*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - KİM HİDAYETİ KUR'ÂN'IN DIŞINDA BAŞKA BİR YERDE ARARSA, ALLAH ONU

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1284 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cumartesi, 9. Kasım 2024 - 02:31

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » HADİS / SÜNNET » KİM HİDAYETİ KUR'ÂN'IN DIŞINDA BAŞKA BİR YERDE ARARSA, ALLAH ONU

önceki konu diğer konu

32 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	tarýkyýlmaz

		KİM HİDAYETİ KUR'ÂN'IN DIŞINDA BAŞKA BİR YERDE ARARSA, ALLAH ONU

4 Mesaj

KÝM HÝDAYETÝ KUR'ÂN'IN DIÞINDA BAÞKA BÝR YERDE ARARSA, ALLAH ONU
DALÂLETTE BIRAKIR.
Muhterem okuyucular, 1400 yýldan beri iblis, devreye girerek zaman
içerisinde Ýslâm'ýn 7 safhasýyla ilgili Allah'ýn hükümleri yerine,
bidatlerini yerleþtirmiþtir. Ýblis, Allah'ýn gerçekleri yerine bu
bidatleri nasýl yerleþtirmiþtir?
Allahû Tealâ, Kur'ân'da sahâbeyi bize örnek gösteriyor. Sahâbenin
hepsi Allah'a ulaþmayý dilemiþlerdir.
Ama bugün el yazmasý kitaplarda öðretilen dînin muhtevasý içerisinde,
insanlara, Ýslâm'ýn birinci safhasýyla ilgili, "Ruhun Allah'a
ulaþmasý yok." bidati gelip yerleþmiþtir. "Dünya hayatýnda ruhun
Allah'a ulaþmasý yoktur. Ruh, bize hayat verir. Ruh vücuttan çýkarsa
ölürüz. Ancak ölümle bizim ruhumuz Allah'a ulaþýr." diyerek bâtýlý
benimsemiþlerdir.
Mürþide tâbî olma yerine, iblis, "Kul ile Allah arasýna kimse
giremez. Ýslâm'da ruhban sýnýfý yoktur." bidatini yerleþtirmiþtir.
Ruhun Allah'a teslimi yerine, "Biz zaten Ýslâm'ýn 5 þartýný yerine
getiriyoruz. O halde müslümanýz. Biz ruhumuzu Allah'a teslim ettik."
diyorlar.
Fizik bedenin Allah'a teslimi içinse, "E, namaz kýlan herkes, zaten
fizik bedenini Allah'a teslim etmiþtir." diyorlar.
Nefsin Allah'a teslimi ayný standart içerisinde devreye giriyor ve
bununla ilgili de insanlarýn yozlaþtýrýldýðý görülüyor.
Günümüzde insanlar, irþad heyetlerini kuruyorlar. Ve mürþidi Allah
tayin etmesine karþýlýk, insanlar: "Hayýr! Biz mürþidi tayin ederiz."
diyorlar. Ýrþad müesseselerinden insanlara dîn öðretmeye kalkýyorlar.
Ýradenin Allah'a teslimine zaten uygulamada rastlamak mümkün deðildir.
Kýsacasý Kur'ân'daki Ýslâm'ýn 7 safhasýnýn yedisine de iblis, el
yazmasý kitaplar vasýtasýyla, bidatleri getirip yerleþtirmiþtir.Ve
günümüzde insanlar, hidayeti Kur'ân'ýn içerisinde deðil, Kur'ân'ýn
dýþýndaki insanlarýn devreye koyduðu el yazmasý kitaplardan
öðreniyorlar. Bu yüzden hepsi dalâlettedir.
Neden böyle diyoruz muhterem okuyucular? Çünkü Allahû Tealâ, Yunus
Suresinde þöyle buyuruyor:

10/YUNUS-57: Yâ eyyuhen nâsu kad câetkum mev'ýzatun min rabbikum ve
þifâun limâ fîs sudûri ve huden ve rahmetun lil mu'minîn(mu'minîne).
Ey insanlar! Size, Rabbinizden öðüt (vaaz) ve göðsünüzde olana
(nefsinizin kalbindeki hastalýklara) þifa ve mü'minlere hidayet ve
rahmet gelmiþtir.
O halde Kur'ân, insanlar için bir hidayettir. Ve hidayeti, Kur'ân'da
aramak gerekir. Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz hadîs-i
þerifin devamýnda buyuruyor:
5- O, Allah'In sapAsaÐlam bÝr ÝpÝ ve apaçIk bÝr mührüdür.
Muhterem okuyucular, Rabbimiz Allah'ýn ipi olarak Sýratý Mustakîm'i
açýklýyor.
Sýratý Mustakîm, 4 ana kýsýmdan oluþur. Allah'ýn irþadla vazifeli
kýldýðý kavmin resûllerinin veya onlara baðlý olarak mürþidlerin
bulunduðu dergâhtan, devrin imamýnýn dergâhýna kadar yeryüzünün
sathýna paralel sebîller, Sýratý Mustakîm'in birinci kýsmýný
oluþturur.
Huzur namazýnýn imamýnýn zemin kattaki dergâhýndan 7. gök katýna
kadar 7 tane gök katýný birbirine baðlayan Tarîki Mustakîm, Sýratý
Mustakîm'in ikinci kýsmýný ve dikey kýsmýný oluþturur. 7. gök
katýndan 7 âlem geçtikten sonra varlýklar âleminin son noktasý olan
Sidret-ül Münteha ile noktalanan bölüm, Sýratý Mustakîm'in üçüncü
kýsmýdýr. Varlýklar âleminin son noktasýndan Yokluk'ta, Allah'ýn
Zat'ýna ulaþana kadar olan kýsým ise Sýratý Mustakîm'in dördüncü
kýsmýdýr. Allahû Tealâ, bu Sýratý Mustakîm'in 4 kýsmýyla ilgili
âyetlerini de Kur'ân-ý Kerim'e koymuþtur.
Sýratý Mustakîm'in birinci kýsmýnýn ifade ediliþi þöyledir:
5/MAÝDE-16: Yehdî bihillâhu menittebea rýdvânehu subules selâmi ve
yuhricuhum minez zulumâti ilen nûri bi iznihî ve yehdîhim ilâ sýrâtýn
mustakîm(mustakîmin). Allah, rýzasýna tâbî olan kiþiyi onunla (resûlü
ile) teslim yollarýna hidayet eder. Kendi izniyle onlarý karanlýktan
aydýnlýða (zulmetten nura) çýkarýp, Sýratý Mustakîm'e hidayet eder
(ulaþtýrýr).

Sýratý Mustakîm'in ikinci kýsmýnýn ifadesi Ahkâf Suresindedir:
46/AHKÂF-30: Kâlû yâ kavmenâ, innâ semi'nâ kitâben unzile min ba'di
mûsâ musaddikan fimâ beyne yedeyhi yehdî ilel hakký ve ilâ tarîkin
mustakîmin.
(Onlar þöyle) dediler: "Ey kavmimiz! Muhakkak ki; biz, Musa (A.S)'
dan sonra indirilen, onlarýn elindekini tasdik eden, Hakk'a ulaþtýran
ve tarîki mustakîm'e hidayet eden bir kitab dinledik."

Sýratý Mustakîm'in üçüncü kýsmýnýn ifadesi Hicr Suresindedir:
15/HÝCR-41: Kâle hâzâ sýrâtun aleyye mustekîm(mustekîme). (Allahû
Tealâ göz kırpma

þöyle buyurdu: "Bu, Bana ulaþtýran (Bana yönlendirilmiþ göz kırpma

yoldur."

Sýratý Mustakîm'in dördüncü kýsmýnýn ifadesi ise En'am Suresindedir:
6/EN'AM-126: Ve hâzâ sýrâtu rabbike mustekîm(mustekîmen), kad
fassalnâl âyâti li kavmin yezzekkerûn(yezzekkerûne).
Ve bu, senin Rabbine istikametlenmiþ (yönlendirilmiþ göz kırpma

yoldur.
(Allah'a götüren yoldur). Tezekkür eden bir kavim için âyetleri ayrý
ayrý açýkladýk.

6- O, ALLAH'IN SAPASAÐLAM BÝR ÝPÝ VE APAÇIK BÝR NURUDUR.
42/ÞURA-52: Ve kezâlike evhaynâ ileyke rûhan min emrinâ, mâ kunte
tedrî mel kitâbu ve lel îmânu ve lâkin cealnâhu nûren nehdî bihî men
neþâu min ibâdinâ, ve inneke le tehdî ilâ sýrâtýn mustekîm
(mustekîmin). Ve keza sana emrimizden ruh (Kur'ân) vahyettik. Sen
kitap nedir, îmân nedir? bilmezdin. Fakat Biz, O'nu (Kur'ân'ý göz kırpma

nur
kýldýk; O'nunla dilediklerimizi hidayete erdirmek için. Ve muhakkak
ki; sen, Sýratý Mustakîm'e ulaþtýrýyorsun.

Kur'ân-ý Kerim, bir nurdur. Ve Sýratý Mustakîm'e ulaþtýran, hikmet
dolu Allah'ýn haberidir.
Kur'ân'ýn muhtevasýnda yer alan hikmetlerin baþýnda, Allah'a ulaþmayý
dilemek ve Allah'ýn tayin ettiði mürþide mutlaka tâbî olmak gelir.
Kiþi, Allah'a ulaþmayý dilediði zaman Allahû Tealâ'dan 10 tane ihsan
alýr.
Bu 28 basamaðýn birincisinde bütün insanlar olaylarý yaþarlar.
Olaylarý yaþayan bu insanlardan Allah, kalbinde zeyg olanlarý yani
insanlar arasýnda fitneye sebep olanlarý ve kalbi hasta olanlarý
seçmez. Onun dýþýnda Allah'ýn seçtikleri ikinci basamaða ulaþýr. Bu
seçilenleri de Allahû Tealâ, birtakým olaylarla tekrar imtihan eder.
Bunlardan, onlar ki kendilerine bir musîbet isabet ettiði zaman:
2/BAKARA-156: Ellezîne izâ esâbethum musîbetun, kâlû innâ lillâhi ve
innâ ileyhi râciûn(râciûne). Onlar ki; kendilerine bir musibet isabet
ettiði zaman: "Biz muhakkak ki; Allah içiniz (O'nun için yaratýldýk)
ve muhakkak O'na döneceðiz (ulaþacaðýz)." dediler.

