0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » AKAİD İLE İLGİLİ BAZI ISTILAHLAR

önceki konu   diğer konu
5 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
AKAİD İLE İLGİLİ BAZI ISTILAHLAR
Moderator


4254 Mesaj -
SELEF: Ýlk alimler.Akaid meselelerinde nasda varid olaný aynen kabul edip teþbih ve tcsime düþmemekle beraber te'vilede gitmeyen Ehli Sünnet-i Hassaya selefiyye denmiþtir.Rasulullah ve ashabýnýn, itikadda izlediði yolu aynen takip edenler.
HALEF: Sonra gelen alimler.Kelam tarihinde Ýmam Gazali'ye kadar olan alimlere mutekaddimin.Gazali'den itibaren gelenlerede muteahhirin denir.
ALEM: Allah'tan baþka mevcud bulunan herþey.
ARAZ: Var oluþu, ancak kendisini taþýyan baþka bir varlýkla hissedilebilen, kendi baþýna boþlukta yer tutamýyan þey
AYN: Kendi baþýna boþlukta yer tutan ve arazlara mahal teþkil eden, taþýyan þey.
ASLAH: Allah hakkýnda muhal olan
BATIL: Boþ, yanlýþ, çürük, devamsýz
BEDÝHÝ ÝLÝM: Düþünmeden, delile baþvurmadan ilk bakýþta meydana gelen bilgi
BÝDAT: Sonradan icad edilen þey.
CAÝZ: Olmasý, bulunmasý düþünülebilen
CEBR: Mecburiyet, zorlama.
CEVHER: Boþlukta bizzat yer tutan ve varlýðýný bizzat hissettiren þey.
EHL-Ý KIBLE: Kabeye müteveccihen namaz kýlmanýn farzýyyetini kabul edenler.
EZEL: Baþlangýcý olmayan geçmiþ zaman.
FASIK: Ýlahi emirlerin dýþýna çýkan.Büyük güah iþleyen veya küçük günahlarý devamlý irtikab eden müslüman.
HADES-HADÝS: Yaratýlmýþ olmak.Yokken sonradan var olmak.Varlýðý kendisinden olmamak.
HAKAAÝK-I EÞYA: Eþyanýn hakikati
HÝKMET: Ýþin ve sözün en güzeli, en saðlamý.Neticesi iyi ve güzel olan iþ...
ÝMAN: Ýnanma, inanç, tasdik.
ÝRADE, MEÞÝET: Dileme, isteme
ÝSÝM: Bir mananýn karþýlýðýna konulan ve bütün kelime çeþitlerini içine alan müfred lafýz.
ÝSTÝDLAL: Bir þeyi isbat etmek için delil ileri sürmek.
MA'LUM: Bilinen, bilinebilen.
MASIYET: Boyun eðmeme. Dinen yasak edilen bir þeyin bilerek ve kasden yapýlmasý.
MEKAN: Mahal, yer. Cismin iþgal ettiði düþünülen yer.
MUHAL, MÜMTENÝ: Olabilmesi, bulunabilmesi düþünülemeyen.
MÜBTEDÝ': Bidat yolunu tutan.Ýtikatta Ehli sünnetten ayrýlan.
MÜMKÝN: Var olmasý yada yok olmasý düþünülebilen.
MÜSEMMA: Ýsmin karþýlýðýna konulduðu mana
RIZIK: Yiyecek, içecek.Canlýnýn gýdalandýðý þey.
SIFAT: Kendi baþýna boþlukta yer tutamayan, zatýn bazý halerini açýklayan þey.
ÞEK: Þüphe, tereddüt
TAAT: Boyun eðme
TASDÝK: Doðrulama, gerçekliðini kabul etme.
TENAKUZ: Fikirlerde çatýþma.
TEKVÝN: Var etmek, varlýk sahasýna çýkarmak.
TESELSÜL: Birbiri ardýnca zincirleme devam etme.
TEVÝL: Döndürmek, irca' etmek.
Ýmam-ý Rabbani Hz. (Ahmet Faruki Serhendi M. 1563-1624)
Kaynak:http://www.ismailaga.info/akaid_dersleri/index2kavramlar.html

