*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1198 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cuma, 27. Aralık 2024 - 09:21

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » Hz.HÜSEYİN (ra) En Büyük Çileyi çeken.?

önceki konu diğer konu

19 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	rifat56

Hz.HÜSEYİN (ra) En Büyük Çileyi çeken.?

5108 Mesaj -

SELAMUN ALEYKUM...!

Yer yüzünde hiç bir insan Hz.Hüseyin (r.a.) kadar çile çekmedi...!

Sonsuz Salat ve Selam Sevgililer Sevgilisine Olsun.....!
ve Onun Sahabesine Kainat Dolusunca Selam Olsun .....!

RABBÝM Gökteki Yýldýzlar Adedince ve Yerdeki Kumlar Taneleri Adedince RAHMET Etsin Ýnþaallah. AMÝN.

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son rifat56 tarafından, 12.09.2006 - 09:22 tarihinde.

Gönderen: 14.07.2006 - 19:55

	Pertev

601 Mesaj -

Amin Rifat kardesim, amin.
Her 10 Muharremin sene-i devriyyesinde bir burukluk olur bende..

Ne bileyim, herkes asure sevinciyle 10 Muharremi bir kandil gibi, bir bayram gibi kutlar...Vaizler, hatibler minberlerde 10 Muharremin önemini süslü cümlelerle anlatirlar, Peygamber Efendimiz (SAS)'in bir sünnetidir derler, dogrudur. Allah razi olsun hepsinden.

Yalniz bir seyi cogu zaman unuturlar, bazilari da hatirlatmak icin herhangi bir olaymis gibi tek cümleyle gecistirirler..Iste buda beni cok üzüyor. Cünkü, bu bayram sevincine kan damlamistir...Hem öyle herhangi birinin kani da degil, Allah(cc)'in Habibi'nin Habibi, cigerparesi, öpüp koklayarak bagrina bastigi evlad-i Nebi Hz. Hüseyin Efendimiz(RA)in son damlasina kadar 10 Muharremi kan gölüne ceviren sehadetinin kanidir.

Zalim Yezid'in zalimleri, Yezid'e biat edilmesini istiyorlardi. Bunun üzerine Hazret'i ok yagmuruna tuttular. Canavar sürüsüne karsi tek basina kalan ve aslanlar gibi dövüsen Allah(cc)'in sevgilisinin, ögle günesi sicagini olanca siddeti ile O Hazret'in üzerine serpiyordu..Susuzluk son haddini bulmustu...Muharemin 10 idi, günlerden cuma idi. O Hazret'in kilicindan korkuyorlardi. O'nun yanina yaklasmaya cesaret edemiyorlardi.Karsisina cikanlari tepeliyordu...

Mücadele kizismis oldugu bir anda Cenab-i Hak'dan Hz. Hüseyin'e bir nida geldi :

"- Ey Sevgilimin Sevgilisi! Ben senden sehadet bekliyorum, sen §ecaat gösteriyorsun."

Ok atislari hizlanmisti..Bir tanesi hidayet günesinin parladigi yer olan mübarek alnina saplandi. O anda Hazret-i §ah atindan düstü.

DÜSTÜ ATINDAN HÜSEYIN SAHRA-YI KERBELA'YA,
CIBRIL GIT HABER VER SULTAN-I ENBIYAYA.

Alnindan oku cekince mübarek yüzü al kana boyandi. Kendi kendine :

"- InsaAllah bu kan ile dedeme hizmet serefini kazanirim," diyerek övünüyordu.

Mübarek vücuduna her yandan oklar saplanmisti. Münafik sürüsü birer ikiser O'nu öldürmek icin hücum ediyorlardi. Fakat o Peygamber'in öptügü gül yüzü görünce utanip geri dönüyorlardi.

Iste benim bunlar aklima gelir, 10 Muharremde cok sevdigim halde asure yiyemem..Bilemiyorum..Yapamiyorum..Gözlerime dolan yasi görenler sen §ii misin derler. Hayir kardesim, ben sii degilim..Benim mezhebim; Imam-i Azam(KS) Ebu Hanife Nu'man bin Sabit'e dayanir. Ehl-i Beyt'ten ehl-i sünnetim elhamdülillah.

Rifat kardesim!
Resulullah(SAS)'in sefaatine nail olasin ins.
gül

Gönderen: 15.07.2006 - 05:42

	Abdulkadir056

74 Mesaj -

SONSUZCA MERHAMET SANA EY NEBÝ, HZ.HÜSEYÝN VE BÜTÜN ASHABA ÝNÞAALLAH.

RABBÝM MERHAMET ETSÝN.

ALLAH'a emanetsiniz. SELAM ve DUA ile

Gönderen: 16.07.2006 - 11:37

Abdulkadir056 üyenin diger mesajlarini ara

Abdulkadir056 üyeyi arkadas listeme ekle

	recepholding

1613 Mesaj -

AMIN RIFAT ABI NE MUTLU ONLARLA YASAYANLARA NE MUTLU KALBINDE YASATANLARA...SELAM VE DUA ILE

Gönderen: 16.07.2006 - 12:20

recepholding üyenin diger mesajlarini ara

	astaravista253

791 Mesaj -

SELAMUN ALEYKUM....!

Amin rifat56 Özellikle Hz.Hüseyinin hayatýný okusun Kerbela olayýný bütün insanlar.

RABBÝM MERHAMET ETSÝN. ÝNÞAALLAH.

