0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » DİĞER KONULAR » MISIR’LILAR ATOM ENERJİSİNİ BİLİYORLAR MIYDI   Cevap Ekle

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Gast Muhammed Alperen  
MISIR’LILAR ATOM ENERJİSİNİ BİLİYORLAR MIYDI Alinti ile cevapla
Misafir
MISIR’LILAR ATOM ENERJÝSÝNÝ BÝLÝYORLAR MIYDI?Öyle sanýyorum ki bu yazýyý okumaya baþlayacak olan siz biraz Tarihe ilgilisiniz ve yine öyle sanýyorum ki diðer ilgililerden biraz daha farklý olarak Tarihte atlanan ve yanýlýnan noktalar olduðuna da hiç deðilse biraz inanýyorsunuz. O halde önce Tarihcilik mesleðini sonrada bu iþin ne kadar kolay olduðunu görelim. Kolay diyorum çünkü Tarihi ve onun detaylarýný yazan bu Tarihe geçsin diye yazmýyordur. Her halde sizde gelecek nesillere aktarýlsýn diye tarih yazmamýþsýnýzdýr ya da yazan görmemiþsinizdir.Anlatýlan ve anladýðýmýz kýsým, Savaþlar ve Antlaþmalarla sýnýrlý kalan olaylarý yazmakla görevli katiplerin tuttuðu resmi evraklarýn dýþýnda her hangi bir þey deðildir. Onuda Tabiki kazanan yazacaktýr. Tarih zaferi kazananlarýndýr kaybedenin hiç bir zaman Tarihi olamamýþtýr.Birde bunun diðer bir boyutu olan Tarihi günümüzde sorgulama, anlaþýlmaz olaný anlama çabasýdýr. Bunun da hayli gülünç sonuçlar doðurduðu gerçeðini hiç gülemeyerek görüyorum. Sen kalk binlerce yýl önce yaþamýþ adam hakýnda bilgi ver; Yoo! bu iþ bu kadar basit deðil, Ýnsanlar yaptýklarýyla var oldular; gibi görülse de bunun kökeninde yatan, yapacaklarýný nasýl düþündükleridir. Yani Realiteleridir. O adam ne düþünmüþ, ne hayal etmiþ ne tür koţullarda, ruhsal dünyasýnýn verilerini nesneye aktarmýþ. Ýþte en büyük handikap, günün endiţe ve döngüsü içerisinde yaţayan, Yorumcunun düþeceði hatalardýr. Ne kadar Litaratür bilgisine sahip olsa olsun, koþullar ve kültürün getirdiði yargýlar sonuçlarý % 20 oranýnda sonucu olumsuz etkilemektedir.Tarihci ya da Arkeolog bu sorumluluðu ve bu bilinci taþýyarak, saf mantýkla biryerlere gelemeyeceðini artýk anlamýþtýr. Ýnsan soyuna ait son bulgular, geçmiþin sakinlerinin ruhsal anlamda çok ta bize benzemedikleri sonucunu ortaya cýkarmýþtýr. Bu kapsamda, bu bilgiyle, soru iþaretlerini büyütmek geçmiþin sakinlerini çok ta hafife almamak gerekiyor sanýrým.5-6 bin yýl kadar önce, bugünkü Güney Pakistan’da, Larkana ile Kandiaro arasýnda Mohenjo-Daro kenti, en parlak çaðýný yaþamakta iken, Keops piramidi henüz yoktu.1921 yýlýnda Hind arkeoloðu Daya Harappa, bugün adýný taþýyan yerde yürüttüðü rastgele kazýlar sonucu, çok eski bir kentin kalýntýlarýný gün ýþýðýna çýkarmýþtý. Buluntulardan bu kentin halkýnýn, demiri iþlemeyi bilmiyor olduðu sonucunu çýkmaktaydý. Yalnýz taþ ve bronz araçlardan yararlanýyorlardý..1922 yýlýnda bir baþka arkeolog da Harrappa’nýn 700 kilometre uzaðýnda Indus ýrmaðýnýn bir adacýðýnda, yerlilerin Mohenjo - Daro, “ölüler tepesi” diye adlandýrdýðý bir tepede kazýya baþladý. Kazý ilerledikce bugün esrarengiz uygarlýk olarak tarihe geçecek olan “Harappa uygarlýðý” ile baðlantýlý buluntular bir çok soru iþaretini de birlikte getirdi. Bunlarý en önemlisi hiç kuþkusuz bu toplumun demiri kullanýp kullanmadýklarýydý. Harappa’nýn eski halký demiri bilmiyormuþ. Belkide “artýk bilmiyorlardý” diye yazmamýz gerek, çünkü kayýp yada batýk kýta “Mu” varsayýmýndan yana olanlar bu fikri desteklemektedirler. Harappa ile Mohenjo - Daro arasýndaki yarý yolda Ýndus ýrmaðýnýn Pencap ile birleþtiði yerde gerçekten de çok çok eski maden eþya bulundu; bu arada bir demir yüksük ile, alimünyumdan yapýlmýþa benzeyen çok hafif bir fincan da bulunmuþtur.