0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » GÜZEL SÖZLER » özlü sözler

önceki konu   diğer konu
4 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
FEYZAferhan su an offline FEYZAferhan  
özlü sözler
40 Mesaj -
ACELE
Ýki þey, aklý ve tedbiri bozar; biri acele etmek, diðeri de olmayacak þeyi istemek. (Hz. Ali)
Acele her iþte kötüdür. Yalnýz þer ve kötülüðün defedilmesinde deðil. (Hz. Ali)
Acele þeytan iþidir. Ama beþ yerde öyle deðildir; Misafire yemek yedirmekte, namazý vaktinde kýlmakta, tövbe etmekte, kýz evlâdý evlendirmekte, ölüyü defnetmekte. (Hâtem-i Esam)
ADALET
Kýlýcýn yapamadýðýný adalet yapar. (Kanuni Sultan Süleyman)
AHLÂK
Güzel ahlâk, suyun kiri yok ettiði gibi kusuru yok eder. (Hz. Ali)
AHMAK-AHMAKLIK
Aptallýðýn en büyüðü, övmede ve yermede aþýrýlýða kaçmaktýr.
Ýki þey ahmaklýða dalâlet eder: Hiç bir sebep yokken gülmek; sormadan haber vermek. (Malik bin Dinar)
Ahmaðý tanýmakta en kesin ölçü, onun Allah'a inanýp inanmadýðýdýr. Böylelerinin deneysel bilgileri, marifetleri hiçbir deðer ifade etmez. (Ýmam Rabbani)
Ýlim cehaleti kaldýrýr, fakat ahmaklýða birþey yapamaz. (A.Arvasi)
AKIL
Bir adamýn aklýnýn derecesini soru sormasýndan anlarým. (Hz. Ömer)
Akýl gibi mal, iyi huy gibi dost, edeb gibi miraz, ilim gibi þeref olmaz. (Hz. Ali)
Akýl kemal bulunca boþ sözler zeval bulur (yok olur.) (Hz. Ali)
En büyük servet akýldýr. (Hz. Ali)
Dünyalýðý artýnca sevinenler, hergün eksilmekte olan ömrüne üzülmeyenler arasýnda aklý noksan olmayan yoktur. (Ebû'd-Derda)
Akýllý olan üç kimseyi hafife almaz; Alimleri, hükümdarlarý, dostlarý. Alimleri hafife alanýn ahireti gider, sultanlarý hafife alanýn dünyasý gider, dostlarýna mürüvveti olmayanýn dostluðu gider. (Abdullah b. Mübarek)
Akýl yeryüzünden kalksa bile hiç kimse akýlsýz olduðuna inanmaz. (Sâdi Þîrâzîgöz kırpma
Ýki þey akýl hafifliðini gösterir: Konuþacak yerde susmak, susacak yerde konuþmak. (Sâdi Þîrâzîgöz kırpma
ALAY ETMEK
Þirkten sonra en büyük günah, insanlarla eðlenip alay etmektir. (Vehb ibni Münebbih)
ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK (TEVÂZU)
Ýbâdetlerin en faziletlisi tevazudur. (Hz. Aiþe)
Her kim kendisini kýymetli bilirse onun tevâzûdan nasibi yoktur. (Mâlik b. Dinar)
Tevâzu yaptýðýn güzel iþlere bakýp kendini beðenmemen ve þýmarmamandýr. (Ebû Süleyman Dârânîgöz kırpma
Tevâzu kimden olursa olsun hakký (doðruyu, gerçeði) kabul etmendir. (Fudayl b. Ýyad)
Ýnsanoðlu topraktan yaratýlmýþtýr, eðer toprak gibi alçakgönüllü olmazsa insan deðildir. (Sâdîgöz kırpma
Tevâzu ne dünyada ne de ahirette hiç kimseyi kendine muhtaç görmemendir. (Hamdun Kassar)
Her türlü iyilik bir evde toplanmýþ ve onun anahtarý tevâzu olmuþtur. Her türlü kötülük bir evde toplanmýþ ve onun anahtarý kibir olmuþtur. (Yusun bin Hüseyin)
ALLAH'I SEVMEK
Ey kiþi, kalbinde Allah sevgisinden baþka bir þey olmadýðý zaman bil ki çok zenginsin. (Ýbni Vefa)
Bir kimse Allah'ý seviyor, O'na itaat ediyorsa sen de onu sevmek zorundasýn. Çünkü iyi kimseyi seven Allah'ý sevmiþ olur. (Ebû Said Hasan Basri)
ALLAH ÝÇÝN SEVMEK
Ömrüm boyunca oruç tutsam, hiç uyumadan geceleri ibadetle geçirsem, malýmý parça parça Allah yolunda infak etsem, fakat gönlümde Allah'a itaat edenlere karþý bir sevgi, isyan edenlere karþý bir nefret duymasam, bütün bu yaptýklarýmdan bir fayda göremem. (Abdullah bin Ömer)
ALLAH KORKUSU
Allah korkusuyla dökülen gözyaþlarý, ariflerin ibadetleridir. (Hz. Ali)
Vezir, padiþahtan korktuðu kadar Allah'tan korksaydý melek olurdu. (Sâdi)
Kýyamet günü her göz aðlayacaktýr. Ancak Allah Teâlâ'nýn haram kýldýklarýna bakmayan, Allah için uykusuz kalan, Allah korkusundan aðlayan gözler, aðlamayacaktýr. (Safvan bin Süleyman)
ALLAH KATINDA ÝYÝ OLMAK
Alla Teâlâ'nýn senin hakkýndaki bilgisi, insanlarýn senin hakkýndaki bilgisinden daha iyi olmalý. Bunun için yalnýz olduðun zaman hal ve hareketine, insan içinde olduðundan daha çok dikkat etmelisin. (Hamdun Kassar)
ANA-BABAYA HÜRMET
Sen, babanýn hakkýna riayet edersen, oðlun da senin hakkýna riayet eder. (Hz. Ali)
ARKADAÞ
En büyük belalardan biri, anlaþamadýðýn halde ayrýlma imkanýn olmayan arkadaþtýr. (Muhammed er-Rasibi)
Komþusu, akrabasý ve arkadaþý tarafýndan iyi denen kimse gerçekten iyidir. (Hz. Ömer)
Aralarýnda yaþayabileceðin samimi arkadaþlar edin; çünkü onlar iyi günlerde gönül þenliði, kötü günlerde yardýmcýdýrlar. (Hz. Ömer)
Dünyada arsýz kimseyle arkadaþ olmak, ahirette insaný mahcub eder. (Ýmam Þafii)
Ufak bir yanlýþ hareketinle üzülecek, darýlacak kimseye çok güvenme. (Ýmam Þafii)
BAÐIÞLAMAK
Zalimleri baðýþlamak yoksullara cefadýr. (Sâdîgöz kırpma
BAHTÝYARLIK
Allah'a itaat etmek, fakat reddedilmekten korkmak bahtiyarlýk alameti; Allah'a asi olmak ama O'nun katýnda makbul olmayý ummak bedbahtlýk alametidir. (Ebû Osman Nisaburi)
BEDBAHTLIK
Bir kimsesinin bedbaht olmasýnýn alameti (iþareti, belirtisi) üçtür: 1- Kendisini ilim verilip amelden mahrum býrakýlmasý, 2- Amel verilip ihlâstan mahrum býrakýlmasý, 3- Allah dostlarý ile sohbete nail olup onlara hürmetten mahrum olmasý. (Muhammed bin Fadl Belhi)
Altý þey cehaled ve bedbahtlýk eseridir: 1- Sebepsiz yere kýzmak, 2- Gereksiz ve faydasýz konuþmak, 3- Sýrrýný ifþa etmek, 4- Herkese güvenmek, 5- Dostunu düþmanýný ayýramamak, 6- Yersiz ve zamansýz nasihatte bulunmak. (Muhammed bin Mansur et-Tûsîgöz kırpma
Beþ þey bedbahtlýk niþanýdýr: Gönül katýlýðý; göz yaþarmazlýðý; hayasýzlýk; dünya sevgisi; dünya için uzun endiþe. (Malik bin Dinar)
BÝLGÝ-BÝLGÝN (ÝLÝM-ÂLÝM)
Bilgi zenginlikten üstündür. Çünkü zenginliði sen korursun, bilgi ise seni korur. (Hz. Ali)
Ýlim adamlarý için yokluk içinde yaþadýðý halde kanaat sahibi olmaktan daha deðerli bir ziynet yoktur. (Ýmam Þafii)
Kötülükten kaçmayan bilgin, ýþýk tutan bir kördür, baþkalarýna doðru yolu gösterir, ama kendisi göremez. (Sâdîgöz kırpma
