0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » DİĞER KONULAR » AL-İ İMRAN SURESİ   Cevap Ekle

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
EmReCaN_TR su an offline EmReCaN_TR  
AL-İ İMRAN SURESİ Alinti ile cevapla
57 Mesaj -
1- Elif, Lâm Mîm,

2- Allah, kendisinden baþka tanrý olmayan, hayy ve kayyûmdur.

3-4- O, sana kendisinden öncekileri tasdik edip doðrulayan bu kitabý hak ile indirdi. Daha önce insanlara hidayet olarak Tevrat'ý ve Ýncil'i de yine O indirmiþti.. Evet bu Furkan'ý da O indirdi. Gerçek þu ki, Allah'ýn âyetlerini inkâr edenler için çetin bir azap vardýr. Allah çok güçlüdür, intikamýný alýr.

5- Þu da kesindir ki, ne yerde, ne de gökte hiçbir þey Allah'a gizli kalmaz.

6- Sizi, rahimlerde dilediði gibi þekillendiren O'dur. Kendisinden baþka tanrý olmayan, þan, þeref ve hikmet sahibi olan O'dur.

7- Sana bu kitabý indiren O'dur. Bunun âyetlerinden bir kýsmý muhkemdir ki, bu âyetler, kitabýn anasý (aslý) demektir. Diðer bir kýsmý da müteþabih âyetlerdir. Kalblerinde kaypaklýk olanlar, sýrf fitne çýkarmak için, bir de kendi keyflerine göre te'vil yapmak için onun müteþabih olanlarýnýn peþine düþerler. Halbuki onun te'vilini Allah'dan baþka kimse bilmez. Ýlimde uzman olanlar, "Biz buna inandýk, hepsi Rabbimiz katýndandýr." derler. Üstün akýllýlardan baþkasý da derin düþünmez.

8- Ey Rabbimiz! Bize ihsan ettiðin hidayetten sonra kalblerimizi haktan saptýrma, bize kendi katýndan rahmet ihsan eyle! Þüphesiz ki, Sen bol ihsan sahibisin.

9- Ey Rabbimiz! Muhakkak ki, Sen, geleceðinde hiç þüphe olmayan bir günde bütün insanlarý bir araya toplayacaksýn. Muhakkak ki Allah, hiç sözünden caymaz.

10- Gerçek þu ki, kâfirlere, Allah'tan gelecek bir zararý, ne mallarý, ne de evlatlarý engelleyemez. Ýþte onlar, o ateþin yakýtý olacaklar.

11- Gidiþatlarý, Firavun soyunun ve daha öncekilerin gidiþatý gibidir. Onlar, âyetlerimizi yalan saymýþlardý. Bunun üzerine Allah da onlarý iþledikleri günahlar yüzünden yakalayýp alaþaðý etti. Allah, cezasý çetin olandýr.

12- O inkârcý kâfirlere de ki, siz mutlaka yenilgiye uðrayacak ve toplanýp cehenneme doldurulacaksýnýz. Orasý ne fena bir döþektir.

13- Hiç þüphesiz karþý karþýya gelen iki toplulukta size bir âyet, bir iþaret ve ibret vardýr. Onlardan biri Allah yolunda savaþýyordu, öbürü de kâfirdi ve karþýlarýndakini göz kararýyla kendilerinin iki katý görüyorlardý. Allah da gönderdiði yardýmla dilediðini destekliyordu. Gören gözleri olanlar için elbette bunda apaçýk bir ibret vardýr.

14- Ýnsanlara kadýnlar, oðullar, yüklerle altýn ve gümüþ yýðýnlarý, salma atlar, davarlar, ekinler kabilinden aþýrý sevgiyle baðlanýlan þeyler çok süslü gösterilmiþtir. Halbuki bunlar dünya hayatýnýn geçici faydalarýný saðlayan þeylerdir. Oysa varýlacak yerin (ebedî hayatýn) bütün güzellikleri Allah katýndadýr.

15- De ki, size, o istediklerinizden daha hayýrlýsýný haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yanýnda cennetler var ki, altlarýndan ýrmaklar akar, içlerinde ebedî kalmak üzere onlara, hem tertemiz eþler var, hem de Allah'dan bir rýza vardýr. Allah, o kullarý görür.

16- Onlar ki, "Ey Rabbimiz! Biz inandýk, iman getirdik, artýk bizim suçlarýmýzý baðýþla ve bizi ateþ azabýndan koru!" derler.

17- O sabredenleri, o doðruluktan þaþmayanlarý, o elpençe divan duranlarý, o nafaka verenleri ve seher vakitlerinde o istiðfar edip yalvaranlarý (görür).

18- Allah þehadet eyledi þu gerçeðe ki, baþka tanrý yok, ancak O vardýr. Bütün melekler ve ilim ulularý da dosdoðru olarak buna þahittir ki, baþka tanrý yok, ancak O aziz, O hakîm vardýr.

19- Doðrusu Allah katýnda din, Ýslâm'dýr; o kitap verilenlerin anlaþmazlýklarý ise sýrf kendilerine ilim geldikten sonra aralarýndaki taþkýnlýk ve ihtirastan dolayýdýr. Her kim Allah'ýn âyetlerini inkâr ederse iyi bilsin ki, Allah hesabý çabuk görendir.

20- Buna karþý seninle münakayaþa kalkýþýrlarsa de ki: "Ben, bana uyanlarla birlikte kendi özümü Allah'a teslim etmiþimdir". Kendilerine kitap verilenlere ve (kitap verilmeyen) ümmîlere de ki: "Siz de Ýslâm'ý kabul ettiniz mi?" Eðer Ýslâm'a girerlerse hidayete ermiþ olurlar. Eðer yüz çevirirlerse, sana düþen þey ancak teblið etmektir. Allah kullarý görendir.

21-Allah'ýn âyetlerini inkâr edenler ve haksýz yere peygamberleri öldürenler, insanlar içinde adaleti emredenlerin canýna kýyanlar yok mu? Bunlarý acýklý bir azapla müjdele!

22- Ýþte bunlar öyle kimselerdir ki, dünyada da ahirette de bütün yaptýklarý boþa gitmiþtir. Onlarýn hiçbir yardýmcýlarý da olmayacaktýr.

23- Görmüyor musun, o kendilerine kitaptan bir nasip verilmiþ olanlar, aralarýnda hüküm vermek için Allah'ýn kitabýna davet olunuyorlar da, sonra içlerinden bir kýsmý yüz çevirerek dönüp gidiyorlar.

24- Bunun sebebi, onlarýn "belli günlerden baþka bize asla ateþ azabý dokunmaz" demeleridir. Uydurageldikleri yalanlar dinlerinde kendilerini aldatmaktadýr.