Öte yandan yine ayný bölgede sayýlabilecek Delhi’deki ünlü -yaþý yaklaþýk 4 bin olan -“Kitub Sütunu” birbirine lehimlenmiþ yada bilmediðimiz bir yöntemle baðlanmýþ demir parçalarýndan oluþmaktadýr. Sýcak ve nemli bir havada ve son derece olanaksýz iklim koþullarý altýnda bulunmasýna karþýn, yinede paslanma belirtisi göstermemektedir.Ameriklý arkeologlar ise, bu bölgede öyle arkeolojik nesneler gün ýþýgýna çýkarmýþlardýr ki; bunlara dayanarak 7 bin yýl önce bazý uygarlýklarýn 9 bin derecelik ýsýsý olan fýrýnlarda çelik yaptýklarý kesinlikle söylenebilir.MISIR’LILAR ATOM ENERJÝSÝNÝ BÝLÝYORLAR MIYDI? Dünyanýn baþka bir yerindede yine gizemiyle ün salmýþ Mýsýr atlamak yanlýþ olur. Tüm bu doða üstülükleri masaya yatýrmýþken Mýsýr kültürünü atlamak yanlýþ olurdu her halde.Meþhur mýsýr takvimini çok eskiye götüren belgeler þaþýrtýcý doðrulukta astronomi haritalarý ve çoðu doðru olarak yapýlmýþ kýristal mercekler de bulunmuþtur. Bunlar hiç kuþkusuz Nil çocuklarýna gökyüzü gözleme olanaðý veren araçlarýn parçalarý olmalýydý.Yeniden yazmaya baþladýðýmýz Teknoloji tarihinde, önemli bir yer tutan 15’inci yüzyýl ortalarýna doðru meydana gelmiþ pek garip bir olay akla geliyor. Bu tarihlerde Çiçero’nun kýzý Tullia’nýn mezarýnýn kapaðý açýlmýþtý. Kýzcaðýz hiç bozulmamýþ halde, bileþimi bilinmeyen bir sývý içinde yatýyor ve ayaklarýnda bir lamba yanýyordu. Bu lamba mezarýn açýlmasýndan az sonra söndü. Cesetlerýn bozulmasýný önleyen bir maddemiydi acaba? 1500 yýlý aþkýn bir zaman süresince yanýk kalmýþ bir lamba nasýl olabilirdi? Eðer bize deðin gelenler doðru ise, atom enerjisinden baþka birþey deðildi bu.Pek bilinen “Açil susam! Açýl!” büyülü deðiþi, rasgele bir uydurma deðildir. Susam tohumunu saran kapsül, olgunlaþtýðý zaman kendiliðinden açýlýr ama kalýn bir ses, kapçýðýn olgunlaþmadan, zamanýndan önce açýlmasýna neden olur. Bu doðal olayý eski Mýsýrlýlr da, Ýbraniler de Doðulular da biliyordu. Belki de onlarýn en yüksek fen bilgilerinin belirli bir ses gücüne dayandýðýna inananlar haksýz deðildir. Mýsýrlý rahiplerin ellerýndeký çubuklarla koca taþlarý yerlerinden kaldýrdýklarý mitleri, belkide bizleri sonik teknolojiye, sonik fizik bilgisine götürecektir.Klasik kuramlarý yaratanlar ve destekleyenler uygarlýklarý etkileyecek veya durduracak sarsýntýlarýn olabileceðini hiç akýllarýna getirmemiþler, insanlýk tarihinin, taþ devrinden atom çaðýna dek, az çok düzenli bir biçimde olduðuna inanmýþlardýr.SIRLAR TABLETLERDE ÇÖZÜLMEYÝ BEKLÝYORM.