Gönderen: 18.12.2009 - 23:42
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
BAZI AKAİD MEZHEBLERİ
Moderator


4254 Mesaj -

BATINIYYE: Þiaya mensubiyet iddia eden, fakat islam müelliflerice Ýslam dýþý kbaul edilen fýrka.Naslarýn (delillerin) zahiri ve batýni manalarý bulunduðunu, zahirin kabuk teþkil ederek asýl maksud olan mananýn batýn olduðunu söylerler.Batýni manalarý ancak kendilerince kabul edilen Ma'sum imamlar bilir.
Çaþitli islam memleketlerinde deðiþik adlar almýþlardýr.Batýnýyyenin, aslýnda Allah'ý ve mukaddesatý inkar ettikleri, nefsin arzu ettiði þeyleri mübah gördükleri kabul edilir.

BERAHÝME: Brahmanlar. Ýslam müelliflerine göre bu Hind telakkisinde kainatýn hudusu ve Allah'ýn birliði kabul edilmekle beraber nübüvvet inkar edilir.Bu sebeple de tenkide tabi tutulur.

CEBRÝYYE: Kulun hiç bir fiil, irade ve kudrete sahip bulunmayýp yalnýzca ilahi fiillere sahne teþkil etmeye mecbur olduðunu kabul edenler.En meþhur kolu Cehmiyyedir.

CEHMÝYYE: Cehm b. Safvan'ýn görüþlerini benimseyenler.Allah'ýn sýfatlarýný, ru'yetullahý (Allah'ýn görülebilmesini) ve kulun iradesini inkar ederler.Cennet ile cehennemin sakinleriyle birlikte fani olduklarýný kabul ederler.

DEHRÝYYE: Zaman (dehr) ile maddenin ebediliðini benimseyenler.Allah'ý ve ahiret gününü inkar ederler.Onlara göre kainat kadim olup tabiat kanunlarýna veya feleklerin devrine tabidir.

FUDAYLÝYYE: Havaricin tali fýrkalarýndan biri.Ýsmet-i enbiya hakkýnda kabulu mümkün olmayan görüþleri vardýr.Havaricin bir kolu olan Ezarýka'nýn da benzer görüþleri mevcuddur.

GULAT-I REVAFIZ: (Revafýz burada þia manasýnda kullanýlmýþtýr.) Gulat, þiaya intisabettikleri halde görüþlerinde islam dairesinin dýþýna çýkan müfritlerdir.Hazreti Ali ile kabul ettikleri diðer imamlarý tanrýlaþtýrýrlar.Teþbih, tecsim ve hulule inanýrlar.

HAÞVÝYYE: Allah'a sýfat nisbet etmekte ifrata düþüp ona cisim izafe edenler.Naslarýn zahirini bile yanlýþ ve kaba bir anlayýþla tefsir ederler.

HAVARÝC: Meþru devlet reislerine isyan edenlere verilen umumi addýr.Ýslam tarihinde ilkin tefrika çýkaran, Hazreti Ali'nin ordusundan baþ çekip ayrýlan Havaricdie.
Havaric, Hazreti Osman ile Hazreti Ali'yi, Cemel vakasýna katýlan ashabý, Hakem hadisesine rýza gösterenleri ittifakla tekfir ederler.Günah iþleyenleri tekfir ve gayri adil devlet reisine karþý çýkmanýn vücubuna da çoðunlukla hükmederler.Bir çok kollara ayrýlýrlar.

ÝBAHÝYYE: Kullarýn, kötülüklerden kaçýnmaya ve emrolunanlarý yapmaya kudreti olmadýðýný söyleyen, kadýn ve servet ortaklýðýný benimseyen ve tasarruf perdesi altýnda gizlenen zümre.Baþta Hasan Sabbah olmak üzere Batýnýyye müntesibleri bunlardandýr.

