndürme emelinde. Bunun için dahilden ahmak münafýklarý avlamýþ; sýrtlarýna bir merkebe biner gibi biniyor.

Münafýklarýn ünlülerinden biri de Evs'in Levzan oðullarýndan Nebtel bin Haris.



Bu kiþi hakkýnda uzun sözün kýsasý Sevgili Peygamberimizin buyurduklarý: "Kim þeytaný görmek isterse Nebtel bin Harise baksýn." Kirpi saçlý, kýzýl gözlü, koyu kýrmýzý yanaklý, iri ve çok uzun boylu biri. Efendimizin sýk sýk ziyaretine gelir; meclisinde bulunur; iþittiklerini münafýk arkadaþlarýna yetiþtirirdi. Peygamberimiz hakkýndaki düþüncesi arkadaþlarýna söylediði þu cümlede:

- Þu insanlar ne saf. Muhammed'i bir þey zannediyorlar. Halbuki o bir kulaktan ibaret; kimden ne duysa kanýyor.

Allahü teâlâ, Cebrail aleyhisselamla vahiy göndererek hem bu görüþü yalanlýyor; hem de Resulullah'ýn Nebtel sahtekârýna karþý dikkatli olmasý hatýrlatýlýyordu.

Yahudilikten dönme münafýklar da gayet tehlikeli. Mü'minlerin kalbine þüphe tohumlarý ekmek, imanlarýný bozmak, iman ehlini birbirine düþürmek; haberleri yahudilere aktarmak için þeytana taþ çýkartýrcasýna çalýþýyorlar. Bir þeye sabah inanmýþ gözüküyorlar; akþam inkâr ediyorlar. Malik bin Ebi Kavkal tam bir yahudi casusu. En tehlikelileri ise Rafi bin Hureymele. Neyse ki Allahü teâlâ bunun canýný alarak daha fazla bozgunculuk yapmasýna izin vermedi. O'nun cehennemi boyladýðý gün Efendimiz: "Bugün münafýklarýn büyüklerinden biri öldü" buyurdular...demek ki onlarýn eksilmesi baþta Allah Resulü olmak üzere müslümanlara rahat nefes aldýrýyor..

Sevgili Peygamberim Ansiklopedisi
Gönderen: 11.09.2006 - 16:49
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Seyyid Abdülhakîm Arvâsî, gördüðü bu rüyânýn tesiri ile büyük bir aþkla ilim tahsîl edip, ilimde ilerlediði gibi, Seyyid Fehim hazretlerinin sohbet ve teveccühleri ile gönlünü nurlandýrdý. 1882 (H.1300)'de zâhirî ilimlerde icâzet aldýktan sonra, 1888 (H.1305)'de tasavvufta Nakþibendî yolundan icâzet aldý. Ancak Nakþî tarîkatýnda H. 1000 târihinden sonrakiler ilk asýrdakilere benzer olduðuna dâir iþâretler bulunduðundan, Nakþîlikten mezun olanlar, Kübreviyye, Sühreverdiyye, Kâdiriyye ve Çeþtiyye tarîkatlerinden de mezun sayýlýyordu. Abdülhakîm Arvâsî hazretleri de mürþîdi Seyyid Fehîm hazretleri tarafýndan Nakþibendî, Kâdirî, Sühreverdî, Kübrevî ve Çeþtî tarîkatlerinden de icâzet aldý.


Bundan sonra memleketi Arvas'a dönen Abdülhakîm Arvâsî hazretlerinin burada büyük ilmî faâliyetleri oldu. Bunu kendileri þöyle anlatmaktadýr:


Memleketimizde, mevcut medreselerden ayrý olarak, bana miras kalan mallardan bir medrese yaptýrdým. Mevcut kitaplara ilâve sûretiyle zengin bir kütüphâne kurdum. Talebenin yiyeceði, giyeceði, yatacaðý, yakacaðý tarafýma ait olmak üzere de o medresede 29 yýl ders okuttum. Birçok âlim ve fâdýl yetiþtirdim. Bunlarý gönderdiðim yerler âdetâ irfan nûruyla doldu. O civarda medresemiz ilim feyziyle þöhret buldu. Vâlilerin, üst kademedeki memurlarýn, bilhassa uzak yerlerdeki âlimlerin bile övgüyle, sitâyiþle bahsettikleri bir ilim merkezi oldu. Medresemizden yetiþen ilim adamlarýnýn okumalarýna mahsus kitaplarý Ýstanbul'dan getirtiyordum. Medresemin baðlýlarý bu kitaplarý aþîretler ve kabîlelere gönderip onlarý ilim nûruyla aydýnlatýrlardý. Mezunlarýmýzdan bâzýlarý vilâyet, sancak ve kaza merkezlerinde müftî olarak vazîfelendirilirdi. Ýçlerinden muhtaç olanlarý ev eþyâlarýný tedârik ederek evlendiriyordum. Ýran'ýn sýnýr boyundaki halk bu kiþilerin gayretleri sâyesinde Sünnîlikte devâm ediyorlar ve kendilerini görenler, Ýslâma baðlýlýklarý karþýsýnda hayrete düþüyorlardý.



Seyyid Abdülhakîm Efendi, 1897 yýlýnda hac vazîfesi ile Hicaz'a geldiðinde önce Medîne'ye gelip Peygamber efendimizin kabr-i þerîfini ziyâret etti. Yanýnda Hacý Ömer Efendi isimli eþraftan bir zât vardý. Onunla berâber bir gece, mübârek Ravza'da akþam namazýndan sonra, yüzünü saâdet þebekesine döndürmüþ, son derece edeb ve hürmet içerisinde beklerken, sað tarafýnda oturan Hacý Ömer Efendi kulaðýna eðilip yavaþça:


"Refikam, þu anda özür sâhibidir. Peygamber Mescidini ziyârete gelemez. Bâb-üs-Selâm'dan girerek Peygamber huzûrunda bir selâm verip, Bâb-ý Cibrîl'den çýkmasýna þer'an müsâde var mýdýr?" dedi.


Seyyid Abdülhakîm hazretleri o anda 25 yýl önceki rüyânýn hatýrýna gelmesi ile korkuyla sarsýldý. Hacý Ömer Efendinin yüzüne bir daha baktý. Evet 25 yýl önce rüyâsýnda gördüðü þahýs da bu þahýstý. Yavaþça:


"Bu suâlin cevâbýna mezun olmak þöyle dursun, bilakis memurum!" buyurdu. Ancak rüyâda olduðu gibi Resûlullah efendimizin huzûrunda bulunduðundan cevap vermekte mazur olduðunu bildirdi. Bâb-ý Rahme'den dýþarý çýktýktan sonra hem meseleyi cevaplandýrdý ve hem de rüyâyý tafsilâtý ile anlattý.
Gönderen: 12.09.2006 - 16:20
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamun Aleyküm Ve Rahmetullah...


Seyyid Sýbgatullah Arvâsî hazretleri (kuddise sirruh) buyurdu ki;

Bir þey için olan hýrs ve gayret, ona olan sevginin netîcesidir.

Müminin kabrinde yüzünün kýbleden çevrilmiþ görünmesi, dünyâ sevgisi üzerine ölmesindendir.

Hasedden zararlý kalb hastalýðý yoktur. Âlimlerin âfeti de ondandýr.

Evliyânýn menkýbelerini dinlemek, muhabbeti artýrýr, Eshâb-ý kirâmýn menkýbeleri îmâný kuvvetlendirir, günahlarý mahveder.

Ýslâmiyete uymadan vilâyete, yâni velîliðe kavuþulur diyen sapýktýr, zýndýktýr.

Namazlardan hemen sonra istigfâr ediniz.

Ýslâmiyetin bildirdiði hususlara uymayan ve sünneti terk eden mürþid, yol gösterici olamaz.

Bid'atlerin hepsi karanlýktýr. Onlarda güzellik yoktur. Bizim yolumuzun üstünlüðü, bid'at karýþmamýþ olmasýdýr. Ortadan kalkan her yol, bid'at yüzünden kalkmýþtýr. Farzlarla yetinip, bid'atlerden kaçýnan kimse, bir bid'at iþleyip, birçok tâatler yapýp hâl ve mevâcide kavuþandan üstündür.

Bu son zamanlarda sünnet, bid'atler arasýnda, gece karanlýðýnda ýþýk saçan inci gibidir. Zaman, dînin garîb olduðu zamandýr.


ÝMAM-I RABBANÝ
HAZRETLERÝNDEN ÝNCÝLER


Ýlm talebesini ileride tutmak, islâmiyyetin ilerlemesine sebeb olur. Bunlar islâmiyyetin bekçileridir. Muhammed aleyhisselâmýn dînini, soysuzlara karþý bunlar koruyacakdýr. Kýyâmet günü herkese islâmiyyetden sorulacakdýr. Cennete girmek, Cehennemden kurtulmak, ancak islâmiyyete uymakla olur. Ýnsanlarýn en iyileri, seçilmiþleri olan Peygamberler salevâtüllahi teâlâ ve teslîmâtühü aleyhim, herkesi islâmiyyete çaðýrmýþdýr. Kurtuluþ yolu islâmiyyetdir. O büyükler, islâmiyyeti bildirmek için gönderildi. O hâlde en kýymetli ibâdet, insanlara yapýlacak en büyük iyilik, islâmiyyetin öðrenilmesine, yapýlmasýna çalýþmakdýr ve islâmiyyetin bir emrini meydâna çýkarmakdýr. Allahü teâlânýn emrlerinden bir dânesinin yapýlmasýna sebeb olmak, binlerle, milyonlarla lira sadaka vermekden dahâ sevâbdýr. Çünki, bu ufak iþ, Peygamberlere aleyhimüssalevâtü vetteslîmât uymak, onlarýn vazîfesine ortak olmakdýr. Hâlbuki, ibâdetlerin en kýymetlisi, sevâblarýn en çoðu onlaradýr. Milyonla sadaka vermek, hayrât, hasenât yapmak ise, herkese müyesser olabilir.
Gönderen: 12.09.2006 - 16:41
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

"Tasavvuf ve manevi terbiyeden kaçanlar, meþhur bir sözle uyarýlýrlar: "Mürþidi olmayanýn mürþidi þeytandýr." Büyük veli Beyazid-i Bistamî (K.S.)ye ait bu söz, doðrusu hassas bir konuya iþaret ediyor. Öyle ya; eðer bu ifade dinî bir delile dayanýyorsa, gerçek bir mürþidin talebesi olmayan herkesin durumu yeniden gözden geçirilmeye muhtaç....


Eðer bir tecrübe ve gözleme dayanýyorsa, tecrübe bir ilimdir, ve bir hakikat payý aranmasý gerekir. Bu sýk kullanýlan ifade, bir mürþidin elinden tutanlar þeytanýn elinden kurtulmuþ mu oldular? Biz öyle þeyhleri gördük ki, þeytaný hiç aratmýyorlar! Hem iyi de olsa þeyh bir peygamber mi ki, ona uymayanlar iflâh olmasýn? Biz Kuran ve Sünnetten baþkasýna uymayýz itirazýyla karþýlanagelmiþtir


Bu meselenin iç yüzünü incelemek için þüphesiz en doðru yol, konuyu yanýlmaz iki þahidin, yani Kuran ve Sünnetin ölçülerine göre ele almak...

Önce þunu belirtelim ki tasavvuf ehli, mürþid deyince gerçekten kendisine uyulmaya layýk bir Allah dostunu kasdederler.

Gerçek mürþid alimdir, ariftir, takva ve edebte zirvedir, nur ve feyiz sahibidir. Ayrýca insan terbiyesinde ehliyetli ve irþad iþinde izinlidir. Hz. Peygamber (A.S.)in vârisidir. Çünkü kendisi terbiye olmamýþ bir kimsenin baþkasýný terbiye edemeyeceði açýktýr.

Ýkinci olarak, mürþid deyince tek bir insan deðil, o insanýnýn etrafýnda toplanmýþ, gönlünü ve yönünü Allaha çevirmiþ bir cemaat akla gelmelidir.

Çünkü gerçek mürþid, takva yolunda bir imamdýr ve kendisine uyanlar için emin bir rehberdir. Böyle bir mürþidin elinden tutan kimse, ayný zamanda birçok mümin kardeþiyle Allah yolunda el
ele tutmuþ demektir. Þeytana karþý bu ne büyük bir kuvvet ve ne saðlam bir siperdir!

Kâmil mürþidden kaçmak, böyle bir cematten uzaklaþmak ve dini yalnýz baþýna yaþamaya çalýþmak demektir. Bu ise ne kadar zevksiz bir iþ ve desteksiz bir gidiþtir! Tasavvuf, topluca tevbe etmek,
birlikte zikretmek, þeytanlara karþý birleþmek, hak için birbirini desteklemek ve cemaat halinde Allah yolunda yürümektir.

Kuranýn ve Rasulullahýn uyarýlarý

Mürþidi olmayanýn mürþidi þeytandýr sözü, Hz. Kurana aykýrý deðildir; aksine birçok ayet tarafýndan desteklenmektedir. Çünkü, tek baþýna kalan bir kimesenin insan ve cin þeytanlarýna yem olacaðýna Kurandaki pek çok ayet iþaret etmektedir.

Allahu Tealâ, kendi yolunda topluca hareket etmemizi emrediyor. Parçalanmayý, daðýlmayý, tek baþýna kalmayý yasaklýyor (Al-i Ýmran/102-103).

Bunun, düþmanlar karþýsýnda zayýflýk ve maðlubiyet sebebi olacaðýný belirtiyor (Enfal/46).

Cenab-ý Hak hepimizi gerçek takvaya çaðýrýyor ve bunun için sadýk kullarla beraber olmamýzý istiyor (Tevbe/119).

Allahýn zikrinden kaçanlarýn þeytanýn kucaðýna düþtüðünü de Kuran-ý Kerim þöyle ifade ediyor:

Her kim Rahman olan Allahýn zikrinden gafil kalýrsa, biz ona bir þeytan musallat ederiz; o þeytan ondan hiç ayrýlmaz. Bu þeytanlar onlarý doðru yoldan alýkoyarlar, onlar ise kendilerinin doðru yolda olduklarýný sanýrlar. (Zuhruf/36-37)

Rehberi olmayanýn, tek baþýna kalanýn rehberi þeytandýr sözü, bir çok hadis-i þerifin ortak manasýný da ifade etmektedir. Þöyle ki, Rasulullah (A.S.) Efendimiz, þeytanýn insan kurdu olduðunu, herkese pusu kurduðunu ve cemaattan ayrýlan, tek baþýna kalan kimseyi kolayca yuttuðunu haber veriyor. Ýþte Rahmet Peygamberinin uyarýlarý:

"Þeytan insan kurdudur; sürüden ayrýlan, tek baþýna kalan koyunu daðdaki kurt nasýl kaparsa, cemaatten ayrýlan kimseyi de þeytan öylece kapar." (Ahmed Bin Hanbel, Tabaranîgöz kırpma

"Sizin cemaat halinde bulunmanýz gerekir. Ayrýlýktan, tek baþýna kalmaktan sakýnýn. Þüphesiz þeytan tek baþýna kalanla beraberdir. O, (Allah için beraber olan) iki kiþiden uzak durur."; (Tirmizî, Ahmed, Hakim)

"Þüphesiz Allahu Tealâ, ümmetimi sapýk fikir ve fitne üzerinde bir araya getirmez. Allahýn eli (rahmet ve desteði) cemaatin üzerindedir. Kim cemaattan ayrýlýrsa ateþe düþer." (Tirmizî, Tabaranîgöz kırpma

Bu mealdeki hadislerin ortak manasý ve uyarýsý þudur: Dini tek baþýna yaþamaya kalkmayýn. Allah yolunda birlik olun, alimlere uyun, takva üzere giden cemaata sýmsýký yapýþýn. Tek baþýna kalanýn kalbini þeytan sarar, yolundan alýkoyar ve kolayca zarara sokar. Bu düþmana karþý birlik kalesine girin, Allah sevgisini siper edinin ve ölene kadar böyle gidin. Emniyetiniz budur. Þu halde baþýnda bir rehberi olmayanýn rehberi þeytandýr sözü Kuran ve Sünnete aykýrý deðildir.
Tecrübeler de onu desteklemektedir. Bir üstada gitmeden, alim bir rehberi bulunmadan, peygamberlerden baþka kâmil olan kimse yoktur. Maddi sanat ve fenlerde de durum aynýdýr. Baþýnda bir usta olmadan hiçbir çýrak, kolay kolay usta olamaz. Arifler demiþlerdir ki: Kendi baþýna büyüyen aðaç yaprak açar, fakat meyve vermez. Verse de meyvesi yenmez. Bir edeb ehlini görmeyen gerçek edeb nedir bilmez. Bildikleri de kendisine yetmez.

Kuran ve Sünneti rehberle yaþamak

Bazýlarý, Biz Kuran ve sünnete uyduktan sonra niye sapýtalým ki? Bizim emniyetimiz mürþide deðil, Kuran ve Sünnete uymaktýr. Mürþide ve müridlerine lazým olan da bu deðil mi? diye soruyorlar.

Evet, hepimiz içimiz ve dýþýmýzla ilahi hükümlere uymakla mükellefiz. Kâmil mürþidlerin bundan baþka bir hedefi yoktur. Bütün mesele, her durumda Kuran ve Sünnet çizgisinde giden Allah adamý olabilmektir. Buna ihsan makamýnda kulluk denir. Acaba bunun en güzel yolu nedir? Sadece okumak mý, yoksa yolu bilene uymak mý? Mesafesi uzun, engelleri çok, tehlikeleri fazla, her yaný gizli düþmanlarla çevrili bir yolu, sadece tarifle mi gitmek emniyetlidir, yoksa yolu bilen bir rehberle mi?

Bu yol, insanýn benliðini aþýp hakikatýna ulaþma yoludur. Bu yoldaki en büyük engel insanýn nefsidir. Bu yol, Alemlerin Rabbine gerçekten kul olma yoludur. Onun etrafý düþmanlarla
doludur. Yalnýz gidilmez, yol çok uzundur.

Þeytandan yakayý sýyýrmak mümkün mü?

Kuran-ý Hakim bildiriyor ki, þeytan, ölene kadar hiç kimseden elini çekmez, ümidini kesmez, Bunun için yemini vardýr (Sad/80-83).

O peygamberlere bile hile yapmak ister, ancak Allahýn nuru onu engeller (Hac/52).

Kâmil mürþidler þeytanýn baþ düþmanýdýr; onlara yanaþmak ister, karþýsýnda yine ilahi nuru bulur; siner, kaçar. Çünkü, onlar Alemlerin Rabbine teslim olmuþlardýr. O da onlarý özel himayesine almýþtýr (Nahl/99, Ýsra/65).

Þeytanýn þerrinden peygamberler ve veliler ancak Allahýn yardýmýyla emin oldular. Yolu bir kere Mekkeye, beþ defa tekkeye uðrayan bir müslüman ondan kurtulduðunu nasýl düþünebilir?

Mürid, Allaha yönelen kimse demektir. Þeytan en fazla bu kimselerle uðraþýr. Bunun için her yolu dener. En iyi yaptýðý iþ vesvese vermektir. Açýkça günaha sokamadýðý müridi, yaptýðý hayýrlý amelleri ile azdýrmaya çalýþýr. Ancak, mürþidine ve cemaatine baðlý sadýk bir müridin bir tane þeytaný varsa, binlerce dostu ve yardýmcýsý mevcuttur. Onlarýn bereketiyle hastalýðýný anlar, ilacýna koþar. Ancak, kalbini deðil cebini düþünen, din deðil dünya derdine düþen, niyeti sakat olduðu halde sadýk görünen kimseler, þeytanýn maskarasý, müslümanlarýn yüzkarasýdýr. Bunlar mürþid deðil þeytandýr, mürid deðil, münafýktýr. Ve onlar bizim konumuz dýþýndadýr. Tek baþýna hakikatý arayan kimse yorulur, çoðu zaman þeytanýn oyuncaðý olur. Þeytan bu insana açýktan günah iþletemez ise, yaptýðý hayýrlara yönelir. Bu yolla mümini zarara sokmaya çalýþýr, bunu da genelde baþarýr. Þeytan ilim sahiplerine daha çok gizli günahlarý iþletir. Onu gösteriþ, kin, kibir, hased, gaflet, eþyaya aþýrý muhabbet, makam hýrsý, kendini beðenme, ameli ile övünme, insanlarý küçük görme gibi tesbiti güç, tedavisi zor günahlara daldýrýr. Baþýnda bir mürþidi, çevresinde kendisini uyaracak kardeþleri olmayan kimse, asýl halini anlamadan ve bir çaresine bakamadan ölür gider. Sonuçta insan aðlar, þeytan güler.


