0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » KÜLTÜRÜMÜZÜN NERESİNDEYİZ?

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
KÜLTÜRÜMÜZÜN NERESİNDEYİZ?
Moderator


4254 Mesaj -
KÜLTÜRÜMÜZÜN NERESÝNDEYÝZ?
ALPEREN GÜRBÜZER
Kültür(culture) Fransýzca da yetiþtirme v e tarým anlamýndadýr. Hars ise Arabçasý olup çiftçilik demektir.
Ýster hars, isterse kültür diyelim netice itibariyle bu kavramýn birçok tarifi vardýr. Amerikalý iki yazar araþtýrma yapmýþ kültürün yüzaltmýþ tarifini tespit etmiþler. Bu tarifi yaparken kimi psikolojik, kimi tarihi, kimi tasviri, kimide normatif vs. yönünden incelemiþ. Kültürün binlerce yýl ömrü vardýr. Medeniyet öyle deðil, kültür kadar uzun seneler yaþayamaz ve ömrünün altýyüzyýlý bile geçmesi zor. Yani çöküþ medeniyetin alýn yazýsý gibi bir þey. Ýbni Haldun; millet ve devletlerin doðuþ, yükseliþ ve inhitat(yýkýlýþgöz kırpma olmak üzere üç devir geçireceklerini bildirir. Gerçekten de tarihi seyir incelendiðinde medeniyetlerin týpký dünyaya yeni gelen bir insanýn geçirmiþ olduðu çocukluk gençlik, ihtiyarlýk ve ölüm evrelerine benzer süreci yaþadýðýný görürüz. Fakat kültür için ayný þeyi söyleyemeyiz, zamana karþý dirençlidir kültür. Kültüründe hemen hemen ayný geliþme evreleri var ama sonu ölümle noktalanmaz, aksine kültür medeniyete dönüþür.
Kültür geliþme evresinin en son noktasýna ulaþtýðýnda somutlaþýr, tabir caizse enerjisini kaybederek medeniyet olur.
Dünyada saf ýrk olamayacaðý gibi saf kültürde yoktur. Bizim kültürümüzün temeli Ýslam’dýr. Buna raðmen deðiþik kültürlerin etkisi altýna girerek kendimize has kültür oluþturmuþuz.. Bugüne kadar geçirdiðimiz kültür serüvenimiz ana hatlarýyla;
— Göçebe kültür evresi
— Çin kültür dairesi
— Ýslam kültür dairesi
— Batý kültür dairesi olmak üzere dört eksende toplayabiriz.
Þimdiki dururumuz ise ne tam batý, ne yerel, ne de tam Ýslam kültür dairesi içeriyor, kozmopolit bir hal yaþýyoruz sanki. Malum olmak üzere batý kültürünün kaynaðý Yunan-latin kültürü ve Hiristiyanlýk’týr.
Tanzimattan beri batýlýlaþma sevdasý, batýnýn ortaçaðdaki yaþadýðý durumun devamý niteliðinden ibarettir. Japonya ise kültür bakýmdan doðulu, teknoloji ve bilgi zihniyeti bakýmdan batýlýdýr. Bizde Japoya gibi kültürümüzden taviz vermeden batýnýn teknolojisini örnek almayý deneseydik modern çaðýn en üst seviyesine gelebilirdik.
Batýlýlýþma süreci kendilerini elit diye tanýmlýyan birtakým yarý aydýnlarýmýz tarafýndan baþlatýlmýþ, daha sonralarý tarým toplumundan sanaii toplumuna geçiþ sürecinde medya ve tiyatro gibi sembolik etkinliklerle start alarak halka özenti þeklinde yansýtýlmýþtýr. Þuan gelinen noktada Avrupa Birliði müzakerelerinin baþladýðý hengâmede halk batý ile doðrudan temas halindedir. Ýnternet alanýndaki hýzlý geliþme sýnýrlara adeta meydan okuyarak batý ile aramýzdaki duvarlarý kendiliðinden kaldýrmýþ ve kozmopolit görünümüz daha da koyulaþmýþtýr.