IBAZIYYE: Havaric fýrkasýnýn baþlýca kollarýndan biri.Abdullah b. Ýbaz'a tabi olmuþlar ve ona nisbetle anýlmýþlardýr.Ýbazýyyeye göre kendilerinden olmayan Ehli kýble, kafirdir.Müþrik deðil fakat nankör manasýna kafir sayýlýr.

KADERÝYYE: Kaderi inkar edenler.Olmuþ ve olacak bütün hadise ve eþyanýn ezeli olan ilm-i ilahide mevcud olup yazýlý bulunduðunu kebul etmeyenler: kullara ait fiillerin Allah'ýn yaratmasýyla deðil, kulun icadýyla meydana geldiðini iddia edenler.Çoðu zaman Mutezile ile birleþilir, fakat Kaderiyye Mutezile'den önce zuhur etmiþtir.

KERRAMÝYYE: Muhammed b. Kerram'a tabi olanlar.Allah'a cisim ve mekan izafe ederler.Onun hadislere (sonradan meydana gelen) mahal teþkil ettiðini kabul ederler.Klabin tasdiki olmaksýzýn bile imanýn sahih olabileceðini savunurlar.

MUATTILA: 'Kýdem' mefhumunu sadece zat-ý Bari'ye tahsis etmek ve Allah'ýn birliðini (tevhidi) tam manasýyla isbat etmek gerekçesiyle Cenab-ý Hakký sýfatlardan tenzih edenler.M'bed el-Cuheni ile Cehm b. Safvan baþta olmak üzere Mutezile muattýladan sayýlýr.

MUHAKKÝME: Havaricin ilk zuhur eden zümresidir.Sýffin harbindeki 'Hakem' hadisesine rýza göstermeyerek ''Hüküm yalnýz Allah'a aittir'' demiþler ve Hazreti Ali ordusundan ayrýlmýþlardýr.
Hazreti Osman, Hazreti Ali, Hazreti Muaviye'yi, Cemel ve Sýffin vakalarýna katýlanlarý, hakemleri ve onlara rýza gösterenleri, ayrýca her günah iþleyen mümini tekfir ederler.

MUKANNAÝYYE: Horosan'lý Mukana'a baðlý olanlar.Maveraunnehir taraflarýnda faaliyet göstermiþ, sapýk batýnýyye ve müþebbihe akidelerine sahip, aslýnda gayri Ýslami bir fýrka.Mukanna', haram ve farz tanýmýyordu.Tanrýlýk iddiasýnda da bulunmuþtur.

MUTEZÝLE: Hasan-ý Basri'nin talebelerinden Vasýl b. Ata'nýn hocasýný terk ederek (i'tizal) kurduðu akaid mezhebine mensub olanlardýr.Kaderiyye diye de anýlýrlar.
Kul kendi fiillerini, kendine ait müstakil bir irade ile yapar, Allah'ýn bunda bir dahli yoktur.Aksi takdirde Allah'ýn insanlarý cezalandýrmasý zulum olurdu, gibi görüþleri vardýr.En sapkýn mezheplerden birisidir.

MÜCESSÝME: Allh'a cisim izafe edenler.Sýfat-ý Ýlahiyyeyi inkar edenlere mukabil ona sýfat nisbet ederken ifrata düþüp zat-ý ilahiyyeye cisim ve mekan izafe edenler.Kerramiyye bunlardandýr.

MULHIDE: Doðru yoldan çýkanlar.Ýslam dininden ayrýlanlar, münkirler.Ýslamiyyete intisab iddia ettikleri halde aslýnda Ýslam dýþý olan Batýnýyyenin Horosan yöresindeki adý.