Ýlim bir avdýr, onun kösteði yazmaktýr. (Safiyyü'l-Hýlli)
Biz, ilmi yazmayan kiþiyi, ilmi bilen kiþi olarak kabul etmezdik. (Muaviye bin Kurre)
Ýlim öðrenilen deðil, yaþanandýr. Yaþanmayan ilim geçmeyen para gibidir. (Ýmam Þafii)
Ýlmin de ehli vadýr. Onun ehlinden baþkasýna verirsen ziyan etmiþ, ehline vermezsen ihanet etmiþ olursun. (Süfyan bin Uyeyne)
En güvendiðim saðlam amelim (çabam) ilmi yaymak için yaptýðým çalýþmadýr. (Ata bin Meysene)
Önce yol bil, sonra yol göster. Yolu görememiþsen mürþitlik davasýný býrak. (Nâsýr-ý Hüsrev)
Ýlmi ile amel etmeyen âlim, baþkalarýný giydirdiði halde kendisi çýplak olan iðne gibidir. (Ýmam Gazalîgöz kırpma
BÝRLÝK (TOPLULUK, CEMAAT)
Halkýn içinden kaçmak marifet deðildir. Asýl marifet halkýn içinde iken kendi içine dönebilmektir. (Ebû Bekir Þibli)
BORÇ
Borcunu azaltýrsan hür yaþarsýn, günahlarýný azaltýrsan rahat ölürsün. (Hz. Ömer)
BÜYÜKLENME (KÝBÝR)
Öðünmeyiniz! Hem topraktan yaratýlmýþ hem de topraða dönünce kendisini kurtlarýn yiyeceði insanýn övünmesi neye yarar! (Hz. Ebû Bekir)
Hurma aðacýna bakýnýz. Baþý dik olduðu için Allah ona meyvelerini nasýl taþýtýyor. Kabak, kavun, karpuz gibi bitkiler ise yüzünü ve dallarýný yere koyduðu için Allah onlarýn meyvelerinin yükünü topraða taþýtýyor. (Ahmed er-Rufai)
Dindarsan kendini beðenmiþliði býrak, kendini görmezsen Allah'ý görürsün. (Nasr-ý Hüsrev)
Allah'a karþý isyan bayraðýný çektiren günahlarýn baþýnda kibir gelir. (Avn Ýbn-i Abdullah)
Bir günah ki kaynaðý þehvettir, affa mazhar olacaðý umulur; ama bir günah ki kibirden kaynaklanýr onun için maðfiret umulmamalýdýr. (Seriyyü's-Sakati)
Bir kimsede kibir varsa bu, söz söylerken soðan gibi kokar. (Mevlânâgöz kırpma
Daðlarý iðneyle kazmak, kalbden kibri söküp atmaya nazaran daha kolaydýr. (Ebû Haþim Sofi)
Ýsyanda olanlarýn mahçup hali, benim için ibadette olanlarýn maðrur halinden daha sevimlidir. (Yahya Vâiz)
Kiþinin kendini beðenmesi, aklýnýn zayýf olduðuna dalalet eder. (Hz. Ali)
Bir Müslümaný küçük gördüðün zaman karþýlýðýnda iman ve irfan duygusunun azalýþýný görürsün. (Ebû Bekir bin Hamid Tirmizi)
CÂHÝL-CÂHÝLLÝK
Câhilin yüz faydasý bir zararýný karþýlamaz. (Nâsýr-ý Hüsrev)
Akraban da olsa câhille ilgini kes. Çünkü vereceði sýkýntý, saðlayacaðý huzurdan fazla olur. (Nâsýr-ý Hüsrev)
Rýzýk, bilgi ile artsaydý câhilden zor geçinen olmazdý. (Sâdîgöz kırpma
Âlim, ölse de yaþar; câhil yaþarken ölüdür. (Hz. Ali)
Ýnsanlarýn en câhili, ahiretini baþkasýnýn dünyasý için satandýr. (Hz. Ömer)
CÝMRÝLÝK
Cimri insan dünyada fakirler gibi yaþar, ahirette zenginler gibi sorguya çekilir. (Hz. Ali)
Kýyamette bir devenin iðne deliðinden geçmesi, cimri bir zenginin cennete girmesinden daha kolaydýr. (Vehb ibn-i Münebbih)
Ýnsanlarýn malca en cimrisi, namusca en cömertidir. Yani malýna kýymamasý, namusunun ayak altý olmasýna sebep olur. (Ýbn-i Mu'tez)
CÖMERTLÝK
Cömertliðin aslý, kendi malýndan verip, baþkasýnýn malýný korumaktýr. (Hz. Ali)
Bir kimsenin Allah'ý sevmesinin belirtisi üçtür: Deniz gibi cömertlik, güneþ gibi þefkat, yer gibi tevazu. (Bâyezid Bistâmi)
Amellerin (güzel iþlerin) þahý üçtür: Mal az olduðunda da cömert olmak. Yalnýzken de Allah'tan korkup haramdan sakýnmak. Kendisinden korkulan veya bir þey umulan kimsenin huzurunda da doðruyu söyleyebilmek. (Biþr-i Hafi)
Sýkýþýk zamanýnda imdadýna koþacak kimse isteyen, bolluk içindeyken cömert olmalýdýr. (Þeyh Sâdîgöz kırpma
En hayýrlý cömertlik, ihtiyaç sahibini arayýp ona vermektir. (Ebû Süleyman Dârânîgöz kırpma
Allah'a giden yolun köprüsü, malýný O'nun uðruna saçmaktýr. (Þems-i Tebrîzîgöz kırpma
ÇALIÞMAK-KAZANMAK
Herhangi bir kimseyi ne dünyasýnýn ne de âhiretinin emrinde çalýþýr olarak görmezsem ondan nefret ederim. (ibn-i Mes'ud)
Çalýþmak en hayýrlý maldýr. (Hz. Ömer)
Hazine, eziyet çekene, çalýþýp çaba gösterene gözükür. (Mevlânâgöz kırpma
Çalýþanlar kötülük düþünmeye vakit bulamazlar; tenbeller ise kendilerini kötülükten kurtaramazlar. (Hz. Ali)
Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parasý, Dostunun yüz karasý düþmanýnýn maskarasý. (Mehmed Akif)
ÇOK KONUÞMAK
Üç þey kalbi öldürür: Çok yemek, çok uyumak, çok konuþmak. (Fudayl bin Ýyaz)
Ýnsanlarý iki þey mahveder: Fazla mal toplama hýrsý ve çok konuþmak. (Ýbrahim en-Nehâi)
ÇOK YEMEK
Üç þey kalbi katýlaþtýrýr: Çok yemek, çok konuþmak, çok uyumak. (Mâlik bin Dinar)
Herþeyin bir helâk (bozulma, yok olma) sebebi vardýr, kalb nurunun helâk sebebi tokluktur. Her þeyin bir pasý vardýr, kalb nurunun pasý tokluktur. (Ebû Süleyman Dârânîgöz kırpma
Yemin ederim ki aðzýma koyduðum her lokmanýn benim en büyük düþmaným olduðunu daima düþünmüþümdür. (Yezid bin Þüreyk et-Teymi)
DERVÝÞ - DERVÝÞLÝK
Derviþlik, elenmiþ ve üzerine su dökülmüþ topraða benzer, böyle toprak ne basanýn ayaðýný incitir ne de üzerine toz kondurur. Derviþ de böyle kimseyi incitmez. (M. Alauddin Âbizîgöz kırpma
Derviþlik herkesin yükünü çekmek, fakat kimseye kendi yükünü çektirmemektir. (Ubeydullah Taþkendîgöz kırpma
DÝLÝ KORUMAK (DÝLÝ TUTMAK) SUSMAK
Bilirken susmakta, bilmezken söylemekte olduðu gibi hayýr yoktur. (Hz. Ali)
Dil bedenin denge organýdýr. Dil doðru olursa diðer organlar da doðru olur. (Hz. Ali)
Ayýplarýný örtmek ve nefsini selamete ulaþtýrmak istersen az söyle çok dinle. (Hz. Ali)
Dil yýrtýcý bir hayvana benzer, ipini biraz gevþetin, ýsýrýr. (Hz. Ali)
Ýnsanýn kadere dili altýnda saklýdýr. (Hz. Ali)
Her kötülükten uzak kalmanýn yolu dilini tutmaktýr. (Hz. Ali)
Sükut, insanýn en nefis elbisesidir. (Hz. Ömer)
Rahat ve huzur on kýsým ise, dokusu susmaktýr. (Hz. Ömer)
Ýnsan, ayaðýný bastýðý yerden çok diline dikkat etmelidir. (Ebû Hâzým Mekki)
Ýnsan kalbi bir sandýktýr; dudaklar, onun kilidi, dil ise anahtarýdýr. Ýnsana o anahtarý iyi muhafaza etmek düþer. (Ömer Ýbn-i Abdülaziz)
