0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » “ Ölüm bitiş mi – Yuhyi ve Yumit – ahiret “

önceki konu   diğer konu
3 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  
“ Ölüm bitiş mi – Yuhyi ve Yumit – ahiret “
1463 Mesaj -


Ölüm bitiþ ise eðer, bu dünyada niye yaþýyoruz ki?
1 sene, 10 sene, 30 sene, 70 sene, hiç fark etmez, yaþanýlan olaylarýn ve hakikatlerin bir kýymeti yok mu?

Yuhyi (hayat veren) ve Yumit (öldürerek dönüþtüren), Allah ismiyle iþaret edilen Zat’ýn isimlerinden…

O bize öyle bir miras vermiþ ki, bundan daha büyük hediye olamaz.
Hayat…
Ve bu hayat hiç bitmeyecek…
Zaten her gün uykuya dalýp sabah gözümüzü açmakla olsun,
Vücudumuzda sürekli canlanmalar, yenilenmeler, hücrelerin ölüp ölüp dirilmesi olsun,
Kainatta her sonbaharda tabiatýn kuruyup, her bahar mevsiminde tekrar canlanmasý, þenlenmesi olsun,
Ölümü hep yaþýyoruz… Farkýnda olsak ta, olmasak ta…
Kaderimizde belirli olan süre gelip çatýnca da, son nefesimizle bu misafirhaneden diðer sonsuz aleme geçerek hayatýmýz devam edecek…

Evet, dünya boyutundayýz.
Her an diðer boyuta (ahirete) geçebiliriz.
Geriye dönüþün asla mümkün olmayacaðý ölüm ötesi yaþamýmýz, dünyadaki hayatýmýza göre þekil alacak.
Burada yaptýklarýmýzla, hareketlerimizle, davranýþlarýmýzla, kendi ahiretimizi oluþturuyoruz.
Burada bizden ne açýða çýkýyorsa, orada bu açýða çýkan þeylerin karþýlýðýný göreceðiz.
Ne ektiysek, onu biçeceðiz.
Enerjimizi, aklýmýzý, kalbimizi, bedenimizi, doðru ve yararlý yönde kullandýk mý, kullanmadýk mý diye sorgu-suale çekileceðiz.
Kýsacasý, ölüm anýmýz, bizim kendi kýyametimizdir.
Çünkü, artýk geriye dönme þansýnýn olmadýðý anlaþýlýr ve
“keþke”,
“biraz daha kalsam dünyada”,
“bir fýrsat daha”,
“yazýk ettim kendime”
gibi çaresizlik dolu yakarýþlar edilir.
Bu, resmen bir afettir, en büyük felakettir…
Bu, hayatýmýzýn en önemli meselesidir.
Çünkü, sonsuz bir yaþam söz konusu olan…

Ve eðer, bu dünyada kiþiliðini harcayýp tüketerek, nimetleri deðerlendiremeden kendine yazýk edersen,
vakit bittiðinde de sana þöyle seslenilirse:
“Allah’ý kaybettin !”

Allah’ý kaybetmek , Allah’ý kazanmak…
Tercihi insan yapýyor…

Her þey elimizin altýnda. Hatta parmaklarýmýzýn ucunda.
Her hakikat, artýk gözlerimizin önünde.
Fýrsat üstüne fýrsat sunuluyor bu 21. yüzyýlda hepimize…
Sadece birazcýk istek, gayret, samimiyet.

Hakikate dönüþebilme temennisiyle…
Gönderen: 27.03.2008 - 15:36
Bu Mesaji Bildir   Maksat kelam olsun üyenin diger mesajlarini ara Maksat kelam olsun üyenin Profiline bak Maksat kelam olsun üyeye özel mesaj gönder Maksat kelam olsun üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
BEN, İNSAN; EVRENİN EFENDİSİ !
Moderator


4254 Mesaj -
Elinize Saglik


BEN, ÝNSAN; EVRENÝN EFENDÝSÝ !
MEHMET YAÞAR SOYALAN
Ben insan; doðan, büyüyen geliþen, gençleþen ihtiyarlayan ve ölen bir varlýk. Yiyen, içen, uyuyan, dýþkýlayan, kýllarý/saçlarý olan ve bir müddet sonra dökülen, acýkan, susayan, yorulan bir varlýk. Ben insan; gülen ve aðlayan, sevinen ve üzülen, seven ve nefret eden, acýyan ve kýzan bir varlýk. Toplayan –daðýtan, yýðdýkça yýðan, cimri, nankör, inatçý, benmerkezci, hýrslý, doyumsuz, mýzýkçý, uyumsuz, tartýþmacý, huysuz bir varlýk. Tüm bunlarla birlikte soran sorgulayan, araþtýran, düþünen, deðiþtiren, dönüþtüren, oluþturan, keþfeden bir varlýk