MÜNECCÝME: Allah'ý inkar edip, kainatýn yaratýlýþ ve iþleyiþini kadim telakki ettikleri yedi yýldýza baðlayanlar.

MÜRCÝE: Günahkar müminin azab olunmayacaðýný umanlar veya ona ait bir hüküm vermeyip bunu ahirete tehir edenler.Mutezileden sonra zuhur etmiþtir.Günahkar müminin (fasýk) iman-ý kamil sahibi bulunduðunu savunurlar.

MÜÞEBBÝHE: Haliký (yaratanýgöz kırpma, mahluka (yaratýlana) benzetenler.Allah'u Teala'ya sýfat izafe ederken aþýrý gidip teþbihe düþenler.Zat-ý ilahiyyeyi bile diðer zatlara teþbih edenler vardýr.Bir kýsmý þiadan olmak üzere bazý kollarý vardýr.Mukannaýyye bunlardandýr.

NECCARÝYYE: Hüseyin b. Muhammed en-Neccar'a baðlý olanlar.Sýfatý maaniyi ve ru'yetullahý inkar hususunda Mutezileye uymuþlardýr.

SALÝMÝYYE: Hallac-ý Mensur'un (sekerat halinde iken iddia ettiði) hlul görüþünü benimseyen Muhammed b. Ahmed b. Salim el-Basri'ye mensub olanlar.Teþbih ve hulul gibi gayr-i islami görüþlere sahipdirler.

SENEVÝYYE: Ýyiliðin yaratýcýsý Nur ve kötülüðün yaratýcýsý Zulmet olmak üzere iki tanrýya inanýrlar.

SÜ-FESTAÝYYE: Miladdan önce beþinci asýrda Eski Yunanda zuhur edip eþyanýn hakikatýnýn sabit olmadýðý veya olsa bile insan bilgisinin buna ulaþamýyacaðýný iddia edenler.Ýslam kaynaklarýnda indiyye, inadiyye ve laedriyye olmak üzere üç gurupta mutalaa ve tenkid olurlar.

SÜMENÝYYE: Kainatýn kýdemine ve tenasuha inanan, beþ duyudan baþka bilgi kabul etmeyen putperest Hind inanýþýna baðlýdýrlar.

ÞÝA: Hazreti Ali taraftarlarý.Ýmamlarýn masum olduðuna inanýrlar.Akaid meselelerinde bir kýsmý ehli sünnete, bir kýsmý müþebbiheyeye çoðuda Mutezileye uyarlar.Bir çok kollara ayrýlýrlar.

ZEYDÝYYE: Ali Zeynelabidin'in oðlu Zeyd'e mensub ola þia fýrkasý.Akidede Mutezilenin yolunu izlemiþlerdir.

Gönderen: 18.12.2009 - 23:44
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
EHLİ SÜNNET İMAMLARI
Moderator


4254 Mesaj -
Akaidde Ehli sünneti temsil eden günümüze kadar gelen en pak ve temiz olan iki mezheb vardýr.Bunlar Maturidiyye ve Eþariyye'dir.Aralarýnda ince ve küçük konularda ayrýlýk olsada, genel olarak bir ihtilaf söz konusu deðildir.

Bizim itikadda mezhebimiz Maturidiyye olmuþtur.

ÝMAM MATURÝDÝ
Alemul Huda, Ýmamul Huda, Ýmam Ebu Mensur Muhammed b. Muhammed b. Mahmud el-Maturidi...
Ýmam Maturidi, h.238/m.852'te Mevaraünnehir'de bulunan Semerkand'ýn Maturid kasabasýnda doðmuþtur.h.333/m.944'te Semerkand'da vefat etmiþtir.

O, islama çok deðerli hizmetler vermiþ öncü islam alimlerinin baþýnda gelir.Maveraünnehir'de Ehli Sünnet'e nisbet edilen Kelam ekolünün kurucusu ve mümessilidir.Te'vilatul Kuran ve Kitabü't Tevhid gibi eserlerinden anlýyoruz ki, Maturidi, kelam, tefsir, mezhebler tarihi, fýkýh ve fýkýh usulunda derin bilgi sahibiydi.

