0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » KADIN & AiLE » ÖRTÜDE BULUNMASI GEREKEN ÖZELLİKLER

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Gast sehidan  
ÖRTÜDE BULUNMASI GEREKEN ÖZELLİKLER
Misafir
a) Örtünün el ve yüz dýþýnda bütün bedeni örtmesi:
Kadýnlarýn el, yüz ve ayaklarý dýþýnda, sarkan saçlarý dahil bütün bedenleri namazda veya yabancý erkeklerin yanýnda örtülmesi gerekli olan yerlerdir. El ve yüzün ise bir fitne korkusu bulunmadýkça namazda da namaz dýþýnda da örtülmesi gerekmez. Saðlam görüþe göre ayaklarýn da örtülmesi gerekmez. Çünkü ayaklarla yolda yürünür ve yoksullar için bunlarý örtme zorluðu vardýr. Nitekim "Kadýnlar süslerini (yabancý erkeklere) açmasýnlar" (en-Nûr, 24/31) ayetinde "kendiliðinden görünen yerler müstesnadýr" ilave istisnasý ile, bedenden bazý yerlerin açýk
kalabileceðine iþaret edilmiþtir. Yukarýda Allah elçisinin Hz. Ebü Bekr'in kýzý Esma'ya el ve yüzün açýk kalabileceðini bildirdiðini belirtmiþtik. (bk. Ebu Davud, Libas, 31) Baþka bir hadiste Allah elçisi; "Kadýn örtülmesi gereken avrettir. Dýþarý çýktýðý zaman þeytan ona gözünü diker." (Tirmizi, Rada, 18; Ebu Ýsa, bu hadise 'hasen-garip' demiþtir.) buyurmuþtur.
Sonuç olarak en-Nur Sure'si 31. ayetteki baþ örtüþü (hýmar-humur) ve el-Ahzab Suresi 59. ayetteki dýþ giysi (cilbab-celabîb) terimleri birlikte deðerlendirilince, kadýn için iki parçalý bir giysi þekli ortaya çýkar. Birincisi; saç, boyun ve göðüsleri örten ve omuzlara doðru yakalarýn üstüne serbest býrakýlan "baþ örtüþü"; ikincisi ise "dýþ giysi" olup, bunun þekli iki türlü tarif edilmiþtir. Baþ örtüsünün üstünden, bedeni aþaðýya kadar örten büyük parça giysi veya baþ örtüsünün altýnda boyundan aþaðý topuklara kadar örten dýþ giysi cilbabýn tarifleri arasýndadýr. Hatta cilbaba, baþ örtüþü veya peçe anlamý verenler olduðu gibi Abdullah b. Mes'ud ile Abdullah b. Abbas (r. anhüma)'nýn "rida" yani bedenin üst bölümünü örten dýþ giysi ya da örtü anlamýný verdiklerini yukarýda (örtünme-tesettür sayfasýgöz kırpma belirtmiþtik. (bk. el-Kurtubi, a.g.e., XIV, 156; Elmalýlý, a.g.e., VI, 337. Not: Hac'da ihrama giren erkeklerin üst kýsma örttükleri peþtemala "rida", alt peþtemala ise "izar" denir.)
Örtünmenin gayesi zinadan ve yabancý erkeklerin sarkýntýlýk yapmasýndan sakýndýrmak olduðuna göre, giysinin parça sayýsýna bakmaksýzýn aþaðýda açýklayacaðýmýz nitelikleri taþýmasý gerekir. Altýný göstermemesi, bol olmasý, karþý cinsin giysisine benzememesi bu nitelikler arasýnda sayýlabilir. Bunlarý kýsaca açýklayacaðýz.
b) Örtünün altýný göstermemesi ve beden hatlarýný belli etmemesi:
Örtünün sýk dokunmuþ ve altýný göstermeyen kalýnlýkta olmasý gerekir. Cildin rengini gösterecek derecede ince olan giysi ile kadýn örtülmüþ sayýlmaz. Bu yüzden derinin beyazlýðý veya kýrmýzýlýðý belli olan elbise ile namaz geçerli olmaz ve bununla örtünme gerçekleþmez. Eðer giysi kalýn olmakla birlikte uzvu belli ederse ve hacmi ortaya koyarsa, bu çirkin görülmekle birlikte namaz geçerli olur. Çünkü bundan kaçýnmakta güçlük vardýr.