"Muhakkak ki biz, Allah içiniz ve mutlaka Allahû Tealâ'ya döneceðiz"
diyenlere Allah, þu 10 ihsanda bulunur:
1-Allahû Tealâ'nýn Rahîm esmasýyla tecelli etmesi ve rahmetini
göndermeye baþlamasý
2- Baþ gözlerindeki hicab-ý mesturenin kaldýrýlmasý
3- Kulaklardaki vakranýn kaldýrýlmasý
4- Kalpteki ekinnetin kaldýrýlmasý
5- Yerine ihbatýn konmasý
6- Allah'ýn kalbe ulaþmasý hidayet koymasý
7- Kalbin Allah'a dönmesi
8- Kalbe rahmet yolunun açýlmasý
9- Kiþinin hûþûya ulaþmasý
10- Ve hûþû sahibine, Allah'ýn mürþidi göstermesi.
Allah, sebepsiz yere mürþidini göstermez. Allah gösterilen mürþide
tâbî olmamýzý ister ve tâbiiyetle Allahû Tealâ'nýn 10 tane ni'meti
gerçekleþir.
1. ni'met, devrin imamýnýn ruhu baþýmýzýn üzerinde yer alýr.
2. ni'met, Allah kalbimizin mührünü alýr.
3. ni'met, kalbimizdeki küfrü dýþarýya alýr.
4- ni'met, kalbimize îmâný yazar.
5. ni'met, günahlarýmýzý sevaba çevirir.
6. ni'met, ruhumuz fizik bedenimizinden ayrýlýp Sýratý Mustakîm'e
ulaþýr.
7. ni'met, nefs tezkiyesine baþlanýr.
8. ni'met, fizik vücut þeytana kul olmaktan kurtulmaya baþlar.
9. ni'met, irademiz kuvvetlenir.
10. ni'met, bire yüz ve her gök katýnda yüzer yüzer artarak yedi yüze
kadar Allahû Tealâ, pozitif derecatý bizlere vermeye baþlar.
Gördük ki, Sýratý Mustakîm'e ulaþtýran hikmet yolu, Allah'ýn
Kitab'ýdýr.
O halde bu hadîs-i þerifte Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz,
Kur'ân'ýn muhtevasýný bir bir bizlere açýklamýþ ve anlatmýþtýr.
Muhterem okuyucular, bir hadîs konumuzun daha sonuna geldik.
Rabbimizin bizlere emrettiði 7 safhayý bütün unsurlarýyla, dünya
hayatýnda Allah'ýn bize yaþamayý nasip kýlmasýný yine Rabbimizden
Efendimiz'in himmetiyle diliyorum. Ve sözlerimi inþaallah burada
tamamlýyorum.
Allah hepinizden razý olsun.

Gönderen: 18.10.2005 - 21:19

tarýkyýlmaz üyenin diger mesajlarini ara

	tarıkyılmaz72

163 Mesaj -

bugün din emaniye kitaplara teslim edildiði için hurafelerle doludur

Gönderen: 02.11.2005 - 04:49

tarıkyılmaz72 üyenin diger mesajlarini ara

tarıkyılmaz72 üyeyi arkadas listeme ekle

	aybars77

		Yaniliyorsun dostum !

264 Mesaj -

Rasûlullah Efendimiz (S.A.V.) buyururlar ki ;

Ashabým gökteki yýldýzlar gibidir.Onlardan hangisini esas alýrsanýz hidayete erersiniz.

Gönderen: 06.11.2005 - 19:34

	rgözlü

6 Mesaj

Gönderen: 08.11.2005 - 08:49

	Lübe

RE: Yaniliyorsun dostum !

162 Mesaj -

Alıntı
Orijinali aybars77

Rasûlullah Efendimiz (S.A.V.) buyururlar ki ;

Ashabým gökteki yýldýzlar gibidir.Onlardan hangisini esas alýrsanýz hidayete erersiniz.

Katiliyorum.

Gönderen: 08.11.2005 - 08:58

	tarıkyılmaz72

163 Mesaj -

Hay Allah razý olsun % 100 katýlýyorum 313 sahabe irþad makamýna (daim zikire)kalp zikrine ulaþmýþlar mürþid olmuþlar onlara tabii olanlar hidayete ulaþmýþ

KUR'ÂN'IN BEYÂNI
Kur'ân-ý Kerim Allah'ýn bildirisidir, beyanýdýr.
Allahû Teâlâ Kur'ân-ý Kerim ile ni'metin tamamlandýðýný Maide Sûresi'nin 3. âyet-i kerîmesinde açýklýyor.

5/MAÝDE-3: …Elyevme yeiselleziyne keferû min diyniküm felâ tahþevhüm vahþevn, elyevme ekmeltü leküm diyneküm ve etmemtü aleyküm ni'metiy ve radýytü lekümül'islâme diynâ.
Bugün kâfirler sizin dininizden ye'se düþmüþlerdir. Bugün dîninizi ikmal ettim, üzerinizdeki ni'metimi tamamladým. Sizin için dîn olarak Ýslâma razý oldum.
4/NÝSA-26: Yuridullâhuü liyubeyyine lekum ve yehdiyekum sunenellezîne min kablikum ve yetûbe aleykum.
Allah size beyan etmek (açýklamak) ve sizi, sizden öncekilerin kanunu (olan Allah'a ) ulaþtýrmak ve tövbelerinizi kabul etmek ister.
EN'AM-55 : Ve kezâlike nüfassýlül-âyâti ve litestebîyne sebîylül mücrimîn.
Günahkârlarýn yolu belli olsun diye âyetleri açýklýyoruz.

Mesaj 2 kez düzenlendi. En son tarıkyılmaz72 tarafından, 23.12.2005 - 21:48 tarihinde.

Gönderen: 10.11.2005 - 23:30

	tarıkyılmaz72

		..

163 Mesaj -

KURAN MUHAFAZA EDÝLDÝÐÝNÝ AYETLERDEN ANLIYORUZ PEKÝ EMANÝYE EL YAZMASI KÝTAPLAR KÝMÝN KORUMASINDADA ONLARA TABÝÝ OLUYORUZ DÝNÝMÝZÝ ONLARDAN ÖÐRENMEYE ÇALIÞIYORUZ ÜSTELÝK KURAN BÜTÜN ÝLÝMLERÝ KAPSADIÐINI BELÝRTEN AYETLER VARKEN ALLAH IN SÖZÜNDE HULK YOKTUR O ÖYLE DÝYORSA ÖYLEDÝR FALAN ALÝM ÇOK BÝLGÝLÝ O ÖYLE DEMÝYORMU DÝYORSUNUZ KÝMÝNLE KÝMÝ YARIÞTIRIYORSUNUZ

KUR'ÂN BÜTÜN ÝLÝMLER KAPSAR
Allahû Teâlâ Hz. Nahl Sûresi 89. âyet-i kerîmesinde Kur'ân-ý Kerim'in herþeyi açýkladýðýný ifade buyurmuþtur.

16/ NAHL-89: Ve yevme neb'asü fiy külli ümmetin þehiyden aleyhim min enfüsihim ve ci'nâ bike þehiyden alâ hâülâ' , ve nezzelnâ aleykelkitâbe tibyânen likülli þey'in ve hüden ve rahmeten ve büþrâ lilmüslimiyn.
Ve o gün bütün ümmetlerde içlerinden birini onlarýn üzerlerine þahit beas ederiz. Seni de kendi ümmetine þahit tutacaðýz. Sana bu kitabý herþeyi açýklayýp anlatan, doðru yolu gösteren rehber, rahmet ve müjde olarak indirdik.
6/ EN'AM-38: Mâ ferratnâ fiylkitâbi min þey'in .
Biz bu kitapta hiçbirþeyi eksik býrakmadýk.

Allah'ýn yarattýðý herþey Kur'ân-ý Kerim'de ifadesini asýl olarak bulmuþtur. Fakat Kur'ân'da bir netice olarak mevcut olup, detaylarýnýn mutlaka idrak eden kiþiler tarafýndan açýklanmasý lazýmdýr.

30/ RUM-58: Ve lekad darebnâ linnâsi fiy hâzelkur'âni min külli mesel, ve lein ci'tehüm biâyetin leyekuûlennelleziyne keferû in entüm illâ mübtýlûn.
Andolsun ki, biz Kur'ân'da insanlar için her çeþit misalden açýkladýk. Ve eðer sen onlara bir âyet getirsen, derler ki o kâfirler, "Sen ancak batýlý söyleyensin."
25/ FURKAN- 33: Velâ ye'tûneke bimeselin illâ ci'nâke bilhakký ve ahsene tefsiyrâ.
Sana getirdikleri hiçbir mesele yoktur ki, Biz onun cevabýný Hak ile ve en güzel (ahsen) tefsir ile getirmiþ olmayalým.
6/ EN'AM- 67: Likülli nebe' in müstekarrün ve sevfe ta'lemûn.
Kur'ân'da her haber takarrür etmiþtir (haberin gerçekleþeceði belirli bir vakit kararlaþtýrýlmýþtýr). Siz de bileceksiniz.

O halde bu Kur'ân her zaman ve her mekânda yaþanan Allah'ýn ilmi kelâmýdýr.

Gönderen: 19.12.2005 - 18:24

	NurBahcesi

KELİME OYUNLARI YAPMAYIN

2687 Mesaj -

BÝLMEM SAFHA BASAMAK DERECE 313 SAHABE ZÝKRÝ SÜSLÜ KELÝMELER...

Gönderen: 20.12.2005 - 13:32

	tarıkyılmaz72

163 Mesaj -

KARDEÞ SEN ONU BUNU BIRAK KURAN A TABÝÝ OL GÜZEL KARDEÞÝM KURAN IN BEYANI NE ALLAH NE DEMEK ÝSTÝYOR ONA KULAK VER AKLETMEYENE AZAP EDERÝZ DÝYOR ALLAHU TEALA

Gönderen: 20.12.2005 - 18:17

	NurBahcesi

senin iskenderin akletti de akıl versin biraz bize

2687 Mesaj -

vah kardeþim sana diyecek bir sözüm yok seni bu hale getirenlere sözüm.....vah...insaallah düzelirsin ben kuraný güzel okuyan ve tabiolmaya calýþan biriyim ..benim uymam gereken yer sünnet ve kuran..sen mehdinin sünnetine uy...emi..

Gönderen: 20.12.2005 - 21:41

	tarıkyılmaz72

		..

163 Mesaj -

KUR'ÂN'A TÂBÝ OLUN
ARAF-3: Ýttebi'û mâ ünzile ileyküm min Rabbiküm ve lâ tettebiû min dûnihî evliyâ, kalîylen mâ tezekkerûn.
Size Rabbiniz tarafýndan inzal olunan þeye tâbi olun ondan baþka dostlara tâbi olmayýn. Çok az tezekkür ediyorsunuz.

EN'AM-155 :Ve hâzâ kitâbün enzelnâhü mübârakün fettebiûhü vettekuû le'alleküm türhamûn.
Bu inzal eylediðimiz bir kitaptýr. Mübarektir, öyleyse ona tâbi olun ve takva sahibi olun ki, merhamet olunasýnýz.

Ýnsanlarýn Allah indindeki mazeretlerinin kalmamasý için Kur'ân-ý Kerim'i Allah kendinden evvelki kitaplarý tasdik eden, herþeyi muhtevi, Allah'ýn tüm ni'metini bize ulaþtýran kitap olarak göndermiþtir.

EN'AM-156,157 :En tekûlû innemâ ünzilelkitâbü alâ tâifeteyni min kablinâ, ve in künnâ an dirâsetihim leðâfiylin. Ev tekûlû lev ennâ ünzile aleynelkitâbü lekünnâ ehdâ minhüm, fekad câeküm beyyinetün min Rabbiküm ve hüden ve rahmetûn femen ezlemü mimmen kezzebe biâyâtillâhi ve sadefe anhâ seneczillezîne yasdifûne an âyâtinâ sûel-azâbi bimâ kânû yasdifûn.
Bizden evvel yalnýz iki taifeye kitap inzal olundu. Dilimizce olmadýðýndan tedrisatýndan gafil kaldýk yahut bize kitap inzal olunsaydý herhalde onlardan daha ziyade hidâyete ererdik, dememeniz için inzal ettik. Ýþte size Rabbinizden beyyineler (deliller) hidâyet ve rahmet gelmiþtir. Allah'ýn ayetlerini yalan sayýp ondan çevrilenlerden daha zalim kim olabilir. Ayetlerimizden çevrilenleri, çevrildikleri için bir azap ile cezalandýracaðýz.
25/FURKAN-27: Ve yevme ye'adduzzalimu alâ yedeyhi yekulu ya leytenittehaztü mearrasuli sebiyla.
Zalimlerin herbiri iki elini ýsýrdýðý o günde þöyle diyecekler: "Ne olurdu, O Resûl ile beraber sebiyli (Allah'a ulaþtýran yolu) tutsaydým.
25/FURKAN-28: Yâ veyletâ leyteniy lem ettehýz fülânen haliylâ.
Yazýklar olsun bana, ne olurdu filaný dost edinmeseydim.
25/FURKAN-29: Lekad edalleniy anizzikri ba'de iz câeniy, ve kâneþþeytânü lil'insâni hazûlâ.
Andolsun ki bana Kur'ân gelmiþken o beni zikirden saptýrdý. Þeytan insaný yalnýz býrakýr.
25/FURKAN-30: Ve kaâlerresûlü yâ rabbi inne kavmittehazû hâzelkur'âne mehcûrâ.
Peygamber dedi ki; "Yâ Rab kavmim Kur'ân-ý býrakýverdiler."

