0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » M E A L » Kuran ı Kerim de...

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
drtasavvuf su an offline drtasavvuf  
Kuran ı Kerim de...
45 Mesaj -
MÜ’MÝN OLMAK.
Ýnsanlar arasýnda genel bir ayýrým var: Allah’a inanmayan kâfirdir,
inanan da mü’mindir. Kalýn çizgilerle olay hep böyle
deðerlendiriliyor. Oysa ki Kur’ân-ý Kerim, mü’min olmayý, üst
standartlarda bir olay olarak deðerlendirmiþ. Yani sadece Allah’a
inanmak mü’min olmak için kâfi deðil; mü’min olmanýn baþlangýcýný
teþkil ediyor.
Allahû Tealâ’ya yaklaþým kademelerinin tam 14’üncüsünde mü’min olmak,
Kur’ân-ý Kerim’imizde üç ayrý cepheden ele alýnmýþ:
1- Kiþinin kalbine imanýn yazýlmasý, kiþiyi mü’min kýlar. Allahû
Tealâ tarafýndan kiþinin kalbine imanýn yazýlmasý,
2- O kiþinin nefs tezkiyesine, ýslâh-ý nefse, yani amilüssalihata
baþlamasý onun mü’min olmasýný ifade eder.
Ve Allah’ýn bütün insanlara emri de zaten budur. Sýrat-ý Müstakiym’in
üzerinde bulunmak, yani ruhunu Allah’a doðru harekete geçirmek. Seyrü
Sülûk adlý bir yolculukla Allah’a ulaþmak üzere.
Öyleyse bugün 14’üncü basamakta bir insan mü’min olur. Beraberce
basamaklara bakalým:
Baþlangýç basamaðý bir insanýn etrafýndaki olaylardýr. Her an
etrafýmýzda bir takým olaylar cereyan ediyor. Allahû Tealâ herkesin
etrafýndaki olayý baþkalarýndan farklý bir þekilde dizayn eder.
Muradý; Allah’ýn irþad yoluna doðru olan meyilin bütün insanlarda
oluþmasýdýr. O meyilin oluþmasý için muhtelif idrak kedemelerinde
yarattýðý insanlarýn etrafýnda öyle olaylar cereyan ettirir ki, o
insanlarý eþit þartlara getirir. Yani, herkes yarýþ için kulvara eþit
þartlarda girer. Ýþte bunu temin edecek olan insanlarýn çeþitli
seviyelerdeki muhakeme yetkilerinin eþit noktaya ulaþmasýdýr. Bu da
ancak insanlarýn etrafýnda Allah’ýn farklý olaylar yaratmasýyla
mümkündür. Dehr suresinin 3’üncü âyet-i kerime’sinde Allahû Tealâ
diyor ki;
Allah insanlara hidayet yollarýný gösterir. Sonra da diyor, dileyen
þükredenlerden olur; dileyen küfredenlerden olur.
Ýþte biz insanlar etrafýmýzda olaylar cereyan ettikçe bu olaylarý
mukayese ederiz. Yani birbirene kýyas ederiz. Ondan sonra daha üst
seviye bir incelemeye gireriz. Bu ikincinin adýna muhakeme diyor
Allahû Tealâ. Yani, hüküm istihsal etmek üzere, olaylardan hükün
çýkarmak üzere onlarý daha ciddi bir deðerlendirmeye tâbî tutarýz.
Bu muhakemenin neticesinde bütün insanlar için mantýk oluþur. Her
insanda da mantýk onun tecrübelerine, onun geçirilmiþ hayat
olaylarýna göre taayyün eder. Böyle bir statü içersinde bir insanýn
mantýðýný oluþmasý demek ki onun etrafýnda cereyan eden olaylara sýký
sýkýya baðlý. Çünkü onun tecrübeleri kendi geçirdiði olaylardan
esinlenerek vücuda gelecektir.
Ýþte insanoðlu demek ki, mukayeseden, muhakemeden sonra bir mantýk
dizayný içersinde hükmünün veriyor. Bu hüküm iki ayrý standartda
teþekkül edebilir;
Ya insanoðlu Allah’ýn irþad yoluna doðru bir meyil duyacaktýr,
Veya þeytanýn gay yoluna doðru bir meyil duyacaktýr.
Ýþte bu hususlar iki ayrý âyet-i kerime ile anlatýlmýþ:
Birinci âyet-i kerime Araf suresinin 146’ncý âyet-i kerimesi. Allahû
Tealâ diyor ki:
O insanlara Allah âyetlerinin gerçek anlamlarýný ifade etmekten sarfý
nazar eder ki, onlar yeryüzünde haksýz yere gururla dolaþanlardýr.