25- O geleceðinde hiç þüphe olmayan günde kendilerini bir araya topladýðýmýz ve hiç kimseye haksýzlýk edilmeden herkese ne kazandýysa tamamen ödendiði vakit halleri nasýl olacaktýr?

26- De ki: "Ey mülkün sahibi Allah'ým! Sen mülkü dilediðine verirsin, dilediðinden de onu çeker alýrsýn, dilediðini aziz edersin, dilediðini zelil edersin. Hayýr Senin elindedir. Muhakkak ki, Sen her þeye kâdirsin.

27- Geceyi gündüzün içine sokarsýn, gündüzü gecenin içine sokarsýn; ölüden diri çýkarýrsýn, diriden ölü çýkarýrsýn. Dilediðine de hesapsýz rýzýk verirsin.

28- Müminler, müminleri býrakýp da kâfirleri dost edinmesin ve onu her kim yaparsa Allah'dan iliþiði kesilmiþ olur, ancak onlardan bir korunma yapmanýz baþkadýr. Bununla beraber Allah sizi kendisinden korunmanýz hususunda uyarýr. Nihâyet gidiþ Allah'adýr.

29- De ki, göðüslerinizdekini gizleseniz de, açýða vursanýz da Allah onu bilir. Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsini bilir. Hiç þüphesiz Allah, her þeye kadirdir.

30- O gün her nefis, ne hayýr iþlemiþse, ne kötülük yapmýþsa onlarý önünde hazýr bulur. Yaptýðý kötülüklerle kendi arasýnda uzak bir mesafe bulunsun ister. Allah, size asýl kendisinden çekinmenizi emreder. Þüphesiz ki Allah, kullarýný çok esirger.

31- De ki, siz gerçekten Allah'ý seviyorsanýz bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve suçlarýnýzý baðýþlasýn. Çünkü Allah çok esirgeyici ve baðýþlayýcýdýr.


32- De ki, Allah'a ve Peygamber'e itaat edin! Eðer aksine giderlerse, þüphe yok ki Allah kâfirleri sevmez.

33- Gerçekten Allah, Adem'i, Nuh'u, Ýbrahim soyunu ve Ýmran soyunu âlemler üzerine seçkin kýldý.

34- Bir zürriyet olarak birbirinden gelmiþlerdir. Allah her þeyi iþitendir, bilendir.

35- Ýmran'ýn karýsý: "Rabbim, karnýmdakini tam hür olarak sana adadým, benden kabul buyur, þüphesiz sen iþitensin, bilensin." demiþti.

36- Onu doðurunca -Allah onun ne doðurduðunu bilip dururken- þöyle dedi: "Rabbim, onu kýz doðurdum; erkek, kýz gibi deðildir. Ona Meryem adýný verdim. Onu ve soyunu koðulmuþ þeytanýn þerrinden sana ýsmarlýyorum".

37- Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir þekilde kabul buyurdu ve onu güzel bir bitki gibi yetiþtirdi ve Zekeriyya'nýn himayesine verdi. Zekeriyya ne zaman kýzýn bulunduðu mihraba girse, onun yanýnda yeni bir yiyecek bulurdu. "Meryem! Bu sana nereden geldi?" deyince, o da: "Bu, Allah katýndandýr." derdi. Þüphesiz Allah, dilediðine hesapsýz rýzýk verir.

38- Orada Zekeriyya, Rabbine dua etti: "Rabbim! Bana katýndan hayýrlý bir nesil ver. Þüphesiz sen, duayý hakkýyle iþitensin" dedi.

39- Zekeriyya mabedde namaz kýlarken melekler ona: "Allah sana, Allah'dan bir kelimeyi doðrulayýcý, efendi, nefsine hakim ve iyilerden bir peygamber olarak Yahya'yý müjdeler." diye ünlediler.

40- Zekeriyya: "Ey Rabbim, benim nasýl oðlum olabilir? Bana ihtiyarlýk gelip çattý, karým ise kýsýrdýr." dedi. Allah: "Öyledir, fakat Allah dilediðini yapar." buyurdu.

41- Zekeriyya: "Rabbim! (oðlum olacaðýna dair) bana bir alâmet ver" dedi. Allah da buyurdu ki: "Senin için alâmet, insanlara üç gün, iþaretten baþka söz söyleyememendir. Ayrýca Rabbini çok an, sabah akþam tesbih et".

42 - Hani melekler: "Ey Meryem! Allah seni seçti, seni tertemiz yarattý ve seni dünya kadýnlarýna üstün kýldý.

43- Ey Meryem! Rabbine divan dur ve secdeye kapan ve rüku' edenlerle beraber rüku' et" demiþlerdi.

44- Ýþte bu, sana vahyettiðimiz gayb haberlerindendir. (Yoksa) "Meryem'i kim himayesine alýp koruyacak?" diye kalemlerini (kur'a için) atarlarken sen yanlarýnda deðildin. (Bu hususta) Tartýþýrlarken de yanlarýnda bulunmadýn.

45- Melekler þöyle demiþti: "Ey Meryem! Allah sana kendisinden bir kelimeyi müjdeliyor ki, adý Meryem oðlu Ýsa Mesih'dir; dünyada da ahirette de itibarlý, ayný zamanda Allah'a çok yakýnlardandýr.

46- Beþikte de, yetiþkin çaðýnda da insanlarla konuþacak ve iyilerden olacaktýr.

47- (Meryem): "Ey Rabbim, bana bir beþer dokunmamýþken benim nasýl çocuðum olur?" dedi. Allah: "Öyle ama, Allah dilediðini yaratýr, bir þeyin olmasýný dilediðinde ona sadece 'ol!' der, o da hemen oluverir." dedi.

48- Allah ona kitab (okuma ve yazmay)ý, hikmeti ve Tevrat ile Ýncil'i öðretir.

49- Allah onu Ýsrailoðullarýna (þöyle diyecek) bir peygamber olarak gönderir: "Þüphesiz ki ben size Rabbinizden bir âyet (mucize, belge) getirdim: Size, kuþ biçiminde çamurdan birþey yaparým da içine üflerim, Allah'ýn izniyle o, kuþ olur; anadan doðma körü ve alacalýyý iyileþtiririm ve Allah'ýn izniyle ölüleri diriltirim. Evlerinizde ne yiyor ve neleri biriktiriyorsanýz size haber veririm".

50- "Önümdeki Tevrat'ý doðrulayýcý olarak ve size haram kýlýnan bazý þeyleri helal kýlmak için (geldim) ve Rabbiniz tarafýndan size bir mucize getirdim. Artýk Allah'tan korkun da bana uyun".