Ben insan, evrenin efendisi… Varlýðý en çok kendisini rahatsýz eden, yeryüzü serüveni, kendi soyunu katletme ve kurutmadan ibaret olan bir varlýk. Kendi soyunu yok etmek için doðuran, üreten ve inþa eden bir varlýk. Her durumda keþfeden ve örten, üreten ve kirleten, yapan ve yýkan, ifsat eden yegane varlýk. Ben insan… Tüm yeryüzü avuçlarýmda bir çamur haline dönüþmüþ. Bir elim gökyüzünde, yýldýzlarý birbirine düþürüyor, diðer elim denizlerin içinde canlý-cansýz ayýrmadan hepsini yok ediyor. Bedenime üflenen Gerçeðe deðil, mayamdaki çamurluða öykünüyorum. Bundan olsa gerek, efendisi olduðum yeryüzünü, bir çamur deryasýna, içine karýþan her þeyi yutan bir bataklýða dönüþtürmüþüm. Bu durumdan þikâyetçi olduðuma dair, elle tutulur bir emare yok. Çamur deryasýnda gül yetiþtirip, kalpler fethedeceðimi sanýyorum. Bataklýða dökülen bütün ýrmaklarýn kan kýrmýzý akýyor olmasý, beni böyle bir yanýlsamaya itmiþ de diyemem. Gül yetiþtirme iddiam sadece maskem olmuþ. Aslýnda ben bataklýðýn her þeyi yutan büyüsüne vurulmuþum. Irmaklar niçin kan kýrmýzýsý veya mürekkep mavisi akýyor, hiç sormadým, çünkü bu þuan tam benim istediðim þey. Bu durum, beni ve yaptýklarýmý tamamlýyor. Belki de yaptýklarým bu ýrmaklarý bu renklere boyamýþtýr kim bilir. Irmaklarýn doðal rengine kavuþup, bataklýðýn kurutulup gerçekten gül yetiþtirilmesi ise en büyük kâbusum. Ben insan evrenin efendisi, neden yaratýldýðýma bir baksam, azýcýk akletsem mayamýn özünü. Her þeye hükmeden bir efendi deðil, vekil, doðan ve ölen, yani yaratýlmýþ bir efendi olduðumu bilsem, belki efendiliðin gerçek anlamda ne olduðunu anlayarak, hem kendim mutlu olacaðým, hem de efendisi olduklarým. O zaman anlayacaðým efendiliðinde bir sýnýrý, bir baþý ve sonu olduðunu ve daha net bir þekilde göreceðim, her efendinin bir efendisi olduðunu. Yaptýðým þeyin efendilik deðil de bir nevi taþaronluk olduðunu bir farketsem; Yaratýcý’mýn “Ýnsan, düþünsün bir, neden yaratýldý! Vücudunun dýþarý attýðý (pis) bir meniden! Bel ile leðen kemikleri arasýndaki bir sudan”(86/4-7). Sözlerinin ne anlama geldiðini kavrayacak ve haddimi bilecektim. Sonunda herhangi bir canlý gibi, örneðin bir böcek, bir ot, bir balýk veya keçi gibi yaratýlmýþ bir varlýk olduðumu anlayacak, beni farklý kýlan þeyin, vücudumun kývraklýðý ve iki ayaküstünde durabilmem deðil, sorgulama ve inþa etme yeteneðimin olduðunu görecektim. Ama göremedim. Ben insan; Yaratýcýmýn “dünya senden ibaret deðildir. Sen her þey deðilsin, her kararýn kendinden çýktýðýný mý sanýyorsun? Evrendeki hayat seninle baþlamadý. Senin var olmandan önce evren, nice yýllar sensiz yaþadý. Sen yoktun ama hayat devam ediyor, ýrmaklar akýyor, kuþlar ötüyordu. Sen yoktun ama açýklýktan ölen bir canlýya, susuzluktan kuruyan bir bitkiye rastlanmýyordu. Yani yeryüzü sen olmadan da hayatýný idame ettirebiliyordu. Hiçbir varlýk varlýðýný sana borçlu deðildi. Yerden biten, gökten inen,karný üzere sürünerek, ayaklarý üzerinde yürüyerek veya kanatlarýný çýrparak uçan her bir varlýk kendi yasasýna göre hayatýný devridaim ettirip gidiyordu. Taþ taþlýðýný, kuþ kuþluðunu, toprak topraklýðýný biliyordu. Sonra sen geldin. Nasýl geldin? Her bir varlýðý getiren seni de getirdi. Yani seni yarattý. Hem de adi bir sudan, aðzýna almaktan çekineceðin, duyduðunda yüzünün kýzaracaðý bir þeyden; bir damla meniden yarattý. Sonra sana ruhundan üfledi ve insan kýldý. Bütün varlýklar, varlýk olmalarý hasebiyle birbirinin aynýsýydý, sen farklý olasýn diye sana ruhundan üfledi. Bu üflemenin bir sonucu olarak, düþünme, akletme, sorma, sorgulama, üretme ve inþa etme yeteneðini kazandýn. Yani özgür oldun. Yaratýcýn, özgür bir insan olarak sana, ‘yeryüzü sana bir süreliðine emanetim’ diyerek içindekileri emrine amade kýldý. Emrine amade kýldý ama kökünü kurut demedi. Hem yararlan hem de yeteneklerini kullanarak “gelecektekilerin nasiplenmesini de saðla”, efendiliðin “bunlarla sýnýrlý ama bozmak da var mayanda sakýn ha onu kullanma. Farklý olmanýn farký, bu” dedi. Ama sen anlamadýn. Hem süreni hem de sýnýrýný unuttun. Onarmak sana aðýr geldi, yaktýn, yýktýn bozdun; kirlettin. Ýnsanlýk bu sandýn. Uyarmalar bir türlü seni uyarmadý, daha bir celallendin. Hep bahaneler ürettin, baþkasýnýn baþýna gelen felaketi kendi zaferin sandýn. Ölüm senin için deðildi. Sen hep genç kalacaktýn, kendini böyle aldattýn. Yerden, gökten, içinden, dýþýndan, her bir yönden ve her