*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1442 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazar, 29. Aralık 2024 - 16:20

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » BİLGİSAYAR / İNTERNET » ARADIKLARINIZ & DİĞERLERİ » Kuşlar Kış Uykusuna Yatar Mı?

önceki konu diğer konu

2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	asanyakan

Kuşlar Kış Uykusuna Yatar Mı?

401 Mesaj -

Kuþlar Kýþ Uykusuna Yatar Mý?

Canlýlar alemindeki sýrlarý anlamak, sonsuz hikmetlerin farkýna varmak, göründüðü gibi basit deðildir. Mesela þimdi, kuþlarýn mevsimden mevsime göç ettiklerini bilmek ne kadar basit bir iþ. Ama 18. yüzyýla kadar onlarýn, uzun mesafeler katederek göç ettikleri anlaþýlamamýþ. Kuþlar kýþ uykusuna yatmadýklarý halde o zamana kadar kýþ uykusuna yattýklarý biliniyor muþ.
Uçaðýn henüz icat edilmediði devirlerde kýrlangýçlarýn, Avrupa'dan Afrika'ya göç ettikleri= ne inanýlmýyordu: Göç zamanlarýnda bu kuþlar, geceyi göllerdeki kamýþlarýn arasýnda geçirirdi. Bunlar, bir sonbahar akþamý gölde kaybolduklarý zaman, çamurun dibinde kýþ uykusuna yattýklarýna inanmak hiç de hayalî sayýlmazdý. Halbuki kýrlangýçlar, gölün üzerinden geçerek baþka menzillere ulaþýrlardý. Sonra yapýlan ilmî araþtýrmalar, meseleyi aydýnlýða kavuþturdu Kuþlarýn kanatlarýna ayný numaralý halkalar takýldý. Bunlarýn diðer uzak memleketlerde görülmesiyle, kuþlarýn da olaðanüstü yolculuklar yapabilecekleri anlaþýldý. Böylece kuþlarýn, çamurun dibinde kýþ uykusuna yattýklarý efsanesi yýkýlmýþ oldu.
Maddî sahada kainat kitabýný okumak, nice ilmi hakikatleri anlamak yorucu araþtýrmalarla, uzun zaman almýþtýr. Fakat þimdi insanoðlu, ilimde ve teknikte baþ döndürücü ilerlemeler yapmýþtýr. Fizikte, astronomide, biyoloji ve týpta hayretengiz keþiflerde bulunmuþtur. Buna raðmen, manevî sahada bir çok insanlar, binlerce sene gerileri yaþýyor. Hatta insanlara iman konusunda binlerce sene geride dememiz bile hatalýdýr. Çünkü ilk insan Adem babamýz, bir peygamberdi. Ama þimdi halâ ineðe tapan insan?ar var. Halâ kendi maliki ve sahibi olan Rabbýný bulamayan gafiller var. Demek ki insanlýk, maddî sahada devamlý ilerlerken, manevî sahada dalgalanmalar göstermiþ. Bir kýsým insanlar, ilahi birer rehber olarak gönderilen peygamberler sayesinde tekamül etmiþler. Cenab-ý Hakk'ý tanýyýp dünyalarýný aydýnlatmýþlar. Ama bir kýsmý da imansýzlýðýn karanlýðýnda boðulmuþlar.
Cehaletleri yüzünden mahlukatýn zikrini, canlýlarýn tesbihatýný görememiþler. Ýbadetsiz, fikirsiz birer muzýr olmaktan kurtulamamýþlar.
Bugün bile dünya nüfusunun beþte dördü Ýslâm nurundan mahrumdur. 1986 Nisan ayýnda, Ýsviçre'de yayýnlanan bir Hýristiyan dergisine göre dünyada, bir buçuk milyar hýristiyan, 661 milyon Hindu, 300 milyon Budist, 18 milyon Yahudi ve bir buçuk milyar da dinsiz ve öteki küçük dinlere mensup insan yaþamaktadýr. toplaný Müslüman sayýsý ise 837 milyondur. Bu da yaklaþýk olarak dünyada her beþ kiþiden birinin Ýslâm Dini ile þereflendiðini gösterir. Kaldý ki müslümanlarýn çoðunun da büyük bir gaflet içinde dinî emirlere lakayd olduðu bilinen acý bir gerçektir.