51- "Þüphesiz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Onun için hep O'na kulluk edin! Ýþte bu, doðru yoldur".

52- Ýsa onlarýn inkârlarýný hissedince: "Allah yolunda yardýmcýlarým kim?" dedi. Havariler: "Allah yolunda yardýmcýlar biziz. Allah'a iman ettik. Þahit ol ki, biz muhakkak müslümanlarýz." dediler.

53- Ey Rabbimiz, senin indirdiðine iman ettik, o peygambere de uyduk. Artýk bizi þahidlerle beraber yaz.

54- Onlar hileye baþvurdular, Allah da onlarýn tuzaðýný boþa çýkardý. Allah hileleri boþa çýkaranlarýn en hayýrlýsýdýr.

55- O zaman Allah þöyle dedi: "Ey Ýsa, þüphesiz ki seni öldüreceðim, seni kendime yükselteceðim ve seni inkârcýlardan temizleyeceðim. Hem sana uyanlarý, kýyamete kadar o küfredenlerin üstünde tutacaðým. Sonra dönüþünüz banadýr, ayrýlýða düþtüðünüz hususlarda aranýzda hükmedeceðim".

56- "Ýnkâr edenlere gelince, onlara dünyada da, ahirette de þiddetli bir þekilde azab edeceðim, onlarýn hiçbir yardýmcýlarý da olmayacaktýr".

57- "Ýman edip iyi iþler yapanlara gelince, Allah onlarýn mükafatlarýný tastamam verecektir. Allah zalimleri sevmez".

58- Ýþte bu sana okuduðumuz, âyetlerden ve hikmetli Kur'ân'dandýr.

59- Doðrusu Allah katýnda Ýsa'nýn (yaratýlýþýndaki) durumu, Âdem'in durumu gibidir; onu topraktan yarattý, sonra ona "ol!" dedi, o da oluverdi.

60- Bu hak (gerçek) senin rabbindendir, o halde þüphecilerden olma.

61- Sana (gerekli) bilgi geldikten sonra artýk kim bu konuda seninle tartýþacak olursa, de ki: "Gelin, oðullarýmýzý ve oðullarýnýzý, kadýnlarýmýzý ve kadýnlarýnýzý, kendimizi ve kendinizi çaðýralým, sonra da lanetleþelim; Allah'ýn lanetinin yalancýlara olmasýný dileyelim".

62- Ýþte (Ýsa hakkýnda söylenen) gerçek kýssa budur. Allah'tan baþka hiçbir tanrý yoktur. Muhakkak ki Allah çok güçlüdür ve hikmet sahibidir.

63- Eðer (haktan) yüz çevirirlerse, þüphesiz ki Allah bozguncularý çok iyi bilendir.

64- De ki: Ey kitap ehli! Sizinle bizim aramýzda ortak olan bir söze geliniz. Allah'tan baþkasýna kulluk etmeyelim, O'na hiçbir þeyi eþ tutmayalým ve Allah'ý býrakýp da kimimiz kimimizi ilâhlaþtýrmasýn. Eðer onlar yine yüz çevirirlerse, deyin ki: "Þahit olun biz müslümanlarýz".

65- Ey Kitap ehli! Ýbrahim hakkýnda niçin tartýþýyorsunuz? Oysa Tevrat da, Ýncil de ondan sonra indirilmiþtir. Siz hiç düþünmüyor musunuz?

66- Ýþte siz böylesiniz. Haydi biraz bilginiz olan þey hakkýnda tartýþtýnýz, ya hiç bilginiz olmayan þey hakkýnda niçin tartýþýyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz.

67- Ýbrahim, ne yahudi, ne de hýristiyandý; fakat o, Allah'ý bir tanýyan dosdoðru bir müslümandý, müþriklerden de deðildi.

68- Doðrusu onlarýn Ýbrahim'e en yakýn olaný, ona uyanlar, þu Peygamber ve iman edenlerdir. Allah da müminlerin dostudur.

69- Kitap ehlinden bir grup sizi saptýrmak istediler, halbuki sýrf kendilerini saptýrýyorlar da farkýna varmýyorlar.

70- Ey kitap ehli! (gerçeði) gördüðünüz halde, niçin Allah'ýn âyetlerini inkâr ediyorsunuz?

71- Ey kitap ehli! Niçin hakký batýla karýþtýrýyor ve bile bile gerçeði gizliyorsunuz?

72- Kitap ehlinden bir grup: "Müminlere indirilene günün baþlangýcýnda inanýn, sonunda da inkâr edin, belki onlar da dönerler." dedi.

73- "Ve kendi dininize uyanlardan baþkasýna inanmayýn" (dediler). De ki: "Þüphesiz doðru yol, Allah'ýn yoludur". (Onlar kendi aralarýnda): "Size verilenin benzerinin hiçbir kimseye verilmiþ olduðuna, yahut Rabbinizin huzurunda sizin aleyhinize deliller getireceklerine" (de inanmayýn dediler). De ki: "Lütuf Allah'ýn elindedir, onu dilediðine verir. Allah, rahmeti bol olan, her þeyi hakkýyla bilendir".

74- Rahmetini dilediðine tahsis eder. Allah, büyük lütuf ve kerem sahibidir.

75- Kitap ehlinden öylesi vardýr ki, ona yüklerle mal emanet etsen, onu sana eksiksiz iade eder. Fakat öylesi de vardýr ki, ona bir dinar emanet etsen, tepesine dikilip durmadýkça onu sana iade etmez. Bu da onlarýn, "Ümmîlere karþý yaptýklarýmýzdan bize vebal yoktur." demelerinden dolayýdýr. Ve onlar, bile bile Allah'a karþý yalan söylerler.

76- Hayýr, kim sözünü yerine getirir ve kötülüklerden korunursa, þüphesiz Allah da korunanlarý sever.

77- Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, iþte onlarýn ahirette bir payý yoktur; Allah kýyamet günü onlarla hiç konuþmayacak, onlara bakmayacak ve onlarý temizlemeyecektir. Onlar için acý bir azab vardýr.

78- Kitap ehlinden öyle bir güruh da vardýr ki, siz onu kitaptan sanasýnýz diye, dillerini kitaba doðru eðip bükerler. Halbuki o, kitaptan deðildir. "Bu, Allah katýndandýr." derler; oysa o, Allah katýndan deðildir. Allah'a karþý, kendileri bilip dururken, yalan söylerler.

