| 
Üye Girişi
 | 
  Üye Ol
 |  RavdaTe@m |  Site Kuralları |  Yardım |  Hakkımızda
0
Home
Anasayfa
F o r u m
E-Kart
RAVDA Çocuk
Linkler
Ziyaretçi Defteri
Rehberlik Hizmetleri
Tavsiye Et
 
Sitede Arama
» Kapsamlı Arama
Google`de Ara
Google
Tavsiye Linkler
Kuran Kursu Mezunları
Müslümanlar.com
Hak Yolundayiz
Müslüman Nesil
Genç Kalem
Önemli Linkler







Statü / İstatistik
En Son Üyemiz:
Didem_
53683 Toplam Üyemiz var.
 Online Üyeler:
Online: 1705 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Cuma, 15. Kasım 2024 - 05:00

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » Allah için Zeyd! Sen nasıl birisin?...

önceki konu   diğer konu
2 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
Ukab su an offline Ukab  
Allah için Zeyd! Sen nasıl birisin?...
575 Mesaj -
O, uzun boyu, iri ve güçlü yapýsý, güzel simasý, saðlam karakteri, vefasý, zekâsý, hitabeti, cesareti, ataklýðý ve dillerde dolaþan þiirleriyle gören, görmeyen herkesin tanýdýðý birisiydi.
O, Zeydü'l–Hayl Ýbn Mühelhel Ýbn Zeyd'di. Tayy kabilesinin efendisi, bileði bükülmez süvarisiydi.
Uçsuz, bucaksýz sahralarýn, vadilerin dostuydu...


* * *
Asýl adý, Zeyd'di. At sürüleri çok olduðu, atlarý vadileri doldurduðu için ona Zeydü'l–Hayl (Atlý Zeyd) denmiþti. Saf kan gösteriþli atlarý olduðu, atlar artýk hayatýnýn bir parçasý haline geldiði ve Zeyd atsýz düþünülemediði için bu adý almýþtýr diyenler de vardýr. Hangi sebeple olursa olsun o, hep bu isimle anýlýyordu...


* * *
Ýslâm güneþi doðmuþ, ziyasý Arap Yarýmadasý'na yayýlmaya baþlamýþtý.
Hicaz diyarýna kýsmen uzak olan, yarýmadanýn kuzey doðusuna doðru, Irak topraklarýna yakýn bölgelerde konup göçen Tayy kabilesinin yaþadýðý topraklara, sahralara da ulaþmaya, duyulmaya baþlamýþtý. Gelen bilgiler net deðildi ama Zeydü'l–Hayl'in dikkatini çekmeye yetmiþti. Duyduklarý sýra dýþý þeylerdi...
Tayy kabilesi, çok geniþ ve oldukçada kalabalýk bir kabileydi. Kabilenin ileri gelenlerini topladý. Medine'ye, o günkü yaygýn adýyla Yesrib'e gitmek, Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yakýndan tanýmak, söylediklerini yakýndan duymak, ne yapmak istediðini görüp, öðrenmek istiyordu.
Tayy kabilesinin ileri gelenlerinden oluþan oldukça kalabalýk bir ekiple yola çýktý. Kafilede; Zürr Ýbn Sedûs, Mâlik Ýbn Cübeyr, Âmir Ýbn Cüveyn ve daha niceleri yer alýyordu.
Medine'ye vardýklarýnda doðru Mescid–i Nebi'nin yolunu tuttular. Develerini mescidin kapýsýnýn önüne çöktürdüler ve içeri girdiler.
Ýçeri girdiklerinde Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem minberdeydi. Mescidi dolduran müminlere hitap ediyordu...
Çok güzel þeyler söylüyordu.
Hem söylediði sözler, hem de sahabelerin onu dinleyiþi, ona baðlýlýklarý, tavýrlarý, söylediði sözlerin onlar üzerinde býraktýðý tesir... Hepsi birbirinden görülmemiþ derecede güzeldi. Zeydü'l–Hayl ve arkadaþlarý hayranlýkla seyrettiler, dinlediler.