Dilini tutmayý alýþkanlýk haline getiren güven içinde yaþar. (Feridüddin Attar)
Nefsi en iyi þu dört þey terbiye eder: Susmak, açlýk, yalnýzlýk, uykusuzluk. (Feridüddin Attar)
Dilsiz, dilini tutmayan dilliden çok üstündür. (Sâdîgöz kırpma
Dili korumak, altýný ve gümüþü korumaktan daha zordur. (Muhammed ibn-i Vasi)
Sýkýntýdan kurtulmak istiyorsan dünyaya meyletmeyi býrak, özür dilemekten kurtulmak istiyorsan diline hakim ol. (Mansur bin Ammar)
DOÐRU-DOÐRULUK
Ya Rabbi! Doðruyu doðru olarak bize göster ve ona uymak için kuvvet ve kudret ver. (Hz. Ebû Bekir)
Baþkalarýnýn düzeltmek için önce kendinizi düzeltiniz. (Hz. Ömer)
Bir doðruyu savunurken ona önce kendimiz inanmalýyýz. (Hz. Ali)
Mertlik, açýkta yapýlmasýndan utanýlacak bir þeyi gizli olarak da yapmamaktýr. (Nuþirevân-ý Âdil)
Þüpheli bir dirhemi geri vermek, bin dirhem sadaka vermekten daha üstündür. (Abdullah ibn-i Mübarek)
Doðruluk, kalbin konuþmasýdýr, yani kendisinde olaný söylemesidir. (Ebûlhasen Harakani)
DOÐRU SÖZ
Bana dünyadan üç þey sevimli oldu: Geceleri namaz kýlmak, hastalarý ziyaret etmek, sözün doðrusunu söylemek. (Hz. Hasan)
Doðru söylediði için zincire vurulmak, yalan söyleyerek zincirden kurtulmaktan iyidir. (Sâdîgöz kırpma
Zalim bir idarecinin yanýnda doðruyu söylemekten daha üstün bir sadaka yoktur. (Meymun Ýbn-i Mihran)
DOST-DOSTLUK
Ýnsanýn üç dostu vardýr: 1. Þahsi dostu, 2. Dostunun dostu, 3. Düþmanýnýn düþmaný. (Hz. Ali)
Herþeyin hayýrlýsý yenisidir; fakat dostun hayýrlýsý eski olandýr. (Hz. Ali)
Birçok kimseye dostluk gösterdim, onlardan bir karþýlýk görmedim, yine de dostluktan vazgeçmedim. (Hz. Ali)
Hakiki dost, sýkýntý zamanýnda imdada yetiþendir. (Hz. Ali)
Dostlarýn kalbini kýrmakla düþmanlarýn arzularýna hizmet etmiþ olursun. (Hz. Ali)
Dostlarla yapýlan sohbetle boy ölçüþecek bir güzel davranýþ daha yoktur. Onlarýn ayrýlýðý kadar da keder veren birþey yoktur. (Ýmam Þafii)
Bizde bu aleme hiç meyil kalmamýþtýr. Dostlarýn gelip bizi bulamayýnca gönülleri kýrýk dönmeleri tek üzüntümüzdür. (Alaeddin Attar)
Zamanýmýz insanlarýnýn dostluðu çarþý yemeði gibi, rengi ve görünüþü güzel, fakat tadýnda iþ yok. (Mâlik bin Dinar)
Halini iki kiþiden gizleme: Uzman doktordan, gerçek dosttan. (Feridüddin Attar)
Ayýpsýz dost arayan dostsuz kalýr. (Mevlânâgöz kırpma
Çiçeksiz bahçenin zevki olmadýðý gibi dostsuz hayatýn da zevki olmaz. (Nâsýr-ý Husrev)
Biriyle dostluk kurmak iyi bir þey, bu dostluðu sonuna kadar baðlý kalmak büyük bir iþtir. (Nâsýr-ý Husrev)
Akýllý ve içindeki düðümleri çözen bir dosta sahip olan kimse ne bahtiyardýr. (Nâsýr-ý Husrev)
Senin dindarlýðýný arttýran dost, her karþýlaþtýðýnda avucuna bir altýn koyan dosttan daha hayýrlýdýr. (Bilal Ýbn-i Sa'd)
DUA
Yedi þeyde hayýr yoktur: Huþu olmayan namazda, lüzumsuz þeylerden kaçýnýlmadan tutulan oruçta, düzgün telaffuz etmeden, acele ile Kur'an okumakta, günahlara engel olmayan ibadette, cömertlik bulunmayan malda, samimiyet bulunmayan dostlukta, ihlâs olmayan duada. (Hz. Ali)
Dualar kabul olacak, hemen dua ediniz dense, ben duayý kendim için deðil, devlet büyükleri için yapardým. Çünkü benim iyiliðimle halk pek birþey kazanmaz. Ama idare edenlerin iyi olmalarý ile Müslümanlar çok þey kazanýr. (Fudayl bin Ýyaz)
Dua yapmaktan mahrum olmam, benim için duama icabet edilmesinden çok daha zordur. (Ebû Hazým Mekki)
Duada mübalaða etmek rýzanýn þartý deðildir. (Davud Kassar)
DÜNYA
Dünyaya az meylet, rahat yaþarsýn.
Allah, dinini düzelten kiþinin dünyasýný da düzeltir. (Hz. Ali)
Dünya yýlan gibidir, cildi yumuþak fakat zehiri öldürücüdür. Hoþuna giden þeylerden uzaklaþ ki sana yaklaþmasýn. (Hz. Ali)
Ýnsanlar dünya iþlerinde hýrs içinde ve tedbir peþisusunda akýl ve kuvvete göre pay alamazlar. Nice büyük insanlar vardýr ki dünya onlara gülmez. Eðer kuvvet ve zorbalýkla dünya ele geçseydi, kartallar serçe kuþlarýna rýzýk býrakmazlardý. (Hz. Ali)
"Dünya sizi aldatmasýn!" Bunu kim söylüyor? Cenab-ý Hakk söylüyor. Dünyayý onu yaratandan daha iyi bilen olur mu? O halde dünyadan sakýnýn. (Hasan Basrîgöz kırpma
Ademoðlunun caný dünyadan ancak üç hasretle çýkýyor: Derlediðinden doyasýya yiyememek, emeline varamamak, yapacaðý sefer için yeterli azýk edinememek. (Hasan Basrîgöz kırpma
Sevgilinin sevmediðini sevmek, sevgi alâmeti deðildir. Rabbimiz dünyayý kötüledi, biz ise onu övmekle meþgulüz. (Ýbrahim Edhem)
Nasýl ki beden hastalandýðý zaman yeme, içme, uyku ve istirahatten zevk almazsa, kalb de dünya hastalýðýna tutulunca vaz ve nasihatten zevk almaz. (Mâlik bin Dinar)
Dünya þehvetlerle donatýlmýþ, âfetlerle kuþatýlmýþtýr. Dünya malýnýn helalinin hesabý, haramýnýn azabý vardýr. Dünyaya yakýnlýk ve ilginiz ona göre olsun. (Ýbn-i Semmak)
Dünyayý arayýp ahireti bulaný hiç görmedik. Ama ahireti arayýp dünyayý bulaný gördük. (Ebû Said Hasan Basrîgöz kırpma
Dünyanýn az þeyini istemek, ahiretin çok þeyini kaybetmek demektir. (Ka'b el-Kurâzîgöz kırpma
Dostlar arasýnda ülfet ve baðlýlýðýn kalkmasý, dünya sevgisi sebebiyledir. (Hamdun Kassar)
Ahireti isteyen, dünyasýna zarar verir; dünyasýný isteyen ahiretine zarar verir. Sen ebedi olan için fani olana zarar ver. (Amr bin Mürre)
Dünya üzerindekileri besler, büyütür, sonra onlarý yine kendi yer. (Ahmed er-Rufaîgöz kırpma
Akýlsýzlýk alâmeti dörttür: Ahmaða fikir danýþmak, cahile para vermek, dostlarýn öðütlerini dinlememek, dünyadan ibret almamak. (Feridüddin Attar)
DÜÞMAN-DÜÞMANLIK
Akrabanýn düþmanlýðý ve dostlarýn eziyeti yýlan zehirinden daha acýdýr. (Hz. Ali)
Akýllý düþman, akýlsýz dosttan hayýrlýdýr. (Hz. Ali)
Açýk kalb ile konuþan düþman, içinden pazarlýklý dosttan daha iyidir. (Hz. Ali)
Akýllý düþmanla istiþare kabildir; fakat cahil dostun reyinden kaçýnmalýdýr. (Hz. Ali)