79- Ýnsanlardan hiçbir kimseye, Allah kendisine kitap, hüküm ve peygamberlik verdikten sonra, kalkýp insanlara: "Allah'ý býrakýp bana kul olun." demesi yakýþmaz. Fakat onun: "Öðrettiðiniz ve okuduðunuz kitap gereðince Rabb'e halis kullar olun" (demesi uygundur).

80- Ve O size: "Melekleri ve peygamberleri tanrýlar edinin." diye de emretmez. Siz müslüman olduktan sonra, size hiç inkârý emreder mi?

81- Allah peygamberlerden þöyle söz almýþtý: "Andolsun ki size kitab ve hikmet verdim, sonra yanýnýzda bulunan (kitaplar)ý doðrulayýcý bir peygamber geldiðinde ona muhakkak inanacak ve ona yardým edeceksiniz! Bunu kabul ettiniz mi? Ve bu hususta aðýr ahdimi üzerinize aldýnýz mý?" demiþti. Onlar: "Kabul ettik" dediler. (Allah da) dedi ki: "Öyleyse þahit olun, ben de sizinle beraber þahit olanlardaným".

82- Artýk bundan sonra her kim dönerse, iþte onlar yoldan çýkmýþlarýn ta kendileridir.

83- Onlar, Allah'ýn dininden baþkasýný mý arýyorlar? Halbuki göklerde ve yerde ne varsa hepsi, ister istemez O'na boyun eðmiþtir ve O'na döndürülüp götürüleceklerdir.

84- De ki: "Allah'a, bize indirilen (Kur'ân)e, Ýbrahim'e, Ýsmail'e, Ýshak'a, Yakub'a ve torunlarýna indirilene, Musa'ya, Ýsa'ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere inandýk. Onlarýn arasýnda hiçbir fark gözetmeyiz, biz O'na teslim olmuþlarýz".

85- Kim Ýslâm'dan baþka bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecek ve o ahirette de zarar edenlerden olacaktýr.

86- Ýnandýktan, Peygamber'in hak olduðuna þehadet ettikten ve kendilerine açýk deliller geldikten sonra, inkâra sapan bir milleti Allah nasýl doðru yola eriþtirir? Allah zalimler güruhunu doðru yola iletmez.

87- Ýþte onlarýn cezalarý, Allah'ýn, meleklerin, insanlarýn hepsinin laneti onlarýn üzerlerindedir.

88- Onlar bu (lanetin) içinde ebedî kalacaklardýr. Kendilerinden ne bu azab hafifletilir, ne de yüzlerine bakýlýr.

89- Ancak bundan sonra tevbe edip kendini düzeltenler baþka. Þüphesiz ki Allah, çok baðýþlayan ve çok esirgeyendir.

90- Þüphesiz imanlarýnýn arkasýndan küfreden, sonra da küfrünü artýrmýþ olanlarýn tevbeleri asla kabul olunmaz. Ýþte onlar sapýklarýn ta kendileridir.

91- Muhakkak ki inkâr edenler ve kâfir olduklarý halde de ölenler, yeryüzü dolusu altýn fidye verseler bile hiç birisinden asla kabul edilmeyecektir. Ýþte dayanýlmaz azab onlar içindir. Onlarýn hiçbir yardýmcýlarý da yoktur.

92- Sevdiðiniz þeylerden (Allah yolunda) harcamadýkça, gerçek iyiliðe asla eriþemezsiniz. Her ne harcarsanýz Allah onu hakkýyla bilir.

93- Tevrat indirilmeden önce, Ýsrail (Yakub)in kendisine haram kýldýðý dýþýnda, yiyeceklerin hepsi Ýsrailoðullarýna helal idi. De ki: "Eðer doðrulardan iseniz, haydi Tevrat'ý getirip okuyun".

94- Kim bundan sonra Allah'a karþý yalan uydurursa, iþte onlar zalimlerin ta kendileridir.

95- De ki: "Allah doðru söylemiþtir. Öyle ise dosdoðru, Allah'ý birleyici olarak Ýbrahim'in dinine uyun. O, müþriklerden deðildi".

96- Þüphesiz insanlar için kurulan ilk mabed, Mekke'deki çok mübarek ve bütün âlemlere hidayet kaynaðý olan Beyt (Kabe)dir.

97- Onda apaçýk deliller, Ýbrahim'in makamý vardýr. Oraya giren güvene erer. Ona bir yol bulabilenlerin Beyt'i haccetmesi Allah'ýn insanlar üzerinde bir hakkýdýr. Kim inkâr ederse, þüphesiz Allah bütün âlemlerden müstaðni (kimseye muhtaç deðil, her þey ona muhtaç)dir.

98- De ki: "Ey kitap ehli! Allah yaptýklarýnýzý görüp dururken niçin Allah'ýn âyetlerini inkâr ediyorsunuz?"

99- De ki: "Ey kitap ehli! Gerçeði görüp bildiðiniz hâlde niçin Allah'ýn yolunu eðri göstermeye yeltenerek müminleri Allah'ýn yolundan çevirmeye kalkýþýyorsunuz? Allah yaptýklarýnýzdan habersiz deðildir".

100- Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyarsanýz, imanýnýzdan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar.

101- Size Allah'ýn âyetleri okunup dururken ve Allah'ýn elçisi de aranýzda iken nasýl inkâra saparsýnýz? Kim Allah'a sýmsýký baðlanýrsa, kesinlikle doðru yola iletilmiþtir.

102- Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraþýr þekilde korkun ve ancak müslümanlar olarak can verin.

103- Hep birlikte Allah'ýn ipine (kitabýna, dinine) sýmsýký sarýlýn. Parçalanýp ayrýlmayýn. Allah'ýn üzerinizdeki nimetini düþünün. Hani siz birbirinize düþmanlar idiniz de, O, kalplerinizi birleþtirmiþti. Ýþte O'nun (bu) nimeti sayesinde kardeþler olmuþtunuz. Yine siz, bir ateþ çukurunun tam kenarýnda iken oradan da sizi O kurtarmýþtý. Ýþte Allah size âyetlerini böyle apaçýk bildiriyor ki, doðru yola eresiniz.

104- Ýçinizden hayra çaðýran, iyiliði emredip kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. Ýþte kurtuluþa eren onlardýr.

105- Kendilerine apaçýk deliller geldikten sonra parçalanýp ayrýlýða düþenler gibi olmayýn. Ýþte bunlar için büyük bir azap vardýr.

106- O gün bazý yüzler aðarýr, bazý yüzler kararýr. Yüzleri kararanlara: "Ýmanýnýzdan sonra küfrettiniz ha? Öyle ise inkâr etmenize karþýlýk azabý tadýn" (denecektir).