Onlara Alah’ýn bütün âyetlerini söyleseniz inanmazlar; onlar Allah’ýn
irþad yolunu gördükleri halde onu kendilerine yol ittihaz etmezler,
onlar þeytanýn gay yolunu gördükleri zaman, dalâlet yolunu gördükleri
zaman, cehenneme götürecek olan yolu gördükleri zaman onu kendilerine
yol edinirler diyor, Araf suresi 146’ncý âyet-i kerime.
Ýþte böyle olan insanlar 2’nci basamaktan asla yukarýya çýkamazlar.
Olaylarý muhakeme etmiþlerdir; mantýk süzgecinden geçirmiþlerdir. Ama
onlarýn mantýðý kendi akýllarýnýn gerektirdiði istikamette bir hüküm
oluþturmuþtur. O hüküm de Allah’ýn irþad yoluna doðru bir meyil
duymak deðildir; ne yazýk ki þeytanýn dalâlet yoluna doðru, cehennem
yoluna doðru bur ilgi duymaktýr, bir eðilim duymaktýr. Bu insanlar
bundan sonraki 26 tane basamaðýn hiçbirisini aþamayacaklardýr.
Bir insanýn Allah’a yaklaþým basamaklarý Kur’ân-ý Kerim’imizde 28
tane olarak dizayn edilmiþ ve bu dizayn VEL ASR suresinde 4 tane
yedili basamak olarak ifade edilmiþ. Þöyle söylüyor Allahû Tealâ:
Vel Asr: Asra yemin ederim,

Ýnnel’insâne lefiy hüsr: Ýnsanlar muhakkak ki hüsrandadýrlar,
Ýllelleziyne âmenû: Ama amenu olanlar hariç,
Bir insan amenu oluncaya kadar 7 tane basamaktan geçiyor. Amenu olmak
ilk 7 basamaðý ifade ediyor. Devam ediyor Vel Asr suresi:
Ve amilûssâlihat: Ve ýslâh edici amellerde bulunanlar hariç,
Ýkinci 7 basamakta kiþi amenu olmaktan, ýslâh edici amellere
baþlamaya ulaþýyor. Devam ediyor Vel Asr suresi:
Ve tevâsav bilhak: Hakký tavsiye edenler,

Üçüncü 7 basamakta insan ruhu Allah’a ulaþýyor, Hakka ulaþýyor ve
Hakký tavsiye edebilecek duruma geliyor.
Ve tevâsav bissabr: Dördüncü 7 basamakta da kiþinin nefsindeki bütün
afetler yok oluyor. Bu arada sabýrsýzlýk afeti de yok oluyor, yerini
ruhun sabýr hasleti alýyor ve kiþi sabrý tavsiye edecek duruma
geliyor.
Ýþte Vel Asr suresi 4 tane 7 basamaktan oluþan bir bütün vücuda
getiriyor; 7, 14, 21, 28 basamak... Amenu oluþ, ýslâh edici amellere;
nefs tezkiyesine baþlamak, Hakký tavsiye edecek duruma gelmek ve
sabrý tavsiye edecek duruma gelmek...
Biz þu anda bunlardan ilk 7 basamaðý anlatýyoruz. Demek ki bu 7
basamaðýn iki tanesinde, birincisinde olaylar var; ikincisinde de
olaylarýn muhakemesi, mukayesesi ve bir hükme varýþ var.
Üçüncü basamak bu hükmün pozitif olmasý halinde geçerlidir. Yoksa
hiçbir zaman o kiþi üçüncü basamaða ve ondan sonraki basamaklara
ulaþamaz. Bakara suresinin 256’ncý âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ
diyor ki:
"lâ ikrâhe fiyddiyni: Dinde zorlama yoktur,
kad tebeyyenerrüþdü minelgayy" Ýrþad yollarýyla gay yollarý, dalâlet
yollarý tebeyyün etmiþtir, beyan edilmiþtir, açýklanmýþtýr,
birbirinden kesin þekilde ayrýlmýþtýr.
Devam ediyor Allahû Tealâ: Kim taðutu inkâr ederse, taðutu, þeytaný
ve onun avanesini devre dýþý býkakýrsa, o urvetil vuskaya; kâinatta
Allah’tan kopmasý mümkün olmayan kulba sýmsýký yapýþýr diyor Allahû
Tealâ.
