0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Marjinal Kalmak Değil;`Azlar`dan Olmak

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Marjinal Kalmak Değil;`Azlar`dan Olmak
Moderator


4254 Mesaj -
Marjinal Kalmak Deðil;`Azlar`dan Olmak
Abdullah Dâî
Abdullah ibn Ömer(r.anhuma)'nýn rivayetiyle Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurur:
"Ýnsanlar, içlerinde hemen hemen kâmil sýfatlý, bir tane iyi binek devesi bulunmayan yüz deve gibidirler." (1) Deðerli Ýslâm ulemâsýnýn, bu hadisi þerif konusundaki görüþleri þunlardýr: Ýmam Nevevîaglar.a.) þöyle demiþ: Ýnsanlar, birbirine müsavîdir. Neseb itibariyle hiçbirinin diðerine üstünlüðü yoktur. Hepsi, yüz deveden müteþekkil deve sürüsü gibi birbirine benzerler. Ezherî'ye göre hadisten murad þudur: Dünyada zühdü, takvasý kâmil, kalbi ahirete müteveccih insan pek azdýr. Bu, deve sürüsünün içinde iþe yarar takýmýnýn az bulunmasýna benzer. Teberânî þöyle der: Bana öyle geliyor ki, iyi cins deve ile temsile en münasib olan þekil, baþkalarýnýn verdiði aðýrlýk ve sýkýntýlara tahammül eden ve üzerine aldýðý iþi yapan adamdýr. Böylesi, hakikaten az bulunur! Bedruddin Aynî ise, þunlarý þöyler: Ulemâ, bu hadisin mânâsýnda ihtilaf etmiþlerdir. Bazýlarý bununla, ahir zamanda gelecek kötü nesillerin kasdedildiðini söylemiþlerdir. Bir takýmlarý, ihtimal hadisten bütün insanlar kasdedilmiþ, içlerinde yüzde bir nisbetinde mü'min bulunacaðýna iþaret olunmuþtur, demiþlerdir."agla2)
Sindî, bu hadisi þöyle yorumlamýþtýr: Yani, yüz develik bir sürü içinde taþýmacýlýkta ve uzun yolculukta kullanýlmaya elveriþli, güçlü ve seçkin deve nasýl az ise, toplumda da seçkin mü'min az bulunur! Hattabî þöyle diyor: Âlimler, bu hadisi iki þekilde yorumlamýþlardýr.
Birincisi þudur: Ýnsanlar, dinî hükümler karþýsýnda eþittir. Dünyaca üstün olanýn ast olana, yüksek mevkide bulunanýn ondan aþaðý mevkide bulunana üstünlüðü yoktur. Yani, bütün Müslümanlar, hukuk bakýmýndan eþittir. Nasýl ki, içlerinde binit olmaya elveriþli bir tane bulunmayan yüz deve ayrý durumdadýr. Ýkinci yorum da þöyledir: Ýnsanlarýn çoðunun kusurlarý ve noksanlýklarý bulunur. Fazilet ehlinin sayýsý ise, cidden pek azdýr. Nasýl ki, yük hayvaný olan bir deve sürüsü içinde binek olmaya elveriþli bir deve zor bulunabilir. Ýbn Battal ise, þunlarý beyan eder: Hadisteki insanlardan maksad, Sahabîler, tabiîler ve bunlarý takib eden kuþaktan sonra gelenlerdir. Çünkü bu üç kuþaktan sonra gelenler arasýnda hiyanet etme hastalýðý yayýlmýþ, kimseye güvenilmez olmuþtur!