*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 1036 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Çarşamba, 13. Kasım 2024 - 04:32

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » DENEME TAHTASI » GURBETTEKİ ÖĞRETMENE

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	KaLBeNuR

GURBETTEKİ ÖĞRETMENE

1686 Mesaj -

Kahramanlýða, fazilete ve onura selâm olsun. Selâm olsun yücelerden þiir gibi akýp gelen o zincire bir halka olanlara. Selâm olsun, kendisini kâinatýn yitik hazinesine bir mirasçý sayanlara… Sâlihlere, iyilere ve dürüstlere selâmdan sonra… Ermiþ olmaya ve kemalâtý yakalamaya selâmdan sonra... Aþka, fazilete ve cömertliðe selâmdan sonra… Þimdi bu nâmem sanadýr. Hüznüm sana; ümidim dahi sanadýr. Bilesin ki þimdi seni yaþýyorum varlýðýna dâir yazamadýðým sözsüz, cümlesiz þiirimde. Bilesin ki þimdi seni merak ediyorum, bu harap, bu fersude yüreðimde.

Sen, ey yüreði aþkla, yüreði sevdayla ýtýrlanan… Sen, ey esmer duygularý muradýna yanýk civan… Sen, ey varlýðý semâvî nefeslerle efsunlanmýþ insan… Merak ediyorum… Merak ediyorum ki sen acep þimdi yeryüzünde hangi notalarla yürüyorsun? Akan suyu nasýl dinliyor, tamamlanan bir dolunaya nasýl bakýyor, yýldýz yýldýz semayý hangi ellerinle ve nasýl avuçluyorsun?

Gecenin bir vaktinde oturmuþ seni tahayyül ediyorum. Destanlarýn yazýldýðý zaman öncesi zamanlara gidip sana dâir hayaller kuruyorum gecemin bu en bîtap deminde. Düþünüyorum ki alýþýk olmadýðýn çöl sýcaklýðýnda, bir yanda bahçede teni kara, yüreði beyaz o güzel yavrularýnýn baþýný okþarken, öbür yanda kavruk gözlerini kýsýyor ve sapsarý ufuklara bakýyorsun. Bakýyorsun da imtihanlarýný hatýrlýyorsun ve bütün yaþadýklarýna kimi hâlde “off” kimi hâlde “eyvallah” çekiyorsun. Manzaraný kuruyorum, zihnimde: Belki de Uzak Asyalarýn bir gurbet odasýnda gecenin bir vaktinde oturmuþ ütüsüz pantolonuna, sýladaki yolunda gitmeyen uðraþlarýna, ananýn hastalýklarýna ve bir de kim bilir kimi zaman seni anlamayan arkadaþlarýna yanýyorsun. Bir romancý oluyor damarlarýnda dolanmaya çalýþýyor, bir ressam kesiliyor fýrçamý efkârýna bandýrýyor, bir müzisyen olup mýzrabýmý gurbetinin, yalnýzlýðýnýn, anlaþýlmamýþlýðýnýn bamtelinde dolaþtýrýyorum. Ve acýlar, müþkülâtlar, en çok da imtihanlar okuyorum. Okuyor da iliklerime kadar hayret kesiliyorum: Söyle, Allah aþkýna… Sen takatini nerden alýyorsun? Söyle ki sen gücünü nerden devþiriyorsun? Ýnsaným, eksiðim, akýl sahibiyim… Þaþmadan, sormadan edemiyorum: Hani ya ayný kaynaklarý okuyoruz; hani ya ayný þeyleri dinliyoruz seninle… Peki, neden ben buradayým da sen orda? Nedir, sana benden öte fark katan? Okuduklarýndan, dinlediklerinden, bildiklerinden ne buluyorsun da öyle er oðlu er duruþunla baþtan aþaðý iyilik kesilip yeryüzünde bir kez daha yürürlüðe giriyorsun? Sevdan aþkýna, sen imtihanlar yaþadýðýnda nelere sýðýnýyorsun; nasýl oluyor da sabrediyor ve nasýl oluyor da her hâlinle çaðlarýn merkezine, her hâlinle zamanlarýn ötesine öyle cengâverce yürüyüp gidiyorsun.