KUR'ÂN MÜRÞÝDE ULAÞTIRIR VE ÞÝFADIR;
Kur'ân-ý Kerim mürþide nasýl ulaþýlacaðýný gösteren bütün iþaretlere sahiptir. Kur'ân-ý Kerim'de açýklanan hususlar tatbik edilirse, Mürþide ulaþýlýr. Mürþid ise Hakk'a ulaþtýrýr.

AHKAF-30 : Kaâlu yâ kavmenâ innâ semi'nâ kitâben ünzile min ba'di Musâ müsaddikan limâ beyne yedeyhi yehdîy ilelhakký ve ilâ tarîykýn müstakîym.
Ey kavmimiz biz Mûsa'dan sonra inzal olunmuþ evvelki kitaplarý tasdik eden, Hakk'a ve Hakk'a giden tarîk-ý müstakîm'e ulaþtýran, bir kitap dinledik.
CÝN-1, 2: Kul ûhiye ileyye ennehüsteme'â neferün minelcinni fekaâlû innâ semi'nâ Kur'ânen aceban yehdî ilerrüþdi.
De ki; Bana vahiyle bildirildi ki, birkaç cin Kur'ân-a kulak verip þöyle dediler; Mürþide götüren bir Kur'ân iþittik.

Kur'ân-ý Kerim diðer kitaplardaki tüm gerçekleri muhtevi olduðu gibi, onlardan daha tafsilatlý ve herþeyi açýklayan Allah'ýn tamamlanmýþ ni'metidir. Bu tamamlanmýþ kitaptýr ki, Rabbimizden bize miras býrakýldýðýný þöyle açýklýyor :

35/ FATIR-32: Sümme evresnelkitâbelleziynastafeynâ min ýbadinâ, feminhüm zâlimün linefsih, ve minhüm muktesýd, ve minhüm sâbikun bilhayrâti bi-iznillâh, zâlike hüvelfadlulkebiyr.
Sonra kullarýmýzdan seçtiklerimize kitabý miras býraktýk. Onlarýn bir kýsmý nefislerine zulmeder, bir kýsmý muktesit'tir (yemin sahibidir). Bir kýsmý ise Allah'ýn izniyle hayýrlarda yarýþanlardýr. Ýþte büyük fazýl budur.
ENBÝYÂ-10: Lekad enzelnâ ileyküm kitâben fîyhi zikruküm efelâ ta'kýlûn.
Biz size bir kitap inzal eyledik ki onda sizin için zikir vardýr. Halâ akýl erdiremiyor musunuz?
ZUHRUF-43,44: Festemsik billeziy ûhiye ileyk, inneke alâ sýrâtýn müstekîym. Ve innehû lezikrun leke ve likavmik, ve sevfe tüs-elûn.
Artýk sana ne vahiy olunmuþsa ona sarýl çünkü sen Sýrat-ý Müstakîm'desin. Kur'ân sana ve kavmine de büyük bir þereftir. Hakkýný eda hususunda sorguya uðrayacaksýnýz.
FUSSÝLET-44: Kul hüve lillezîne âmenû hüden ve þifâ.
De ki; Kur'ân mü'minler için hidâyet ve þifadýr.
YUNUS-101: Ve mâ tüðnîyl-âyâtü vennüzüru an kavmin lâ yü'minûn.
Ayetler ve nezirler îmân etmeyen kavme fayda vermez.

10/ YUNUS-57: Yâ eyyühennâsü kad câetküm mev'ýzatün min rabbiküm ve þifâün limâ fiyssudûri ve hüden ve rahmetün lilmü'miniyn.
Ey nâs! Andolsun ki, size Rabbimiz tarafýndan bir mev-ýze, göðüslerinizdeki hastalýklara þifa, mü'minler için hidayet ve rahmet gelmiþtir.
10/ YUNUS-58: Kul bifadlillâhi ve birahmetihî febizâlike felyefrehû, hüve hayrün mimmâ yecme'ûn.
De ki, "Allah'ýn fazlý ve rahmeti ile, yalnýz bunlarla ferahlansýnlar. O onlarýn yýðdýklarý dünya zînetlerinden daha iyidir."

ESKi KÝTAPLARIN ASLI DA HÝDÂYET REHBERÝDÝR
Yüce Rabbimiz Hz. Musa'ya Tevrat'ý, Hz. Davut'a Zebur'u, Hz. Ýsa'ya Ýncil'i ve Peygamber Efendimiz (SAV)'e de Kur'ân-ý Kerim'i indirmiþtir. Ne varki þeytan eski üç kitabý da tahrif etmeyi baþarmýþtýr. Bu kitaplarýn aslý herkesi Ýslâm'a çaðýrmaktaydý.

MAÝDE-44: Ýnnâ enzelnettevrâte fîhâ hüden ve nûr.
Þüphesiz Tevrat'ý indirdik; içinde hidâyet ve nur vardýr.
40/ MÜ'MÝN-53: Ve lekad âteynâ mûselhüdâ ve evresnâ beniy isrâiylelkitâbe.
Biz Musa'yý hidâyete erdirdik ve kitabý (Tevratý) Ýsrail oðullarýna miras býraktýk.
40/ MÜ'MÝN-54: Hüden ve zikrâ liûlil'elbâb (Tevratýn Aslý).
Ulûl'elbâb kullar için hidâyet rehberi ve zikirdir.
MAÝDE-46: Ve kaffeynâ alâ âsârihim bi'îysebni Meryeme müsaddikan limâ beyne yedeyhi minettevrâti, ve ateynâhül-incîyle fîyhi hüden ve nûrun ve müsaddikan limâ beyne yedeyhi minettevrâti ve hüden ve mev- ýzaten lilmüttekîyn.
Meryem oðlu Ýsâ'yý ellerindeki Tevrat'ý tasdik edici olarak izlerince getirdik. Ona içinde hidâyet ve nur bulunan, ellerindeki Tevrat'ý tasdik eden, takva sahiplerine bir hidâyet ve mev'ize olan, Ýncil'i verdik.

KUR'ÂN-I KERÝMÝN LÂFZI VE RUHLARI
Peygamber Efendimiz (SAV) 5 görevle vazifelendirilmiþtir.

2/ BAKARA-151: Kemâ erselnâ fiküm resûlen minküm yetlü aleyküm ayatina ve yüzekkiküm ve yü'allimükümülkitâbe velhýkmete ve yüallimüküm mâ lemtekünü ta'lemun.
Nitekim size; içinizde (görev yapmak üzere) sizden bir Resûl (Peygamber) gönderdik ki, âyetlerimizi size tilâvet etsin (okuyup, açýklasýn) ve sizi (nefslerinizi) tezkiye etsin, size Kitap ve hikmet öðretsin ve (hikmetin de ötesinde) bilmediðiniz þeyleri öðretsin.

1- Sahâbeye Kur'ân-ý Kerim'in Ayetlerini okumak.
2- Onlarýn nefslerini tezkiye etmek
3- Onlara kitap öðretmek
4- Onlara hikmet öðretmek
5- Onlara (sahâbeye) Ýrþadýn (hikmetin) ötesinde bilmediklerini öðretmek.
Görevlerin incelenmesi çok ilgi çekici sonuçlar vermektedir:
Birinci görev de Kur'ân-ý Kerim'dir, üçüncü görev de Kur'ân-ý Kerim'dir. Fakat birinci görev Kur'ân-ý Kerim'in lâfzý (sözleri, zahiri anlamý) üçüncü görev ise Kur'ân-ý Kerim'in ruhudur. Yüce Rabbimiz Kur'ân-ý Kerim'in lâfzýný öðrenenin hemen ruhuna da girmesine müsaade etmiyor. Ruha girebilmek (3 üncü görev) için önce kiþinin nefsini tezkiye etmesi gerekiyor (2 inci görev). Gerçekten nefsi tezkiye olmayan hiçkimse Kur'ân-ý Kerim'in ruhuna giremez. Ruhu öðrenebilmenin ön ve kaçýnýlmaz þartý nefsi tezkiye edip "Veli" (Allah dostu, evliya, ermiþ) payesine yükselmektir. Beþ görevin herbirinin sahâbenin manevi tekâmülündeki (olgunlaþmasýndaki) yerleri aþaðýdaki gibidir.
a- Birinci görev: Kur'ân-ý Kerim'in tilâveti (okunmasý)
Bu görevde Kur'ân-ý Kerim'in lâfzý öðreniliyor. Tabiatýyla Peygamber Efendimiz SAV'e biat edilmiþ ve Allah'a doðru yola çýkýlmýþtýr.
Kur'ân-ý Kerim'in lâfzý öðrenilirken Tasavvuf yaþanmaktadýr. Çünkü okula her yeni baþlayan, okuldaki tatbikata ayak uydurmakla kalmýyor, Peygamber Efendimiz SAV'den nefsini tezkiye edecek özel zikir emirleri alýyor.
b- Ýkinci görev: Nefsleri Tezkiye etmek
Bu görevde nefs tezkiyesi, Kur'ân-ý Kerim'in lâfzýnýn öðrenilme ve tatbik edilmesiyle (uygulanmasýyla) paralel yürüyor. Ve kiþi aþaðýdaki kademelerde nefsini tezkiye ediyor.
1- Nefs-i Emmare (Kötülüðü emreden, nefs kademesi)
2- Nefs-i Levvame (Kýnanan ve piþmanlýk duyulan nefs kademesi)
3- Nefs-i Mülhime (Ýlham alýnan nefs kademesi)
4- Nefs-i Mutmainne (Doyuma ulaþmýþ nefs kademesi)
5- Nefs-i Radiye (Allah'tan razý olmuþ nefs kademesi)
6- Nefs-i Mardiye (Allah'ýn rýzasýný kazanmýþ nefs kademesi)
7- Nefs-i Tezkiye (Terbiye olmuþ nefs kademesi)
Kim nefsini 7 kademede Tezkiye (terbiye, aklandýrma, arýtma) edebilirse o kiþi veli olur (Evliyadan biri olur, ermiþ olur, Allah dostu olur). Allah'a vermiþ olduðu 3 yemini de yerine getirmiþtir. Nefsi tezkiye olmuþ, ruhu Allah'a ulaþmýþ ve fizik vücudu Allah'ýn kulluðuna kabul edilmiþtir.
c- Üçüncü görev: Kitabýn öðrenilmesi:
Üçüncü görev sahâbenin evliya olmasýndan sonraki kademeleri kapsar. Ve bu kademelerde Kur'ân-ý Kerim'in 4 ruhuna girilir.
1- Fenâ Makamý : Allah'a ulaþan ruhun Allah'ýn Zatý'na ulaþmasý ve O'na sýðýnmasý. Allah'a mülâki olan (ulaþan) ruh Allah'a sýðýnýnca artýk gözlenemediði için (gönül gözüyle), bu ruh Allah'ta ifnâ olmuþ, fani olmuþtur diye mütalâa edilmekte ve bu makama Allah'ta yok olmak anlamýna gelen "Fena Makamý" denmektedir. Realitede ise ruh Allah'ýn Zatý'nda muhafaza altýna alýnmakta ve Allah bu ruha meab (sýðýnak, melce) olmaktadýr.