Dr. Dilaver Selvi
Gönderen: 13.09.2006 - 14:20
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Abdullah bin Zeyd hazretlerine, "Kimlerden uzak duralým?" diye soruldu. Cevâben; "Arzu ve istekleri peþinden koþanlarla berâber oturup kalkmayýnýz. Onlarla konuþmayýnýz. Çünkü, sizi kendi sapýklýklarýna düþürmelerinden zihninizi karýþtýrmalarýndan korkuyorum." buyurdu.

Bir tanýdýðý arkadaþýndan þikâyet etmiþti. "Sana, din kardeþinden istemediðin bir þey ulaþýrsa, onun için bir özür ara. Bir mâzeret bulamazsan, kendi kendine, belki benim bilmediðim bir durum vardýr, de" buyurdu.

Bid'at yâni dinde sonradan ortaya çýkarýlan ve dindenmiþ gibi olan hurâfelere ve bid'at sâhiblerine çok kýzar ve þöyle derdi: "Bid'at ehli ile oturmayýnýz. Onlarla sohbet etmeyiniz. Zîrâ sizi dalâlete düþürebilirler veya bilmediðiniz kötülüklere bulaþtýrabilirler. Bir kimse bir bid'at ortaya çýkarýrsa onunla harb ederim."

Ýlim sâhipleri sorulduðunda: "Âlimler üç kýsýmdýr. Bir kýsmý, ilmi ile amel eder, insanlar da onun ilmiyle amel ederler. Diðer bir kýsmý, ilmi ile amel eder, fakat insanlar onun ilmiyle amel etmez. Baþka bir kýsmý da ilmiyle kendisi amel etmediði gibi insanlar da amel etmez." buyurdu.

Kendisine münâfýklarýn âhiretteki hâlleri nasýldýr? denildi. Buyurdu ki:"Kýyâmet günü Arþ-ý a'lâ tarafýndan bir münâdî Yûnus sûresi 62. âyet ile meâlen; "Ey Allah'ýn sevgili kullarý! Sizin için bir korku yoktur. Siz mahzûn da edilmezsiniz." nidâ eder. Bu nidâdan sonra herkes baþýný yukarý kaldýrýr ve; inandýk îmân ettik, derler. Ancak, münâfýklarýn baþlarý hiç yukarý kalkmaz ve eðik kalýr."
Gönderen: 14.09.2006 - 18:56
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Abdullah-ý Dehlevî hazretleri buyurdular ki:

Rüyâda Peygamber efendimize sallallahü aleyhi ve sellem sual edip; "Yâ Resûlallah; "Rüyâda, beni gören gerçekten beni görmüþtür." sizin hadîsiniz midir? dedim. "Evet." buyurdu. Devamlý tesbih, sübhânellah ve tahmîd, elhamdülillah okuyup, mübârek rûhuna hediye ederdim. Bir defâ okuyamadým. Rüyâda Resûlullah'ý, Tirmizî'nin Þemâil'inde anlatýlan þekilde gördüm. Geldiler ve; "Okumadýn!" buyurdular. Bir defâ Cehennem ateþi korkusu beni kapladý. Rüyâda Resûl-i ekremi sallallahü aleyhi ve sellem gördüm. Geldi ve; "Bizi seven, Cehennem'e girmeyecek." buyurdu.

Hiçbir kerâmet ve hârika, Allahü teâlâyý sevmek ve peygamberlerin efendisine sallallahü aleyhi ve sellem tâbi olmak gibi olamaz. Abdullah-ý Dehlevî hazretlerinde bu iki haslet ziyadesi ile var idi.

Talebelerinin gönüllerine tasarruf eder, Hakk'ýn feyz ve bereketlerini onlarýn kalblerine akýtýrdý. Bu büyük iþ, onda çok görüldüðünden binlerce talebenin kalbi devamlý Allahü teâlâyý anar hâle getirdi. Yüzlercesini cezbelere ve ilâhî feyzlere kavuþturdu. Çoklarýný yüksek makam ve hâllere eriþtirdi. Bununla berâber kerâmetleri, Allahü teâlânýn izni ve ilâhî ilhâm ile gaybdan haber vermeleri olurdu.
Gönderen: 15.09.2006 - 18:51
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ABDULLAH BÝN ABDÜLGANÎ EL-MAKDÝSÎ HAZRETLERÝ

Evliyânýn büyüklerinden, hadis ve Hanbelî mezhebi fýkýh âlimi. Künyesi Ebû Mûsâ olup, ismi, Abdullah bin Abdülganî bin Abdülvâhid bin Ali el-Makdisî'dir. Lakabý Cemâlüddîn'dir.

Ýbn-ül-Hacîb onun hakkýnda,

Hâfýz Cemâlüddîn, saðlam, güvenilir, dînine son derece baðlý bir zâttýr. Emâneti koruma, mârifet, ezberinin kuvvetli olmasý hususlarýnda, zamânýmýzda bir benzeri yoktu. Çok mütevâzî, heybetli, vakûr, aðýrbaþlý, cömert, müsâmehakâr, aklý selîm sâhibi, özür dileyenin özrünü kabûl edici, çok ibâdet eden, vera' sâhibi, her an nefsi ile mücâdele eden bir zât idi." demektedir.


Ebû Mûsâ el-Makdisî bir talebesine rü'yâda þöyle dedi:



Yavrum! Benim, dünyâda iken okuduðum ve size yazdýrýp öðrettiðim duâya devâm et. O duâ, sana yazdýrdýðým falan kâðýttadýr. O duâ; "Yâ Rabbî! Sen benim Rabbimsin. Senden baþka ilâh yoktur. Ancak sen varsýn. Beni yoktan yarattýn. Ben senin kulunum." duâsý olup, dünyâda çok okunmasý sebebiyle burada kurtuluþuma sebeb oldu. Ona devâm et!
Gönderen: 16.09.2006 - 17:47
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Aziz Mahmud Hüdayi hazretleri buyurdu ki: "Ey oðul! Bir mecliste bulunduðun zaman az konuþ. Sana sorulmayan þeye cevap verme. Bir þey sorulursa cevâbýný bilmiyorsan, bilmiyorum de. Bilmediðine, bilmem demek ilmin yarýsýdýr. Eðer cevâbýný biliyorsan, kýsa cevap ver. Sözü uzatma. Mecliste bulunanlara imtihân için bir þey sorma. Onlarla münâzara ve münâkaþa etme. Kendini beðenerek en baþa, yukarýya oturma. Edebe çok riâyet eyle. Edepsizlik her zaman ve her yerde yasak ve sevimsizdir. Her yerin kendine mahsus bir edebi vardýr. Arkadaþlarýna cömertlik et ve iyi muâmelede bulun. Dünyâ sevgisini gönülden çýkar. Allahü teâlânýn rýzâsýna kavuþmak yolunda senin önüne ve yoluna bir þey engel olursa onu terk eyle. Ey oðul! Dünyâ ve dünyâ nîmeti hayaldir. Gök kubbesi altýnda hiçbir þey ayný hal üzere kalmaz, hep deðiþir. Onun için dünyâ malýna, makâmýna ve dünyâ hayâtýna güvenme. Biz bu dünyâda misâfiriz, yolcuyuz. Sonunda ayrýlýp gideceðiz. Sýkýntýn varsa üzülme. Bir an sonra ne olacaðýmýz belli deðil."
Gönderen: 16.09.2006 - 18:10
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Sahip olduðun mal kadar dünyaya baðlýsýndýr. Mümin kardeþ malým mülküm yok diye üzülme, sevin demek hesabýn kýsa sürecek. Bunu bilmene raðmen fakirlik korkusuyla üzülüyorsan, halin tövbe gerektirir. Zira sen dünya ehlindensindir. Kalp iki sevgiyi barýndýrmaz, ya ALLAH-U TEALA yý seveceksin yada faniyatý. Karar ver, dersen kji ben ikisinide barýndýrýrým sen yanýlanlardan olursun. Nefs pusuda bekleyen aç kurt gibidir. En ufak bir gevþeklikde üstüne atýlýr, imanýný parçalar ALLAH c.c. korusun. ALLAH c.c. dostlarý rehber gibidir onlarý takip et hürmet göster edepde kusur etme. Zira onlar Resulullah Efendimizin (s.a.v) hizmetçileridir. Ey gafil; dünyayý ne zannedersin ki hiç ölmeyecekmiþsin gibi ona sýmsýký sarýlýrsýn. Ondan ayrýlman sadece bir nefes uzaklýkda. Hepimiz faniyiz Azrail a.s. her an yanýmýzda bizi gerçek hayatýmýza götürmek için vaktimizin dolmasýný bekliyor. Ömrümüz bir kum saati gibi, her an bir tane eksiliyor. ALLAH c.c. a duyulan aþk tarif edilmez, anlamak için yaþamak lazým gelir. Vakit geç olmadan tövbe ipiyle HAK TEALA ya sýðýn. O en güvenilirdir.


Güzel kardeþlerim hergün Peygamber Efendimizden sahabelerden ALLAH c.c. dostlarýndan yazýlar eklemeye çalýþýyorum. Yukarýdaki satýrlarda bu aciz bedenden çýktý. Bende gönlümden kopan birkaç kelam yazmak istedim hakkýnýzý helal ediniz...
Gönderen: 17.09.2006 - 14:28
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Sa'düddîn-i Kaþgârî hazretleri buyurdu ki: "Ey talebelerim! Biliniz ki, Allahü teâlâ bu kadar azamet ve büyüklüðü ile bizlere gâyet yakýndýr. Bu sözü anlayamazsanýz da, böylece îtikâd edip inanmalýsýnýz. Size lâzým olan odur ki, tenhâda ve açýkta edebi gözetiniz. Evinizde tek baþýnýza olduðunuz zaman dahî, ayaðýnýzý uzatmayýnýz. Her ân Allahü teâlânýn sizi gördüðünü biliniz ve ona göre hareketlerinizi düzenleyiniz. Kendinizi, zâhir ve bâtýn edebi ile süsleyiniz. Görünüþteki zâhir edeb; Allahü teâlânýn emirlerini yapmak, yasaklarýndan kaçýnmak, dâimâ abdestli bulunmak, istigfâr eylemek, az söylemek, her iþin inceliðini titizlikle yapmak, Ýslâm âlimlerinin eserlerini okumak gibi hususlardýr. Bâtýn edebi ise; yabancýlarla düþüp kalkmamak, dünyâya baðlanmamak, Allahü teâlâyý unutturacak her türlü iþten uzaklaþmaktýr.
Gönderen: 19.09.2006 - 10:24
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Oruçlu iken günahtan sakýnmalýdýr. Hadis-i þerifte, (Gýybet etmek, söz taþýmak, yalan yere yemin etmek, namahreme þehvetle bakmak orucu bozar) buyuruldu. (Deylemi)

Ýmam-ý azam hazretleri, bu hadis-i þerifi açýklýyor ve (Bu günahlar orucun sevabýný bozar, sýhhatini bozmaz, oruç mekruh olur) buyuruyor. Yani bu günahlarý iþleyen, oruç borcundan kurtulur ise de, oruca mahsus olan büyük sevaba kavuþamaz. Hadis-i þerifte, (Nice oruç tutan vardýr ki, açlýk ve susuzluktan baþka bir þey elde etmez) buyuruldu. (Ýbni Mace)

Oruç, müminler için bir nimet ve emanettir. Emanete riayet etmek gerekir. Onun zayi olmamasý için þartlarýný gözetmek gerekir.



Hadis-i þeriflerde buyuruldu ki:



(Harama bakmak, þeytanýn zehirli oklarýndan bir oktur. Allah korkusu ile bunu terk edene, Allahü teâlâ öyle bir iman verir ki, tatlýlýðýný kalbinde bulur.) [Hakim]

(Oruç, ateþe kalkandýr. Gýybet ile parçalanmadýkça korur. Oruçlu, cahillik edip de kötü söz söylemesin! Birisi kendine sataþmak isterse, Ben oruçluyum desin!) [Buhari]

Gözü ve dili günahlardan koruduðumuz gibi, kulaðýmýzý da korumamýz gerekir. Konuþulmasý haram olan þeyi, dinlemek de haramdýr. El, ayak ve diðer uzuvlarý da haramdan korumalýdýr!

Oruç tutup azalarý ile günah iþleyen, ilaç yerine zehir içen hastaya benzer. Çünkü günah zehirdir, sevaplarý yok eder. Bir günah iþledikten sonra piþman olmak ve iyilik ve ibadet etmeye devam etmek gerekir.



Hadis-i þeriflerde buyuruldu ki:



(Bir günah iþleyince hemen bir iyilik yap, bir sevap iþle ki onu mahvetsin!) [Beyheki]

(Her yerde her zaman Allahtan kork, kötülükten sonra bir iyilik et ki onu yok etsin!) [Tirmizi]

Kuran-ý kerimde de buyuruluyor ki:

(Elbette hasenat, seyyiatý yok eder.) [Hud 141] [Hasenat, her çeþit iyilik, seyyiat ise, her çeþit kötülük demektir]

Kötü-iyi ayrýmý yapmadan herkese iyilik etmelidir! Güçsüzlere yardým etmek, ihtiyarlara, muhtaçlara yardým etmek dinimizin emirlerindendir. Hadis-i þeriflerde buyuruldu ki:

(Güçsüzlere, hastalara, yaþlýlara ve küçüklere merhamet ediniz!) [Þira]

(Büyüklerimizi saymayan, küçüklerimize acýmayan bizden deðildir.) [Buhari]

(Bir genç, bir ihtiyara, yaþýndan dolayý hürmet ederse, onun yaþýna varýnca, Allahü teâlâ, ona gençleri hürmet ettirir.) [Þira]

(Bütün insanlar Allahýn ýyâli [ev halký] gibidir. Allahýn en çok sevdiði kimse, Onun ýyâline [insanlara] en faydalý olandýr. En buðzettiði kiþi de Onun ýyâline iyilik etmeyendir.) [Bezzar]

(Þu iki þeyden daha iyisi yoktur: Allaha iman ve Onun kullarýna iyilik etmek. Þu iki þeyden de kötüsü yoktur: Þirk ve insanlara kötülük etmek.) [Deylemi]

(En iyi kimse, kendisinden hep iyilik beklenendir.) [Tirmizi]

(Ýyilik etmek ömrü uzatýr.) [Taberani]

(Ýyilik yapýlan, o iyiliði ansýn! Ýyiliði anmak þükür, gizlemek ise nankörlüktür.) [Ebu Davud]

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Cemaatle beraber olun. Tefrikadan ve bölünmeden þiddetle kaçýnýn. Çünkü þeytan bir araya gelmiþ olan iki kiþiden uzak olduðu halde tek baþýna kalanla beraberdir. Kim Cennetin en güzel yerini istiyorsa, cemaatle beraber olsun. Kimi, yapmýþ olduðu iyilikleri sevindiriyor ve kötülükleri üzüyorsa, iþte olgun mü'min odur.
Tirmizi, Fiten 9




Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 22.09.2006 - 09:47 tarihinde.
Gönderen: 22.09.2006 - 09:45
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

(Ebdal kýrk kiþidir. Bunlarýn bereketi ile düþmana galip gelirsiniz ve belâdan kurtulursunuz.) [Ýbni Asakir]

(Her asýrda iyiler bulunur. Bunlar beþ yüz kiþi olup kýrký ebdaldir. Her ülkede bulunur.) [Ebu Nuaym]

(Yeryüzünde her zaman [ebdallerden] kýrk kiþi bulunur. Her biri Ýbrahim aleyhisselam gibi bereketlidir. Bunlarýn bereketi ile yaðmur yaðar. Biri ölünce, Allahü teâlâ, onun yerine baþkasýný getirir.) [Taberani]

Bu evliya zatlarý herkesin tanýmasý elbette zordur. Zaten ben evliyayým diyen veli deðildir. Evliya, kendini gizler. Bunun için evliyayý tanýmak zordur. Bugün açýkça ben evliyayým diyen sahtekârlar çoktur. Hatta çok kimse, (Bizim hocamýz hatemül evliyadýr, son velidir. Artýk baþka veli gelmez) diyorlar. Bunlarýnki de yanlýþtýr.

Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerine, bu zamanda evliya yok mu diye sorulduðunda buyurdu ki:

(Bu zamanda, beþ vakit namazýný kýlan, haramlardan sakýnan umumi evliya sýnýfýna dahil olur. Bir de hususi evliyalýk vardýr. Bu, tasavvuf yolunda ilerleyenlere Rabbimizin ihsan ettiði derecelerdir. Ýþte, bu zamanda böyle evliya yok gibidir.)

Eshâb-ý kiram ve Tâbiini izam zamanlarýnda, Evliya çoktu. Herkes bunlarý ziyaret ederek bereketlenir, dualarýný alýrlardý. Ahir zaman yaklaþtýkça, küfür alametleri, bidatler çoðaldý. Ulema ve evliya azaldý. Son zamanlarda, hiç görünmez oldular. (Faideli Bilgiler)


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 23.09.2006 - 09:22 tarihinde.
Gönderen: 23.09.2006 - 09:20
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  
bugünün evliyasi bu olabilir
2687 Mesaj -
a.s
ALLAH RAZI OLSUN MUBAREK

Bu zamanda, beþ vakit namazýný kýlan, haramlardan sakýnan umumi evliya sýnýfýna dahil olur. Bir de hususi evliyalýk vardýr. Bu, tasavvuf yolunda ilerleyenlere Rabbimizin ihsan ettiði derecelerdir. Ýþte, bu zamanda böyle evliya yok gibidir.)
Gönderen: 23.09.2006 - 09:33
Bu Mesaji Bildir   NurBahcesi üyenin diger mesajlarini ara NurBahcesi üyenin Profiline bak NurBahcesi üyeye özel mesaj gönder NurBahcesi üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Bâyezîd-i Bistâmî bir gün yolda giderken yanýndan geçen bir köpeði gördü. Köpeðe deðip necâset bulaþmasýn diye eteklerini topladý. O anda köpek dile gelip, þöyle dedi:"Benden sana bulaþacak kir, üç defâ yýkamakla temiz olur. Ama senin nefsindeki kibir kiri yedi deryâda yýkansa temiz olmaz." Bunun üzerine Bâyezîd-i Bistâmî, köpeðe; "Senin dýþýn pis, benim ise içim. Gel berâber olalým da belki birbirimize faydamýz olur." dedi. Köpek de; "Sen benimle yoldaþ ve arkadaþ olamazsýn. Zîrâ halk beni horlar, sana tâzim eder. Beni gören taþlar, seni gören ise iltifâta baþlar ve "Ârifler sultanýna selâm olsun!" der. Benim yarýna yiyecek bir kemiðim bile yok, ama senin bir ambar buðdayýn var." cevâbýný verdi. Bâyezîd-i Bistâmî bu cevaptan kederlendi, bir köpeðin yol arkadaþý olmaya bile lâyýk deðilim, diye üzüldü.

"Bulunduðunuz þu derecelere nasýl kavuþtunuz?" diye kendisine sordular. Cevâbýnda buyurdu ki: "Her yerde Allahü teâlânýn gördüðünü ve bildiðini düþünüp, edebe riâyet etmekle." buyurdu.
Gönderen: 23.09.2006 - 18:48
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Gavsul Azamýn bu nasihatýný bazý kardeþlerimiz lütfen çok ama çok iyi okusun...

Pir Gavsul Azam (KSA) Hz.leri buyuruyor: Týb ilmi, beden saðlýðýna ait bilgileri öðrettiði gibi, Tasavvuf ilmi de kalbin, ruhun kötü huylardan kurtulmasýný öðretir. Tasavvuf yolunda ilerlemekde, iki gaye vardýr. Birincisi imanýn vicdanileþmesi, yani kalbe yerleþmesi ve þüphe getiren tesirlerle, sarsýlmamasý içindir. Zikr, her iþte ve her yerde her harekette Allah-ü Teala (CC) Hz.lerini hatýrlamak, O'nun rýzasýna uygun iþ yapmak demektir. Tasavvufun ikinci gayesi de ,fýkýh ilmi ile bildirilen ibadetlerin, seve seve kolaylýkla yapýlmasýný ve nefsi emmareden doðan tembelliklerin, sýkýntýlarýn giderilmesidir. Ýbadetlerin kolaylýkla seve seve yapýlmasý ve günah olan iþlerden de nefret ederek uzaklaþýlmasý, ancak Tasavvuf (tarikat) ilmini öðrenip, bu yolda ilerlemek ile mümkündür. Tasavvufa sarýlmak, herkesin bilmediklerini görmek, gaybden haber vermek, nurlar ruhlar ve kýymetli rüyalar görmek için deðildir. Tasavvuf ile ele geçen bilgilere, marifetlere ve hallere kavuþmak için, önce imaný düzeltmek, Ýslamiyetin emir ve yasaklarýný öðrenip, bunlara uygun iþ ve ibadet yapmak lazýmdýr. Zaten bu üçünü yapmadýkça, kalbin tasfiyesi kötü huylardan temizlenmesi, nefsin tezkiyesi, terbiye edilmesi mümkün deðildir. Tasavvuf (Tarikat) bilgileri, Mürþid-i Kamiller tarafýndan öðretilir. Mürþid-i Kamil, yol gösteren, rehberlik eden yetiþmiþ ve yetiþtirebilen evliyadýr. Böyle olan evliyalarýn, belli usullerle gösterdikleri bu yollara tarikat denilmiþtir.

Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri,
Çocuk iken görüldü onun kerâmetleri.
.
Ramazanýn ilkiydi dünyaya geldiði gün,
O gün akþama kadar süt emmedi gündüzün.
.
Ramazaný þerifin sonuna kadar hatta,
Otuz gün hiç emmeyip Oruç tuttu âdeta.

.
Ýkinci sene dahi, geldiðinde Ramazan
Oruç tuttu yine o, otuz gün muntazaman.
.
Bulutlu olduðundan havanýn ilk gün hâli,
Göremedi insanlar gök yüzünde hilâli.
.
Ramazanýn geldiði kati bilinmeyince,
Onun vâlidesinden sordular gidip önce.
.
O eðer emmediyse annesinin sütünü,
Belli olacaktý ki, Ramazandýr o günü.

.
O gün emmediðini anlayýnca sorarak,
Ramazan olduðunu bildiler tam olarak.


Mesaj 5 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 24.09.2006 - 15:37 tarihinde.
Gönderen: 24.09.2006 - 15:28
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kur'an okumaya devam ediniz. Çünkü o Kýyamet Günü'nde okuyup gereðini yapanlara þefaatçi olacaktýr.
Müslim, Misafirin 252

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Kim, Ramazan orucunu, inanarak ve sevabýný Allah’tan bekleyerek tutarsa onun, geçmiþ günahlarý affedilir.
Buhari, Ýman 28

Gönderen: 26.09.2006 - 13:39
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
utaniyorum su an offline utaniyorum  
1942 Mesaj -
Sýký bir takipcinizim....
yazýlarýnýzýn devamýný rica ediyorum...
tarzýnýz çok güzel ...
akýcý ve etkileyici...
Rabbim gayretinizi artýrsýn
Gönderen: 26.09.2006 - 14:56
Bu Mesaji Bildir   utaniyorum üyenin diger mesajlarini ara utaniyorum üyenin Profiline bak utaniyorum üyeye özel mesaj gönder utaniyorum üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
RE:
1543 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý utaniyorum

Sýký bir takipcinizim....
yazýlarýnýzýn devamýný rica ediyorum...
tarzýnýz çok güzel ...
akýcý ve etkileyici...
Rabbim gayretinizi artýrsýn



Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

HAK TEALA razý olsun güzel kardeþim.

"Affetmek fazîlettir. Kararlý olmak metâ'dýr, sahip olunan maldýr. Kararsýz olmak ise zâyi olmaktýr. Doðruluk emânet, yalancýlýk hýyânettir. Ýnsâf rahatlýk, þer küstahlýktýr. Emânete hýyânet etmemek, îmândandýr, güler yüzlülük ihsândandýr. Doðruluk kurtarýr, yalan felâkete sürükler. Kanâat insaný zengin yapar, yerinde kullanýlmayan zenginlik azdýrýr. Dünya aldatýr, þehvet kandýrýr. Lezzet oyalar, nefsin arzularý alçaltýr. Hased yýpratýr, nefret çökertir."

HZ ALÝ (r.a.)
Gönderen: 27.09.2006 - 17:48
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü Hazret-i Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Allah þöyle buyurur: "Ey insanoðlu! Bana kulluk yapmak için dünya nimetlerinden vazgeç ki, sana gönül zenginliði ihsan edeyim, ihtiyaçlarýný gidereyim. Þayet böyle yapmazsan, seni meþguliyetler içerisinde bunaltýr, ihtiyaçlarýný da gidermem.
Tirmizi, S. Kýyame 30



Seyyid Abdülhakîm Arvâsî kuddise sirruh
Kavuþduðunuz her nimet, hep Hakka îmânýn hâsýl etdiði kardeþliðin netîcesi ve Allahü teâlânýn merhameti ve ihsânýdýr. Gördüðünüz her musîbet ve felâket de, hep kýzgýnlýðýn, nefretin ve düþmanlýðýn netîcesidir. Bunlar ise, hakký tanýmamanýn, zulm ve haksýzlýk etmenin cezâsýdýr. Bu da, hukûku kendiniz kurmaða kalkýþmanýn, Hak teâlâ ile yarýþ edebilecek þerîklere tâbi olmanýn, hâsýlý, hâlis tevhîd ile, yalnýz Hak teâlâya îmân etmemenin netîcesidir....
"Namaz, aman namaz, nerede ve ne þart altýnda olursa olsun mutlaka namaz kýlýn."
"Edeb hudûda, sýnýrlara riâyet etmek onu taþmamaktýr. En büyük edeb ise ilâhî hudûdu muhâfazadýr, gözetmektir."


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 28.09.2006 - 08:15 tarihinde.
Gönderen: 28.09.2006 - 08:08
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Seyyid Abdülhakîm Arvâsî kuddise sirruh

Beþeriyyet ne kadar uðraþýrsa uðraþsýn, sevip sevilmedikçe, ýzdýrâb ve felâketden kurtulamaz.Hakký tanýmadýkça, Hakký sevmedikçe, Hak teâlâyý hâkim bilip, Ona kulluk etmedikçe, insanlar, birbiri ile seviþemez. Hakdan ve Hak yolundan baþka her ne düþünülse, hepsi ayrýlýk ve perîþanlýk yoludur.Hak teâlâdan baþka, herneye tâbi olur, herneye tapýnýr, Onun yerine, herneyi sever ve hakîkî hâkim tanýrsanýz, biliniz ki, onlar da sizinle berâber yanacakdýr.


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 29.09.2006 - 17:35 tarihinde.
Gönderen: 29.09.2006 - 17:34
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamun Aleyküm Ve Rahmetullah...

Muhyiddin-i Arabi hazretleri, büyük veli ve müctehid idi. Konyaya gelip, Sadreddin-i Konevinin üvey babasý oldu. Nakil ettiði bilgilerin hepsi, birer vesikadýr. Devlet ve mevki sahiplerinden çok hediye gelir, hepsini fakirlere daðýtýrdý. Beþ yüzden fazla kitap yazdý. Cahiller, buna zýndýk dedi. Âlimler, ârifler ise, veliy-yi kâmil olduðunu anladý.

Muhyiddin-i Arabi hazretleri, Þam'da, kalbi para sevgisiyle dolu bir grup kimseye; "Sizin taptýðýnýz, benim ayaðýmýn altýndadýr" dedi. Orada bulunanlar bu sözü anlayamadýlar. Rabbimize hâþâ hakaret etti sandýlar. Epey kimse aleyhinde konuþmaya baþladý. Vefat ettiðinde de Þam halký, kabrinin üzerine çöp döktüler.

Muhyiddin-i Arabi hazretleri bir seferinde, "Sin, Þýn'a gelince, Muhyiddin'in kabri meydana çýkar ve muradý anlaþýlýr" buyurmuþtu.

Osmanlý Sultaný Yavuz Selim Han Þam'a geldiðinde; "Sin, Þýn'a gelince, Muhyiddin'in kabri meydana çýkar" sözünün ne demek olduðunu firasetiyle anladý. [Sin'den murad Selim, Þýn'dan murad Þam'dýr.] Kabrini araþtýrýp buldurdu. Çöpleri temizleterek, kabrin üzerine güzel bir türbe, yanýna bir cami ve imaret yaptýrdý.

Ayrýca Muhyiddin-i Arabi'nin vefatýndan önce ayaðýný yere vurarak, "Sizin taptýðýnýz, benim ayaðýmýn altýndadýr" buyurduðu yeri tespit ettirip, orayý kazdýrdý. Orada küp içinde altýn çýktý. Bundan, "Siz, Allahü teâlâya deðil de, paraya tapýyorsunuz" demek istediði anlaþýldý.

Biz halimizden þikayet ediyoruz, sýkýntýlar çekiyoruz diyoruz biz gerçekten sýkýntý çekiyormuyuz? Sahabelerin çektikleri misal bu büyük zatýn hayatý boyunca kafir damgasýyla karþýlaþmasý kabrinin çöplük yapýlmasý. Ne yazýk ký deðerler hep öldükten sonra anlaþýlýyor, hayatta iken kimseye hak ettiði deðer verilmiyor. Þu an bu alimin kitaplarý hep evlerimizde raflarýmýzý ve belleklerimizi süslüyor. ALLAH-U TEALA Rahmet eylesin...
Gönderen: 29.09.2006 - 21:10
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
sevdamsin su an offline sevdamsin  
465 Mesaj -

Biz halimizden þikayet ediyoruz, sýkýntýlar çekiyoruz diyoruz biz gerçekten sýkýntý çekiyormuyuz? Sahabelerin çektikleri misal bu büyük zatýn hayatý boyunca kafir damgasýyla karþýlaþmasý kabrinin çöplük yapýlmasý. Ne yazýk ký deðerler hep öldükten sonra anlaþýlýyor, hayatta iken kimseye hak ettiði deðer verilmiyor. Þu an bu alimin kitaplarý hep evlerimizde raflarýmýzý ve belleklerimizi süslüyor. ALLAH-U TEALA Rahmet eylesin...




AMIN AMIN AMIN..

Maalesef abi maalesef biz en ufak bir SIKINTIDA oflayip sikayet ediyoruz, ama Allah asiklari Allah c,c dostlari neler cekmediki agla agla agla

Gönderen: 29.09.2006 - 21:29
Bu Mesaji Bildir   sevdamsin üyenin diger mesajlarini ara sevdamsin üyenin Profiline bak sevdamsin üyeye özel mesaj gönder sevdamsin üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
utaniyorum su an offline utaniyorum  
gül bahçesine bir gülde benden
1942 Mesaj -
Hayvan hangi cinstendir, meydana çýksýn diye. Kurt, ceylandan bir yavru doðursa onun kurt, yahut ceylan oluþunda þüphe edilir.
Önüne otla kemik koy. Bakalým hangisine tezce adým atacak, hangisine meyledecek? Eðer kemiðe gelirse köpektir, ota meylederse þüphe yok, ceylan cinsindendir. Kahýrla lütuf, birbirine eþ oldu. Bu ikisinden bir hayýr ve þer alemi doðdu. Sen otla kemiði göster, nefis ve can gýdasýný arz et.
Nefis gýdasýný isterse aþaðýlýktýr, ruh gýdasýný isterse serverdir. Tene hizmet ederse eþektir. Can denizine dalarsa inci bulur. Gerçi bu ikisi birbirine aykýrý, hayýr ve þerdir ama ikisi de bir iþ baþýndadýr.
Mevlana celaleddin-i rumi hazretleri.....
Gönderen: 30.09.2006 - 08:50
Bu Mesaji Bildir   utaniyorum üyenin diger mesajlarini ara utaniyorum üyenin Profiline bak utaniyorum üyeye özel mesaj gönder utaniyorum üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamun Aleyküm Ve Rahmetullah...

Yine (Mesâbîh-i þerîf)in hasen hadîslerinde, Âiþe-i Sýddîka radýyallahü teâlâ anhâ hazretlerinden rivâyet edilmiþdir. Buyurdu ki: Resûlullah sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem hazretleri oturmuþdu. Bir gürültü ve çocuklarýn seslerini iþitdik. Hazret-i Resûl-i ekrem kalkdý. Bakdý ki, habeþîler raks ederler. Uþaklar etrâfýnda seyr ederler. Bana dedi ki, yâ Âiþe! Gel seyr eyle. Ben de vardým. Çenemi hazret-i Peygamberin omuzu üzerine koyup, mubârek omuzu ile, mubârek baþýnýn arasýndan seyr etmeðe baþladým. Bir müddet sonra, bana buyurdular ki, doymadýn mý. Hâyýr, doymadým, dedim. Murâdým bu idi ki, dahâ göreyim. Resûlün yanýnda ne mikdâr kýymetim vardýr, bileyim. O sýrada hazret-i Ömer radýyallahü teâlâ anh çýka geldi. Hemen halk habeþîlerin etrâfýndan daðýldýlar. Hazret-i Peygamber sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem buyurdular ki, (Muhakkak görürüm ki, cinnin ve insanýn þeytânlarý Ömerden kaçarlar.) Âiþe-i Sýddîka buyurdular ki, ben de geri döndüm.



Abdülhâlýk Goncdüvânî hazretlerinin mânevî oðullarý Þeyh Evliyâ Kebir'e yaptýðý nasîhatlerinden her biri bütün müslümanlar için birer kýymetli inci deðerinde düsturlardýr. Bir tânesi þöyledir:

"Yavrucuðum, sana ilim tahsili ile edeb öðrenmeyi tavsiye ederim.

Hemen her zaman Allahü teâlânýn huzurunda olduðunu bil ve dikkat et.

Geçtiðimiz asýrlardaki büyük âlimlerin izini býrakma.

Resûlullah efendimizin sünnetine uygun davran. O sünnetin hakîkî uygulayýcýsý olan Eshâb-ý kirâmýn davranýþýný da gözünden ýrak etme.

Fýkýh ve hadîs öðren. Câhil tarîkatçilerden sakýn.
(HAK TEALA bu tür insanlardan cümlemizi korusun Ýnþallah)

Þöhret peþinde koþma, þöhret âfettir, tehlikelidir. Hemen her hâlinle insanlardan biri gibi yaþa.

Namazýný her zaman cemâatle kýlmaya gayret et.

Bid'at sâhibi sapýklar ile ve dünyâya düþkün kimselerle arkadaþlýk etme.

Kâdýlýk ve müftülük gibi övülen bir makam da olsa herhangi bir makâma meyletme. Devlet idarecileri ve onlarýn adamlarý ile dostluk kurma.

Din dýþý hareketleri ile meþhur, sözünü bilmeyen bayaðý kimselerle de arkadaþlýk etme.

Az konuþ, az ye, az uyu.

Oturmak için daha çok ýssýz yerleri tercih et.

Helâl yemeye çok gayret eyle. Þüpheli þeyleri terket. Çok kere dünyâlýk isteði sana aðýr basar. Aðýr basan bu taleb için yola düþersen, dînin elden gider.

Çok gülme. Kahkaha ile gülmek kalbi öldürür.

Kimseyi hakîr görme. Kimse ile münâkaþa etme. Kimseden bir þey isteme. Hiç kimseye sana hizmet etmesi için emir verme.

Tasavvuf büyüklerine dil uzatma. Onlarý inkâr eden felâkete düþer
.

Gözlerin yaþlý, amelin temiz olsun.

Yenisinin gereði olmadýðý zamanlarda eski elbise giy.

Sermâyen fýkýh, din bilgisi, evin mescid olsun..."
Gönderen: 30.09.2006 - 21:23
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
RE: gül bahçesine bir gülde benden
1543 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý utaniyorum

Hayvan hangi cinstendir, meydana çýksýn diye. Kurt, ceylandan bir yavru doðursa onun kurt, yahut ceylan oluþunda þüphe edilir.
Önüne otla kemik koy. Bakalým hangisine tezce adým atacak, hangisine meyledecek? Eðer kemiðe gelirse köpektir, ota meylederse þüphe yok, ceylan cinsindendir. Kahýrla lütuf, birbirine eþ oldu. Bu ikisinden bir hayýr ve þer alemi doðdu. Sen otla kemiði göster, nefis ve can gýdasýný arz et.
Nefis gýdasýný isterse aþaðýlýktýr, ruh gýdasýný isterse serverdir. Tene hizmet ederse eþektir. Can denizine dalarsa inci bulur. Gerçi bu ikisi birbirine aykýrý, hayýr ve þerdir ama ikisi de bir iþ baþýndadýr.
Mevlana celaleddin-i rumi hazretleri.....




Es Selamu ALeykum Ve Rahmetullah...

HAK TEALA Hz.leri razý olsun güzel kardeþim. Böyle güzel paylaþýmlarýnýzý daima bekliyoruz...
Gönderen: 30.09.2006 - 21:25
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamun Aleyküm Ve Rahmetullah...

Akþemseddin (Muhammed ibn Hamza)

Fatih
Sultan Mehmet Hanýn hocasý olan ve Ýstanbulun fethinde büyük
katkýsý bulunan Akþemseddin unvanýyla bilinen Muhammed ibn Hamza,
veliler hiyerarþisini anlatan Makâmât-ý Evliyâ adlý Türkçe eserinde
özetle diyor ki: Bir gün ilimle uðraþýrken uyku bastýrdý. Gözlerime
gaflet uykusunun bastýrmasýna üzüldüm ve Allahým, bu gaflet uykusu
neden gözlerimi aldý? deyip aðladým. Tam bu sýrada Hz. Peygamber,
birkaç veliyle birlikte geldi ve bana, Ey Hamza oðlu Muhammed,
âþýksan sevgiline kavuþ. Senin gözlerinden akan yaþý biz Allah
Taalaya sunduk. Bundan böyle seni beraat ettirdik (suçlarýndan
kurtardýk) dedi.

&#BÝNDE BÝRÝNÝ YAZDIM
Yanýnda bulunan veliler, mahcup (utangaçgöz kırpma bir vaziyette dururken
içlerinden uzun boylu birisi, Ey Allahýn Elçisi, Hamza oðlu
Muhammede velilerin makamlarýný gösteriniz dedi. Allahýn Elçisi,
elini baþýmýn üstüne koyar koymaz gözlerimden perdeler kalktý. Bu
kitap içinde anlattýðým makamlarý gördüm, hayran oldum, Peygamber
Aleyhisselamýn ayaðýna düþtüm. Peygamber Aleyhisselam, üç
kez, Beni sýkýntýya sokma diyerek eliyle baþýmý kaldýrdý. O
olaydan sonra hayli zaman kalp gözüm açýk olarak dolaþtým. Sonra
normal akýl düzeyine geldim, bu kitabý yazdým.

Burada yazdýklarýmýn tamamý, Levh-i Mahfuzda gördüklerimdir.
Gördüklerimden bir harf dahi fazla yazmýþ deðilim. Hatta
gördüklerimin tamamýný dahi yazmadým. Ancak binde birini yazabildim.
Çünkü Peygamber Aleyhisselam bana öyle makamlar gösterdi ki onlarý
sözle anlatmak mümkün deðildir. On sekiz bölüm üzere düzenlediðim bu
kitaba Makâmât-ý Evliyâ (Velilerin Makamlarýgöz kırpma adýný verdim.