SELAM VE DUA ÝLE

Gönderen: 17.07.2006 - 08:52

astaravista253 üyenin diger mesajlarini ara

astaravista253 üyeyi arkadas listeme ekle

	alemihuccet

359 Mesaj -

Kerbela;
anlatamam hislerimi,söyleyemem O Gül kokulu Sultan'ýn(sav) gözyaþlarýyla sarýldýðý torunu Hüseyin(ra)'a yapýlaný...

Resulullah (s.a.a) buyurmuþtur ki:

'Kim cennet gençlerinin efendisine bakmak istiyorsa, Hüseyin bin Aliye baksýnA.K. c.43, s.298

Resulullah (s.a.a) bir gün Ýmam Hüseyinin elinden tutarak þöyle buyurdular:

Ey cemaat! Bu Hüseyin bin Alidir; Onu tanýyýn; caným elinde olan Allah'a ant olsun ki Hüseyin cennettedir, Onu sevenler de cennettedir, Onu sevenleri sevenler de cennettedir.Biharul-Envar, c.43, s.262

Hüseyin bendendir, ben de Hüseyindenim. Hüseyini seveni Allah sever.A.K. s.52 ve 53.

her gün aþura,her gün kerbela.. ağlar

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son alemihuccet tarafından, 17.07.2006 - 11:21 tarihinde.

Gönderen: 17.07.2006 - 11:20

alemihuccet üyenin diger mesajlarini ara

	Pertev

601 Mesaj -

Alemihüccet Kardesim.

--------- gül

---------

Gönderen: 17.07.2006 - 11:29

	alemihuccet

359 Mesaj -

...

...
gül verenleriniz candan olsun..

Gönderen: 17.07.2006 - 11:31

	^^NuR^^

dinledigimde cok duygulandigim ilahi (kerbela)

639 Mesaj -

Hz. Hüseyin´in sehid edilmesiyle ilgili cok güzel bir ilahi

cok güzel cok duygulu dinlemenizi tavsiye ederim

http://rapidshare.de/files/26276341/Abdurrahman_Onul__nihat_hatipo_lu___Kerbela.mp3.html

Gönderen: 19.07.2006 - 13:19

	cemcem

....

17 Mesaj -

4- Hz. Resul-i Ekrem (s.a.a):

“Ümmetimden benim dinime mensup olduklarýný sananlar olacak ki, benim evladýmýn faziletlilerini, soyumun temiz ve iyilerini öldürecek, dinimi ve sünnetimi deðiþtirecek, geçmiþteki yahudilerin Yahya ve Zekeriya’yý öldürdüðü gibi, onlar da yavrularým olan Hasan ve Hüseyin’i öldüreceklerdir. Bilin ki Allah, yahudileri lanetlediði gibi, onlara da lanetini yaðdýracaktýr. Kýyamet gününden önce onlarýn (yo-lunu takip eden) nesillerine ise, Mazlum Hüseyin’in soyundan, hidayet üzere olan Mehdi’yi musallat kýlarak dostlarýnýn kýlýcýyla onlarý cehennem ateþine atýp yakacaktýr.

Allah’ýn laneti, Hüseyin’in katillerine, katillerini sevenlere, onlara yardýmda bulunanlara ve takiyye olmaksýzýn onlara lanet okumaktan çekinenlere olsun. Allah’ýn salat ve rahmeti ise, þefkat ve merhametle Hüseyin’e aðlayanlara, düþmanlarýna lanet okuyan, kin besleyen, kalbini onlara karþý gazap ve öfkeyle dolduranlara olsun. Bilin ki, Hüseyin’in katline razý olanlar, katillerinin (Hüseyin’i öldürdükleri suçta) ortaðýdýrlar. Hüseyin’in katilleri, yardýmcýlarý, dost-larý, onlarýn yoluna uyan takipçileri Allah’ýn dininden uzaktýrlar...”

17- Allame Meclisi “Bihar-ul Envar” adlý kitabýnda þöyle nakletmiþtir:

“Hz. Resul-i Ekrem (s.a.a), kýzý Hz. Fatýma’ya (s.a) oðlu Hz. Hüseyin’in (a.s) þehid edileceðini bildirince, Hz. Fatýma (s.a) þiddetle aðlar ve der ki; “Babacýðým, bu ne zaman gerçekleþecek?” Hz. Resulullah (s.a.a) “Benim, senin ve Ali’nin (hayatta) olmadýðý bir zamanda.” buyurur. Hz. Fatýma’nýn (s.a) aðlamasý þiddetlenir ve der ki; “Peki kim O’na matem tutar?” Hz. Resulullah (s.a.a) buyurur ki:

“Ya Fatýma, ümmetimin kadýnlarý Ehl-i Beyt’imin kadýnlarýna ve erkekleri de Ehl-i Beyt’imin erkeklerine aðlarlar. Nesiller boyu her sene ve her asýrda matem tutarlar. Kýyamet olduðunda ise sen kadýnlara, ben de erkeklere þefaat ederim. Onlardan herkim Hüseyin’in (a.s) musibetlerine aðlamýþsa, elinden tutar ve onu cennete götürürüz.”

Daha sonra Resulullah (s.a.a) þöyle buyurdu:

“Ya Fatýma, kýyamet günü bütün gözler aðlayacaktýr; Hüseyin’in musibetlerine aðlayan göz hariç; o göz sevinçli olur ve cennet nimetleri ile müjdelenir.”
11- Ýmam Muhammed Bakýr (a.s):

“Her kim bizi hatýrladýðýnda veya onun yanýnda anýldýðýmýzda, gözlerinden sinek kanadý miktarýnca bile olsa göz yaþý akarsa, Allah ona cennette bir ev bina eder ve bu göz yaþýný onunla cehennem arasýnda hicab ve engel kýlar.”

