0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » hz.Husey(a.s) hayati

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Gast elcin_imani  
Konu icon    hz.Husey(a.s) hayati
Misafir
Ýmam Hüseyin (a.s)
Ýmam Hüseyin (Seyyid-üþ Þüheda), Ali (a.s) ve Peygamber-i Ekrem'in kýzý Hz. Fatýma'nýn (a.s) ikinci oðludur. Hicretin dördüncü yýlýnda dünyaya geldi. Büyük kardeþi Ýmam Hasan Mücteba (a.s) þehit olduktan sonra Allah'ýn emri ve kardeþinin vasiyeti üzerine imamet makamýna ulaþtý.[1]

Ýmam Hüseyin (a.s) on yýl imamet etti. Yaklaþýk altý ay dýþýnda bu müddetin tümü Muaviye'nin hilafeti zamanýnda en zor koþullar, acý durumlar ve en aðýr baskýlar altýnda geçti. Çünkü birinci olarak dini yasalar toplumda deðerini kaybetmiþ, hükümetin istekleri, Allah ve Resulünun isteklerinin yerini almýþtý. Ýkinci olarak da Muaviye ve dostlarý bütün mümkün yollara baþ vurarak Ehl-i Beyt'i ve Þiileri ezip, Ali'nin (a.s) ismini yok etmek istiyorlardý. Ayrýca Muaviye, oðlu Yezid'in hilafet temellerini atýp pekiþtiriyordu. Halkýn bir kýsmý Yezid'in hiç bir þeye baðlý olmadýðýndan onun hilafetine razý deðillerdi. Muaviye de muhalefetlerin çoðalmasýný önlemek için daha fazla baskýlara baþvuruyordu.

Ýmam Hüseyin (a.s) ister istemez bu karanlýk günleri geçiriyor ve Muaviye tarafýndan yapýlan her çeþit ruhsal iþkence ve baskýlara katlanýyordu. Hicretin altmýþýncý yýlýnda Muaviye öldü ve oðlu Yezid babasýnýn yerinde oturdu.[2]

Biat meclisi, Araplarýn içerisinde saltanat, imaret ve sair önemli konularda bir genelekti. Toplum özellikle tanýnmýþ kiþiler bu konularda sultana yahut emire biat eli veriyorlardý. Biatin ardýndan itaatsizlik etmek o kavme ar ve zillet sayýlýrdý. Ayný zamanda imzaladýðý þeyden kaçmak kesin suç olarak bilinirdi. Hz. Peygamberin siresinde de bu, baský olmadan yapýlýrsa geçerli kýlýnmýþtýr.

Muaviye hayattayken tanýnmýþ kiþilerden Yezid'e biat almýþtý. Fakat Ýmam Hüseyin'e (a.s) dokunmayýp, biat teklifinde bulunmamýþtý. Özellikle oðlu Yezid'e vasiyet etti ki[3] "Hüseyin b. Ali biat etmezse fazla ýsrar etme ve öylece býrak kalsýn." Çünkü Muaviye meselenin önünü ve arkasýný iyice algýlayabilmiþti.

Ancak Yezid, gururu ve çekinmemezliði sonucu babasý ölünce onun vasiyetini unutup, Medine valisine emir verdi ki, Ýmam Hüseyin'den benim hilafetime biat etmesini iste, etmezse baþýný Þam'a gönder.[4]

Medine valisi Yezid'in isteðini Ýmam Hüseyin'e (a.s) duyurunca Ýmam ondan bu konuda düþünmesi için vakit aldý ve geceleyin ailesini de alarak Mekke'ye hareket edip Ýslam'da resmen emniyetli ve güvenceli yer olarak ilan edilen Allah'ýn Haremi'ne (Mekke'ye) sýðýndý.