Namaz kýlan ve Hazret.-i Peygamberin sünnetine ittiba eden müslüman, gerçekten büyük bir nimet içindedir. Evet, hidayet büyük bir nimettir. Aklýn ve vicdanýn ziyasýdýr. Ýnsan sahibi ve maliki olan Rabbýný tanýmazsa, dünyanýn su1taný da olsa kaç para eder?
Cenab-ý Hak; habibi olan Cenab-ý Peygamberi, beþere rehber olarak göndermiþ. Alemlere rahmet olarak göndermiþ. O olmasaydý, Rabbýmýzý nasýl tanýrdýk? Cenneti, cehennemi nasýl bilirdik? Ebedî saadeti nasýl kazanýrdýk? Tevfik ve hidayet, ilimden de öte, ayrý bir nimettir. Nice ilim adamlarý, atomun sýrlarýna vakýf oluyor, fezanýn yollarýný keþfediyor, gene de Ýslâm nuruyla aydýnlanamýyor. Amma her zaman olduðu gibi þimdi de, en imkânsýz gözüken þartlarda bile arayan mevlasýný buluyor.
Ýngiliz Yusuf Ýslâm (eski Cat Stevens), dünyanýn en meþhur pop müziði þarkýcýsýydý. Ýngiltere ve Amerika gibi yerlerde þöhret sahibi olmak kolay deðildir. O, bunu baþarmýþtý. Dýþardan çok parlak ve þaþaalý bir hayatý vardý. Þöhret ve para basamaklarýndan zirvelere hýzla týrmanmýþtý. Fakat geriden görenleri imrendiren bu hayat, onu tatmin etmemiþti. Her türlü maddî imkân ve þöhret, deðil tatmin etmek, O'nu bunalýma sevketmiþti.
Müzik ve sahne hayatýnýn iki yüzü vardý. Dýþardan görünen ýþýklar, neonlar ve aldatan, göz kamaþtýran bir dünya. Sahnenin arkasýnda ise çürümüþ, pörsümüþ bir hayat, Boþ yere eriyen bir gençlik.
Bu katý gerçek, O'nu araþtýrmaya sevkediyor. Önce; Hýristiyanlýðý, sonra Budizmi tetkik ediyor. Babasýnýn Rum olmasý dolayýsýyla Yunan Medeniyeti'ne de bakýyor. Heyhat, aradýðýný bulamýyor. Düþününüz, dünyada 83? milyon Müslüman var, 1400 senedir kainatý ýþýklandýran Ýslâm güneþi var, O, halâ her köþede bucakta bir nur, bir ýþýk arýyor. Nihayet hidayet zamaný geliyor. Eline bir Kur'an-ý Kerim tercümesi geçiyor. Tercümedeki hakikatlarýn akisleri benliðine iþliyor, müslüman oluyor. Ve þöyle diyor :
"- Ýslâmiyet insaný düþünmeye; yerden göklerden ibret almaya davet ediyor. Kâinatýn sonsuzluðu sizi hayrette býrakmýyor mu? Kâinat bir harmani içerisinde yaratýlmýþtýr. Sýrlarý ve güzelliði sonsuzdur. Göz ve kulaklarýmýzla müþahade ettiðimiz, kâinatýn bir küçük parçasýdýr. Ýþte Ýslâmiyet insaný bu sonsuzluða yöneltiyor. "
Dünyada 4 milyar gayrý Müslüman'a mukabil 83? milyon Müslüman bulunmasý bizi üzmüyor. Çünkü en hýzlý yayýlan din Ýslâm'dýr þimdi. Düþünen kafalar, ciddi kalemler müslüman olmaya baþlamýþtýr. Yusuf Ýslâm'ýn bile, bir insanýn hayatta yapacaðý en büyük deðiþikliði yaparak Müslüman olmasý, gafil kafalara bir tokmak, bir ibret dersi deðil mi?