Gönderen: 21.07.2006 - 11:54

	solmayan-gül

96 Mesaj -

Evet ya bir de konuda KERBELA geçince. Özellikle okusun herkez Hz.Hüseyin'in hayatýný evet bence bide Nihat Hatipoðlundan Peygamberimizin iki gülü olan anlatýmýný dinleyin dinlemeye doyamayacaksýnýz.

Rabbime emanet olun gül

Gönderen: 22.07.2006 - 12:27

solmayan-gül üyenin diger mesajlarini ara

	Dildade

Huseyn'e (r.a) Asuman Ağlar

21 Mesaj -

Kanla sulandý Kerbela,
Melekut kýldý vaveyla,
Alem hep figanda hala,
Hem beyan (açýk) hem nihan (gizli) aðlar..

Döküldü o mazlum kanlar,
Parçalandý o pak canlar,
Feryad eder hanumanlar,
Civana (delikanlýlara) huristan aðlar..

Nesl-i Resul oldu üryan (çýplak),
Ciðer yanýp oldu püryan (kebap),
Kalpler mahzun oldu giryan (aðlayan),
Buy-i Resul (Peygamberimizin ailesi) Reyhan aðlar..

Hüseyin bize ýþýk oldu,
Gönüller aþkýyla doldu,
Kerbela'da sönüp soldu,
O Bülbüle vildan (çocuklar) aðlar..

Hüseyin Nur-u Huda'dýr (Nurullah),
Hem seyyid-üþ-Þüheda'dýr (Þehitlerin efendisi),
Ruhumuz O'na fedadýr,
O Serdara (komutana) Kur'an aðlar...

Ýslami Davet

Gönderen: 22.07.2006 - 15:07

	Altec

97 Mesaj -

Allah razi olsun agam gül

Gönderen: 19.04.2007 - 19:14

	rifat56

RE: Hz.HÜSEYİN (ra) En Büyük Çileyi çeken.?

5108 Mesaj -

Alıntı
Orijýnalý rifat56

SELAMUN ALEYKUM...!

Yer yüzünde hiç bir insan Hz.Hüseyin (r.a.) kadar çile çekmedi...!

Sonsuz Salat ve Selam Sevgililer Sevgilisine Olsun.....!
ve Onun Sahabesine Kainat Dolusunca Selam Olsun .....!

RABBÝM Gökteki Yýldýzlar Adedince ve Yerdeki Kumlar Taneleri Adedince RAHMET Etsin Ýnþaallah. AMÝN.

Gönderen: 23.11.2007 - 18:11

	Maksat kelam olsun

1463 Mesaj -

ve aleyküm selam kardeþim......Selam olsun kerbela þehitlerine .....Selam olsun Elhli beyte.....Selam olsun onlarý seven ve sevdirenlere.....

Gönderen: 23.11.2007 - 19:24

Maksat kelam olsun üyenin diger mesajlarini ara

Maksat kelam olsun üyeye özel mesaj gönder

Maksat kelam olsun üyeyi arkadas listeme ekle

	engin25

70 Mesaj -

Yaaa Rabbi...

Yezzid'i ve yandaþlarýný,
Bir yudum suyu esirgeyenleri,
Hz.Muhammed'in (s.a.v.) "Ben O'ndaným, O'da benden" dediði Hz.Hüseyin'e kýyanlarý,
Kýlýç kaldýrýp indirenleri,
Buna yardým edenleri,
Bilipte matem yerine alkýþ tutanlarý,
HAZRETÝ MUHAMMED MUSTAFA'YI (S.A.V.) ÜZENLERÝ,

Kahr-ý periþan eyle,
Maðfiretinden mahrum eyle,
Cennetinden azad eyle,
Cehennemine duhul eyle,
SENDEN (CC), HZ.MUHAMMED'DEN (S.A.V.) VE BÝZDEN UZAK EYLE...