Ýki düþman arasýnda öyle konuþ ki barýþtýklarý zaman utanmayasýn. (Sâdîgöz kırpma
Ýnsanýn, kusurlarýný sayan düþmanlarýndan edeceði istifade, kendisini öven dostlarýndan edeceði istifadeden daha fazladýr. (Ýmam Gazali)
Düþmanýn senden emin olmadýkça kâmil (tam, olgun) bir kiþi olamazsýn. (Biþr-i Hafi)
Bir kiþinin düþmanlýðýna karþýlýk, bin kiþinin dostluðu verilse dahi alma. (Ebû Said Hasan Basrîgöz kırpma
EDEB
Edeb, haddini bilmektir. (Hz. Ali)
Himayen altýndakilere iyilik yapmak istersen onlara edeb öðret. (Hz. Ali)
Babalarýn evlatlarýna býraktýklarý servetin en hayýrlýsý edebtir. (Hz. Ali)
Her kim edepten mahrum kaldý, cümle hayýrlardan mahrum kaldý. (Ýbn Atâgöz kırpma
Aslýnda insanla hayvan arasýndaki fark da edebdir. Bütün Kur'an'ýn manasý ayet ayet edebten ibarettir. (Mevlânâgöz kırpma
EHLÝYET
Bir inasýn layýk olmadýðý yere koymak zülumdur. (Hz. Ali)
EÞÝTLÝK
Ýnsanlarýn evveli bir damla su, sonu ise toprak olmaktýr. Asýllarýndaki bir þeyle övünenler ancak su ve toprakla övünmektedirler. (Hz. Ali)
GAFLET-GÂFÝL
Üç haslet ibadet etmekten daha deðerlidir: Gaflet uykusundan uyanmak; nefse dilediðini vermemek; Allah korkusundan aðlamak. (Ebû Bekir Kettânîgöz kırpma
Avam (halk tabakasýgöz kırpma için günahtan kaçmak nasýl vacip ise, havas (münevver tabaka) için de gafletten kaçmak öyle vaciptir. (Ebû Yezid Burani)
Gafilin üç alameti vardýr: çok yanýlmak, çok eðlenmek, çok unutmak. (Vehb ibn-i Münebbih)
GIYBET (ARKADAN KONUÞMA, ÇEKÝÞTÝRME)
Allah'a yemin ederim ki, gýybet, müminin dinini ifsad (bozma) hususunda, cüzzamýn bedeni ifsad etmesinden çok daha hýzlýdýr. (Hasan Basri)
Dört þeyi dört þeyden temizle: Dilini gýybetten, kalbini kýskançlýktan, mideni haram lokmadan, davranýþlarýný riyadan. (Feridüddin Attar)
Senin yanýnda baþkasýný çekiþtiren, seni de baþkasýnýn yanýnda çekiþtirir. (Ýmam Þafii)
GÖNÜL (KALB)
Kalbler, içi boþ kablara benzer, hayýrlý olaný hayýrla dolu olandýr. (Hz. Ali)
Kalb kör olduktan sonra gözlerin görmesinde hiçbir fayda yoktur. (Hz. Ali)
Topraktan biten güller solar gider, gönülden biten güller ise devamlýdýr. (Mevlânâgöz kırpma
Kendisinden baþkasýndan boþ olmak þartýyla Allah katýnda en makbul organ kalbdir. (Ýmam Gazali)
GÜLMEK
Çok gülenin heybeti azalýr, çok konuþan çok yanýlýr, böylelerinin hayâsý gider. (Hz. Ömer)
GÜNAH-GÜNAHKÂR
Günahtan sakýnmak, tövbe ile uðraþmaktan daha kolaydýr. (Hz. Ömer)
Kötü yollarý öðrenmemen için günahkarlarla sohbet etme. (Hz. Ömer)
Günahtan korkmayan ile düþüp kalkmak, kýyamet gününde insana utanç olur. (Ýmam Þafii)
Sahibine üzüntü veren günah, sahibine gurur veren ibadetten hayýrlýdýr. (Ata-i Ýskenderi)
Günah iþlediði zaman üzüntü deðil sevinç duyanlarýn hali, günah iþlemekten daha beterdir. (Mansur bin Ammar)
Hayret ederim o kiþiye ki, hastalýk korkusuyla yemekten perhiz eder de, cehennem korkusuyla günahtan perhiz etmez. (Yahya bin Muaz)
Allah'tan korkan günahkar, ibadetine güvenen âbidden daha makbuldür. (Sâdîgöz kırpma
Nefse, günahtan kaçýnmak ibadet yapmaktan daha zor gelir. Onun için günahtan kaçýnmak daha sevaptýr. (Ýmam Rabbânîgöz kırpma
Ýþlenen günahlarýn kokusu olsaydý, günahlarýmýn kokusu yüzünden hiçbiriniz bana yaklaþmazdý. (Muhammed Ýbn-i Sirin)
HARAM
Biz, harama düþmek korkusuyla helâlin de onda dokuzunu terkederdik. (Hz. Ömer)
Her haram içki gibi sarhoþluk verseydi, hiç kimseyi ayýk göremezdin. (Mevlânâgöz kırpma
Haram para ile sadaka veren, hayýr iþleyen kimse, kirlenmiþ elbiseyi idrar ile yýkayana benzer. (Süfyan-ý Sevri)
Haram yiyenlerin yedi azasý istese de, istemese de günah iþler. Helâl yiyenlerin bütün bedeni ibadet eder. (Abdullah Tusteri)
HASET (KISKANMA)
Hasetçinin, senin sevindiðin zaman üzülmesi, intikam olarak sana yeter. (Hz. Ömer)
Kýskanç, vücutça sýhhatli görünse de, hasedin tesiriyle muzdarip ve hastadýr. (Hz. Ali)
Ölümü çok hatýrlayanda ne neþ'e olur ne de haset. (Ebü'd-Derda)
Dört þeyden uzak durmalýdýr: Haset, kibir, öfke ve kýskançlýk. (Feridüddin Attar)
HATA (AYIP, KUSUR)
En büyük ayýp, baþkalarýnda gördüðümüzde beðenmediðimiz bir ayýbýn kendimizde bulunmasýdýr. (Hz. Ömer)
Bir hata iþlediðiniz zaman Allah'tan baðýþlanma dileyiniz. Çünkü hatalar, insanlar yaratýlmadan önce yaratýlmýþtýr. Bütün tehlike hatada ýsrardadýr. (Ebû Abdullah Câfer-i Sâdýk)
Ey Ademoðlu! Sen imanýn hakikatýný ancak, sende bulunan bir ayýptan dolayý halký ayýplamayý terkettikten sonra elde edebilirsin. (Hasan Basri)
Sofiliðin þartý insanlarýn kusurlarýný görmemektir. (Ahmed er-Rufai)
Daima baþkalarýnýn kusurlarýný gören, bir gün rüsvaylýk içinde aðzýný açamaz olur. (Feridüddin Attar)
Herkesi kusurlarý ilk anan bir kimsenin senden de teþekkürle söz edeceðini sanma. (Sâdîgöz kırpma
HAYÂ (UTANMA)
Utanmasý olmayanýn kalbi ölür. (Hz. Ömer)
Kulun nefsini tanýmamasýnýn alameti haya ve Allah korkusu azlýðýdýr. (Ahmed bin Âsým el-Antâki)
HELÂL
Allah Teâlâ'ya itaat etmek bir hazineye benzer. Bu hazinenin anahtarý dua, bu anahtarýn diþleri de helâl lokmadýr. (Yahya bin Muaz)
Ýmanýn hakikatine kavuþmak için dört þey lazýmdýr: Bütün farzlarý edeble yapmak; helâl yemek; görünen ve görünmeyen haramlardan sakýnmak ve bunlara ölünceye kadar devam etmektir. (Abdullah Tüsteri)
HOÞGÖRÜ (MÜSAMAHA)
Elif okuduk ötürü, pazar eyledik götürü; Yaradýlmýþý hoþgördük, yaradandan ötürü. (Yunus Emre)
HÜSN-Ý ZAN (ÝYÝ ZAN, ÝYÝYE YORMA)
Gerçek anlaþýlýncaya kadar Müslüman kardeþinin yaptýklarýný iyiye yor. (Hz. Ömer)
Bir din kardeþine ait sevmediðin bir iþ duyarsan birden yetmiþe kadar özür kapýsý araþtýr. Bulamazsan, belki benim anlayamadýðým bir özrü vardýr de ve kapa. (Ebû Abdullah Cafir-i Sâdýk)
Bir mümin hakkýnda iyi düþünceler besleyip de yanýlmak, kötü zanda bulunup da isabet etmekten daha hayýrlýdýr. (Ýmam Gazali)
ÝBADET
Ýlimsiz yapýlan ibadette, anlayýþ vermeyen ilimde, tefekküre götürmeyen Kur'an okumada hayýr yoktur. (Hz. Ali)