107- Yüzleri aðaranlara gelince, (onlar) Allah'ýn rahmeti içindedirler. Onlar orada ebedî kalacaklardýr.

108- Bunlar Allah'ýn, sana gerçek olarak okuyageldiðimiz, âyetleridir. Allah âlemlere hiçbir haksýzlýk etmek istemez.

109- Göklerde ve yerde olanlarýn hepsi Allah'ýndýr. Bütün iþler Allah'a döndürülür.

110- Siz insanlar için çýkarýlmýþ en hayýrlý ümmetsiniz. Ýyiliði emreder, kötülükten vazgeçirmeðe çalýþýr ve Allah'a inanýrsýnýz. Kitap ehli de inansaydý kendileri için elbette daha hayýrlý olurdu. Ýçlerinden iman edenler de var, ama pek çoðu yoldan çýkmýþlardýr.

111- Onlar size eziyetten baþka bir zarar veremezler. Eðer sizinle savaþmaya kalkýþsalar, size arkalarýný dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardým da edilmez.

112- Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üzerlerine alçaklýk damgasý vurulmuþtur. Meðer ki Allah'ýn ipine ve insanlar (müminler)ýn ahdine sýðýnmýþ olsunlar. Onlar Allah'ýn hýþmýna uðradýlar ve üzerlerine de miskinlik damgasý vuruldu. Bunun sebebi, onlarýn Allah'ýn âyetlerini inkâr etmiþ olmalarý ve haksýz yere peygamberleri öldürmeleridir. Ayrýca isyan etmiþ ve haddi de aþmýþlardý.

113- Hepsi bir deðildirler. Kitap ehli içinde doðruluk üzere bulunan bir ümmet (topluluk) vardýr ki, gecenin saatlerinde onlar secdeye kapanarak Allah'ýn âyetlerini okurlar.

114- Allah'a ve ahiret gününe inanýrlar, iyiliði emrederler, kötülükten vazgeçirmeye çalýþýrlar, hayýr iþlerinde de birbirleriyle yarýþýrlar. Ýþte onlar iyi insanlardandýr.

115- Onlar ne hayýr iþlerlerse karþýlýksýz býrakýlmayacaklardýr. Allah kendisinden gereði gibi sakýnanlarý bilir.

116- O inkâr edenler (var ya), onlarýn ne mallarý, ne de evlatlarý, onlara Allah'a karþý hiçbir fayda saðlamayacaktýr. Onlar, ateþ halkýdýr; orada ebedi kalacaklardýr.

117- Onlarýn bu dünya hayatýnda harcadýklarýnýn durumu, kendilerine zulmeden bir topluluðun ekinlerini vurup da mahveden kavurucu ve soðuk bir rüzgarýn hali gibidir. Allah onlara zulmetmedi. Fakat kendileri, kendilerine zulmediyorlar.

118- Ey iman edenler! Kendi dýþýnýzdakilerden sýrdaþ edinmeyin. Çünkü onlar size fenalýk etmekten asla geri kalmazlar, hep sýkýntýya düþmenizi isterler. Kin ve düþmanlýklarý aðýzlarýndan taþmaktadýr. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Düþünürseniz, biz size âyetleri açýkladýk.

119- Ýþte siz öyle kimselersiniz ki, onlarý seversiniz, halbuki onlar sizi sevmezler, siz kitap(lar)ýn hepsine inanýrsýnýz, onlarsa sizinle buluþtuklarý zaman "inandýk" derler. Baþbaþa kaldýklarý zaman da kinlerinden dolayý parmaklarýnýn uçlarýný ýsýrýrlar. De ki: "kininizle geberin!". Þüphesiz ki Allah göðüslerin (gönüllerin) özünü bilir.

120- Size bir iyilik dokunsa fenalarýna gider, baþýnýza bir kötülük gelse onunla sevinirler. Eðer sabreder ve Allah'dan gereðince korkarsanýz, onlarýn hileleri size hiçbir zarar vermez; çünkü Allah onlarý kendi amelleriyle kuþatmýþtýr.

121- Hani sen sabah erkenden müminleri savaþ mevzilerine yerleþtirmek için ailenden ayrýlmýþtýn. Allah, hakkýyla iþiten ve bilendir.

122- O zaman içinizden iki takým bozulmaya yüz tutmuþtu. Halbuki Allah onlarýn yardýmcýsý idi. Ýnananlar, yalnýz Allah'a dayanýp güvensinler.

123- Andolsun, sizler güçsüz olduðunuz halde Allah size Bedir'de yardým etmiþti. Allah'tan sakýnýn ki, O'na þükretmiþ olasýnýz.

124- O zaman sen müminlere: "Rabbinizin size, indirilmiþ üç bin melek ile yardým etmesi size yetmez mi?" diyordun.

125- Evet, sabreder ve (Allah'tan) korkarsanýz, onlar ansýzýn üzerinize gelseler, Rabbiniz size niþanlý niþanlý beþ bin melekle yardým eder.

126- Allah, bunu size sýrf bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla yatýþsýn diye yaptý. Yardým, yalnýz daima galip ve hikmet sahibi olan Allah katýndandýr.

127- (Allah bu yardýmý) inkâr edenlerden bir kýsmýný kessin veya periþan etsin de umutsuz olarak dönüp gitsinler (diye yaptý).

128- Bu iþten sana hiçbir þey düþmez. (Allah), ya onlarýn tevbesini kabul eder, yahut onlara, zalim olduklarýndan dolayý azab eder.

129- Göklerde ve yerde olanlarýn hepsi Allah'ýndýr. Dilediðini baðýþlar, dilediðine azab eder. Allah, çok baðýþlayan, çok esirgeyendir.

130- Ey iman edenler! Kat kat artýrýlmýþ olarak faiz yemeyin. Allah'tan sakýnýn ki kurtuluþa eresiniz.

131- Kâfirler için hazýrlanmýþ olan ateþten sakýnýn.

132- Allah ve Peygambere itaat edin ki, size de merhamet edilsin.

133- Rabbinizin baðýþýna ve geniþliði göklerle yer arasý kadar olan, Allah'tan gereði gibi korkanlar için hazýrlanmýþ bulunan cennete koþun!

134- O (Allah'tan hakkýyla korka)nlar, bollukta ve darlýkta Allah için harcarlar, öfkelerini yutarlar, insanlarý affederler. Allah iyilik edenleri sever.

135- Ve onlar çirkin bir günah iþledikleri, yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah'ý hatýrlayarak hemen günahlarýnýn baðýþlanmasýný dilerler. Allah'tan baþka günahlarý kim baðýþlayabilir? Bir de onlar, bile bile, iþledikleri (günah) üzerinde ýsrar etmezler.

