| 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Home
Anasayfa
F o r u m
E-Kart
RAVDA Çocuk
Linkler
Ziyaretçi Defteri
Rehberlik Hizmetleri
Tavsiye Et
 
Sitede Arama
» Kapsamlı Arama
Google`de Ara
Google
Tavsiye Linkler
Kuran Kursu Mezunları
Müslümanlar.com
Hak Yolundayiz
Müslüman Nesil
Genç Kalem
Önemli Linkler







Statü / İstatistik
En Son Üyemiz:
Didem_
53683 Toplam Üyemiz var.
 Online Üyeler:
Online: 1208 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazartesi, 31. Aralık 2024 - 00:25

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Lütfen hayata ve ölüme biraz daha saygı!...

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Ukab su an offline Ukab  
Lütfen hayata ve ölüme biraz daha saygı!...
575 Mesaj -
Modern insanýn hayata olan saygýsýnýn azaldýðý bir gerçek. Bunun birçok sebebi olabilir. Ama bizce bunun en büyük sebebi, ölüme olan saygýsýný yitirmiþ olmasý. Paradoks gibi gelecek, ama ölüme saygý hayata saygýnýn olmazsa olmazýdýr. Tek dünyalý modernizm, hayatýn “öteki” kanadýný kýrdýðý için, geriye kalan tek kanada yatýrým yaparak insaný mutlu etmeye (!) çalýþýyor. En hayati ilim dallarýný da kendi çirkin emellerine alet ediyor.

Týp ilmi, bunlarýn baþýnda geliyor. Ýnsana þifa versin diye Ýslam medeniyetince icad edilen “þifahane”nin, birer hastalýk üretim merkezine dönüþen “hastaneye” inkýlâp etmesindeki garabete deðinecek deðilim. Dahasý insaný kâinatýn gözbebeði olarak görmeyen bir týbbýn, ruhsuz bir disiplin haline geleceði gerçeðini de geçiyorum biyol. Ama ruhsuz býrakýlan týp gibi bir disiplinin eline insanýn nasýl güvenileceði sorununu geçemiyorum.

Bir hekim deðilim. Ama “Beyin ölümü” ile ilgili çevremde yaþananlar beni öteden beri hep irkiltmiþtir. Genelleme yaparak haksýzlýk etmek istemem. Fakat 80 yaþýndaki bir zengini yaþatmak için 8 yaþýndaki “beyin ölümü” ile öldü ilan edilmiþ bir yavruya “sakatat görmüþ kediler” gibi yaklaþmanýn neresi masum? Üstelik 2238 sayýlý yasanýn 5. maddesine raðmen.

Nasýl ki “bilgiden önce bilgi ahlaký” diye dertlendimse, “týptan önce týp ahlaký” diyorum.

Saðlýk Bakanlýðýnýn beyin ölümü raporu verilen hastalarýn yaþam destek ünitesinden çýkarýlmasý kararýný aile onayýna býrakan yasada deðiþiklik yapma hazýrlýðýndan haberdardým. Hazýrlanan taslaða göre beyin ölümü raporu 4 yerine 2 uzmanýn onayý yeterli görülecekmiþ. Daha da kötüsü, yeni yasada aile onayýna yer verilmiyormuþ.

Süreci takip edemedim. Ama böylesine “hayati” bir konunun istismara daha da açýk hale gelmesi beni rahatsýz etti. Zira aðýr bulunan mevcut yasanýn dahi açgözlüler tarafýndan nasýl istismar edildiðinin tipik örneklerini biliyorum.

Modern týp “egonun tanrýlaþmasý” sorununu sorun olarak dahi görmemektedir ki, çözümü için hekimi eðitsin. Hekim farkýnda deðil, yaptýðý iþle istediðine hayat verdiðine basbayaðý inanmýþ. “Þu kadar kiþiye hayat verdim” diyor. Tabi bunu neyin karþýlýðýnda yaptýðýný ve dahi neye mal olduðunu hatýrlamadan. Böyle eforik bir halet-i ruhiye sahibinin eline insaný teslim etmek ne kadar ürkütücü?

Peki, gerçekten “Beyin ölümü” Ýslam'a göre “ölüm” müdür? Bu suali, ünlü bir bürokratýn “fiþinin çekilmesi” tartýþmasýnda Ebubekr Muhammed el-Bakillânî'nin (ö. 403 h.) üçlü tasnifiyle cevaplamýþtým:

“Ruh, kalp, beyin ve ciðerde olmak üzere üç kuvvettir. Kalptekine kuvve-i hayvaniyye, beyindekine kuvve-i nefsaniyye, ciðerdekine kuvve-i nebatiyye denir.” Bu tasnifte de bilinç beyne atfediliyor. Beyin ölümü, irade, akýl ve bilinç gibi melekelerin kaynaðý olan kuvvetin son bulmasýdýr. Geriye iki kuvvet daha kalmaktadýr. Kan dolaþýmý ve solunum sisteminin çalýþmasýyla varolduðu anlaþýlan “hayvani” ve “nebati” kuvvetler. Þer'î ölüm tam olarak bu iki organýn da iþlevsiz kalmasýyla gerçekleþir.

