0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » MÜSLÜMANLARIN GÜNDEMİ NE OLMALI?

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
MÜSLÜMANIN GÜNDEMİNİ KİMLER BELİRLEMELİ?
Moderator


4254 Mesaj -
Müslümanýn Gündemini Kimler
Belirler :
Hakimiyetlerini kaybeden müslümanlarýn farkýna
varamadýklarý en büyük tehlike, gündemlerini baþkalarýnýn tesbit ediyor
oluþudur. Müslüman halklara musallat olan taðuti yönetimler, gerek kýsa
vadede ve gerek uzun vadede neyin mücadelesini vermeleri gerektiðini
müslümanlara empoze etmekte, iþin kötüsü, müslümanlar da bunu
kabullenmektedirler. Taðuti sistemler müslümanlara yanlýþ hedef
göstermekte, müslümanlarý o istikamette mücadeleye çekmekte ve o hedefe
koþturmakta . Aslýnda söz konusu hedefler müslümanlar tarafýndan ele
geçirilmiþ olsa bile bir hiç tir .Müslümanlara “koparýlmasý gereken
haklar, elde edilmesi gereken tavizler“ gösteriliyor, gündemlerine
sokuluyor. Zavallý müslümanlaar da artýk o haklarý ve tavizleri elde etmek
için baþlýyor koþmaya. Bu gündemlerin her biri uzun yýllarýný alýyor
müslümanlarýn. Hatta bir neslin ömrünü bile içine alýyor. Zavallý
müslüman, gençliðinden ölünceye kadar kendisine empoze edilen bu tür
gündem maddeleri uðrunda mücadele ediyor ve ölüp gidiyor. Bu hedefi
kendisine gösterenin sistemin kendisi olduðunu unutuyor. Düþünün bir defa
, sistem müslümanlara kendisine zarar verecek bir hedef gösterir mi
dersiniz ?
Taðuti sistemler müslümanlar için problemler icad ediyor,
dertler tesbit ediyor, neleri istemesi gerektiðini, neleri reddetmesi
gerektiðini ortaya atýyor, sonra bütün bunlarýn müslümana ait olduðunu
müslümana kabullendiriyor. Taðuti sistem , müslümanlara diyor ki
:“Sizin þu problemleriniz var, bizden þu istekleriniz var, bizden
dolayý þu ve þu rahatsýzlýklarýnýz var “ diyor. Zavallý müslümanlar
da “evet “ diyor ve baþlýyor bu gündem istikametinde
mücadeleye. Ve iþte bu noktada kaybediyor. Türkiye müslümanlarýna yaklaþýk
60 yýldan beri, hatta daha fazla “Ayasofya ,163. madde, baþ
örtüsü...” meseleleri gündem olarak önlerine konulmuþ, onlarda bu
uðurda uzun müddetr mücadele vermiþlerdir. Sanki müslümanlarýn bu düzenle
aralarýnda anlaþmazlýk konusu olan hususlar sadece bunlar veya en önemli
anlaþmazlýk konularý bunlardýr.Müslümanlara hedef olarak gösteren de
düzenin kendisi, çözen de düzenin kendisi .Hatta bu haklar ve tavizler
müslümanlarýn mücadelesi neticesi deðil ,düzen kendisi müslümanlara bir
lütuf ve minnet olarak vermektedir. Tabi bundan dolayý taðuti sisteme
þükür yaðdýran enayilerin ve bel’am’larýn sayýsý da az
deðildir hani. Müslümanlar kendi gündemlerini oluþturamadýklarý müddetçe
baþkalarýnýn oluþturduðu gündem uðrunda verecekleri bütün mücadeleler
boþuna gidecektir ,ömürlerini ve nesillerini yiyip bitirecektir, bu husus
asla unutulmamalýdýr. Müslümanca bir hareketin en ufak bir detayý dahil
müslümanlarýn bizzat kendileri tarafýndan tesbit edilmelidir. Mevcud
sistemler müslümanlarý ilgilendiren bir konuyu ele alýyor veya onlarýn bir
yarasýný kaþýyor, sonra geriye çekilip onlardan gelecek tepkiyi bekliyor.