Þafiilere göre, vücut hatlarýný belli eden böyle dar bir giysi ile namaz kýlmak kadýnlar için mekruhtur, erkeklerin de dar giysiyi terketmesi daha uygundur. (bk. Þafii, el-Ümm, I, 78; Nasýruddin el-Elbani, hicab, terc, Akif Nuri, Ýst. 1976, s: 58, 59, Döndüren, a.g.e., s. 228)
Giysinin geniþ ve altýný göstermeyen nitelikte olmasý gerektiðini bildiren çeþitli hadisler vardýr. Hz. Ebû Bekr'in kýzý Esma (r. anha)'nýn ince giysilerle Nebî (s.a.s)'ýn huzuruna çýkýnca; Allah elçisinin ondan yüz çevirdiðini ve erginlik çaðýna giren bir kadýnýn elleri ve yüzü dýþýnda bir yerinin yabancý erkekler tarafýndan görülmesinin uygun olmadýðýný ona bildirdiðini yukarýda (örtünme-tesettür) belirtmiþtik. (Ebu Davud, Libas, 31; el-Heysemi, a.g.e., V, 137)
Hz. Peygamber, Dihye el-Kelbî (r.a)'e Mýsýr'da dokunmuþ keten bir kumaþ vermiþ, yarýsýndan kendisine gömlek diktirmesini, diðer yarýsýndan ise eþinin giysi yapmasýný bildirmiþtir. Ancak daha sonra þöyle buyurdu: "Eþine git, söyle altýna bir gömlek giysin. Çünkü vücut þeklinin ortaya çýkmasýndan korkarým." (el-Kurtubi, a.g.e., XIV, 156) Allah'ýn elçisi benzer uyarýyý Üsame b. Zeyd (r.a)'in eþi için de yapmýþtýr. eþ-Þevkanî (ö. 1250/1834) bu hadisin açýklamasýnda þöyle demiþtir: "Bu hadise göre, kadýnlarýn bedenlerini vücut hatlarý belli olmayacak þekilde bir giysi ile örtmeleri gerekir. Setri avret için bu þarttýr. Usame'nin eþine "kubtýyye" denilen giysinin altýna bir gömlek giymesini emretmesi, bu çeþit giysinin þeffaf olmasý ve vücut hatlarýný göstermesi yüzündendir." (eþ-Þevkani, Neylü'l-Evtar, II, 97)
Þu hadis-i þerif de giyimli, fakat çýplak kadýnlarýn dünya ve ahiretteki, sýkýcý hallerini belirtir. "Ümmetimin son dönemlerinde giyimli fakat çýplak bir takým kadýnlar olacak, bunlarýn baþlarýnýn üstü deve hörgücü gibi bulunacaktýr. Bunlarý lanetleyin, çünkü onlar lanetlenmiþlerdir" Baþka bir rivayette; "onlar cennete giremez ve cennetin kokusunu bile bulamazlar" ilavesi vardýr. (Müslim, Libas, 125, Cennet, 52; Ahmed b. Hanbel, II, 223, 356, 440)
Temîm oðullarý kabilesinden bir takým kadýnlar Hz. Aiþe'yi (ö. 57/676) ziyarete gelmiþti. Üstlerinde ince giysiler vardý. Hz. Aiþe kendilerine þöyle dedi: "Eðer siz mü'minler iseniz, bunlar inanmýþ hanýmlarýn giysileri deðildir. Eðer mü'min deðilseniz, o zaman durum deðiþir."