78/ NEBE-39: Zâlikelyevmülhakk , femen þâettehaze ilâ rabbihî meâbâ .
Ýþte o gün (mürþidin eli Hakk'a ulaþmak üzere öpüldüðü ve ona tâbi olunduðu gün) Hakk günüdür. Dileyen (Allah'a ulaþmayý dileyen) kiþi kendisini Rabbine ulaþtýran (yolu, Sýrat-ý Müstakiym'i) yol ittihaz eder (edinir). (Allah'a ulaþan kiþiye Allah) meab (sýðýnak, melce) olur.

Bu makamda Kur'ân-ý Kerim'in ilk ruhuna girilir. Artýk lâfz aþýlmýþ ve Kur'ân-ý Kerim'in ilk ruhuna girilmiþtir.

2- Beka Makamý :
Allah'ýn indinde bâki olmak (sonsuz olarak Allah'ýn Katý'nda kalmak). Ýndi Ýlâhi bir sonsuz meydandýr ki, orasý Allah'ýn huzurudur. Orada bütün insanlarýn, her devirde yaþamýþ ve yaþayacak insanlarýn birer seccadesi vardýr. Ve bütün vakitler orada Allah'ýn huzurunda kýlýnýr. Bu sebeple bu namazlara "Huzur Namazý" adý verilir. Sýrat-ý Müstakiym üzerindeki bütün ruhlar her namazda bulunduðu yerden Ýndi Ýlahi'deki kendi seccadesine ulaþýr ve namazý mutlaka huzurda kýlar. Hadis-i þÞerifi hatýrlayalým:
"Her namaz bir miraçtýr."
Ýndi Ýlâhi'de Allah "Beka" makamýna ulaþanlara bir taht ihsan eder. Altýndan yapýlmýþ, üzeri mücevherlerle süslü bir taht..Ve Zatý'nda özel muhafazaya aldýðý ruhu, daimî ikamet etmek üzere bu tahta gönderir. O ruh artýk Ýndi Ýlâhi'de bâkidir.

6/ EN'AM-126: Ve hâzâ sýrâturabbike, müstekýymâ, kad fassalnel' âyâti likavmin yezzekkerûn.
Ve bu Allah'ýn Sýrat-ý Müstakiym'idir, andolsun ki Allah tezekkür eden bir kavim için âyetlerini açýklar.
6/ EN'AM-127 : Lehüm dârüsselâmi ýnde rabbihim ve hüve veliyyühüm bimâ kânû ya'melûn
Onlar için Rab'leri'nin indinde (huzurunda) teslim yurdu (altýn tahtlar) vardýr. Ve O (Allah) amellerinden dolayý onlarýn mevlâsý (velîsi, dostu) olmuþtur.

Bu makamda Kur'ân-ý Kerim'in ikinci ruhuna girilir.
3- Zühd Makamý:
Zikir, günün yarýsýný aþtýðý zaman raðbetimizin zikre dönük olduðu kesinlik kazanýr. Artýk her 24 saatin 12 saatinden fazlasýný zikirle geçiriyoruz demektir. Zikirli devre hergün zikirsiz devreden fazladýr.
Bu makamda Kur'ân-ý Kerim'in 3üncü ruhuna girilir.
4- Teslim makamý : (Muhsinler Makamý)
Makamlarý geçen kiþinin sayýsal zikri daima artmaktadýr.
Bir gün bu veli bir büyük gerçeðin farkýna varýr ki "Fizik Vücudu" kendisine ait deðildir. Sadece kendisine verilmiþ bir emanettir.
Bu emaneti, emanetin sahibi olan Allah'ýn emirlerini yerine getirecek, nehiylerini de (yasaklarýný da) hiç yapmayacak bir þekilde kullanmasý gerektiðini idrak eder ve bunu tatbik edebilirse (uygulayabilirse) artýk fizik vücudu Allah'a teslim olmuþtur.

4/NÝSA-125: Ve men ahsenuü dinen mimmen esleme vechehuü lillahi ve huve muhsinuûn.
O kiþiden vechi, (fizik vücudu) dinde daha ahsen kim vardýr: O kiþi ki vechini (fizik vücudunu) Allah'a teslim etmiþ ve muhsinlerden olmuþtur.

Bu makamda Kur'ân-ý Kerimin 4. ruhuna girilir.
d- Dördüncü görev: Hikmet öðretilmesi
5- Ulûl Elbab Makamý :
Zikir giderek artar ve bir gün "Zikri Daim"e devamlý zikre, sonsuz zikre) varýlýr. Artýk kiþi daimî zikrin sahibidir.

3/ ÂL-Ý ÝMRAN-191: Ellezine yezkürûnallahe kýyâmen ve ku'ûden ve alâ cünûbihim.
O (ulûl'elbâb) ki (lüblerin, Allah'ýn sýr hazinelerinin sahipleri) onlar ayakta iken, otururken ve yan üstü yatarken (hep) Allah'ý zikrederler.

Ulûl'eIbâb, Lübb'lerin sahipleri (Sýr Hazinelerinin, özün özünün, hikmetin, tam nura ulaþmýþ nefs kalbinin sahipleri) demektir. Artýk veli, hikmet sahibidir.
Bu makamda Kur'ân-ý Kerim'in 5. ruhuna girilir.
6- Ýhlâs Makamý:
Bu makam hikmetin 2. ve son makamýdýr. Bu makam Ulûl'elbâb makamýnýn hemen arkasýndan oluþmaktadýr. Halis olmak, saf olmak ihlâs kelimesinin manasýdýr. Muhtevayý bozacak hiçbir afetin nefste kalmadýðý bir devreyi ifade eder. Nefs 19 afetinden kurtulmuþ ve ruhun 19 hasleti fazl'lar (fazilet) adýyla nefse yerleþmiþ ve nefs bu durumda adeta bir ruh hüviyetine girdiðinden Allah'a teslim olmuþtur. Bu makam Ýslâm þerefine erdiðimiz makamdýr.
Bu makamda Kur'ân-ý Kerim'in 6. ruhuna girilir.
7- Salâh Makamý:
Bu makam Salihler makamýdýr. Ýhlâs'ý geçmek, aþmak þerefine erecekler Yüce Rabbimiz tarafýndan "Tövbe-i Nasuh"a davet edilir. Tövbe-i Nasuh, Ýhlâs ile Salâh makamlarýný birbirinden ayýran geçiþ kapýsýdýr.
Bu makam hikmetin ötesidir.
Bu makamda Kur'ân-ý Kerim'in 7. ruhuna girilir.
Yüce Rabbimiz Kur'ân-ý Kerim'in herþeyi, bütün ilimleri açýklamak üzere indirildiðini açýklamýþtýr.

16/ NAHL-89: Ve nezzelnâ aleykelkitâbe tibyânen likülli þey'in ve hüden ve rahmeten ve büþrâ lilmüslimiyn.
Sana bu kitabý herþeyi açýklayýp anlatan, doðru yolu gösteren rehber, rahmet ve müjde olarak indirdik.

Ayrýca bu muhteþem kitapta her ilmin mevcut olduðu, hiçbirþeyin eksik býrakýlmadýðý ifade edilerek konu tamamlanmýþtýr.

6/ EN'AM-38: Mâ ferratnâ fiylkitâbi min .
Biz bu kitapta hiçbirþeyi eksik býrakmadýk.

Demek ki mukaddes kitabýmýz Kur'ân-ý Kerim'de Allah'u Teâlâ Hz. hiçbir þeyi eksik býrakmamýþ, herþeyi bu Kitab'ýn içine yerleþtirmiþtir.
Kur'ân-ý Kerim'in Türkçe mealini okuyup da, ben bu kitapta ilimleri göremedim diyenlere hararetle nefslerini tezkiye etmelerini tavsiye ederiz. Hele bir de daimî zikre ulaþýrlarsa... O zaman yukardaki gibi konuþtuklarýndan utanç duyacaklardýr.
Yüce Allah, Kur'ân-ý Kerim'deki müteþâbih âyetleri tezekkür etme yetkisini Ulûl'elbâb adýný verdiði daimî zikrin sahiplerine ihsan etmiþtir. Ýlimde ne kadar kökleþmiþ olurlarsa olsunlar, nefsini önce tezkiye, sonra tasfiye etmedikçe rasihun (rasihler, köklü ilmin sahipleri) Kur'ân-ý Kerim'in müteþâbih âyetlerini tezekkür edemezler.

3/ÂL-Ý ÝMRAN-7 : Hüvellezî enzele aleykel kitâbe minhü âyâtün muhkemâtün hünne ümmül kitâbi ve uharu müteþâbihât. Fe emmellezine fî kulûbihim zeygun feyettebi'ûne mâ teþâbehe minhübtigâel fitneti vebtigâe te'vîlihi, ve mâ ya'lemü te'vîlehü illâllahü, verrâsihûne fîl'ýlmi yekûlüne âmenna bihi, küllün min ýndi rabbinâ, ve mâ yezzekkeru illa ülülelbâbi
O (Allah) ki; Kitab'ý sana O indirdi. O'nda bir kýsmý muhkem (manâsý açýk, yorum götürmez, þüphe kabul etmez) âyetlerdir ki; bunlar (Levh-i Mahfuz'daki) Ümmülkitapta (yer alan açýk ve kesin âyetler)dir. Diðerleri ise müteþâbih (manâsý kapalý, açýklama isteyen) âyetlerdir. Kalplerinde eðrilik (ve döneklik) bulunanlar, fitne çýkarmak ve (kendi yararýna uygun) teviylde (yorumda) bulunmak istedikleri için o (Kitab'ýn) müteþâbih olan kýsmýna uyarlar. Halbuki onlarýn teviylini, kimse bilmez ancak Allah bilir. Ýlimde derinleþmiþ olan RASÝHUN (rüsuh sahipleri) ise derler ki; "O'na îmân ettik, hepsi de Rabb'imiz katýndan (indirilme) dir." Bunu kimse tezekkür edemez, ancak ulûl'elbâb tezekkür edebilir.

Ulûl'elbab ise daimî zikrin sahipleridir.

3/ ÂL-Ý ÝMRAN-191: Ellezine yezkürûnallahe kýyâmen ve ku'ûden ve alâ cünûbihim.
O (ulûl'elbâb) ki (lüblerin, Allah'ýn sýr hazinelerinin sahipleri) onlar ayakta iken, otururken ve yan üstü yatarken (hep) Allah'ý zikrederler.
Ve bunlar zikir ehli olarak baþkalarýnýn bilmediði þeyleri bilenlerdir.
21/ ENBÝYA-7: Fes'elû ehlezzikri in küntüm lâ ta'lemûn.
Bilmiyorsanýz zikir ehline (daimî zikrin sahiplerine, ulûl'elbâb'a) sorun.

Ehline deðil, zikir ehline sormak ve cevap almak söz konusudur. Çünkü Allah zikir ehli dediðimiz bu hikmet ve daha ötesinin sahiplerine, ilham yoluyla baþkalarýnýn bilmediði þeyleri, geceler boyunca öðretir.
Çünkü bunlarýn, kalplerindeki mühür, kalplerinin "Semi" isimli iþitme hassasýnýn üzerindeki mühür ve "basiret" isimli görme hassasýnýn üzerindeki "gýþavet" adlý perde açýlmýþtýr. Kendilerine Allah'ýn tayin ettiði hidâyetçiye ulaþmadan evvel bunlarýn da kalbi herkes gibi mühürlü, kalpteki iþitme hassasý mühürlü ve görme hassasý perdeli idi.

