*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - Duanın Şekli & Duanın Bilimsel Açıklaması

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1737 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Perşembe, 14. Kasım 2024 - 17:45

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » D U A L A R » Duanın Şekli & Duanın Bilimsel Açıklaması

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Suhedanur

Duanın Şekli & Duanın Bilimsel Açıklaması

339 Mesaj -

Duanýn Þekli & Duanýn Bilimsel Açýklamasý

DUA ederken bazý hareketler oldukça önemlidir.

Dua ederken, kollar, koltuk altý görülecek bir þekilde yana açýlýp, eller, yüze paralel bir þekilde öne uzatýlmalýdýr. Takriben yüzden 30 santim mesafede parmak aralýklarý hafif açýk olan ellerin, parmaklardan çýkan ýþýnlarýn, alýndan çýkan ýþýnlarla ilerde bir birleþim yapacak þekilde yönlendirilmesi son derece faydalýdýr.

Bakýn bu konuda Hazreti Rasûl aleyhi's-selâm ne buyuruyor:

"Herhangi bir kul, koltuðunun altý görülecek þekilde ellerini kaldýrýr ve Allâh'dan bir dilekte bulunursa; acele etmediði takdirde kesinlikle duasýna icabet edilir.

- Acele nasýl olur yâ Resûlallah?..

- Dua ettim ettim, kabul olmadý, der" agla

de vazgeçer)... iþte bu yanlýþtýr; dua yerine gelene kadar ýsrar etmek gerekir."

Ellerden parmak uçlarýndan yayýlan dalgalar ile, beyinden "yönlendirilen dalgalar" bir noktada birleþerek laser ýþýný gibi etki ederek belli hususlarýn oluþmasýnda son derece önemli rol oynarlar.

Burada farkedileceði gibi, DUA'nýn oluþmasýný saðlayan ana güç, insana dýþarýdan gelmeyip; tamamiyle, insanýn varlýðýnda mevcût olan Allâh isimlerinin manevî gücünden ortaya çýkmaktadýr.

Kýsacasý DUA, kiþinin kendindeki ilahî güçler eþliðinde isteklerini gerçekleþtirme faâliyetidir. Ve elbette ki bunun bir tekniði ve bilimsel açýklamasý vardýr.

DUA esas itibariyle, beynin "yönlendirilmiþ dalgalarýdýr'".

Evrenin ilk oluþumu, Allâh tasavvurunun, ilim boyutunun enerjiye ve kuantsal yapýya dönüþümü ile meydana geldiði gibi; insanýn bütün istek ve arzularý dahi, bilincin ilim boyutundan kaynaklanan istek ve arzularýnýn beyinin yönlendirilmiþ dalgalarýyla yoðunlaþtýrýlmasý suretiyle meydana gelir.

Bu sebepledir ki, konsantrasyon ne derece güçlü olursa, DUA'ya icâbet de o derece süratli olur. Bunun için denmiþtir, "mazlumun duasý yerde kalmaz; ah alan felâh bulmaz!."

Zirâ, o "âh" eden kiþi, öyle bir sýkýntý ile, öyle bir konsantrasyon ile, menfî beyin dalgalarýný o kiþiye yöneltir ki, o yayýn okundan kurtulmak aslâ mümkün olmaz.

Dedesinde çýkmasa, torununda çýkar o "âh"ýn neticesi!.. Nasýl mý, çok basit!..

Dedenin aldýðý "âh" dalgalarý, onun öyle bir genetik düzenini etkiler ki; neticesi kendisinde ortaya çýkmasa bile, çocuðunda veya torununda genetik intikâl dolayýsýyla ortaya çýkar; ve dedesinin cezasýna mâruz kalýr. Ýþte bu yüzden denmiþtir, "Dedesi erik çalmýþ, torunun diþi kamaþmýþ" diye.

Evet, eller ileri kollar açýk dua demiþtik... Efendimiz böyle yapmýþ.