* * *
Kafilede ayrý düþünce fýrtýnalarý esmeye baþlamýþtý. Zürr Ýbn Sedûs, Allah Resulü'nün bu hayranlýk veren konumunu görmüþ, onu çepeçevre saran müminleri seyretmiþ, ona sevgi ve hürmetle bakan gözlerin ýþýltýlarýný çok iyi anlamýþ, ne yazýk ki içinde haset rüzgârlarý esmeye baþlamýþ, içini korku kaplamýþ; sonunda da dünya ve âhiretini karartacak bir karar vermiþti.
Yakýnýndaki arkadaþlarýna dönerek þöyle diyordu:
"Bütün Araplarý ele geçirecek birini görüyorum. Ama asla beni ele geçiremeyecek; ben boynumu ona kaptýrmayacaðým."
Bu cümlelerin ardýndan mescidden çýkmýþ, heyetten kopmuþ, bineðine atlayarak Þam'ýn yolunu tutmuþtu. Bizanslýlara baðlý ve Hýristiyanlýðýn hâkim olduðu Þam'a vardý. Baþýný kazýtarak Hýristiyan oldu ve orada kaldý.


* * *
Zeydü'l–Hayl'ýn duygularý ise bambaþkaydý. O, Resûlullah'ý dinliyor, dinliyordu... Kim bilir; bu sýrada neler hissediyordu...
Allah Resulü'nün konuþmasý bitince öne doðru ilerledi, içi dolu doluydu. Önünde durdu. Bütün gözler, bu heybetli insana yönelmiþti. Bu boy, bu endam, bu sima güzelliði ve bu yaratýlýþa uygun gür ve yükselen net ses:
–Ey Muhammed! Þehadet e-diyorum ki Allah'tan baþka hiçbir ilah yoktur ve sen Allah Rasûlü'sün.
Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Selem, sevgi dolu gözlerini ona çeviriyor ve soruyordu:
–Kimsin sen?
–Zeydu i–Hayl Ýbn Mühelhel.
Efendimiz onu uzaktan uzaða tanýyor, yaygýn þöhretini biliyordu. Cevap verdi:
–Hayýr, artýk sen Zeydü'l– Hayl deðil, Zeydü'l–Hayr'sýn. Arkasýndan ilâve etti:
–Seni daðlarýndan, ovalarýndan alýp getiren, kalbini Ýslâm'a yumuþatan Allah'a hamd olsun.
Allah Resulü'nün bu þükrü, derinden duyduðu sürürü da ifade ediyordu.
Artýk adý Zeydü'l–Hayr, yaný hayýrlý Zeyd oldu. Bu tarihten sonra öyle bilindi, öyle anýldý.


* * *
Allah Rasûlü Sallallahu Aleyhi ve Sellem onu evine götürdü. Yanlarýnda Ömer Radýyallahu Anh ile sahabelerden bir grup da vardý.
Hanelerine vardýklarýnda Efendimiz, yaslanmasý için yastýk verdi. Resûlullah'ýn huzurunda yaslanmak aðýrýna gidiyordu. Yastýðý iade etti. Efendimizin ýsrarýyla kabul etmek zorunda kaldý.
Herkes yerleþmiþ, söz sözü açmýþtý. Efendimiz Zeydü'l–Hayr'a hitap ederek, þöyle buyuruyordu:
–Ya Zeyd! Bana methedilen, özellikleri anlatýlan, tasvir edilen kimseler olurdu. Her kim böyle övülür, tasvir edilirse, kendisini gördüðümde anlatýlanýn altýnda bulur, biraz mübalaða edildiðini görürdüm. Ama sen farklýsýn.
Zeyd, normal bir ata bindiðinde sanki merkebe binmiþ gibi ayaklarý yere deðerdi. Onun için atý da seçmeydi...
Efendimiz, Zeydü'l–Hayr için bir baþka güzelliðe daha dikkat çekiyor ve þöyle buyuruyordu:
–Ya Zeyd! Sende iki haslet var ki; bu hasletleri, Allah da sever, Resulü de.
–Bu hasletler nedir, ya Resûlullah?
–Vakar ve Hilm" (Hoþgörü ve yumuþak huy, yumuþak tavýr).
Zeydü'l–Hayr, sevincini;
–Bana, Allah ve Resulü'nün sevdiði hasletleri bahþeden Rabbime hamdederim, diyerek dile getirdi.