(3) Ýslâm ulemâsýnýn beyan ettiði gibi, insanlar arasýnda katýksýz iman edip imanýn gereði olan taat ve itaatý emrolunduklarý þekliyle gerçeleþtiren salih amel iþleyen kiþilik azýnlýktadýr… Ayrýca bu kiþilerin içinde de olgunluða erenler azdýrlar… Hakkýyla iman edip salih amel iþleyenlerinin varlýðýnýn az oluþu, meselenin ne kadar ciddî olduðunu ortaya koymaktadýr… Yegâne Rabbimiz Allah Teâlâ: "Þübhesiz þeytan, insanýn açýkça bir düþmanýdýr."agla4) "Gerçek þu ki, þeytan sizin düþmanýnýzdýr, öyleyse siz de onu düþman edinin." (5) diye buyurmakta ve muvahhid mü'min kullarýný, onlarýn kulluk vazifelerini hakkýyla yapmalarýný engelleyen þeytana karþý uyarmaktadýr. Çünkü þeytan, muvahhid mü'minlerle uðraþmakta, onlarý, þükreden kullar olmak konusunda vesveselere düþürmek istemektedir… Birçok tuzaklar kuran þeytanýn hilelerinden kurtulup þükreden kul olanlar çok azdýrlar… Yalnýz ve þirk koþmadan Allah'a ibadet etsinler diye yaratýlan insanlarýn(6) en büyük düþmaný olan iblis, Âlemlerin Rabbi Allah Teâlâ'ya þöyle diyor:
"Sonra muhakkak önlerinden, arkalarýndan, saðlarýndan ve sollarýndan sokulacaðým. Onlarýn çoðunu þükredici bulmayacaksýn."agla7) Ýnsana saldýrý planýnýn böyle kuþatýcý ve hilelerinin bol oluþunu itiraf eden þeytan, kurduðu tuzaklarla insanlarla mücadele etmiþ onlarýn çoðunu saptýrmýþ ve Rabbleri Allah'a þükreden, yani kulluðunu gereði gibi yapan kul olmalarýný engellemiþtir… Bundan dolayý Rabbimiz Allah, Davud(a.s.)'ýn ailesine hitab ederek, þükredip çalýþmalarýný emrediyor… Çünkü insanlarýn çoðu þeytanýn hileli tuzaðýna düþmüþ ve Allah Teâlâ'ya þükreden kullardan olamamýþlardýr… "Ey Davud ailesi, þükrederek çalýþýn. Kullarýmdan þükredenler azdýr."agla8) Gerek insanlardan, gerekse cinlerden þeytanlarýn,(9) Allah'a kul olmak isteyenleri engelleyip aldatmalarý sonucu, þükreden kullarýn sayýsý çok azalmýþ, taðutlarýn egemen olduðu bölgelerde, Allah'a gereði gibi ibadet etmek yasaklanmýþtýr. Apaçýk düþman olan þeytanýn ve þeytana kul olmuþ egemen zalim taðutlarýn çalýþmalarý, gayretleri sonucu yeryüzünde, yegâne Rabb Allah Teâlâ'ya þükreden muvahhid mü'min kullar azalmýþtýr…Her muvahhid mü'min kulun, bu azlardan olmaya gayret edip hak üzere yaþama gayretinde sabýr etmesi vazifesi olduðu gibi, sayýlarý az olan bu gerçek kullarýn sayýlarýnýn çoðalmasýna vesile olmasý gerekir… Ýnsanlarýn hidayetine vesile olup þükreden muvahhid mü'min Müslümanlarýn hem kalite olarak, hem de sayýsal olarak çoðalmalarýna çalýþmak, mü'min Müslüman kulun ertelenmez, ihmal edilemez vazifesidir… Kalî ve fiilî duâsý, "azlar" dan olmak olan muvahhid mü'minlerin, bütün gayretleri izzet ve þeref üzere bir hayatýn oluþmasýný saðlamaktýr… "Azlar" dan olanlarla beraber olup bu beraberlikte sabrederek devam eden izzet sahibi mü'min Müslümanlar, onlarýn Allah'a kul olmalarý engelleyen her türlü engeli aþmalarý gerekir… "Önce Ýman" ilkesinden hiçbir taviz vermeden salih amel iþlemek, kadýn olsun, erkek olsun her muvahhid mü'minin kulluk vazifesidir… Ancak böyle davranmak, insaný, Allah'ýn þükreden kullarýnýn arasýna sokar ve kurtulan o "azlar" dan olur… Emirü'l mü'minin Ýmam Ömer ibnü'lHattab(r.a.), bir adamý: Allahým, Sen beni azlardan kýl! dediðini iþitmiþ. Ömer, ona: Bu duâ da ne oluyor? diye sormuþ.