Çölde yaralý bir halde kendilerini bulan yaralarýný temizleyen, onlarý iyileþtiren kimseleri öldürüp kaçanlar hakkýnda Hz. Peygamber, ayakta, elleri yukarýda tarif ettiðimiz biçimde açýk olarak ashab ile beraber dua etmiþ ve kaçan kiþiler çok kýsa süre içinde bulunarak yaptýklarýnýn karþýlýðýný almýþlardýr.

Ayakta, eller tarif ettiðimiz biçimde avuç içleri yüze, kollar ileriye dönük olarak parmak uçlarý aracýlýðýyla "yönlendirilmiþ" dalgalar þeklinde yapýlan DUA gibi, ayrýca, SECDE halinde yapýlan DUA da son derece tesirlidir.

Özellikle, gece yarýsýndan sonra, yani güneþin bulunduðunuz yerin tam arkasýnda olduðu ve güneþ radyasyonunun en asgariye indiði saatlerde SECDE halinde yapýlan DUA son derece tesirlidir.

Þayet kýlýnan hacet namazýnýn; veya herhangi bir namazýn son secdesinde bu DUA yapýlýrsa, tesir gücü bir hayli daha fazla olur.

Namazýn, yani gece kýlýnan bir namazýn son secdesinde, çeþitli kusurlarýný itiraf ve onlardan baðýþlanma dilendikten sonra DUA edilirse; ve istenen þeyin mâhiyetine göre, birkaç gün üst üste veya gün aþýrý bir þekilde bu çalýþmaya devam edilirse; takdiri ilâhî, o þeyin oluþmasýna mutlaka cevap verir. Çünki; o DUA'nýn ýsrarla devamýna müsaade olunmasý, o duaya icabet edileceðinin de göstergesidir. Zirâ, Allâh, kabul etmeyeceði DUA'ya ýsrarla devam þansý tanýmaz.

Kiþi, bir konudaki DUAsýnda ýsrarlý deðilse, o DUA'nýn yerine gelme þansý da son derece düþüktür.

SECDE halinde yapýlan DUA, hele kusurlarýn itirafýndan sonra olursa, son derece güçlüdür demiþtik. Niçin...?

SECDE halinde, bedendeki kan yoðun bir biçimde baþa, beyne akmakta, oksijen ve diðer enerji kaynaklarý tarafýndan beyin son derece mükemmel þekilde beslenmektedir. Bu sebepten dolayý da çok güçlü dalgalar yayabilmektedir.

Ayrýca gene secde halinde yapýlan kusurlarý itirâf fiîliyle çok güçlü bir konsantrasyon ve yönelim meydana gelmekte, bu da arzulanan þey doðrultusunda güçlü dalgalar yayýlmasýna vesile olmaktadýr.

DUA'yý güçlendiren ve gerçekleþtiren en önemli faktör ise DUA anýnda, kiþinin þuûrunun VEHÝM tasarrufundan uzak kalmasýdýr. Ve bu hâl de, secde yani, benlik kavramýnýn kalktýðý bir hâldir. Nitekim bu konuda bizi uyaran Hazreti Rasûl aleyhi's-selâm, "þeksiz - þüphesiz, kabûl olacaðýndan emin olunarak" DUA edilmesini tavsiye etmiþtir.

DUA'nýn tesirini kesen en önemli güç, gene kiþinin kendisinde bulunan VEHÝM - VESVESE kuvvesidir.

Kiþide, VEHÝM - VESVESE ne derece gerilemiþ ise, DUA'sý o derece keskin ve süratli bir þekilde gerçekleþir.

Allâh'a yakîn elde etmiþ kiþilerin DUA'sýnýn kabulündeki en önemli etkenlerden biri de, o kiþilerdeki VEHÝM - VESVESENÝN oldukça düþük olmasýdýr. Ayrýca, bu kiþilerin, yaptýklarý çalýþma ve lûtfu ilâhî sonucu olarak, çeþitli ilâhî güçlerin yapýlarýnda ortaya çýkmasý da, elbette ki DUA'larýnýn süratle gerçekleþmesinde önemli bir faktördür.