bir yerden uyarýcýlar geldi, sen uyanmadýn. Önce uyarýcýlarý sonra kendi ellerini ve ayaklarýný katlettin.. Sana ruhundan üfledi. Ama sen bu üflemenin farkýnda olmadýn. Þimdi sen kendin felaket oldun. Dokunduðun her þeyi yok ediyorsun. Az kaldý, kendini de yok edeceksin” anlamýna gelen aþaðýdaki benzeri buyruklarýný okuduðumda, bu uyarýlarýna kulak verip, ne anlama geldiðini kavramak için bir gayret içerisine girseydim, çeliþkiler içerisinde bocalayýp durmaz, bin bir dalavere ile bunlarý örtmeye uðraþmaz, kendimi kandýrmak için, her an yeni bahaneler üretmezdim. “Ýnsandan önceki dönem sonsuz bir zaman kesitinden ibaret deðil midir? Ýnsanýn adýný bile anýlmaya deðer olmadýðý bir dönem. Þüphesiz sýnamak için insaný karýþýmlý bir meniden yaratan ve onu iþiten ve gören bir varlýk yapan da biziz. Ýster þükretsin, ister inkâr etsin diye yol da gösterdik. (Bunun sonucu olarak) nankörlük yapanlara; zincirler, kelepçeler ve azgýn bir ateþ hazýrladýk” (76/1-4) Yaratýcým beni þöyle anlatýyor: “Ýnsan kendisini bir damla meniden yarattýðýmýzý görmüyor mu? Ancak o, apaçýk bir hasým kesiliveriyor. Yaratýlmýþ olduðunu unutarak bize bir de laf dokunduruyor: “çürüyen kemikleri kim diriltecek” diye” (36/77-78).
“Ýnsan baþýboþ býrakýlacaðýný mý sanýyor! O, atýlan bir damla meniden yaratýlmadý mý” (37/36-37)?
Kendisine fücur ve takva verildiðini bilsin ki, kendisini arýndýrýp temizlerse kurtulacak, kendisini kirletip günaha gömerse mahvolacak” (91/8-10).
“ Ýnsan, her dilediðini elde etme hakkýna sahip olduðunu mu sanýr? Halbuki hem ötekisi, hem de bu dünya, [yalnýz] Allah'a aittir!”(53/23-24) “Ýnsaný bir damla meniden yarattý., Birden o insan yaratanýna apaçýk bir hasým kesiliverdi.(16/4)
“Vay haline iftira atanýn ve ayýp-kusur arayanýn! [Vay haline o kiþinin] ki, serveti biriktirir ve onu bir kalkan (koruyucu) sayar,
zanneder ki serveti onu sonsuza dek yaþatacak!
Hayýr, tersine, [öteki dünyada] çökerten bir azaba terk edilecektir o!
Bilir misin nedir o çökerten azap?
Allah tarafýndan tutuþturulan bir ateþ,
[günahkar] kalplerin üstünde yükselen:
üzerlerine salýnacak (bir ateþgöz kırpma, sonsuz sütunlar arasýnda!” (Tekasür süresi). Ama ben insan, yaratýcýmýn bu ve benzeri onlarca sözünü kulak ardý ederek, yeryüzünde kendi cehennemimi inþa ediyorum. Bunu yeryüzünü cennete dönüþtürmek iddiasýnýn arkasýna gizlenerek yapýyorum. Bazý noktalarda göstermelik, kendi tanýmlamalarýma uygun, üstelik mazlum insan kardeþlerimin, emekleri, gözyaþlarý, aþklarý ve cesetleri üzerine mevzi cennetler kuruyor olmam, koca bir yeryüzünü cehenneme dönüþtürmüþ olmam gerçeðini ortadan kaldýrmýyor. . Oysa bu yeryüzü cehenneminin her tuðlasý ve taþý kendi insan ýrkýmýn cesetleri bu tuðla ve taþlar arasýndaki harç ise onlarýn kanýndan baþka bir þey deðildi. Ayrýca tüm bu yeryüzü cehenneminin yakýtý da benim insan kardeþlerimdi. Onlarýn, umutlarý, mutluluklarý ve gelecekleriydi… Nokta cennetlerimi ayakta tutabilmek için kendi insan ýrkýmý inþa ettiðim bu yeryüzü cehennemime gömüyordum. Ýstiyordum ki, kimse benim hesaplarýmý bozmasýn. Sanýyordum ki hesaplarý sadece ben yapýyorum ve benim hesabýmýn üzerinde hesap yok. Sanki ben evvel ve ahirim de bütün sorularý bin soruyorum. Kendimi kandýrmada üstüme yok. Kurgu, hayal ve saplantýlarýmý gerçek sanýyordum. Bu yalana kendimi öyle kaptýrmýþtým ki, ölümün gelip beni bulmayacaðýný, gücümün ve malýmýn beni ölümsüz kýlacaðýný sanýyordum. Artýk bende bu, bir saný olmaktan çýkmýþ, bir saplantýya hatta kör bir imana dönüþmüþ durumdaydý. Beni bu saplantýya bu kör imana sahip olduklarým, malým-mülküm, askeri ve teknolojik gücüm düþürüyordu. Bu sahip olduklarýmýn mutlak ve ebedi olarak bende kalacaðýný sanýyordum. Çünkü eriyen bedenimi, ölen yakýnlarýmý çöken imparatorluklarýmý, geri tepen silahlarýmý görmeme raðmen böyle inanýyordum. Bu kör imanýn girdabýnda dönüp duruyorum. Taþlaþan yüreðim tüm algýlama yeteneðini kaybetmiþ, bütün seslere, görüntülere, uyarýlara kilitli. Yüreðimin üzerinde kendi ellerimle ördüðüm tunçtan kýlýflar var. Onu artýk ben bile açamýyorum. Bugün de böyle… Bütün çýðýrtkanlýðým ve hoyratlýðýmla kendi helakýmý çaðýrýyorum. Ben insan, evrenin efendisiyim ya; baþkasý deðil, kendi sonumu da ben belirlerim diyorum. Aklýmca ölürken/yokolurken bile diz çökmeyeceðim. Öyle sanýyorum. Yokluðun olmadýðýný bilmediðim ve gerçek azapla karþýlaþmadýðým ne kadar da belli.
ALINTI


