0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » KADIN & AiLE » Kefen

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
halk yolcusu su an offline halk yolcusu  
Konu icon    Kefen
1504 Mesaj -
Vefat eden erkek veya kadýndan her birinin bedenini örtmek için kullanýlan kumaþ parçasý. Cenazenin kefenlenmesi farz-ý kifâye'dir. Bu farz yerine getirilmezse Ýslâm toplumu sorumlu olur. Kefenin gerekliliði hadis, icmâ' ve akýl delillerine dayanýr. Hz. Peygamber þöyle buyurmuþtur: "Beyaz elbise giyiniz. Þüphesiz bu, elbiselerinizin en hayýrlýsýdýr. Ölülerinizi de onunla kefenleyiniz" (Ebû Dâvud, Týbb, 14, Libâs, 13; Tirmizî, Cenâiz, 18, Edeb, 46; Nesaî, Cenâiz, 38, Zîne, 97; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 247, 274, 328). Sýcak iklimlerde beyaz renkli giysinin, serin tutan, güneþ ýþýnlarýný kýran en uygun giysi olduðu bilinmektedir. "Ölülerin kefenlerini güzel yapýn. Çünkü onlar kendi aralarýnda birbirlerini ziyaret ederler ve kefenlerinin güzelliði ile iftihar ederler" (Müslim, Cenâiz, 49; Tirmizî, Cenâiz 19; Nesaî, Cenâiz 37; Ýbn Mâce Cenâiz 12; Ebû Dâvud, Cenâiz; 30, Müsned, III, 295, 329, 349). Rivâyete göre, Hz. Âdem vefat edince melekler O'nu yýkamýþ, kefenlemiþ ve defnettikten sonra, çocuklarýna þöyle demiþlerdir: Bu, sizin ölüleriniz için bir sünnettir (el-Kâsânî, Bedâyîu's-Sanâyi', Beyrut 1402/1982, I, 306). Kefenin güzel yapýlmasýndan maksat, beyazlýðý ve temizliði, ölülerin kefenleriyle övünmelerinden kastedilen ise, sünnete uygun olduðu için sevinmeleridir. Burada pahalý kumaþ kastedilmemiþtir. Çünkü Ýslâm'da israftan kaçýnmak bir esastýr. Diðer yandan Hz. Peygamber; "Kefende pahalýya kaçmayýn, çünkü o, çabucak soyulup gider" (Ebû Dâvud, Cenâiz, 31) buyurmuþtur. Kefen, cenazenin sosyal ve ekonomik durumuna göre; sünnet, kifâyet veya zarûret miktarlarýnda olmak üzere üçe ayrýlýr. 1. Sünnet miktarý kefen: Erkek için; izâr, gömlek ve sargýdýr. Kadýn için ise; izâr, baþörtüsü, sargý ve göðüsleriyle karnýný baðlamak için kullanýlan bir bez ve gömlek (dýr') olmak üzere beþ parçadýr. "Ýzâr"; vücûdu tepeden týrnaða saran parçadýr. "Gömlek"; boðazdan ayaklara kadar olan yakasýz ve kolsuz giydirilen elbisedir. "Sargý"; cenazeyi sarmak için kullanýlan izardan daha uzun parçadýr. Cesedin üst ve alt kýsýmlarýndan baðlanýr. Kadýna mahsus olan "dýr"' gömlekle (kamîs) eþ anlamlý ise de, kadýnýn gömleðinin göðüse, erkeðinkinin ise omuza kadar yarýlacaðý belirtilmiþtir (Ýbn Âbidîn, Reddü'l-Muhtâr, Ýstanbul 1984, II, 202). 2. Kifâyet miktarý kefen: Erkek için kefenin yetecek en az miktarý izâr ve sargý olmak üzere iki parçadýr. Çünkü saðlýðýnda giydiði en az elbise budur. Tek parça elbise ile namaz kýlmak mekruh olduðu gibi, tek parça kefen de mekruhtur. Kadýnýn en az yetecek kefeni ise iki elbise ile bir baþ örtüsüdür. Bundan azý mekruhtur. 3. Zarûret miktarý kefen: Erkek ve kadýn için zarûret hâlinde kefenin en azý bütün bedeni örtecek kadar olmasýdýr. Bu da mümkün olmazsa baþkalarýndan kumaþ istenir. Çünkü bundan aþaðýsý, yok hükmündedir. Bütün bedeni örten kefenle, yükümlülerden farz düþer. Ancak zarûretler kendi miktarlarýnca takdir olunur. Özellikle kýtlýk, darlýk, savaþ ve yaygýn bulaþýcý hastalýk gibi sebeplerle ortaya çýkan toplu ölümlerde bu sýkýntýlar söz konusu olabilir. Bu durumda, kefenin zarûret miktarý ne bulunursa odur. Mus'ab b. Umuyr (r.a) Uhud savaþýnda þehid düþünce, üzerinde tek parça çizgili bir kumaþ parçasýndan baþka bir þey yoktu. Kabre defnedilirken baþý örtülse ayaklarý, ayaklarý örtülse baþý açýkta kalýyordu. Bunun üzerine, Hz. Peygamber; kumaþla baþýnýn örtülmesini, ayaklarýnýn üzerine de izhir otu