Arzularýnla arana demirden bir duvar koymadýkça, ibadetin ve kulluðun tadýna varamazsýn. (Biþr-i Hafi)
Vakit çok kýymetlidir. Ancak kýymetli þeyler için kullanýlmasý gerekir. Ýþlerin en kýymetlisi ise Allah'a ibadet etmektir. (Ýmam Rabbani)
Ýnsanlar genellikle iki sebebten helâk olurlar: 1- Farzlarýn vaktini geçirerek nafile ibadetlere dalmak, 2- Ýbadetleri kalb ile birlikte deðil de sadece organlarla yapmak. (Muhammed Ebû Verd)
Ýbadetlerin en makbulü, gizliliðine en çok riayet edilendir. (Tavus bin Keysan)
Ýbadet eden kimse, yaptýðý ibadete bakar da kendini bir din kardeþinden üstün görmeye kalkarsa yaptýðý ibadet hiç olur. (Süyfan-ý Sevri)
ÝHLÂS
Ýhlâs, güzel bir iþ yaptýðýnda onun konuþulmasýndan hoþlanmaman, o güzel iþinden dolayý övgü beklememendir. (Ahmed ibn-i Asým el-Antaki)
Ýhlâs, amel eden kiþinin amelinin kabul edilmesine vesile olan þeydir. (Ebû Hayýr Nessâc)
Bir þeyin zýddý bilinmez ise kendi de bilinmez. Ýhlâs da, zýddý olan riyayý tanýyýp onu terketmekle bilinebilir. (Ebû Osman Maðribi)
Her kim ihlâsla bir amel iþlese de sonradan onunla övünse, o kimse bu kabul olunmuþ ameli iyilik divanýndan siler, riya divanýna yazar. (Süfyan-ý Sevri)
Her kim güzel bir ameli halk görmesin diye terkederse riyadýr; halk görsün diye iþlerse þirktir; ikisini de terk eder ise ihlâstýr. (Malik bin Dinar)
ÝMAN
Ýman, Yüce Allah'ýn gayba ait bildirdiði her þeyi nefsin tasdik etmesidir. (Muhammed ibn-i Hafif)
Ýman çýplaktýr, onun elbisesi takva, süsü haya, sermayesi ilimdir. (Ebû Hüreyre)
Ýnsanlar kainatta bulunan þeylere bakýp görmekle deðil, bunlarý yaratan Yüce Zatý düþünmekle huzur duyabilir (Ebû Huseyin Nuri)
ÝNSAN
Gerçeði, insanlarýn ölçüleri ile deðil; insanlarý gerçeðin ölçüsü ile taný. (Hz. Ali)
Ýnsan ile insan arasýnda fark vardýr. Bir de mirden hem nal, hem de kýlýç yapýlýr. (Nizami)
Dünya bir aðaca benzer, biz insanlar bu aðaçta yarý ham, yarý olgun meyveler gibiyiz. (Mevlânâgöz kırpma
ÝSRAF (SAVURGANLIK)
Birkaç günlük bir nafakayý bir günde harcayan ev halkýna ben buðzederim. (Hz. Ebû Bekir)
Müsrif adam üç yanlýþý tekrarlar: Kendine lazým olmayaný alýr, kendine ait olmayaný giyer, kendine layýk olmayaný yer. (Vehb ibn-i Münebbih)
ÝSTÝÞÂRE (DANIÞMA)
Danýþmayý terk eden doðru yolu bulamaz. (Hz. Ali)
ÝÞ, ÝÞÇÝ
Bir iþ bir kere geri kalýrsa hiçbir vakit ilerlemez. (Hz. Ömer)
En bedbaht, en muzdarip kimse, yapacak bir iþi olmayan kimsedir. (Bediüzzaman)
ÝYÝLÝK
Her þeyin bir þerefi vardýr, iyiliðin þerefi de çabuk yapýlmasýndandýr. (Hz. Ömer)
Ýyilik ediniz, onun karþýlýðýnda kötülük göreceðinizi hiç aklýnýza getirmeyiniz. (Hz. Ali)
Ýyilik, sana kötülkü edene iyilik etmendir. Ýyiliðe karþý iyilik etmek, satýn aldýðýn bir þeyin parasýný vermeye benzer. (Süfyan-ý Servri)
Bir kul, iyiliði dolayýsýyla yeryüzünde övülürse, gökyüzünde de övülür. (Ka'ab el-Ahbar)
KANAAT
Ne kadar yoksul ve aç olursa olsun kanaat sahibi zengindir. (Hz. Ali)
Rýzkýn ne ise ona kavuþursun, hiç üzülme. Kul kanaat sahibi olduðu zaman hürdür. Hýrsa kapýldýðýnda köle olur. Kalbinden tamahý çýkar ki ayalarýndaki zincir çözülsün. (Ahmed er-Rufâîgöz kırpma
Hýrsýný satarak onun parasý ile kanaat satýn alan kimse, izzet ve þerefle zafere ulaþýr. (Ebû Bekir Kettânîgöz kırpma
Kanaat etmekten hiç kimse ölmedi, hýrs da hiç kimseyi zengin etmedi. (Mevlânâgöz kırpma
Üç haslet evliya sýfatýdýr: Allah'a tevekkül, Allah'tan baþkasýndan birþey beklememek, kanaat etmek. (Yahya ibn-i Muaz)
Allah beþ þeyi beþ yere yerleþtirmiþtir: Ýzzeti, ibadet ve itaate; zilleti, günaha; heybeti, geceleyin kalkmaya; hikmeti, boþ karýna; zenginliði de kanaate. (Kuþeyri)
KARDEÞ-KARDEÞLÝK
Ýçinde bulunduðu meþguliyet seni arayýp bulmasýna engel olan, fakat kalbinde sevgini taþýyan kimse senin din kardeþin sayýlýr. (Mâlik bin Dînar)
Üç durumda din kardeþinizi yalnýz býrakmayýnýz: Hastalandýklarýnda ziyaret ediniz, meþguliyetlerinde yardým ediniz, unuttuklarýnda hatýrlatýnýz. (Ata ibn-i Meysere el-Horasânîgöz kırpma
Kendisine minnet etmeðe mecbur olduðun kimse senin kardeþin deðildir. (Ýmam Þafi'îgöz kırpma
KOMÞU-KOMÞULUK
Komþusu, arkadaþý ve akrabasý tarafýndan iyi denen kimse gerçekten iyidir. (Hz. Ömer)
Ýyi komþuluk, sadece komþuya eziyet etmemek deðil, onun verdiði eziyete de katlanmaktýr. (Hasan Basri)
KÖTÜ-KÖTÜLÜK
Kötülüklerini herkesin görmesinden çekinmeyen kimse insanlarýn en þerlisidir. (Hz. Ali)
Bir müslüman kardeþine yapacaðýn en büyük kötülük, kýzdýðýn zaman hayýrlý iþleri gizlemen, þerli yönünü anlatmamandýr. (Muhammed ibn-i Sirin)
KUR'ÂN-I KERÝM
Manevi lezzeti üç þeyde arayýn: Namazda, zikirde ve Kur'an okumakta. Bulunsanýz ne âlâ! Bulamazsanýz kalbiniz hasta demektir. (Hasan Basri)
MAL-MÜLK (PARA, SERVET)
Mal (servet) hasislerde, silah korkaklarda, otorite (yetki) zayýflarda olursa iþler bozulur. (Hz. Ebû Bekir)
Ýnsanlarý iki þey mahveder: Mal toplama hýrsý ve çok konuþmak. (Ýbrahim en-Nehai)
MERHAMET
Her kim ki, kendisinde Allah'ýn yarattýklarýna karþý merhamet yoktur, o kimse Hak ehlinin yükseldiði makama yükselemez. (Ýbrahim Düssuki)
Hiçbir din yolcusu, bütün insanlarý sevinceye, onlara þefkat besleyinceye, görünen ayýplarýný örtünceye kadar olgunluða ulaþamaz. (Ýbrahim Düssuki)
MÜSLÜMAN-MÜSLÜMANLIK
Eðer biz Ýslâm'ýn bir üstün deðerler sistemi olduðunu Müslüman olmayanlara anlatmak istiyorsak, onlara, her þeyden önce bizim Ýslâm'ý temsil etmediðimizi söylemek zorundayýz. (Muhammed Ýkbal)
NASÝHAT (ÖÐÜT)
Nasihat dünyanýn en pahalý mücevheri kadar deðerli olduðu halde ekseriya pek ucuza satýlýr. (Hz. Ali)
Dil ile öðüt verene deðil, davranýþlarý ile örnek olana uymalýdýr. (Muhammed ibn-i Hafif)
NEFÝS ve NEFSÝ TERBÝYE
Tasavvuf yolunda bulunan kiþinin yapacaðý ve dikkat edeceði en mühim þey nefsini hesaba çekmektir. (Ebû Osman Maðribi)