Gönderen: 24.11.2007 - 20:46

	Muhtazaf

Moderator

4254 Mesaj -

HZ.HÜSEYÝN
” Peygamberimiz, bir gün, Mescid'inde hutbe irad ederken, Hz. Hasanla Hz. Hüseyin'in, kýrmýzý gömleklerini giyinmiþ olduklarý halde, iki tarafa baka baka kendisine doðru yavaþ yavaþ yürüyüp geldiklerini' görünce, hutbesini kesti. Minberden indi. Onlarý, Önüne oturttuktan sonra: (yüce Allah, ne kadar doðru buyurmuþ!) diyerek (Mallarýnýz ve evladlarmýz, sizin için, hiç þüphesiz, bir imtihan, bir belâ ve mihnettir...” [2] Hz.Ali derki:”Hasan göðüsten yukarý,Hüseyin göðüsden aþaðýsýyla Muhammede benzerdi.”
Bu gün yanan ve yakan Irak,o günde bu ciðer parçalayýcý olaya sahne olmak üzere Hz.Hüseyini mýknatýs gibi çekmekteydi.O davet edilmiþti ve her þeye raðmen gidecekti.Uyarýlara aldýrmadan…”Ýbn-i Abbas, o gün akþam veya ertesi günü sabahleyin Hz. Hüseyin'in yanma tekrar gitti. «Ey Amucamýn oðlu! Sen, gitmekten vaz geçip bekleyecekmisin? Sen,durmayacak, gideceksen, ben söylemeden duramayacaðým: Senin bu yönelip gideceðin yerde helak olacaðýndan, kökünün kazýnacaðýndan korkuyorum! Çünki, Iraklýlar, gaddar, vefasýz, sözlerinde durmaz bir kavmdýr. Sakýn, onlara yaklaþma. Sen, þu beldede otur.Çünki, sen, Hicaz halkýnýn Seyyidi ve ulususun. Eðer, Iraklýlar, dedikleri gibi, seni istiyorlarsa, onlara yaz: düþmanlarýný (valilerini) sürüp çýkarsýnlar. Sonra, yanlarýna git. Eðer ille burada oturmayacak, oturmaktan kaçýnacaksan, bari, Yemen diyarýna git.Çünki, orada kaleler, vadiler var. Orasý, enine, boyuna geniþ bir topraktýr.Hem, orada Babanýn tarafdarlarý da vardýr.Orada, münzevî bir hayata kavuþmuþ, halktan ayrýlýp bir köþeye çekilmiþ de, olursun.Oradan halka yazýlar yazar, dâvetcilerini her tarafa daðýtýrsýn.Böyle yaparsan, istediðin selâmet ve afiyetin sana vâsýl, böylelikle muradýnýn hâsýl olacaðýný umarým!» dedi.
Hz. Hüseyin «Ey Amucamýn oðlu! Vallahi, biliyorum ki: sen, þefkatli bir Öðütçüsün.Fakat, ne yapayým ki ben, bir kerre ayaklanmýþ, gitmek için de, derlenip toplanmýþ bulunuyorum.» dedi. Ýbn-i Abbas «Eðer, mutlaka gideceksen, kadýnlarýný ve çocuklarýný yanýnda götürme.
Vallahi, Osman b. Affan'm kadýn ve çocuklarýnýn gözleri önünde öldürüldüðü gibi, senin de, öldürüleceðinden korkuyor ve öylece öldürülmeyeceðinden emin bulunmayorum!» dedi.
Hz. Hüseyin «Ey Amucamm oðlu! Ben, çoluk çocuklarýmla birlikte gitmekten baþka bir þey düþünemiyorum. Müslim b. Akil, Küfelilerin bana bey'at ve yardým hususunda birleþtiklerini yazdý. Bunun üzerine, ben de, onlarýn yanma gitmek üzre derlenip toplandým.» dedi. ' Ýbn-i Abbas «Onlar, seni harp için çaðýrýyorlardýr. Gitmekte acele etme. Babanýn, kardeþinin Eshabý olduklarým söyleyen o kiþiler, bir sabah, baþlarýndaki valileri ile birlikte gelip seninle çarpýþacaklardýr! Sen, Mekke!den çýkacak olursan, Ýbn-i Ziyad, senin yola çýktýðýný haber alacak, sana mektup yazmýþ olanlarý ürkütüp baþýndan daðýtacak, onlar, sana en azýlý düþman kesileceklerdir! Sanýyorum ki: sen, bir sabah, kadýnlarýnýn, kýzlarýnýn arasýnda Osman'ýn Öldürüldüðü gibi, öldürüleceksin!. înnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn.» dedi. Hz. Hüseyin «Ebül Abbas! Sen, artýk iyice yaþlandýn!» dedi. Ýbn-i Abbas «Eðer, sen, beni ziyaret etmiþ olsaydýn, iki elimle basma (iði) sarýlýr, saçýný yakalardým. Seni durduracaðýmý bilsem, böyle yapardým!» dedi ve aðladý. Hz. Hüseyin «Vallahi, filan yerde þöyle þöyle öldürülmem için Mekke Hareminden çýkýp oraya gitmem, bana daha sevgili ve hayýrlýdýr!» dedi. Bunun üzerine, Ýbn-i Abbas, Hz. Hüseyin'in üzerine düþmekten vaz geçti. Ýbn-i Abbas, Hz. Hüseyin'in yanýndan çýkýp Abdullah b. Zübeyr'e uðradý. Ona «Ey Zübeyr'in oðlu! Hüseyin, gidiyor, gözün aydýn!Hüseyin, Irak'a gidiyor, Hicazý sana boþaltýyor, býrakýyor!» dedi.”
-Hz. Hüseyin, Abdullah b. Zübeyr'e, halkýn en aðýr geleni idi. Çünki, halk, onu, Hüseyin'le bir tutmamakta idi. Hz. Hüseyin'in Mekke'den çýkýp gitmesi kadar onun hoþuna giden bir þey olmamýþtýr. Ýbni Abbas gibi Abdullah bin Ömer de onu uyarmýþtý. Abdullah b. Ömer; Hz. Hüseyin'in Irak taraflarýna doðru gitmek istediðini haber alýnca, ona gönderdiði mektupta: yapmak istediði iþin çok büyük olduðunu, kendisinin vurulup düþürüleceði yere götürülmek istenildiðini bildirdi: (Bana, Aiþe, söyledi. O da, Resûlullâh Aleyhisselâmdan {Hüseyin, Babil topraðýnda öldürülecek!) buyurduðunu iþitmiþimdir, demiþti» dedi. Hz. Hüseyin,Ýbn-i Ömer.in bu mektubunu okuyunca, «Ben, elbette vurulup düþeceðim yere giderim!» dedi.
Abdullah b. Ömer, Hz. Hüseyin'in Irak'a doðru gittiðini haber alýnca da, gidiþinin ikinci gecesinde onunla buluþtu. Ona «Nereye gitmek istiyorsun?» diye sordu. Hz. Hüseyin «Irak'a!» dedi. Hz. Hüseyin'in yanýnda tomarlar ve mektuplar bulunuyordu. Ýbn-i Ömer «Sakýn, onlarýn yanýna gitme!» dedi. Hz. Hüseyin «Bu, onlarýn mektuplarý ve bana bey'atlarýdýr.» dedi. Ýbn-i Ömer «Þüphe yok ki, Allah, Peygamberini, dünya ile âhiret arasýnda muhayyer býraktý. O da, âhireti tercih etti. Siz de, Otodan bir parçasýnýzdýr. Bunun için, hiç bir zaman dünyâya nail olamazsýnýz. Allah, sizi, ancak, sizin için en hayýrlý olana çevirir. Geri dönünüz!» dedi. Hz. Hüseyin'in geri dönmeðe yanaþmadýðým görünce, boynuna sarýlýp onunla kucaklaþtý ve vedâlaþtý. Birçoklarý Hz.Hüseyinin Mekkeden ayrýlýp kufeye gitmesine taraftar olmamýþ,daha þimdiden baþýna gelebilecekleri ifade etmiþlerdir. Onca dönmesi için gönderilen mektublara aldýrmayarak mukadder olan hedefe doðru yol alýyordu ve Mekke valisinin kendisine gönderilen mektubuna karþý bu sýrrý kendisiyle beraber bir sýr olarak mezara gideceðini bildiriyordu: ”En sonunda «Ben, bir rü'yâ gördüm. Rü'yamda Resûlullâh Aleyhisselâ-mý gördüm. Rü'yâda, ben, bir iþi iþlemekle emr olundum ki onu iþlemek, benim için gerekleþmiþ ve her þeyden önce olmuþtur! Ben, emr olunduðum þeyi, iþlerim!» dedi. «Nedir o rü'yâ?» diye sorulunca, «Ben, onu kimseye söylemedim. Rab-býma kavuþuncaya kadar da, söyleyici deðilim!» dedi. Gidiþinin sebebini ise Kufelilere þöyle açýklýyordu:” «Ey insanlar! mazeretimi, önce, Allâh'ü teâlâ'ya, sonra da, size arz ederim. Sizin gönderdiðiniz mektuplarýnýz, saldýðýnýz Elçileriniz bana gelmedikçe, ben, buraya çýkýp gelmiþ, deðilim.