Þerif Mardin; modern toplumlarda doðru dürüst bir halk kültürünün kalmadýðýný bu kattaki kültürün yozlaþtýðý ve kaybolmaya yüz tuttuðunu vurgulayarak bir durum tespitini gözler önüne sergiliyor. O halde yapýlacak olan tek þey; maddi kültür(medeniyet) ile manevi kültür(hars) ikilisini uyumlu hale getirmektir. Aksi takdir de kozmopolitlikten kurtulamayýz.
Kültürel deðerleri önem vermeyip, kültürel politikalar geliþtiremezsek hayatýmýza kuralsýzlýk hâkim olacaktýr. Ülkemizde cerayan eden kuþaklar arasý kopukluk, birbirini anlamama gibi bir takým marazi durum, modern dünyanýn önümüze koyduðu bir problemdir. Yenidünya düzeni dedikleri âlemde kültür yok gibi, ancak hip kültür, antik kültür, karþý kültür vs. sözkonusu. Pierre Emmanuel þöyle der: Ýnsanlar kültürü benimseyecek ki, insan tekrar insanlýðýna kavuþabilsin.
Þimdilerde niye Ýslam dairesi içerisinde bulunuyoruz? Þeklinde sorgulayan kimlik bunalýmý yaþayan yarý aydýn ve dar bakýþlý tipler aslýnda kültürsüzlüðün bahtsýz kuþaklarýdýr. Oysa köklerini iyi bir araþtýrsalar tarihi kodlarý ile her an buluþma fýrsatý yakalayabilirler, ama ön yargýlardan sýyrýlamadýklarý için kültürümüz ile yüzleþemiyorlar.
Kültür dayatmayla, baskýyla ve yasakla önlenemeyeceði gibi, yönlendirilemezde. Çünkü kültürün anasý da, babasý da ferttir. Toplumun vicdanýnda yaþayan deðerler manzumesi kültür demektir. Þahsiyeti belirleyende kültürdür. Bu yüzden kültüre müdahale kalkýþmak beraberinde ciddi sýkýntýlarý getirir ki, o da kaba, zevksiz ve ruhsuz kiþiliklerin türemesine neden olur. Batýlýlaþma sürecinde tepeden halka kültür dayatma uygulamalarý insanýmýz rencide etmiþ ve halk vicdanýnda kabül görmemiþtir. Hala bir kýsým elit tabaka, Amerikalýlar gibi viski içmeði, Fransýzlar gibi dans etmeði, Ýngilizler gibi selamlaþmayý, Almanlar gibi tapýnmayý kültür sanmýþ, batýnýn yüzeysel yaþayýþýný ideal hayat sanmýþ ve toplumumuza dayatmak istemiþlerdir. Ýlk önce Fransýz etkisinde kaldýk, sonra Almanya’nýn üniformasýný almýþýz, daha sonra Almanya savaþtan maðlup çýkýnca Amerika’nýn kiyafetine dönüþ yaptýk.
Edebiyat dünyasýnda da durum hemen hemen ayný. Önce Orhan veli ile Yahya Kemal’i, Nazým Hikmet ile Necip fazýl’ý, Tevfik Fikret ile de Akif’i karþý rakip gösterilerek kiymetlerimiz unutturulmaya çalýþýlmýþ, sonrada klasik dedikleri kültür hazinelerimizi okumayan genç kuþaðýn doðmasýna vesile olmuþlardýr. Tanzimat Edebiyatý devleti hedef seçmiþti, Serveti Fünun ise toplumu. Ýkinci dünya savaþýnýn etkisiyle de edebiyatýmýz edepsizleþtirilerek sol kimlik verilmeye çalýþýlmýþtýr. Oysa Divan edebiyatý devleti besliyordu. Tanzimatla edebiyatýmýz politikanýn etki alanýna girerek devletle baðýný kesmiþ, böylece laf ebeliði edebiyat olarak gündeme girmiþtir.