En büyük nimet nefsin arzularýndan kurtulmaktýr. Çünkü nefis kiþi ile Allah arasýnda bulunan perdelerin en büyüðüdür. (Ebû Bekir Temestani)
Bütün Kur'an nefislerin kötülüklerini bildirmek ve açýklamaktan ibarettir. (Mevlânâgöz kırpma
Nefis bir katýrdýr, amel (ibadet ve taat) da onun yüküdür. (Vehb ibn-i Münebbih)
Nefsini zelil kýlan kimseyi Yüce Allah aziz kýlar ve o kiþinin derecesini yükseltir. Nefsini beðenen kiþiyi de Allah zelil ve hakir kýlar. (Ebû Hasan Buþenci)
Nefsi en iyi þu dört þey terbiye eder: Susmak, açlýk, yalnýzlýk ve uykusuzluk. (Feriduddin Attar)
Ýnsanlarýn en zayýfý, nefsani arzularýndan el çekmede aciz kalandýr. En güçlüsü de, bu arzularý terketmeye güç yetirendir. (Davud Kassar)
Salih bir kiþi için en kötü þey nefsine kolaylýk göstermektir. (Muhammed ibni Hafif)
Nefsinden gördüðü þeyleri iyi sanan ayýplarýný göremez. Ancak nefsinin ayýplarýný arayan, ondan gelen þeyleri elekten geçiren kendi kusurlarýný bulur ve görür. (Hayýr Nisaburi)
Bir kimse nefsini terbiye etmekten acizse, baþkasýna edeb öðretmek iþinde daha acizdir. (Seriyy'üs-Sakati)
Nefsimi elimde tutabilseydim parça parça doðrar hayvanlarýn önüne yem olarak atardým. (Süleyman ibn-i Mihran)
Nefis, üç köþeli bir dikendir; ne türlü koysan batar. (Mevlânâgöz kırpma
Ýyilikte her düþmaný dost edinebilirsin, oysa nefsin ona iyilik ettikçe düþmanlýðýný arttýrýr. (Sâdîgöz kırpma
NÝYET
Nice küçük amel (iyilik ve ibadet) vardýr ki niyet onu büyük yapar; nice büyük amel vardýr ki niyet onu küçük yapar. (Abdullah ibn-i Mübarek)
ÖFKE
Öfke, düþünceyi, muhakemeyi, hafýzayý bulandýran en kötü çamurdur. (Atiye Keskin)
Bir kimsenin cimrilik adeti ile öfke duygusu körelmedikçe muttakiler sýnýfýna geçemez. (Abdullah el-Müzeni)
Öfkenin aþýrýsý, kiþiyi özür dilemek küçüklüðüne iter. (Amr bin As)
ÖLÜM
Kabre hazýrlýksýz giren, denize kayýksýz açýlmýþ gibidir. (Hz. Ebû Bekir)
Ölmek felaket deðildir, öldükten sonra baþa gelecekleri bilmemek felakettir. (Ýmam Rabbani)
Üç þey kalbin paslanmýþ olmasýnýn alametidir: 1. Allah'a ibadetten zevk almamak, 2. Günaha düþmekten korkmamak, 3. Ölümden ibret almayýp dünyaya daha çok baðlanmak. (Ýbrahim Edhem)
Ey insanlar! Ölünce peþinizden size aðlanmadan önce, siz kendinize, kendi halinize aðlayýn. (Abdülkadir Geylâni)
Ölümü hatýrlamak kalbi temizler, insaný dünyaya ve dünyadakilere baðlanmak felaketinden kurtarýr. (Abdülkadir Geylâni)
Ölüm büyük bir olaydýr, büyük bir tehlikedir. Ýnsanlar bunu bilmiyorlar. (Ýmam Gazali)
Ýki þeyi asla unutma: Allah'ý ve ölümü; Ýki þeyi de unut: Yaptýðýn iyiliði, gördüðün kötülüðü. (Lokman Hekim)
Sizi mezarda takip etmeyecek olan her þeyle alakanýzý kesiniz. (Mevlânâ Alâuddin)
ÖMÜR
Ömrünü faydasýz ve boþ þeylerle geçiren, tarlaya tohum etmek vaktini kaçýrýr, hasat zamaný geldiðinde piþman olur. (Hz. Ebû Bekir)
RIZIK
Rýzkýn Allah Teâlâ'dan olduðuna inanan kimse, zengin olunca sevinmez, fakirleþince üzülmez. (Hâtem-i Esam)
RÝYA (GÖSTERÝÞgöz kırpma - RÝYÂKAR
Bir kimse yaptýðý hayýrlarýn ve iyi iþlerin bilinmesinden ve konuþulmasýndan hoþlanýyorsa Allah'a þirk koþmuþ olur. (Ahmed ibni Ebûl-Havârîgöz kırpma
Riyakâr, memnun ettiðin zaman, seni sende bulunmayan vasýflarla anan; darýlttýðýn zaman yine seni sende bulunmayan kötülüklerle anýp anlatandýr. (Ýmam Þafii)
Doðruluk, yaptýðýný Allah için yapmaktýr; halk için yapmak ise riyadýr. (Ebû'-l-Hasen Harakânîgöz kırpma
SABIR
Sabýr, belayý hafifletir. (Hz. Ali)
Hiç kimse, kendisine sabýr verilen kimse kadar Allah'ýn lütfuna uðramamýþtýr. (Hz. Ali)
Sabýr ve sebat insanlarýn iki büyük yardýmcýsýdýr. (Hz. Ali)
Sabrýn insandaki mevkii, baþýn vücuttaki mevkii gibidir. (Hz. Enes)
Sabýr, yüzünü ekþitmeden acýyý yudumlamaktýr. (Kuþeyri)
Belaya feryad eden, Allah'a kafa tutmuþ olur. Feryad etmek belayý geri çevirmez, ama sabretmenin ecir ve sevabýný yok eder. (Þakik Belhi)
SEVGÝ
Sevgi ile, bulanýk, tortulu sular arý duru bir hale gelir. (Mevlânâgöz kırpma
Sevgiden ölüler dirilir, sevgiden padiþahlar kul olur. Sevgiden bakýrlar altýn kesilir. (Mevlânâgöz kırpma
Ýyi amellerim arasýnda en deðerli bulduðum, salih bir zata olan sevgimdir. (Abdullah el-Müzeni)
Hakiki sevgi, iyilik gördüðünde artmayan, kötülük gördüðünde eksilmeyendir. (Yahya bin Muaz)
SIR
Sýrrýný saklayanýn iradesi elindedir. (Hz. Ömer)
Sende bulunduðu zaman gizli kalmasýný istediðin þeyi, baþkalarýnda görünce ifþa etme. (Hamdun Kassar)
Her insan sýrdaþ olamaz. Her testi su tutamaz. (Nâsýr-ý Husrev)
SÖZ
Ne söylediðine ve ne zaman söylediðine dikkat et. (Hz. Ebû Bekir)
Söz, ilaç gibidir; azý yaþatýr, çoðu öldürür. (Hz. Ali)
Bir söz kulaða gelip orada kalýyor, kalbe ulaþmýyorsa, o söz dudaktan söylenmiþtir. Bir söz kulaðý aþýp kalbe ulaþýyorsa o söz gönülden söylenmiþtir. (Hz. Ali)
Akýl tamamlandýðýnda söz noksanlaþýr. (Hz. Ali)
Önce düþün, sonra söyle, çünkü önce temel sonra duvar gelir. (Sâdîgöz kırpma
Hoþa gitmeyen söz söyleme, çünkü bu sözün karþýlýðý da hoþa gitmez. Daðda güzel ses çýkar ki dað da onu güzel aksettirsin. (Nâsýr-ý Husrev)
Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz. (Fatih Sultan Mehmed)
Güzel sözler, petekten damla damla sýzan bala benzer. Ýnsanýn ruhuna tat verir. (Hz. Süleyman)
Sözün revaç bulduðu, buna karþýlýk iþin hiç olduðu bir devreye yetiþirsen, þerli insanlar arasýnda kaldýðýný ve þerli bir zamanda yaþadýðýný bilesin. (Ebû Hâzým)
ÞEHVET
Cenneti arzulayan bir kimse, mutlaka dünyada þehvetlerinden fedakarlýk etmelidir. (Hz. Ali)
Þehvet þeytanýn yularýdýr. Bu yularý þeytana kaptýran ona kul olur. (Ebû Bekir Kettâni)
Organlarýný þehvetlerle razý eden bir kimse, kalbine piþmanlýk aðacýný diktiðini bilmelidir. (Ebû Yahya el-Verrak)
Ýnsanlarýn en zayýfý, þehvete esir ve nefsine oyuncak olandýr. (Ýbrahim bin Davud Rýkkîgöz kırpma