Siz: (Yanýmýza gel! Bizim uyacaðýmýz bir îmam ve Önderimiz yok.Ola ki, Allah, senin sayende, bizjeri doðru yolda toplar!) dediniz. Eðer, siz, bu sözünüzün üzerinde duruyorsanýz ve bana saðlam and ve tatmin edici sözlerinizden de, söz veriyorsanýz, sizinle birlikte þehrinize gelirim. Þâyed, siz, böyle yapmazsanýz ve þehre gelmemi istemiyorsanýz, sizin yanýnýzdan ayrýlýr, geldiðim yere döner, giderim!» dedi. Sustular.Hz. Hüseyin'in sözlerine itiraz etmediler. Hz.Hüseyin iþareti almýþtý:”Taff' ve Kerbelâ'ya gelince, Hürr ve adamlarý, Hz. Hüseyin'in önünde durarak onu ve arkadaþlarýný durdurdular. Hürr «in artýk bu yere! Fýrat nehri de, yakýnýndadýr!» dedi. Hz. Hüseyin «Nedir bu yerin ismi?» diye sordu. cKerbelâ!» dediler. Hz. Hüseyin «Üzüntülü, tasalý, mihnetli ve belâlý yer! Babam, Siffýn'a giderken buraya uðramýþtý. Ben de, yanmda idim. Durdu ve buranýn neresi olduðunu sordu, ismi, kendisine haber verilince (Onlarýn, hayvanlarýndan aþaðý indirilecekleri yer, iþte, burasýdýr! Kanlarýnýn döküleceði yer de, iþte, burasýdýr!) dedi. Bunun ne demek olduðu kendisinden sorulunca da (Muhammed'in Ehli-i Beytinin yükleri, aðýrlýklarý iþte, burada indirilecek!) demiþti.» dedi.
Hz. Hüseyin, Kerbelâ'da aðýrlýklarýn indirilmesini emr etti ve indirildi. Kerbelâ'ya. Hicretin altmýþ birinci yýlý Muharrem ayýnýn baþýnda çarþamba günü gelinip konulmuþtu.” Hz.Küseyinin kufe leþkerlerinin saldýrýsý sonucu etrafýndaki çember gittikçe daralýyordu.3 yaþýndaki oðlu Abdullaha atýlan okla kucaðýnda can veriþine þahid oluyordu. Çocuklarý, kardeþleri teker teker þehid ediliyor,baþlarý koparýlýyordu.Tam bir kerb-ü belâ idi.Son olarak Abbas bin Ali kalmýþ ve o da þehid edilmiþti. Çadýrýndan çýkmýþ Fýrattan su içecekti,” Eban b. Dârem oðullarýndan bir adam,ilk attýðý ok ile onu damaðýndan vurmuþtu.Hz.Hüseyin oku çekerken de þunu demiþti:” Hz. Hüseyin «Ey Allah'ým! Sen de, onu, susuz býrak!» dedi.
Neticemi:” Yemin edilerek denildiðine göre: çok geçmeden, Allah, o adamý, susuzluk hastalýðýna uðrattý. Kasým b. Asbað der ki «adamý görmüþtüm : Yanýnda, soðuk hoþaf, büyük desti ile süt ve su bulunuyor, adam : (Yazýklar olsun size! Su içiriniz bana! Susuzluk, beni öldürüyor!) diyor, kendisine, su kabý veya süt destisi veriliyor, onu içiyor, uzanýyor, biraz sonra, yine : (Yazýklar olsun size! Su içiriniz bana! Susuzluk, Öldürüyor beni!) diyordu.
Vallahi, çok geçmeden adamýn karný, deve karnýnýn patlayýp yarýklýðý gibi, patladý. Adam da, böylece öldü, gitti.» Belliki ker-bela kýyamete kadar belalý kalmaya hak etmiþti.Hz.Hüseyin kardeþi oðlunun amcasýnýn önünde korunmak üzere elini kaldýrýp kolunun koparýlmasý üzerine Hz.Hüseyin:” «Ey Allah'ým! Onlara, gökten yaðmur yaðdýrma ve yer bereketlerinden onlarý mahrum et! Ey Allah'ým! Onlarý, býrakýr, yaþatýrsan, tefrikalara uðrat, onlar için türlü türlü yollar yap! Onlarý, birlikten mahrum et! Valilerini, kendilerinden hiç bir zaman hoþnut etme!
Çünki, onlar, yardým edeceklerini va'd ederek bizi çaðýrdýlar. Sonra da, üzerimize yürüdüler ve bizi öldürdüler!» diyerek düa etti.” Kerbelada tam bir facia yaþanmaktaydý.Yer gök ölü püskürmekteydi. Kerbelada 72 þehid verilmiþtiBunlarýn 23-ünü Hz.Hüseyinin ev halký oluþturuyordu. -Bir müddet, Hz. Hüseyinin cesedine yaklaþýp baþýný kesmeðe kimse cesaret edemedi Sinan b. Enes, Havliy b. Yezîd'e «Baþoý kes onun!» dedi. Havliy, bunu yapmak isteyince, elleri titredi. Kesemedi. Sinan b. Enes «Allah, iki kolunu kýrsýn, ellerini ayýrsýn!» diyerek inip Hz. Hüseyin'in baþýný gövdesinden ayýrdý ve Havliy b. Yezîd'e verdi. Hz. Hüseyin'in baþýný, Havlî'nin kardeþi Þibl b. Yezid'in kesip Havlî'ye verdiði de rivayet edilir.
-Þehid edildiði zaman, Hz. Hüseyin'in cesedinde otuz üç mýzrak yarasý, otuz dört kýlýç yarasý bulundu. -Hz. Hüseyin, Hicretin dördüncü yýlýnda doðduðuna ve altmýþ birinci yýlýnda þehid edildiðine, göre, þehid edildiði zaman, elli yedi yaþma basmýþtý. Hz. Hüseyin saçlarý ve sakalý simsiyahdý. Ancak, sakalýnda bazý kýllar aðarmýþtý. -Hz. Hüseyin'in; Sinan b. Enes tarafýndan baþý, gövdesinden ayýrýlýncaya kadar, yanýna kimse yanaþamamýþ, korkmuþtu. Baþý, gövdesinden ayjrýldýktan sonra, Bahr b. Kâ'b, donunu soyup aldý. Kendisini çýrýl çýplak býraktý. Fakat, yaptýðý, onun yanýna kalmadý. Elleri, sýraca hastalýðýna tutuldu: Kýþ gelince, iki elinden sarý sular akar, yaz gelince de, kurur, elleri odun gibi olurdu. Esved adýnda bir adam, Hz. Hüseyin'in ayak kaplarým, Nehþel b. Dârem ' oðullarýndan bir adam da, kýlýcýný aldý. Ýshak b. Hayat-ul Hadramî, Hz. Hüseyin'in sýrtýndan gömleðini soydu. Kendisi de, Baras (AIaca) hastalýðýna tutuldu. Kays b. Eþ'as ise, Hz. Hüseyin'in, deniz koyunu tiftiðinden dokunmuþ kadifesini (yorganýný almýþtý. - . Kays, bundan dolayý (Kadife Kays!) diye dillere düþtü.
-Verilen saðlam haberlere göre: Kerbelâ cinayetine katýlanlardan, hemen hemen hastalýða uðramayan kimse kalmamýþ, çoklarý da, delirmiþtir. -Esed oðullarý kabilesinden bir adam, Hz. Hüseyin'in kabrini kirletmiþti. Onun bütün evhalkýna delilik, alaca ve cüzam hastalýðý geldi. Onlar, yoksulluktan da kurtulamadýlar. -”Þehidlerden yetmiþ ikisinin baþý kesilerek Þimr b. Zilcevþen, Kays b. Eþ'as, Amr b. Haccac ve Azre b. Kays ile birlikte îbn-i Ziyad'a gönderildi.