Ýmam Maturidi'nin hocalarý, ilimlerini Ýmam-ý Azam'a uzanan Ebu'n-Nasr el Ýyazi, Ebu Bekr Ahmed el-Cürcani ve Muhammed b. Mukatil er-Razi'dir.Bunlarýn hocasý ise Ýmam ebu Yusuf ve Ýmam Muhammed'den okumuþ olan Ebu Süleyman b. Musa el-Curcani'dir.

Gerek Eþ'ari gerekse Ýmam Maturidi, Mu'tezile ve diðer bidat mezheblerine galebe çalabilmek için, hasýmlarýnýn aklý selime uygun taraflarýný almýþlar ve Ehli sünnet'in kelamý'nýn kurucusu olmuþlardýr.Ehli sünnetin Kelam metodunu daha ziyade doðru ve ilmi bir þekilde baþlatan, akla ne nakle de layýk olduklarý deðeri vererek bu iki asla baðlý kalan ve bu þekilde islam akaidini açýklamaya çalýþan, Ýmam Maturidi olmuþtur.

Ýmam Maturidi'nin elinde hocalarýndan okuyup rivayet ettiði Ýmam Azam'ýn risaleleri, Akaid'den, ilm-i Kelama dönüþtü.Bu risaleler inanýlmasý lazým gelen Ehli SÜnnet akidesini açýklayan bilgiler idiler.Maturidi bunlarla beyan edilen akaidi, baþka nakli deliller ile takviye etti ve aklý kesin delillerle destekledi.Akaid'in teferruatýný burhanlarla kesinleþtirip kuvvetlendirdi.

O, Mevaraünnehir ülkesi ve diðer islam bölgelerinde Ebu Hanife ekolünün kelamcýsý, Ehli sünnet Vel-Cemaatýn reisi oldu.Bu sebeple akaidde hanefi mezhebi, Maturidi'ye nisbet edildi.Böylece az bir kýsým hariç, hanefi olan kelamcýlara Maturidiyye denildi.

Bir çok kelamcý ve araþtýrýcýlar, Maturidiyye diye anýlan bu ehli sünnet mezhebinin asýl kurucusunun Ýmam Maturidi deðil, Ýmam-ý Azam Ebu Hanife olduðunu, Maturidi'nin ise onun yazdýðý akaid esaslarýný akli ve nakli deliller ile destekleyerek açýkladýðýný ifade ederler.

ÝMAM EÞARÝ

Eþ'ariyye ekolünün temsilcisi olan Ebu'l Hasan Eþ'ari'nin uzun adý Ali b. Ýsmail b. Ebý Biþr Ýshak b. Salim b. Ýsmail b. Abdullah b. Musa b. Bilal b. Ebý Bürde b. Muse'l-Eþari'dir.

Doðum tarihi tam olarak bilinmemekle beraber 260/873-74) tarihinde Basra'da dünyaya gelmiþtir.Ýmam Eþari'nin hayatýný doðumundan on yaþýna, on yaþýndan Mutezil'den ayrýlýþýna ve bundan sonraki hayatý olmak üzere olmak üzere üç devrede incelemek mümkündür.

1-Doðumundan 10 yaþýna kadar:
Bu dönem O'nun çocukluk ve ilk tahsilini tamamladýðý dönemdir ki, çeþitli ilimler tahsil etmiþ ve daha ziyade babasýnýn ahlaký ve ilmi terbiyesinde bulunmuþtur.