Demek ki, insanoðlunun Allahû Tealâ’nýn indinde Allah’tan kopmasý
mümkün olmayan bir kulba ulaþmasý söz konusu. Nedir bu? Bu müþidin
elidir, urvetil vuska. Mürþid, salâh kademesinde mürþid olur. Ýþte
bir insanýn salâh kademesine ulaþmasý, 28’inci basamaða ulaþmasý bir
çok olaylardan sonra, teslimlerini tamamladýktan sonra gerçekleþen
bir olgudur ki, bir evvelki kademede kiþi son teslimini yapmýþtýr.
Önce ruhunu, sonra fizik vücudunu, en sonra da nefsini Allah’a teslim
etmiþtir. Teslimleri tamamlamýþtýr. Teslimleri tamamlayan kiþi içinse
Allahû Tealâ; onlarýn Allah’tan kopmasý mümkün deðildir, diyor.
Biliyorsunuz ki, iblis Adem A.S’ýn önünde secde etmedi. ve onun secde
etmemesi üzerine Allahû Tealâ onu cehennemle cezalandýracaðýný
söyledi. Ýblisin cevabý; kýyamet gününe kadar kendisinin
yaþatýlmasýný talep etmek oldu. Allahû Tealâ dedi ki; sen müsaade
verilmiþlerdensin, ama Benim ihlâs sahibi kullarýmý Benden
kopartamazsýn, yoldan çýkartamazsýn!
Demek ki kim ihlâsa ulaþýrsa, yani teslime ulaþýrsa, Allah’a üç
cesedini de teslim ederse o kiþi için kesin bir hüküm var ortada. O
hüküm, o kiþinin, Allah’a teslim olan kiþinin, Allah’tan kopmasýnýn
mümkün olmamasý. Böylece görüyoruz ki Allahû Tealâ’nýn urvetül vuska
dediði þey, Allah’tan kopmasý mümkün olmayan bir bütün ifade ediyor:
O, mürþidin elidir. Öyleyse, kiþi bu istikamette öyle bir þeyin
sahibi oluyor ki, o irþad yoluna doðru bir meyil hissediyor. Bakara
suresinin 256’ncý âyet-i kerimesine tâbî oluyor. Ýrþad yoluna doðru
bir meyil...
Kimde böyle bir meyil oluþmuþsa iþte o kiþi üçüncü basamaða da
ulaþmýþtýr. Bunun üzerine Allahû Tealâ o kiþinin üzerinde Rahim
esmasýný tecelli ettirmeye baþlýyor. Yusuf suresinin 53’üncü âyet-i
kerimesi bu Rahim esmasýyla alâkalý. Þöyle söylüyor âyet-i kerimede
Hz. Yusuf;
Yarabbi, ben nefsimi ibra edemem, beraat ettiremem çünkü nefsim bana
þerri emrediyor. Ama Rabbimin Rahim esmasýyla tecelli ettiði nefsler
hariç! Onlar müstesna!
Onlar demek ki emmareden öteye geçebilirler; emmare, levvame,
mülhime, mutmainne, radiye, mardiye, tezkiye kademelerini birer birer
aþabilirler. Rabbimin Rahim esmasýyla tecelli ettiði nefsler, diyor.
Ýþte burada Yüce Rabbimizin Rahim esmasýyla tecellisini görüyoruz:
Dördüncü basamak, Yusuf suresinin 53’üncü âyet-i kerimesine göre.
O’nun tecellisi baþlamýþsa arkadaki bütün basamaklar artýk birer
birer aydýnlanacaktýr.
Nitekim Allahû Tealâ ilk garantisini veriyor, beþinci basamakta.
Maide suresinin 16’ncý âyet-i kerimesi.
Kim Allah’ýn rýzasýna tâbî olursa, Allah onu teslim yollarýna, teslim
sebillerine ulaþtýrýr, diyor.
Her mürþidin bulunduðu dergahtan halifenin bulunduðu ana dergaha
sebiller vardýr. Bu gözle görünmeyen yeryüzünün sathýna paralel
yollar... Her sabah namazýndan sonra o dergahtaki bütün ruhlar o
dergahlardan halifenin bunulduðu dergaha bu sebiller üzerinden
ulaþýrlar. Kimler bu ruhlarýn sahipleri? Allah’a ulaþmak üzere
ruhlarý vücudundan ayrýlmýþ olanlar. Ýþte o ayrýlmýþ olan ruhlardan
her kim yer eðitimini tamamlamýþsa, yükselmek için seyr-ü sülûk için
hazýr hali gelmiþse, seyr-ü sülûk sadece halifenin bulunduðu
dergahtan gerçekleþeceði için mutlaka o istikamette bir faaliyetin
içine gireceklerdir. Yani, bulunduklarý dergahlardan halifenin
bulunduðu dergaha doðru yola çýkacaklardýr. Ýþte böylece Allahû Tealâ
onu söylüyor; Kim Allah’ýn rýzasýna tâbî olmuþsa...