-Abdulmelik b. Mervan. Haccac b. Yûsuf e yazdýðý bir yazýsýnda : «Beni þu Ehl-i Beyt'in kanlarýný dökmekten uzak tut! Çünki, Hüseyin'i öldürdükleri zaman, Allah'ýn, Harp oðullarýndan (Ebû Süfyan Ailesinden) nýülk-ü saltanatlarýný soyup aldýðýný gördüm!» demiþtir.
”Ýbn-i Abbas'ýn, Yezîd'e yazdýðý mektubunda açýkladýðýna göre : Hz. Hüseyin'in, Medine'den Mekke'ye gitmesinde Yezîd'in rolü, hatta Mekke'den Küfe'ye davet edilmesinde de onun parmaðý vardý! Nitekim, Medine valisine yazdýðý yazýsýnda, Hz. Hüseyinin bey'at için zorlanmasýný, bey'attan kaçýndýðý takdirde, boynunun vurulmasýný emr eden de, Yezîd idi.[3]
Evet O,H.61 yýlda,aþure ve cuma günü þehid edildi.Mezarý ise:" "Hiþam b. Kelbî'nin anlattýðýna göre mezarýnýn yerini belirsiz kýlmak amacýyla Hz. Hüseyin'in mezarýna su akýtýldýðý zaman o su kýrk gün sonra çekilip kurudu. Beni Esed kabilesinden bir bedevi oraya gelip avuç avuç topraðý alýp koklamaya baþladý. Nihayet gelip Hz. Hüseyin'in mezarý baþýnda durdu. Düþüp aðladý ve þöyle dedi: "Anam babam sana feda olsun, ne kadar da hoþ kokuyorsun, topraðýn da çok hoþ kokuyor." Böyle dedikten sonra da þu beyti okudu. "Mezarýný düþmanýndan gizlemek istediler,Mezar topraðýnýn hoþ kokmasý, onun mezarýnýn bulunduðu yeri gösterdi."
ALLAH (c.c) Müslümanlarin aklini basina toplamasini ve gercekleri görmesini nasip eylesin
Selam ve dua ile