ÞEKÝL ÖNEMLÝ DEÐÝLDÝR
Bir adamýn þöhretine, görünüþüne bakmayýn. Bir kimsenin namaz ve niyazýna aldanmayýn. Ancak aklýna ve doðruluðuna bakýnýz. (Hz. Ömer)
ÞERÝAT
Kýyamette þeriatten sorulur. Ebedi hayata giriþ ve azaptan kurtuluþ, þeriatýn yerine getirilmesine baðlýdýr. (Ýmam Rabbani)
Þeriat üç bölümdür: Ýlim, amel, ihlâs. Bunlardan herbiri yerine getirilmedikçe þeriat gerçekleþemez. (Ýmam Rabbani)
Þeriat muma benzer, yol gösterir. Fakat mumu ele almakla yol aþýlmýþ olmaz. Yola koyulmak gerekir. Yola koyuldun mu bu gidiþin adý tarikattýr. Maksadýna ulaþtýn mý o da hakikat. (Mevlânâgöz kırpma
Pergel gibi bir ayaðýmýzla þeriat üzerinde sabitken diðeriyle yetmiþ iki milleti dolaþýrýz. (Mevlânâgöz kırpma
ÞÖHRET
Zillete düþ, fakat þöhret isteme. Baþkalarý seni söylesinler diye yükselmeye çalýþma. (Hz. Ali)
Bir kiþi tanýmýyorum ki, tanýnmasýný sevsin de bu yüzden dini gidip rezil olmasýn. (Biþr-i Hafi)
Ýster din, ister dünya iþlerinde, bir kimsenin parmakla gösterilmesi þöhret afeti olarak kafidir. (Ýbrahim en-Nehai)
Ýnsanoðlu üç perdeyi gönlünden gidermeyince ona Allah yolu açýlmaz: Dünyayý mülk olarak verseler sevenmemek, dünya kendisinin olsa da elinden alsalar yerinmemek; þöhretten ve övülmekten hoþnut olmamak. (Ýbrahim Edhem)
ÞÜKÜR
Þükür, nimetlerin süsüdür. (Hz. Ali)
Allah'ýn verdiði nimeti, O'nun razý olduðu yerde harcamakla þükür, razý olmadýðý yerde harcamak nankörlüktür. (Ýmam Gazali)
Allah'ýn ihsan ettiði nimetlerle O'na isyan etmemek, o nimetleri haram olan yerde asla kullanmamak þükürdür. (Cüneyd-i Baðdâdîgöz kırpma
Þükür, nimeti deðil, nimeti vereni görmektir. (Ýmam Þibli)
TAMAH (HIRS)
Þarap, tamahkarlýk kadar aklý baþtan alamaz. (Hz. Ömer)
Tamahta zillet (aþaðýlýk duruma düþmek) vardýr. (Hz. Ali)
TEDBÝR
Ýþten evvel tedbir, piþmanlýða yer býrakmaz. (Hz. Ali)
Ýtaat ve ibadetle iþ bitmez. Söz söylemekte, etrafa bakmakta, yemek yemekte fevkalade ihtiyatlý olmak lazýmdýr. (Mevlânâ Alâuddin)
TEMBELLÝK
Ýnsaný vaktinten önce yýpratan bir þey varsa o da tembelliktir. (Hz. Ali)
Dört þey bedbahtlýk iþaretidir: Câhillik, tembellik, kimsesizlik, nâkeslik (kimseye iyiliði dokunmamak) (Feridüddin Attar)
TEMÝZLÝK-SAÐLIK-HASTALIK
Oburlukla saðlýk bir arada bulunmaz. (Hz. Ali)
Elden gitmeden iki þeyin deðerini anlamak zordur. Bunlar, saðlýk ve gençliktir. (Hz. Ali)
Dört þeyi küçümsemeyin: Düþmaný, ateþi, hastalýðý, az bile olsa ilmi. (Feridüddin Attar)
Hastaya durumu sorulduðunda, önce halini hayýrla anýp sonra derdini anlatýrsa halinden þikayet etmiþ sayýlmaz. (Ýbrahim en-Nehaîgöz kırpma
Cümle hastalýklarýn aslý çok yemektir. (Hamdun Kassar)
TERBÝYE
Halký hakka davet eden, canavar terbiyecisi gibi olmalýdýr, canavar terbiyecisi nasýl hayanýn huyunu ve yeteneðini bilip on göre davranýrsa hak davetçisi de ayný þekilde davranmalýdýr. (Ali Râmitenîgöz kırpma
TEVEKKÜL
Tevekkül, olan þey ile yetinmek, olmayan þeye razý olmaktýr.
Hakiki mânâda tevekkül, Allah'tan baþkasýndan korkmamak, O'ndan baþkasýna güvenmemektir. (Fudayl bin Ýyaz)
Cenâb-ý Hakkýn kapýsýndan kovduðu kimse her kapýya koþar; fakat O, bir kimseyi kendi kapýsýna çaðýrýrsa onu kimsenin kapýsýna býrakmaz. (Þeyh Sâdîgöz kırpma
TÖVBE
Günah iþlemekten kaçýnmak, tövbe ile uðraþmaktan daha kolaydýr. (Hz. Ömer)
Tövbe edenlerle beraber oturun, çünkü onlarýn kalbleri yumuþak olur. (Hz. Ömer)
Kim ki baþýndan geçen bir günahý hatýrlar ve bu nedenle kalbi acý duyarsa, Allah katýndaki kitapta o günah ondan silinmiþ olur. (Abdullah bin Ömer)
Bina için toprak, yaþamak için gýda neyse, melekut aleminde yükselmek için de tövbe odur. (Þahabeddin Sühreverdi)
TUTUMLULUK (ÝKTÝSAT)
Tutumluluk, az þeyi çoðaltýr; israf, çok þeyi azaltýr. (Hz. Ali)
Ýyi kullanýlan az mal, kötü kullanýlan çok maldan daha ziyade dayanýr. (Hz. Ali)
Allah'ýn rahmetinden ümitsiz olmak, günahkar olmaktan daha tehlikelidir. (Hz. Ali)
Mümin kulun korku ve ümidi ayný olmalýdýr, tartýlacak olsa eþit gelmelidir. (Tavus bin Keysan)
Mümin günah korkusu ile ümit arasýnda iki arslan arasýndaki tilki gibi olmalýdýr. (Yahya bin Muaz)
Üç þey insaný ibadet ve itaate sevkeder: Korku, ümit ve sevgi. Üç þey de insaný günaha sevkeder: Kibir, hýrs ve haset. (Hatem-i Esam)
Mümin, yalnýz Allah'tan ümit eder, münafýk ise Allah'tan baþka herkesten ümit eder. (Hatem-i Esam)
Dört þey kafirliðe sebep olabilir: Gýybet etmek, haset etmek, haram mal devþirmek, Allah'ýn rahmetinden ümit kesmek. (Süfyan-ý Sevri)
YALAN
Doðruluk ile yalancýlýk kalbte þiddetli bir kavgaya tutuþurlar. Birisi diðerini kalbten kovuncaya kadar kavgalarý devam eder. (Malik bin Dinar)
ZAMAN
Üç þey Allah'ýn azabýný gerektirir: 1- Oyun ve eðlence ile boþuna vakit geçirmek, 2- Baþkalarýyla alay etmek, 3- Ýnsanlarýn arkasýndan konuþmak. (Seriyy'üs-Sakati)
ZENGÝN-ZENGÝNLÝK
Zenginlik, gurbeti vatan; yoksulluk vataný gurbet yapar. (Hz. Ali)
Beþ þey, beþ nevi insanda þiddetle kötülenmeye layýktýr: Âlimlerde fücur, hakimlerde hýrs, kadýnlarda hayasýzlýk, ihtiyarlarda zina, zenginlerde cimrilik. (Hz. Ali)
Bir kimse zenginlerle beraber olmayý, fakirlerle beraber olmaya tercih ederse, Allah onu kalb ölümü hastalýðýna müptela kýlar. (Ebû Osman Maðribi)
Devenin iðne deliðinden geçmesi, zenginin cennete girmesinden daha kolaydýr. (Vehb ibn-i Münebbih)
Büyüklenen zenginden çekin, zira laðým doldukça daha pis kokar. (Nâsýr-ý Husrev)
Zenginlerden kendini sakýn. Kalbini ne zaman onlara baðlar, ne zaman onlardan birþey beklemeye kalkarsan, Allah'tan baþka rabler edinmiþ olursun. (Þakik Belhi)
Zenginlerin karþýsýnda izzet tavrý takýnmak tevâzu sayýlýr. Fakirlerin yanýnda gösterilecek zillet hali ise bir þereftir. (Hayýr Nisaburi)
Allah'a yemin ederim ki, parayý aziz eden bir kimseyi Allah zelil eder. (Hasan Basri)