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 03.10.2006 - 08:00 tarihinde.
Gönderen: 03.10.2006 - 07:58
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Âmir bin Abdullah hazretlerine; "Gecelerin uykusuzluðuna, uzun ve sýcak günlerin susuzluðuna nasýl dayanýyorsun." diye sorduklarý zaman, cevâbýnda; "Ben yer deðiþtirdim, gündüz yemeðini geceye, gece uykusunu gündüze aldým. Bunda bir zorluk yoktur." cevâbýný verdi. Yâni geceleri uyumam, gündüzleri de oruçlu olduðum için bir þey yemem demek istedi. Geceleri uyumazdý, bütün gecelerini ibâdetle geçirir devamlý gözyaþý dökerdi. Niçin hiç uyumadýðýný soranlara; "Cehennem'in harâreti uykularýmý kaçýrttý." cevâbýný verdi.
Gönderen: 03.10.2006 - 10:17
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah
Mevlid-i Þerif

VÝLADET BAHRÝ
Þefiul'usati fi yevmil'arasat, Hazreti-i Ahmedü Mahmudû Muhammed Mustafa râ Sâlevat

Amine hatun Muhammed annesi
Ol sadeften doðdu ol dür danesi

Çünki Abdullah'dan oldu hâmile
Vakt eriþdi hefte vü eyyam ile

Hem Muhammed gelmesi oldu yakîn
Çok alametler belirdi gelmedin

Ol Rebiul evvel ayý nicesi
On ikinci gice isneyn gecesi

Ol gice kim doðdu ol hayrûl beþer
Anesi anda neler gördü neler

Dedi gördüm ol Habibin ânesi
Bir acep nur kim güneþ pervanesi

Berk urup çýktý evimden nagehan
Göklere dek nur ile doldu cihan

Gökler açýldý ve feth oldu zulem
Üç melek gördüm elinde üç alem

Biri meþrýk biri maðribde anýn
Biri damýnda dikildi Kâ'benin

Bildim anlardan kim ol halkýn yeði
Kim yakin oldu cihana gelmeði

Bildim anlardan ki ol halkýn beyi
Kim yakýn oldu cihanâ gelmeyi

Ýndiler gökten melekler saf ü saf
Kabe gibi kýldýlar evim tavaf

Hem hava üzre döþendi bir döþek
Adý Sündüs, döþeyen aný melek

Çün göründü bana bu iþler ayân
Hayret içre kalmýþ idim ben hemân

Yarýlýp çýktý divardan nagehan
Geldi üç huri banâ oldu ayan

Bazýlarý derler ki ol üç dilberin
Asiye'ydi biri ol meh-peykerin

Biri Meryem hatun idi aþikâr
Birisi hem hûrilerden bir nigâr

Geldiler lutf ile ol üç mehcebin
Verdiler bana selam ol dem hemin

Çevre yanýma gelip oturdular
Mustafayý birbirine muþtular Üç alem dahi dikildi üç yere
Her birisin edeyim nerden nere

Dediler oðlun gibi hiç bir oðul
Yaradýlalý cihan gelmiþ deðil

Bu senin oðlun gibi kadri cemil
Bir anâya vermemiþtir ol Celil

Ulu devlet buldun ey dildare sen
Doðuserdir senden ol hulki hasen

Bu gelen ilm-i ledün sultanýdýr
Bu gelen tehvid-i irfan kânýdýr

Bu gelen aþkina devreyler felek
Yüzüne müþtakdürür ins ü melek

Bu gice ol gicedir kim, ol þerif
Nur ile alemleri eyler latif

Bu gice þâdân olur erbâb- dil
Bu giceye can verir eshab-ý dil

Rahmeten lil'alemindir mustafa
Hem þefiu'l-muznibindir mustafa

Vasfýný bu resme tertib etdiler
Ol mübarek nuru tergib ettiler

Amine eder çü vakt oldu tamam
Kim vücuda gele ol hayrül enam

Susadým gayet hararetten kati
Sundular bir cam dolusu þerbeti

Þerbeti karþýmda tutdu hûriler
Bunu sana verdi Allah dediler

Kardan ak idi ve hem soðuk idi
Lezzeti dahi þekerde yok idi

Ýçtim aný oldu cismim nura gark
Edemedim kendimi nurdan fark

Geldi bir ak kuþ kanâdiyle revan
Arkamý sývadý kuvvetle heman

Doðdu ol saatte ol sultan-ý din
Nura gark oldu semavat ü zemin

Sallü aleyhi sellimü teslima
Hatta tenali cennetten ve naima


Essalatü vesselamü aleyke Ya Resulallah
Esselatü vesselamü aleyke Ya Habiballah
Essalatü vesselamü aleyke Ya Seyyidel-evveline velâhirin.
Gönderen: 04.10.2006 - 08:47
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Zünnûn-i Mýsrî hazretlerinin, on sene, caný mahallî bir yemek istedi. Yememesine raðmen bir bayram gecesi nefsi kendisine; Ne olur, bayram günü olsun bana bu yemeði versen. deyince, Zünnûn-ý Mýsrî hazretleri; Ey Nefs! Þâyet bu gece bana yardým edip de, iki rekat namazda Kurân-ý kerîmi hatim edersen, sana bu yemeði veririm. dedi. Ertesi gün bayram namazýndan sonra nefsinin arzu ettiði yemeði getirdiler. Tabaktan bir lokma almasýna raðmen tekrar geri koydu ve namaza durdu. Niçin böyle yaptýn? deyince; Tam yiyeceðim sýrada nefsim bana en sonunda maksadýma ulaþtým, dedi. Ben de, hayýr ulaþmadýn, diyerek lokmayý geri koydum. cevâbýný verdi.


Seyyid Abdullah-ý Dehlevî hazretleri "kuddise sirruh" buyurdu ki;

Dünyâ sevgisi bütün kötülüklerin baþýdýr. Günahlarýn baþý ise küfrdür, îmânsýzlýktýr.

Hizmet görmek isteyen hocasýna hizmet etsin.

Nefsinin arzularýna tâbi olan, Allahü teâlâya nasýl kul olur? Ey insan! Kime tâbi isen onun kulu olursun.

Bu yolda istifade korkmakdýr. Korkmamak felaketin büyüðüdür ki, ne farkýmýz var gibi mukayeseye götürür.


Ýmâm-ý Gazâlî "rahimehullah" buyuruyor ki: Ýbni Mesûddan radýyallahü anh rivâyet olundu ki, Yâ Resûlallah, ölü kabre konduðu vakit, ilk karþýlaþtýðý þey nedir diye sordu.

Peygamberimiz sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem buyurdu ki, (Yâ Ýbni Mesûd! Bunu bana senden baþka kimse sormadý. Ancak sen sordun. Ölü kabre konulduðu vakit ,önce bir melek seslenir. O meleðin ismi (Rûmân)dýr. Kabirlerin arasýna girer. Der ki, ey Allahýn kulu! Amelini yaz! O kimse der ki, benim burada ne kâðýdým, ne kalemim var. Ne yazayým? O melek der ki; bu sözün kabûl edilmez. Senin kefenin kâðýdýndýr. Tükrüðün mürekkebindir. Parmaklarýn kalemindir. Melek kefeninden bir parça kesip verir. O kul dünyâda her ne kadar yazý yazmak bilmese de, orada sevâbýný ve günâhýný, âdeta o bir günde iþlemiþ gibi yazar. Bundan sonra melek, o yazdýðý kefen parçasýný dürer. O ölünün boynuna asar.)

Bundan sonra Resûlullah sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem efendimiz, (Her insanýn yapdýðý iþleri gösteren sahîfelerini biz boynunda kýldýk) meâlindeki Ýsrâ sûresinin onüçüncü âyet-i kerîmesini okudular.


Ey kalbi islâm ile yanan, sevdiðim, gençler!
Bütün islâmiyyetden, size nümûnedir bu!
Ýlm ile marifetdir, hep içindekiler,
Hakîkaten bulunmaz eþsiz hazînedir bu!

En büyük âlimlerin, en büyük velîlerin,
En meþhûr sîmalarýn, en ulvî gönüllerin,
Âleme ýþýk tutan, hayât sunan ellerin,
Kalem ve kalblerinden, sýzan bir katredir bu!

Resûlullahýn yolu, hakîkî müslimânlýk,
Ve her iki cihânda, aranýlan sultânlýk,
Sulhda her an çalýþan, harblerde kahramanlýk,
Gösteren ceddimizden, bize emânetdir bu!

Her kelimesi huccet, ilmdir her cümlesi,
Dinle budur hakîkî, islâmiyyetin sesi.
Kalbden paslarý siler ve artdýrýr hevesi,
Ýþte baþlý baþýna, bir islâmiyyetdir bu!



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 05.10.2006 - 21:08 tarihinde.
Gönderen: 05.10.2006 - 21:05
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamun Aleyküm Ve Rahmetullah..

Seyyid Abdullah-ý Dehlevî hazretleri "kuddise sirruh" buyurdu ki;

Îmâný olmayan kimsenin Cehennem ateþinde sonsuz yanacaðýný Peygamber efendimiz haber verdi. Bu haber elbette doðrudur. Buna inanmak, Allahü teâlânýn var olduðuna, bir olduðuna inanmak gibi lâzýmdýr. Ateþte sonsuz yanmak ne demektir? Herhangi bir insan sonsuz olarak ateþte yanmak felâketini düþünürse, korkudan aklýný kaçýrmasý lâzým gelir. Bu korkunç felâketten kurtulmanýn çâresini arar.Bu ise, çok kolaydýr. "Allahü teâlânýn var ve bir olduðuna ve Muhammed aleyhisselâmýn O'nun son peygamberi olduðuna ve O'nun haber verdiði þeylerin hepsinin doðru olduðuna inanmak" insaný bu sonsuz felâketten kurtarmaktadýr. Bir kimse ben bu sonsuz yanmaya inanmýyorum, bunun için böyle bir felâketten korkmuyorum, bu felâketten kurtulma çârelerini aramýyorum, derse, buna deriz ki: "Ýnanmamak için elinde senedin, vesîkan var mý? Hangi ilim, hangi fen inanmana mâni oluyor?" Elbet vesîka gösteremeyecektir. Senedi, vesîkasý olmayan söze ilim, fen denir mi? Buna zan ve ihtimâl denir. Milyonda, milyarda bir ihtimâli olsa da, "Sonsuz olarak ateþte yanmak" felâketinden sakýnmak lâzým olmaz mý? Azýcýk aklý olan kimse bile böyle felâketten sakýnmaz mý? Sonsuz ateþte yanmak ihtimâlinden kurtulmak çâresini aramaz mý?

Seyyid Abdullah-ý Dehlevi hazretleri (kuddise sirruh) buyurdu ki:

Mürþidim ve üstâdýmýn, yânî Mazhar-ý Cân-ý Cânân hazretlerinin þehîd edilmesinden insanlara çok sýkýntýlar geldi. Üç sene büyük kýtlýk olup, binlerce insan öldü. Yine o þehîdlik hâdisesi üzerine insanlar arasýnda olan kavga ve gürültülerde ölenler, herkesin bildiði gibi yazýya sýðmayacak kadar çoktu. Onun için þehîd olmaktan vazgeçtim.

Devamlý zikrediniz. Büyüklere baðlýlýðýnýzý muhâfaza ediniz. Güzel ahlâklý olup, insanlarla iyi geçininiz.

Kazâ ve kader husûsunda nasýl ve niçini býrakýnýz.

Yol kardeþleri ile birlik olmayý lâzým biliniz. Fakr, kanâat, rýzâ, teslim, tevekkül ve ferâgat üzerine olunuz.

Gýybette söyleyen de dinleyen de aynýdýr.

Bütün bölünmeler, parçalanmalar, kendini haklý görenlerden, kendini beðenenlerden, benim dediðim doðru diyenlerden olmuþtur. Böyle insanlardan baþa bela gelmiþtir.
Gönderen: 07.10.2006 - 17:26
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Câfer-i Sâdýk hazretleri (rahmetullahi aleyh) buyurdular ki;

Günâhlara tövbe etmeyi geciktirmek, Allahü teâlâya karþý maðrûr olmak, kibirli olmaktýr.


Uzun emel sâhibi olmak ve her þeyi sonraya býrakmak, periþanlýk ve düþüncesizliktir.

Allahü teâlânýn yarattýðý iþlere karýþmak, felâketine sebeb olur. Meselâ, Allah bana mal verseydi, hacca giderdim. Sýhhat verseydi ibâdet ederdim... gibi sözler söylemek, kiþinin helâkidir.

Dört þey vardýr ki, onlarýn azý da çoktur:

1. Ateþ, 2. Düþmanlýk, 3. Fakirlik, 4. Hastalýk.

Sevap kazanmak çok mühim, kazanýlan sevaplarý kaybetmemek daha mühim.

Seyyid Abdülkadir Geylani Hazretleri oðluna þöyle vasiyet etmiþtir: Tasavvuf öyle bir haldir ki, o hale kimsenin laf ile varmasý mümkün deðildir. Onun için bir fakire rastlarsan ilmine dayanarak onunla münakaþa etme, itirazda bulunma. Gönlünü almaya bak. Þunu iyi bil ki, tasavvuf sekiz hal üzeredir:
1. Merhamet ve þefkat,
2. Doðruluk,
3. Sadakat,
4. Cömertlik,
5.Sabretmek,
6. Sýr tutmak,
7. Fakirliðini ve acizliðini bilmek,
8. Rabbine þükretmek.

Abdülkadir-i Geylani Hz.leri buyuruyor ki:

"Dünya bir çarþýdýr, bir pazar yeridir. Yakýnda kapanýr, daðýlýr. Size yalnýz fânileri gösterecek ve onlara baðlanmanýza sebep olacak kapýlarý kapatýnýz. Allah'ýn kudretini görmenize ve yalnýz O'nu sevmenize vesile olacak kapýlarý açýnýz.."
Gönderen: 08.10.2006 - 09:57
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
.:Yakup023:. su an offline .:Yakup023:.  
555 Mesaj -
çok piþmaným Ya RAB çok piþmaným

þu dünyada bir dogruluk yolunda olamadým ona yanar dururum
ALLAH razý olsun abi sen hala niye gelmiyorsun diyecem benimde fazla sürem yok sitelerde biz dünyalýk zevklerin heveslerin peþinde sürüklenmiþiz unutmuþuz

bundan sonra burdan konuþalým abi msnden bunaldým iyice


Es selamü aleyküm ve RAhmetullahi..
Gönderen: 08.10.2006 - 10:14
Bu Mesaji Bildir   .:Yakup023:. üyenin diger mesajlarini ara .:Yakup023:. üyenin Profiline bak .:Yakup023:. üyeye özel mesaj gönder .:Yakup023:. üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Güzel kardeþim her buluþmamýzda ne öðütlerim sana insanlara kapýlma. Ýnsanlar bir sel misalidir kapýlýrsan sürüklenirsin ama nereye. Eðer doðru kiþilere kapýlýrsan seni ummana çýkarýr lakin yanlýþ ise seni þelaleden aþaðý döker. Cuma günü konuþur Ýnþallah...

Ýmâm-ý Rabbânî hazretleri 1. cild, 162. mektûbunda buyuruyor ki:

Mübârek Ramazan ayýnda da, bütün iyilikler, bütün bereketler bulunur. Her iyilik, her bereket, Allahü teâlânýn zâtýndan gelmektedir ve Onun þü'ûnlarýndan hâsýl olmaktadýr. Her kusur, her kötülük de, mahlûklarýn zâtlarýndan ve sýfatlarýndan hâsýl olmaktadýr. Nisâ sûresinin yetmiþsekizinci âyetinde meâlen, (Sana gelen her güzel þey, Allahü teâlâdan gelmektedir. Sana gelen her kötülük de, kendindendir) buyuruldu. Bunun için, bu aydaki iyiliklerin, bereketlerin hepsi, Allahü teâlânýn zâtýndaki üstünlüklerden gelmektedir. Bu üstünlüklerin hepsi de, kelâm þânýnda bulunmaktadýr. Kur'an-ý kerim, bu kelâm þânýnýn hakîkatinin hepsinden hâsýl olmuþtur. Bundan dolayý, bu mübârek ayýn, Kur'an-ý kerim ile tâm baðlýlýðý vardýr. Çünkü, Kur'an-ý kerimde bütün üstünlükler bulunmaktadýr. Bu ayda da, o üstünlüklerden hâsýl olan bütün iyilikler bulunmaktadýr. Bu baðlýlýktan dolayý, Kur'an-ý kerim bu ayda nâzil oldu. Bekara sûresinin yüzseksenbeþinci âyetinde meâlen, (Kur'an-ý kerim, Ramazan ayýnda indirildi) buyuruldu. Kadir gecesi bu aydadýr. Bu ayýn özüdür. Kadr gecesi, çekirdeðin içi gibidir. Ramazan ayý da, kabuðu gibidir. Bunun için, bir kimse, bu ayý saygýlý, iyi geçirerek bu ayýn iyiliklerine, bereketlerine kavuþursa, bu senesi iyi geçerek, hayrlý ve bereketli olur. Allahü teâlâ, hepimizi bu mübârek ayýn iyiliklerine, bereketlerine kavuþtursun. Herbirimize bundan büyük pay versin!

Ýbn-i Semmâk hazretleri, Dâvûd-i Tâî'ye gelip; "Bana nasîhat et." dedi. O da; "Öyle gayret et ki, Allahü teâlâ seni yasak ettiði yerde görmesin, emrettiði yerden de ayrýlmýþ bulmasýn. Allahü teâlâdan hayâ et ki, senin O'na yakýn olduðunu ve senin üzerindeki kudretini göz önüne getiresin. Dünyâya karþý oruçlu ol ki, iftarýn ölüm olsun..." buyurdu.
ÝFTAR VAKTÝNDEKÝ DUA

Muhammed Nakþibend hazretleri yazdýklarý bir mektuplarýnda buyuruyorlar ki: "Çocuklarýn da ana-babasýna duâlarý, misâfirin duâsý, oruçlunun iftâr vaktindeki duâsý, müslümanýn müslümana gýyâbýnda, yâni arkasýndan yaptýðý duâ makbûldür. Allahü teâlânýn Ýsm-i âzamý ile yapýlan duâ kabûl olunur. Bu þekilde duâ edenin duâsýný, Allahü teâlâ ânýnda kabûl eder. Bu da, enbiyâ sûresi 87. âyet-i kerîmesinin; "Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü min-ez-zâlimîn" kýsmýdýr. Bu hususta baþka diyenler de olmuþtur. Ama burada bu kadar yazmak yetiþir."
Gönderen: 09.10.2006 - 17:24
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Tarikatlarda topluca yapýlan zikre genellikle ayin veya sema adý verilir. Ayin merasim, adet, tören ve þölen anlamlarýna Farsça bir kelimedir. Sema ise iþitmek, iþittirmek ve dinlemek anlamýna gelen Arapça bir kelimedir.
Daha sonralarý, önce musiki ve ilahi dinlemek anlamýna, ardýndan da musiki ve musiki ile birlikte yapýlan ritmik hareketler anlamýna kullanýlmýþtýr. Ýlk devir sûfileri, meclislerinde Kurandan sonra güzel sesli kimselerden Allah (CC) ve Peygamber (SAV) sevgisini anlatan ahiret ve ölüm konularýný iþleyen manzum ve mensur parçalar dinlerdi.
Güzel sesle okunan Kuran ve ilahileri dinlerken de Elest bezmi hatýrlanýp Elestü birabbiküm hitabý fiilen duyulmak istenirdi. Bu amaçla baþlayan bu zikir toplantýlarý, her tarikata göre ayrý adlar alarak kendi usul ve yöntemlerine göre þekillenmiþ oldu.
Mesela Mevlevilerin zikrine sema Kadirilerinkine devran, Sadîlerinkine kýyam Nakþilerinkine hatm-i hacegan gibi adlar verildi.


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 10.10.2006 - 20:46 tarihinde.
Gönderen: 10.10.2006 - 20:41
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

mutasavvýf Seyyid Ahmed er-Rufâi kuddise Sirruhu

Ýlminin fazla, amelinin çok olmasý ile gurura kapýlan kimse, marifet sahibi deðildir. Çünkü þeytan da pek fazla bilgiye sahipti. mantýk yürütmek suretiyle, ateþin topraktan daha hayýrlý olduðunu iddia etti. Halbuki meleklere hocalýk yapýyordu. Sonunda kendi nefsinin üstün olduðunu söyleyip kibirlendi. Böylece Allahü tealanýn gadabýna uðradý ve lanete müstehak oldu. Ebedi olarak rahmet dergahýndan kovuldu. Ey oðlum! Sakýn! Çok sakýn! iyi ibadetlerine, yüksek ilmine aldanma. Çünkü Bel'am-ý Baura ve Bersisa en çok ibadet edenlerdendirler. Fakat sonunda, nefs ve þeytana uyarak dünyaya baðlandýlar. Ahiretlerini ziyan ettiler. Rezil rüsva oldular. Ey oðlum! Kalbinde ufak bir leke görürsen, oruç tut. Gitmezse, az konuþmaya bak. Gitmezse, günahlardan þiddetle kaç. Yine gitmezse, her hali iyi bilen Allahü tealaya yalvarmaya, sýzlanmaya baþla. Bilgisizlik ölümdür. Allahü teala ilim verdikçe canlanmaya baþlar. Her bilgi bir vebaldir. Bu vebalden kurtulmak amel etmekle mümkün olur. Her amel fayda vermez. Fayda vermesi Allahü teala için yapýlmaya baðlýdýr. Ýhlas elde edilmedikçe, kurtuluþa erilmez. Salih müslümanlar, Allahü tealanýn hükmüne boyun eðerler, gelen þiddet ve belalara sabrederler, aza kanaat ederler. Allahü tealadan baþkasýndan korkmazlar ve kimseden bir þey beklemezler. Ancak Allahü tealadan isterler. Ýnsana, yüksek makamlarý veren, aþaðý düþüren aziz ve zelil edenin Allahü teala olduðunu bilirler. Salih müslümanlar, Peygamber efendimizin sünnet-i þerifine tam uyarlar. Onlarýn korkusu, son nefes içindir. Onlar, az konuþurlar. Öfkelerini tutarlar, þehvetlerini yenerler. Nefislerinin arzularýný yapmazlar. Allahü tealayý unutturacak bütün engelleri ortadan kaldýrarak. hep o'nunla beraber olmaya bakarlar. Böylece nefislerini alçaltýp, ruhlarýný yükseltirler. Nefse, Allahü tealanýn kaza ve kaderine rýza göstermek kadar zor gelen bir þey yoktur. çünkü, kadere razý olmak, Allahü tealanýn hükmüne boyun eðmek, nefsin isteklerine zýttýr. Nefs bunlarý istemez. Saadete kavuþmak, nefsin rýzasýný terk edip, Allahü tealanýn rýzasýna koþmakla mümkündür. Saadete kavuþanlara müjdeler olsun.
Gönderen: 12.10.2006 - 08:10
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

(9 Zilhicce l0 H./8 Mart 632 M. Cuma)

VEDA HUTBESÝ

Peygamberimiz Hz. Muhammet (s.a.s.) Vedâ haccýnda, 9 Zilhicce Cuma günü zevâlden sonra Kasvâ adlý devesi üzerinde, Arafat Vâdisi'nin ortasýnda 124 bin Müslümanýn þahsýnda bütün insanlýða þöyle hitabetti.