&

Ayrýca, DUA konusunda, ÞEYTAN vasfýyla bilinen CÝNLER'in insana çok yanlýþ fikirler telkini de sözkonusudur; ki, bu da insaný bu çok etkili silâhý kullanmaktan mahrum býrakýr.

Tam içinizden DUA etmek gelmiþken, ÞEYTAN ismiyle, þeytaniyet vasýflarý dolayýsýyla lâkablanmýþ olan CÝNLER, hemen bir vesvese verirler.

"Aman caným niye dua edeyim, nasýl olsa kaderde varsa olur!

"DUA etsem de etmesem de iþ olacaðýna varýr, ne diye DUA edeyim."

Ve, böylece siz, DUA etmekten vazgeçip; en güçlü SÝLAH olan DUAdan mahrum kalýrsýnýz. DUA'dan mahrum kalmak, DUA etmemek suretiyle de nelerden mahrum kaldýðýnýzý asla hayâl bile edemezsiniz.

Ýþte bu yüzdendir ki, Hazret-i Rasûlullah aleyhi's-selâm bakýn bize ne tavsiye ediyor:

"Nalýnýnýzýn tasmasýna, koyununuzun otuna kadar her þeyi Allâh'tan isteyiniz.."

"Allâh'ýn fazlý kereminden isteyiniz, çünki istenilmesinden hoþlanýr.'

"Þüphesiz ki Allâh, ýsrarla DUA eden kullarýný çok sever'

"Hassas olduðunuz saatlerde DUA etmeyi ganimet biliniz. Çünkü bu hâl rahmet saatinin hâlidir".

Bu son yazmýþ olduðum hadîs-i þerîf'te iþaret edilen manâ þudur: Hassas, olduðunuz demek, tamamiyle bir konuya konsantre olmaktan ileri gelen bir biçimde, son derece duygusal olma anlamý taþýr. Ýþte bu an da, kiþinin, tamamiyle ALLAH'a, net bir biçimde yönelmesi, anlamýný taþýr. Bu yöneliþ ise, beynin tümüyle tek bir gayeye yönelik biçimde, kendisindeki ilâhî güçlerin ortaya konulmasý sonucunu doðurur.

&

DUA'nýn gerçekleþmesinde en önemli faktör, kiþinin kendisini aradan çýkartarak; dilinde DUA'yý okuyan, beyninde o talebi oluþturan olarak HAK'kýn kalmasýdýr. Bu takdirde;

"O BÝR ÞEYÝN OLMASINI DÝLERSE, OL DER, VE O ÞEY OLUR".

DUA'da en önemli yardýmcý faktörlerden biri de istenilen þey hususunda ýsrarlý olmaktýr. Herhangi bir konuda bir iki defa dua edip arkasýný býrakmak son derece yanlýþtýr.

DUA edilecek konuda mutlaka ýsrarlý olunmalý ve istenilen þeyin olabildiðince ölümötesi hayatýmýza dönük ve yararlý olmasýna özellikle dikkat edilmelidir. Zira, yanlýþ bir istek ile kendi kendimizi büyük ölçüde yaralamýþ olabiliriz. Elektriði, çok yararlý þekilde kullanabildiðimiz gibi, kendimizi yaralamak ve hatta öldürmek içinde yanlýþ bir þekilde kullanmak mümkündür.

DUA, varlýðýndaki, benliðindeki, NEFS'indeki ALLAH'a AÝT GÜÇ ile tahakkuk yoludur, demiþtik. Öyle ise, bu silâhý ne derece bilinçli olarak ve yerinde kullanma imkânýna sahip olursak, o derece düþmanlarýmýzdan korunabilir; isteklerimizi gerçekleþtirebilir; ve dahi ALLAH'a yakîn elde edebiliriz.

Gönderen: 01.01.2004 - 15:26

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1737 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 1.19341 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.