Adam: Ben, Allah Teâlâ'nýn: "Kullarýmdan þükredenler azdýr." (Sebe, 34/13) buyruðunu kasdettim, demiþ. Ömer(r.a.) ise, þöyle demiþtir: Herkes senden daha bilgilidir ya Ömer!(10)
Yegâne hayat düstûrumuz Kur'âný Kerim'de Allah'ýn Rasullerinden Davud(a.s.)'ýn lisanýndan katýksýz iman edip imanlarýnýn gereði olan salih amel iþleyenlerin çok az olduðu beyan edilir:
"aglaDavud) dedi ki: Doðrusu(emek ve malî güçlerini) birleþtirip katan(ortak) lardan çoðu, birbirine zulmederler. Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar baþka. Onlar da ne kadar azdýr."agla11) Ýman etmeyen ve Allah'ýn emredip Rasulullah(s.a.s.)'in gösterdiði þekilde salih amel iþlemeyen, yani hayatý Kur'ân'â ve Sünnet'e göre inþâ etmeyenler, her türlü zulmü iþleyenlerdir… Âlemlerin Rabbi Allah'ýn emrettiði imaný reddedenler ve Allah'tan baþka rabler edinenler, en büyük zulmü iþlemiþlerdir… En büyük zulüm, þirktir…(12) Þirk zulmünü iþleyen zalimler, diðer zulüm çeþitlerini çok rahat, hattâ zevk alarak iþlerler… Þirk zulmünü iþleyerek, kendi payýna Allah Teâlâ'nýn mutlak ve asla ortak kabul etmeyen ilâhlýk hakkýna tecavüz eden müþrik insanlar, Allah'ýn kullarýnýn haklarýna elbette tecavüz etmekten çekinmeyeceklerdir… Bunlardan merhamet ve adâlet beklemek, bir serabdan baþka bir þey deðildir… Hâl bu iken, Ýslâm topraklarýný iþgal eden müþrik egemen taðutlardan muvahhid mü'minlere acýma ve adil davranmayý beklemek bomboþ bir hayaldir… Bu zalim taðutlar, egemen olduklarý iþgal altýndaki Ýslâm topraklarýný ve esaret altýnda tuttuklarý mazlum insanlarý sömürmeye var güçlerince devam etmektedirler… Yerli iþbirlikçi uþaklarý ile paramparça etmiþ olduklarý Ýslâm topraklarýnda kurduklarý kukla devletleri, uþak hükümetlerle yönetirken, mazlum ve mustaz'aflarýn alýn terlerini en son damlasýna kadar silip süpürerek sömürmektedirler… Rabbimiz Allah Teâlâ'nýn "Asr" a yemin ederek, hüsranda, yani zarar ve ziyanda olduklarýný beyan buyurduðu kiþiler bunlardýr…(13) Bu zulümden, bu vahþetten, bu hüsrandan, yani insan þahsiyetine uymayan bu hâlden kurtulanlar, ancak gerçek iman edip salih amel iþleyenlerdir…(14) "Onlar da ne kadar azdýr!.." Az da olsa, katýksýz iman ettikleri için en üstün olduklarýný beyan buyuran Âlemlerin Rabbi Allah Teâlâ' dýr: "Gevþemeyin üzülmeyin, eðer (gerçekten) iman etmiþseniz, en üstün olan sizlersiniz."agla15) Üstünlük, katýksýz iman etmekte ve salih amel iþleyerek takvaya ulaþmaktadýr… Muvahhid mü'min olan ve Müslüman olarak tam teslim olup emrolunduðu salih amelleri iþleyerek takvayý elde eden muttakîler, üstünlüðü de elde etmiþlerdir: "Ey iman edenler, gerçekten biz sizi, bir erkek ve bir diþiden yarattýk ve birbirinizle tanýþmanýz için sizi halklar ve kabileler(þeklinde) kýldýk. Þübhesiz, Allah katýnda sizin en üstün(Kerim) olanýnýz(ýrk ya da soyca deðil) takvaca en ileride olanýnýzdýr. Þübhesiz