"Hamd Allah'a mahsustur. O'na hamdeder, O'ndan yardým isteriz. Allah kime hidâyet ederse, artýk onu kimse saptýramaz. Sapýklýða düþürdüðünü de kimse hidâyete erdiremez. Þehâdet ederim ki; Allah'dan baþka ilâh yoktur. Tektir, eþi ortaðý, dengi ve benzeri yoktur. Yine þehâdet ederim ki, Muhammed O'nun kulu ve Rasûlüdür

Ey Nâs! Sözümü iyi dinleyiniz. Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedî olarak bir daha berâber olamayacaðým.

Ýnsanlar! Bu günleriniz nasýl mukaddes bir gün, bu aylarýnýz nasýl mukaddes bir ay, bu þehriniz Mekke nasýl kutsal bir þehir ise, canlarýnýz, mallarýnýz, nâmus ve þerefiniz de öylece mukaddestir; her türlü tecâvüzden masûndur.

Ashâbým! Yarýn rabbýnýza kavuþacaksýnýz. Bugünkü her hâl ve hareketinizden muhakkak sorulacaksýnýz. Sakýn benden sonra eski sapýklýklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayýnýz.(413/3) Bu vasiyyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsinler. Olabilir ki, bildirilen kimse, burada bulunup da iþitenden daha iyi anlayarak hýfzetmiþ olur.

Ashâbým! Kimin yanýnda bir emânet varsa, onu sâhibine versin . Fâizin her çeþidi kaldýrýlmýþtýr, ayaðýmýn altýndadýr. Fakat aldýðýnýz borcun aslýný ödemek gerekir. Ne zulmediniz, ne de zulme uðrayýnýz. Allah'ýn emriyle bundan böyle fâizcilik yasaktýr. Câhiliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayaðýmýn altýndadýr. Ýlk kaldýrdýðým fâiz de Abdülmuttalib'in oðlu amcam Abbas'ýn fâiz alacaðýdýr.

Ashâbým! Câhiliyet devrinde güdülen kan davalarý da tamamen kaldýrýlmýþtýr. Kaldýrdýðým ilk kan davasý, Abdülmüttalib'in torunu (amcalarýmdan Hâris'in oðlu) Rabîanýn kan davasýdýr

Ey Nâs! Kadýnlarýn haklarýný gözetmenizi ve bu konuda Allah'tan korkmanýzý tavsiye ederim. Siz kadýnlarý Allah'ýn emâneti olarak aldýnýz. Onlarýn nâmus ve ismetlerini Allah adýna söz vererek helâl edindiniz. Sizin kadýnlar üzerinde hakkýnýz, onlarýn da sizin üzerinizde haklarý vardýr. Sizin kadýnlar üzerindeki haklarýnýz, âile nâmusu ve þerefinizi kimseye çiðnetmemeleridir. Eðer onlar sizden izinsiz râzý olmadýðnýz kimseleri âile yuvanýza alýrlarsa, onlarý hafifçe dövüp korkutabilirsiniz. Kadýnlarýn sizin üzerinizdeki haklarý ise, örfe göre her türlü (meþru ihtiyaçlarýnýgöz kırpma, yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.

Mü'minler! Size iki emânet býrakýyorum. Onlara sýmsýký sarýldýkça yolunuzu hiç þaþýrmazsýnýz. Bu emânetler, Allah'ýn kitabý Kur'ân ve O'nun Peygamberinin sünnetidir.

Ey Nâs! Devâmlý dönmekte olan zaman, Allah'ýn gökleri ve yeri yarattýðý günkü duruma dönmüþtür. Bir yýl, l2 aydýr. bunlardan 4'ü Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep hürmetli aylardýr.

Ashâbým! Bugün þeytan sizin þu topraklarýnýzda yeniden nüfûz ve saltanatýný kurma gücünü ebedî olarak kaybetmiþtir. Fakat size yasakladýðým bu þeyler dýþýnda, küçük gördüðünüz þeylerde ona uyarsanýz, bu da onu sevindirir. ona cesâret verir. Dininizi korumak için bunlardan da uzak kalýnýz.

Mü'minler! Sözümü iyi dinleyin, iyi belleyin. Rabbýnýz birdir, babanýz birdir. Hepiniz Âdem'densiniz, Âdem de topraktan yaratýlmýþtýr. Hiç kimsenin baþkalarý üzerinde soy sop üstünlüðü yoktur. Allah katýnda üstünlük, ancak takvâ iledir. Müslüman müslümanýn kardeþidir. Böylece bütün müslümanlar kardeþtir. Gönül hoþluðu ile kendisi vermedikçe, baþkasýnýn hakkýna el uzatmak helâl deðildir. Ashabým! Nefsinize de zulmetmeyin. Nefsinizin de üzerinizde hakký vardýr. Bu nasihatlarýmý burada bulunanlar, bulunmayanlara teblið etsinler.

Ey Nâs! Cenâb-ý Hak Kur'an da her hak sahibine hakkýný vermiþtir. Mirâsçý için ayrýca vasiyyet etmeye gerek yoktur. Çocuk kimin döþeðinde doðmuþsa, ona âittir. Zina eden için ise mahrûmiyet vardýr. Babasýndan baþkasýna soy (neseb) iddiâsýna kalkýþan soysuz, yahut efendisinden baþkasýna intisâba yeltenen nankör, Allah'ýn gazabýna, meleklerin lânetine ve bütün müslümanlarýn ilencine uðrasýn. Cenâb-ý Hak böylesi insanlarýn ne tevbelerini ne de adâlet ve þâhitliklerini kabûl eder.

Ashabým! Alllah'tan korkun, beþ vakit namazýnýzý kýlýn, Ramazan orucunuzu tutun, malýnýzýn zekatýný verin, âmirlerinize itaat edin. Böylece Rabbýnýzýn Cennetine girersiniz.

Ey Nâs! Yarýn beni sizden soracaklar, ne dersiniz? Ashâbý kiram:

- Allah'ýn dinini teblîg ettin, vazîfeni hakkýyla yaptýn, bize nasihat ve vasiyette bulundun, diye þehadet ederiz, dediler. Rasûlüllah (s.a.s.) mübarek þehâdet parmaðýný göðe doðru kaldýrdý, cemâat üzerine çevirip indirdikten sonra üç defa:

- "Þâhid ol Yâ Rab! Þâhid ol Yâ Rab! Þâhid ol Yâ Rab!" buyurdu.
Gönderen: 13.10.2006 - 16:53
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
utaniyorum su an offline utaniyorum  
tasavvufta hizmet
1942 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý Havz-i Kevser günahlardan þiddetle kaç.


Aklýma gelmiþken deðineyim.
günahlar küçük ve büyük olmak üzere ikiye ayrýlýrlar...
küçük günahlar bolca iþlenip büyüklerden kaçarýz ekseri.
fakat bilmemiz gereken küçük günahlarda ýsrar ve alýþkanlýk büyük günahlarýn yapýlmasýna zemin hazýrlar.
iþ bu minvalde olunca büyüðümüzün dediði gibi kendimizde günah gördüðümüzde hemen muhasebemizi yapýp kendimizi düzeltmeliyiz.
günahý bir iyilikle silmeye çalýþmalý.
tevbe ve istiðfarla meþgul olmalýyýz...
havz-ý kevser kardeþim...
konularýnýzý ilgi ile takip ediyorum...
Rabbim gayretinizi artýrsýn...
Gönderen: 14.10.2006 - 13:37
Bu Mesaji Bildir   utaniyorum üyenin diger mesajlarini ara utaniyorum üyenin Profiline bak utaniyorum üyeye özel mesaj gönder utaniyorum üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ALLAH c.c. Razý olsun utanýyorum abim. Hakkýnýzý helal edin abim olduðunuzu yeni öðrendim. Çok güzel bir konu zikrettin abim. Küçük günah iþleyen bir mü-min'in kalbinde o günah sebebiyle bir küçük siyah nokta oluþur. Mü-min hemen tövbe etmeyip o iþlediði küçük günaha devam ederse, kalbindeki siyah nokta gün ve gün büyür en sonunda kalbi kaplar kapýlar kapanýr kalp katýlaþýr. ALLAH c.c. korusun iman dahi gidebilir. Abim dediðin gibi küçük ve büyük günahlardan kaçýnmak gerekir. Hatta yapabilirsek her günahý büyük görmemiz gerekir. HAK TEALA bizleri korusun...


Marûf-i Kerhi Hazretleri.

Maruf bin Firûz, Ýranlý bir ailenin çocuðudur. Annesi ve babasý Hýristiyandýr. Onun da kendileri gibi dindar bir Hýristiyan olmasýný çok isterler. Kardeþleri ile birlikte kilise mektebine gönderirler. Maruf farklý bir çocuktur. Mutidir ama öyle her anlatýlana boyun eðmez ve gönlüne yatmayan þeyi kabullenemez. Nitekim Baba, Oðul, Ruh-ül Kuds üçlemesini içine sindiremez. Bu konu üzerinde çok düþünür ve sorduðu sorularla rahibi bunaltýr. Aldýðý cevaplar yeni izahlara muhtaçtýr ve sadece sorularýný çoðaltýr. Rahip bu çocuðun karþýsýnda izahlarýnýn basit, mantýðýnýn sýð kaldýðýný hisseder. Disiplini saðlamak için onu konuþmaktan men eder. Ama zeki çocuk ne yapar yapar sözü mevzuya getirir. Rahibe göre tek çözüm kalýr: Dayak. O da öyle yapar, Marufu ibreti âlem için falakaya çeker, yoruluncaya kadar döver.

Þimdi Marufu evde yeni sýkýntýlar bekler. Zira babasý gibi saf insanlar bir rahibe kafa tutulabileceðini düþünemez ve böyle bir cürmü iþleyeni affetmezler.

O diyardan gider olur

Maruf biran kendini çok yalnýz hisseder, alýr baþýný uzaklara gider. O devirde yokluk kýtlýk vardýr. Hayat herkes için zor ama evini terkeden bir çocuk için daha zordur. Niye öyle yapar bilinmez, Kûfeye yönelir. Hava sýcak, yollar dikenli ve taþlýdýr. Elbiseleri ipliklenir, çarýklarý parçalanýr. O yýllarda yolcular mescidlerde mola verirler. Hem namaz kýlar, hem de bir miktar dinlenirler. Müslümanlar yolcu duasýnýn makbûl olduðuna inanýr misafirlere ekmek, þerbet ya da meyve ikram ederler. Sofralarýna oturanlara meþreplerini ve mezheplerini sormazlar. Kim olsa koluna girer, Lütfen buyrun derler. Bu karþýlýksýz hizmet Marufu çok etkiler. Artýk sadece mescidlere sokulur. Kah hasýr üstünde uyur, kah sofralarýna oturur.

Küçük çocuk yorucu bir yolculuktan sonra Kûfeye varýr. Yine gözüne kestirdiði bir mescide yaklaþýr. Þadýrvanda elini yüzünü yýkar. Artýk bitmiþtir, eðer içeride bir kuytu bulabilir ve azýcýk kestirebilirse kendini iyi hissedecektir. Sessizce girip bir köþeye çekilir. O sýra sevimli bir zat talebeleri ile ders yapmaktadýr. Nur yüzlü âlim sanki kendisini anlatýr. Kim Allahtan yüz çevirirse, Allah da ondan yüz çevirir. Ama kim Allahý (Celle Celalüh) arzular ve ona koþarsa Rabbimiz onu rahmetiyle karþýlar der. Bu sözler Marufa çok tesir eder. Nasýl etmesin o zat velilerin önderlerinden Ýbn-i Semmak hazretleridir. Maruf çekildiði kuytuda için için aðlamaya baþlar. Ya Rabbi der, ;Sen, beni benden iyi biliyorsun. Sana kavuþturacak yol ne ise onu nasip eyle.

Ehl-i beyt ile içiçe

Ýþte tam o sýrada Ýbn-i Semmak Hazretleri susar. Ortalýkta uzunca sayýlacak bir sessizlik olur. Mübarek birden etrafýna bakýnýr ve Ýrandan gelen genç de kim diye sorar. Cemaat dönüp Marufa bakar. Maruf ayaða kalkar. Ýbn-i Semmak Merhaba der, Merhaba ey Rabbini arayan. Merhaba ey Allahýn muhabbetine mazhar olan kucaklaþmalarý o kadar hislidir ki Maruf da büyük veli de aðlar. Ýbn-i Semmak çocuðu baðrýna basar ve sen Rahibe ve babana aldýrma der, dua et, onlar da kurtulsunlar! Maruf hayretler içindedir, çünkü baþýndan geçenleri kimseye söylememiþtir. Ýbn-i Semmak onu elinden tutar Ehl-i beytin büyüklerinden Ýmam-ý Ali Rýzanýn yanýna götürür. Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) nurlu torununu görünce zerre kadar acabasý kalmaz. Bütün tereddütleri eriyip gider, büyük bir teslimiyet ve tarifsiz bir aþkla kelimeyi þehadet söyler.
Ya anasý babasý
Maruf, Kûfede ciddi bir eðitimden geçer. Ýmam-ý Ali Rýzanýn çocuklarýyla birlikte büyüdüðü için aileden sayýlýr. Ýmam-ý Ali Rýza O neseb bakýmýndan deðilse de huy ve muhabbet bakýmýndan Ehl-i beyttendir. Nasýl ki ceddimiz Selmân-ý Farisiyi ilhak edip Ehl-i beytten saydý Marûf da bizdendir.
Allahü teâlâ bazý kullarýný seçer ve sever. Onlarýn üstüne nisan yaðmuru gibi nimet yaðdýrýr ki Marûf bunlardan biridir. Nitekim bir zaman sonra Dâvûd-i Tâî gibi bir velinin dizi dibine oturur. Gökler duvak duvak açýlýr, hallere ve sýrlara kavuþur.
Marûf-ý Kerhi yýllar sonra memleketine döner. Köyleri yine bakýmsýz, yollarý yine tozludur. Evleri daha bir viranlamýþtýr. Annesi, babasý onu hasretle kucaklar. Kardeþleri etrafýna toplanýrlar. Onu fazla üzmez topyekun Müslüman olurlar. Maruf-i Kerhi rahibi de ziyaret eder. Yaþlý adam piþmandýr, mahçuptur. Maruf özre ne gerek buyurur sen bana yaptýðýn iyiliðin büyüklüðünü bir bilsen? Neticede hepsi iman ederler. Kýrk yýllýk rahip sarar sarýðýný, mihraba geçer.
Marûf-i Kerhi bir zaman sonra Baðdat velileri arasýnda zikredilir ki Zekeriyya bin Yahya ve Sýrrîyi Sekâtî gibi zirveleri o yetiþtirir. Ahmed bin Hanbel gibi bir müctehid bile bazý meseleleri ona getirir. Onun yanýnda diz çöker ve edebinden sesi zor iþitilir. Baðdatlýlar onu çok severler. Zira o Allahýn izniyle öldükten sonra bile feyz ve nasihat veren dört veliden biridir. Mesela Sýrrîyi Sekâtî Hazretleri onun kabrine sýkça gider. Elbette Allahü teâlâdan ister ama onun hatýrýný vesile eder.

Beddua yerine dua...

Marûf-ý Kerhi Hazretleri bir gün talebelerini toplar Dicle kenarýndaki hurmalýklara çekilir sohbet ederler. Bu esnada nehirden bir kayýk geçer. Ýçinde birkaç býçkýn genç. Hem içki içerler, hem þarký söylerler. Bir ara hepten þirazeden çýkar, naralar atarlar. Talebeler bu edepsizliðe çok bozulur. Hatta içlerinden bazýlarý Ah þu kayýk bir devrilse de derler, günlerini görseler. Ardarda patlayan kahkahalardan ders yapýlamaz olunca mübarek o yana döner. Ellerini açar ve Ya Rabbi der, Sen bu kullarýný dünyada neþelendirdiðin gibi ahirette de neþelendir. Onlara hidayet ve istikamet nasip eyle. Ýþte tam o sýra gençlerden biri sahildeki sohbetin farkýna varýr, arkadaþlarýný uyarýr. Mübareði görünce derlenir toparlanýrlar. Hatta sazlarýný kýrar, destileri suya atarlar. Mahçup mahçup gelir Þeyh Marufun ellerine kapanýrlar. O günden sonra sohbetin müdavimlerinden olurlar.

Paylaþýlamayan velî
Maruf-ý Kerhi Hazretlerini sadece Müslümanlar deðil, Hýristiyanlar da çok sever. Bir defasýnda bunlardan biri gelir, çocuk sahibi olabilmek için dua ister. Büyük veli bir fýrsatýný bulup onu zarif bir þekilde Ýslâma davet eder. Adam Ýyi ama der, ben buraya din deðiþtirmeye gelmedimki. Ýstediðim sadece bir evlad
- Allah sana hayýrlý bir evlad nasip etsin. Onun elinden imana gelesin.
Çok geçmez, adamcaðýzýn çok akýllý bir oðlu olur. Okul çaðý gelince onu kilise mektebine gönderir. Rahip ilk gün teslisi anlatýr ama çocuk bir tuhaf olur. Hayýr der, kalbim daralýyor, dilim söylemiyor.
-Tamam, bunlarý sonra konuþuruz. Þimdi alfabeye geçelim. Haydi bana harfleri oku.
Çocuk bir þiir okur ki ilk beyit elif, beyle baþlar son beyit lamelif, ye ile biter. Her mýsra Allahü teâlânýn sýfatlarýný ve Muhammed Aleyhisselamýn meziyetlerini anlatýr ki sanatlarla doludur. Çocuk, alfabeyi bitirip devam eder. Aðlatan, güldüren, öldüren, dirilten Allaha yemin ederim ki / Onun kapýsýndan baþkasýna giden mutlaka zarar etti/ Ondan baþkasýndan ne zarar gelebilir, ne fayda/ Kul isyan eder, örter âliyyul âlâ.
Rahip bu sözleri söyleyeni deðil söyleteni arar ve doðruyu bulur. Çocuðun babasýný da Ýslâma davet eder. Adamcaðýz itiraz etmez zira yýllar evvel Þeyh Marufun ettiði dua kulaklarýnda çýnlamaktadýr.
Maruf-i Kerhi Hazretleri ölümü yaklaþtýðýnda vefakâr talebesi Sýrrýyî Sekatiye döner ve Ben ölünce üzerimdeki gömleði fakirlere ver der. Biliyor musunuz zaten bütün serveti o gömlektir. Hasýlý bu âlemden geldiði gibi gider.

Mübarek kimseyi kýrmaz ve herkese insanca muamele eder. Bu yüzden onu herkes sever. Komþularý cenazesini paylaþamazlar. Hýristiyanlar ve Yahudiler de gelir onu kendi mezarlýklarýna defnetmeye kalkýþýrlar. Ancak tabutu yerinden bile oynatamazlar, halbuki Müslümanlar el attýðýnda naaþ tüy gibi hafifler ve kuþ gibi uçar. Orada bulunanlar topyekün müslüman olurlar.
Gönderen: 14.10.2006 - 22:46
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
utaniyorum su an offline utaniyorum  
RE:
1942 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý Havz-i Kevser
Mübarek kimseyi kýrmaz ve herkese insanca muamele eder. Bu yüzden onu herkes sever. .


ve aleyküm selam ve rahmetüllahi ve berakatuhu... havz-i kevser kardeþim....

Rasulüllah efendimizin S.A.V.ahlaki ile ahlaklanmak
bizatihi ALLAHIMIZ'ýn ahlakýyla ahlaklanmaktýr ki iþte bütün sýr buradadýr.
BU SIRRI KEÞFEDENLER HÝDAYET KAYNAGININ ELÝNDE EN ÖNEMLÝ VESÝLE OLARAK HAYATLARINI ÝDAME ETTÝRMÝÞLERDÝR.
her gittikleri yerde hidayete vesile olup gönüller sultaný olarak yaþamýþlardýr...
Rabbim onlara benzemeyi bize nasip etsin...
Gönderen: 15.10.2006 - 00:07
Bu Mesaji Bildir   utaniyorum üyenin diger mesajlarini ara utaniyorum üyenin Profiline bak utaniyorum üyeye özel mesaj gönder utaniyorum üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Abim çok doðru dedin lakin gönül sultanýnýn Hz.Peygamber (s.a.v) Efendimizin varisi sayýlan bu mübarek insanlara saldýrýlar hiç bitmiyor malesef..


Tarikat, tasavvufun sistemleþmiþ þeklidir. Tarîkatlar, hakikatlerin yollarýdýr. (1)
Tarîkatlar, þeriatýn birer delili, ab-ý hayat daðýtan bir kevser kaynaðýdýrlar. (2) Asýrlardýr nice ehl-i iman, bu menbadan içmiþ, bu muazzam hazineden istifade etmiþtir.