Bu olay, hicretin altmýþýncý yýlýnda Recep ayýnýn sonlarý ve Þaban ayýnýn evvellerinde vuku buldu. Ýmam Hüseyin (a.s) yaklaþýk dört ay Mekke'ye sýðýnarak yaþadý. Bu haber yavaþ yavaþ Ýslam ülkelerine yayýldý. Bir taraftan Muaviye devrindeki haksýzlýklara razý olmayýp Yezid'in hilafetine karþý çýkanlar Ýmam Hüseyin'in (a.s) yanýna gelip yardým edeceklerine dair söz veriyorlardý. Bir taraftan da Irak'tan özellikle Kufe þehrinden aralýksýz mektup gönderip Ýmam Hüseyin'in (a.s) Irak'a gelip Müslümanlara önderlik ederek zulüm ve adaletsizliði yok etmesini ýsrarla istiyorlardý. Elbette bu durum Yezid için çok tehlikeli idi.

Ýmam Hüseyin (a.s) hac mevsimine kadar Mekke'de ikamet etti. Müslümanlar Ýslam ülkelerinden grup grup hac amellerini yapmak için Mekke'ye akýn yaptýlar. Bu arada Ýmam Yezid'in onu öldürtmek amacýyla hacý kýlýðýnda bir grup memur gönderdiði haberini aldý. Bunlar amel sýrasýnda ihram altýna gizledikleri silahlarla Ýmam Hüseyin'i þehit edeceklerdi.[5]

Ýmam Hüseyin (a.s) hac amellerini yarýda keserek bir toplantýda kýsa bir konuþma yaptý ve Irak'a hareket edeceðini bildirdi.[6] Ve bu konuþmada þehit olacaðýný da hatýrlattý. Müslümanlardan onun yardýmýna koþmalarýný ve bu hedef yolunda kanlarýný vermelerini istedi. Ertesi gün de Ehl-i Beyt'i ve dostlarýný alarak Irak'a doðru hareket etti.

Ýmam Hüseyin (a.s) biat etmemeðe kesin kararlýydý. Bu yolda þehit olacaðýný da iyi biliyordu. Umumi fesad, fikri inhitat ve toplumun özellikle Iraklýlarýn iradesizliðiyle pekiþtirilen Ümeyye oðullarýnýn büyük ve korkunç savaþ gücünün onu yok edeceðini biliyordu.

Tanýnmýþ kiþilerden bir grup, Ýmamýn yanýna gelip bu hareket ve kýyamýn tehlikesini hatýrlattýlar. Fakat o hazret cevaplarýnda þöyle buyurdu: "Ben biat etmeyeceðim. Zulüm ve fesat hükümetine boyun eðmeyeceðim. Nereye gitsem, nerede olsam da beni öldüreceklerini biliyorum. Mekke'den ayrýlmamýn nedeni ise, benim kanýmýn dökülmesiyle Kabe'nin hürmetinin kýrýlmamasýdýr."[7]

Ýmam Hüseyin (a.s) Kufe yoluna koyuldu. Daha Kufe'ye birkaç günlük yol varken Kufe'de Yezid'in valisi tarafýndan, kendi elçisinin ve tanýnmýþ gerçek dostlarýndan birinin þehit olup valinin emri ile ayaklarýna ip baðlanýp Kufe sokaklarýnda gezdirildiðini duydu.[8] Kufe ve yöresinin sýký gözaltýna alýndýðýný ve Ýmam'la savaþacak mücehhez bir ordunun hazýrlandýðýný duyunca ölümden baþka bir yol kalmadýðýný anladý. Ýþte burada þehit olmak için kesin karar aldýðýný açýkça belirtti. Kufe'nin yaklaþýk olarak yetmiþ kilometre yakýnlarýnda Kerbela ismindeki bir çölde Yezid'in ordusu onlarý ablukaya aldý. Sekiz gün burada kaldýlar. Bu arada günden güne abluka çemberi daralýyor ve sürekli düþmanýn sayýsý çoðalýyordu. Bilahare Ýmam (a.s) çok az ashabýyla birlikte otuz bin kiþiden oluþan ordunun muhasarasýnda kaldý. Ve Kufe'ye doðru hareketini devam ettirdi

Bu bir kaç gün içinde Ýmam Hüseyin (a.s), ordusunun yerlerini ayarlayýp dostlarýný tasfiye etmeye karar aldý. Ashabýna seslendi. Kýsa bir konuþmada þöyle buyurdu: "Bizim ölüm ve þahadetten baþka bir yolumuz yoktur. Ben biatýmý sizden kaldýrdým. Gitmek isteyen, gecenin karanlýðýndan faydalanýp kendisini bu tehlikeli meydandan kurtarsýn. Çünkü onlar bir tek beni öldürmek istiyorlar."