136- Ýþte onlarýn mükafatý (ödülleri) Rableri tarafýndan baðýþlanma ve altýndan ýrmaklar akan, ebedî kalacaklarý cennetlerdir. Çalýþanlarýn mükafatý ne güzeldir!

137- Muhakkak ki sizden önce birçok olaylar, þeriatler gelip geçmiþtir. Yeryüzünde gezin, dolaþýn da yalancýlarýn sonunun nasýl olduðunu bir görün.

138- Bu (Kur'ân) insanlar için bir açýklama, Allah'dan gereðince korkanlar için doðru yolu gösterme ve bir öðüttür.

139- Gevþemeyin, üzülmeyin, eðer hakikaten inanýyorsanýz, muhakkak üstün olan sizsinizdir.

140- Eðer size (Uhud savaþýnda) bir yara deðmiþse, (Bedir harbinde) o topluma da benzeri bir yara dokunmuþtu. O günler ki, biz onlarý insanlar arasýnda döndürür dururuz. (Bu da) Allah'ýn sizden iman edenleri ayýrt etmesi ve sizden þahitler edinmesi içindir. Allah zalimleri sevmez.

141- Bir de bu, Allah'ýn iman edenleri tertemiz seçip, kâfirleri yok etmesi içindir.

142- Yoksa siz, Allah içinizden cihad edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çýkarmadan cennete girivereceðinizi mi sandýnýz?

143- Andolsun ki siz ölümle karþýlaþmadan önce onu arzuluyordunuz. Ýþte onu gördünüz, ama bakýp duruyorsunuz.

144- Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiþtir. Þimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim (böyle) geri dönerse, Allah'a hiçbir þekilde zarar veremez. Allah þükredenleri mükafatlandýracaktýr.

145- Allah'ýn izni olmadýkça hiçbir kimseye ölmek yoktur. (Ölüm) belirli bir süreye göre yazýlmýþtýr. Kim dünya menfaatini dilerse, kendisine ondan veririz. Kim de ahiret sevabýný isterse ona da ondan veririz. Biz þükredenleri mükafatlandýracaðýz.

146- Nice peygamberler vardý ki, kendileriyle beraber birçok Allah dostlarý çarpýþtýlar; Allah yolunda baþlarýna gelenlerden yýlgýnlýk göstermediler, zaafa düþmediler, boyun eðmediler. Allah sabredenleri sever.

147- Onlarýn sözleri ancak: "Rabbimiz! Bizim günahlarýmýzý ve iþlerimizdeki taþkýnlýklarýmýzý baðýþla ve (yolunda) ayaklarýmýzý diret, Kâfirler güruhuna karþý da bize yardým et!" demekten ibaretti.

148- Allah da onlara hem dünya nimetini, hem de ahiret sevabýnýn güzelliðini verdi. Allah güzel davrananlarý sever.

149- Ey iman edenler! Siz eðer kâfir olanlara uyarsanýz, sizi topuklarýnýz üstünde gerisin geriye çevirirler. O zaman büsbütün kaybedersiniz.

150- Hayýr! Sizin mevlanýz Allah'týr. O, yardým edenlerin en hayýrlýsýdýr.

151- Allah'ýn, hakkýnda hiçbir delil indirmediði þeyleri O'na ortak koþmalarýndan dolayý, inkâr edenlerin kalplerine korku salacaðýz. Onlarýn yurtlarý ateþtir. Zalimlerin dönüp varacaðý yer ne kötüdür!

152- Siz Allah'ýn izni ile düþmanlarýnýzý öldürürken, Allah, size olan vaadini yerine getirmiþtir. Allah size sevdiðiniz (galibiyeti) gösterdikten sonra zaafa düþtünüz. (Peygamber'in verdiði) emir hakkýnda tartýþmaya kalkýþtýnýz ve isyan ettiniz. Kiminiz dünyayý istiyordu, kiminiz ahireti istiyordu. Sonra Allah sizi, denemek için onlardan geri çevirdi ve sizi baðýþladý. Allah müminlere karþý çok lütufkârdýr.

153- Peygamber sizi arkanýzdan çaðýrýp dururken, siz boyuna uzaklaþýyor, hiç kimseye dönüp bakmýyordunuz. Bundan dolayý Allah, size gam üstüne gam verdi ki, ne elinizden gidene, ne de baþýnýza gelene üzülmeyesiniz. Allah yaptýklarýnýzdan haberdardýr.

154- Sonra o kederin ardýndan (Allah) üzerinize öyle bir eminlik, öyle bir uyku indirdi ki, o, içinizden bir zümreyi örtüp bürüyordu. Bir zümre de canlarý sevdasýna düþmüþtü. Allah'a karþý, cahiliyet zanný gibi, hakka aykýrý bir zan besliyorlar ve "Bu iþten bize ne?" diyorlardý. De ki: "Bütün iþ Allah'ýndýr". Onlar sana açýklamayacaklarýný içlerinde saklýyorlar (ve) diyorlar ki: "Bize bu iþten bir þey olsaydý burada öldürülmezdik". Onlara þöyle söyle: "Eðer siz evlerinizde olsaydýnýz bile, üzerlerine öldürülmesi yazýlmýþ olanlar yine muhakkak yatacaklarý (öldürülecekleri) yerlere çýkýp gidecekti. Allah (bunu) göðüslerinizin içindekini denemek ve yüreklerinizdekini temizlemek için yaptý. Allah göðüslerin içinde olaný bilir.

155- Ýki toplumun karþýlaþtýðý gün, içinizden yüz çevirip gidenler var ya, þeytan onlarýn kazandýklarý bazý þeylerden dolayý ayaklarýný kaydýrmak istedi. Ama yine de Allah onlarý affetti. Kuþkusuz Allah çok baðýþlayandýr, halim(çok yumuþak)dir.

156- Ey iman edenler! Sizler inkâr edenler ve yeryüzünde sefere veya savaþa çýkan kardeþleri için: "Eðer bizim yanýmýzda olsalardý ölmezlerdi ve öldürülmezlerdi." diyenler gibi olmayýn. Allah bunu, onlarýn kalplerine bir hasret (yarasý) olarak koydu. Allah, diriltir ve öldürür. Allah yaptýklarýnýzý görmektedir.

157- Eðer Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, Allah'ýn baðýþlamasý ve rahmeti, (sizin için) onlarýn topladýklarý (dünyalýklarý)ndan daha hayýrlýdýr.

158- Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de Allah'ýn huzurunda toplanacaksýnýz.