Kültürdeki yozlaþma yaþama tarzýmýzdan kýyafetimize ve edebiyatýmýza kadar birçok olumsuz yansýmalarý olduðu bir vaka. Yýllarca yanlýþ izlenen kültür politikalar tatbik edilmiþ ve devletin kasasýndan ödenek ayrýlarak dilimizden öztürçecilik adý altýnda kelimeler katl edilmiþ ve dilde uydurmacýlýk akýmýnýn ardýndan genç nesiller kültürsüzleþtirilmiþtir. Hatta diyebiliriz ki; en çok kültür dejenereasyonu dilde yapýlan tasfiye uygulamalarýdýr. Çünkü bir milletin dilini ne kadar tahrip edersen o kadar kütüphaneleri saðýrlaþtýrmak kolay gerçekleþir. Þimdilerde kültürümüz Kütüphanelerimizin tozlu raflarýnda kendisine uzanacak ve onu okuyacak talipliler arýyor adeta, ama kitaplarýn dilini anlayacak ne insan, ne de aydýn var.
Ziya Gökalp kültür kavramý yerine hars’ý kullanýr ve þöyle der: Ýngilizleri ileri götüren gelenekçiliktir. Bizi geri býrakan geleneklerimizi bir tarafa atarak geleneksiz bir takým kaideleri almamýzdýr… Barbarlýk medeniyete galebe çalmaktadýr. Uygarsýz bir kültüre sahip olan millet saðlamdýr. Fakat buna karþýlýk kültürsüz uygarlýða sahip bulunan bir millet hastadýr.
Gökalp’ýn ifadelerinde kültür ve uygarlýðýn dengede tutulmasýnda sýhhatli bir toplumun var olalabileceðini anlýyoruz. Tekniðin, sporun, lüks hayat standardýnýn dini ve kültürel olan her þeyi dýþlamamalý. Halk genelde kültüre, aydýn kesim ise uygarlýða sahiptir. Halk ile aydýn arasýndaki yabancýlaþmanýn giderilmesi için aydýn kesimin halka tepeden bakmayýp bizatihi ayaðýna kadar giderek hemhal olmalý ki; toplum dayanýþmasý ve bütünleþmesi denilen olaya þahit olalým. Bu yapýlabilirse kültür-uygarlýk ikilisi dengeye kavuþup, diyalog kanallarý ardýna kadar açýlmýþ olacaktýr. Böylece uygarlýðýn halka daha sýcak geçiþ yapmasý saðlanacak ve kültür deðerlerin incelme fýrsatý doðacaktýr.
Kültürümüzün hammaddesini köyler, zerafet(incelik) yönünü de þehirler saðlar. Türkiye’nin talihsizliði ilim ve teknik de tam ilerleme kaydedememesi. Bundan dolayý halk avam kültüründen öteye geçememiþtir. Kültürün de bir maden gibi iþlenmesi incelmesi gerekiyor. Ne kadar kültür iþlenirse uygarlýkla paralel bir seyir takip ederek kimlik krizinden kurtulma imkâný yakalayabiliriz. Yeniden özümüze dönmek bugün deðilse nezaman? Zihnimizde iki kültür öðesi mevcut; biri þahsi kazanýlmýþ kültür yani kitap okumak ya da okulda öðrenilerek elde edilen kültür, diðeri de sosyal ve milli kültür. Ýþte kültürümüzün geliþmesinde bu ikili unsura çok önem vermemiz gerekiyor. Gerek eðitim gerekse toplumcu politikalarla meseleye eðildiðimizde sanatý, estetiði, dini, soþyolojiyi ve kültürü anlamýþ olacaðýz.
Gönderen: 11.09.2008 - 23:29
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1429 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
ilhan29 (55), bozadeniz (43), islamboy84 (40), küçük &t.. (49), teknur (50), hlim (51), veleye (60), Abdullah_78 (46), sefa60 (45), Gaziantepli (34), sivasliunsal (48), mcu (44), asess (45), akif21 (61), mimar_sophie (44), mamusali (49), Bilal_YETER (41), edare (42), terrazi (43), FaTMaNuR (60)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.68096 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.