Allah bilendir, haber olandýr."agla16) Üstünlük, iman ve takvadadýr… Az da olsa, kim veya kimler katýksýz iman edip takvaya ulaþmýþ ise, Allah'ýn izni ve yardýmý ile en üstün olandýr… Bunlar, Allah'ýn velîleridirler…(17) Allah'da, onlarýn velîsidir ve onlarý, karanlýklardan çýkararak nura kavuþturur…(18) Yeryüzündeki insan sayýsýna göre azýnlýkta olan iman ve takva sahibi muvahhid mü'minler, azýnlýklarýndan dolayý asla ümitsizliðe düþmemeli, üzülmemeli ve gevþememelidirler… Bilip inanmalýdýrlar ki, Allah'ýn velîlerine asla korku yoktur, onlar mahzun da olucu deðildirler… Ýnsanlýk tarihi boyunca iman edip, salih amelleri emrolunduklarý gibi iþleyen ve vazifeleri olan itaatý yerine getiren nice az topluluklar, bu imanlarý, bu takvalarý ve bu itaatlerinden dolayý, Rableri Allah'ýn rýzasýný kazanmýþ, yardýmýný görmüþ ve nice iman etmeyen çok topluluklara galib gelmiþ, muzaffer olmuþlardýr… Rabbimiz Allah Teâlâ, hayat kitabýmýz Kur'âný Kerim'de "Talut ve Ordusu"nun kýssasýný beyan buyurduðu ayetinde, bu hakikatý apaçýk gözler önüne serip idraklara sunmaktadýr: "Talut, ordusuyla birlikte ayrýldýðýnda dedi ki: "Doðrusu Allah sizi, bir ýrmakla imtihan edecektir. Kim bundan içerse, artýk o, benden deðildir. Ve kim de eliyle bir avuç alanlar hariç onu tadmazsa bendendir." Küçük bir kýsmý hariç (hepsi sudan) içti. O, kendisiyle beraber iman edenlerle(ýrmaðýgöz kırpma geçince onlar(geride kalanlar) "Bu gün bizim Calut'a ve ordusuna karþýaglakoyacak) gücümüz yok" dediler. (O zaman) muhakkak Allah'a kavuþacaklarýný umanlar(þöyle) dediler: "Nice az bir(küçük) topluluk, daha çok olan bir topluluða Allah'ýn izniyle galib gelmiþtir. Allah, sabredenlerle beraberdir." (19)
Katýksýz iman, kâmil takva ve gerçek sabýr, muvahhid mü'minlerde bir araya gelip, kalbde, beyinde ve amelde yer edinince, olgunluk zirveye ulaþýr… Rasulullah (s.a.s.)' in verdiði, "yüz devenin içinde bir tane iyi deve" örneði gündeme gelir…Ýman ve takva konusunda ki üzerine düþen vazifesini hakkýyla yerine getirerek Allah'ýn velîsi olan muvahhîd mü'minlerin velîsi Allah olur!..(20) Allah'a yardým eden mü' min Müslümanlarýn yardýmcýsý Allah'dýr.(21)
Âlemlerin Rabbi Allah Teâlâ, imanlarý katýksýz, amelleri, yalnýz kendi rýzasýna uygun iþlenen muvahhîd mü'min kullarýyla beraberdir… Bu kullar gerçekten îman etmiþ, hangi ülkede ve hangi çaðda olursa olsunlar, üzerlerine düþen kulluk vazifesini gereði gibi yerine getirmiþ namazla ve sabýrla Rabbî Allah'dan yardým dileyen deðerli þahsîyetlerdir…