H.Hüseyin Korkmaz

Gönderen: 11.12.2003 - 06:05

	asanyakan

Hayvanlar Niçin Kış Uykusuna Yatar?

401 Mesaj -

Hayvanlar Niçin Kýþ Uykusuna Yatar?

Hayvanlarýn hareketi de cansýz makinalarýn, motorlarýn hareketleri gibi yakýtla temin edilir. Tabiî hayvanlarýn yegâne yakýtlarý yiyecekleridir. Kýþýn yiyecek bulunmadýðý için yakýt sar fiyatýný asgariye indirirler. Vücutlarýna depo ettikleri yaðý azar azar kullanýrlar. Bir çukura kývrýlýp hareket etmeden derin kýþ uykusuna dalarlar. Kýþ uykusu, bizim 7 - 8 saatlik uykuya benzemez. Her ne kadar bizim uykuya yatýþýmýz gibi onlar da kendi kontrolleriyle kýþ uykusuna yatsalar da, iradeleri dýþýnda bütün metabolizma faaliyetleri yavaþlar. Bu yavaþlama kalp atýþlarýna, nefes alýþlarýna kadar varýr... Þimdi, Avrupa'da yaþayan küçük sincap faresin.i ele alalým.
Bu hayvanýn normal vücut sýcaklýðý 40 derecedir. Kýþ uykusu sýrasýnda, sanki bir anahtarla çevirir gibi bu sýcaklýðý, suyun donma derecesinin (yani sýfýr derecenin) biraz üzerine çevirir. Vücut metabolizmasý oldukça yavaþlar. Nefes almasý da çok yavaþlar. Normal kalp atýþlarý dakikada 300'den 7 -10'a kadar düþer. Bu organlar hayvanýn iradesi dýþýnda çalýþýr. Demek ki bir baþka irade, bu iþi organize ediyor.
Hayvanýn beyninin elektriksel faaliyeti o kadar yavaþlar ki, beyin adeta durur. Ýnsanlardaki diz bükme gibi normal vücut refleksleri de durur. Fakat bu hareketsizliðin mühim bir tehlikesi vardýr. Çok soðuklarda hayvanýn dokularý ya donarsa? Buz kristalleri bu dokularý tahrip ederse?
Burada da gene Rabbýmýzýn sanki bir perdesiz tedbirini daha görüyoruz. Öyle ki, hayvanýn zerrelerine kadar varan bir tedbir : Kýþ uykusuna yatan hayvanlarýn vücut sývýlarý, yüksek molekül aðýrlýklarý olan kimyasal maddelerle tutulurlar. Bu yüzden hayvanýn vücudu, dýþarýdaki su gibi hemen donmaz. Ancak daha düÞük derecelerde donar. Böylece zarar görmeleri önlenir.
Bütün bu saydýklarýmýz, küçük sincap faresinin kendi isteði ve gücü dýþýnda meydana gelen fizyolojik deðiþikliklerdir. Amma Cenab-ý Hak, bu minicik hayvandan da açlýktan ölmemesi ve soðuktan donmamâsý için gayret etmesini ister. Evet her canlý, hayatýnýn devamý için aklýnýn ve gücünün yettiði nispette çalýþmalýdýr. Biz buna fiili dua diyoruz. Ýlâhî yardým, acz ve zaaf nispetinde gelir.
Yumurtadan henüz çýkmýþ civcivler ne kadar zayýf ve acizdir. Amma o korkak anne tavuk da, o nispette þefkat kahramaný kesilir. Yavrularýný korumak için insanýn üzerine bile atýlýr. Yavrularý büyüyünce bu þefkat gider. Hatta onlarý kovalamaya ve dövmeye bile baþlar!
Evet, Rabbýmýz bizden, de her iþte gücümüzün yettiði nispette çalýþmamýzý ister. Çiftçi önce tarlasýný sürecek, gübresini koyacak, tohumunu ekecek... Gereken bütün tedbirleri alacak, sonra kerim olan Rabbýmýz da rahmetini indirecek, bir tohumu yüz yapacak.