Tarîkat, Resulullah'ýn miracýnýn gölgesinde kalb ayaðýyla ruhanî bir seyr ü sülûktur. (3)

Tarîkat, hakîkate giden bir yol olmakla beraber, tek yol deðildir. Bütün hak tarikatlar, esaslarýný Kurândan almýþlardýr.
Tarîkatý kabul etmek istemeyen bazý kimselerin, Hz. Peygamber devrinde tarikat mý vardý? þeklindeki sorularý, bir cerbezeden ibarettir.

Zira, tarîkatýn bütün esaslarý, zaten Resulullah'ýn tatbikatýna dayanmaktadýr. Yani, uygulama vardýr, fakat adý tarikat deðildir. Tarikatýn belli bir sistem içinde ortaya çýkmasý , hicri 3. asra dayanýr. Davud-u Tai (r.a.) Cüneyd-i Baðdadî k.s., Bayezid-i Bistami k.s., Hasan-ý Basri (r.a.) gibi zatlar, tarîkatýn ilk önderlerindendir. Daha sonraki dönemlerde gelen Þah-ý Nakþibend, Abdülkadir-i Geylanî, Mevlâna Celaleddin-i Rûmi, Ýmam-ý Rabbani gibi zatlar ise, tarîkatýn en meþhur kahramanlarýdýrlar.

Kaynaklar:
1. Nursi, Sözler, s 464
2. Bkz. Nursi, Mektubat, s. 444-445
3. Bkz. Nursî, Mektubat, s. 443
Gönderen: 15.10.2006 - 09:51
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Dergahýn kapýsý hikmeti arayan herkese açýktý. Dergaha hakikatin peþine düþen herkes kabul ediliyordu. Dergaha geçerli olan incelik; anlatmak istediklerini konuþmadan açýklayabilmekti.
Bir gün dergahýn kapýsýna bir yabancý geldi. Yabancý kapýda öylece durdu ve bekledi. Bu kapýda sessizce ve sezgiyle buluþmaya inanýlýyordu, o yüzden kapýda herhangi bir tokmak. veya zil yoktu. Bir süre sonra kapý açýldý, içerdeki mürid, kapýda duran yabancýya baktý. Bir selamlaþmadan sonra sözsüz konuþmalarý baþladý. Gelen yabancý. dergaha girmek, fikir halkasýna dahil olmak, burada kalmak istiyordu. Kapýyý açan mürid bir ara kayboldu, sonra elinde aðzýna kadar suyla dolu bir kapla geri döndü ve bu kabý yabancýya uzattý. Mürid elindeki dolu su kabýyla þunu demek istiyordu:
"Dergahýmýz yeni bir arayýcýyý kabul edemeyecek kadar doludur."
Bu durum karþýsýnda yabancý dergah bahçesindeki güllerin yanýna gitti, güllerden bir gül yapraðýný alarak kabýn içindeki suyun üstüne býraktý. Gül yapraðý suyun üstünde yüzüyordu ve su bir damla dahi taþmamýþtý. Bu durumu gören mürid saygýyla eðildi ve kapýyý açarak yabancýyý içeriye aldý. Hal dili ile þöyle denilmiþti:
"Dergahta suyu taþýrmayan bir gül yapraðýna her zaman yer vardý"


Tasavvuf, namaz ve oruç ve geceleri ibâdet etmek demek deðildir. Bunlarý yapmak her insanýn kulluk vazîfesidir. Tasavvuf, insanlarý incitmemektir. Bunu hâsýl eden, vâsýl olmuþtur). Evliyânýn baþka insanlardan nasýl ayýrd edilebileceðini, Muhammed bin Sâlim hazretlerinden sordular. (Sözlerinin yumuþak olmasý ve huylarýnýn güzel olmasý ve yüzünün güler olmasý ve ihsânýnýn bol olmasý ve konuþurken itiraz etmemesi ve özr dileyenleri affetmesi ve herkese merhametli olmasý ile anlaþýlýr) buyurdu. Ebû Abdüllah Ahmed Makkarî buyurdu ki, (Fütüvvet demek, gücendiðin kimseye iyilik etmek, sevmediðine ihsânda bulunmak ve sýkýldýðýn kimseye güler yüzlü olmaktýr
Gönderen: 16.10.2006 - 18:29
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah
(Riyadün-nasýhin) kitabýnda buyuruluyor ki:


Cüneydi Baðdadi hazretleri, yedi yaþýnda idi. Mektepten gelince, babasýný aðlýyor görüp sordu: Bugün, zekat olarak, dayýn Sýrri Sekatiye birkaç gümüþ göndermiþtim, almamýþ. Kýymetli ömrümü, Allah adamlarýnýn, beðenip almadýðý gümüþler için geçirmiþ olduðuma aðlýyorum, dedi. Cüneyd, babacýðým, o parayý ver, ben götüreyim deyip, dayýsýna gitti. Kapýyý çaldý. Dayýsý sorunca, ben Cüneyd'im. Dayýcýðým kapýyý aç ve babamýn zekatý olan bu gümüþleri al! dedi. Dayýsý, almam, deyince, Cüneyd: (Adl edip, babama emir eden ve ihsan edip, seni serbest býrakan Allahü teala için al!) dedi. Sýrri: (Babana ne emir etti ve bana ne ihsan etti?) dedi. Cüneyd: (Babamý zengin yapýp, zekat vermesini emir etmekle adalet eyledi. Seni de fakir yapýp, zekatý kabul etmek ve etmemek arasýnda serbest býrakmakla ihsan eyledi) dedi. Bu söz, Sýrri'nin hoþuna gidip, (Oðlum! Gümüþleri kabul etmeden önce, seni kabul ettim) dedi. Kapýyý açýp parayý aldý.

Cafer-i Sâdýk hazretleri rahmetullahi aleyh buyurdu ki;

Bu dört þeyi, her þerefli kimsenin yapmasý gerekir. Yapmamasý ona yakýþmaz:
1. Bulunduðu meclise babasý gelirse ayaða kalkmak,
2. Misâfire hizmet etmek.
3. Yüz tâne hizmetçisi olsa, muhtâc olmadýðý zaman bineðine yardým istemeden binmek.
4. Ýlim öðrendiði hocasýna hizmet etmek.

Bir kimse, sevdiði bir malýnýn elinde devamlý kalmasýný isterse, ona baktýkça, "Mâþâallah, lâ havle velâ kuvvete illâ billâh (yâni, Allah'ýn dilediði olur, kuvvet O'nundur) desin!

Malý ve evlâdý çok olmasýný isteyen, nebâtî, sebze yemek çok yesin!

Din âlimleri fakihler, sultanlarýn, devlet adamlarýnýn kapýsýna gidip, onlara yaltaklanmadýkça peygamberlerin vekilleridir.

Namaz, her takvâ sâhibi için yakýnlýktýr. Hac, her güçsüzün cihâdýdýr. Bedenin zekâtý oruçtur. Amel, ibâdet, hayýrlý iþ yapmadan karþýlýk bekleyen, yaysýz ok atana benzer.
Gönderen: 17.10.2006 - 10:13
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
utaniyorum su an offline utaniyorum  
TASAVVUF ANLATILMAZ Kİ.......YAŞANIR...
1942 Mesaj -
tasavvuf bir haldir...
ancak ruhunda yaþayan bilir...
tarif edilmeye çalýþýlýrsa çok þekilsel olur..
mana ancak tasavvufu yaþayanlar tarafýndan bilinir...
mesela bir büyüðümüzün himmetini yaþamýþ bir kiþi nasýl anlatýrsa anlkatsýn o aný yaþatamaz anlattýðýna...
iþte bu gibi manevi hallerden yoksun kiþiler ancak inkar yolunu seçerler...
iyi niyetli müslümanlar bu manevi iklimleri dualarla temnenni ederken,ard niyetli kiþilerde kedinin uzanamadýðý ciðere yaptýðý muameleyi yapar tasavvufa...
havz-ý ýkevser kardeþimsinn...
ihvanýmsýn...
yolumun yolcusu...
gönlümün sýrdaþýsýn...
seni ALEMLERÝN RABBÝNE EMANET EDÝYORUM
..
S.A
Gönderen: 17.10.2006 - 11:33
Bu Mesaji Bildir   utaniyorum üyenin diger mesajlarini ara utaniyorum üyenin Profiline bak utaniyorum üyeye özel mesaj gönder utaniyorum üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
RE: TASAVVUF ANLATILMAZ Kİ.......YAŞANIR...
1543 Mesaj -
Alıntı
Orijýnalý utaniyorum

tasavvuf bir haldir...
ancak ruhunda yaþayan bilir...
tarif edilmeye çalýþýlýrsa çok þekilsel olur..
mana ancak tasavvufu yaþayanlar tarafýndan bilinir...
mesela bir büyüðümüzün himmetini yaþamýþ bir kiþi nasýl anlatýrsa anlkatsýn o aný yaþatamaz anlattýðýna...
iþte bu gibi manevi hallerden yoksun kiþiler ancak inkar yolunu seçerler...
iyi niyetli müslümanlar bu manevi iklimleri dualarla temnenni ederken,ard niyetli kiþilerde kedinin uzanamadýðý ciðere yaptýðý muameleyi yapar tasavvufa...
havz-ý ýkevser kardeþimsinn...
ihvanýmsýn...
yolumun yolcusu...
gönlümün sýrdaþýsýn...
seni ALEMLERÝN RABBÝNE EMANET EDÝYORUM
..
S.A




Ve Aleykum Selam Ve Berekatu...

HAK TEALA Razý olsun abi öyle güzel anlattýn ki. Bizimde amacýmýz tasavvufu çýkar saðlayanlarýn aðzýndan deðil gerçek tasavvuf ehl-inden anlatmak. Ayrýca çýkar saðlayanlarýn söylediklerini baz alýp tasavvufu kötüleyenlere de hiç umudumuzu kaybetmeden ve býkmadan usanmadan doðru tasavvufu anlatmak. Pýrlanta gibi güzel kardeþlerimiz var Fani dünyanýn kötülüklerinden habersizler bu kötülüklerden korunmak doðru cemaate sýðýnmakla olur. Cemaatin sohbetin faydasý saymakla bitmez. Güzel abim hakkýmdaki temennilerden çok mutlu oldum ALLAH-U TEALA razý olsun sende benim abim ve hocam sayýlýrsýn.
Gönderen: 17.10.2006 - 12:18
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Kimileri derler ki: Manevi terbiyeyi ikmal etmek ve kemal kazanmak için ahlaki ve tasavvufi eserleri yalnýzca okuyarak ve gereðini gerektiði þekilde yaþayarak yetiþmek yeterlidir. Bir mürþid aramaya ve þeyhi benimsemeye lüzum yoktur.

Biz de þu cevabý veriyoruz: Bu tür fikirler yalan deðil fakat yanlýþtýr. Zira tasavvufi eserleri okumakla boþ yere ömür tüketeceðine, o eserlerdeki sözleri kendisine hal olmuþ ve þahsýnda boþ yere yaþanýr bir þekle getirmiþ, canlý bir mürþide teslim olup onun iþareti üzere amel ederek zikir, fikir, þükür ve huzur ile Allah (CC) Hz.lerinin dýþýndaki diðer duygu ve düþüncelerden kalben kopmaya çalýþmasý, daha iyi ve daha kolaydýr. Ancak sen, ben bir mürþidi þeyh olarak benimsemeden, seri ve tasavvufi eserleri okuyarak nefsin gailelerini, kalbi hastalýklarý ve tedavi yollarýný öðrenebilirim dersen, bende buna evet cevabýný veririm. Ne var ki bir kimsenin zikir, fikir, þükür ve huzur kalbi ile ilgi ve alakalardan kurtulmasý, vücud ve varlýðýyla bir anlýk meþguliyeti sayýsýz kitap ve eserlere senelerce kuru kuruya okunmaktan daha hayýrlýdýr.[1]

Zikir ehlinin zikrullaha çok devam ediþleri, onlarýn meleklerin hayatý gibi hayata nail olmalarýna sebep olur. Kalblerinden dünyayý çýkarýp, yalnýz Rabbleriyle (CC) kaldýklarý bu celseleriyle, nefislerini de unutup Hakktan (CC) gayrýsýyla meþgul olmazlar. Bundan bulduklarý lezzet, gönül rahatlýðý ruh ve gýdayý manevi sayesinde eriþtikleri saadetin hududu yoktur. Arifler Allah-ü Teala ve Tebare (CC) Hz.lerinin zikrine devam ile beraber dünya metaýndan yüz çevirmiþ olmalarý hasebiyle, Hak Sübhanehü ve Teala (CC) Hz.leri tarafý Sübhaniyesinden onlarýn bütün iþ ve ihtiyaçlarýný fazlasiyle ihsan buyurmakla, kendilerini baþkalarýna muhtaç etmez. Ey yolcu! Öyle ise onlarýn kapýlarýný çalmaya devam et. Elbette bir gün o kapý açýlýr ve sen de emeline nail olursun.

[1] Tasavvuf Ve Tarikatlarla Ýlgili Fetvalar S.15-16



Selat Ve Selam Güllerin Efendisi gül Hz.Nebi'nin (s.a.v) üzerine olsun


Mesaj 2 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 18.10.2006 - 18:08 tarihinde.
Gönderen: 18.10.2006 - 17:59
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Evliyalýk, Allah (cc) Hz.leri'nden kullarýna, kendi gayretleri, Allah (cc) Hz.leri'ne karþý kulluk görevleri doðrultusunda bir ihsandýr, mükafattýr. Enbiyalar ise, Allah (cc) Hz.leri'nin bizzat kendi iradesi doðrultusunda seçtiði ve görevli kýldýðý kullarýdýr.
Enbiya-i Ýzamla Evliya-i Kiram arasýnda belli baþlý farklardan bazýlarý þunlardýr: Enbiyaya (Peygamberlere AS) verilen Peygamberlik Vehbidir, yani çalýþma ve çabalama olmadan, Cenab-ý Hak (CC) Hz.leri kendisi tarafýndan seçtiði kimselere Peygamberlik lütfunu baðýþlamýþtýr. Evliyalýk ise kesbidir. Yani kulun çalýþmasýyla elde etmesine baðlýdýr.

Evliyalara iman ve amelinde istikamete ve iyi amellere devaný ettiklerinden dolayý Cenab-ý Hak (CC) Hz.leri, onlara sevgi ve muhabbetini lütfeden ve onlarý kullarý içinde taltif eder. Evliya, enbiyaya tabidir. Yani Evliya tabi (uyan), Enbiya metbudur (kendine uyulan). Elbet metbu olan tabi olandan efdaldýr. Enbiya masumdur, Evliya ise mahfuzdur. Yani Enbiyalar bir defa kesin olarak küfür ve þirkten beridirler ve büyük ve küçük günah iþlemekten de masumdurlar. Kati surette büyük küçük günahý bilerek iþlemezler. Hataen iþlemeleri ise caizdir. Peygamberlerden (SA) sadýr olan bu hallere de zelle tabir edilmiþtir. Evliyalar ise masum deðil mahfuzdurlar. Kötülük ve günah iþlememeleri için Allah-ü Teala (CC) Hz.leri onlarý hýfzeder.[1]

Enbiyalar hasýmlarýný ilzam etmek için hasýmlarýnýn istedikleri herhangi bir mucizeyi gösterebilirler. Enbiya-i Kiram Hazretleri, Cenab-ý Haktan (CC) kendilerine gelen Hükm-ü Ýlahileri ümmetlerine teblið etmekle mükelleftirler. Evliyalar ise, Peygamberlere gelen Hükm-ü Ýlahileri tebliðle mükelleftirler ve evliyalar enbiyalara ittiba (tabi) edip, onlarýn sünnetlerini ümmetlerine teblið etmekle mükelleftirler. Yani evliyalar, Peygamberlerini takib ederler ve onlara uyarlar. Evliya Ýzamý, Yüce Allah (CC) Hz.lerinin Nebiler Nebisine (SAV) inzal buyurduðu Kuran-ý Kerimdeki emirlerine talib olanlara teblið vazifelerini yýlmadan devam ettirdiler. Bu hususta Yüce Mevla (CC) Hz.leri þöyle buyurur: Sana indirildikten sonra, sakýn Allahýn (CC) Ayetlerinden (onlarý okuyup gereði üzere amel etmekten) seni çevirmesinler. Rabbine (ibadete) çaðýr ve katiyyen müþriklerden olma.[2]

[1] Ýslamda Evliya Meselesi S.340

[2] El-Kasas S. A.87


ALLAH c.c. Rahmeti tüm Evliyayý Kiramýn üzerine olsun...gül


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 19.10.2006 - 18:12 tarihinde.
Gönderen: 19.10.2006 - 18:10
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

HZ. RESUL (SAV) EFENDÝMÝZ'ÝN ÝMAM-I ALÝ (KV) HZ.LERÝ'NE VASÝYYETÝ

Ey Allah (CC) Hz.lerinin arslaný olan Ali! Þecaat ve kuvvetine sýðýnma, seni yoldan þaþýrtmayacak bir aklý kâmilin eteðine sarýl. Onun gölgesi altýnda yürümekle Peygamberlere varis ol, kýyamete kadar o aklý kâmilin evsafýný sana söylesem bitmez. Çünkü onun vasfý, namütenahi olan Allah'ýn (CC) vasfý demektir. Ey Ali! Aklý Kâmilin gösterdiði yoldan sakýn dýþarý çýkma. Çünkü onun yolu Allah (CC) Hz.lerine vuslat yoludur. Her kim ki, aklý kâmilin gösterdiði yoldan sapar, kendince yaptýðý taata itimat gösterirse, Allah CC) Hz.lerinin kahr ve gazabýna kendini teslim etmiþ olur. Ey Ali (KV)! Sen kendine, kendi ilmine, kendi büyüklüðüne güvenmeyip, koca Ulül-Azim Musanýn (AS), Hýzýra (AS) tabi olduðu gibi, Akl-ý Kâmile himmet ve itaatla ondan istifadeye çalýþ.