45/ CASÝYE-23: Efere'eyte menittehaze ilâhehü hevâhü ve edallehullahü alâ ilmin ve hateme alâ sem'ýhî ve kalbihî ve ce'ale alâ basarihî gýþâveh
Hevalarýný (nefslerini) kendilerine ilâh edinenleri görmedin mi (habibim), Allah onlarý bir ilim üzere dalâlette býrakýr, onlarýn kalplerindeki sem'i (iþitme) hassasýný ve kalplerini (kalpteki idrak hassasýný) mühürler ve onlarýn kalplerindeki basar (görme) hassasýnýn üzerine gýþavet (isimli bir perde) çeker.

...Ve onlar da kendilerine ezelde tayin edilmiþ hidâyetçiye ulaþmadan evvel herkes gibi "dalâlette" idiler.
Öyleyse Kur'ân-ý Kerim'in bütün ilimleri ihtiva ettiði gerçeðine ulaþamayan kimselerin böyle birþey yoktur demesi, onlar açýsýndan sadece utanç duyulacak, büyük bir gaftýr.

Gönderen: 20.12.2005 - 22:00

	NurBahcesi

HUZUR NAMAZI DA NEDİR...BU AYRI BİR DİN Mİ

2687 Mesaj -

Huzur namazýnýn imamýnýn zemin kattaki dergâhýndan 7. gök katýna
kadar 7 tane gök katýný birbirine baðlayan Tarîki Mustakîm, Sýratý
Mustakîm'in ikinci kýsmýný ve dikey kýsmýný oluþturur. 7. gök
katýndan 7 âlem geçtikten sonra varlýklar âleminin son noktasý olan
Sidret-ül Münteha ile noktalanan bölüm, Sýratý Mustakîm'in üçüncü
kýsmýdýr. Varlýklar âleminin son noktasýndan Yokluk'ta, Allah'ýn
Zat'ýna ulaþana kadar olan kýsým ise Sýratý Mustakîm'in dördüncü
kýsmýdýr. Allahû Tealâ, bu Sýratý Mustakîm'in 4 kýsmýyla ilgili
âyetlerini de Kur'ân-ý Kerim'e koymuþtur.

Gönderen: 20.12.2005 - 22:02

	tarıkyılmaz72

		..

163 Mesaj -

NAMAZ MÜMÝNÝN MÝRACIDIR HADÝSÝ ÞERÝFÝNDE ÝNSAN RUHU NAMAZDA VUCUTTAN AYRILIYOR ÝNDÝ ÝLAHÝDE SAFLAR OLUÞTURUYOR ALLAH IN HUZURUNDA RUHUN NAMAZ KILIYOR

Gönderen: 20.12.2005 - 22:10

	NurBahcesi

TABİİ NAMAZDA İSLAMIN BÜTÜN SAFHALARI YAŞANIYOR AMA

2687 Mesaj -

NAMAZ MÜMÝNÝN MÝRACIDIR HADÝSÝ NÝ TARTIÞMIYORUZ...RUH VE BEDEN ORTAK NAMAZ KILAR ÝHLAS VE SAMÝMÝYETE BAÐLI ....BÝR KERE HAKÝKATÝ SÖYLEDÝN BU HADÝSÝ OKUMAKLA TEBRÝKLER

Gönderen: 20.12.2005 - 22:13

	tarıkyılmaz72

		..

163 Mesaj -

ARKADAÞ BENÝ SAF SAZAN ZANNETME NE BÝLÝP NE BÝLMEDÝÐÝMÝ ÇOK ÞÜKÜR ÝDRAKÝNDEYÝM DÝNDEN BÝR HABER SAF DEÐÝLÝM ÇOK ÞÜKÜR:)

Gönderen: 20.12.2005 - 22:15

	NurBahcesi

ANLAŞILMIŞTIR...

2687 Mesaj -

DEMEK KÝ UYUÞABÝLÝYORUZ BAZEN....KARDEÞ OLABÝLÝYORUZ...BEN SENÝN ÞAHSINDAN COK ETKÝSÝNDE KALDIÐIN DÜÞÜNCELERE KARSIYIM BUNU DA BÝL...BAZEN SALDIRIYORSUN FAZLA AMA BEN SABIRLIYIMDIR

Gönderen: 20.12.2005 - 22:19

	tarıkyılmaz72

163 Mesaj -

NEFSÝMDENDÝR AFFET ÇOK ÞÜKÜR ALLAHIMIZ BÝR KURANIMIZ BÝR BÝZ BÝR BAHÇENÝN GÜLLERÝYÝZ RENKLERÝMÝZ FARKLI HEPÝMÝZ ALLAH YOLUNDAYIZ AMAÇ SADECE BU

Gönderen: 20.12.2005 - 22:22

	NurBahcesi

ALLAH YOLUNDA OLMANIN DA ŞARTLARI VAR SONRA...

2687 Mesaj -

SEVÝYORUM SÝZLERÝ..

Gönderen: 20.12.2005 - 22:26

	tarıkyılmaz72

		ALLAH RAZI OLSUN SİZLERİ ÇOOOK SEVİYORUM

163 Mesaj -

KÝTAP VE MÝZAN
ÞURÂ-17 : Allahüllezîy enzelelkitâbe bilhakký velmîyzân, ve mâ yüdrîyke leallessâate karîyb.
Allah hak olarak kitabý ve mizaný indirdi. Ne bilirsin belki kýyamet yakýndýr.

Bu âyet-i kerimeden de anlaþýldýðý gibi Allah kitabý indirmiþtir. Kitapta bu dünya hayatýný yaþarken yapmamýz gerekenlerle, yapmamamýz gereken þeylerin bütünü vardýr.
"Kitap" kelimesi hem ümmül kitabý, hem Kur'ân-ý Kerim'i hem de bütün hayatýmýzýn filmini ifade eder.
Mizan ve kitap beraberce zikredildiðine göre bu âyet-i kerimede geçen kitap hayat filmimizi ifade etmektedir.

83/MUTAFFIFIN-18: Kellâ inne kitâbel'ebrâri lefiy ýlliyyiyn.
Dikkat edin muhakkak ki Ebrar'ýn (Allah'a vasýl olanlarýn, hidayete erenlerin) kitaplarý illiyyindedir.
83/MUTAFFIFIN-19: Ve mâ edrâke mâ ýlliyyûn.
Ýlliyyinin ne olduðunu idrak edebilir misin?
83/MUTAFFIFIN-20: Kitâbün merkuûmün.
O rakamlý bir kitaptýr (insanlarýn hayat filmidir).

Ýþte hayat filmimiz kazandýðýmýz ve kaybettiðimiz rakamlarla (ki bu rakamlar derecatýmýzý ifade eder) doludur.
Bu hayat filmi bugünkü tabirle bir hologram hüviyetindedir. Bir perdeye veya ekrana ihtiyaç göstermeden 3 boyutlu olarak boþlukta oynayacak olan bir film.
Mizan ise bu emir ve nehiylerin iþlenmesine ait pozitif ve negatif derecatlarýn bütününü içeren bir sistemdir. Omuzlarýmýz üzerinde bulunan Kirâmen Kâtibîn melekleri yaptýðýmýz her ameli bu filme (hologram'a) almaktadýr ve amellerimizin karþýlýðý olan derecat mizandan amel defterimize devredilmektedir. Bunlar bizimle Rabbimiz arasýndaki emir ve nehiyleri yerine getirip getirmememiz halindeki kayýp ve kazançlarýmýzý bize açýklýyor.

HADÝD-25: Lekad erselnâ rusülenâ bilbeyyinâti ve enzelnâ me'ahümülkitâbe velmîyzâne liyekûmennâsü bilkýst.
Andolsun ki, Resûllerimizi belgelerle gönderdik. Ýnsanlarýn doðru hareket etmeleri adil davranmalarý için Resûllerle birlikte kitap ve mizan indirdik.

RAHMAN-7, 8, 9: Vessemâe rafe'ahâ ve veda'almîyzân. Ellâ tetðav filmîyzân. Ve ekîymülvezne bilkýstý ve lâ tühsirulmîyzân.
O mîzaný koymuþtur. Artýk mîzanda tecavüz etmeyin tartmayý doðru yapýn, mîzaný eksik tartmayýn.

Diðer yandan amel defterimize kaydedilecek olan kesimin belli bir derecatý mizanda vardýr.

EN'ÂM- 132: Ve liküllin dereacâtün mimmâ amilû ve mâ Rabbüke biðaâfilin ammâ ya'melûn.
Ýþledikleri her amellerine karþýlýk dereceleri vardýr. Rabbin onlarýn iþlediklerinden habersiz deðildir.

Gönderen: 23.12.2005 - 21:46

	aytaybru

19 Mesaj -

ÞEYTANIN TUZAÐI
Allah'ýn istediði þey insanlarýn þu dünya hayatýný mutluluk içinde, saadet içinde geçirmesidir. Ahiret hayatýný da cennet'te yaþamalarýdýr. Allah'ýn istediði yalnýzca budur. Allah insanlarý cezalandýrmak deðil mukafatlândýrmak ister.

3/ÂL-Ý ÝMRAN-31: Kul in küntüm tuhibbünallâhe fettebi'uni yuhbibkümüllahü ve yaðfirleküm zünûbeküm. Vallahü gafûrun rahîm.
De ki: "Eðer Allah'ý seviyorsanýz, o zaman bana tâbî olun ki; Allah da sizi sevsin ve sizin günahlarýnýzý baðýþlasýn (sevaba çevirsin). Allah GAFÛR'Dur RAHÎM'dir.

Allah'ýn istediði þey insanlarý mükâfatlandýrmakdýr. Ama insanlar kendilerine verilen serbest iradeyi, Allah'ýn emrettiði istikamette deðil yanlýþ istikametlerde kullanarak, Allah'ýn hediyelerine vasýl olmak yerine, cehennem'e vasýl olmak yolunu tutuyorlar. Ne yazýk ki, insanlarýn çoðunluðu bu durumda. Ýþte iblîs Peygamber Efendimiz (SAV)'in Allah'a kavuþmasýndan 14 asýr sonra insanlarý büyük tuzaðýna düþürmüþ vaziyette. Hangi Ýslâm ülkesine giderseniz oradaki din âlimleri ile konuþursanýz þunu göreceksiniz. Hepsi size þunu sorarlar. Namaz kýlýyor musun? Oruç tutuyor musun? Zekât veriyor musun? Kelime-i Þehadet getirdin mi? Paran var da Hacca gittin mi? Bunlarýn hepsine "evet" cevabýný almýþlarsa size verecekleri cevap "kurtuldun" olacaktýr. Halbuki Allahû Teâlâ Kur'ân-ý Kerîm'de hiç böyle söylemiyor. Þeytandan kurtulabilenler ihlâs sahibi olan kullardýr. Sen, diyor iblis'e, "Benim ihlâs sahibi kullarýmý yoldan çýkartamazsýn. ÝdIâle düþüremezsin."

15/ HÝCR-40: Ýllâ ibâdeke minhümülmuhlasýyn
Senin ihlâs sahibi kullarýn hariç.