* * *
Sonra yine söz sözü açtýðýnda Zeyd, Efendimiz'e;
–Ya Resûlullah, bana 300 yiðit ver. Bizans'a baskýn yapayým. Söz veriyorum ki canlarýný yakarým.
Efendimiz, onun bu cesaret, gayret ve azim dolu sözleri karþýsýnda gülüyor;
–Allah için Zeyd! Sen nasýl birisin!? diye iltifat buyuruyordu.


* * *
Zeyd'le birlikte kalan bütün arkadaþlarý Müslüman olmuþtu.
Medine–i Münevvere'de yedi gün misafir kaldýlar. Sahabelerle kaynaþmýþlar, Ýslâm hakkýnda özet bilgiler almýþlardý. Zeyd Radýyallahu Anh, kabýna sýðmýyordu. Bir an evvel yaþadýðý topraklara, kabilesine dönmek, Ýslam'ý onlara teblið etmek, hidayetlerine vesile olmak istiyordu.
Efendimizden izin istedi. Varacak, Ýslâm nurunu kabilesine taþýyacaktý. Küfür bataklýðýnda artýk daha fazla kalmayacaklardý.


* * *
Efendimizle vedalaþtý. Efendimiz, onu yolcu etmiþ; ufukta uzaklaþýp giderken, hüzün dolu bir sesle;
"Ne adam!? Eðer Medine vebasý yakasýný býraksaydý, Ýslâm tarihinde büyük bir yeri olurdu" buyurdu.
Belki de onu bir daha görememenin hüznünü yaþýyordu...


* * *
Ýbn Hiþam; Necid topraklarýnda "Ferde" denilen suya vardýklarýnda Zeyd'in hastalandýðýný kaydeder.
Hastalýðýna raðmen yola devam etmek istemiþ, hastalýk aðýrlaþýp, takatten düþünce; "Beni Kays beldesine götürün, oraya sapýn!" demiþti.
Kays Kabilesi, eski düþmanlarýndandý. Arkadaþlarý, Zeydü'l Hayl'in yakýnlarýndan geçtiðini; hasta ve takatsiz olduðunu duysalar onu sað býrakmayacaklarý kanaatindeydiler. Hayretle Zeyd'e baktýlar. Onlar tedbir almak ve Kayslýlara duyurmadan bir an evvel bu topraklardan sýyrýlýp uzaklaþmak istiyorlardý. Ancak, birkaç gün önce Ýslâm nuruyla þereflenen Zeydü'l Hayr'dan þu ibret dolu cümleleri duyuyorlardý:
"Olanlar, câhiliyenin, ýrkçýlýk, aþiretcilik zihniyetinin getirdiði ahmaklýklardý. Vallahi! ne olursa olsun, Rabb'ýmýn huzuruna çýkýncaya kadar hiçbir müslümana karþý savaþmayacaðým!"
Kays Kabilesi, daha önce müslüman olmuþtu. Zeyd, bütün olanlarý silmiþ, düþman olduðu bu kabileye iman kardeþliði baðýyla baðlanmýþtý ve Ýslâm'ýn verdiði o yüce þuurla konuþuyordu. Yanlarýna varmak, câhiliyenin kirini temizlemek istiyordu.
Kays Kabilesi, Zeydü'l–Hayr'ý mahcup etmiyor, onu karþýlýyor, iman kardeþliðinin en güzel örneklerini sergiliyor; kendilerini, hayvanlarýný doyuruyor, dinlendiriyor. Daha dün câhiliyet rüzgarlarýnýn estiði bu topraklar, Ýslâm kardeþliðinin sevgi seline þahid oluyordu.
Zeydü'l–Hayr'ý tedavi edebilmek için didiniliyor, ama hastalýðýn önü bir türlü alýnamýyordu.
Bu aziz, bu yiðit insan, yoluna devam etmek istiyordu. Halkýna ulaþmak, onlara Ýslâmý teblið etmek, Ýslâmla þeref bulmalarýna vesile olmak istiyordu. Ýslâmý, kendisinden duyunca itiraz etmeyeceklerini, hak davaya cahillik edip karþý çýkmayacaklarýný biliyordu.


