Sonsuz Salat ve Selam Sevgililer Sevgilisine Olsun
Ve O'nun Sahabesine Kainat Dolusunca Selam Olsun




Allah'ýn kaderinden yine Allah'ýn kaderine sýðýnmak
Allah'ýn kaderinden yine Allah'ýn kaderine sýðýnmak


Hz. Ömer (ra) þam'a doðru yola çýkmýþtý. Serg denilen yere varýnca, kendisini ordularýn baþkumandaný Ebu Ubeyde b. Cerrah ile komuta kademesindeki arkadaþlarý karþýladý ve ona þam'da veba hastalýðý baþ gösterdiðini haber verdiler.

Hz. Ömer (ra) þam'a doðru yola çýkmýþtý. Serg denilen yere varýnca, kendisini ordularýn baþkumandaný Ebu Ubeyde b. Cerrah ile komuta kademesindeki arkadaþlarý karþýladý ve ona þam'da veba hastalýðý baþ gösterdiðini haber verdiler. Ömer (ra), Abdullah b. Abbas'a:

-Bana ilk Muhacirleri çaðýr, dedi.

Hz. Ömer (ra) onlarla oturup konuþtu ve þam'da veba salgýný bulunduðunu kendilerine bildirdi. Onlar nasýl hareket edilmesi gerektiðinde ihtilaf ettiler. Bazýlarý:
-Sen belirli bir iþ için yola çýktýn, geri dönmeni uygun bulmuyoruz, dediler. Bazýlarý da:
-Müslümanlarýn kalaný ve Hz. Peygamberin ashabý senin yanýndadýr. Onlarý bu vebanýn üstüne sevk etmenizi uygun görmüyoruz, orada salgýn hastalýk var, dediler.

Bunun üzerine Hz. Ömer (ra):

-Gidebilirsiniz, dedi. Daha sonra Abdullah b. Abbas'a (ra):

-Bana Ensar'ý çaðýr, dedi. Onlar da Muhacirler gibi benzer sözler söylediler. Hz. Ömer (ra):

-Siz de gidebilirsiniz, dedi. Hz. Abdullah'a (ra) tekrar:

-Bana Mekke'nin fethinden önce Medine'ye hicret etmiþ olan Kureyþ Muhacirlerinin yaþlýlarýný çaðýr, dedi.

Onlardan iki kiþi bile ihtilaf etmedi ve hepsi:
-Ýnsanlarý geri döndürmeni ve bu hastalýðýn olduðu yere gitmemeyi uygun görüyoruz, dediler.

Bu defa Hz. Ömer (ra) herkese seslenerek:

-Ben sabahleyin dönüþ hazýrlýðýna baþlýyorum, siz de hayvanlarýnýza binmiþ olun, dedi.

Ebu Ubeyde b. Cerrah (ra):

-Allah'ýn kaderinden mi kaçýyorsun? diye sordu. Hz. Ömer (ra):

-Keþke bunu senden baþkasý söyleseydi ey Ebu Ubeyde! Dedi. Zira Ömer (ra) Ebu Ubeyde'ye muhalefet etmek istemezdi. Ve sözüne þöyle devam etti.

-Evet, Allah'ýn kaderinden yine Allah'ýn kaderine kaçýyoruz. Ne dersi senin develerin olsa da iki tarafý olan bir vadiye inseler, bir taraf verimli diðer taraf çorak olsa, verimli yerde otlatsan Allah'ýn kaderiyle otlatmýþ, çorak yerde otlatsan yine Allah'ýn kaderiyle otlatmýþ olmaz mýydýn?

Tam o esnada bir takým ihtiyaçlarýn karþýlamaz için ortalarda görünmeyen Abdurrahman b. Avf (ra) çýkageldi ve:

-Bu hususta bende bilgi var, Rasulullah (sav) Efendimizin:

-“Bir yerde veba olduðunu iþittiðinizde oraya girmeyiniz. Bir yerde veba ortaya çýkar, siz de orada bulunursanýz, hastalýktan kaçarak oradan dýþarý çýkmayýnýz” buyururken iþittim, dedi.

Bunun üzerine Hz. Ömer (ra) Allah'a hamd etti ve oradan ayrýlýp yoluna devam etti. (Buhari, Týb, 30; Müslim, Selam, 98)
Hz. Ömer'in (ra) bu tavrý ‘kader' anlayýþýna nasýl bakmamýz gerektiðine dair ipucu veriyor. Tedbir olarak ve bütün sebeplere sarýlmamýz gerekir. Bütün bunlara raðmen Yüce Allah baþka bir þey dileyip önümüze getirecekse buna da razý olmak gerekir.

Doç.Dr.Nihat Hatipoðlu