Gönderen: 24.11.2007 - 22:27

	Mona_Rose

374 Mesaj -

Allah razi olsun

Mesaj 3 kez düzenlendi. En son SuMeYRa tarafından, 13.08.2009 - 23:07 tarihinde.

Gönderen: 29.06.2009 - 00:15

	Muhtazaf

HÜSEYNÎ KIYAMIN ZEYNEBÎ YÜZÜ

Moderator

4254 Mesaj -

ÞÜKRAN TAÞDELEN
Hz. Hüseyin’in kýyamýný etraflýca anlamak ve idrak edebilmek için Hz. Zeyneb’i ve onun tebliðlerini, hakikatin açýða çýkmasý için canhýraþ mücadelesini anlatmadan geçmek, gerçeði yarý yarýya örtmek demek olur. Hz. Hüseyin neyse Hz. Zeyneb de odur. Ayný davanýn duayenleri, mücahidi mücahideleri ve fedaileridir.

Hz. Zeyneb, kardeþinin sorumlu olduðu kulluk ile kendisinin de sorumlu olduðunu biliyordu. Ýlahi davada cinsiyet ayrýmcýlýðý yoktur. Kadýn olsun erkek olsun Rabbin mesaj ve ilkelerini yaþamak ve yaþatmakla yükümlü olduðunun bilincindeydi. Bu yüzden kardeþinden ayrýlmadý. Mücadelenin her safhasýnda onun yanýndaydý.

Çünkü onlar Peygamber ailesiydi, hikmet ve iman üzereydiler. Zillet içinde haksýzlýk ve adaletsizliklere sessiz kalamazlardý. Onlar peygamberin terbiyesinden geçmiþlerdi. Asýl namus ve þerefi Allah’ýn dinini hakkýyla yaþamakta görüyorlardý. Bu yüzden aðýr bedeller ödemeyi göze alýp ümmetin yolunda sönmeyen ýþýklar oldular. Her asýrda yollarýný kaybedenler onlarýn nuruyla hakka yöneldiler.

Zeyneb ve Hüseyin, Allah’ýn Kur’anda verdiði mesaja tabi olup, gereðini tüm hayatlarýyla yaþadýlar. Hz. Zeyneb, aile bilincinin nasýl oluþturulmasý gerektiðinin en güzel örneði oldu. Eþ ve çocuk eðitimini ihmal eden günümüz hanýmlarýna bir örnek, bir ekoldür O… imanlý, bilinçli bir aile kararlý ve Hakkýn þahidi olarak her bedeli göze alýr. Ve bakýyoruz ki, Hz. Hüseyin ve Hz. Zeyneb ailelerini bu zorlu hayata hazýrlamýþ eðitmiþlerdi. Tüm aile zalim ve kâfir düzene karþý ayaktaydý.

Kerbela’da bir kadýn var ki, sorumluluðunu çok iyi kavramýþ. Aile üyelerinin çocuklarýnýn, kardeþinin, kardeþ çocuklarýnýn tek tek hunharca öldürülüþüne þahit bir kadýn! Böyleyken hak yoldan ayrýlmayan, Ýslam’ýn izzetini önceleyen, Müslümanlara nasýl davranmalarýný anlatan ve kendisi ilk örnek olandý o…

Bugün kadýnlarýmýz rollerini ne kadar önemsiyorlar? Dinlerinin mesajýný ne kadar sahipleniyorlar? Yazýk ki sosyal konulardan uzak olan, toplumu yönlendirmekten uzak olan, duruþu belli olmayan, kararýný veremeyen, bilinçsiz kadýnlarýmýz, Allah’ýn bu konuda soracaðý hesaba hazýrlar mý? Hiç zannetmiyorum… Bugün Hz. Zeyneb’in rolünü anlayabilen ve günümüzde örnek alan kaç kadýn vardýr? Belki yoktur diyemeyiz, ama sayýlarý bir elin parmaklarý kadardýr ne yazýk ki! Günümüz kadýnlarý arasýnda, Ýslam adýna ailesi katledilmiþ olsa da hala konuþmaya, haykýrmaya devam edebilecek kaç kiþi bulunur acaba? Yoksa psikolojileri bozulup bunalýma mý girerlerdi?

Hz. Zeyneb, babasý, abisi gibi geleceðin Müslümanlarýna nasýl durmalarý gerektiðini gösteriyor. Çünkü taa o zamandan ümmetin gelecek kaygýsýný taþýyorlardý onlar. Hz. Zeynep zalim Yezid’in yüzüne haykýrýrken, bugün kadýnlarýmýza susmak layýk görülmüþ. Kadýn sesi haramdýr diye hakikatlerin anlatýlmasýna engel konulmuþ. Oysaki Hz. Zeyneb, tesettürü çiðnenmiþ, esir alýnmýþ olduðu halde Kufe’ye götürülürken zalim sultana “hak sözü” söylemekten korkmuyordu! Tesettürü parçalanmýþ olsa da, baþý dik, bakýþlarý keskin, kararlý, kendisini özgür ve temiz, emin ve doðru yolda olduðunun bilinciyle dimdik duruyordu.