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Muhtazaf tarafından, 27.03.2008 - 16:43 tarihinde.
Gönderen: 27.03.2008 - 16:31
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
_ESaDuLLaH_ su an offline _ESaDuLLaH_  
611 Mesaj -
Allah Razı Olsun kardeþler iki yazý icinde

Ömrünü nerde tükettin!
Gencliðini nerede gecirdin!
Malini nereye harcadin!
Ýlminle amel ettinmi!

hepimize sorulacak bu sorular
ALLAH o dehsetli günde yardimcimiz olsun
selam ve dua ile

Gönderen: 13.04.2008 - 22:24
Bu Mesaji Bildir   _ESaDuLLaH_ üyenin diger mesajlarini ara _ESaDuLLaH_ üyenin Profiline bak _ESaDuLLaH_ üyeye özel mesaj gönder _ESaDuLLaH_ üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1216 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
sakir bayram (64), arabulan (55), ümit09 (53), hilalbaþa.. (44), ESÝLA (39), HiLaL90 (34), enes.gs (38), aksoy60 (40), Beste (46), gümüþta&#2.. (43), derdodertli (51), nurangurtekin (45), irfan temel (53), ismail_kutahya (37), Basel-Stadt (48), BLaCKHaPPY (47), haya (36), hesert (51), lütuf (39), köln72 (52), emretavsan (44), ahmet51 (47), ahmetpolat1983 (41), cansin18 (60), mizgin_islam (44), *HilaL* (39), ogretmen78 (45), mehmet70 (54), bluedream (42), Gül-i Ruhsar (37), Meral Cölkusu (44), Dünyali (52)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.07684 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.