*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1655 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Perşembe, 14. Kasım 2024 - 18:36

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Kur'an'a ve Kimliğe Dönüş

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	Muhtazaf

Kur'an'a ve Kimliğe Dönüş

Moderator

4254 Mesaj -

Ben neyim, kimim ben?
Ne istiyorsunuz benden?
Hep yalpaladým durdum yýllardýr sizin yüzünüzden.
Sizler beni anlayamayan, Rahman'ýn istediði þekil, kimlik ve ruhtan çýkarýp yeni bir kimlik vermek isteyen insanlar?.. Sanki yaka paça dýþarý ettiniz 'Kur'an Evi'nden beni.
Varlýðýmý 'beþ paralýk' ettiniz vitrinlere asarak bir kemik, bir deri, çaðdaþ köle oldum kimi zaman size.
Cennet ise ayaklarýmýn altýndan kaydý gitti.
Evet, yýllardýr tanýyamadým kendimi sizin yüzünüzden. Çünkü her biriniz bir yanýmdan çekiþtirdiniz; çaðdaþ, feminist, gelenekçi, gerici...
Hangisiydim ben?
Hangisine uymalý, ne yapmalý, nasýl davranmalýydým?
Veremedim bütün bu sorulara bir cevap... Çünkü, onlara göre düþünmezdim ben, "Eksik etek", "saçý uzun aklý kýsa" denmemiþti boþ yere!...
Atalar yalan söylemez(!) di.
Bu yüzden baþkalarý düþündü, karar verdi benim yerime, hatta kýsa bir süre öncesine kadar hep bir erkekti gerektiðinde beni savunan. Ben kendimi tanýyamýyordum ki, savunabileyim! Tarlada çalýþýp ev iþiyle uðraþmaktan; çeyiz düzüp yemek yapmaktan düþünmeye fýrsat bulamýyordum ki... Ayrýca okula gitmek, okumak erkeðe yakýþýrdý. Fakat düþünüp yargýlaya-bilmem için okumam gerekiyordu. Ama ben Allah'ýn emri olan bu güzellikten, okuma ve öðrenme eyleminden mahrum býrakýlýyordum. Zira konuþulmuyordu o günlerde bu meseleler. Hem meselem de yoktu benim... Kabullenmiþtim yollar boyu böyle yaþamayý sorgusuz sualsiz. Olsa da sorgulayamazdým, böyle buyurmuþtu atalarýmýz. Karþý çýkamazdým, elvermezdi terbiyem. Boyun eðerdim her zaman ve daima bükük kaldý boynum bu yüzden, iki adým geriden yürürdüm hep. Konuþamazdým kimseyle peçem olmadan. Hatta çoðu zaman peçeli iken bile iþaretle anlaþýrdým bana en yakýn insanlarla. Uzun süre hapsedildim daire-i hareme, kafeslerin ardýna; edep ve namus adýna!
Gün oldu, devran döndü ve etkilendik biz de Batýdan. Çünkü onlar bize yasak olan her þeyi, eþitlik, hak arayýþý adýna yapýyor, geziyor, konuþuyor, düþünüyordu...
Ýçimizden birileri bir onlara baktý, bir kendine ve sýyýrýp attý peçesini ve hatta edebini. Hakkýný aramak için baþýný göðe kaldýrýp atýldý sürekli ön saflara ve hesapsýzca ilerledi. Fakat bilemedi ki uçurumdu bir adým daha ilerisi. Duramazdý artýk, dönemezdi gerisin geri. Kaybetti dengesini ve düþtü yüzüstü, süslü söylemler eþliðinde. Kimileri daha sýký sarýldý peçesine ve hatta hurafelerine; üstüne bir peçe ve edep daha takýndý korunma adýna, takva niyetine. Onlar da karanlýktan göremedi önünü ve takýldý bir engele, kapandý geleneðe belki hiç uyanmamak üzere. Ýçimizden kimileri ise zaten baþtan beri seyirciydi her þeye ve seyirci kaldý her dönemde. Kim bilir seyirci kalmaya, hep birilerini 'izlemeye' devam edecekler belki de ...
Fakat öyle bir gün geldi ki, filiz verdi her bir kesimden birileri ve yemyeþil, taptaze dirildiler düþtükleri yerlerden. Sonra sorular soruldu;
"Ben kimim?" diye.
Ve uzaklardan, çok derinlerden cennet gibi bir seda duyuldu: "Sen kadýnsýn ve deðerlisin, Çünkü kulsun Allah'a... Yalnýzca Allah'a... Dünyaya göz açtýðýný duyunca öfkeden yüzü kýpkýrmýzý kesilenler utansýn. Vay onlara! Çünkü sen sevginin, faziletin sembolüsün ve diðer yarýsýnýn insanlýðýn... Erkek ve kadýn, örtüþüsünüz birbirinizin. 'Ateþ ile barut' ya da birbirine tahammülsüz, birbirine düþman, birbiriyle uyumsuz yaratýklar deðil; inanç ikliminde veli, kardeþ ve destekçisiniz". Ýrkildim ve kendime geldim bu sesle. Evet, ben kadýným ama insaným her þeyden önce. Yani halifeyim yeryüzünde ve eþitim Hakk önünde.
Ýþte bundan sonra baþladý gerçek hayatým. Zira sanki yaþamýyormuþum daha önce. Ve yeni baþtan sorgulamaya baþladým kendimi. Evet örnek almam gereken þey ne Doðu ne de Batýdýr. Kul olabilmem, gerçek kimliðimle bu hayatta yer alabilmem ve düþünebilmem, yeniden þekillenebilmem için sýðýnmalýydým Rahman'a ve yönelmeliydim bilinçle, terkettiðim o yüce Kur’an'a: Kadýným; sorumluluklarým var hem içeride hem dýþarýda. Toplumun yükünün yarýsý sýrtýmda ve ben yarýsýyým toplumun da. Yuvayý yapan benim, kuþ misali her bir yerden bir çalý çýrpý getirerek. Minyatür bir cennet olmalý benim yuvam, her bir köþesi huzur dolu, sevgi, þefkat, merhamet dolu... Þahitlik kokmalý, þehadet kokmalý buram buram. Sahabe hayatýna özenmekle yetinmemeli, onlar gibi yaþamalýyým, bir kulaðým tetikte her an. Kýskanmalýyým dostumu, düþmanla olan yakýnlýðýndan, kin tutmalýyým kafire karþý.