Ey Ali (KV)! Zatým zatý hakta, sýfatýný sýfatý hakda, efalini efali hakda fani kýlmak üzere aklý kâmile sarýl. Ona mubayaa eden kimse, Allah CC) Hz.lerine bayaa etmiþ olur. -1-

Ýmam-ý Ali (KV) Hz.leri Nebiler Nebisine (SAV): Ya Resûlallah! Beni Allah'a (CC) ve yollarýn en yakýnýna ve en kolayýna ve Allah (CC) yanýnda en efdali olanýna delalet et. dedi. Resûl-i ekrem Efendimiz de (SAV): Benim ve benden önceki Peygamberlerin söylediklerimizin efdali "Lailaheillallah"dýr. Ya Ali yanýma otur, dizini dizime getir. Ýki gözünü kapat ve benden üç kere dinle ve sonra sen üç kere söyle, ben dinleyeyim. buyurdu. Sonra Peygamberimiz (SAV) gözlerini kapatýp yüksek sesle üç kere "Lailaheillallah" dedi. Ýmam-ý Ali (KV) Hz.leri dinledi. Sonra Ýmam-ý Ali (KV) Hz.leri O nun gibi söyledi. Resûlüllah Efendimiz (SAV) dinledi. Ýþte zikir telkininde Ýmam-ý Ali (KV) Hz.lerine aþikare, (Kadiri Saliklerinin silsilesinin birinci Ýmamýna) zikri telkin etti. -2-

Görüldüðü gibi bizzat Efendimiz Ýmam-ý Ali (KV) Hz.lerine bu þekilde zikir telkin etmiþtir. Yine imamý Ýmam-ý Ali (KV) Hz.leri Nebiler Nebisine (SAV) sordu: Ya Resülüllah! Allah (CC) Hz.lerine yollarýn hangisi en yakýndýr ve kullara en kolay ve Allah (CC) Hz.lerinin yanýnda en efdali hangisidir? Resulullah (SAV) Efendimiz cevaben buyurdu: Ya Ali! Halvetlerde yani tenhalýklarda Allah-ü Teâlâ Hz.lerinin zikrine devam etmeyi sana tavsiye ederim.-3-

Ýþte telkin hakkýnda varid olan hadisi serif ve rivayetler mezkur þekilde cereyan etmiþ olmakla beraber Emirülmü'min Ýmam-ý Ali (KV) Hz.leri zikir ve tarikat kapýlarýný açmýþ bulunuyor.-4-

Nebiler nebisi Efendimiz (SAV) bir hadisi þeriflerinde þöyle buyurur: Ben ilmin þehriyim, Ali kapýsý ve kapýcýsýdýr. -5-

Tasavvufun yayýlma suretine ve on iki tarikatýn açýlma sebebine gelince Sufiyye Efendilerimiz (Allah (CC) Hz.leri sýrlarýný takdis etsin) beyan ve izah etmek üzere buyuruyorlar ki, Aleyhisselatü Vesselam Efendimiz talim ve telkin hususunda Cenab-ý Zülcelal Hz.lerine vaki olan arzý niyazý üzerine emri Sübhani þöyle varid oldu: Habib-i Ziþanýn cariyarýndan her birinin tecelli ve istidatlarýna (mizaçlarý yaratýlýþ kabiliyetleri) göre talim ve telkini zikrediniz ki feyziyab olalar ve hakikatte cariyarýn her birine baþka bir surette telkin buyurularak ikmali seyri Sülük eylemiþlerdir. Diðer sahabe-i Kiram (Allah onlardan razý olsun) ayný veçhile tekmili süluk edip Kemal bulmuþlardýr. On iki Ýmama gelince, bunlardan dördü Ebubekir Sýddýk (RA) Hz.lerinin yolundan ve sekizi de Ýmam-ý Hüseyin (Þah Þehidi Kerbelanýn) tarikatinden Seyri Sülük görmüþlerse de her birisi tecelliyatý Sübhaniyyeye mazhar olup saliklerine ol veçhile talim ve telkin buyurduklarýndan on iki tarik zuhura gelmiþtir. Binaenaleyh bunlardan baþka olanlar bunlardan ayrýlýp bunlarýn kollarý, þubeleri meydana gelmiþtir. Fakat ta Hz. Pir Gavsul Azam Piri Geylani (Allah cc. Hz.leri sýrrým takdis eylesin) Efendimize gelinceye kadar ekser tarikler on iki Ýmamýn tariklerinden ziyade Nebiler Nebisinin (SAV) tarikleriyle Seyrü Sülük edegelmislerdir. -6-

Alemlerin Efendisi (SAV) mümine hatunlarýn þefaatçisi cennet gençlerinin efendilerinin nur annesi Fatýmatüzzehra (RA) Hz.lerini Ýmam-ý Ali (KV) Hz.lerine nikahladýðý zaman Fatýmatüzzehra (RA) Hz.leri pederi nebiler nebisine buyurdu ki: Beni hiçbir nesnesi olmayan fakir bir kimseye nikahladýn. Nebiler Nebisi (SAV) buyuruyorlar ki: Ya Falýma! Sen erine razý olmazmýsýn? Þunu iyi bil ki, Allah-ü Tebareke ve Teâlâ Hz.leri yer ehlinden ancak iki kimseyi ihtiyar etti. Birisi senin babandýr, birisi de senin erindir. Zira Ýmam-ý Ali (KV) Hz.leri silsilenin Nebiler Nebisinden (SAV) sonra Birinci Ýmamý ve velisidir. Fil hakika Ýmam-ý Ali (KV) Hz.lerinin faziletleri hakkýnda birçok hadis vardýr.
Ýlmin kapýsý ve kapýcýsý çeþitli gazvelere katýldý ve nice zaferler elde etti. Nebiler Nebisinin (SAV) irtihaline kadar hiç yanýndan ayrýlmadý. Nice yüz bin nasipsiz kâfir ve münafýklarýn kellesini vurdu. Nice hikmet incileri devþiren Cenab-ý Resûlüllah (SAV) Efendimizin nurlu yoluna çok büyük hizmetler eden Ýmam-ý Ali (KV) Hz.lerinin nihayet þu köhne dünyadan gitme, göç etme zamaný gelmiþtir.


-1-T. Ahlk. 2.Cilt S. 299-300.
-2-Yusufil Kürani ve diðer sahabenin sahih sanet ile rivayet ellikleri Hadisi Þerif , Buhari ve Müslim
-3-Kitab-ül Kaladül Cevahir Fi Menakibi Þeyh Abdulkadir S. 17
-4-Þarani El Envarül Kudsiyye
-5-Taberani El Mücemul kebirde Ýbn Abbasdan Tirmizi ve Ebu Nuaym de Hz. Ýmam-ý Ali (KV) Hz.lerinden rivayet etmiþlerdir. Keþfül Hafa 1203
-6-Zikir Makamlarý S. 16.



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 20.10.2006 - 16:09 tarihinde.
Gönderen: 20.10.2006 - 16:03
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Bir büyük zat talebelerine nasihatinde buyuruyor ki:
Eshâb-ý kirâmdan bir zât diyor ki: "Peygamber efendimiz, Bayram günü hutbeye çýkýyordu. Merdiven üç basamakdý. Birinci basamaða çýktý. Bir þeyler söylüyordu. Kulak verdim iþitdim. Buyuruyordu ki: (Yâ Rabbi, Sen, anasýný-babasýný gördüðü halde, onlarýn hizmetinde kusur eden, kalblerini inciten, onlarýn rýzasýný, düâsýný almayan bir kulunu Cehenneme sok.) Ben de âmin dedim."

O halde birbirimizi seveceðiz, ama, anamýzýn, babamýzýn da kýymetini bileceðiz, onlarýn rýzalarýný düâlarýný alacaðýz, gönüllerini alacaðýz. Ananýn, babanýn evladýna duâsý, Peygamberlerin ümmetine düâsý gibidir.

Gönderen: 21.10.2006 - 09:18
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
herdem su an offline herdem  
RE:
365 Mesaj -
Alıntı
Orijinali Havz-i Kevser

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Bir büyük zat talebelerine nasihatinde buyuruyor ki:
Eshâb-ý kirâmdan bir zât diyor ki: "Peygamber efendimiz, Bayram günü hutbeye çýkýyordu. Merdiven üç basamakdý. Birinci basamaða çýktý. Bir þeyler söylüyordu. Kulak verdim iþitdim. Buyuruyordu ki: (Yâ Rabbi, Sen, anasýný-babasýný gördüðü halde, onlarýn hizmetinde kusur eden, kalblerini inciten, onlarýn rýzasýný, düâsýný almayan bir kulunu Cehenneme sok.) Ben de âmin dedim."

.




YA RABBÝ SANA SIÐINIRIZ ...!!!

BU DUAYA UÐRAMAKTAN SEN BÝZLERÝ KORU ...!!!


Havz-i Kevser EMEKLERÝNÝZÝNE SAÐLIK

ALLAH C.C RAZI OLSUN,SÝZÝDE RAZI EYLESÝN...

Gönderen: 21.10.2006 - 10:03
Bu Mesaji Bildir   herdem üyenin diger mesajlarini ara herdem üyenin Profiline bak herdem üyeye özel mesaj gönder herdem üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

HAK TEALA sizden ve cümlemizden de razý olsun herdem kardeþim...

ALLAH c.c. annemizi babamýzý incitmemizden bizleri korusun. Bizleri hayýrlý evlatlar arasýnda zikredilmemizi nasip etsin.


Ey Oðul
Dünyalýk toplarken
Gece odun toplayan
Fakat eline ne geldiðini
Bilmeyen kiþi gibi olma.
Eline geçen dünyalýðýn
Helal mi haram mý
Meþru mu yoksa gayr-i
Meþru mu olduðuna
Dikkat et.
Bütün fiillerinde tevhid ve
Takva geüneþi ile
Beraber ol.

Abdülkadir Geylan-i Kuddise sirruh gül



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 21.10.2006 - 18:20 tarihinde.
Gönderen: 21.10.2006 - 18:18
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ÝMAM-I HASAN (RA) HZ.LERÝ gül

Ýmam-ý Hasan (RA) Hz.leri ve kardeþi Ýmam-ý Hüseyin (RA) Hz.leri Resûlüllah (SAV) Efendimizin huzurunda güreþiyorlardý. Resûlüllah (SAV) Efendimiz Ýmam-ý Hasan (RA) Hz.lerini teþvik ediyordu. Hz. Fatýmatüzzehra (RA) babasýna: Ya Resûlallah! Hasan büyüktür, hep onun tarafýný tutuyorsunuz. Nebiler Nebisi (SAV): Ya Fatýma! Cebrail (AS) Hüseyin'e yardým ediyor. buyurdular.

Peygamberimiz (SAV) Ýmam-ý Hasan (RA), Ýmam-ý Hüseyin (RA), Fatýmatüzzehra (RA) ve Ýmam-ý Ali (KV) Hz.lerini örtü içine alýp, þu ayeti kerimeyi okudular:

Ey Ehli Beyt! Allah-ü Teâlâ sizlerden ricsi yani her kusur ve kirleri gidermek istiyor ve sizi tam bir taharet ile temizlemek irade ediyor.-1- Sonra: Allah'ým! Benim ehli beytim bunlardýr. buyurdular.


Ýmam-ý Hasan (RA) Hz.leri henüz akýl balið olmayan ve Resûlülah'a (SAV) biat eden çocuklardandý. Sekiz yaþýnda Hicri 10. (M. 632) senesinde önce dedesi Hz. Muhammed (SAV) Efendimiz, sonra da annesi Fatýmatüzzehra (RA) Validemiz vefat edince yetim kaldý. Bundan sonra babasý Ýmam-ý Ali (KV) Hz.lerinin terbiyesinde büyüdü. Ýmam-ý Hasan (RA) Hz.leri beyaz ve güzel yüzlü olup yüzü Resûlüllah (SAV) Efendimize çok benziyordu.-2-


[1] El-Ahzab S. A.33

[2] Ýslam Ansiklopedisi 1.Cilt S.148


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 22.10.2006 - 12:11 tarihinde.
Gönderen: 22.10.2006 - 11:59
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ÝMAM-I HÜSEYÝN (RA) HZ.LERÝ gül

Nur neslinin iki kolbaþýsý Ýmam-ý Hasan (RA) Hz.leri ve Ýmam-ý Hüseyin (RA) Hz.leri bir gün hastalanmýþlardý. Her gün, Nebiler Nebisi birkaç sahabesi ile muazzez torunlarýný ziyarete geldiler. Sahabeler dediler ki: Ya Ali! Çocuklarýn için bir nezir yapmak istemezmisiniz? Ýmam-ý Ali (KV) Hz.leri: Elbette isterim. dedi. Allah'ýn (CC) arslaný Ýmam-ý Ali (KV) Hz.leri ile mü'mine hatunlarýn þefaatçisi Cenab-ý Fatýma-i Zehra (RA) Hz.leri, Allah (CC) Hz.lerinin rýzasýný taleb ve O'na þükür etmek ve yavrularýnýn þifa bulmasýný Cenab-ý Haktan niyaz etmek üzere üç gün oruç tutmaya nezir ettiler. Ýmam-ý Ali (KV) Hz.leri ile Fatýmatüzzehra (RA) annemiz de oruçlarýný tutmaya niyet edip baþladýlar. Ýlk günün akþamý iftar vaktinde iftar yapacaklarý zaman kapýya bir fakir geldi. Aç olduðunu beyan etti. Cenab-ý Ýmam-ý Ali (KV) Hz.leri Fatýmatüzzehra (RA) Hz.leri ile yiyeceklerini fakire verdiler, yine su ile niyet ettiler. Bu durum üç gün devam etti. Bunun üzerine Yüce Allah (CC) Hz.leri þu Ayet-i Kerimeyi inzal buyurdu: (Yemeðe olan) sevgilerine ve iþtahlarýna raðmen yoksulu, yetimi, esiri doyururlardý.-1- Þaný pek Yüce Allah (CC) Hz.leri lütuf ve ihsan etti. Ýmam-ý Hasan (RA) Hz.leri ve Ýmam-ý Hüseyin (RA) Hz.leri þifa buldular.

El-Ýnsan S. A.8



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 23.10.2006 - 17:48 tarihinde.
Gönderen: 23.10.2006 - 17:47
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ÝMAM-I RABBANÝ
HAZRETLERÝNDEN ÝNCÝLER


Ýlm talebesini ileride tutmak, islâmiyyetin ilerlemesine sebeb olur. Bunlar islâmiyyetin bekçileridir. Muhammed aleyhisselâmýn dînini, soysuzlara karþý bunlar koruyacakdýr. Kýyâmet günü herkese islâmiyyetden sorulacakdýr. Cennete girmek, Cehennemden kurtulmak, ancak islâmiyyete uymakla olur. Ýnsanlarýn en iyileri, seçilmiþleri olan Peygamberler salevâtüllahi teâlâ ve teslîmâtühü aleyhim, herkesi islâmiyyete çaðýrmýþdýr. Kurtuluþ yolu islâmiyyetdir. O büyükler, islâmiyyeti bildirmek için gönderildi. O hâlde en kýymetli ibâdet, insanlara yapýlacak en büyük iyilik, islâmiyyetin öðrenilmesine, yapýlmasýna çalýþmakdýr ve islâmiyyetin bir emrini meydâna çýkarmakdýr. Allahü teâlânýn emrlerinden bir dânesinin yapýlmasýna sebeb olmak, binlerle, milyonlarla lira sadaka vermekden dahâ sevâbdýr. Çünki, bu ufak iþ, Peygamberlere aleyhimüssalevâtü vetteslîmât uymak, onlarýn vazîfesine ortak olmakdýr. Hâlbuki, ibâdetlerin en kýymetlisi, sevâblarýn en çoðu onlaradýr. Milyonla sadaka vermek, hayrât, hasenât yapmak ise, herkese müyesser olabilir.

Gönderen: 24.10.2006 - 20:04
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Mahmûd Sâminî hazretleri (rahmetullahi aleyh) buyurdu ki:

Dünyânýn ne kadar harab olduðunu benden anlayýn. Bir zaman Þeyh Ali Efendi (Sebtî hazretleri) gibi bir zât-ý muhterem bu halký Hak teâlâ hazretlerine davet ve irþad buyururlardý. Þimdi ise bu halka söz söylüyoruz. Heyhât!

Kýyâmet günü peygamberlerin ümmetlerinin çokluðu ile iftihar ettikleri, sevindikleri gibi, biz de ihvânýmýzýn (din kardeþi) çokluðu ile iftihâr ederiz, sakat olsalar, pek iþe yaramaz halde bulunsalar bile.

Yarýn Cenâb-ý Hak, bizim adamlarýmýza azab ederse, biz de üzülürüz. Ýnþâallah ne onlara azab edilir, ne de biz mahzûn oluruz.

Gönderen: 25.10.2006 - 11:08
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ÝMAM-I ZEYNEL ABÝDÝN (RA) HZ.LERÝ'NÝN BAZI HÝKMETLÝ SÖZLERÝ gül

Ýmam-ý Zeynel Abidin (RA) Hz.leri buyurdu ki: Kibir sahipleri benim çok garibime gidiyor. Kendilerinin bir damladan meydana geldikleri, sonra da cife(cife çürümüþ ve kokmuþ leþ demektir) olacaklarýný bildikleri halde ve yine de kibirlenirler, bunlar neyine güvenirler? Allah-ü Teala (CC) Hz.lerinin bütün yaratýklarýný gözleri ile müþahade ettikleri halde öyle kimseler vardýr ki, Allah-ü Teala Hz.lerinin varlýðý ile birliði hakkýnda þüpheye düþerler. Yoktan nasýl var olduklarýný, nasýl var edildiklerini gözleri ile gören pek çok insan var ki, ölümden sonraki dirilmeyi inkar ederler.Bunlar gelip geçici olan dünyaya emek verip ebedi olan ahireti unuturlar, ben bunlarýn bu hallerine çok þaþarým.

Buyurdu ki: Allah-ü Teala (CC) Hz.leri, günahlarýna piþman olup tövbe edenleri sever.

Hakiki cömert, Allah-ü Teala (CC) Hz.lerine itaat eden, kullarýn haklarýný gözeten, yaptýðý iyiliði Allah (CC) Hz.leri için yapýp, karþýlýðýnda teþekkür beklemeyendir.

Ýnsanlar zaruret diyerek yiyecek kazanma peþinde koþarlar. Halbuki esas zaruret günahlardan kaçýnmaktýr. Fakat çoklarý bundan kaçýnmayýp, yiyecek peþinde koþarlar.

Ýmam-ý Zeynel Abidin (RA) Hz.leri ibadet edenleri þöyle sýnýflandýrdý: Kimi insanlar Allah-ü Teala'dan (CC) korktuklarý için O'na ibadet ederler. Bazý insanlar da Allah-ü Teala (CC) Hz.lerinin rahmetini ve cennetini isledikleri için O'na ibadet ederler. Bu ibadet tüccar ibadetidir. Ýnsanlarýn diðer bir kýsmý ise Allah-ü Teala (CC) Hz.lerinin gazabýndan korkarak sadece Cenabý Hak (CC) Hz.leri ibadete lâyýk olduðu ve þükrünü ifa etmek için ibadet ederler. Ýþte ram manada mutteki olanlarýn ibadetidir. buyurmuþtur.

Sabit B. Ebi Hamza Es-Simali Ýmam-ý Zeynel Abidin (RA) Hz.lerinden rivayetle þöyle buyurduðunu nakletmiþtir: Kýyamet günü Ehli Fazilet kalksýn diye çaðrýlýr. Ýnsanlar arasýnda hir grup kalkar. Onlara hadi cennete giriniz denilir. Onlar cennete giderlerken meleklerle karþýlaþýrlar. Melekler: Nereye gidiyorsunuz. Onlar: Cennete. derler. Melekler: Hesaptan önce mi cennete giriyorsunuz? diye sorarla. Onlar da: Evet! cevabýný verirler. Melekler: Sizler kimlersiniz? diye sorduklarýnda: Biz fazilet ehliyiz. Melekler: Sizin faziletiniz nedir? diye sorarlar. Onlar da: Dünyada bize hakarek edildiðinde biz tahammül ederdik. Bize zulmedildiðinde sabrederdik ve bize kötülük yapýldýðýnda affederdik. derler. Bunun üzerine melekler: Hadi cennete giriniz. Salih amel iþleyenlerin mükafatý ne güzeldir. Hadi girin cenete. Derler.

Ýmam-ý Zeynel Abidin (RA) Hz.lerine bir gün birisi gelip: Sizi filan þahýs evine davet ediyor. Mümkünse beraber gidelim. dedi. Sonra o kimsenin evine gittiler ve ev sahibine: Biz hiç kimseden dünyalýk yardým beklemedik, verileni de almadik. Allah-ü Teala (CC) Hz.leri bizim rýzkýmýzý göndermektedir. Siz yardýmýnýzý fakirlere veriniz. Allah-ü Teala (CC) Hz.leri bizi ve sizi affetsin. buyurdu.

Vefat edecekleri gece oðlu Ýmam-ý Muhammed Bakýr (RA) Hz.lerinden abdest almak için su istedi. Suyu getirdiklerinde buyurdu ki: Bu su içinde hayvan ölmüþ, bununla abdest alýnmaz. Oðlu tekrar su getirdi. Abdest aldý ve Artýk ölümüm yakýndýr buyurup vasiyetini bildirdi. O gece Osman b. Hayyam tarafýndan zehirletildiðinden þehit oldu. Hicri 94 (M. 713) Yüce Allah (CC) Hz.leri þefaatlarýndan, ali himmet, nazar ve muhabbetlerinden ayýrýp mahrum etmesin. ( AMÝN)



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 26.10.2006 - 18:08 tarihinde.
Gönderen: 26.10.2006 - 18:05
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allah Rasulü (sas) Her kim Ramazan orucunu tutar da sonra buna Þevval ayýndan altý gün oruç ilave ederse, bütün seneyi oruçlu geçirmiþ gibi olur. (Müslim, Sýyam, 204) buyuruyor. Hicri takvime göre Ramazandan sonra içinde bulunduðumuz bu aya þevval ayý denmektediri. Þimdi sýrada bütün bir yýlý oruçlu geçirmek için bize sunulan bu fýrsatý deðerlendirmek var...


Zamaný dilimlere ayýrýrsak, Ramazanýn, bu dilimlerin en deðerlisi olduðunu görürüz. Zamanýn bir parçasý olduðu için akýp giden zamanla beraber o da hayatýmýzdan çýkacaktý ve çýktý; ama biz onu, bize kazandýrdýðý güzellikleri yaþayarak ve daha da zenginleþtirerek Ramazanýn ruhunu tekrar yaþayarak o coþkuyu devam ettirebiliriz. Ramazanda þeytanlar zincire vurulmuþ, biz de onlarýn yakýnýna sokulmayarak kendimizi koruyabilmiþtik. Artýk þeytanlar serbest. Bizi asla hiçbir þeye zorlayamayacak olan þeytanla mücadelede artýk biraz daha güçlenmemiz gerekecek. Bundan sonra þeytanýn kendine ait zincirlerden kurtulduðu bu zamanda, sýra bizim ona zincir vurmamýza geldi. Þeytana zincir vurmanýn yolu da Ramazanda onu zincire vuran þartlarý iyi deðerlendirip onun içimizdeki yardýmcýsý olan nefse karþý dikkatli olup onun süfli isteklerine boyun eðmemekten geçiyor. Allah Rasulü (sas) Her kim Ramazan orucunu tutar da sonra buna Þevval ayýndan altý gün oruç ilave ederse, bütün seneyi oruçlu geçirmiþ gibi olur. (Müslim, Sýyam, 204) buyuruyor. Ramazan orucunu hakkýyla tutan bir insan için bütün seneyi oruçlu geçirmek söz konusudur. Ramazan orucunu sadece midesine tutturanlar orucun ruhunu bütün seneye yayamayacaklardýr. Senenin tamamý da Ramazan hassasiyetiyle yaþanýrsa orucun ayrý bir deðeri vardýr. Efendimizin yukarýdaki hadisini þöyle anlayabiliriz. Ayet-i kerimede Kim Al­laha gü­zel bir iþ ve iyilik yaparak Allah huzuruna ge­lir, ona on mis­li ve­ri­lir; kim de bir kö­tü­lük­le ge­lir­se, sa­de­ce kötülüðü­ne denk bir ce­za gö­rür ve hiç kim­se­ye hak­sýz­lýk edil­mez. (Enam, 6/160) buyrularak genel bir hüküm verilir. Buna göre Ramazanda otuz gün oruç tutulup buna Þevval ayýnda altý gün daha eklenirse otuz altý gün oruç olur. Her iyilik on kat karþýlýk görünce bu üç yüz altmýþ eder. Bazý günlerde oruç tutmak zaten haramdýr. Bu matematik olarak böyledir. Ama bunun yanýnda Efendimiz bütün seneyi oruçlu geçirme hedefini göstermektedir. Allah Rasulünün bazý ifadeleri bir vakayý dile getirirken ayný zamanda bir hedef göstermektedir. Burada bütün seneyi oruçlu geçirmenin yolu gösterilirken ayný zamanda önümüze bütün sene oruçlu gibi yaþama hedefi konulmaktadýr.