Daha sonra ýþýklarýn söndürülmesine emir verdi. Maddi maksatlar için Ýmam Hüseyin'e (a.s) koþulanlar sahneyi terkedip daðýldýlar. Fakat hak aþýklarýndan çok azý (40 kiþiye yakýn yaranýgöz kırpma ve Beni Haþim'den olan akrabalarý kaldýlar.

Ýmam Hüseyin (a.s) yine kalanlarý toplayýp konuþtu ve þöyle buyurdu: "Sizden her kim isterse gecenin karanlýðýndan faydalansýn ve kendisini tehlikeden kurtarsýn. Onlar bir tek beni istiyorlar." Fakat bu defa Ýmamýn vefalý dostlarý bir bir kalkýp, çeþitli beyanlarla cevap verdiler ki, biz hiçbir zaman senin önder olduðun hak yolundan dönmeyeceðiz. Senin temiz eteðinden kopmayacaðýz. Ve elimiz kýlýç tutana, kan damarýmýzdan akana dek savaþýp, senin hürmetini koruyacaðýz. [9]

Muharrem ayýnýn dokuzuncu gününün sonlarýnda son teklif (ya biat ya savaþgöz kırpma düþman tarafýndan Ýmama ulaþtý. Hazret o geceyi ibadet için vakit alýp yarýnki savaþa hazýrlandý.[10]

Hicretin 61. yýlý Muharrem ayýnýn 10. günü Ýmam, bir avuç dostlarýyla (toplamý doksan kiþiden azdý. Kýrk kiþi önceden yanýnda olanlar ve otuzdan biraz fazlasý savaþ günü ve gecesi düþman ordusundan dönenler, diðerleri de Ýmamýn Haþimi akrabalarý. Örneðin oðullarý, kardeþleri, kardeþi ve bacýsý oðullarý ve amcasý oðullarýydýgöz kırpma sayýsýz düþman ordusu karþýsýnda saf çektiler ve savaþ baþladý.

O gün sabahtan akþama kadar savaþtýlar. Ýmam Hüseyin (a.s), Haþimi gençleri ve sair dostlarý son kiþiye kadar þehit oldular. (Þehitlerin içinde Ýmam Hasan'ýn (a.s) iki küçük oðlu, Ýmam Hüseyin'in bir küçük oðlu ve daha kundakta olan bir yavrusunu da saymalýyýz.) [11]

Savaþ bittikten sonra düþman ordusu, Ýmam'ýn (a.s) haremini yaðma ettiler ve çadýrlarý ateþe vererek þehitlerin baþýný kesip elbiselerini çýkardýlar. Cesetleri defnetmeden Ehl-i Beyt esirlerini teþkil eden sýðýnaksýz kýzlarý ve kadýnlarý, þehitlerin baþlarýyla birlikte Kufe'ye doðru hareket ettirdiler. (Esirlerin içinde erkek olarak Ýmam Hüseyin'in (a.s) yirmi iki yaþýndaki oðlu dördüncü Ýmam Zeynelabidin (a.s) aðýr hasta olarak, bir de onun oðlu beþinci Ýmam Muhammed b. Ali ve Ýmam Hasan'ýn (a.s) oðlu Hasan-ül Müsenna da bulunuyorlardý. Hasan-ül Müsenna savaþta aðýr yaralý olarak þehitlerin içinde kalmýþtý. Fakat son anlarda diri olarak bulundu. Düþman komutanlarýnýn birinin arabuluculuðuyla baþý kesilmedi ve esirlerle birlikte Kufe'ye götürdüler.) Kufe'den de Dimeþk'e, Yezid'in yanýna götürüldüler.