Gösterilecek tepkinin boyutlarýný da elbette önceden tahmin ettiði gibi
planýný da ona göre yapýyor.
Yine rejim kendisi zor duruma düþtüðü anlarda , pisliðin
içine battýðý herkes tarafýndan ortaya çýktýðýnda , elinde hazýr bulunan
gündemleri piyasaya sürerek istemediði gündemi deðiþtirip , kendisinin
seçtiði gündemi getirerek kafalarý iðdiþ ederek bir anda gündemi
deðiþtirmiþ olur. Bu aynen “susurluk “ olayýnda olduðu
gibi.Hatýrlarsanýz rejimin valileri ,emniyet müdürleri ,Þanlýurfa DYP
partisi milletvekili “Sedat Bucak” larý , kýrmýzý bültenle
aranan “Abdullah Çatlý “larý ayný otomobilde birbirlerini
görmeden, tanýþmadan!, seyir halinde iken önlerine çýkan kamyona arkadan
çarparak kaza yapýnca iliþkileri ortaya çýkýnca gündeme bir anda rejimin
pislikleri akýnca , hemen rejim daha önceden depolamýþ olduðu sýradaki
“flash, flash , falsh fýrtýnayý piyasaya sürmüþtür.O fýrtýnayý
hatýrlarsak ,Fadime Þahin ,Ali Kalkancý ; Müslüm Gündüz üçlüsünün deþifre
olmasýdýr. Ve halkýn önüne, sýrtlana atýlýr gibi bir ceylan atýlmýþtý.
Haftalarca bu olay halkýn diline sakýz, gözüne gözlük olduðundan ülkenin
gündeminde halk artýk haber yerine sadece bunlarý bekliyordu. Halk gözünü
ve beynini iþaret edilen hedeften alamadýðýndan “Susurluk
olayý”da, sadece Susurluk Ayraný ile anýlýr olmuþtu. Bundan sonraki
olay ise yakýn zamanda PKK ‘nýn baþý diye bilinen Abdullah
Öcalan’ýn yakalanmasý ve Türkiye’ye! teslim ediliþidir. Tam da
seçim zamanýydý. Üstelik hükümette ise “ya sev ya terk et”
ilkeli , MHP vardý.DSP ve ANAP ile beraberdiler. Asacaklardý. 20 yýl
boyunca asacaðýz diye halký aldatan bu sülükler , asmak bir yana 5
yýldýzlý adadaki hapishanede (otelde) tatile göndererek , adamýn ömrü
boyunca yaþamadýðý huzur yuvasýnda kampa aldýlar.
Bu aþaðýlanmayý kabul etmeyen þehid ! aileleri ise
ayaklanma baþlatýp her tarafta eylemler yaparak, hatta kendilerini yakacak
seviyeye kadar tepkiler ulaþýnca bu seferde sistem hemen gündem
deðiþtirmek için sýrasý gelen dosyalardan “Hizbullah” ý
piyasaya halkýn huzuruna sürdü. Bu arada “aaa bakýn havada kuþ
uçuyor“ demeyide ihmal etmedi.Tabi embesil kesimde uzaktan kumandalý
, tv.merkezi beyin sistemli, düþünme kapasiteli olduðundan , efendilerinin
istediði þekilde düþünmeye ve inanmaya baþlamýþtý bile. Hizbullah olayýný
tek yanlý, eli kolu baðlý, savunma hakký tanýmadan zum ‘larla
müslümanlarý gözden düþürerek sessiz kalmasýný , kendi faili meçhullerini
de bu karambolde Hizbullah’ýn üzerine yýkarak (domuz baðý ile
baðlamayý dünyada bir tek MOSSAD yapar), ve ülke genelinde patlak veren
“APO” faciasýný örtbas ederek, yýllardýr besiye aldýklarý zatý
muhteremi Avrupa’nýn isteði doðrultusunda verilecek görevi beklemeye
baþlatýlmýþtýr. Artýk 15-20 yýl sonra Türkiye’nin baþýna
Cumhurbaþkaný yada MHP’nin baþýna genel baþkan olursa hiç þaþýrmasýn
bu halk.