“Tek baþýna beyin ölümü, insaný bilinçsiz ve iradesiz bir canlý konumuna indirger. Bu noktadan sonra bu canlýya bakýþýnýzý, varlýk tasavvurunuz belirleyecektir. Eðer o canlýyý diðer canlýlarla eþit görüyorsanýz hükmünüz ona göre þekillenecek, yok o canlýyý henüz irade, bilinç ve akletme yeteneði geliþmemiþ bir yenidoðan gibi görüyorsanýz ona göre þekillenecektir. Hele ki tasavvurumuzu inþa edecek bir vahye sahibiz. Ýnsaný köpekler tarif etseydi, halimiz nice olurdu sonra? ”

Doç. Dr. Þahin Aksoy iþin uzmaný. Medimagazin adlý internet sitesinde “Yüzyýlýn en büyük yanýlgýsý” dediði Beyin Ölümü hakkýnda yazdýklarýndan iþte sadece birkaç satýr:

“Beyin ölümü kavramý 1968 yýlýnda baþarýlý kalp nakli ameliyatlarýnýn yapýlmasýndan sonra Harvard Üniversitesi Týp Fakültesi tarafýndan ortaya atýlmýþ ve bugün týp çevreleri ve hükümetler tarafýndan hüsnükabul görmüþ, 20. yüzyýlýn en büyük yanýlgýsýndan birisidir. … Literatürde beyin ölümü teþhisi konulan hamile kadýnýn aylarca bu durumda kaldýðý ve saðlýklý bir bebek dünyaya getirdiði ile beyin ölümü gerçekleþen bir çocuðun 'yaþam destek makinesi'ne baðlý olarak ve gerekli beslenmesi yapýlarak 14 yýla kadar hayatta kaldýðý rapor edilmiþtir. … Beyin ölümü kavramýnýn organ nakillerine 'malzeme' saðlama ile yoðun bakýmdaki belli hastalarý 'sessiz gemi'ye vakitsizce bindirme dýþýnda hiçbir pratik faydasý bulunmamaktadýr.”

“Beyin ölümü” ile öldü ilan edilen gerçekten ölmüþ müdür? Bu soruya Ýngiliz Anesteziyolog Dr. Phillip Keep cevap versin: “Beyin ölümü gerçekleþmiþ kiþinin organlarýný alýrken býçaðý vurduðunuzda nabýz ve kan basýncý fýrlar. Eðer hastaya anestezi vermezseniz hasta kýmýldamaya baþlar, kývranýr ve ameliyat etmek imkânsýz bir hal alýr.”

Organý için, “beyin ölümü” teþhisiyle kaç yarý canlýnýn hayatýna son verilmiþtir acaba?

Son sözü yine Dr. Aksoy'a býrakalým: “Beyin ölümü tanýsý konulan hastalardan alýnan organlar, esasýnda halâ canlý olan, kalbi atan, yardýmla bile olsa nefes alýp-veren, kan dolaþýmý devam eden, insan sýcaklýðýný taþýyan, hatta belki de aðrý duyan insanlardan alýnmaktadýr.”

Sahi, “vicdan ölümü” gerçekleþen saðlýk sektörünün fiþini kim çekti?


Mustafa Ýslamoðlu
Gönderen: 21.11.2007 - 04:45
Bu Mesaji Bildir   Ukab üyenin diger mesajlarini ara Ukab üyenin Profiline bak Ukab üyeye özel mesaj gönder Ukab üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1208 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
leyla_ozcan89 (36), hnb sonnefes (31), Xmaill (47), RebeRenaS (44), paqpaq23 (43), nvbhr (41), sureyyahanim (57), kirmizi-gul (48), www.geceyolcusu.. (55), hasan bozdogan (53), Fatich (36), aFFeDiLMeYeN (49), metude (31), ardic (54), _mert_x44 (61), mkaltintas (60), Feyzanur S. (47), Ecem (39), karanlýk.. (42), rabia24 (44), aliya2003 (40), ALMANYALI_DADAS (53), Enderr (44), xsedanurx (41), seta (40), xAsudex (52)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.77486 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.