Ö. 669 - 126 arasýnda hüküm süren, en büyük Asur hükümdarý Assurbanipal’in Tufan öncesi belgeleri kapsayan bir kütüpanesinden bahsedilmektedir. Bir gün bir gurup bilgine þöyle der. “Çok çok eski zamanlarda, orada, aþaðýda bugün duvarlarý bile yok olmuþ bir çok büyük kent yükseliyordu. Ama biz orada yaþayan halklarý dilini biliyoruz, o dili, levhalar üzerine kazýnmýþ olarak muhafaza ediyoruz.”Tarihçi Gerard Heym’e göre ancak bir kýsmý çevrilebilen bu levhalarda önemli bilimsel sýrlar vardýr. Bugün yalnýz matematik veriler öðrenilebilmiþtir ki bu kadarý bile bizleri yeterince þaþýrtýyor. Krmaþýk çarpma ve bölme tablolarý, kare ve küp tablolarý ve buna benzer baþka þeyler gibi. 1962 de Baðdat yakýnlarýnda, Tel Dibae’de arkeologlarýn bulduðu bir levha, bu tesbitleri açýk bir biçimde doðrulamaktadýr. Bu levhada, Sisamlý bilge ve matematikcinin dünyaya gelmesinden en aþaðý 1500 yýl önce Babilliler tarafýndan kazýlmýþ olan Pisagor teoremi bulunmaktadýr.Dünya tarihi ve insanlýðýn ilerlemesi üzerine yaklaþýk bir görüþ edinmemizi engelleyenler arasýnda sayýsýz eski çað kitaplýðýnýn yokediliþini gösterebiliriz. Burada, günümüze gelebilmiþ ipuçlarý arasýnda, hala ne olduðu açýklanamayan belgelerin çok kabarýk olduðunu belirtmekte yarar vardýr. Bu týpký bir ilkelin eline, radyo çalarýn verilip, açýklama yapmasýný beklemek gibi bir þey olmaktadýr. UYGARLIK TARÝHÝ AMELÝYAT MASASINDAOrta Amerika’nýn þaþýlasý uygarlýðýna’da deðinmeden geçmek bir eksiklik olurdu. Nazca’nýn güneydoðusunda, kuþ uçuþu 700 km kadar uzakta, Titicaca yakýnlarýnda, Tiahuanaca’nýn kalýntýlarý yükselir. Yüzyýllar boyunca Tiahuanaca’dan neler çalýndýðýný, ne kadar çalýndýðýný hiç kimse söyleyemez. Bugün özel kolleksiyonlarda hayranlýkla seyrettiklerimiz bu büyük sitenin hazinelerinin pek küçücük bir bölümüdür ve bu kadarý bile insanýn gözünü kamaþtýracak niteliktedir: Ýki üç kilo aðýrlýðýnda som altýn heykeller, altýn taslar, tabaklar, bardaklar, kaþýklar. Demek ki “Viracocha sitesi” nin en eski halký, bugün büfelerimize, masalarýmýza koyduðumuz eþyayý kullanýyordu. Bir de tabaklarla çatal býçak kaþýklarýn Avrupa’da ilk kez ancak 16’ncý yüzyýl sonuna doðru kullanýldýðýný, Amerikada ise, Asteklerde, Ýnkalarda ve bunlardan binlarce yýl önce yaţamýþ baþka halklarda kullanýla geldiðini düþünecek olursak!Tarih öncesi ve arkeolojik bilgilerin geliþimi, bizim zaman içinde ard arda dizilmiþ olarak düþünmeye zorlandýðýmýz uygarlýk biçimlerini düzen içinde sergilemek eðilimindedir. Bu süreç tam tersine durumlarla bizi bu gerçekliði daha temkinli kavramaya davet etmektedir.Söz konusu birikimsel tarihin, salt bir uygarlýða ya da tarihin belli bir dönemine özgü olmadýðýnýn en inandýrýcý örneði Amerika’dýr. Bu uçsuz bucaksýz kýta, orta amerika kültürlerinin günümüze ulaþmýþ abidevi yapýlarýyla gizem dolu dünyanýn kapýsýný aralamaktadýr. Meksikalýlar da, Diðer birçok benzer toplum gibi teknik buluþlar konusunda, hiç bir dönem hiç bir kültür ve uygarlýk, ortamlarýna egemen olmayý saðlayan hayli karmaþýk tekniklere sahiptirler, bunlarý deðiþtirirler, geliþtirirler yada unuturlar. Örneðin sýk sýk sözü edildiði gibi, eski Meksikalýlar tekerlekten habersiz deðillerdi; çocuklarýna tekerlekli hayvan oyuncaklarý