MÜSLÜMANIN AMACI
Müslümanýn amacý makam ve mevki elde etmek deðil ,
Allah’ýn dinini hakim kýlmak için çalýþmalý ve yaþamalýdýr !
Kafirler hayatýn sadece bu dünyada olduðunu zannederler ve bu hayatý en
iyi , en refah ve en mutlu þekilde geçirmeye çalýþýrlar. Onlar için iki
önemli unsur vardýr:Makam ve mülk. Onlar bu ikisi için çalýþýr , bu ikisi
uðrunda kavga eder ve bu ikisi için yaþarlar .Onlarýn tek amacý ya makam ,
ya mülk ya da her ikisidir. Müslümanýn ise tek bir gayesi vardýr O da
Allah’ýn razý olacaðý þekilde bir yaþam sürmektir.
Allah’ýn hükümlerinin yürürlükten kaldýrýp küfür
ahkamýnýn tamamýyla hakim olduðu bir toplumda Allah’ýn razý olacaðý
emri ise þüphesiz O’nun bizler için çizmiþ olduðu metod çerçevesinde
O’nun nizamýný hakim kýlmak için var güçle çalýþýlmasýdýr. Kafirler
hiç bir zaman Ýslam nizamýnýn hakim olmasýndan hoþlanmazlar . Çünkü bu
nizam onlara uðrunda hayatlarýný harcadýklarý makam ve mülk gibi þeyler
için deðil, yalnýz Allah rýzasý için çalýþmalarýný emredip gerçek
kurtuluþun bunda olduðunu açýklamaktadýr. Bu din kafirlerin çýkarlarýyla
çatýþtýðý için onun hakim olmamasý amacýyla ellerinden geleni
yaparlar.Hatta onlar kendileri için en deðerli þeyleri dahi bu dinin hakim
olmamasý için feda etmeye hazýrdýrlar. Nitekim Kureyþ müþrikleri
,Rasulullah’a gelip mal , mülk , makam ve en güzel kýzlarýný ve o
toplumun en saygýn mevkilerini teklif etmiþlerdir. Sýrf ne için? Onlarýn
dinine laf atýlmamasý, ilahlarýný aþaðýlamamasý ve onlarýn akýllýlarýný
akýlsýzlýkla itham etmemesi için. Rasulullah’ýn tavrý ise çok nettir
.Þöyle diyordu Allah rasulu :
“ Ben size bunu mallarýnýz almak , þerefli olmak ya
da makam elde etmek için getirmedim. Bunun için size gönderilmiþ deðilim
.Ben size Allah’ýn benim vasýtamla gönderdiði þeyi getirdim . Teblið
ettiðim þeyleri alýr kabul ederseniz bu sizin dünya ve ahirette
nasibinizdir . Eðer reddederseniz Allah sizinle benim aramda hüküm
verinceye kadar Allah’ýn emrine sabrederim “ dedi.
Burada da görüldüðü gibi kafirler küfür devletleri içinde
taviz vermeleri þartýyla Müslümanlar makam, mülk verebilirler.Hatta
kafirler kendi kontrolleri Ýslam’i yayýnlarýn yayýnlanmasýna,
videolarýn gösterilmesine, kaset , cd çýkarýlmasýna , konferanslar
verilmesine , milli eðitim müfredatýna uymak þartý ile özel okullar
açýlmasýna izin verebilirler. Fakat bu kafir güçler yeryüzünün en ufakcýk
bir yerinde dahi olsa bir Ýslam devletinin kurulmasýna izin vermezler .