Rabbîmiz Allah þöyle buyurur: ''Ey iman edenler, sabýrla ve namazla yardým dileyin. Gerçekten Allah, sabredenlerle beraberdir.'' (22) Bu vazifeyi de, ancak þirkten ve küfürden tamamen temizlenmiþ, bid'at ve hurafelerden kesinlikle kurtulmuþlar hakkýyla yerine getirirler… Onlar da, ne kadar azdýrlar! .. Ýnsanlýk âleminde "azlar,, dan olan bu Salih kullar, gün gelecek ardarda vefat ederek bu hayattan göçüp gideceklerdir… Onlarýn, fânî dünyadan bâkî âleme göç edip gidiþleriyle yeryüzü îmandan yoksun, Salih amel ile tanýþmayanlara kalýr ki Allah Teâlâ onlara hiçbir deðer vermez… Çünkü Allah Teâlâ'nýn katýnda muvahhîd mü'min kuldan daha deðerli hiçbir þey yoktur…(23) Mirdâs elEnsarîaglar.a)'dan. Rasulullah(s.a.v) þöyle buyurur: "Bu ümmetin Salih kullarý, birbiri ardýnca bu hayattan gider, geriye arpanýn yahut hurmanýn çalkantý kozalaklarý gibi deðersizleri kalýr ki Allah, onlara hiçbir deðer vermez."agla24) Kadýn olsun, erkek olsun her muvahhid mü'min deðerini bilmeli, kulluk vazifesinin þuurunda olarak yaþamalýdýr… Hangi asýrda, hangi çaðda ve dünyanýn neresinde olurlarsa olsunlar içinde bulunduklarý þartlara göre Ýslâm'ýn kendilerine yüklemiþ olduðu kulluk vazifelerini hakkýyla yapmalýdýrlar… imanlarýndan herhangi bir taviz vermeden bütün imkânlarýný kullanarak Salih amel yapmaya gayret etmelidirler.. Katýksýz imanlarýyla, Salih amelleriyle, güzel ahlâklarýyla içinde bulunduklarý toplumlarda örnek ve önder þahsiyetler olmalý, cahiliye toplumlarýnýn Ýslâm toplumuna dönüþmesi inkýlâbýnda öncülük vasifesini yapmalýdýrlar…Bu inkýlâb deðerler inkýlâbýdýr…Bütün cahiliye âdetlerinin ayaklar altýna alýnýp, Ýslâmî deðerlerin hayata hakim kýlýnma hareketidir bu inkýlâb!.. "Azlar"ýn öncülük yaptýðý bu deðerler deðiþimi gerçekleþtiði zaman ve mekân Ýslâm'ýn egemen olduðu, barýþýn, huzurun, kardeþliðin ve dostluðun yüceltildiði zaman ve mekan olur… O zaman hayat yaþamaya deðer, zillet izzete dönüþür, insan, insan olduðunun farkýna varýr… Çünkü insan, ancak katýksýz iman ve Salih amel ile þeref ve izzet bularak, insanlýk mertebesine yükselir… Katýksýz iman ve Salih amel ile þereflenmeyen ve izzet bulunmayanlar, yani muvahhid mü'min, muttakî Müslüman olmayanlar, bu mertebeye yükselemez, insan olma derecesini elde edemez!... Katýlsýz iman edip, imanlarýna en büyük zülüm olan þirki karýþtýrmayan ve yalnýzca Rabbi Allah'a þirksiz ibadet edip takvaya ulaþanlar, ayný zamanda gereði gibi þükredenler, Allah ve Rasulüaglas.a.s)'in nezdinde deðer bulmuþ kabul görmüþ ve övülmüþlerdir… Rabbimiz Allah þöyle buyurur: "Ýman edip Salih amellerde bulunanlar ise, iþte onlar da, yaratýlmýþlarýn en hayýrlýlarýdýr. Rabbleri katýnda onlarýn ödülleri, içinde ebedî kalýcýlar olmak üzere altýndan ýrmaklar akan Adn cennetleridir. Allah, onlardan razý olmuþtur kendileri de O'ndan razý (hoþnut/memnun ) kalmýþlardýr. Ýþte bu Rabblerinden içi titreyerek korku duyan kimse içindir. (25) Emirü'l mü'minin Ýman Ömer ibnü'lHattab(r.a.) anlatýyor: Rasulullah(s.a.s.), yanýnda oturan Ashabýna þöyle sordu: "Yaratýklar arasýnda imaný en üstün olanlarýn kimler olduðunu bilir misiniz?"
Biz:
Meleklerdir, dedik.
O:
"Onlarýn, elbette iman etmeleri gerekir. Onlardan baþka?" buyurdu.