Kerbela vakýasý, kadýnlarýn esir alýnýp þehirlerde gezdirilmesi, (esirler içinde bulunan) Hz. Ali'nin (a.s) kýzý (Zeynep) ve dördüncü Ýmamýn Kufe ve Þam'daki toplantý yerlerinde konuþmalarý Ümeyye oðullarýný rezil etti ve Muaviye'nin yýllarca yaptýðý tebligatý etkisiz býraktý. Hatta Yezid, Kerbela'da memurlarý eliyle yapýlan bu iþlerden kendisini temizlemeye çalýþtý. Kerbela vakýasý, etkisi geç olmakla beraber Ümeyye oðullarýný saltanattan düþürmekle birlikte Þia'nýn kökleþmesinde büyük bir amildi. Gösterdiði en yakýn etki çeþitli kýyamlar ve bunun yaný sýra da on iki yýl süren kanlý savaþlardýr. Öyle ki, Ýmam Hüseyin'in (a.s) katillerinden hiçbiri intikam pençesinden kurtulamadý.

Tarihin Ýmam Hüseyin (a.s) ve Yezid'le ilgili bölümü okuyup o zamanýn hakim sistemi üzerinde araþtýrma yapan kimse bilir ki Ýmamýn bir yolu seçmekten baþka bir seçeneði yoktu. O da þehit olmaktý. Ýslam dininin apaçýk bir þekilde ezilmesine neden olan biat, hiçbir koþulda Ýmam Hüseyin için mümkün deðildi.

Çünkü Yezid, Ýslam dinine ve kanunlarýna saygý göstermemekle yetinmeyip, Ýslam'ý ezmeðe korkusuzca tezahür eden bir kiþiydi.

Fakat geçmiþleri (babasýgöz kırpma, dinin kanunlarýna din adýna muhalefet ediyor ve zahirde dine saygý gösteriyorlardý. Hatta halkýn inandýðý Peygamber (s.a.a) ve sair dini þahsiyetlere yardým edip, onlarýn yanýnda bulunmalarýyla iftihar ediyorlardý.

Ýþte buralardan, bazý tarihçilerin Ýmam Hasan ve Ýmam Hüseyin hakkýnda ortaya sürdükleri görüþlerin yanlýþ olduðu aydýnlýða kavuþmuþ oldu. Bazýlarý diyorlar ki Ýmam Hasan ve Ýmam Hüseyin iki deðiþik tabiata sahiptiler. Ýmam Hasan sulhsever idi. Kýrk bin askeri olmasýna raðmen barýþý kabul etti. Fakat Ýmam Hüseyin savaþý tercih etti. Nasýl ki kýrk kiþi olmasýna raðmen Yezid'le savaþa kalktý.

Çünkü görüyoruz ki Yezid'e biat etmeði kabul etmeyen Ýmam Hüseyin (a.s) on yýl kardeþi gibi Muaviye'nin hükümeti döneminde yaþadý (Kardeþi de on yýl yaþamýþtýgöz kırpma Ama hiçbir zaman muhalefet etmedi. Gerçekten de Ýmam Hasan ve Ýmam Hüseyin Muaviye ile savaþsalar da öldürüleceklerdi ve bunlarýn ölümü Ýslam'a hiçbir faydasý olmayacaktý. Kendisini doðru yolda gösteren, sahabe, vahiy yazarý ve müminlerin dayýsý tanýtan ve her hileye baþvuran Muaviye'nin siyaseti karþýsýnda etki etmezdi.

Kaldý ki elindeki imkanlarý kullanýp onlarý kendi dostlarý vasýtasýyla öldürtüp kendisi yas tutabilir ve kanlarýný almak isterdi. Nitekim üçüncü halifeye de ayný muameleyi yapmýþtý.

ELCIN IMANI M.Y
Gönderen: 05.03.2004 - 05:28
Bu Mesaji Bildir   Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1667 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.19273 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.