yapacak kadar iyi biliyorlardý. Tekerleði kullanmak için küçük bir adým yeterli olabilirdi ancak herhalde ihtiyaç duyulmamýþtý. Bu sonuç bu insanlarý ilkel olduðunu göstermeyecektir. NEOLÝTÝK DEVRÝMNeolitik devrim diye adlandýrýlan tarým, hayvancýlýk, çömlekcilik, dokumacýlýk gibi büyük buluþlara, hiç abartýsýz, halen baðýmlý durumdayýz. Sekiz yüz ya da on bin yýldan bu yana tek yaptýðýmýz bu “uygarlýk sanatlarýný” geliþtirmektir.Küflenmiþ, pas tutmuþ, eskimiþ, kavramlarý artýk kapý dýþarý etme vakti gelmiþtir. Çok yakýn zamanda, Avusturya-Ýtalya sýnýrýnda, bir buzulun içinde, çok iyi korunarak günümüze ulaţan “Buz adam” bu sýralamanýn tekrar gündeme gelmesine ve tartýþýlmasýna neden olmuþtur. Buzadam bir gerçek ve bu adam binlerce yýl önce yaþamýþ; ama sen kalk bu adamý hangi döneme yada uygarlýk uzamýna koyacaðýný bilme, veriler taþdevri insaný olduðunu gösteriyor, ama adamýn elinde tunç bir balta var. Kafalarý karmakarýþýk eden, bu türden bulgular, özellikle Tarih biliminin bazý kalýplarýn dýþýna çýkmasý gereðini bir kez daha vurgulamaktadýr.Þurasý da bir gerçek ki, bazý kafa yapýlarýnýn, insanlýðýn “barbar” döneminde gerçekleþtirdiklerini rastlantý sonucu yada kýsacasý çok az bir çabanýn ürünü olarak deðerlendirirken, gerçek çaba, zeka ve imgelem yetilerinin salt son dönemlerin buluþlarýna deðer gören cansýkýcý bir eðilimleri vardýr. Bu sapma bize son derece önemli ve son derece yaygýn göründüðünden ve ayný zamanda kültürler arasý ilþkiye doðru bir bakýþý engelleyecek yapýda olduðundan, söz konusu sapmanýn tümüyle daðýtýlmasýný, vazgeçilmez bir gereklilik olarak görüyoruz.LAF ARAMIZDA Bu arada laf aramýzda ilginç bir gözlemde dikkatlerimizi çekiyordur her halde Bundan beþ on sene önce böyle bir yazý pekte itibar görmez deli saçmasý olarak nitelendirilebilirdi ancak günümüz Realitesi bu türden kavramlara alýþmaya baþladý gibi Karmaþýk Tarihin sorgulamasýnýn Misyonerliðini yapmýþ isimlerin hayatýmýza ne kadar girip girmedikleriyle de doðru orantýlý olarak geliþen esnek görüþün hakký inkar edilemez. Ýþte onun en büyük mimarlarýndan Daniken, Levý Strauss ve daha adýný çokca bilmediðimiz ancak kitaplarýný okuduðumuz onlarca isim.



YARARLANILAN ESERLER

ZAMANSIZ DÜNYA - PETER KOLOSÝMO ATLANTÝS Efsanemi yoksa gerçek mi? - MURRY HOPE IRK, TARÝH VE KÜLTÜR - CLAUDE LEVI STRAUSS
Gönderen: 30.01.2004 - 09:37
Bu Mesaji Bildir   Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

  Cevap Ekle Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1131 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Lübe (48), umut_cml (39), egskasap (43), batincan (44), beniadem (55), karatasx66 (34), Melody of ISLAM (38), avicenna13 (46), vuslat32 (51), micingirt (60), kadir zafer gül (42), sybusram (46), scaler (37), isaltan (41), gonulkusum (38), ebrar-1 (56), Sahih (41), asil_amedli (45), Bastuhan (38), ravza71 (49), hattab20 (51), sade-1 (36), mergun (33), mustafagec&yacu.. (46), mustafacihan200.. (38), yusufi21 (44)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.60843 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.