Gönderen: 25.01.2006 - 17:50

	pejocu

84 Mesaj -

güzel yazýlar Allah razý olsun

Gönderen: 07.03.2006 - 00:36

	pejocu

bu soruya muhatap olmayalım inşaallah

84 Mesaj -

MULK-8:(Cehennem) nerede ise öfkesinden çatlayacak gibi olur. Herbir grup oraya (cehenneme) atýldýðýnda, cehennem bekçileri (vazifelileri) onlara: Size nezir (ikaz edici, uyarýcý) gelmedi mi? diye sorarlar.
MULK-9:(Cehenneme atýlanlar) derler ki: "Evet, andolsun ki bize nezir geldi. Ama biz, onu yalanladýk ve Allah, hiçbir þey indirmemiþtir, dedik ve siz, büyük bir sapýklýk içindesiniz, dedik.

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son pejocu tarafından, 19.03.2006 - 07:59 tarihinde.

Gönderen: 19.03.2006 - 07:59

	pejocu

KİM HİDAYETİ KUR'ÂN'IN DIŞINDA BAŞKA BİR YERDE ARARSA, ALLAH ONU DALALETTE BIRAKIR

84 Mesaj -

DALÂLETTE OLANLAR CEHENNEME GÝDER

Peki bir insan Dalalette ise ne olur? Önemli mi? Kur'ân-ý Kerim bu konunun cevabýný açýk olarak veriyor.
Ýþte Ayeti Kerimeler:
"Ýnnelleziyne keferu ve saddu an sebiylillâhi, kad dallu dalalen ba'iyda. Innelleziyne keferu ve zalemu lem yekûnillâhü liyagfirelehüm. Ve lâ liyehdiyeküm tariykaâ, illâ tariyka cehenneme. Halidiyne fiyha ebeda." Nisa - 167,168,169
Onlar ki küfür üzeredirler ve Allahýn yolundan (Sýratý Mustakiymden, Allaha ulaþtýracak yoldan) saptýrýrlar, (men ederler), andolsun ki onlar uzak bir dalalet içindedirler. Muhakkakki onlar küfür üzeredirler. Allah onlara maðfiret etmez (günahlarýný sevaba çevirmez) ve onlarý tariyka (tariki mustakiyme,Allaha ulaþtýran yola) ulaþtýrmaz,onlarý ancak cehennem yoluna (cehenneme ulaþtýran yola) ulaþtýrýr.
"Men yehdillahü fehüvel muhted ve men yudlil fe ulaikehümül hasirun. Araf-178
Allah kimi kendisine ulaþtýrýrsa o hidayete erer, kimi dalalette býrakýrsa onlar hüsranda olanlardýr. (Nefslerini hüsrana düþürenlerdir.)
Ve men haffet mevâziynuhü fe ülaikelleziyne hasiru enfüsehüm fiy cehenneme halidun Müminun-103
Ve tartýlarý hafif gelenler... iþte onlar nefslerini hüsrana düþürenlerdir, cehennemde ebedi kalanlardýr.
"Ve lekad zere'na li cehenneme kesiyren minelcinni vel'insi lehüm kulubün lâ yefkahune biha ve lehum a'yunun lâ yubsirune biha ve lehüm azanün lâ yesmeune biha, ülâike kel'en'ami belhüm edall, ülâike humülgaafilûn" Araf - 179
Biz cehennemi insanlarýn ve cinlerin çoðu için yarattýk. Onlarýn kalpleri vardýr (onunla) fýkýh edemezler. (Kalplerinde) gözleri vardýr ama onunla göremezler. (Kalplerinde) kulaklarý vardýr. Ama onunla iþitemezler. Onlar hayvanlar gibi, hatta onlardan da daha çok dalâlettedirler. Onlar gafillerdir.
"Ve men yehdillahü fe hüvel muhtedi ve men yudlil fe len tecide lehüm evliyae mindunihi ve nahþurühüm yevmelkýyameti alâ vucuhihim umyen ve bükmen ve sümma, mevahüm cehennem" 17/Ýsra - 97
Allah kimi kendisine ulaþtýrýrsa o hidayete erer, kimi dalalette býrakýrsa o kiþi içinO'ndan (Allah'tan) baþka dost bulunmaz. Kýyamet günü onlar kör, saðýr ve dilsiz olarak yüzleri üstü haþredilirler. Onlarýn yeri cehennemdir.
"Elleziyne dalle sa'yuhüm fiy hayateddünya ve hüm yahsebune ennehüm yuhsinuna sun'a.Ülaikelleziyne keferu biayatihi rabbihim ve likaihi fe habitat amalühüm felâ mukiymu lehüm yevmel kýyameti vezna. Zalike cezaühüm cehennemü bima keferu vettehazu âyâtiy ve rusuliy hüzüva." 18/Kehf - 104,105,106
Onlar ki, dünya hayatýndaki çalýþmalarýnda dalalettedirler. Ve onlar en iyi amelleri iþlediklerini hesap ediyorlardý. Onlar Rablerinin Ayetlerini ve Allah'a Mülâkiolmayý (ölmeden evvel Ruhlarýný Allah'a ulaþtýrmayý göz kırpma

örtmüþlerdir. (gizlemiþlerdir) Onlarýn amelleri boþa gitmiþtir.
Onlar için kýyamet günü mizan tutmayýz.
Ýþte onlar ki cezalarý cehennemdir,küfür üzere olduklarý için ve Ben'im ayetlerimi (Allah'ýn ayetlerini) ve resullerimi istihzaya (alaya) aldýklarý için...
"Elleziyne yuhþerune alâ vucuhihim ilâ cehenneme ülâike ferrün mekanen ve edallü sebiylâ."
25/Furkan - 34
Onlar cehenneme yüzleri üstü haþredileceklerdir. Onlarýn mekanlarý kötüdür. Ve onlar dalalette(Allah'ýn yolundan saparak) dirler.
"Ve lekad edalle minküm cibillen kesiyra, efelem tekûnu takilun. Hazihi cehennemülletiy küntüm tuadün" 36/Yasin- 62,63
(Þeytan) andolsunki sizden çoðunu dalalete düþürdü. Halâ akletmez misiniz. Ýþte bu vaadolunduðunuz cehennemdir.
"Ýnnelmücrimiyne fiy dalalin ve süur yevme yüshabune fiynnari alâ vucuhihim zukuu messe sekar" 54/Kamer - 47,48
Muhakkak ki mücrimler dalalettedirler ve kýzgýn ateþte olacaklardýr. O gün yüzleri üstü ateþe sürüklenecekler ve cehennemi tadýn denecektir.
"Kaâlû evelem tekü te'tiyküm rüsülüküm bilbeyyinât, kaâlû belâ, kaâlû fed'û, ve mâ dü'âülkafiriyne illâ fiy dalâl." Mü'min-50
(Cehennem bekçileri) derler ki, sizlere sizlerin resûlleriniz açýk delillerle gelmedi mi? Derler ki, evet (geldi) Öyleyse dua edin derler. Kafirlerin duasý boþunadýr. Onlar sadece dalalette olanlardýr.
Görülüyorki Dalâlette olanlar cehenneme gidecekler.
Öyleyse bütün insanlarýn hidayete ulaþtýrýlmasý için din öðreticilerinin (engel deðil) yardýmcý olmalarý gerekmez mi?
Ya öðreticilerin kendileri ?

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son pejocu tarafından, 09.04.2006 - 09:00 tarihinde.

Gönderen: 09.04.2006 - 08:59

	aytaybru

insanlar neden ermiş olmak istemiyor

19 Mesaj -

2/BAKARA-120: ... Kul inne hudâllâhi huvel hudâ ...

... De ki;Muhakkak ki Allah'a ulaþmak (var ya) iþte o, hidayettir

6/EN'AM-71: ... kul inne hudallâhi huvel hudâ, ve umirnâ li nuslime li rabbil âlemîn(âlemîne).

... De ki: Muhakkak ki; Allah'a ulaþmak, o, hidayettir ve biz âlemlerin Rabbine teslim olmakla emrolunduk

Sýrat- Mustakîm'i ise, En'âm 87, 88 de Allahû Tealâ ifade ediyor.

6/EN'AM-87: Ve min âbâihim ve zurriyyâtihim ve ihvânihim, vectebeynâhum ve hedeynâhum ilâ sýrâtýn mustekîm(mustekîmin).

Ve onlarýn babalarýndan, zürriyetlerinden (nesillerinden) ve kardeþlerinden onlarý seçtik. Ve onlarý Sýratý Mustakîm'e hidayet ettik (ulaþtýrdýk).

6/EN'AM-88: Zâlike hudallâhi yehdî bihî men yeþâu min ýbâdih(ýbâdihî göz kırpma

, ve lev eþrekû le habita anhum mâ kânû ya'melûn(ya'melûne).

Ýþte bu Allah'ýn hidayetidir. Kullarýndan dilediðini onunla hidayete erdirir. Ve eðer þirk koþsalardý, elbette yapmýþ olduklarý þeyler heba olurdu (boþa giderdi).

Yunus Suresinin 25. âyet-i kerimesinde, hidayetle gelen Allah'ýn resûlleri insanlarý Allah'ýn Zat'ýna davet ediyor.

10/YUNUS-25: Vallâhu yed'û ilâ dâris selâm(selâmi), ve yehdî men yeþâu ilâ sýrâtin mustekîm(mustekîmin).

Ve Allah, teslim (selâm) yurduna davet eder ve (teslim yurduna ulaþtýrmayý göz kırpma

dilediði kimseyi, Sýratý Mustakîm'e ulaþtýrýr.

Daveti kabul edenleri de Allahû Tealâ Sýratý Mustakîm'e ulaþtýrýyor. Sýratý Mustakîm, insan ruhunu Allah'a ulaþtýran yolun adý.

Allahû Tealâ, bunu ölümden evvel, hayatta iken yapmamýzý emrediyor:

6- 42/ÞURA-47: Ýstecîbû li rabbikum min kabli en ye'tiye yevmun lâ meredde lehu minallâh(minallâhi), mâ lekum min melcein yevme izin ve mâ lekum min nekîr(nekîrin).

Rabbinize icabet edin, Allah tarafýndan geri döndürülmeyecek olan günün gelmesinden önce. Ýzin günü, sizin için bir sýðýnak yoktur. Ve sizin için bir inkâr yoktur (yaptýklarýnýzý inkâr edemezsiniz).

Allah'ýn daveti insan ruhunun dünya hayatýnda Allah'a ulaþmasýdýr.

7- 39/ZUMER-54: Ve enîbû ilâ rabbikum ve eslimû lehu min kabli en ye'tiyekumul azâbu summe lâ tunsarûn(tunsarûne).

Rabbinize (Allah'a) yönelin (ruhunuzu Allah'a ulaþtýrmayý dileyin) ve O'na (Allah'a) teslim olun. Üzerinize azap (kabir azabý göz kırpma

gelmeden önce (ölümden önce). Yoksa sonra yardým olunmazsýnýz.

8- 30/RUM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne).

O'na (Allah'a) yönelin (O'na ulaþmayý dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazý ikame edin (namaz kýlýn). Ve (böylece) müþriklerden olmayýn.

9- 31/LOKMAN-15: ... vettebi' sebîle men enâbe ileyy(ileyye), summe ileyye merciukum fe unebbiukum bi mâ kuntum ta'melûn(ta'melûne).

... Bana yönelenlerin (ruhunu Bana ulaþtýrmak üzere yola çýkaranlarýn) yoluna tâbî ol. Sonra dönüþünüz Bana'dýr. O zaman yaptýðýnýz þeyleri size haber vereceðim.