Biz:
Peygamberlerdir, dedik.
O:
"Onlarýn, zaten iman etmeleri gerekir. Onlardan baþka?" buyurdu.
Biz:
Peki, kimdir ya Rasulullah? diye sorduk.
Rasulullah(s.a.s.) þöyle buyurdu:
"Yaratýklar arasýnda imanlarý en üstün olan kimseler, henüz dünyaya gelmemiþlerdir. Onlar, beni görmedikleri hâlde bana iman eden, üzeri yazýlý bir takým kaðýtlar(Kur'ân sahifeleri) görüp de, onlarda yazýlanlarýn gereðince iman ve amel eden bir kýsým insanlardýr. Ýþte bunlar, yaratýklarýn arasýnda imanlarý en üstün olanlardýr."agla26) Yegâne Önderimiz Rasulullah (s.a.s.) 'den sonra dünyaya gelenler, O'nu görmeden, O'na ve O'na, Allah Teâlâ'nýn vahyettiði yegâne hayat kitabýmýz Kur'âný Kerim'e iman edenler, iman ile beraber þirksiz ibadet edip salih amel iþleyenler, "Azlar" dan olup yaratýklar arasýnda imanlarý en üstün olanlardýr…Müþrik ve zalim taðutlarýn iþgal etmiþ olduklarý, Ýslâm'ý yasaklayýp þirk ve küfrü egemen kýldýklarý, onlar adýna yerli iþbirlikçi uþaklarýnýn hükümet olduðu Ýslâm topraklarýnda, esaret altýnda olduklarý hâlde, imanlarýný koruyan, salih amellerde bulunmaya gayret eden muvahhid mü'minler, bu "Azlar" dandýr… Bir yanda kendilerini ve nesillerini, þirkin, küfrün ve tuðyanýn egemenliðinin her yönüyle ateþ olan etkisinden, baskýsýnda korumaya çalýþýrken, iman ve takva üzere dimdik durma mücadelesini verirken, diðer yanda taðutlarla mücahede edip, cahiliye toplumunun, Ýslâm toplumuna dönüþmesini saðlamaya var gücüyle gayret etmektedir… "Yaratýlmýþlarýn en hayýrlýlarý ve yaratýklarýn arasýnda imanlarý en üstün olanlar!.." Ýbn Muhayriz(r.h.a.) anlatýyor:
Ben, Sahabeden biri olan Ebu Cuma'ya: Bize, Rasulullah(s.a.s.)'den iþitmiþ olduðun bir hadis rivayet et, dedim.
O da:
Peki, sana iyi bir hadis rivayet edeyim, dedi.
(Ve anlatmaya baþladýsevinçli
Bir gün biz, Rasulullah(s.a.s.) ile beraber kahvaltý yapmýþtýk. Yanýmýzda Ebu Ubeyde Ýbnu'lCerrah' da vardý. Derken O:
Ya Rasulullah, bizden daha hayýrlý biri var mýdýr? Biz, Müslüman olduk ve seninle birlikte cihad ettik, demiþti.
