| 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Home
Anasayfa
F o r u m
E-Kart
RAVDA Çocuk
Linkler
Ziyaretçi Defteri
Rehberlik Hizmetleri
Tavsiye Et
 
Sitede Arama
» Kapsamlı Arama
Google`de Ara
Google
Tavsiye Linkler
Kuran Kursu Mezunları
Müslümanlar.com
Hak Yolundayiz
Müslüman Nesil
Genç Kalem
Önemli Linkler







Statü / İstatistik
En Son Üyemiz:
Didem_
53683 Toplam Üyemiz var.
 Online Üyeler:
Online: 1807 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cumartesi, 9. Kasım 2024 - 17:20

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Neredesiniz ey yürek fatihleri?

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Neredesiniz ey yürek fatihleri?
Moderator


4254 Mesaj -
MUSTAFA ÝSLAMOÐLU
Herkes yiyecek, içecek, giyecek götürüyor; barýnma gereçleri temin ediyor. Bunlar gerekli þeyler, ancak bütün bu þeyler depremin sadece fiziki yaralarýný sarmaya matuf yardýmlar. Oysa ki deprem yalnýzca bedenlerde yara açmadý, depremin yaralarý yalnýzca fiziki alanla sýnýrlý deðil; belki ondan daha da büyük tahribatý ruhlar üzerinde yaptý, insanlarýn maneviyatýný sarstý.

Moraliniz yoksa, hangi iþtahla gönderilen yiyecek ve içecekleri yiyip içeceksiniz? Ruhunuz sarsýlmýþ, içiniz kararmýþ, yüreðiniz aðzýnýza gelmiþ, umudunuz kýrýlmýþsa; isterse kuþtüyü döþek sersinler, nasýl uyuyacaksýnýz?

Deprem zedelerin manevi yardýma olan ihtiyacý, maddi yardýma olan ihtiyacýndan daha büyük. Bu ihtiyaç, depremin fiziki yaralarý sarýlýp günler geçtikçe daha bir artacak. Ýnsanlar henüz depremin þokunu üzerlerinden atamadýlar. Hani, týpký Kur'an'da "o bir günün depremi" tasvir edilirken söylendiði gibi: "insanlar sarhoþ olmadýklarý halde sarhoþmuþ gibi görülürler." Þimdi, deprem zedeler iþte bu ruh hali içerisindeler.

Olayýn metafizik boyutundaki korkunç tahribatý þimdilik pek fark eden yok; bunun en büyük sorumlusu da birkaç istisnasýyla olaya salt seküler bir gözlükle bakan ve Allah adýný anmadan deprem haberleri vermeye kararlý olduðu anlaþýlan laikçi medyadýr.

Onlarýn nazarýnda deprem ille de bir "doða olayý"dýr. Her þey sebep-sonuç iliþkisi içerisinde izah edilmeye çalýþýlýr; izah edilemeyen tarafý ise bütünüyle "tesadüf"tür. Seküler dünya görüþü Allah'ýn yerine "doða"yý, takdirin yerine "tesadüf tanrýsýný", ibretin yerine "þans" ve "uður" gibi ilkel hurafeleri koymuþtur. Onlar, halkýn diline ve dinine yabancý bir jargonla müslüman mahallesinde salyangoz satmaya yeminli gözüküyorlar.

Bu kör ve saðýr yaklaþým, ne yazýk ki bazen Ýslamî duyarlýkla yayýn yaptýðý kanaati yaygýn olan televizyon kanallarýnýn da hakim söylemi haline gelmektedir. Oysa ki, böylesi afet zamanlarýnda en büyük görev, saðduyu ile yönetilen medya organlarýna düþmektedir. Ýnsanýmýzýn yýkýlan maneviyatýný kaldýracak, sarsýlan ruhunu sükunete ve sekinete erdirecek, inancý yara alanlar varsa onlarýn imanýný tamir edecek ve her þeyden öte dünya-ahiret dengesini doðru bir orantýyla kurup insanlara ölümün bitiþ anlamýna gelmediðini hatýrlatacak yayýnlar yapmak, en birincil görevleridir.

Sözün burasýnda, manevi imar seferberliðinin kendisinden beklendiði Diyanetin ne iþe yaradýðý sorulacaktýr. Evet, son günlerin en sýk sorulan sorusu budur: Diyanet nerede? Ben, bana "Diyanet nerede?" sorusunu soranlara, "Devlet neredeyse Diyanet orada" cevabýný veriyorum.