Yine Hz. Aiþe'nin huzuruna, ince baþ örtülü bir gelin getirilmiþti. O, þöyle dedi: "Nur suresine inanan bir kadýn bunu örtünmez." (el-Kurtubi, a.g.e., XIV, 157) Hz. Ömer'in, evden dýþarý çýkacak olan kadýnýn örtünmesi ile ilgili olarak þöyle dediði nakledilmiþtir: "Müslüman kadýn, bir ihtiyacý olduðu zaman, vücudunu gizleyen normal bir giysi içinde evden dýþarý çýkmaktan menedilemez. Ancak bu öyle bir örtü olmalýdýr ki, eve dönünceye kadar onu (bu giysi içinde) kimse tanýmaz." (el-Kurtubi, a.g.e., XIV, 157) Diðer yandan Hz. Ömer'in devlet baþkanlýðý sýrasýnda, hür kadýnlara benzemek için baþýný örten bir cariyeye örtüsünü çýkarttýðý nakledilmiþtir. Ancak örtünmenin gayesi ve örtünme ayetlerindeki genel anlam dikkate alýndýðýnda hür veya köle ayýrýmý yapýlmaksýzýn, bütün mü'min kadýnlarýn örtünme hükmü kapsamýna girdiði de söylenmiþtir. Nitekim Hz. Peygamber; "Allah'ýn kullarýnýn mescidlere gitmelerine engel olmayýnýz" (bk. Müslim, Salat, 135, 138, 140; Ebu Davud, Salat, 52, Ýbn Mace, Mukaddime, 2; Ahmed b. Hanbel, II, 43, 90, 140) buyurduðu halde, onun vefatýndan sonra ashab-ý kiram, kadýnlarý beþ vakit namaz için mescide çýkmaktan menetmiþlerdir. Hatta Hz. Aiþe'nin þöyle dediði nakledilmiþtir: "Hz. Peygamber (s.a.s) günümüze kadar yaþasaydý, Ýsrailoðullarý kadýnlarýnýn menedildiði gibi, bugünkü kadýnlarý mescidlere çýkmaktan menederdi." (Buhari, Ezan, 163,; Müslim, Salat, 144; Ebu Davud, Salat, 53; Tirmizi, Cum'a, 36; Malik, Muvatta, Kýble, 15, Ýbn Hanbel, VI, 91, 193)
Sonuç olarak hanýmlarýn ve yetiþkin kýz çocuklarýnýn namazda baþ örtüleri ve altýný göstermeyen bolca olan elbiserle örtünmeleri gerekir. Eðer giysi ince olur veya dar olup vücut hatlarýný belli ederse, üstüne bolca bir dýþ giysi veya sabahlýk gibi bir örtü giymeleri tesettürü tamamlar. Evden dýþarý çýkarken veya evde yabancý erkeklerin yanýnda baþ örtüþü ve cilbab denilen dýþ giysilerini örtünmeleri Ýslam'ýn öngördüðü örtü þeklidir. Bu da el, yüz ve topuklardan alt kýsým ayaklar dýþýnda tüm bedenin altýný göstermeyen ve bolca giysilerle örtülmesinden ibarettir. Bunlarýn dikiþli, modelli, renkli olup olmamasý veya kumaþýnýn kalitesi örfe ve beldelere göre deðiþiklik gösterebilir. Nitekim günümüzde Türkiye'nin çeþitli yörelerinde farklý örtünme þekilleri olduðu gibi, Suudi Arabistan, Ýran, Pakistan, Malezya veya Endenozya gibi ülkelerde yaþayan hanýmlarýn farklý stil ve modellerde kapanma türleri vardýr. Bazý yöreler "süs yeri" kapsamýna yüzü de ekleyerek, "peçe" denilen örtü ile veya cilbab'ýn bir bölümü ile yüzlerini de örtme yoluna gitmiþlerdir. Ancak fitne korkusu bulunmadýkça çoðunluk bilginler yüzü örtü kapsamý dýþýnda býrakmýþlardýr.
c) Kadýnýn evden dýþarý çýkarken koku sürünmemesi:
Hz. Peygamber güzel kokuyu sever ve ashabýna da kokulanmalarýný tavsiye ederdi. Hadislerde þöyle buyurulmuþtur: "Bana dünyadan kadýn, güzel koku ve gözümün aydýnlýðý namaz sevdirildi." (Nesai, Ýþretü'n-Nisa, 1; Ýbn Hanbel, III, 128, 199, 245, 255, 285, 296) "Dört þey peygamberlerin sünnetlerindendir. Utanma, kokulanma, diþ temizliði ve evlenme." (Tirmizi, Nikah, 1; A.B.Hanbel, V, 421)
Kadýnlar aile içinde veya kendi cinslerinin topluluklarýnda koku sürünebilirler. Ancak evden dýþarý çýkarken, mescidde ya da yabancý erkeklerin bulunduðu yerlerde kokulanmalarý bu erkeklerin dikkatlerinin kadýnlarýn üstüne çekilmesine yol açar. Erkeðin kalbi onunla meþgul olmaya baþlar. Bu durumun mescidde meydana gelmesi namazdaki huþuya da engel olabilir. Saflar dolusu kadýnlarýn çeþitli parfümler sürünerek mescide geldiði düþünülürse, mescidin havasýný bu kokularýn sarmasý Ýslam'ýn hoþ karþýlamadýðý bir durumdur.