Çok muhterem aziz kardeþlerim, hanif dostlardaki kardeþlerim, siz dünyada iken ruhu Allah'a ulaþtýrmanýn gerekliliðini ispat eden hiç bir âyet yoktur diyorsanýz, bu kadar âyet saydýk size yetmez mi?

Ayrýca ruhun ahiret hayatýnda ulaþacaðýndan bahsediyorsunuz. Ahiret hayatýnda ölümle herkesin ruhu Allah'a ulaþýr. O zaman kâfirle, mü'min arasýndaki fark ne olacaktýr? Eðer ölümle herkesin ruhu Allah'a ulaþacaksa Allahû Tealâ bu kadar emri neden versin? Sekarat halinde, gözünden perde kaldýrýldýðý zaman firavun bile, Amenna birabbi Harune ve Musa dedi. Ama bundan önce îmân etmemiþti. Acaba, ölen herkes Allah'ýn zatýný görecekse, Allah'a îmân etmeden giden bir kiþi olabilir mi?

Îmânýn olmazsa olmaz þartý 1. noktada, gaybî îmândýr. Bunun için:

Allah'a inanmak,

Ruhun dünya hayatýnda Allah'a ulaþmasýna inanmak

Bunun sizlere söylediðim âyet-i kerimelerde beyan edildiðine göre farz olduðuna inanmak

Bunu hanif fýtratýnýn bir gereði olarak kendisinin de yerine getirebileceðinden emin olmak.

Yani Allah'ýn emaneti insandadýr. Bu emanetin Allah'a ulaþmasý, Allah'ýn iþidir ama kiþinin serbest iradesinin dileði, talebi olmadan gerçekleþtirmiyor. Allahû Tealâ bu þarta baðlamýþtýr. Öyleyse, her hâlükârda Allah'a ulaþmayý dilediði taktirde mutlaka Allah o kiþinin ruhunu Kendisine ulaþtýracaktýr. Ruh Allah'a ulaþtýðý zaman, Allah'a sarýlýyor. Kur'ân-ý Kerîm'de ruhun Allah'a sarýlmasýný va'tesamû fiiliyle Allah açýklamýþtýr.

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son aytaybru tarafından, 06.05.2006 - 14:18 tarihinde.

Gönderen: 06.05.2006 - 14:16

	aytaybru

		işte sevgili kardeşlerim

19 Mesaj -

Bütün insanlarýn Sýrat-ý Müstakiym;in üzerinde olmasýný emrediyor Allahû Teâla. Ýnsanlar birçok tarikatlarýn mevcudiyetini söyleyerek, birçok tasavvuf erbabýnýn çeþitli dallara daðýldýðýný söyleyerek insanlarýn fýrkalara ayrýldýðýný da iddia ediyorlar. Oysaki bütün tarikatlar, bütün tasavvuf birimleri Sýrat-ý Müstakiymin üzerinde olanlardýr. Bütün tarikatlar insan ruhlarýný Allah'a ulaþtýrmakla vazifeli kurumlardýr. Bütün mürþidlerin bulunduklarý dergahlardan halifenin bulunduðu ana dergaha baþ gözleri ile görülmeyen manevi yollar vardýr. Bu yollar yeryüzünün sathýna paraleldir. Ve bunlarýn isimlerine sebil diyor Kurân-ý Kerim. Ama hepsi Sýrat-ý Müstakiyme ulaþtýrýrlar. Öyleyse bin tane tarikat olsa, bin tane tasavvuf grubu olsa, bunlarýn hepsinin ulaþtýracaðý yer mutlaka Sýrat-ý Müstakiymdir. Öyleyse ayrý ayrý fýrkalara daðýlmýþ gibi görünen tasavvuf ehli aslýnda Sýrat-ý Müstakiymin dýþýnda deðillerdir. Ve fýrkalara ayrýlmýþ deðillerdir. Çünkü buradaki fýrka insanlarý ayrýlýða düþüren deðil, aksine insanlarý Sýrat-ý Müstakiyme götüren birleþtiren, tevhide ulaþtýran gruplarý ifade ediyor.
Ama eðer bir cemaatte Allah'a ulaþmak diye bir hedef yoksa o insanlar hiçbir zaman Sýrat-ý Müstakiymin üzerinde olamazlar. Çünkü Sýrat-ý Müstakiym bir insanýn ruhunun vücudundan ayrýldýktan sonra, seyri sülukunu tamamlayacaðý Allah'a ulaþacaðý yolun adýdýr.
Bir insan mürþidine ulaþmadýkça Sýrat-ý Müstakiym üzerinde olmasý da mümkün deðildir. Öyleyse kimler Sýrat-ý Müstakiymin üzerindedir? Allah'a ulaþmak üzere yola çýkanlar. Ýþte tevhidin birinci bölümünde bu olay var.
Tevhid bütün insanlarýn Sýrat-ý Müstakiymin üzerinde olmasýný gerektiren bir emirdir. Tevhid birleþtirici bir akidedir. Tevhid bütün insanlarýn olmasý lâzým gelen yerde, yani Sýrat-ý Müstakiymin üzerinde toplanmasý ile tahakkuk eden bir vetiredir.

YUNUS-7: Ýnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatme'ennû bihâ

vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne).

Muhakkak ki onlar, Bize ulaþmayý (hayatta iken ruhlarýný Allaha ulaþtýrmayý göz kırpma

dilemezler. Dünya hayatýndan razý olmuþlardýr ve onunla doyuma ulaþmýþlardýr ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardýr.

YUNUS-8: Ulâike me'vâhumun nâru bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).

Ýþte onlarýn kazandýklarý (dereceler) gereðince varacaklarý yer ateþtir (cehennemdir).

2)allaha ulaþmayý dilemeyen dalalettedir.iþte

RAD-27: Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi), kul innallâhe yudillu men yeþâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).
Ve kâfirler: Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mý derler. De ki: Muhakkak ki Allah, dilediði kimseyi dalâlette býrakýr ve Ona yönelen kimseyi Kendine ulaþtýrýr (hidayete erdirir).

3)allaha ulaþmayý dilemeyenler tagutun yani insan ve cin þeytanlarýn dostudur. allahýn dostu deðildir.

ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en yabudûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buþrâ, fe beþþir ýbâd(ýbâdi).
Onlar ki; taguta (insan ve cin þeytanlara) kul olmaktan içtinab ettiler (kaçýndýlar, kendilerini kurtardýlar). Çünkü Allaha yöneldiler (Allaha ulaþmayý dilediler). Onlara müjdeler vardýr. Öyleyse kullarýmý müjdele!

iþte açýk olarak allah, allaha ulaþmayý dileyenlerin tagutun kulu olmaktan kurtulduðunu söylüyor. o zaman allaha ulaþmayý dilemeyenler tagutun dostudur.

4)Allaha ulaþmayý dilemeyen takva sahibi deðildir.

5)Allaha ulaþmayý dilemeyen þirktedir.

iþte allahu teala rum 31de þöyle buyuruyor.

RUM31 Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muþrikîn(muþrikîne).
Ona (Allaha) yönelin (Allaha ulaþmayý dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazý ikame edin (namaz kýlýn). Ve (böylece) müþriklerden olmayýn.

AÇIKÇAGÖRÜLÜYOR KÝ ALLAHA ULAÞMAYI DÝLEMEYEN TAKVA SAHÝBÝ DEÐÝLDÝR VE MÜÞRÝKTÝR YANÝ ÞÝRKTEDÝR

þimdi diyeceksinizki þirk allahtan baþka birþeye tapmaktýr. oysa ben allaha inanýyorum o zaman ben þirkte deðilim. hayýr caným kardeþlerim öyle deðil peygamber efendimiz diyor ki ben açýk þirkten korkmam benim mümmetim için artýk açýk þirk puta tapmak yoktur ama gizli þirkten korkarým diyor. gizli þirk insanýn allahý onu mevkinden indirip nefsini allahýn mevkine koymak ve nefsinin afetlerine boyun eðmesidir.

iþte sevgili kardeþlerirm allaha ulaþmayý dilemeyen bir insan bu gizli þirkin içindedir.

allah razý olsun.

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son aytaybru tarafından, 16.05.2006 - 21:37 tarihinde.

Gönderen: 16.05.2006 - 21:22

	aytaybru

FIRKALARA TÂBî OLMAK

19 Mesaj -

FIRKALARA TÂBî OLMAK

Eðer insanoðlu mürþidine ulaþamazsa Sýrat-ý Müstakiym’in üzerinde olamaz. O zaman tevhidin þartlarýný yerine getiremez. Onun dýþýnda kalýr yani fýrkalardan birine tâbî olur. Fýrkalardan Sýrat-ý Müstakiym’in dýþýnda birisine tâbî olmak neyi oluþturur? Eðer bir insan Sýrat-ý Müstakiym’in dýþýndaki fýrkalardan birine tâbî ise Kur'an-ý Kerimimiz onun kurtuluþunun söz konusu olmadýðýný söylüyor. Ýþte Sebe suresi 20. âyet-i kerime Allahû Teala buyuruyor ki:
"Ve lekad saddaka aleyhim ibliysü zannehü fettebe'ûhü illâ feriykan minelmü'miniyn." Sebe-20
"Þeytan kýyamet günü insanlara olan vaadini yerine getirdi. Müminleri oluþturan bir fýrka hariç bütün fýrkalar þeytana kul oldular."
Þeytana kul olmaksa insaný mutlaka cehenneme götüren bir olgu bilindiði gibi. Kaç fýrka olduðu soruluyor Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e O'da 73 fýrka diye cevap veriyor. Demek ki fýrka sayýsý 73. Ýþte bu 73 fýrkadan acaba Allahû Teala’nýn indinde kaç tanesi kurtulacak? Sadece bir tanesi. Müminleri oluþturan bir tek fýrka. 73 fýrkanýn içinde demek ki vahdetin sahibi olan, birliðin sahibi olan bir tek fýrka var, müminler. Öyleyse kimler bunlar? Biraz evvel söylediðimiz Enam suresinin 153. âyet-i kerimesinde Allahû Teala þöyle buyuruyor:
"Ve enne hâzâ sýrâtýymüstekýy men fettebiûh, ve lâ tettebi'ûssübüle feteferreka biküm an sebiylih, zâliküm vassâküm bihî le'alleküm tettekuûn." En'am-153
Ýþte muhakkakki bu Sýrat-ý Müstakiym’dir. Ona tâbî olun. (O yolun üzerinde bulunun) diðer yollara (fýrkalara) tâbî olmayýn ki onlar sizi Allah'ýn yolundan (Sýrat-ý Müstakiym’den) ayýrýrlar. Ýþte bu Allah'ýn vasiyetidir (emridir) ki bununla (bu yolla) takva sahibi olasýnýz.
Öyleyse gene fýrkalardan bahsediyor Allahû Teala. Yani ayrýlýklardan birbirinden farklý yollardan... Her farklý yol, kim hangi yolda olursa olsun bir farklý yol söz konusuysa bunun Sýrat-ý Müstakiym ile irtibatýna dikkatle bakmak gerekir. Eðer insan A tarikatýnda deðilde B tarikatindaysa, tasavvufun C kanadýn da deðilde F kanadýndaysa netice deðiþmez. Bu kiþi bulunduðu dergâhdan mutlaka Sýrat-ý Müstakiym’e ulaþacaðý cihetle hiçbir þekilde Sýrat-ý Müstakiym’in dýþýnda deðildir.
Öyleyse bu kiþi vahdet üzeredir. Ama eðer insanlar bu Allah'a ulaþtýran sebillerin dýþýnda herhangi bir fýrkaya mensupsa o takdirde o kiþinin Sýrat-ý Müstakiym’in üzerinde olmasý mümkün deðildir. Öyleyse o Sýrat-ý Müstakiym’den sapmýþ bir kiþidir. Ýþte o kiþi vahdet üzere deðildir. Öyleyse Allahû Teala’nýn emrettiði þey bütün insanlarýn Sýrat-ý Müstakiym üzerinde olmasýysa bu asýldýr. Vahdetin ise temeli Sýrat-ý Müstakiym’in üzerinde olmaktýr.
Öyleyse ne kadar çok tasavvuf camiasý olursa olsun, ne kadar çok tarikat camiasý olursa olsun bunlarýn hepsi Sýrat-ý Müstakiym’in üzerindedir. Ve Sýrat-ý Müstakiym üzerinde olan bu insanlar da vahdet akidesinin gerçek sahipleridir. Çünkü onlar 14 asýr evvel yaþanan Ýslâmý yaþýyorlar. Bilindiði gibi 14 asýr evvel bütün sahabe Sýrat-ý Müstakiym’e çaðýrýyorlardý.
"Kul hâzihî sebiyliy ed'û ilallahi alâ basýyretin ene ve menittebe'aniy." Yusuf-108
Habibim deki ben ve bana tabî olanlarýn hepsinin, görerek Allah'a çaðýrdýðýmýz yol iþte bu yoldur (Sýrat-ý Müstakiym’dir).