Her þeye raðmen Müslümanlar böyle bir giriþimde bulunmuþlarsa orayý
ortadan kaldýrmak için bahane uydurarak azgýn bir hayvan misali
saldýrýrlar , hatta daha da beter. Çünkü yeryüzünde Kur’an’la
yönetilen bir yer olursa bir tohum misali filizlenmeden bitirmek isterler
ki geliþip te kafir baþlarýna bela olmasýnlar.Bu en yakýn zamanýmýzda
Çeçenya ve Afganistan örneklerinde yaþanmýþ ve yaþanacaktýr. Kafirlerin bu
zihniyetlerini idrak edemeyen bir çok kiþi ve cemaatler islam’ý
getireceðim diye partiler kurup, kafirlerin kontrolleri altýnda miting ve
konferanslar düzenlemektedirler. Bunlar Ýslam’i hareket metoduna
temelden zýt hareketlerdir. Çünkü Ýslam’i hareket metodu hiçbir
zaman kafirlerin kontrolu altýna girmeyi kabul etmez. Zilletten izzet
doðmaz !
Rasulullah (s.a.s.) bu cevabýyla müslümanýn hedefini ve
yolunu çizmiþtir . Müslüman hiç bir zaman kendi hükümranlýðýný kurmak için
çalýþmaz . Onun gayesi yeryüzünde yalnýz Allah’ýn hakimiyetini
kurmaktýr . Yoksa kendi hakimiyetini kurmak deðil . Ýþte Peygamberimiz
önderimiz bize bunu kendisine yapýlan þahsi hükümranlýk, liderlik
tekliflerini reddederek pratik olarak göstermiþtir. Bu metod kýyamete
kadar geçerlidir. Hiç bir güç ya da þahýs o eskiden di , bu devirde böyle
olmaz , þöyle olur gibi saçmalayarak nefsinden din uyduramaz. Bu dinin
hakim kýlýnmasý yolunda çalýþan Müslüman bilmeli ki küfür devleti içinde
akideden tavizler vererek bir takým mevkiler elde edip , bu mevkiler
vasýtasýyla Ýslam’ý hakim kýlmak bu dinin metodu deðildir . Bu metod
asla baþarýya ulaþamaz .Þayet böyle olsaydý Rasulullah (s.a.v.)
müþriklerin bu teklifini kabul eder ve bu mevkiden Ýslam’ý hakim
kýlmak için çalýþýrdý. Fakat bu din akideden taviz verilmesine asla
yanaþmaz. Kafirlerin kendi inançlarýndan bazý taviz vermeleri onlar için
pek önemli deðildir . Fakat bir Müslüman için bu asla mümkün deðildir .

Rasulullah (s.a.s.) makam ve mevki elde etmek için gelmedi
. Bilakis O, gerçek makam ve mevkinin Allah (c.c.) katýnda olduðunu
bildirmiþ ve “ La ilahe illallah deyin bütün arab ve acem diyarý
sizin olacak“ demiþtir. Ýslam dini küfür düzenlerini güçlendirmek
için deðil , þirkin her çeþidini yeryüzünden kaldýrmak için gelmiþtir.
“ Din tamamýyla Allah’ýn olup yeryüzünde fitne (þirk)
kalmayýncaya kadar savaþýn “ ( Bakar 193 )

mehmet selim polat


Mesaj 1 kez düzenlendi. En son Muhtazaf tarafından, 08.03.2008 - 23:03 tarihinde.
Gönderen: 08.03.2008 - 22:50
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1590 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
sabrikucukseren (61), Simsek61 (41), dido (41), xserpilx (40), cezabel (52), ahmetcotur (49), ARES (60), alacali_sevim (59), mfilizfidan (41), CILGINPiLOT1 (46), sultan53 (48), ahunal31 (53), musavi (60), adem51 (50), omerpolat04 (35), Bayram-25 (51), ASK (38), medineyevaramad.. (35), Sinan_iht (38), banckal (39), sülü (39), islaminsesi (37), talhardty (52), mmy55 (42), allahbirdir (35), ismer (46), aykiz833 (41), batil (43), sedat1965 (59)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.79575 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.