Öyle deðil mi ama; Diyanet de bir devlet kurumu; ve devletin tüm diðer kurumlarý gibi, bu afet sýrasýnda çuvallayýp havlu attý. Milletin cenazesini kaldýracaðý yerde, sistemin namusunu kurtarmak için 'ýsmarlama fetva' ve 'fotokopi hutbe' hazýrlamakla meþgul.

Deprem haftasýnda, içlerinde üst düzey görevlilerin de bulunduðu bir çok diyanet mensubundan aldýðým mesajlardan anlýyorum ki, tam deprem haftasýnda Diyanet önemli bir görev yapýyordu: Tüm il ve ilçe müftülüklerine verilen emirle 'imamlarýn da irtica ile mücadele etmesi' talimatý verilmiþti. Evet, gülmeyin; aynen böyle; deprem haftasýnda Ýstanbul'daki kimi ilçe müftüleri imamlarý toplayarak "irtica ile mücadele etmeleri" emrini teblið ediyordu.

Bunun anlamý; imamlar "irtica" adý verilen Ýslam'la mücadele edecekler demekti; biliyorum bu, ADD'yi ya da Bay Yekta'yý "Kemalizm'le mücadele" için görevlendirmek kadar gülünç, ama ne yapalým ki burasý Türkiye.

'Ýrtica' adý altýnda Ýslam'la ile mücadele görevi verilen Diyanetten manevi imar seferberliðine giriþmesi beklenemezdi. Hele, depremin üçüncü gün Gölcük'te namaz için girdiðim camide gördüðüm 'çaðdaþ imam' tipiyle bunu hiç beceremez. Tesadüfen þahit oldum; imam kendisine gelen cenaze yakýnlarýný azarlýyordu. Ahlak-ý Muhammedî ile mütehallik imamlar disiplin cezalarýna çarptýrýlýp 'irticacý' yaftasýyla kovuþturmaya ve sürgünlere maruz kalýrsa, olacaðý budur.

Gelelim asýl konumuza: Þimdi, deprem zedeler için manevi bir imar seferberliði baþlatýlmalý. Tüm gönüllü kültür teþekkülleri ve sivil örgütler, cemaatler, tarikatlar; özetle sözün özünü söyleyebilen ve sözü özünden söyleyen herkes, olayýn tozu-dumaný çekilip de herkesin acýlarý ve sancýlarýyla baþ baþa kalacaðý önümüzdeki haftalarda çadýr çadýr manevi bir imar seferberliði için üçer-beþer kiþilik 'manevi tamir ekipleri' oluþturmalý. Çadýrlara girip Kur'an okumalý, diriler ve ölüler için dua etmeli, can kaybý olan ailelerle birlikte gýyabi cenaze namazý kýlmalý ve insanýn tek dünyalý deðil çift dünyalý olduðu hatýrlatýlmalý. Gidenlerin aslýnda 'ebedi bir hayata' baþladýklarý, bizim de, sonunda oraya gidip onlarla buluþacaðýmýz hatýrlatýlmalý. Depremde yýkýlan binalara karþýlýk bir teki bile yýkýlmayan aðaçlar gösterilerek, kökü olanlarýn yakýlmayacaðý, aðaca göre kök ne ise insana göre de imanýn o olduðu hatýrlatýlmalý; tek katlý binalarýn çok katlýlara inadýna ayakta durduðu örnek verilerek, üst üste yýðma hýrsýnýn yýkýlýþý getirdiði hatýrlatýlmalý; "yýðanlarýnki yýkýlýr" denmeli; günahlarýný üst üste yýðanlarýn, kendi günahlarýnýn altýnda kaldýklarý, Allah'a dayananýn yýkýlmayacaðý hatýrlatýlmalý.
Ýþ baþa düþünce, baþ da iþe düþmelidir:
Neredesiniz ey yürek fatihleri?
Gönderen: 14.10.2008 - 15:13
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1807 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
mervenur (39), rabianur ihl (35), muhammed ümmeti (38), delikan63 (39), 2900 (70), Furkan_68_Cetin (32), manitu_76 (48), hamido 33 (53), mudure (50), elektroman (52), murbe (44), KARAHÝSA.. (31), alp.eren.bilge (34), bluesaint (50), merwe (34), reca (42), metkaya (49), MeDiNeLi** (41), algin (34), hüzün_r (38), s.faruk (49), tolgacan (56), sahalo (43), mustafa timur k.. (52), galatasaray (32), tolgaexp (52)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.75988 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.