* * *
Þimdi, hastalýkla yarýþ baþlamýþtý. Hastalýk ilerliyor, kabilesine yetiþmek için Zeyd ilerliyordu...
Sonunda yarýþý hastalýk kazanmýþtý. Yenilgi bilmez Zeyd hastalýða yenilmiþti. Kendi topraklarýna girip kabilesine yaklaþtýðý bir sýrada, yolda hayata gözlerini yummuþtu...
O, bu yenilgiyle de büyük bir zafer kazanmýþtý. Ýman ile ölümü arasýnda hiçbir günahý bilinmiyordu. Ulvî bir davanýn aþkýyla gözlerini yummuþtu. O iman nuruyla aydýnlandýðý günlerde, hep onun heyecanýný ve teblið aþkýný taþýmýþtý.
Kabilesine yetiþemiyor, cenazesi varýyordu. Ama arkadaþlarý onun duygularýný, heyecanýný, ümitlerini, emellerini, Tayylýlara anlatýyordu. Hayatta iken arzuladýðý, dünyayý terkettikten sonra gerçekleþiyordu. Tayy kabilesi, Ýslâmla izzet ve þeref buluyordu. Zeyd'i kýrmýyor, ümitlerini boþa çýkarmýyordu.


* * *
Daha sonra oðullarý, Mükennef ile Haris, Efendimizin yanýna geliyor, O'nun sohbetinde, yakýnýnda bulunuyor; Efendimizin âhirete irtihalinden sonra da Halid Ýbn Velîd komutasýnda mürtedlere karþý cihadda yer alýyorlardý...
Gönderen: 13.11.2007 - 14:04
Bu Mesaji Bildir   Ukab üyenin diger mesajlarini ara Ukab üyenin Profiline bak Ukab üyeye özel mesaj gönder Ukab üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
1686 Mesaj -
Cok güzel bir paylasim her zamanki gibi selam ve dua ile kardesiniz
Gönderen: 14.11.2007 - 00:00
Bu Mesaji Bildir   KaLBeNuR üyenin diger mesajlarini ara KaLBeNuR üyenin Profiline bak KaLBeNuR üyeye özel mesaj gönder KaLBeNuR üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1705 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 11:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
aliye72 (49), maliyeter (45), Mehmet Ögretmis (66), REHBER2 (60), meltem35 (54), banazli (48), kardelen55 (53), rojda (39), yakobus (48), ibo13 (47), zeyd82 (42), erhan baker (50), seferistan (53), rufat (43), KAMCILI_MIZRAK (52), ejderha (57), Sofican (44), ofluenes61 (39), manly (51), boncell (53), zümer (44), ferdi33 (54), recai (47), Hidayet Demir (67), yelizyagci (48), doxan1 (45), imparator_57 (43), DELÝVELÝOGLU (60), KURTBEY66 (47), Murtaza GÜRSOY (38), yalovalifurkan7.. (34), durak1 (69), sinos (52), isik_67 (38), DaMLaM (47), EnDeRuN (53), Baha_RIP (35), cristor (46), AVLAYANHASAN (51), seyyid_emin (46), beyzanur61 (45), sekkos (42), necla caltekin (72), ekrem1992 (32), MuhammetColak (42)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
 Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.13578 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.