Ey uzak diyarlarýn ayaðýna toprak olduðum kahramaný! Bil, yaþayan bir örnek olmanla sana hayraným. Bil ki, bugün özenmelerim, imrenmelerim, teveccühlerim ve ütopyalarým sanadýr. Bil ki þu dem aþký, cesareti, hamiyeti, fazileti, ahlâký, adaleti, vefayý, zarafeti ve ille de sahaveti seninle kuruyorum. Düþünüyorum ki beþersin; düþünüyorum ki beþersiniz. Afrika’nýn, Asya’nýn ve uzak kýtalarýn herhangi bir þehrinde üç beþ yaðýz yüreksiniz. A benim kerem sahibi efendilerim…! Söyleyin, büyülendiðiniz Leylâ aþkýna. Söyleyin, bir pervane olup da alazýna yandýðýnýz o ateþler adýna… Söyleyin, bülbüllerin acýsýyla bir çýðlýk kesildiði güller nâmýna… Söyleyin ki siz insansýnýz, sizin de zaaflarýnýz olmalý, kimi yerlerde kimi demlerde takýlmalýsýnýz kupkuru çöllere, yabancýsý olduðunuz dillere, birbirinizdeki insanî hâllere… Söyleyin a yiðitler; söyleyin yere düþtüðünüzde nasýl ayaða kalkabiliyorsunuz? Nedir, sizi öyle sarsýlmaz kýlan? Nedir, sizi öyle dimdik ayakta durduran?

Hayýr, biliyor ve bir kez daha söylüyorum: Kesindir ki imtihanlarýnýz var. Hayýr, meþgalesi Yâr olanlarýn ve bahtý hep öteye dönük duranlarýn yerdekilerle pek iþi olmaz; onu da biliyorum… Lâkin hâl bu ya… Kimi demde arkadaþýnýz çekilmezdir; kimi demde býrakýp sýlaya gitmek gerekmektedir, kimi demde yaþadýðýnýz diyarlar bilinmezdir. Ama nedir, size “Dönmek olmaz!” dedirten. Siz hiç meþakkat çekmez misiniz? Ýmtihan olmaz mýsýnýz sahiden hiç biriniz? Neden, gidenler pek gelmez? Nasýl olur da semeresi hemen alýnmayan bir idealden çark edenler pek görülmez? Nedir, gidenleri oralarda yaþatan? Nedir, sizi bu ideale böylesine inandýran? Bizden öte ne görüyor ve bizden öte ne biliyorsunuz da yazýlmamýþ destanlarý öyle okuyabiliyorsunuz? Gittiðiniz yerlerde neyle büyüleniyor da, oralarda söz öncesi hâllerle, öylesine tamamlanýyorsunuz?

Ah, adýný bilmediðim lâkin rüyasýný rüyam bellediðim uzak diyârlarýn bakýþlarý semavî yiðidi! Bilesin diye söylüyorum: Geçen yýl sizden birisiyle -Ali’yle- kalýyorum. Ali, Karadeniz’in hýrçýn, taþkýn dalgasý; Ali, genç olmanýn en mavisinden rüyasý. Gün geldi, “Abi, dedi gidiyorum; vallahi neresi olursa olsun gidiyorum” Bilen biliyor ki sadece “Ahh…!” diye yutkundum. Ah, Ali sen de solladýn geçtin. Beni kimlikler, sahte meþgaleler kuþattý; ama sen bir güvercin özgürlüðü kuþanarak yürüyüp gittin faziletlerin sonsuz semaviliklerine. Þimdi ardýndan düþünüyorum da: Aliciðim… Benim güzel Ali Hocam; bir sen varmýþ meðer senden içeri. Daha düne kadar kütüphanelerimiz birdi, münazaralarýmýz, tartýþmalarýmýz birdi, neþelerimiz birdi. Þimdi ne oldu da sen Sibirya’da, evet tâ Sibirya’dayken ben hâlen burada ardýndan sahte aðýtlar yakarak kim bilir ne kimlikler kurmanýn peþindeyim. Düþünüyorum da o ayný kitaplardan farklý ne okudun da babanýn sana vaat ettiði sahildeki eve asla yerleþmemeye ahd eyledin? Kardeþ, seninle birlikte de kaldýk; birlikte kimi eksiklikler kimi zaaflar da yaþadýk, ama neydin sen? Ýn miydin, cin miydin, yoksa birlikteyken fark etmediðim gökten inen bir melek miydin? Kerem miydin? Yoksa Ferhat sen miydin? Kasideler, neþideler hep sana mý yazýldý? Yoksa bütün mesneviler hep seni mi anlattý?