Çünkü O utanýlacak bir þey yapmamýþtý. Tesettürünü kendi atmamýþtý, zalimler tarafýndan parçalanmýþtý! O asla utanýlacak ve piþmanlýk duyulacak bir þey yapmamýþtý. Asýl utanacak ve piþman olacaklar Peygamber ailesine kýyanlar, Müslümanlara zulüm yapanlar, dünya sevgisiyle alçalmýþ, saltanat heveslileridir. Rabbin emirlerini çiðneyen, Peygamberin emanetine ihanet edenler utanmalýydý. O, tüm acý ve dehþete raðmen doðru yoldan ayrýlmýyor, direniyor ve haykýrýyordu. Bunlarý yapmakla kalmýyor, merhamet ve adaletle Ýslam yolunun yolcularýný (ehl-i Beyti) yetiþtiriyordu.

Onun tesettürü iradesi dýþýnda açýlmýþ parçalanmýþtý. Oysa bugünün Müslüman kadýný kendi iradesiyle tesettürden soyunuyor! Aradaki iman farkýna bakýn! Nerede Peygamber ailesinin sebatý, nerede Peygambere uyduðunu iddia eden Müslümanlarýn sebatý?

O, küfre meydan okudu.

O, Rabbin rýzasýna odaklandý!

O, her þeye raðmen Ýslam dedi.

O, Ýslam için aðýr bedeller ödedi.

O, tüm çaðlardaki mümin kadýnlara örnek oldu!

O, bütün müminleri etrafýnda topladý. Savrulmalarýný önledi.

O, Hüseyin’i kaybetti ama binlerce Hüseyin yetiþtirdi!

Onlar birbirlerini tamamladýlar. Zeynep, Hüseyin’in býraktýðý yerden mücadeleyi sürdürdüðünün bilincindeydi. Haykýrýþlarýyla, hutbeleriyle, yýrtýlmýþ hicabýyla, utanmadan, baþýný hep onurla dimdik tutarak, mesajýn yüzyýllar boyunca canlý kalmasýna vesile oldu. Olaylarýn tüm dehþetine raðmen aklýný yitirmedi, psikolojisini bozmadý! Kardeþinin öldürülüþüne, kardeþinin çocuklarýnýn ve kendi çocuklarýnýn katlediliþine þahit olmuþtu! Buna raðmen sinmedi, batýla boyun eðmedi. Diyebiliriz ki, Zeynep olmasaydý kýyam akim kalacaktý. Zeynep, kendisine taziyeye gelenlere olanlarý tüm çýplaklýðý ve dehþetiyle anlatmýþ, susmamýþtýr. Oluþan fýrsatlarý kaçýrmadý, teblið etti. O toplumsal örgütlenmeyi ve bilinçlenmeyi saðlamýþtýr. Rolünü iyi kavramýþ ve gereðini fazlasýyla yerine getirmiþtir. Ýslam uðruna hala duruþunu, safýný belirlememiþ olanlara örnek oldu. Hakký batýldan ayýrdý. Kimseye bir mazeret býrakmadý.

Onlar sadece kendi aileleri için mi bu çilelere zulümlere katlandýlar? Elbette ki hayýr! Ýslam ümmetinin geleceðini güvence altýna alýp, tüm sapmalardan koruyacak ölçüyü koymak için mücadele ettiler. Onlar, ümmetin geleceðini ipotek altýna almaya azmetmiþ Ýslam maskeli zalimlerden nasýl korunulacaðýný öðrettiler. Saflarý ayrýþtýrdýlar, kararsýzlara karar, hedefsizlere hedef, çekingenlere cesaret aþýladýlar! Hedefleri yüce, metotlarý yüce, sonuçlarý da ümmet açýsýndan yücedir.

Zamanýmýz Müslüman erkek ve kadýnlarý da Hüseyin ve Zeynep gibi birbirlerini bütünlemedikçe “ümmet” dirilemez! Zeynep gibi tüm acýlara, dehþet dolu günlere raðmen ümidi kaybetmeden direnmedikçe de diriliþ mümkün olamaz! Yýlgýnlýk, isyan, boyun eðmiþlik yoktur, Hüseyin ve Zeynep’in mektebinde! Eðer erkeklerimiz Hüseyin olsa yanýnda Zeynep’i bitecektir. Tersini de söyleyebiliriz.

Onlarýn izinden gitme azminde olan bizler de “zillet müminlerden uzaktýr”düsturuyla, zulme, haksýzlýða ve adaletsizliðe, sapmýþlýða, nefse uymaya set çekmeliyiz. Hüseyinvari, Zeynepvari bir bilinç ve dirilikle hayatýmýzý devam ettirip sonlandýralým inþallah!

Gönderen: 29.06.2009 - 02:08

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1198 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
VuSlaT_ZaMbaK (40), HAMAS (41), cilekesh (34), Umuda_Dogru (35), muhammed yakub (53), -selenay- (38), kiciman (53), -Dushi- (37), melike_ (44), 271277sedat (47), katade_58 (42), samimikul (52), sansarselim (39), omerbicak (47), rajaahmet (48), BETÜL SULTAN (44), Toprakkiz (38), perteviyat (54), azra aksu (51), esiir (47), eminem (44), cihann4 (41), merve987 (38), ceylan (43), byberk (39), mehmetaliakti (45), serkanberber20 (50), FTK (38), p.celik (39), keklik (38), nazan (38), GREY (54), ketcapm (39), faruk1987 (37), semanurnl (54)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.68851 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.