159- Sen (o zaman), sýrf Allah'ýn rahmetiyle onlara karþý yumuþak davrandýn. Eðer kaba, katý yürekli olsaydýn, onlar senin etrafýndan daðýlýp giderlerdi. Artýk onlarý sen baðýþla, onlar için Allah'dan maðfiret dile. (Yapacaðýn) iþlerde onlara da danýþ, bir kere de azmettin mi, artýk Allah'a dayan. Muhakkak ki Allah kendine dayanýp güvenenleri sever.

160- Allah size yardým ederse, sizi yenecek yoktur. Eðer sizi yardýmsýz býrakýrsa, artýk ondan sonra size kim yardým edebilir? Müminler ancak Allah'a güvenip dayansýnlar.

161- Hiçbir peygambere ganimet malýný gizlemesi (devlet-millet malýný aþýrmasý) yaraþmaz. Kim böyle bir aþýrma ve ihanette bulunursa kýyamet günü aþýrdýðýný boynuna yüklenerek getirir. Sonra da herkese kazandýðýnýn karþýlýðý tastamam ödenir, onlar haksýzlýða da uðramazlar.

162- Allah'ýn rýzasýna uyan kimse, Allah'ýn hýþmýna uðrayan ve varacaðý yer cehennem olan kimse gibi midir? Varýþ yeri olarak ne kötüdür orasý!

163- Onlar (insanlar) Allah katýnda derece derecedirler. Allah, onlarýn yaptýklarýný görmektedir.

164- Andolsun ki Allah, müminlere kendilerinden, onlara kendi âyetlerini okuyan, onlarý arýndýran ve onlara kitab ve hikmeti öðreten bir Peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuþtur. Oysa onlar, daha önce apaçýk bir sapýklýk içindeydiler.

165- (Bedir'de düþmaný) iki katýna uðrattýðýnýz bir musibet (Uhud'da) size çarpýnca mý: "Bu nereden" dediniz? De ki: "Bu baþýnýza gelen kendinizdendir". Þüphesiz Allah her þeye kâdirdir.

166-167- Ýki topluluðun karþýlaþtýðý günde baþýnýza gelen musibet de Allah'ýn izniyledir. Bu da müminleri belirlemesi ve hem de münafýklýk yapanlarý ayýrt etmesi içindir. Ve onlara: "Geliniz, Allah yolunda savaþýnýz veya (hiç olmazsa) savunmaya geçiniz." denilmiþti. Onlar ise: "Biz savaþmasýný (veya savaþ olacaðýný) bilseydik arkanýzdan gelirdik." demiþlerdi. Onlar, o gün, imandan çok küfre yakýndýlar. kalblerinde olmayaný aðýzlarýyla söylüyorlardý. Allah neyi gizlediklerini daha iyi bilendir.

168- Kendileri oturup kaldýklarý halde kardeþleri için: "Eðer bize uysalardý öldürülmezlerdi" dediler. Onlara de ki: "Eðer iddianýzda doðru iseniz, kendinizden ölümü uzaklaþtýrýnýz".

169- Allah yolunda öldürülenleri sakýn ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rab'leri katýnda rýzýklanmaktadýrlar.

170- Allah'ýn lütfundan verdiði nimetle sevinçlidirler. Arkalarýndan kendilerine ulaþamayan kimselere de hiç bir korku olmayacaðýný ve üzülmeyeceklerini müjdelemek isterler.

171- Onlar, Allah'ýn nimetini, keremini ve Allah'ýn, müminlerin ecrini zayi etmeyeceðini müjdelerler.

172- Kendilerine yara dokunduktan sonra da Allah ve Peygamberi'nin davetine uydular. Hele onlardan iyilik edenlere ve gereðince Allah'tan korkanlara büyük bir mükafat vardýr.

173- Ýnsanlar onlara: "Düþmanlarýnýz size karþý ordu topladý, onlardan korkun." dediklerinde, bu, onlarýn imanýný artýrdý ve þöyle dediler: "Allah bize yeter. O ne güzel vekildir".

174- Bunun üzerine kendilerine hiç bir kötülük dokunmadan Allah'ýn nimeti ve lütfuyla geri döndüler ve Allah'ýn rýzasýna uydular. Allah büyük lütuf sahibidir.

175- (Size o haberi getiren) ancak þeytandýr, (sadece) kendi dostlarýný korkutabilir. Onlardan korkmayýn, eðer mümin iseniz benden korkun.

176- Küfürde yarýþanlar seni üzmesin. Onlar, Allah'a hiç bir þekilde zarar veremezler. Allah onlara ahirette bir pay vermemek istiyor. Onlar için büyük bir azap vardýr.

177- Ýman karþýlýðýnda inkarý satýn alanlar Allah'a hiç bir zarar veremezler. Onlar için acý bir azap vardýr.

178- Kâfirler, kendilerine mühlet vermemizin, þahýslarý için hayýrlý olduðunu sanmasýnlar. Biz onlara bu mühleti, ancak günahlarýný artýrsýnlar diye veriyoruz. Onlar için alçaltýcý bir azap vardýr.

179- Allah, müminleri içinde bulunduðunuz þu durumda býrakacak deðildir, pisi temizden ayýracaktýr. Ve Allah sizi gayba vakýf kýlacak da deðildir. Fakat Allah, peygamberlerinden dilediðini seçip (gaybý bildirir). O halde Allah'a ve peygamberlerine iman edin. Eðer iman eder ve günahlardan korunursanýz, sizin için büyük bir mükafat vardýr.

180- Allah'ýn, kendilerine lütfundan verdiði nimetlere karþý cimrilik edenler, bunun, kendileri için hayýrlý olduðunu sanmasýnlar. Hayýr o, kendileri için þerdir. Cimrilik ettikleri þey, kýyamet gününde boyunlarýna dolanacaktýr. Göklerin ve yerin mirasý Allah'a aittir. Allah yaptýklarýnýzdan haberdardýr.

181- Allah, "Þüphesiz Allah fakirdir, biz zenginiz." diyenlerin lafýný elbette duymuþtur. Onlarýn söylediklerini ve peygamberleri haksýz yere öldürmelerini yazacaðýz ve þöyle diyeceðiz: "Tadýn o yakýcý azabý!".

182- "Bu, kendi ellerinizin yapýp öne sürdüðünün karþýlýðýdýr". Allah kullar(ýn)a asla zulmetmez.

183- "Ateþin yiyeceði bir kurban getirmedikçe hiç bir peygambere iman etmeyeceðimize dair Allah bize ahidde bulundu." diyenlere de ki: "Benden önce size bazý peygamberler açýk belgelerle ve sizin dediðiniz þeyle geldi. Eðer doðru insanlarsanýz, ya onlarý niçin öldürdünüz?"