Ah, benim hilâl perçemli Ali Hocam! Sen aslýnda bütün gidenlersin ve yalnýz sen deðil, bütün gidenler bu yanýk nâmemi dinlesin. Ey bakýþlarý þiir olanlar; ben þimdi imtihanlar yaþadýðýmda burada, gidip büyükleri ziyaret edeceðim! Camilerden, türbelerden nefesleneceðim. Yeri gelecek felsefe deyip, edebiyat deyip de oyalanacaðým. Kimi olacak; sergiler, müzeler gezeceðim. Kimi olacak, anamý babamý ziyaret edeceðim… Ve sonra…! Ve bütün bunlardan sonra, dönüp arsýz arsýz seninle ayný yolda, sizinle ayný meþgale içinde olduðumdan dem vuracaðým. Peki, Allah aþkýna; sen imtihanlara duçar olduðunda bir beþer olarak hangi vesilelere baþvuracaksýn? Ufkunu hazan bulutlarý sardýðýnda gidip hangi ananýn dizlerine yüreðini sunacaksýn? Günler haftalarý kovalarken sen hangi kitapevinde yayýnlanan yeni bir þiir kitabýyla heyecanlanacaksýn? Aylar yýllarý takip ederken sen hangi yeni bir dergiyi þair veya yazar dostlardan kimse var mý diye, meraklý gözlerle alelacele karýþtýracaksýn? O ruhsuz beton yýðýnlarý ruhunu acýttýðýnda, sen hangi tarihî mekâna sýðýnacak ve hangi eserden asýrlar üstü hatýralar devþireceksin? Baþýn dolandýðýnda, ayaðýn yalpaladýðýnda sen hangi medeniyeti, hangi sanatý görüp de idealine yeniden sarýlacaksýn. Ne olur de… De ki bilelim… Bilelim ki sen bir ömür boyu Ezân-ý Muhammedî’yi diþini dudaðýný yalayarak dinlemeden nasýl yaþayacaksýn? Memleketin trenine, otobüsüne, çarþý esnafýna, tatlý tatlý yol soran nuranî dedesine, incirine, pekmezine, kayýsýsýna, helvasýna, telâþlý þehirlerine, reyhan kokulu köylerine ve ille de bakýþý sonsuz þairlerine hasretle bir ömür boyu nasýl dayanacaksýn? Söyle ne olur, sen nasýl ayakta kalýyor ve nasýl ayakta kalacaksýn?

Ey yürüyüþü heyecan efendim ve ey yürüyüþü gurbet efendilerim… Ýþte o yüzdendir ki hüznüm sana, hüznüm gurbetteki varlýðýnýzadýr. Izdýrabým efkârýna, ýzdýrabým katlandýðýna ve ýzdýrabým tatmadýðýnadýr. Bil ki þu dem bir ana, bir kardeþ þefkatiyle örtünerek, bu akþam yiyemediðine burkuluyor yüreðim. Bir beþerim iþte, belli ki sevdaný anlayamýyorum ve ancak kendi deðerlerimle gurbetine yanýyorum. Yanýyorum da bir sanatçý hissiyatý bürünerek bu akþam dinleyemediðin türkülere, dolaþamadýðýn o ferah mahur semailere, kaçýrdýðýn kimi müstesna eserlere eriyor bu harap yüreðim. Ama biliyorum benim efendim; biliyorum ki sen tâ baþýndan beri þair tabiatlýsýn. Biliyorum ki sen tarihe, estetiðe, türkülere, semailere, Süleymaniye’deki hafýzlarýn yanýk seslerine, þadýrvanlarýn uþþak makamýndan lâhûti neþesine, güvercinlerin saba makamýndan derinden derine inlemelerine ve ille de kelimelerin rengi esmer þiirlere hepimizden çok ama çok sevdalýsýn. Ama yücelik bu ya, benim çelebi efendim! Sen zaten hepimizden bir fazla olduðun için sözsüzlüðün söz olduðu o þairce makamlardasýn. Sen zaten çoðumuzdan öte yaþadýðýn için göklerle yerin buluþtuðu mümince ufuklardasýn. El-hak, iyilik senin hakkýn, yücelik senin hakkýn ve en çok da güzellikler senin hakkýn.

A, benim þefkati âli efendim… Zaman öyle kayýt düþsün. Yeryüzü öyle bellesin. Sen ki faziletin, onurun ve cesaretin sevdadan âbidesisin. Sen ki zamanýn imtihanla, acýyla, yalnýzlýkla yazýlan her nâmesi, altýndan destanýsýn. Sen ki Atlantis’in kayýp evlâtlarýnýn aðýtlarýndan yazdýklarý besteye dokunan sanatkârýn o son mýzrabýsýn. Þeref sensin… Haysiyet sensin… Fazilet sensin… Edep sen…
Sen, coþkunun ümitle þaha kalkmasý…
Sen, aþkýn canlý bir destan diliyle yazýlmasý…
Sen, arzýn kararmýþ ufkuna ýþýðýn, iyiliðin ve bilgeliðin yeniden aðarmasý…

Hüseyin BAYÇÖL

Gönderen: 27.11.2007 - 00:26

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 1036 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
Lübe (48), umut_cml (39), egskasap (43), batincan (44), beniadem (55), karatasx66 (34), Melody of ISLAM (38), avicenna13 (46), vuslat32 (51), micingirt (60), kadir zafer gül (42), sybusram (46), scaler (37), isaltan (41), gonulkusum (38), ebrar-1 (56), Sahih (41), asil_amedli (45), Bastuhan (38), ravza71 (49), hattab20 (51), sade-1 (36), mergun (33), mustafagec&yacu.. (46), mustafacihan200.. (38), yusufi21 (44)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.70301 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.