Hz. Peygamber þöyle buyurmuþtur: "Bir kadýn koku sürünerek dýþarý çýkar ve koku ulaþsýn diye bir topluluðun yanýna giderse zinaya bir adým atmýþ olur." (Tirmizi, Edeb, 35; Nesai, Zine, 35) "Bir kadýn koku (buhur) sürünürse, yatsý namazýnda bizimle birlikte bulunmasýn." (Müslim, Salat, 143; Ebu Davud, Tereccül, 7; Nesai, Zine, 37, 38, 74; Ýbn Hanbel, II, 304) Burada yatsý namazýnýn örnek verilmesi, kadýnlarýn geceleyin korunmaya daha fazla ihtiyaçlarý olduðuna dikkat çekmek içindir. Ancak burada koku ile temizlik arasýnda bir ilgi kurulmamalýdýr. Ýslam temizlik dinidir. Erkek ve kadýný dýþ ve iç kirlerden temizlemek Ýslam'ýn gayesidir. Bu yüzden mü'min kadýnlar belki dýþarýda parfüm sürünmezler fakat giysilerinin ve bedenlerinin temizliðine son derece dikkat ederler. Bu arada ter kokusunu giderecek önlemleri almak da mü'min hanýmlarýn þiarý olmalýdýr. Nitekim Medine-i Münevvere'ye uzaklardan cuma namazý için gelenlerin terli olarak mescide girmelerine engel olmak üzere, Allah'ýn elçisi, cuma günü boy abdesti alýnmasýný tavsiye etmiþlerdir.
Bazý bilginler kadýnýn dýþ giysisinin süs ve þatafatý, zinetlerinin dýþarýdan görülmesi ve erkek topluluðunda karýþýk oturmalarý ile "parfümlü olarak dýþarý veya mescide çýkma yasaðý"ný ayný nitelikte görmüþlerdir. (bk. Ýbn Hacer el-Askalani, Fethul-Bari fi Þerhi Sahihi'l Buhari, II, 279; el-Elbani, a.g.e., s. 62, 63)
d) Erkeklerin giysisine benzememesi:
Yüce Allah erkek ve kadýný ayrý ruh ve beden özellikleri ile yaratmýþtýr. Ýslam giyimde ve insanlararasý iliþkilerde bu yaratýlýþa uygun esaslar getirmiþtir. Kadýn daha hassas, ince ruhlu ve narin yapýlýdýr. Süslenme, süslü giyinme ve zinetlere bezenme onun ruhunda vardýr. Bu yüzden her iki cinsin örtmesi gereken yerler ayrý olduðu gibi, giysi þekil ve stillerini de semavî dinlerin, ve çevre þartlarýnýn belirlemesi sonucunda farklýlýk doðar. O topluma dýþarýdan bakan kimse; erkek veya kadýný bu farklý yapý ve giyimleri ile ayýrýr. Aksi halde erkek gibi giyinen kadýn veya kadýn gibi giyinen erkek tipleri ortaya çýkar ki, bu durum kiþinin ruhsal yapýsýnda bozulmalara yol açar.
Kur'an-ý Kerîm'de cinsler arasýndaki farklýlýða çeþitli ayetlerde iþaret edilir: "Allah'ýn bazýsýný bazýsýna üstün kýlmasýndan ve erkeklerin mallarýndan harcamalarýndan ötürü, erkekler kadýnlar üzerine hakimdirler." (en-Nisa, 4/34) "Örfe göre, kadýnlarýn görevleri kadar haklarý da vardýr. Erkekler kadýnlardan bir derece daha üstündür." (el-Bakara, 2/228) "Erkeklere de hak ettiklerinden bir pay vardýr. Kadýnlara da hak ettiklerinden bir pay vardýr." (en-Nisa, 4/32)
Allah'ýn Rasülü; giyim, beden veya davranýþlarý ile erkeðe benzemeye çalýþan kadýna ve kadýna benzemeye çalýþan erkeðe lanet etmiþtir. Hadislerde þöyle buyurulur: "Kadýnlardan erkeklere benzeyenlerle erkeklerden de kadýnlara benzeyenler bizden deðildir." (Buhari, Libas, 61; Ebu Davud, Libas, 27; Tirmizi, Edeb, 34; Ýbn Mace, Nikah, 22) Abdullah b. Abbas (r. anhüma)'dan nakledilmiþtir; "Nebî (s.a.s) erkekleþen kadýnlarla, kadýnlaþan erkekleri lanetledi ve "onlarý evlerinden çýkarýnýz" buyurdu. (Buhari, Libas, 62, Hudud, 33; Ebu Davud, Edeb, 53; A. b. Hanbel, I, 225) Abdullah b. Ömer Allah elçisinin þöyle dediðini nakletmiþtir: "Üç kimse vardýr ki, cennete giremez ve kýyamet günü Allah onlara rahmet bakýþý ile bakmaz. Ana-babasýný dinlemeyen kimse, erkeklere benzemeye çalýþan kadýn ve eþini kýskanmayan koca." (Ahmed b. Hanbel, II, 134)