atýlmasýný söylemiþtir. Bu Hadis, cenazenin yalnýz avret yerlerinin örtülmeþinin farz için yeterli olmadýðýný, açýkta kalan kýsýmlarýn gerektiðinde hasýr, kilim, parça, ot ve benzeri þeylerle örtmenin gerektiðini gösterir. Ýmam Þâfiî, zarûret halinde yalnýz avret yerlerinin örtülmesini yeterli görür (Ýbn Âbidîn, a.g.e., II, 204). Kefen ölüye sarýlmadan önce güzel koku ile tütsülenir. Önce yaygý tabuta veya hasýr, kilim gibi bir þey üzerine yayýlýr, onun üzerine de izâr yayýlýr. Sonra ölüye kefen gömleði giydirilerek, izâr'ýn üzerine yatýrýlýr. Ölü erkekse, izâr önce soluna, sonra da saðýna getirilerek sarýlýr. Sargý da ayný þekilde onun üstüne sarýlýr. Açýlmasýndan korkulursa kefen bir kuþakla baðlanabilir. Kadýna önce gömleði giydirilir. Saçlarý iki örgü halinde gömleðin üzerinden, göðsü üzerine konur, onun üzerine baþ örtüsü yüzüyle beraber örtülür, üstüne de izâr sarýlýr, izârýn üzerinden de göðüs örtüsü baðlanýr, daha sonra da sargý sarýlýr. Göðüs örtüsü sargýdan sonra da baðlanabilir. Kefenin açýlmasýndan korkulursa düðümlenir. Kefen konusunda cinsiyeti belirsiz kiþi (hunsây-ý müþkil) kadýn gibi iþlem görür. Çünkü erkek olma ihtimali karþýsýnda fazlanýn bir zararý yoktur. Ýhramlý, ihramsýz gibidir. Yani kefeni kokulanýr ve baþý örtülür. Ýmam Þâfiî aksi görüþtedir. Bülûða yaklaþan erkek çocuk (mürâhik) Erkek; kýz çocuðu (mürâhika) da kadýn hükmündedir. Bulûð çaðýna yaklaþmamýþ küçük erkek çocuðu bir parça, küçük kýz çocuðu ise iki parça kefen bezine sarýlýr. Düþük cenîn, ölünün bir uzvu gibi sayýlýr, kefenlenmez, bir beze sarýlýr. Bulunan bir insanýn parçasýnýn eðer baþý varsa parçasý olan ile birlikte kefenlenir. Ölen bir kâfirin durumu da böyledir. Onun mahrem bir hýsýmý varsa onu yýkar. Bir beze sararak kefenler. Çünkü, münkirin sünnet üzere kefenlenmesi mekruhtur. Kabrinden yeni çýkarýlmýþ cenaze, kefeni soyulmuþ olarak bulunursa, daðýlmamýþ durumda ise, hiç defnedilmemiþ gibi ikinci defa üç parça kefenle kefenlenir. Daðýlmýþsa bir parça kefene sarýlýr. Erkeðin kefeninin cuma ve bayram günlerinde, kadýnýn kefenin ise, ana-babasýný ziyaret sýrasýnda giydiði elbiseye kýymetçe uygun bulunmasýdýr. Herkesin kefeni kendi malýndan karþýlanýr. Kefen masrafý borçtan, vasiyet ve mirastan önce gelir. Malý bulunmayan cenazenin kefeni hayatta iken ona bakmak zorunda olan nafaka yükümlüsüne aittir. Bu da yoksa, techîz ve tekfin masraflarýný Ýslam Devleti karþýlar. Kadýnlarýn kefenleri zengin olsalar da kocalarýna aittir. Çünkü kefen bir bakýma dünyadaki örtünmenin (tesettür) devamýdýr (bk. el-Kâsânî, Bedâyîu's-Sanâyi'. Beyrut 1402/1982, I, 306-309; el-Fetâvâ'l Hindiyye, Beyrut 1400/1980, I, 160-162; Ýbn Abidîn, a.g.e., II, 202-207).
Gönderen: 20.07.2008 - 17:43
Bu Mesaji Bildir   halk yolcusu üyenin diger mesajlarini ara halk yolcusu üyenin Profiline bak halk yolcusu üyeye özel mesaj gönder halk yolcusu üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1375 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
VuSlaT_ZaMbaK (40), HAMAS (41), cilekesh (34), Umuda_Dogru (35), muhammed yakub (53), -selenay- (38), kiciman (53), -Dushi- (37), melike_ (44), 271277sedat (47), katade_58 (42), samimikul (52), sansarselim (39), omerbicak (47), rajaahmet (48), BETÜL SULTAN (44), Toprakkiz (38), perteviyat (54), azra aksu (51), esiir (47), eminem (44), cihann4 (41), merve987 (38), ceylan (43), byberk (39), mehmetaliakti (45), serkanberber20 (50), FTK (38), p.celik (39), keklik (38), nazan (38), GREY (54), ketcapm (39), faruk1987 (37), semanurnl (54)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.72178 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.