Cennete adam yetiþtirmek isteyenler, kararmýþ kalpleri nurlandýrmak isteyenler, önce tohumlarýný, ekmelidir. Bir iki kiþiyle olmaz diyerek, yapýlan iþi , azýmsamamalýlar. Bize düþen samimi olarak fiili duayý yapmaktýr. Arkasýndan mutlaka ilâhî rahmet gelecektir. Eðer hikmeti iktiza ederse, cemiyet bataklýðýnda bire bin meyve verecektir.
Sadede gelelim.
Ýlâhî yardým acz ve zaaf nispetinde gelir demiþtik. Madem ki bizim küçük sincap faresinin açlýktan ölmemek ve soðuktan donmamak için bazý þeyler yapmaya gücü yetiyor. Rabbým da bunu ondan isteyecektir. Zaten bizim sincap faresi ve diðer hayvanlar da bunu yaparlar. Ya kendileri kazarak, yada arayarak sýcak ve rahat bir çukur bulurlar. Bu çukurda sýcaklýk, donma derecesinin üzerindedir. Bunun için yapraklarý veya baþka malzemeler kullanýrlar. Böylece yuvanýn soðumasýný önlerler. Hayvanlarýn yaptýðý bu tip yuvalara " Hibernakulum " denir.
Eðer yuvada sýcaklýk, sýfýr derece olan donma derecesinin altýna düþerse, hayvan uyanýr. Vücutlarýna depoladýklarý yaðdan dahâ fazla harcayarak bütün sistemlerini çalýþtýrýrlar. Böylece sýcaklýklarýný normale çýkartýrlar. Eðer bunu yapamazlarsa soðuktan donarak ölürler.
Burada dikkat edilecek husus þu : Hayvan, henüz, vücuduna depoladýðý yaðý bitirmeden ölmektedir Yani ölüm, doðrudan doðruya açlýktan deðildir. Asýl sebep soðuktur.
Amerika'da bazý sincaplar her on günde bir uyanýrlar. Bunu sýk sýk yapmamalarý onlarýn avantajýdýr. Çünkü uyanýk olduklarý on birinci günde, uykuda geçen on günde kullandýklarý kadar enerji harcarlar.
Cenab-ý Hak, sýrf açlýktan Öldürmemek için, kýþýn yiyecek bulamayan birçok yarasayý da kýþ uykusuna yatýrýr. Onlarýn da sincaplar gibi iktisatlý hareket etmeleri, fazla enerji kaybetmemek için azami gayret göstermeleri gerekir. Çünkü Rezzak-ý Kerim olan Rabbýmýzýn, onlarýn vücutlarýna depoladýðý yað miktarý çok naziktir.
Bazý düþüncesiz insanlar, kýþ uykusundaki yarasa kolonilerini rahatsýz eder. Yarasalarý hareketlendirerek daha fazla enerji saðlamaða mec bur býrakýtlar. Bu da onlar için bir felâket olur.

H.Hüseyin Korkmaz

Gönderen: 11.12.2003 - 06:06

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1442 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ilhan29 (55), bozadeniz (43), islamboy84 (40), küçük &t.. (49), teknur (50), hlim (51), veleye (60), Abdullah_78 (46), sefa60 (45), Gaziantepli (34), sivasliunsal (48), mcu (44), asess (45), akif21 (61), mimar_sophie (44), mamusali (49), Bilal_YETER (41), edare (42), terrazi (43), FaTMaNuR (60)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.82858 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.