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 27.10.2006 - 09:17 tarihinde.
Gönderen: 27.10.2006 - 09:11
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Biþr-i Hafi rüyasýnda Rasulullah (s.a.v) Efendimizi görür.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) : ALLAH c.c. 'ýn seni akranýn arasýndan seçmesinin sebebini bilirmisin? diye sordu. Biþr: Hayýr bilmiyorum ya Rasulullah (s.a.v). Çünkü sen sünnetime tabi oldun, salihlere saygý gösterdin, kardeþlerine öðütler verdin. Ashabýmý ve Ehl-i Beytimi sevdin. Bu yüzden ALLAH c.c. seni ebrar makamýna terfi etti."

Biþr-i Hafi buyurdu ki: Topal bir karýnca düþünün bir buðday için saatlerce uðraþýr didinir tam yuvasýnýn aðzýna getirir ki taneyi kuþ kapar. Ölüm kuþuda böyledir. Kimse dünyadaki emeline kavuþamaz...

Gönderen: 27.10.2006 - 20:01
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ÝMÂM-I RABBÂNÎ "KUDDÝSE SÝRRUH"


Resûlullah efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem", onun geleceðini müjdelemiþti. Ýmâm-ý Süyûtî (Cem'ul cevâmi') kitabýnda, bu hadis-i þerifi, Ýbni Mes'ûd Abdürrahman ibni Yezîdden, O da Hazret-i Câbirden rivayet ederek bildiriyor: (Ümmetimden Sýla isminde biri gelir. Onun þefaati ile, çok çok kimseler Cennete girer.) (Sýla), birleþtirici demektir. Tasavvufu fýkh bilgileri ile birleþtirdiði için bu ism, Ýmâm-ý Rabbânî hazretlerine verildi. Zamanýn âlimleri, Ona bu ism ile hitâb eylediler. Kendisi de, oðlu Muhammed Mâsuma yazdýðý bir mektûbda, (Beni iki derya arasýnda sýla yapan Rabbime hamd ederim) diye buyurmaktadýr.


MEVLÂNÂ HÂLÝD-Ý BAÐDÂDÎ
"KUDDÝSE SÝRRUH"


On sekizinci yüzyýlýn sonu ve on dokuzuncu yüzyýlýn baþýnda Irak ve Þam'da yetiþmiþ büyük velîlerdendir. Ýnsanlara hak yolu göstererek hakîki saâdete, kurtuluþa kavuþturan ve Silsile-i aliyye adý verilen âlimler ve velîler zincirinin yirmi dokuzuncusudur. Asrýnýn müceddidi idi. Ömrünü Ýslâmiyeti öðrenmek ve öðretmekle geçiren Mevlânâ Hâlid-i Baðdâdî hazretleri pekçok talebe yetiþtirip, Ýslâm memleketlerine gönderdi. Bu zâtlar, Ýslâm memleketlerine gidip Ýslâmiyetin emir ve yasaklarýný anlattýlar. Ýnsanlar bu zâtlarýn vesîle olmasýyla dünyâ ve âhiret saâdetine kavuþtular. Mevlânâ Hâlid-i Baðdâdî hazretleri, ayrýca çeþitli ilimlerde birçok eserler de neþretti.


SEYYÝD ABDÜLHAKÎM-Ý ARVÂSÎ "KUDDÝSE SÝRRUH"


Seyyid Abdülhakîm Efendi kuddise sirruh, dört mezhebin inceliklerine, evliyâlýðýn yüksekliklerine vâkýf idi. Üniversite mensuplarý, fen ve devlet adamlarý, çözülemez sandýklarý güç bilgileri sormaya gelir, sohbetinde, dersinde bir saat kadar oturunca, cevâbýný alýr, sormaya lüzum kalmadan, o bilgi ile doymuþ olarak geri dönerdi. Teveccühünü, sevgisini kazananlar, sayýsýz kerâmetler görürdü. Çok mütevâzi, pek alçak gönüllü idi. Ben dediði hiç iþitilmemiþti. Ýslâm âlimlerinin adý geçtiði zaman, (Bizler o büyüklerin yanýnda hâzýr olsak sorulmayýz, gâib olsak aranmayýz. Bizler o büyüklerin yazýlarýný anlayamayýz. Ancak bereketlenmek için okuruz.) buyururdu. Halbuki kendisi bu bilgilerin mütehassýsý idi.



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 28.10.2006 - 18:13 tarihinde.
Gönderen: 28.10.2006 - 18:12
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ÝMAM-I MUHAMMED BAKIR (RA) HZ.LERÝ'NÝN HÝKMETLÝ SÖZLERÝ

Ýmam-ý Muhammed Bakýr (RA) Hz.leri buyurdular ki: Yýldýrým mü'min olana da ibadet eder, mü'min olmayana da. Ama her an Allah-ü Teâla (CC) Hz.lerini hatýrlayana isabet etmez.



Bir kimsenin seni ne kadar çok sevdiðini anlamak istersen, senin o kimseyi ne kadar sevdiðine dikkat et. Yani sen onu ne kadar seviyorsan, o da seni o kadar seviyor demektir.



Allah-ü Teâlâ (CC) Hz.lerinin korkusundan dolayý yaþaran göz, cehennem ateþinden yanmaz. Yani cehenneme girmez. Allah-ü Teâlâ (CC) Hz.lerinin rýzasý için bir kimsenin gözünden bir damlacýk yaþ dökülse, Allah-ü Teâlâ (CC) Hz.leri o kimsenin çok günahýný affeder.



Bir kimsenin kalbinde ne kadar kibir varsa, aklýnda o kadar noksanlýk var demektir.



Kul ne kadar dua ederse, Allah-ü Teâlâ (CC) Hz.leri ondan o kadar belâyý giderir. Kendinde mevcut olan bir kusuru baþkasýnda arayan ve kendi iþlemekte olduðu bir ayýbý baþkasýna yapmamasýný emreden kimse ne kadar kusurludur.



Dünya, uykuda gördüðün rüyaya benzer. Uyandýðýn zaman hiçbir þey kalmamýþtýr.



Mide ve namusunun iffetini korumak kadar faziletli ibadet yoktur.



Dünyada insana en iyi yardýmcý, kardeþlerine iyiliktir.

Varlýk zamanýnda etrafýnda dolaþýp, yokluða düþünce terkeden kimse, ne kötü kiþidir.



Ýmam-ý Muhammed Bakýr (RA) Hz.leri, oðlu Ýmam-ý Cafer-i Sadýk (RA) Hz.lerine þöyle nasihat etti: Ey evladým! Fasýklarla arkadaþlýktan çok sakýn. Böyle insanlar seni bir lokmaya deðiþebilir. Cimri olanlarla dost olmaktan da sakýn. Zira çok ihtiyacýn olduðu bir zamanda az bir þey vermekten çekinirler. Yalancýlarla dost olma, sana dost görünüp konuþur, ayrýlýnca hali deðiþir. Ahmak olanlarla dostluk arkadaþlýk kurma. Onlar sana iyilik yapýyorum zannederek kötülük yaparlar. Akrabayý ziyarcti terk edenle de dost olma. Çünkü, Kur'an-ý Kerim'in üç yerinde böyle kimseyi lanetlenmiþ olarak gördüm. Ýlmi ile insanlara faydalý olan bir alim, bin abidden daha efdaldir. Böyle bir alimin vefatýna þeytan, yetmiþ abidin vefatýna sevindiðinden daha fazla sevinir.[1]



Yüce Allah (CC) Hz.leri þefaatlarýndan, al-i himmet, nazar ve muhabbetlerinden feyiz ve bereketlerinden bizi ayýrýp mahrum etmesin. (AMÝN)


[1] Ýslam Ansiklopedisi 2.Cilt S.310



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 29.10.2006 - 12:23 tarihinde.
Gönderen: 29.10.2006 - 12:19
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ÝMAM-I CAFER-Ý SADIK (RA) HZ.LERÝ

Bir gün devrin meþhur alim ve zahidlerinden Davud-i Tai (RA) Hz.leri Ýmam-ý Cafer-i Sadýk (RA) Hz.lerinin yanýna gelmiþti. O'na dedi ki: Ey Peygamber'in (SAV) torunu! Bana bir nasihat ver. Çünkü kalbim karardý. O da buyurdu ki: Ey Davud! Sen zamanýmýzýn en zahidi, Allah (CC) Hz.lerinden en çok korkanýsýn. Benim nasihatýma ne ihtiyacýn var? Bu sefer Davud-i Tai (RA) Hz.leri buyurdu ki: Ey Resûlüllah'ýn (SAV) torunu! Sizin bütün yaratýlmýþlara üstünlüðünüz var. O büyük Peygamberin (SAV) kaný damarlarýnýzda dolaþmakladýr. Onun için herkese nasihat vermeniz üzerinizce vacibdir, borçtur. Ýmam-ý Cafer-i Sadýk (RA) Hz.leri: Ey Davud! Ben kýyamet günü gelince, ceddim olan Muhammed (SAV) elimden yakalayýp: Niçin bana hakkýyla uymadýn? demesinden korkuyorum. Bu iþler nesep (soy) iþi deðil, ibadet ve amel iþidir. dedi. Davud-i Tai (RA) Hz.leri hu sözlcri duyunca aðlamaya haþladý: Ya Rabbi! O nun varlýðý Peygamberlik soyundan meydana gelmiþtir. Sözlcri, yaþayýþý herkese senettir, delildir. Dedesi Resul (SAV), annesi Betül Hz. Fatýma evladýndan olduðu halde, böyle düþünürse, Davud da kim oluyor ki, yaptýklarýnýn bir kýymeti olsun?



Ýmam-ý Cafer-i Sadýk (RA) Hz.leri mütevazi, yani çok alçak gönüllü idi. Kimseyi incitmezdi. Her mü'mini kendinden daha kýymetli bilirdi. Bir gün kölelerini çaðýrdý. Onlara dedi ki: Geliniz, sizinle sözleþelim. Kýyamet günü içinizdcn hanginiz kurtulursa, onun diðerlerine þefaatçi olmasý için birbirimize söz verelim. Dediler ki: Ey Allah-ü Teâla (CC) Hz.lerinin Resulünün (SAV) evladý! Sizin bizim þefaatýmýza ihtiyacýnýz yoktur. Dedeniz Muhammed (SAV) Efendimiz, bütün insanlarýn ve cinlerin þefaatçýsýdýr. Ýmam-ý Cafer-i Sadýk (RA) Hz.leri buyurdu ki: Ben hu amellerimle iþlerimle yarýn kýyamet gününde ceddimin yüzüne bakmaya utanýrým. buyurdu. (Sen ey müslümaným deyip yaplýðýyla gururlanan bedbaht insan bu kýssalardan hisse almaya bak.)



Ýmam-ý Cafer-i Sadýk (RA) Hz.leri bir müddet halvet (yalnýzlýk) haline kalmýþ, evinden insanlar arasýna çýkmamýþtý. Evliyanm büyüklerinden Süfyan-ý Sevri (RA) Hz.leri evine gelip: Ey Resûlüllah (SAV) Efendimizin torunu! Ýnsanlar bereketli nefesinizden, faydalý sohbetinizden mahrum kaldý. Niçin uzlete çekildiniz? diye sorunca buyurdu ki: Þimdi böyle gerekiyor. Zaman bozuldu ve dostlar deðiþti. Sözümüzün hakikati meydana çýktý.



Zamanýn hükümdarý bir gece vezirine dedi ki: Hemen git, Ýmam-ý Cafer-i (RA) buraya getir. Onu hemen öldürmek istiyorum. Vezir: Evinde oturmuþ, gece gündüz ibadetle meþgul olan, devlet iþlerine karýþmayan bu kimseyi öldürmekten vazgeç! dediyse de hükümdarý vazgeçiremedi. Vezir Hz Ýmamý çaðýrmaya gidince cellatlara emir verdi: Ýmam-ý Cafer-i Sadýk (RA) içeri girince ben baþýmdan külahýmý çýkardýðým zaman hemen baþýný vurazcaksýnýz. Bir müddet sonra Ýmam-ý Cafer-i Sadýk (RA) Hz.leri içeri girdi. Hükümdar derhal ayaða kalktý, hürmetle Hz. Ýmamý (RA) karþýladý. Koltuðuna oturttu, edeple karþýsýnda diz çöküp oturdu. Cellatlar ve hizmetçilcr þaþýrýp kaldýlar. Hükümdar Hz. Ýmama: Efendim, benden bir emriniz olursa emredin yapayým. dedi. Ýmam-ý Cafer-i Sadýk (RA) Hz.leri buyurdu ki: Senden bir ricam, yok, beni bir daha yanýna çaðýrma, Rabbime ibadetten beni alýkoyma, baþka bir þey istemem. Hz. Ýmam (RA) gitmek üzere ayaða kalktý. Hükümdar izzetle ikramla onu uðurladý. Hz. Ýmam (RA) gittikten sonra vücudunda bir titreme oldu, bayýlýp düþtü. Kendine gelince: Bu ne haldir. Hani o zatý öldürtecekliniz? diye sordular. Hükümdar cevap verdi: Ýmam (RA) içeri girince, yanýnda büyük bir arslan vardý, lisaný hal ile bana onu incitirsen seni parça parça ederim. diyordu. Bunu görünce ne yapacaðýmý þaþýrdým.



Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Havz-i Kevser tarafından, 29.10.2006 - 20:02 tarihinde.
Gönderen: 29.10.2006 - 19:59
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah

Abdullah bin Mübârek hazretleri (rahmetullahi aleyh) buyurdu ki:

Þüpheli bir kuruþu geri vermeyi, binlerce lira sadaka daðýtmaktan daha fazla severim.

Din kardeþimin bir ihtiyâcýný görmem, bir sene nâfile ibâdet etmemden daha önemlidir.

Ýnsanlarýn en alçaðý kimdir?" diye sorulunca; "Din kisvesi altýnda dünyâ menfaati saðlayandýr." buyurdu.

Ýlimde cimrilik yapan kiþiye Allahü teâlâ üç belâ verir: Ya ölür, ilmi gider. Yâhud unutur veya kendine ilmi unutturacak kimse ile dostluk kurar, öylece ilmi gider.

Ben, peygamberlikten sonra ilimden daha üstün bir rütbe olduðunu zannetmiyorum. Âlimlerden biri, bir ihtiyaçla karþýlaþýnca, onun ile meþgûl olur, okuyamaz. Onun ihtiyâcýný giderip, okumasýný saðlamak daha makbûldür.

Ýnsandaki en üstün haslet hangisidir?" diye sorulunca; "Kâmil akýl." buyurdu. "Eðer o yoksa?" dediler. "Güzel edebdir." buyurdu. "O da yoksa?" dediler. "Kendisiyle istiþâre edilecek þefkatli bir kardeþ." buyurdu. "O da yoksa?" "Devamlý sükût." buyurdu. "O da bulunmazsa?" dediklerinde; "Ölmek."buyurdu.

Gönderen: 30.10.2006 - 17:59
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Abdullah bin Mübârek hazretleri (rahmetullahi aleyh) buyurdu ki:

Þu dört cümle, dört bin hadîs-i þerîften seçilmiþtir; (kötügöz kırpma kadýna güvenme, mala aldanma, mîdeni fazlaca doldurma, iþine yarýyacak kadar ilim öðren.

Bir âlimin sakýnmasý gereken en önemli husus; Allahü teâlânýn haram kýldýðý þeylerden uzak durmasý ve dünyâya gönül baðlamamasýdýr.

Dünyâ sevgisi ve günahlarýn istilâ ettikleri kalpten nasýl hayýr beklenir.

Allahü teâlâya isyân ederken, O'nu sevdiðini açýklarsýn. Bu ise kýyasta acâibdir. Eðer sevgin doðru olsaydý, O'na itâat ederdin; çünkü seven, sevdiðine itâat eder.

Güzel ahlâký, bir cümlede hülâsa eder misin?" diye sorduklarýnda; "Kýzmamaktýr." buyurdu.

Gönderen: 31.10.2006 - 18:54
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Mevlânâ Celaleddîn-i Rûmî hazretleri (rahmetullahi aleyh)
buyurdu ki: gül


Gizli ve âþikâr Allahü teâlâdan korkunuz. Günahlardan sakýnýnýz.
Az yiyip, az uyuyup, az konuþunuz. Çok oruç tutunuz.
Zamanlarýnýzý namaz kýlarak deðerlendirin. Þehveti terkedip, sefihlerle, câhillerle mücâdele etmeyiniz. Onlarla oturup kalkmayýnýz. Onlarý kendinize muhatap etmeyip, hep iyi insanlarla berâber olunuz.
Ya hayýr konuþunuz veya susunuz.
Ýnsanlarýn sýkýntýlarýna sabrediniz. Biliniz ki, insanlarýn en hayýrlýsý, insanlara en faydalý olandýr.



Mevlana Halid-i Baðdadi hazretleri buyuruyorki;"Hak kapýsýnda ehil ve naehil beraberdir... ehil olanlar içeri girerken, ehil olmayanlarý da ayýrmazlar..."
Gönderen: 01.11.2006 - 18:51
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
1543 Mesaj -
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Enes bin Malik radiyallahu anh der ki, yer her gün þu on ögüt ile insana seslenir.

Ey âdemoglu!

1. Üzerimde gezinip durursun. Hâlbuki dönüsün banadir.

2. Üzerimde türlü günah iþlersin hâlbuki içimde azab göreceksin.

3. Üzerimde gülüp eglenirsin hâlbuki içimde aðlayacaksýn.

4. Üzerimde sevinirsin, hâlbuki içimde üzüleceksin.

5. Üzerimde mal toplarsin, hâlbuki içimde pisman olacaksýn.

6. Üzerimde haram yersin hâlbuki içimde kurtlar seni yiyecek.

7. Üzerimde böbürlenirsin hâlbuki içimde hor ve hakir olacaksin.

8. Üzerimde neþe ile yürüyorsun, hâlbuki içimde karanlýkta kalacaksin.

9. Üzerimde topluluklar içinde dolaþýrsýn hâlbuki içime tek basina gireceksin.

10. Üzerimde hilekârlik yapýyorsun, fakat içimde zelil olacaksin.
Gönderen: 02.11.2006 - 18:23
Bu Mesaji Bildir   Havz-i Kevser üyenin diger mesajlarini ara Havz-i Kevser üyenin Profiline bak Havz-i Kevser üyeye özel mesaj gönder Havz-i Kevser üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (3): (1) 2 3 weiter >
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1162 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
aliye72 (49), maliyeter (45), Mehmet Ögretmis (66), REHBER2 (60), meltem35 (54), banazli (48), kardelen55 (53), rojda (39), yakobus (48), ibo13 (47), zeyd82 (42), erhan baker (50), seferistan (53), rufat (43), KAMCILI_MIZRAK (52), ejderha (57), Sofican (44), ofluenes61 (39), manly (51), boncell (53), zümer (44), ferdi33 (54), recai (47), Hidayet Demir (67), yelizyagci (48), doxan1 (45), imparator_57 (43), DELÝVELÝOGLU (60), KURTBEY66 (47), Murtaza GÜRSOY (38), yalovalifurkan7.. (34), durak1 (69), sinos (52), isik_67 (38), DaMLaM (47), EnDeRuN (53), Baha_RIP (35), cristor (46), AVLAYANHASAN (51), seyyid_emin (46), beyzanur61 (45), sekkos (42), necla caltekin (72), ekrem1992 (32), MuhammetColak (42)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.01293 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.