Sonuç olarak örfen, iklim ve çevre þartlarý bakýmýndan erkeðe ait olan giysilere ve erkeðin niteliði ile baðdaþan davranýþlara mü'min haným ve kýzlar raðbet etmemelidir. Mü'min erkekler de kadýnlara ait giysi ve davranýþlara yönelmemelidir. Her cins kendi özellikleri içinde bir deðer ifade eder. Aðýr baþlý, ciddi bir kadýn yarý kadýnlaþan bir erkekten hoþlanmayacaðý gibi, erkekleþmiþ bulunan bir kadýn da erkeðin ilgi alaný dýþýna çýkar. Bu arada zinet takma ve ipekli giyme" gibi yalnýz kadýnlara ait oluþu nass'larla belirlenmiþ bulunan deðerleri örf ve çevre þartlarý da deðiþtiremez. Bu yüzden erkek, ipekli kumaþtan giysi giyemeyeceði gibi onun altýn, bilezik, küpe, altýn zincir ve gerdanlýk gibi süsleri takmasý da caiz olmaz. Diðer yandan bütünü etkilemeyecek nitelikteki çizme, spor ayakkabýsý, çorap ya da dýþ giysinin altýnda kalan geniþ pantalon gibi iki cins tarafýndan giyilebilen þeylerde bir sakýnca olmasa gerektir. Çünkü bunlarýn örtünmeye ve iffeti korumaya yardýmcý olduðu açýktýr.
Evli kadýnlarýn örtünmesinden kocalarý sorumlu olduðu gibi, kýz çocuklarýnýn evleninceye kadar örtünme ile ilgili problemlerinden birinci derecede babasý sorumludur. Çocukla uzun süre birlikte olan, onun eðitim ve terbiyesi ile yakýndan ilgisi bulunan anne de ikinci derecede sorumlu olur. Ayette þöyle buyurulur: "Ey iman edenler! Yakýtý insanlar ve taþlar olan cehennem ateþinden kendinizi ve ailenizi koruyun" (et-Tahrim, 66/6) Hadiste þöyle buyurulmuþtur: "Sizin hepiniz birer çobansýnýz ve hepiniz yönettiðiniz kiþilerden sorumlusunuz. Erkek ailesinin çobanýdýr ve kýyamet gününde onlardan sorumlu olacaktýr." (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Ýbn Hanbel) "Çocuðunun senin üzerinde hakký vardýr." (Müslim, Sýyam, 182)
Ýmam Þafiî (ö. 204/819) ana-babanýn bu konudaki sorumluluðunu þöyle belirtir: Babalarýn ve analarýn çocuklarýný terbiye etmeleri, onlara temizliði ve namazý öðretmeleri, eðer bu konuda ihmal gösterirlerse onlarý hatifçe dövmeleri gerekir. Bunun yanýnda çocuklara diðer dinî görevleri, zina, eþcinsellik, içki, yalancýlýk ve gýybet gibi fillerin haramlýðýný da öðretirler. (Ebu Davud, el-Kütübü's-Sitte ve Þerhleri, Neþr. Çaðrý Yayýnlarý, Ýst. 1992, I, 334 edt. not)
e) Örtünün bedeni yanlardan örtecek nitelikte olmasý:
Hanefîlerde saðlam görüþe ve diðer fakîhlere göre örtünmenin yanlardan olmasý yeterlidir. Alttan veya gömleðin üst kýsmýndan örtünme þart deðildir. Çünkü bunda güçlük vardýr. Bu yüzden giyilen bir elbisenin veya bir kadýnýn giydiði uzun eteðin aþaðýdan açýk bulunmasý tesettüre engel teþkil etmez. Ancak bu durumda kadýn oturuþuna ve kalkýþýna dikkat ederek mahrem yerlerinin yabancý erkeklerce görülmesine engel olmalýdýr.
Gönderen: 29.06.2004 - 23:57
Bu Mesaji Bildir   Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an 1 üye ve 1275 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.73040 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.