2-On yaþýndan Mutezile'den ayrýlýþýna kadar:
Otuz yýllýk bir dönemi kapsayan bu dönem O'nun, üvey babasý Ebu Ali el-Cubbai ile ilmi yakýnlýðý bulunduðu dönemdir.O kelam ilmini de Cubbai'den öðrenmiþtir.Fýkýh'ta Hanefi olan Eþari, itikatta hocasýnýn tesiriyle koyu bir Mutezile mezhebi savunucusu olmuþtur.
Hicri 300 senesinde O'nun Mutezile'den ayrýlarak, Ehli sünnet akidesine baðlandýðý bilinmektedir.

Rivayete göre, Ýmam Eþari ilmi olgunluða eriþtikten sonra Mutezile'nin delilleri onu tatmin etmemiþ ve bu görüþleri terketmiþtir.Bu karara vardýktan sonra 15 gün evine kapanmýþ ve bu süre sonunda bir Cuma günü Basra camiinde minbere çýkarak þunlarý söylemiþtir:''Ey insanlar, beni tanýyanlar beni tanýr.Tanýmayanlarda kendimi tanýtýyorum ben falan oðlu falaným.Ben Kuran'ýn mahluk olduðunu, Allah'ýn gözlerle görülemeyeceðini, kötü fiillerimizin kendimizin yarattýðýmýzý söylüyordum.Ben bunlardan tövbe ediyorum ve bu fikirlerden vazgeçiyorum.Ey insanlar ben bu süre zarfýnda evime kapandým ve bu fikirle ilgili delilleri düþündüm.Onlarýn hiçbirisi bana tercih sebebi olarak uygun gelmedi.Yüce Allah'tan bana hidayet etmesini istedim.O da bana þu yazmýþ olduðum þeyleri hidayet etti.Bunun üzerine þu elbiseden soyunduðum gibi bütün içinde bulunduðum fikirlerden soyunuyorum.''

3-Kýrk yaþýndan ölümüne kadar:
Mutezile mezhebinden ayrýlýp, selef akidesi üzere geri kalan hayatýný devam ettiren Eþ'ari, yaklaþýk 25 yýllýk bu süre zarfýnda bol bol eser telif etmiþ ve selef akidesini müdafaa ile geri kalan ömrünü geçirmiþtir.Ehli Sünnet adýna üslendiði müdafaa ile büyük taraftar kazanmýþ ve kendisinden sonra geliþecek olan Eþariyye ekolünün kurucusu ve temsilcisi olmuþtur.

Irak, pek çok bidat mezhebinin çýktýðý bir bölgeydi.Ýmam Eþari, Revafýz, Karamita ve özellikle Mutazile ile çok þiddetli ve gürültülü cedel ve münakaþalarda bulunmuþtu.

Gönderen: 18.12.2009 - 23:46
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
EHLİ SÜNNET NEDİR?
Moderator


4254 Mesaj -
Ehl-i Sünnet ve'l-cemaat, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve sellem)'in sünnetine, ashabýnýn ve onlarýn yollarýný izleyenlerin sünnetine; itikad, söz ve amel hususlarýnda sýmsýký sarýlanlar ile bu þekilde dosdoðru tabi olup, bid'atlerden uzak duran kimselerdir.
Bunlar kýyamet gününe kadar ilahi yardýma mazhar olarak kalacaklar, varlýklarýný sürdüreceklerdir.Bunlara uymak hidayet, muhalefet ise sapýklýktýr.

Ehli sünnet vel-cemaat bir takým özellik ve niteliklerle diðerlerinden ayrýlýr.Bunlardan bazýlarý þunlardýr:

1-Ehli sünnet vel-cemaat, ister itikad, ister ahkam, ister yaþayýþ bakýmýndan ifrat ve tefrit, aþýrý gitmek ile katýlýk arasýnda vasat ve itidal üzere olanlardýr.O halde bu ümet diðer ümmetler arasýnda vasat olduðu gibi, onlarda bu ümmetin fýrkalarý arasýnda vasat (orta yolu izleyen) olanlardýr.

2-Dinin hükümlerini sadece kitap (Kuran) ve sünnetten alýrlar.Bunlara gereken önemi verirler.