(O zaman Rasulullah) þöyle buyurdu:
"Evet, sizden sonra gelecek bir topluluk. Onlar, beni görmedikleri hâlde bana iman edecekler!" (27)
Kadýn olsun, erkek olsun her muvahhid mü'min müslümanýn, iman edip salih amel iþleyerek, böylece hakkýyla þükrü edâ eden "Azlar" dan olmaya gayret ederken, bir þübheye düþmemeli ve bu en üstün olan dereceyi, taðutlarý reddederek imanlarýný koruyarak, sapasaðlam kulpa ve Allah'ýn ipine hep beraber sarýlarak muhafaza etmeye çalýþmalýdýrlar…
___________________________
1) Sahihi Buhârî, Kitabu'r Rikak, B.35, Hds. 85
Sahihi Müslim, Kitabu Fedailu's Sahabe, B.60, Hds. 232
Süneni Tirmizî, Kitabu'l Emsal, B.6, Hds. 3031-3032
Süneni Ýbn Mace, Kitabu'l Fiten, B.16, Hds.3990
Beyhakî Kitabü'z Zühd, çev. Enbiya Yýldýrým, ist. 2000, sh.120, Hds.304 sh.206, hds.718
Kuzâî, Þihâbü'l Ahbâr Tercümesi, çev. Prof. Dr. Ali Yardým, ist. 1999, sh.62, Hds.133
Ayrýca bkz. Ahmed b. Hanbel, Müsned, C.2, sh.7, 44.88.121.122
2)Ahmed Davudoðlu, Sahihi Müslim Tercüme ve Þerhi, ist. 1983, C.10, sh. 478
3) Haydar Hatipoðlu, Süneni Ýbn Mace Tercemesi ve Þerhi, ist. 1983, C.10, sh.208-209
Ayrýca bkz. Beyhakî, Kitabü'z Zühd, sh.206-207
4)Ýsra, 17/53
5)Fatýr, 35/6
6)Bkz. Zariyat, 51/56
7)A'râf, 7/17
8)Sebe, 34/13
9)Bkz. Nas, 114/6
10)Ýmam Kurtubî, el-Câmiu’li-Ahkâmi'l-Kur'ân, çev. M. Beþir Eryarsoy, ist. 2002, C.14, sh.238
11)Sad, 38/24
12)Bkz. Lokman, 13/13
13)Bkz. Asr, 103/12
14)Asr, 103/3
15)Âl-i Ýmrân, 3/139
16)Hucurat, 49/13
17)Bkz. Yunus, 10/62-63
18)Bkz. Bakara, 2/257
19)Bakara, 2/249
20)Bkz. Yunus, 10/62-63 Bakara, 2/257
21)Bkz. Muhammed, 47/7 Hacc. 22/40
22)Bakara, 2/253
23)Abdullah b. Amr(r.a.)'ýn rivayetiyle Rasulullah (s.a.s.) þöyle buyurur:
"Allah katýnda, mü'minden deðerli hiçbir þey yoktur."
Taberânî, Mu'cemu's-Saðir Tercüme ve Þerhi, çev. Ýsmail Mutlu, ist. 1997, C.2, sh.313, Hds. 615
24)Sahih-i Buhârî, Kitabu'r Rikak, B.9, Hds.22
Kitabu'l Maðâzî, B.37, Hds.185
Süneni Dârimî, Kitabu'r-Rikak, B.11, Hds.2722
Beyhakî, Kitabü'z-Zühd, sh.205, Hds.714
Ayrýca bkz. Ahmed b. Hanbel, Müsned, C.4, sh. 193
25) Beyyine, 98/78
26)Ebu Ya'lâ el-Mavsilî, Müsned, Daru'l-Kutubu'lÝlmiyye, Beyrut/Lübnan, T.Y. C.1, sh.88, Hds. 155
Ýbn Hacer el-Heysemî, Mecmâu'z-Zevaid, Daru'l- Fikr, Beyrut/Lübnan, 1994, C.10, sh.50 Kitabu'l- Menakýb, B.301, Hds.16 639, Ebu Ya'lâ'dan. Hds. 16690, Bezzâr'dan (Merfu Hasen'dir)
Ýbn Kesir, Camiu'l-Müsned ve's-Sünnen, Daru'l-Fikr, Beyrut/Lübnan, 1994, C.18, sh.26, Hds.41
El-Hafýz Ýbn Hacer el-Askalânî, Metâlibu'l-Âliye Fî-Zevaidi'l-Mesanîdi's-Semâniye, çev. Halil Ýbrahim Kaçar Adem Yerinde, ist. 2006, C.3, sh. 385-387, Hds. 2897-2898 Ýshak ve Ebu Ya'lâ' dan.
27)Süneni Dârimî, Kitabu'r-Rikak, B.31, Hds. 2747
Ayrýca bkz. Ahmed b. Hanbel, Müsned, C.4, sh. 106
Ýbn Hacer el-Heytemî, Mecmâu'z-Zevaid, C.10, sh.66 Ahmed, Ebu Ya'la ve Taberanî'den.
Gönderen: 08.05.2009 - 23:50
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1252 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.67107 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.