184- Eðer seni yalanladýlarsa, senden önce açýk deliller, hikmetli sayfalar ve aydýnlatýcý kitap getiren peygamberler de yalanlanmýþtý.

185- Her canlý ölümü tadacaktýr. Kýyamet günü ecirleriniz size eksiksiz olarak verilecektir. Kim cehennemden uzaklaþtýrýlýp cennete konursa o, gerçekten kurtuluþa ermiþtir. Dünya hayatý, aldatýcý zevkten baþka birþey deðildir.

186- Muhakkak siz, mallarýnýz ve canlarýnýz hususunda imtihan olunacaksýnýz. Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve Allah'a ortak koþanlardan size eziyet verici bir çok söz iþiteceksiniz. Eðer sabreder ve Allah'dan gereði gibi korkarsanýz, þüphesiz iþte bu azmi gerektiren iþlerdendir.

187- Bir zaman Allah, kendilerine kitap verilenlerden, "Onu mutlaka insanlara açýklayacaksýnýz, onu gizlemiyeceksiniz." diye söz almýþtý. Onlar ise bunu kulak ardý ettiler ve onu az bir dünyalýða deðiþtiler. Yaptýklarý bu alýþveriþ ne kadar kötüdür.

188- O yaptýklarýna sevinen ve yapmadýklarý þeylerle de övülmek isteyenlerin (onacaklarýný) sanma! Onlarýn azaptan kurtulacaklarýný da sanma! Onlar için can yakýcý bir azap vardýr.

189- Göklerin ve yerin mülkü Allah'ýndýr. Allah her þeye kâdirdir.

190- Göklerin ve yerin yaratýlýþýnda, gece ile gündüzün birbiri ardýnca gelip gidiþinde selim akýl sahipleri için gerçekten açýk, ibretli deliller vardýr.

191- Onlar ayaktayken, otururken ve yanlarý üzerine yatarken Allah'ý anarlar; göklerin ve yerin yaratýlýþý üzerinde düþünürler. Ve "Rabbimiz! Sen bunu boþ yere yaratmadýn, Sen yücesin, bizi ateþin azabýndan koru." derler.

192- "Rabbimiz! Sen kimi cehennem ateþine sokarsan onu rezil etmiþsindir. Zalimlerin hiç yardýmcýlarý yoktur".

193- "Rabbimiz! Biz, 'Rabbinize iman edin' diye imana çaðýran bir davetçi iþittik, hemen iman ettik. Rabbimiz! Günahlarýmýzý baðýþla, kötülüklerimizi ört, bizleri sana ermiþ kullarýnla beraber yanýna al".

194- "Rabbimiz! bize peygamberlerine vaad ettiðini ver, kýyamet günü bizi rezil etme. Muhakkak sen verdiðin sözden dönmezsin".

195- Rableri onlara þu karþýlýðý verdi: "Ben, erkek olsun, kadýn olsun, sizden, hiçbir çalýþanýn amelini zayi etmeyeceðim. Sizler birbirinizdensiniz. Göç edenler, yurtlarýndan çýkarýlanlar, yolumda eziyet edilenler, savaþanlar ve öldürülenler... Onlarýn günahlarýný elbette örteceðim ve Allah katýndan bir mükafat olmak üzere, onlarý altýndan ýrmaklar akan cennetlere de koyacaðým. En güzel mükafat Allah katýndadýr".

196- Kâfirlerin diyar diyar dolaþmalarý sakýn seni aldatmasýn.

197- Bu, az bir geçimliktir. Sonra onlarýn varacaklarý yer cehennemdir. Ne kötü bir yataktýr orasý!

198- Fakat Rablerinden gereðince korkanlar için altlarýndan ýrmaklar akan cennetler vardýr. Onlar orada ebedî olarak kalacaklar, Allah katýndan aðýrlanacaklardýr. Ýyiler için Allah katýndakiler daha hayýrlýdýr.

199- Kitap ehlinden öyleleri var ki, Allah'a inanýrlar, size indirilene ve kendilerine indirilene -Allah'a boyun eðerek inanýrlar. Allah'ýn âyetlerini az bir deðere deðiþmezler. Onlarýn mükafatý da Allah katýndadýr. Þüphesiz Allah, hesabý çabuk görendir.

200- Ey iman edenler! Sabredin, düþmanlarýnýza karþý sebat gösterin, nöbet bekleþin, Allah'dan gereðince korkun ki, kurtuluþa eresiniz.
Gönderen: 31.12.2003 - 15:23
Bu Mesaji Bildir   EmReCaN_TR üyenin diger mesajlarini ara EmReCaN_TR üyenin Profiline bak EmReCaN_TR üyeye özel mesaj gönder EmReCaN_TR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

  Cevap Ekle Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1695 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
bedirde (44), guvendag (42), beyza-nur (52), Mustafa_Ogras (39), TANATAR (40), arasat (65), mustafaaa (39), DaYMoN_38 (40), ben kimim (65), suskun_amedli (41), yakubu (38), yagmuralp (46), tatoglu (45), saygýlý (48), beguum (46), semih1973 (51), BERDAN13 (50), merve70 (33), xxxakrepxxx (43), damlanur (39), emsal (37), nisa Nur (26), FEYZAferhan (46), aliihsan (43), fatih_kull (41), halisseker (40), r.yildiz (43), Taskin70 (41), NaMaz_iM (48), baran4735 (43), simurg_anka (59), feride_özen (47), igci (43), ihvancan (45), civan (46), hakan_20 (55), lnxwise (41), ~~Esinti~~ (39), kent (52), veyselgün (52), drakula514 (33), sahhaf (54), hüdayi_yolu (48), eyy_yolcu (48), ravza30 (51), epikon (44), dursun bektas (58), shacird (39), ohme (62), HakanKA (36), abdülbari (32), aliasik (60), datedock (37), Kar çiçeði (38), luicin79 (45), yusuf_ali (43), pcpcpc (43), meryem_ (38), meryem.im (38), abuzer (43), EBRUEBSUDE (43), burak_1 (50), öznur (45), esinti34_69 (51), h mükremin (52), dogutrade (60), esinti69 (51), nired (51), Ensar 66 (58), ABDULLAH FURKAN (), akýn (65), tungaeralp (53), bykilic (50), canisi (58), sedatsen (46), kocaahmet79 (45), esselam (42), kirrli (37), ismey (53), xxxemrexxx (51), seida (43), blueangel_ahmet (50), cesum (58), dhan (49), eschra (34), tamerr70 (51), resul asigi (38), yusuf163 (47), Misafiir (45), Zeynep..66 (39), hüseyin _k (34), vizyon (55)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.79954 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.