Ne kadar zengin olsan yiyebileceðin kadar yersin. Denize testiyi daldýrsan alabileceði kadar alýr, gerisi kalýr. (Mevlânâgöz kırpma
Zillet bakýmýndan insanlarýn en ileri olaný zenginlere yaltaklanan veya ona tevazu gösteren fakirdir. Ýzzet bakýmýndan insanlarýn en iyisi ise fakirlere karþý alçakgönüllü olan zengindir. (Muhammed ibn-i Ýsmail Maðribi)
ZÝKÝR
Zikir, bir kazmadýr, onunla gönüllerdeki yabancý duygu dikenleri temizlenir. (Ubeydullah Ahrar)
Kalb uyanýklýðýnýn belirtisi, Allah'ý zikrettiðin zaman Allah'ýn da seni andýðýný duymandýr. (Ebûl-Hasen Harakâni)
ZULÜM-ZÂLÝM
Zulüm, vefâsýzlýk ve hile kimde bulunursa zararý yine kendine dokunur. (Hz. Ebû Bekir)
Memleketler, mülk ve saltanat, küfür üzerine durabilir de zulüm üzerinde durumaz. (Ýmam Maverdi)
Sultanlarýn ve devlet adamlarýnýn bozulmasý zulüm ile, âlimlerin bozulmasý tamahkarlýk ile, fakirlerin bozulmasý ise riya ile olur. (Ebû Bekir Varrak)
Haksýzlýk karþýsýnda eðilmeyiniz. Zira hakkýnýzla beraber þerefinizi de kaybedersiniz. (Hz. Ali)
Zulmü alkýþlayamam, zalimi asla sevemem!;Gelenin keyfi için geçmiþe kalkýp sövemem! (Mehmed Akif)
ZÜHD-ZÂHÝD
Kul ile Allah arasýnda dört deniz vardýr. Kul bu denizleri geçmeyince Allah'a ulaþamaz. Ýlk deniz dünyadýr, onun gemisi zühddür; ikincisi, halktýr, Onun gemisi uzlettir; üçüncüsü nefistir, onun gemisi dileðini reddetmektir; dördüncüsü Ýblis (þeytan)tir, onun gemisi kendisini düþman bellemektir. (Cüneyd Baðdâdîgöz kırpma
Zahid o kimsedir ki, eline hiç birþey geçmese bile gönlü hoþ olur ve rýzýk dolayýsýyla endiþe etmez. (Ebû Bekir Kettânîgöz kırpma
Akýllýnýn dünyayý talebi, cahilin onu terkinden zühde daha yakýndýr. (Yahya bin Muaz)
Zühd, elleri mal ve mülkten, kalbleri mal ve mülk isteðinden uzak tutmaktýr. (Cüneyd-i Baðdâdi)
Zahidlik helale karþý olur; harama gelince o bir ateþtir. Ona ancak ölüler el uzatýr. (Ömer ibn-i Abdülaziz)
Gönderen: 21.06.2005 - 14:17
Bu Mesaji Bildir   FEYZAferhan üyenin diger mesajlarini ara FEYZAferhan üyenin Profiline bak FEYZAferhan üyeye özel mesaj gönder FEYZAferhan üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
edep-siz su an offline edep-siz  
31 Mesaj -
En sevdiðim özlü söz nedir bilir misiniz:

Sözde darbü'l-mesel iradýna söz yok amma
Söz odur aleme senden kala bir darb-ý mesel

Yani sözde atasözü kullanmaya bir diyeceðimiz yok ama öyle bir söz söyle ki aleme senden bir atasözü olarak kalsýn.

Dolayýsýyla bu türden özlü söz derlemelerinden oldum olasý irrite olurum. Hadi yazýda, uygun biryerde kullanýr, taþý gediðe koyarsýnýz; ama bu türden birbiriyle ilintisiz bir þekilde, bulamaç olmuþ halde olunca bir manasý olmuyor.
Tamamen edep-siz in þahsi görüþleridir. Kýrýlmayasýnýz.


Mesaj 2 kez düzenlendi. En son edep-siz tarafından, 21.06.2005 - 17:34 tarihinde.
Gönderen: 21.06.2005 - 17:33
Bu Mesaji Bildir   edep-siz üyenin diger mesajlarini ara edep-siz üyenin Profiline bak edep-siz üyeye özel mesaj gönder edep-siz üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
fosaloglu su an offline fosaloglu  
2683 Mesaj -
edep-siz yine yapmýþ yapacaðýný...

((( muhalefet)))...

Kimsenin kýrýlacaðýný sanmýyorum çünkü zaten yazýlarýnýzýn temel noktasýnýn muhalefet düsturu olduðu anlaþýlýyor...

ayrýca "irrite olmak" diye bir deyim türkçemizde yoktur...

Bende bir edep-siz lik edicem kimse kusura bakmasýn. Cümlelerinin arasýnda tükçe kullanacaðý bir sözcük bulunurken yabancý bir kelime kullananlara çok fazla kýzýyorum.

Örn : Bu dökümanlarý copy edicem. vs.vs.
Gönderen: 21.06.2005 - 17:53
Bu Mesaji Bildir   fosaloglu üyenin diger mesajlarini ara fosaloglu üyenin Profiline bak fosaloglu üyeye özel mesaj gönder fosaloglu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
edep-siz su an offline edep-siz  
31 Mesaj -
Söylediklerim muhalefet olsun diye söylenmiþ sözler deðil. Kendi kendini çürüten bir insanýn muhaliflik dürtüsüyle yazdýðý söylenemez. O beyti kullanarak o beytin içindeki manaya zýt hareket ettiðim aþikar deðil mi?
"irrite olmak" deyim deðil fiildir. Aslý ingilizce "irritate"tir. Duru Türkçeci deðilim maalesef. Dili, düþündüðümüzü anlattýðý ölçüde benimserim. Türkçe'de bu sözcüðün tam karþýlýðý yok. "Rahatsýz olmak", "tahriþ olmak" þeklinde çevirileri var ama tam karþýlýðý deðil. "tüyleri diken diken olacak derecede rahatsýz olmak" denilebilir belki ama sözcük sayýsýndaki farký farketmiþinizdir.Ayrýca güncel metinlerde sýkça rastlanan bir sözcük. Dil dinamik bir olgudur. Bir yerlerden dile girmiþse bir sözcük, mutlaka kök salar. Bu ifade de kök salmaya baþlamýþtýr. Tohumu ben atmadým ama aðacý sularým.

Verdiðiniz örnekle benim kullandýðým kalýp arasýnda dam-saksaðan-kazma iliþkisi vardýr. "copy" sözcüðü zaten Türkçemize girmiþtir "kopya" diye. "kopya edeceðim" diye yazar kopya edicem diye okursunuz. "copy edicem" þeklinde yazýp "kopi edicem" diye okuyan gerzeklerle de bizim iþimiz olmaz. Onlarý Nihal Atsýz'a havale etmek gerek.
Gönderen: 21.06.2005 - 18:08
Bu Mesaji Bildir   edep-siz üyenin diger mesajlarini ara edep-siz üyenin Profiline bak edep-siz üyeye özel mesaj gönder edep-siz üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1621 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Cihan-63 (53), seyit TUNÇYÜZ (57), seyittun&ccedil.. (57), erenciyim_buket (25), Hus3yin (40), Ahmet Tabu (45), aybuke1985 (40), alperen44 (51), omerbicici (41), Judicious (40), yusuf80 (45), hasan bin dinar (40), aycik (57), altunhisar (56), fasligul (40), suhitu70 (50), neslihan86 (39), imame (36), garip karde&tho.. (39), zümrüt soslu (54), vezir_han (46), Mehmet YILMAZ20.. (51), 2-ba (36), pusat_68 (39), ceylannuri (76), Turan_ch (67), Sarkfatihi (54), Nikmikyok (40), UkaLa (40), yanlýz k.. (53)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.74913 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.