Allah’ýn rýzasý ne? Ýstiyor ki bütün kullarý Kendisine ulaþsýn. O
zaman razý olacak kullarýndan... Allah’ýn kullarý Allah’a ulaþmak
için harekete geçip de Allah’a ulaþýrlarsa Allah onlardan razý.
Öyleyse Allah’ýn rýzasý vuslata dayalý bir olgu. Ýþte kim Allah’a
ulaþmak istikametinde bir talebin sahibiyse, bunu kalbine koymuþsa,
Allahû Tealâ o kiþiden razý olmak üzere ilk adýmý atýyor, o kiþiye
bir garanti veriyor: Onu sebillerine ulaþtýrma garantisi. Yani
mürþidlerine ulaþtýrma garantisi. Etti 5 basamak.
Altýncý basamakta Allahû Tealâ’nýn o kiþilerin kulaklarýndaki vakrayý
aldýðýný görüyoruz.
Yedinci basamakta da kalbindeki ekinneti alýp, yerine ihbat koyuyor.
Acaba bunlar ne demek? Bilelim ki, kulaklar eðer iþitme hassasýna
sahipse, duyma hassasýna sahipse birisi ona birþey söylediði zaman o
kiþi duyar, ama iþitmez. Ýþitebilmesi için zihnini kulaðýna ulaþan
kelimelere konsantre etmesi ve mânâya ulaþmasý lâzým. Buna iþitmek
diyoruz. Ýþte Allahû Tealâ iþitmeyi ya engelliyor, ya da mümkün
kýlýyor. Ýki grup âyet-i kerime buna tamamen Allah’ýn müdahale
etteðini söylüyor. Ýþte Ýsra suresi 45 ve 46’ncý âyet-i kerimeler.
Allah’ýn negatif müdahalesi. Yani kiþiyi irþad makamýnýn sözlerini
iþitmekten men etmesi hali. Diyor ki Allahû Tealâ:
Habibim, sen Kur’ân-ý Kerim’i tilavet etiðin zaman, kýraat ettiðin
zaman, onlara okuyup anlattýðýn zaman yani, Biz o insanlarla senin
arana görünmez bir perde koyarýz, Hicab-ý mestûre koyarýz, diyor.
Sonra diyor ki,
Onlarýn kulaklarýna seni iþitmelerine mani olmak için vakra isminde
bir aðýrlýk koyarýz. Seni duyarlar ama iþitemezler. Söylediklerinin
manâsýna ulaþamazlar... Yetmez! Onlarýn kalplerine ekinnet isimli bir
engel koyarýz. O engel sebebiyle seni idrak edemezler. Söylediklerini
iþitmedikleri gibi kendilerine sindirmeleri de, onu sahiplenmeleri de
mümkün olmaz, diyor Allahû Tealâ. Ýdrak etmeleri mümkün olmaz, diyor.
Öyleyse demek ki Allahû Tealâ burada iþaretini verdiði gibi, yevmül
ahire inanmayanlar, yani Hud suresinin 19’uncu âyet-i kerimesinde
Allahû Tealâ yevmül ahire inanmayanlarý söylüyor;
Onlar diyor, kendileri Allah’ýn yolunda olmadýklarý gibi, baþkalarýný
da Allah’ýn yolundan saptýranlardýr.
Gönderen: 14.04.2005 - 23:59
Bu Mesaji Bildir   drtasavvuf üyenin diger mesajlarini ara drtasavvuf üyenin Profiline bak drtasavvuf üyeye özel mesaj gönder drtasavvuf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1319 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
hicran_50 (37), usri_yusraa (37), DÝYARBAKIR.. (33), ahmet_erdogan33.. (38), eryal (62), ((-AySeNuR-)) (29), Memet (43), berfo2004 (44), HÜKÜM (54), nerro_22 (34), engin03 (39), cenngiz (55), apo28 (41), KalbiGüzelKiz (41), ismail36 (38), hakikat_nuru (46), gencolhan (48), roket (39), yasarozdemir (44), harbi (55), yusuf_k9 (44), bhdr_84 (40), tugbali (37), orhan yurt (53), mehmet balaca (43), Mehmet Balaca (43), serkantokmak (49), rabiaaslan (39)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.72937 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.