Duymalý, düþünmeli ve yargýlamalýyým. Çýkmalý artýk ellerim naftalin kokulu çeyiz sandýklarýndan. El emeði, göz nuru kanaviçeler iþlemek yerine Kur'an'ý nakþetmeliyim beynime (düþünceme) ve eylemime. Yarýsýný oluþturduðum toplumun saðlýklý olabilmesi için... Ben sokaða da çýkmalýyým, Örtümse iffetim. Ýffet ve nezaketimle yürümeliyim Kerbela çölü varsayarak caddeleri, Zeynepcesine. Çünkü ruhsattýr bana Rahman'dan bu tesettür, utanç deðil! Onun deðerini bilmeyenler utanýr ancak ondan. Bir de onu temiz tutmayanlar. Deðer vermeliyim ona, çiðnetmemeliyim ayaklar altýnda, kendimi anlatabilmem ve savunabilmem için ihtiyacým var benim bu ruhsata. Çünkü hürüm ben ancak onunla. Ayrýca sýrf bir baþörtüsünden ibaret deðilim ben. Çaðýn getirdiði problemler ur olmuþ sanki varlýðýmda. Tedavisi ise ancak silkinerek yeniden dönmekte Kur'an'a... Ancak böyle net bir cevap verebilirim "ben kimim? "sorusuna. Kur'an'dýr yol gösterici kiþiliðin tespitini yapmaya... Ve dikkat etmeli kendisine hedef olarak benimsediði bu kiþiliðini kazanýrken þuurlu, isabetli ve gerçekçi olmaya, gelenekten kaçarken modernizmin aðýna da düþmemeye...
Kiþiliðimizi bilgi, bilinç, eylem ve özgürlükle süslemeli... Bizim gelecekte oluþturmak istediðimiz Kur'an toplumunun da baþarýsýnýn iþaretlerini vermeli, ortaya koyduðumuz þahsiyet ve mücadele örnekliði... Tercih kendi tercihimiz, lakin tercihin tavrý Kur'an ölçüsü olmalý, yanlýþ hedef seçip kendi fýtrat ve gücüne aykýrý uygunsuzluk ve ölçüsüzlüðe düþmemeli bu kiþiliði kabullendirmek adýna...
Vahyin kýlavuzluðu altýnda geliþmeli kiþilik, Özgürleþme ve mücadele... Haydi öyleyse! Birbirine düþman birbirine uyumsuz veya erkek egemen, kadýn egemen bir toplum yerine 'Vahyin egemen olduðu bir toplum' oluþturmak için mücadele vermeye!...
Haksöz Dergisi

Gönderen: 06.09.2009 - 06:24

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1655 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.85055 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.