3-Rasulullah'ýn hallerini, sözlerini, fiillerini insanlar arasýnda en iyi bilen onlardýr.Bundan dolayý sünneti en çok seven ve uyan da onlardýr.

4-Din hususunda düþmanlýklarý terkederler, düþmanlýk yapanlardan uzak dururlar.

5-Selef-i Salih'i (Geçmiþ büyükleri) tazim eder, selef yolunun en esenlikli, en ilme uygun ve en muhkem olduðuna inanýrlar.

6-Tevili kabul etmez, þeriata teslim olurlar.

7-Nakli (ayet ve hadisi) akýldan üstün tutarlar.

8-Onlar islam, ünnet ve cemaatin dýþýnda baþka bir isim almazlar.

9-Sahih akideyi, dosdoðru dini yaymaya, insanlara bunlarý öðretip, doðruya iletmeye, onlara içten nasihat edip, onlarýn iþleriyle ilgilenmeye önem verirler.

10-Cemaate ve kaynaþmaya çokça gayret ve teþvik ederler.Ayrýlýklarý ve tefrikayý bir kenara býrakýr, insanlarý bundan sakýndýrýrlar.

11-Yüce Allah, onlarý birbirlerini tekfir etmekten korumuþtur.Baþkalarý hakkýnda da ilme ve adalete uygun olarak hüküm verirler.

12-Karþýsýndakini yenmek için deðil, hükmün aydýnlýða çýkmasý için tartýþýrlar.

Bu akide insanlarý birleþtiricidir.Diðer yollara baktýðýnýz zaman tefrikalarý ve çekiþmeleri görürsünüz.Ehl-i sünnette bu yoktur.

Gönderen: 18.12.2009 - 23:48
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Dai su an offline Dai  
922 Mesaj -
Hz. Peygamber (s.a.s.)
"size ashabimi (onlara tâbi olmayi) tavsiye ederim, sonra onlarin pesinden gelenleri,
sonra da onlarin pesinden gelenleri. Daha sonra yalan yayginlasacaktir."

Baska bir hadis-i serifte Hz. Peygamber söyle buyurmaktadir:
"Allah'in rahmet eli cemaât ile beraberdir" (Tirmizî, Fiten, 7).

Hz. Peygamber (s.a.s.)'in cemaati tavsiye etmesi ve firka-i nâciyenin (azabdan kurtulacak kesimin) cemaât oldugunu söylemesi, cemaât'in kimlerden ibaret oldugunun belirlenmesini gerektirmektedir.

Hz. Peygamber (s.a.s.)
"Ümmetim yetmisüç firkaya ayrilacak, bunlardan bir topluluk hariç hepsi cehennemliktir" buyurmustur.

O toplulugun kimler oldugu sorulunca
"benim ve ashabimin yolunda olanlar" diye cevaplamistir.

Bir rivâyette "cemaât" denilmistir.
Hz. Peygamber (s.a.s.) bir hadis-i serifinde söyle buyurur:
"Ümmetim, sapiklik üzerinde bir araya gelmez.
Ihtilâf gördügünüz zaman size 'sevâdu'l a'zam
(en büyük olan ve hak üzere bulunan topluluga katilmayi) tavsiye ederim" (Ibn Mâce. Fiten. 8).
Gönderen: 19.12.2009 - 06:37
Bu Mesaji Bildir   Dai üyenin diger mesajlarini ara Dai üyenin Profiline bak Dai üyeye özel mesaj gönder Dai üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1566 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ilhan29 (55), bozadeniz (43), islamboy84 (40), küçük &t.. (49), teknur (50), hlim (51), veleye (60), Abdullah_78 (46), sefa60 (45), Gaziantepli (34), sivasliunsal (48), mcu (44), asess (45), akif21 (61), mimar_sophie (44), mamusali (49), Bilal_YETER (41), edare (42), terrazi (43), FaTMaNuR (60)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.99010 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.