MÜRÞÝDÝNE TÂBî OLMAYAN
KÝÞÝ TEVHÝDÝN DIÞINDADIR.

Gönderen: 04.06.2006 - 21:43

	kamer72

36 Mesaj -

deðiþik ama çok doðru bir bakýþ açýsý geleneksel islam kurandan ayrýlmýþ baþka yollara sapmýþ kuranýn dýþýnda bir din öðretisi oluþmuþ durumda

Gönderen: 26.07.2006 - 21:25

	_313_

259 Mesaj -

ALLAHÜ TEALA nin laneti yalanci saptiricilarin üzerine olsun, amin amin amin...

Gönderen: 27.07.2006 - 10:55

	NurBahcesi

BU MANAZARAYI COK GÖRDUK ARTIK KAPATILMALIDIR

2687 Mesaj -

http://www.blogcu.com/dalalet
sitesinde bir kac parca var okunabilir
burada en fazla cevap veren benim faidesi kalmadi sadece isim degisiyor
arkadaslar islami yanlis kaynaklardan ogrenmek
insanlari yanlis mercilere yonlendirir
vesselam

Gönderen: 27.07.2006 - 11:54

	kamer72

Onlar (Allah'ın) Kitab'ını bilmezler (tanımazlar da). Sadece emaniyyeyi (kişilerin el yazması kitaplarını) bilirler.

36 Mesaj -

2/BAKARA-78: Ve minhum ummiyyûne lâ ya'lemunel kitâbe illâ emâniyye ve in hum illâ yezunnûn(yezunnûne

Onlardan bir kýsmý ümmîlerdir. Onlar (Allah'ýn) Kitab'ýný bilmezler (tanýmazlar da). Sadece emaniyyeyi (kiþilerin el yazmasý kitaplarýný) bilirler. Onlar sadece zan (ve kuruntu) içindedirler.

Burada Kitap denilen; Kûran-ý Kerimdir. Emaniyye ise aklýn ürünü olan el yazmasý kitaplardýr. Çünkü; takip eden âyet-i kerime, bize bu gerçeði ifade ediyor:

2/BAKARA-79: Fe veylun lillezîne yektubûnel kitâbe bi eydîhim summe yekûlune hâzâ min ýndillâhi li yeþterû bihî semenen kalîlâ(kalîlen). Fe veylun lehum mimmâ ketebet eydîhim ve veylun lehum mimmâ yeksibûn(yeksibûne

Yazýklar olsun onlara ki; elleriyle kitap yazýp, sonra da (emaniyye bilgiler içeren) bu yazdýklarýný az bir bedel (para) karþýlýðýnda satmak için: Bu Allah'ýn indindendir derler. Yazýklar olsun onlara, elleriyle (böyle þeyler) yazdýklarýndan dolayý... Yazýklar olsun onlara, kazandýklarý þeylerden dolayý

Mesaj 3 kez düzenlendi. En son kamer72 tarafından, 30.07.2006 - 18:44 tarihinde.

Gönderen: 30.07.2006 - 18:40

	kamer72

Kuran-ı Kerimde Herşey Mevcuttur.

36 Mesaj -

EY KURAN-I KERÝMDE HERÞEY MEVCUT DEÐÝL DÝYEN. ALLAH, ÝNSANLARA YAZMAYI UNUTMUÞ DÝYENLER. ALLAH YAZMAYI UNUTMUÞ PEYGAMBER EFENDÝMÝZ S.A.V SÖYLEMÝÞ DÝYENLER. SÝZ NE DÝYORSUNUZ.

ALLAH'U TEALA NE DÝYOR:

16/NAHL-89: Ve yevme nebasu fî kulli ummetin þehîden aleyhim min enfusihim ve cinâbike þehîden alâ hâulâ(hâulâi), ve nezzelnâ aleykel kitâbe tibyânen likulli þeyin ve huden ve rahmeten ve buþrâ lil muslimîn(muslimîne).

Ve o gün, bütün ümmetlerin içinde, onlarýn üzerine, onlarýn kendilerinden bir þahit beas ederiz (vazifeli kýlarýz). Ve seni de onlarýn üzerine þahit olarak getirdik. Ve sana, herþeyi beyan eden (açýklayan), hidayete erdiren ve rahmet olan Kitabý, müslümanlara (Allaha teslim olanlara) müjde olarak indirdik.

EY HALA KURAN EKSÝKTÝR. KURANDA BAZI ÞEYLER YAZMAZ DÝYENLER. SÝZ NE DÝYORSUNUZ.

ALLAH'U TEALA NE DÝYOR:

6/EN'AM-38: Ve mâ min dâbbetin fîl ardý ve lâ tâirin yatîru bi cenâhayhi illâ umemun emsâlukum, mâ farratnâ fîl kitâbi min þeyin summe ilâ rabbihim yuhþerûn(yuhþerûne).

Ve yeryüzünde yürüyen hayvanlardan ve iki kanadýyla uçan kuþlardan ne varsa (4 ayaklý) hiçbir hayvan ve iki kanadýyla uçan hiçbir kuþ yoktur ki; sizin gibi ümmet olmasýnlar. Biz kitapta hiçbir þeyi eksik býrakmadýk. Sonra Rablerine haþrolunacaklar (olunurlar).

KUR'ÂN BÜTÜN ÝLÝMLER KAPSAR
Allahû Teâlâ Hz. Nahl Sûresi 89. âyet-i kerîmesinde Kur'ân-ý Kerim'in herþeyi açýkladýðýný ifade buyurmuþtur.

16/ NAHL-89: Ve yevme neb'asü fiy külli ümmetin þehiyden aleyhim min enfüsihim ve ci'nâ bike þehiyden alâ hâülâ' , ve nezzelnâ aleykelkitâbe tibyânen likülli þey'in ve hüden ve rahmeten ve büþrâ lilmüslimiyn.

Ve o gün bütün ümmetlerde içlerinden birini onlarýn üzerlerine þahit beas ederiz. Seni de kendi ümmetine þahit tutacaðýz. Sana bu kitabý herþeyi açýklayýp anlatan, doðru yolu gösteren rehber, rahmet ve müjde olarak indirdik.
6/ EN'AM-38: Mâ ferratnâ fiylkitâbi min þey'in .
Biz bu kitapta hiçbirþeyi eksik býrakmadýk.

Allah'ýn yarattýðý herþey Kur'ân-ý Kerim'de ifadesini asýl olarak bulmuþtur. Fakat Kur'ân'da bir netice olarak mevcut olup, detaylarýnýn mutlaka idrak eden kiþiler tarafýndan açýklanmasý lazýmdýr.

30/ RUM-58: Ve lekad darebnâ linnâsi fiy hâzelkur'âni min külli mesel, ve lein ci'tehüm biâyetin leyekuûlennelleziyne keferû in entüm illâ mübtýlûn.

Andolsun ki, biz Kur'ân'da insanlar için her çeþit misalden açýkladýk. Ve eðer sen onlara bir âyet getirsen, derler ki o kâfirler, "Sen ancak batýlý söyleyensin."

25/ FURKAN- 33: Velâ ye'tûneke bimeselin illâ ci'nâke bilhakký ve ahsene tefsiyrâ.

Sana getirdikleri hiçbir mesele yoktur ki, Biz onun cevabýný Hak ile ve en güzel (ahsen) tefsir ile getirmiþ olmayalým.

6/ EN'AM- 67: Likülli nebe' in müstekarrün ve sevfe ta'lemûn.

Kur'ân'da her haber takarrür etmiþtir (haberin gerçekleþeceði belirli bir vakit kararlaþtýrýlmýþtýr). Siz de bileceksiniz.

O halde bu Kur'ân her zaman ve her mekânda yaþanan Allah'ýn ilmi kelâmýdýr.

Mesaj 2 kez düzenlendi. En son kamer72 tarafından, 30.07.2006 - 18:49 tarihinde.

Gönderen: 30.07.2006 - 18:46

	ehlihikmet

		...

42 Mesaj -

yazýlan ayetler arasýnda en çok tefekküre sevkeden bir ayet acaba Rabbimizin bu ayetteki muradý ne? ne anlatmak istiyor

2/BAKARA-78: Ve minhum ummiyyûne lâ ya'lemunel kitâbe illâ emâniyye ve in hum illâ yezunnûn(yezunnûne

Onlardan bir kýsmý ümmîlerdir. Onlar (Allah'ýn) Kitab'ýný bilmezler (tanýmazlar da). Sadece emaniyyeyi (kiþilerin el yazmasý kitaplarýný göz kırpma

bilirler. Onlar sadece zan (ve kuruntu) içindedirler.

Burada Kitap denilen; Kûran-ý Kerimdir. Emaniyye ise aklýn ürünü olan el yazmasý kitaplardýr. Çünkü; takip eden âyet-i kerime, bize bu gerçeði ifade ediyor:

2/BAKARA-79: Fe veylun lillezîne yektubûnel kitâbe bi eydîhim summe yekûlune hâzâ min ýndillâhi li yeþterû bihî semenen kalîlâ agla

kalîlen). Fe veylun lehum mimmâ ketebet eydîhim ve veylun lehum mimmâ yeksibûn(yeksibûne

Yazýklar olsun onlara ki; elleriyle kitap yazýp, sonra da (emaniyye bilgiler içeren) bu yazdýklarýný az bir bedel (para) karþýlýðýnda satmak için: Bu Allah'ýn indindendir derler. Yazýklar olsun onlara, elleriyle (böyle þeyler) yazdýklarýndan dolayý... Yazýklar olsun onlara, kazandýklarý þeylerden dolayý

Mesaj 1 kez düzenlendi. En son ehlihikmet tarafından, 23.11.2006 - 21:55 tarihinde.

Gönderen: 23.11.2006 - 21:53

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1284 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
mervenur (39), rabianur ihl (35), muhammed ümmeti (38), delikan63 (39), 2900 (70), Furkan_68_Cetin (32), manitu_76 (48), hamido 33 (53), mudure (50), elektroman (52), murbe (44), KARAHÝSA.. (31), alp.eren.bilge (34), bluesaint (50), merwe (34), reca (42), metkaya (49), MeDiNeLi** (41), algin (34), hüzün_r (38), s.faruk (49), tolgacan (56), sahalo (43), mustafa timur k.. (52), galatasaray (32), tolgaexp (52)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.95811 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.